Etiket: Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu Genel Başkanı Nuri Kolaylı

  • Yerel gazetelere bir darbe de TMMOB’dan

    Yerel gazetelere bir darbe de TMMOB’dan

    Ekonomik darboğazda olan yerel gazetelerin, TMMOB tarafından alınan karar sonrası önemli oranda gelir kaybına uğrayacağını söyleyen Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu Genel Başkanı Nuri Kolaylı, Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren TMMOB Ana Yönetmeliği’nde değişiklik yapılmasına dair kararı eleştirdi.

    Türkiye genelinde 9 gazeteciler federasyonu, 86 gazeteciler cemiyeti ve basın derneği ile bu derneklere üye yaklaşık 20 bin medya çalışanını tek çatı altında toplayan Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu’nun Genel Başkanı Nuri Kolaylı, konu ile ilgili olarak yaptığı yazılı açıklamada şu görüşlere yer verdi: “Yerel basının demokrasinin gelişimine ve yerel sorunların çözümündeki önemine ilişkin bugüne kadar olumlu tavrıyla dikkat çeken TMMOB’un, basın camiasında hayal kırıklığına neden olan bir uygulamaya imza atmasını hayretle izliyoruz. Daha önceki yönetmelikte genel kurullara ilişkin duyuruların gazetelere ilan verilerek yapılması öngörülüyordu. Ancak yeni düzenleme ile, Ana Yönetmeliği’nin 5’inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde yer alan ‘Oda merkezlerinin bulunduğu yerde bir gazetede’, (e) bendinde yer alan ‘Oda merkezlerinin bulunduğu yerlerde birer gazetede’ ve aynı bentte yer alan ‘Oda Merkezi bulunan yerlerde birer gazeteyle’ ibareleri ‘Birliğin ilan yeri ile Birlik kurumsal internet sitesinde şeklinde’ değiştirildi”

    Kolaylı, açıklamasına şöyle devam etti; “Aynı Yönetmeliğin 24’üncü maddesinin birinci fıkrasının (k) bendinde yer alan ‘Oda merkezi bulunan yerlerde birer gazete ile’ ibaresi ‘Birliğin ilan yeri ile Birlik kurumsal internet sitesinde’ şeklinde değiştirildi. Yine aynı Yönetmeliğin 57’nci maddesinin birinci fıkrasının (d), (e) ve (f) bentlerinde yer alan ‘Oda merkezinin bulunduğu yerde bir gazetede’ ibareleri de, ‘Birliğin ilan yeri ile Birlik kurumsal internet sitesinde’ şeklinde değiştirildi. Tüm bu değişiklikler, yerel gazetelere ilan verilmesini sona erdirmektedir. . Özellikle deprem bölgesinde faaliyetlerini sürdürmeye çalışan yerel basın kuruluşları çok zor durumdadır. gelişmiş demokratik sistemin vazgeçilmez unsuru olan basın sektöründe de tarihin en zor ekonomik krizlerinden birisi yaşanmaktadır. Bu ortamda TMMOB tarafından alınan karar, yerel basına vurulan yeni bir darbedir. Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu olarak; Demokrasilerin gelişimine katkıda bulunan ve halkın özgür haber alma hakkı doğrultusunda kamusal görev üstlenen yerel basının yaşatılması için, yönetmelik değişikliğinin yeniden ele alınarak iptal edilmesini bekliyoruz.”

  • Kolaylı: “Medya 4. güç olma özelliğini Cumhuriyet ile kazandı”

    Kolaylı: “Medya 4. güç olma özelliğini Cumhuriyet ile kazandı”

    Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. kuruluş yıldönümü nedeniyle yazılı bir açıklama yapan Kolaylı, gelişmiş demokrasilerin olmazsa olmazı konumunda yer alan ve kuvvetler ayrılığı prensibiyle gerçekleşen ülke yönetimlerinin 4. gücü olarak kabul edilen medyanın, Cumhuriyet sayesinde var olabildiğine dikkat çekti.

    Türkiye genelinde faaliyet gösteren 9 gazeteciler federasyonu, 87 gazeteciler cemiyeti ve basın derneği ile bu derneklere üye yaklaşık 20 bin medya çalışanını tek çatı altında toplayan Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu’nun Genel Başkanı Nuri Kolaylı, açıklamasında şu görüşlere yer verdi;
    “Türkiye için cumhuriyet; bir yönetim biçimi olmanın ötesinde bir aydınlanma ve çağdaşlaşma tasarımı anlamını taşımaktadır. Bugün kendi topraklarımızda özgürce yaşayabiliyor olmamız, 29 Ekim 1923 tarihinde ilan edilen cumhuriyet sayesindedir. Cumhuriyet Türkiye için ayrıca; işgal altında olan bir devletin yeniden ve daha güçlü doğuşunu simgelemektedir. Yıllarca düşman işgali altında bir ülkenin ve ulusun, tüm olumsuzluklara rağmen yeniden ayağa kalkışının ve özgürlüğünü kanını vererek geri aldığı bir devrimin adıdır cumhuriyet. Bu tarihi günde; Demokratik, laik, sosyal hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu büyük önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere kahraman silah arkadaşlarını, aziz şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmet ve şükranla anıyorum. 100. yılında Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun.”

  • TGK’den başsağlığı

    TGK’den başsağlığı

    Mesajında kaza haberini büyük üzüntüyle haber aldığını ifade eden Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu Genel Başkanı ve Bursa Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nuri Kolaylı, “Gaziantep’te meydana gelen ve ülkemizi yasa boğan trafik kazasında, kazazedelere yardım etmek ve görevlerini yapmak için bölgede bulunan 2 İhlas Haber Ajansı çalışanının yaşamını yitirmesi medya camiasında büyük üzüntüye sebep oldu.

    Kazada yaşamını yitiren İhlas Haber Ajansı çalışanı meslektaşlarımız basın şehitlerimiz Muhammed Abdulkadir Esen ile Umut Yakup Tanrıöver’e, 3 itfaiye personeline, 2 sağlık personeline ve vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, ailelerine ve mesai arkadaşlarına sabır diliyorum. Yaralılara da acil şifalar diliyorum” ifadelerini kullandı.

  • “Özgür basın topluma katkı sağlar”

    “Özgür basın topluma katkı sağlar”

    Türkiye genelinde 9 gazeteciler federasyonu, 86 gazeteciler cemiyeti ve basın derneği ile bu derneklere üye yaklaşık 20 bin medya çalışanını tek çatı altında toplayan Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu’nun Genel Başkanı Nuri Kolaylı, sansürün kaldırılışının yıldönümü olan 24 Temmuz Basın Dayanışma Günü yaptığı açıklamada, sansürün gerçek anlamda kalkmadığını ve basın çalışanlarının görevlerini özgürce yapamadığına dikkat çekti.

    Haziran ayında TBMM gündemine gelen ve Ekim ayında yeniden görüşülmek üzere ertelenen, kamuoyunda “dezenformasyon yasası” olarak bilinen yasal düzenlemenin basının geleceği açısından büyük önem taşıdığını ifade eden TGK Genel Başkanı Nuri Kolaylı, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:

    “Türk basınında sansür, gazetecilerin 24 Temmuz 1908 tarihinde gerçekleştirdiği onurlu direniş sonucu kalkmış, ancak süreç içerisinde yapılan çeşitli yasal düzenleme ve baskılarla yeniden gündeme gelmiştir. Basınımız 2022 yılının 24 Temmuz’una da, geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi birçok sorunla giriyor. Bu sorunların başında da, TBMM’de görüşülmesi ertelenen 40 maddelik “Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” gelmektedir. Kanun Teklifi, Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu olarak dile getirdiğimiz mesleki sorunların bir bölümüne çözüm getirecek içerikte olsa da, birçok maddede düzenleme yapılması gerekmektedir. Kanun değişikliğinin gerekçesi olan “dezenformasyon”; dünyanın ortak, önemli ve acil çözüm bekleyen sorunlarından biridir. Dezenformasyon sadece iktidarların değil, iktidarı ve muhalefetiyle tüm ülkemizin sorunudur ve mutlaka mücadele edilmelidir.

    Bu soruna yasal düzenleme ile çözüm aranmasını destekliyoruz. Ancak bu düzenleme, basın özgürlüğünü engelleyici yönde olmamalıdır. Kanuna ilişkin karar verici konumdaki tüm taraflara, basının sansürlenerek değil, özgürleşerek topluma ve demokrasiye katkı sağlayabileceğini hatırlatmak istiyoruz. Sektörümüzde yaşadığımız en öncelikli sorunumuz, diğer sorunların da kaynağı olan “Gazetecilik Meslek Yasası” olmamasıdır. Medya, gerçek anlamda işlevini yerine getirebilmesi için, gazetecilik mesleğini ve bu mesleği kimlerin yapabileceğini düzenleyen ‘Gazetecilik Meslek Yasası’na acilen ihtiyaç duymaktadır. Ülkemizde gazetecilik meslek yasası olmadığı için dileyen herkes, eğitimine ve bilgi birikimine bakılmaksızın “gazeteciyim” diyerek mesleğe başlayabilmektedir. Oysa gazetecilik/habercilik, özel eğitim gerektiren bir meslektir. Gazetecilik yapmak isteyen bir kimse, eğitim seviyesi ne olursa olsun işe girebilmektedir.

    Bu durum, basın mesleğini her türlü istismara açık hale getirmektedir ve habercilik, tehdit ve şantaj aracı olarak kullanılmaktadır. Daha da kötüsü bu tür kişileri basın mesleğinden uzaklaştıracak herhangi bir yasal düzenleme de bulunmamaktadır. Bu çarpık durumu ortadan kaldırmak için, gazetecilik mesleğini kimlerin yapabileceğini düzenleyen “Gazetecilik Meslek Yasası” acilen çıkarılmalıdır. Sansür ise, meslektaşlarımızı kıskacına alan önemli bir sorunumuzdur. Çeşitli medya kurumlarında yaşanan uygulamalara bakıldığında, sansürün kalkmadığını, etkisini arttırarak devam ettiğini görmekteyiz. Sansür günümüzde ‘haber yasaklama’ yoluyla yapılmasa da, gerçeği çarpıtma, gizleme veya çeşitli tehdit ve yaptırımlarla devam etmektedir. İfade ve basın özgürlüğü demokrasinin olmazsa olmazıdır ve Türkiye’de demokratik yaşamın temel sorunu ne yazık ki basın ve ifade özgürlüğünün gerçek anlamda olmamasıdır. Halkın haber alma hürriyetinin işlerliği için, basın ve ifade özgürlüğü temel gerekliliktir. Halkın gerçekleri öğrenme ve bilgi edinme hakkının aracı olan basın özgürlüğünün önündeki engeller kalkmadıkça, 24 Temmuzlar bizler için bayram olmayacaktır. Bu nedenle bu yıl da 24 Temmuz’u Basın Bayramı olarak değil, dayanışma günü olarak görüyor, bu anlamda kutluyoruz.”