Etiket: türkiye yüzyılı

  • “Türkiye Yüzyılı’nda 100 Proje” lansmanı

    “Türkiye Yüzyılı’nda 100 Proje” lansmanı

    Gaziosmanpaşa Belediyesi tarafından seçim öncesi “Türkiye Yüzyılı’nda 100 Proje” lansman programı düzenlendi. Gaziosmanpaşa Merkez Mahallesi’nde bulunan bir etkinlik salonunda düzenlenen lansmana Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hasan Tahsin Usta, AK Parti İstanbul Milletvekilleri Süleyman Soylu, Adem Yıldırım ve Halit Yerebakan, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Fatma Betül Sayan Kaya, birçok davetli ve vatandaş katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başlayan programda Hasan Tahsin Usta döneminde gerçekleştirilen proje ve faaliyetlerin tanıtıldığı kısa film gösterildi. Protokol konuşmalarının ardından sahneye çıkan Başkan Usta, Gaziosmanpaşa’da kentsel dönüşüm, eğitim, spor, sosyal faaliyetler gibi birçok konuda yapılması planlanan projeleri slayt gösterisi ile anlattı.

    “Biz komşuları değiştirmedik ama konutları değiştirdik”

    Programda konuşan Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hasan Tahsin Usta, “Büyüyen zaferler ile çok şükür bugün buradayız. Hep birlikte bu kutlu yolda yürüyoruz. Allah hepinizden razı olsun. Hepimiz hatırlarız. Bu ülkenin geçmişinde Kürt kökenli kardeşlerimiz, Alevi canlarımız, inançlı, dindar dava arkadaşlarımız, her zaman ayrımcılık görmedi mi? İkinci sınıf insan muamelesine tabi tutulmadı mı? Bir lider çıktı, Sayın Cumhurbaşkanımız bunların hepsini yerle bir etti. Ayrımcılığı tamamen ortadan kaldırdı. Çok şükür bugün Türkiye özgür ve en ileri düzeyde bir demokrasi ülkesi haline gelmedi mi? Ben de 10 yıl önce bu sorumlulukla bu yola çıkarken bir hayalim vardı. Belediye başkanı olmak elbette bu hayalin ta kendisi değildi. Ama belediye başkanı olduğum zaman bir şehir inşa etmeliyim ki, hayalim o şehirde deprem korkusu olmadan, huzurla komşularımın uyuduğu güvenli evlere sahip olmak ve bir büyük değişimi gerçekleştirerek bu şehri yaşanabilir ve güvenli inşa etmekti. Türkiye’nin yerinde en büyük kentsel dönüşümünü Gaziosmanpaşa’da sizlerin destekleriyle birlikte gerçekleştirdik. Şehri baştan başa değiştirdik. Biz komşuları değiştirmedik ama konutları değiştirdik. Konutları yeniledik ama henüz yolculuğumuz devam ediyor. Daha çok yapacak işlerimiz var” dedi.

  • ‘Türkiye Yüzyılı Din Öğretimi Karabük Çalıştayı’

    ‘Türkiye Yüzyılı Din Öğretimi Karabük Çalıştayı’

    Kardemir Kız Anadolu İmam Hatip Lisesinde düzenlenen çalıştay saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı.
    Çalıştayda konuşan İl Millî Eğitim Müdürü Nevzat Akbaş, “Bakanlığımız Din Öğretimi Genel Müdürlüğünce okullarımızda yürütülen akademik, sosyal, kültürel, sportif, mesleki ve sosyal sorumluluk çalışmaları, okul kültürü ve tanıtım faaliyetleri, bir üst öğrenime hazırlık çalışmaları, okullar arası farklılıkların azaltılması noktasında ‘Türkiye Yüzyılı Din Öğretimi Çalıştayı’ düzenlenmektedir. Bu çerçevede çalıştayımızı ilimizde başlattık” dedi.

    “Her çocuk olabileceğinin en iyisi olma yolunda seçeneklere sahip olmalı, buna sahip olduğunu eğitim hayatının her anında hissetmeli ve seçtiği yolda ilerleyebilmek, potansiyelinin tamamını ortaya çıkarabilmek için yeterli fırsata kavuşmalıdır” diyen Akbaş,

    “Göz aydınlığımız olan öğrencilerimizi temel eğitimden başlamak üzere onlara değerlerimizi, kültürümüzü, vatanımızı ve milletimizi sevmeyi anlatabilir ve hayatlarında uygulamayı nakşedersek geleceğimiz çok parlak olur. Tüm okullarımızda evlatlarımızın değerlerimiz ile bezenmesi için çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Bu konuda çalıştayımızın öğrencilerimizin çok yönlü gelişmesine, milli ve manevi açıdan ise kendilerini gerçekleştirmelerine imkân sağlayacaktır. Bu doğrultuda devletimiz Büyük ve Güçlü Türkiye şiarıyla eğitim programları, insan kaynağı ve eğitim altyapısının bu dönüşüme uyarlanması için ülkemizin tüm imkanlarını çocuklarımız için seferber etmiştir” ifadelerini kullandı.

    Uzun yıllardır din öğretimi alanında yöneticilik görevi yaptığını belirten Akbaş, “Din öğretimine bağlı okullarımızda LGS ve YKS’de önemli dereceler elde ettik ve etmeye devam ediyoruz. Din Öğretimi Genel Müdürlüğümüz tarafından DKAB ve KTS gibi web portalları geliştirerek tüm Türkiye’de yapılan çalışmaları takip etmektedir. Çalıştayımıza Karabük Üniversitesi ve Müftülüğümüz önemli derecede katkı sağlayacaklar, onlara da desteklerinden ötürü teşekkür ediyorum. Hepimizin ortak amacı, tüm eğitim kademelerini daha etkili, anlamlı ve Türkiye Yüzyılına yakışır bir hâle getirmektir. Bu amaçla, siz değerli katılımcıların, çalıştayın içeriğine ve sürecine aktif olarak katılmanızı, görüş ve önerilerinizi paylaşmanızı, soru ve eleştirilerinizi dile getirmenizi rica ediyorum. Bu şekilde, çalıştayın verimliliğini ve kalitesini arttırabilir, önemli derecede katkı sağlayabiliriz. Sizlerin fikirleri ve önerileri çok kıymetli. Bu düşünceler ile ‘Türkiye Yüzyılı Din Öğretimi Çalıştayı’nın hayırlı olmasını temenni ediyor başarılar diliyorum” diye konuştu.

  • “Türkiye yüzyılı kadınların yüzyılı olacak”

    “Türkiye yüzyılı kadınların yüzyılı olacak”

    Türkiye Kadın Muhtarlar Derneği üyesi 50 kadın, Kadına Seçme ve Seçilme Hakkı verilişinin 89. yıl dönümünü Düzce’de kutladı. Mutfak Sanatları Merkezi’nde gerçekleştirilen programa Düzce Valisi Selçuk Aslan, Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü, Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nedim Sözbir, kadın bürokratlar ve kadın muhtarlar katıldı.

    Kadınları muhtar olmaya davet etti

    Programda konuşan Türkiye Kadın Muhtarlar Derneği Başkanı Serpil Erenoğlu, kadınları muhtar olmaya davet ederek “5 Aralık Kadına Seçme ve Seçilme hakkı verilişinin 89 yıl dönümü. Bu kadar anlamlı bir günde beraber olduğumuz için mutluluk duyuyoruz. Türk kadını derken o kadar gurur duyarak söylüyorum ki, bu kelimeyi iliklerime kadar hissediyorum. Bana verilen bu hakkı sonuna kadar kullandım. 4 dönemdir muhtarlık yapıyorum. Türkiye’deki bütün kadınları muhtar olmaya davet ediyorum. Çünkü kadınlara muhtar olmak çok yakışıyor” dedi.
    Türkiye genelinde bin 236 kadın muhtar olduğunu belirten Erenoğlu, “Bu seçilmiş kadınlar binlerce kişinin olduğu mahalleleri yönetiyorlar. Bu çok onurlu bir görev. Düzce’de de kadın muhtarımız var. Düzceli kadınlara bir çağrı yapmak istiyorum. Düzceli kadınlar kendinize güvenin. Gelecekte sizler de Türkiye’nin yönetiminde, yönetimin en küçük basamağı olan muhtarlık görevinde yerinizi alın” diye konuştu.

    “Düzce’ye tekrar gelmenizi temenni ediyorum”

    Başkan Faruk Özlü, kadın muhtarları ağırlamaktan büyük mutluluk duyduklarını belirterek “Düzce çok güzel bir şehir. İstanbul ile Ankara arasında adeta saklı bir cennet. Düzce’de keyifli zaman geçirmenizi ve ilerleyen dönemlerde tekrar Düzce’ye gelmenizi temenni ediyorum” şeklinde konuştu.

    “Kadınların yüzyılı olacak”

    Vali Selçuk Aslan ise Türkiye’de Kadına Seçme ve Seçilme Hakkının birçok ülkeden önce verilmesinin kıvanç verici olduğunu belirterek “5 Aralık 1934’te Türk kadınına seçme ve seçilme hakkı verildi. Bugün bu hakkın verilişinin 89. yıl dönümü. Ulusal Kurtuluş mücadelemizde büyük payı olan kadınlarımıza birçok ülkeden önce seçme ve seçilme hakkı verilmiştir. Dünyada kadına bu hakkı tanıyan devletlerin başında gelen demokratik bir devlet olmamız dolayısıyla büyük bir kıvanç ve mutluluk duyuyorum. Bu hakkın verilmesinde liderlik eden Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ‘Bir toplum aynı amaca bütün kadınları ve erkekleri ile beraber yürümez ise ilerlemesine teknik olarak imkan ve bilimsel olarak ihtimal yoktur’ diyor. Bu sözleriyle Türk kadınının eğitimde, hukukta, aile içinde, çalışma hayatında, toplumsal yaşamda ve siyasette erkeklerle eşit haklara sahip olmasının önünü açıyor” dedi.

    Selçuk Aslan kadınların her alanda sayısının hızla arttığını işaret ederek “Kadınlarımızın bugün eğitimden sağlığa, yasa, yönetim ve yargıdan iş dünyasına, siyasetten ekonomiye birçok alanda başarılarının sayısının arttığını görüyoruz. Bu durum 100. yılını coşkuyla kutladığımız Cumhuriyetimizdeki değişimin ve dönüşümün en somut örneğini oluşturuyor. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın ifade ettiği gibi kadını dışlayan bir ülke de, bir siyaset de, bir program da sahip olduğu insan zenginliğinin yarısından vazgeçmiş demektir. Ne tarihimiz, ne medeniyetimiz, ne kültürümüz, ne gelenek göreneklerimiz böyle bir savrukluğa ve adaletsizliğe cevap verir. Biz bu anlayışla Türkiye Yüzyılı, kadınların yüzyılı olacak diyoruz” şeklinde konuştu.

    Vali Aslan, kadınların katkısının önemli olduğunu belirterek “Düzce’de bugün itibariyle 4 kadın muhtarımız, 13 kadın belediye meclis üyemiz ve bir kadın milletvekilimiz var. Kadınlarımızın seçme ve seçilme hakkını kazanmasının demokrasimize kattığı değerleri hatırlayarak Türkiye Cumhuriyeti’nin gelişmesi ve bekası için kadınlarımızın katkısının önemini vurguluyor, fedakarlığın ve sevginin ana kaynağı olan kadınlarımıza seçme ve seçilme hakkına kavuşmasını 89 yıl dönümünü yürekten kutluyorum” ifadelerinde bulundu.
    Daha sonra program kahvaltı ile devam etti.

  • Çınar’dan ‘Türkiye Yüzyılı’ vurgusu

    Çınar’dan ‘Türkiye Yüzyılı’ vurgusu

    Yeşilyurt Belediye Başkanı Mehmet Çınar, Başkan Yardımcısı Mehmet Cüreoğlu ve Fen İşleri Müdürü Mehmet Tosun, Cevatpaşa Mahallesi’ni ziyaret ederek çalışmaları yerinde inceledi. Çınar, Yeşilyurt’u ‘Türkiye Yüzyılı’ vizyonuna uygun yatırımlarla buluşturmaya devam ettiklerini söyledi. Pandemi süreci ve ardından yaşanan depremlerden sonra tek katlı müstakil evlerin arttığı Cevatpaşa Mahallesinin yolları da bu çalışmalar kapsamında baştan aşağıya yenilenerek güvenli, konforlu ve sağlıklı hale getiriliyor.

    Cevatpaşa Mahallesi’nde tek katlı müstakil evlerin artmasıyla birlikte artan yol taleplerini çözüme kavuşturduklarını dile getiren Başkan Çınar, “İlçemizin en hareketli mahallelerinden olan Cevatpaşa’nın yaşam şartlarını kaliteli hale getirmek için başlattığımız yatırımlarımıza devam ediyoruz. Son yıllarda yaşanan pandemi süreci ve depremlerden dolayı bu bölgemizde ki tek katlı evlerin sayısında ciddi bir artış oldu, şu anda kayıtlara göre 500’e yakın ev inşa ediliyor. Mahallemizde parselasyon çalışmalarının tamamlanmasıyla vatandaşlarımız bu bölgeyi daha fazla tercih ediyorlar. Bölgede konut sayısı fazlalaşın da doğal olarak gerek mevcut yolların düzenlenmesi gerekse de yeni yolların açılması elzem oldu. Fen İşleri Müdürlüğümüz ekiplerimizin bölgede yaptığı teknik incelemelerin ardından aşırı kullanımdan dolayı yıpranan yolların bakımını ve tadilatları yapılırken, diğer taraftan sathi kaplama çalışmalarıyla bölgenin ulaşım ağını daha sağlıklı ve güzel hale getiriyorlar. Yapılan planlama neticesinde bu mahallemizde yaklaşık 15 km’lik yol alt yapısı baştan aşağıya yenilenmiş olacak ve buradaki ulaşım ağımızın kalitesi de artmış olacak.81 mahallemiz gibi Cevatpaşa mahallemizin gelişmesi, yaşam şartlarının daha modern hale gelmesi bizim için çok önemlidir. Şehir merkeziyle iç içe olan bu şirin mahallemiz ayrıca tren yoluyla da entegre olmuş durumda. Tren yoluyla ilgili devlet demiryolları nezdinde yaptığımız girişimler neticesinde buraya alt geçit ya da üst geçitle ilgili hazırlık yapıldı, ihale ve yapım süreciyle ilgili görüşmelerimiz devam ediyor. Tren yoluyla ilgili sorun giderildiği zaman bu mahallemizin daha fazla gelişmesinin önü açılmış olacak. Hemzemin geçidinin bertaraf edilmesiyle birlikte buradaki yol ağı daha güvenli ve sağlıklı bir görüntüye kavuşmuş olacak. Biz ne yapıyorsak hangi hizmeti yerine getiriyorsak vatandaşlarımızın daha kaliteli ve güzel alanlarda yaşaması için yapıyoruz. İlçemiz için, mahallelerimiz için hemşerilerimiz için durmadan dinlenmeden çalışıyoruz. Cadde ve sokaklarımızı ‘Türkiye Yüzyılı’ vizyonuna uygun yatırımlarla buluşturup vatandaşlarımızın yaşam kalitelerini artırmaktayız” diye konuştu.
    Mahallelerinde sathi kaplama yol çalışmalarının devam ettiğini söyleyen Cevatpaşa Mahalle Muhtarı Murat Dikenli ise yapılan tüm yatırımlardan dolayı Yeşilyurt Belediye Başkanı Mehmet Çınar’a teşekkürlerini sundu.

  • “Türkiye Yüzyılı’nda sağlığa yürüyoruz” sloganıyla yürüdüler

    “Türkiye Yüzyılı’nda sağlığa yürüyoruz” sloganıyla yürüdüler

    İl Sağlık Müdürlüğünce Kavaklı Meşe Korusu Tabiat Parkı’nda düzenlenen yürüyüşe, İl Sağlık Müdürü Çiğdem Cerit, Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürü Zafer Kamay ile 100 sağlık personeli katıldı.

    Cerit, yürüyüşün ardından yaptığı açıklamada, Cumhuriyet’in 100. yılını coşkuyla kutladıklarını belirtti.

    “Türkiye Yüzyılı’nda sağlığa yürüyoruz” sloganıyla doğa yürüyüşü yaptıklarını dile getiren Cerit, yürüyüşe Cumhuriyet’in 100. yılına ithafen 100 sağlık personelinin katıldığını kaydetti.

  • “Türkiye Yüzyılı’na yepyeni hedeflerle giriyoruz”

    “Türkiye Yüzyılı’na yepyeni hedeflerle giriyoruz”

    Bir dizi temaslarda bulunmak üzere Mersin’e gelen Ticaret Bakanı Ömer Bolat, ‘Şehir Buluşmaları’ programı çerçevesinde AK Parti İl Başkanlığında partililerle bir araya geldi. Bakan Bolat, burada yaptığı açıklamada, yoğun geçen seçim sürecinin ardından oluşan hükümetin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde çalışmalara ara vermeden başladığını söyledi. Kabine üyelerinin başta deprem bölgesindeki iller olmak üzere sahaya inerek vatandaşlarla bir araya geldiğini belirten Bakan Bolat, “Ben de geçtiğimiz hafta, hem deprem sonrası toparlanma çalışmalarını yerinde incelemek, hem de iş dünyamız ve sivil toplum kuruluşlarımızla bir araya gelmek için Kahramanmaraş ve Hatay’a ziyaretler gerçekleştirdim. Bugün de ‘Şehir Buluşmaları’ programı kapsamında Mersin’de STK temsilcileri ve gençlere bir araya geleceğiz. İnşallah Mersin’i daha ileriye nasıl taşıyacağımıza dair çok verimli istişareler gerçekleştireceğiz. Bugün ayrıca, Mersin Gümrük Başmüdürlüğü, liman sahası ve Mersin Serbest Bölgesini ziyaret ederek taşra teşkilatımızla bir araya geleceğiz. Bizim Mersin’deki elimiz kolumuz olan teşkilatımızla, vatandaşlarımıza daha iyi hizmet sunmak için plan ve projelerini konuşacağız” diye konuştu.

    “Mersin’in ülke ekonomisine önemli katkıları var”

    Mersin’in hem limanı hem de serbest bölgesi ile ekonomik anlamda ülke ekonomisine önemli katkıları olan bir il olduğunu vurgulayan Bolat, “Sadece Mersin Serbest Bölgesinde, 97’si yabancı olmak üzere toplam 385 firmada 10 binden fazla kişiye istihdam sağlanmaktadır. Bin 492 kilometre uzunluğunda kara yolu, 136 kilometre uzunluğunda demir yolu hattına sahip olan Mersin, ticaret ve lojistikteki önemiyle de ön plana çıkmaktadır. Nitekim, yapımı tamamlanan Yenice Lojistik Merkezi ile lojistik sektörüne 896 bin ton taşıma kapasitesi sağlanmış olup, ülkemize 416 bin metrekare lojistik alan kazandırılmıştır. 2022 yılında Mersin’den yapılan 6,2 milyar dolarlık ihracat, ilimizin lojistik altyapısının sağlamlığının yanı sıra üretim, istihdam ve ticaret merkezi olma özelliğini de göstermektedir. Temennimiz hem istihdamın hem de ihracatın, ilimizde ve tüm ülkemizde artmasıdır. Bununla birlikte, bakanlık olarak yasal ticaretin ve ihracatın artması için her türlü desteği sağlarken, yasa dışı ticaretin önüne geçmek için de çalışmalarımızı karalılıkla sürdürüyoruz. Bu kapsamda Mersin Gümrük Muhafaza Kaçakçılık ve İstihbarat Müdürlüğü tarafından il genelinde gerçekleştirilen operasyonlarda, 2022 yılının başından bu yana toplam 879 milyon TL değerinde kaçak eşya ele geçirilmiştir” ifadelerini kullandı.
    Mersin’in ayrıca, Türkiye için önemli bir gider kalemi olan enerjide, dışa bağımlılığın azaltılabilmesi amacıyla stratejik bir önemi olan Akkuyu Nükleer Enerji Santrali’ne de ev sahipliği yaptığını hatırlatan Bakan Bolat, “Nisan ayında, enerji üretimi öncesi son aşama olan nükleer tesis hüviyetini kazanan santralimiz, önümüzdeki dönemde hem ülkemizin nükleer enerji bilgi ve teknolojilerindeki deneyiminin artmasında hem de dışa bağımlılığımızın azaltılmasında kilit bir rol oynayacaktır” şeklinde konuştu.

    “İhracatımız artmaya devam ediyor”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın iradesinde, ülkenin refahı ve kalkınması için önceki hükümetlerce ortaya konulan çalışmaların yeni dönemde de aynı azim ve kararlılıkla süreceğini söyleyen Bolat, “Küresel ölçekteki tüm sıkıntılara ve krizlere rağmen, ülkemizin ortaya koyduğu ekonomik performans, vatandaşlarımızın güveni ve özel sektörümüz ile sağladığımız güç birliği karşısında aşılamayacak hiçbir engel olmadığını kanıtlamıştır. Nitekim, ülkemiz 2003-2022 döneminde yıllık ortalama yüzde 5,4 oranında büyüyerek küresel anlamda güçlü bir performans sergilemiştir. 2023 yılının ilk çeyreğinde ise ekonomimiz, şubat ayında yaşanan büyük deprem felaketine rağmen yüzde 4 büyüyerek sağlam temeller üzerinde durduğunu kanıtlamıştır.
    2002 yılında 36,1 milyar dolar olan mal ihracatımız, 2022 yılı sonunda 7 kat artarak 254,2 milyar dolar seviyesine çıkmış ve Cumhuriyet tarihimizin rekoru kırılmıştır. Benzer şekilde, 2002 yılında 14 milyar dolar olan hizmet ihracatımız, son 20 yılda 6 kattan fazla artarak 2022 yılında 90,5 milyar dolara ulaşmıştır. İhracatımızdaki bu artış trendi 2023 yılında da devam etmektedir. Geçtiğimiz günlerde açıkladığımız Temmuz ayı ihracatımız tüm zamanların temmuz ayı rekorunu kırarak, geçen yılın aynı dönemine oranla yüzde 8,4 artışla 20,1 milyar dolar seviyesine ulaşmıştır. 2023 yılı Ocak-Temmuz döneminde ise ihracatımız 143,4 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir” dedi.

    “Türkiye Yüzyılı’na yepyeni hedefler ile giriyoruz”

    Hükümet olarak hep çıtayı daha yükseğe taşımak ve vatandaşlara daha fazlasını sunabilmek için çalışmalara gayretle devam ettiklerini kaydeden Bolat, şöyle devam etti:
    “Bu doğrultuda, Ticaret Bakanlığı olarak, ‘Türkiye Yüzyılı’na yepyeni hedefler ile giriyoruz. Halihazırda çalışmalarına başladığımız ‘2028 İhracat Tanıtım ve Pazarlama Vizyonu’muz ile mal ihracatımızı 400 milyar dolara, hizmet ihracatımızı 200 milyar dolara, küresel mal ihracatında ülkemizin payını yüzde 1,2’ye, KOBİ’lerin ihracattaki payını yüzde 40’a, orta yüksek ve yüksek teknolojili ihracatımızın payını yüzde 50’ye ve genel ihracatımız içinde e-ihracatın payını yüzde 10’a çıkarmayı hedefliyoruz. Hükümetimizin çizdiği vizyon ve özel sektörümüzün gayretiyle bu hedeflere ulaşacağımızdan hiç şüphem bulunmamaktadır. Nitekim bu hafta içinde kabinemizin ekonomiden sorumlu tüm bakanları, Cumhurbaşkanı Yardımcımız Cevdet Yılmaz’ın başkanlığında, bakanlığımız ev sahipliğinde, iş dünyamızın çatı kuruluşu temsilcileri ile bir araya gelmiştir. Bu çalışma ile hükümetimizin ekonomi politikalarına dair çalışmaları hakkında iş dünyamıza bilgi verilmiş, iş dünyamızın beklentileri ve önerileri ele alınmış ve devlet ile özel sektör birlikte atılabilecek adımlar üzerinde durulmuştur. Karşılaşılan zorlukların dayanışma ve iş birliği ruhu ile aşılabileceğini çok iyi bilen bu milletin bir ferdi olarak, ekonomik anlamda da tüm zorlukları birlikte aşacağımıza inanıyorum.”

    Bakanlıkça Mersin’e verilen destekler

    Bakanlık olarak Mersin’deki esnafın, ihracatçının ve tüm iş dünyasının yanında oldukları ve olmaya da devam edeceklerini belirten Bakan Bolat, “Malumunuz, korona virüs salgınından zarar gören esnafımızı ve ticaret erbabımızı mali açıdan rahatlatmak üzere devletimizce çeşitli destekler hayata geçirilmiştir. Bu çerçevede, salgın nedeniyle işleri zarar gören Mersin’deki 55 binin üzerindeki esnaf ve sanatkâr ile gerçek kişi tacirlere de bakanlığımızca gelir kaybı ve kira destekleri sağlanmıştır. Yine bu kesime, ekonomik faaliyet kodları itibariyle iki grup halinde 3 bin TL ve 5 bin TL tutarlı destekler verilmiştir. Türkiye genelinde gelir kaybı desteği ve kira desteği kapsamında 4,6 milyar TL’yi aşan tutarda destek sağlanmış olup, bu tutarın yaklaşık 110,4 milyon TL’lik bölümü Mersin’deki ticaret erbabımız için kullanılmıştır. 3 bin TL ve 5 bin TL tutarlı destekler kapsamında Bakanlığımızca Türkiye genelinde verilen destek tutarı toplamı ise 4,3 milyar TL’yi aşmış olup, bu tutarın yaklaşık 101,2 milyon TL’lik kısmı ise yine Mersin için kullanılmıştır. Ayrıca, Mersin’de Temmuz ayı sonu itibariyle 20 bin 179 esnaf ve sanatkârın, kredi ve kefalet kooperatifleri aracılığıyla kullandırılan kredilerde yaklaşık 4 milyar 804 milyon TL tutarında kredi bakiyesi bulunmaktadır. 1 Ocak-31 Temmuz 2023 tarihleri arasında il genelinde esnaf ve sanatkârlara kredi ve kefalet kooperatifleri aracılığıyla yaklaşık 2 milyar 865 milyon TL tutarında faiz indirimli (yüzde 50 ve yüzde 100 faiz indirimli) kredi kullandırılmıştır. Öte yandan, Mersin’e Bakanlığımızca verilmiş ihracata yönelik devlet yardımları, 2022 yılında 38,5 milyon TL olmuştur. Bu tutar, 2023 yılında ise yaklaşık 57 milyon TL olmuştur. Bunların yanında, hizmet ihracatının gelişmesine yönelik olarak da sağlık ve bilişim sektörlerinde faaliyet gösteren Mersinli yararlanıcılara 4,8 milyon TL destek sağlanmıştır. Öte yandan, 2022 yılında Mersin’e Eximbank destekleri çerçevesinde 202 milyon doları kredi,158,1 milyon doları sigorta olmak üzere toplamda 360,2 milyon dolar destek sağlanmıştır” diye konuştu.

    Bakan Bolat, Mersin’de gerçekleştireceği temaslar kapsamında, iş dünyasının, gençlerin ve tüm Mersinlilerin görüşlerini dinleyeceğini, bakanlık olarak yapabileceklerini not ederek, ivedilikle gerekli adımları atacaklarını, ayrıca gerekli konularda da kabinemizin diğer bakanlarına ilgili hususları ileteceklerini sözlerine ekledi.

  • “Türkiye Yüzyılı, ‘Türk dünyasının asrı’ olacaktır”

    “Türkiye Yüzyılı, ‘Türk dünyasının asrı’ olacaktır”

    Erdoğan, sosyal medya hesabından Azerbaycan’a gerçekleştirdiği ziyarete ilişkin yaptığı paylaşımda, “14 ve 28 Mayıs seçimleri sonrası ilk ziyaretlerimizi Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’yle birlikte Azerbaycan’a yaparak dayanışmamızı ortaya koyduk. Rabbim muhabbetimizi, gardaşlığımızı daim eylesin. İnşallah Türkiye Yüzyılı, aynı zamanda ‘Türk dünyasının asrı’ olacaktır.” ifadelerini kullandı.

     

    Türk Devletleri Teşkilatının kurumsal kapasitesinin güçlendirilmesi için hep birlikte yoğun çaba harcadıklarını vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:

    “Türkiye ve Azerbaycan olarak, Doğu ile Batı arasında stratejik bir konuma sahibiz. Kardeşliğimize yaraşır şekilde ticaretten enerjiye, savunma sanayinden ulaştırmaya her alanda işbirliğimiz daha da derinleşecektir. Azerbaycan ile Ermenistan arasında barış anlaşmasının imzalanmasıyla bölgemiz çok daha müreffeh şartlara kavuşacak. İlham kardeşimle tam bir koordinasyon ve eş güdüm halinde bu diyalog sürecini yürütüyoruz. İnşallah yakın zamanda bu temasların müspet neticelerini göreceğimize de inanıyorum. Bu vesileyle bizlere ‘iki devlet tek millet’ şiarını miras bırakan Azerbaycan’ın Umummilli Lideri Haydar Aliyev’i doğumunun 100’üncü yılında rahmet ve minnetle yad ediyorum. Muzaffer Ali Başkumandan, Cumhurbaşkanı İlham Aliyev kardeşim ile el ele, gönül gönüle vererek münasebetlerimizi her alanda geliştirmeyi sürdüreceğiz.”

  • Hasankeyf, ‘Türkiye Yüzyılına’ hazırlanıyor

    Hasankeyf, ‘Türkiye Yüzyılına’ hazırlanıyor

    Barajın inşa süreciyle birlikte 98 iş yeri ve yaklaşık 800 konut inşa edilerek yeni Hasankeyf oluşturuldu. Konutların yanı sıra Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafında hükümet konağı, belediye, emniyet, jandarma binaları, devlet hastanesi, kütüphane, spor salonu, müze, yüksekokul, arıtma tesisi, cami ve okul gibi kamu hizmet birimlerinin de tamamlanarak hizmete alındı.

    Bölge mimarisine uygun inşa edilen 160 metrekarelik evler ile eski Hasankeyf’te yaşayan insanlar 30-40 metrekarelik evlerden çıkarak daha rahat bir hayat yaşamaya başladı.

    Baraj gölünde kalan Zeynel Bey Türbesi, İmam Abdullah Türbe ve Zaviyesi, Süleyman Han Cami minaresi, taş kapı ve çeşmesi, Kızlar Camisi, Artuklu Hamamı, Kale Kapısı ve Er-Rızk Camisi, tahrikli modüler sistem (SPMT) araçlarla bütünsel olarak arkeoparka taşındı.

    Baraj gölü alanında gerçekleştirilen kazılardan çıkartılan eserler bölgenin en büyük müzesi olma özelliğini taşıyan Hasankeyf Müzesi’ne taşındı. Yapımı tamamlanan Müze Limanı, Kale Limanı ve Balıkçı Limanı ile vatandaşlara hizmet veriliyor. Böylece Müze Limanı’ndan kalkan turistler baraj gölündeki gezintinin ardından Kale Limanı’na ulaşarak tarihi Hasankeyf Kalesi’ni gezecek. Tarihi ilçe yeni yüzüyle “Sakin şehirler” olarak bilinen “Cittaslow” listesine de girmeye hak kazandı.

    İlçeye gelen turistler su sporları, yamaç paraşütü, trekking yolları ile tarihsel yolculuklarına sportif faaliyetlerle devam ederken yapılan gençlik kamplarıyla da Türkiye’nin farklı bölgelerinden gençler ilçede ağırlanıyor.
    İlçe kaymakamlığınca Dicle Kalkınma Ajansı (DİKA) ve İl Özel İdaresinin desteğiyle hayata geçirdiği “Üçyol Ekolojik Köy Projesi” kapsamında Kapadokya’daki butik mağara oteller örnek alınarak turizme kazandırılan mağara otel konuklarına konaklamanın yanı sıra hobi bahçesi, yürüyüş yolları ve organik tarım imkanı da sunacak.

    12 bin yıllık tarihe sahip antik kent Hasankeyf

    Hasankeyf İlçe Kaymakamı Şenol Öztürk, ilçenin bu yeni vizyonuyla Türkiye Yüzyılına hazırlandığını söyledi.

    Hasankeyf’in tarihi çok eskilere dayanan milattan önce 12 bin yıl kadar eskiye dayanan, çok çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapmış antik bir şehir olduğunu belirten Öztürk, tarihi ilçenin sahip olduğu tarihi eserlerle son on yılda ciddi bir hareketliliği de beraberinde getirdiğini anlattı.

    Hasankeyf’in her geçen gün daha da güzelleşeceğinin altını çizen Öztürk, “Hasankeyf, çok daha hareketli, dinamik ve enerjik bir yüzyılın içine girdiği aşikar özellikle son yıllarda Ilısu Barajı’yla birlikte Hasankeyf içerisinde barındırdığı bütün tarihi eserleri çok özenle koruduğu ve yeni bulunduğumuz alana nakillerini gerçekleştirildi. Türkiye’de ve dünyada kullanılan en ince ayrıntılı, en teknik donanımlarla beraber bu taşıma başarılı bir şekilde yerine getirildi. Zeynel Bey Türbesi başta olmak üzere Artuklu Hamamı, İmam Abdullah Türbesi, Kızlar Camisi, Koç Camisi ve Sultan Süleyman Camisi, Er-Rızk Camisi ve orta kapıyla beraber bu taşıma işlemini başarılı bir şekilde gerçekleştirilmiş oldu. Hemen arkasında çok büyük bir alanda müzemiz var. Aslında burası tam bir açık hava müzesi. Bugün Hasankeyf, Türkiye’nin en örnek, özlenen, hayal edilen bir şehri konumunda” dedi.

    “Her geçen gün turist sayımızda çok ciddi ilerleme mevcut”

    Yapılan yatırımlarla Hasankeyf’in ilgiyle karşılanmaya başladığını belirten Kaymakam Öztürk, şunları kaydetti:
    “Tabii son yıllarda bu yapılan hizmetler vatandaşlarımız tarafından da büyük bir ilgiyle karşılanıyor. Çok büyük bir yatırım söz konusu şehirde. Bu yatırımların karşılığını da almaya başladık. Yani her geçen gün turist sayımızda çok ciddi ilerleme mevcut. Özellikle Ramazan Bayramı’nda çok büyük bir kalabalığı ağırladı şehrimiz.”

    İlçenin en büyük eksiklerinden biri olan ağaçlandırmaya ağırlık verdiklerini belirten Kaymakam Öztürk, bu çerçevede 40 bin ağaç dikimi gerçekleştirdiklerini söyledi.

    Yatırımcılara çağrı

    İlçede konaklamalı turist sayısını artırmak istediklerini dile getiren Öztürk, ilçede otel ihtiyacı olduğunu kaydetti.

    Yatırımcılara çağrıda bulunan Öztürk, “Belki turizm anlamında Çok daha öteye götürecek olan kalıcı otellerimiz ihtiyacımız söz konusu belki. O noktada tüm yatırımcılarımıza sizlerin aracılığıyla bir davette bulunalım. Hasankeyf hakikaten kazan kazan anlayışının tam anlamıyla gerçekleştirecek bir şehir burada. Çok ciddi gelecek vaat eden potansiyel vaat eden sürdürülebilir bir şehir konumunda Hasankeyf. Dolayısıyla buraya yatırım yapan her vatandaşımızın da burada kazançla çıkacak olduğunu da hiç şüphemiz yok. Konaklama tesislerinin artışıyla beraber Hasankeyf’teki bu sıçrayış çok daha farklı noktalara gelecek” diye konuştu.

    Mağara oteller için projeler hayata geçiriliyor

    İlçenin doku ve mimarisine uygun mağara oteller de hayata geçirmek istediklerini aktaran Kaymakam Öztürk, “Mağara otel projeleri üzerinde çalıştık. Bizim tabi bölgeye has kaya otellerimizin de inşasıyla ilgili proje çalışmalarımız devam ediyor. Yine karşı tarafta mağara otellerimizin var olması gerektiğine inandığımız için bu doğrultuda bir çalışmamız söz konusu. Yine artık su burada bir önemli bir hazine. Suyun getirmiş olduğu imkanları da profesyonel bir şekilde kullanmak istiyoruz Bu noktada su sporları merkezi projesini gerçekleştirmiş bulunuyoruz. Yine Gençlik Kampımız burada kuruluyor. Bütün bu projeleri gerçekleştirdiğimizde Hasankeyf’in hiç şüphemiz yok ki çok daha farklı noktalarda olacak, çok daha turist çekecek, çok daha esnafımız kazanacak ve bu yapılanların karşılığında verilen emek de çok daha fazla kendiliğinden karşılık bulmuş olacak” şeklinde konuştu.

    Hasankeyf’in tüm çalışmaların tamamlanmasıyla yepyeni bir yüzle Türkiye Yüzyılına karşılayacağını dile getiren Öztürk, “Bu yaz beklentimiz de çok fazla 2023 yılında artık çalışmalarımızı tamamlıyoruz. 2023 yılının sonunda Hasankeyf’i tamamlamış olacağız. Şaab Vadisi’yle, Arkeopark’ıyla, müzesiyle, tekneleriyle, limanıyla, gezinti alanlarıyla müthiş bir destinasyon vatandaşlarımızla yerli ve yabancı turistlerimizle buluşacak” ifadelerini kullandı.

    Kayseri’den gelerek tarihi ilçeyi gezen turistlerden Mehmet Akif Sezer, Hasankeyf’in yeni yüzü karşısında şaşırdıklarını ve hayran kaldıklarını anlattı.

    Sezer, “Yani birtakım bir güzellikler yapılmış. Yalnız mesire alanlarının eksikliği var. O mesire alanlarının eksikleri de tamam olursa gelen vatandaş burada rahat eder. Kayseri’de mesire alanlarında bungalov ve benzer tipte evler yapılmış, mesire alanları yapılmış. Burada da o tür yerler olursa vatandaş hiç değilse sağda solda mangal yapıp da etrafı pisletmeksizin belediyenin yaptırmış olduğu yerlerde bu işler yapılırsa etraf hem temiz kalır hem yangını da bilmem neydi çıkmaz. Genel olarak gözümüze batarcasına değişiklikler var tabii” değerlendirmesinde bulundu.

    Hasankeyf’e ilk defa geldiğini anlatan Ayşe Sezer ise “Hasankeyf’i ziyarete geldik. Güzelliklerini görmeye geldik. Yani çok beğendik çok mutluyuz burada. Geziyoruz, görmediğimiz yerleri görüyoruz. Son derece güzel bir yer. Hatıralarımızdan canlandırdığımızdan daha güzel. İyidir hoştur buralar. Gezilmeye değer yerlerdir, turistik yerlerdir” dedi.

  • “Türkiye Yüzyılı’nda vazgeçilmez hedefimiz”

    “Türkiye Yüzyılı’nda vazgeçilmez hedefimiz”

    Bakan Nebati, bir otelde düzenlenen Mersin İş Dünyası Buluşması toplantısına katıldı. Toplantıya Nebati’nin yanı sıra Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan, Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği (ASKON) Genel Başkanı Orhan Aydın, MÜSİAD Genel Başkanı Mahmut Asmalı ile iş dünyasından birçok temsilci katıldı. Vali Pehlivan, genel başkanlar Aydın ve Asmalı’nın konuşmasının ardından kürsüye çıkan Bakan Nebati, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Mersin’i, Türkiye Yüzyılı’na taşımak için kendilerine görev verdiğini ve Mersin’in yıldızını parlatmak için gece gündüz çalıştıklarını vurguladı. Nebati, “İnşallah önümüzdeki 5 yıl içinde Mersin’imize her alanda yeni başarılar kazandıracak, şehrimizin yeni rekorlarını beraberce kıracağız. Biliyorsunuz seçim sürecinde kimileri var ki, sürekli masal anlatmakla meşguller. Bakıyorsunuz bir gün çıkıp, hiç bakanlık yapmadığı halde ‘Ben Maliye Bakanıyken’ diye rahatça beyanat veriyor. Ertesi gün bakıyorsunuz bizim çoktan hallettiğimiz vergisel bazı konuları ileride çözeceğine dair vaatlerde bulunuyor. Yani bizim icraatlarımıza bir türlü yetişip, attığımız adımları dahi takip edemiyorlar. Art arda hayata geçirdiğimiz uygulamaları, sağladığımız sayısız kolaylık ve desteği zaten hiç bilmiyorlar. Akıllarına gelen her konuda, mevcut uygulamalardan habersiz bir şekilde, hiç ölçüp biçmeden boş vaatler sıralayıp duruyorlar. Ancak Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bizler, boş laf değil, milletimize asırlık eser ve hizmetler kazandırıyoruz. Ülkemize son 21 yılda nasıl ki her alanda adeta çağ atlattıysak hem Mersin’imizi hem de ülkemizi Türkiye Yüzyılı’nda inşallah daha da şaha kaldıracağız. Bunun için doğru zamanda doğru adımlarla, yan yana yol alacağız” diye konuştu.


    “Bütçe açığı sorununa bizler son verdik”

    Kendilerinin somut rakamlarla, gerçek sonuçlardan bahsettiğini vurgulayan Nebati, “Geçmişten bu yana ülkemizin kronik hale gelen bütçe açığı sorununa AK Parti hükümetlerimiz döneminde bizler son verdik. Kamu borç stokunu önemli ölçüde azaltırken, sosyal güvenlik sisteminde önemli reformları hayata geçirdik ve mali sürdürülebilirliği tesis ettik. Yaptığımız düzenlemelerle, bankacılık sektörünün finansman sağlama işlevini sağlıklı bir şekilde yerine getirmesine imkân tanırken; sermaye yapısını güçlendirdik ve aktif kalitesini de iyileştirdik. 90’lı yıllarda, bir türlü dikiş tutturamayan koalisyon hükümetlerinin uyguladığı hatalı ve istikrarsız politikalar, ekonomimizde ve ülkemizdeki güven ortamında büyük bir tahribata sebep olmuştu. Uyguladığımız sağduyulu ve kararlı politikalarla bu hasarı ortadan kaldırdık, ekonomiye yönelik beklentileri ve güveni iyileştirerek faizlerde önemli bir düşüş sağladık. Bu sayede, 90’lı yıllarda faize giden milletin kazancını eğitimden sağlığa, altyapıdan enerjiye, sosyal güvenlikten sosyal yardımlara, tarımdan sanayiye kadar geniş bir yelpazede yine bu millet için harcadık. Bu gelişmelerin bir yansıması olarak ülkemizi kişi başına gelir bakımından dünyada üst-orta gelir grubuna yükseltmeyi başardık” ifadelerini kullandı.

    “Türkiye ekonomisi, şoklara karşı önemli ölçüde dayanıklılık kazandı”

    Türkiye ekonomisinin şoklara karşı önemli ölçüde dayanıklılık kazandığının altını çizen Nebati, Elde ettiğimiz tüm bu stratejik kazanımlar sanki hiç yokmuş gibi davranmak ya tamamen bilgisizliktir ya da açık bir kötü niyet göstergesidir. Unutulmamalıdır ki büyük emeklerle kaydettiğimiz bu kazanımlar, ekonomimizin yapısal kırılganlıklarıyla mücadele edebilmemiz için bize önemli bir temel sağlamıştır. Yaşadıklarımız bize açık ve net bir şekilde göstermiştir ki tek başına faizi odağına alan para politikaları, ülkemizin yapısal sorunlarımıza çözüm üretememiştir. Tam aksine yüksek faiz ortamında yaşanan kısa vadeli sermaye girişleri, yapısal sorunların daha da derinleşmesine yol açmıştır. Bu nedenle, ülkemizin iç dinamiklerini dikkate alarak yeni bir yol haritası çizmemiz, yeni bir politika seti belirlememiz elzem hale gelmişti. Özellikle son yıllarda küresel salgın ve jeopolitik sorunlar başta olmak üzere üst üste gelen çoklu küresel krizler, tüm dünyada hızlı ve kökten bir değişim ihtiyacını ortaya çıkarmıştır. Bölgeselleşme, kendi kendine yetebilme gibi kavramların ön plana çıktığı bu yeni dönemde gelişmiş ekonomiler tarafından ‘tek doğru’ gibi lanse edilen, ezbere uygulanan konvansiyonel yöntem ve reçetelerin gelişmekte olan ekonomiler için yetersiz kaldığı açıktır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile elde ettiğimiz hızlı karar alma ve harekete geçebilme kabiliyetimiz sayesinde, Türkiye Ekonomi Modeli’ni 2021 yılı sonunda devreye aldık. Türkiye Ekonomi Modeli çerçevesinde uyguladığımız politikaların başarısı, sadece büyümede değil, istihdamda, ihracatta ve turizmde de Cumhuriyet tarihimizin en iyi sonuçlarını elde etmemizle birlikte tescillenmiş durumdadır” şeklinde konuştu.

    “Türkiye, 2022 yılında yüzde 5,6 ile dünyada en hızlı büyüme performansı sergileyen ülkelerden biri olmuştur”

    Türkiye’nin 2022 yılında yüzde 5,6 ile dünyada en hızlı büyüme performansı sergileyen ülkelerden biri olduğuna dikkat çeken Nebati, sözlerini şöyle sürdürdü:
    “Makine teçhizat yatırımları 13 çeyrektir büyümeye devam ederken, üretim kapasitemiz artışını sürdürmektedir. Ekonomik aktivitedeki iyileşmeye işgücü piyasası da eşlik etmiştir. İstihdam, salgının en şiddetli dönemine kıyasla yaklaşık 6,5 milyon kişi artarak 2023 yılı Şubat ayı itibarıyla toplam 31,5 milyon kişiye ulaşmıştır. Küresel tedarik zincirlerinde yaşanan sorunları da avantaja çevirmeyi başaran ülkemiz, ihracatını 255 milyar doların üzerine yükseltirken, küresel ihracattaki payımız da artmıştır. Diğer birçok ülke, turizmde halen salgın kaynaklı yaralarını sarma aşamasındayken, biz 2022 yılında 51,4 milyon ziyaretçi ve 46,3 milyar dolar turizm geliri ile rekor kırdık. Üstelik tüm bu başarılar, küresel ekonominin oldukça zorlu bir süreçten geçtiği bir dönemde elde edilmiştir. Bilinmelidir ki bu zor dönemde kaydetmeyi başardığımız tüm bu somut başarı ve kazanımlar, bugüne değin salt siyasi veya iktisadi çıkar kaygılarıyla karamsar tablolar çizmek dışında hiçbir şey yapmayanları nasıl ki hep boşa çıkarttıysa, bundan sonra da asla farklı olmayacaktır.”


    “90’lı yıllar Türkiye’si çoktan geride kalmıştır”

    Sürekli yönetim krizleri yaşayan, içe kapanık, antidemokratik ve ithal reçetelerle derman bulmaya çalışan 90’lı yıllar Türkiye’sinin çoktan geride kaldığına vurgu yapan Nebati, “Bugünün Türkiye’si, stratejik devlet aklını, tecrübesini ve güçlü millet iradesini arkasına alan Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, bölgesel ve küresel dengeleri değiştirebilen bir oyun kurucu konumundadır. Bugünün Türkiye’si, yarına inançla ilerleyen, Türkiye yüzyılını inşa etmeye, yarına yön vermeye kararlı insanların ülkesidir. Türkiye yüzyılında da siyasi ve ekonomik istikrarla birlikte güven içinde kapsayıcı, dengeli, sürdürülebilir ve güçlü büyümeye devam edeceğiz. Yatırımların hizmetler ve inşaattan ziyade yüksek katma değer ve teknoloji odaklı sanayi sektörleri ile turizm gibi üretken alanlara yönelmesini desteklemeye devam edecek, Kredi Garanti Fonu çerçevesindeki selektif kredi yaklaşımımızı güçlendireceğiz. Kapsayıcı ve dengeli büyümeden halkımızın tüm kesimlerinin yararlanabilmesi için sosyal refahı esas alan, istihdam dostu politikalar önceliğimiz olmaya devam edecektir. Son dönemde tarihimizin en yüksek seviyesine ulaşan istihdam piyasamızda daha fazla ve daha nitelikli iş imkanları oluşturacağız” dedi.

    “Enflasyonda kalıcı düşüşün sağlanması, Türkiye Yüzyılı’nda vazgeçilmez hedefimiz olacaktır”

    İşgücü piyasasının yeşil ekonomi, döngüsel ve dijital ekonomi ile iklim değişikliği sebeple dönüşümlere hızla adapte olmasını sağlayacaklarını kaydeden Nebati, “Ortaya çıkan beceri ihtiyaçlarını karşılayarak yeni istihdam fırsatları oluşturacağız. Kadınların ve gençlerin işgücüne katılımında gelişmiş ülkeler seviyesini önce yakalayıp sonra da aşarak büyüme potansiyelimizi istikrarlı bir şekilde artıracağız. Kayıt Dışı Ekonomiyle Mücadele Eylem Planı’nı kararlılıkla uygulayarak kayıt dışılıkla mücadelemizi güçlendireceğiz. Halkımızın refahının artması, sosyal adalet ve gelir dağılımının iyileşmesi için enflasyonda kalıcı düşüşün sağlanması, Türkiye Yüzyılı’nda vazgeçilmez hedefimiz olacaktır. Fiyat istikrarını temin ederek kaynakların verimli alanlarda kullanılmasını, sürdürülebilir büyümeyi ve ekonomik refahı destekleyeceğiz.
    Bu çerçevede finansal istikrarı güçlendiren, Türk lirasına güveni artıran politikalar uygulayacağız. Ayrıca gıda arz güvenliğinin temini ve tarımsal maliyetlerin düşürülmesi için Fiyat İstikrarı Komitesi, Gıda Komitesi ve Finansal İstikrar Komitesi gibi komitelerimizdeki çalışmalarımızı tam koordinasyon içerisinde sürdüreceğiz. Bu çerçevede para, maliye ve makro-ihtiyati politikalar arasındaki eşgüdümü daha da kuvvetlendireceğiz” diye konuştu.
    Döviz rezervlerini daha da güçlendirmek için tamamen faiz politikasına bağımlı bir anlayış yerine diğer tüm makroekonomik dengeleri, küresel konjonktürü ve ilgili politikaları dikkate alan bir politika çerçevesi uygulayacaklarını belirten Nebati, “Yenilikçi enstrümanlarla sermaye piyasalarının gelişmesini ve derinleşmesini sağlayacağız. Yeşil tahvil ve sukuk ihraçlarını teşvik ederek sürdürülebilir finans ekosisteminin geliştirilmesi doğrultusunda yurtdışı finansman imkânlarından daha fazla pay alınmasına yönelik girişimlerde bulunacağız. Sosyal ve çevresel etkilerin yanı sıra finansal getirileri de dikkate alan yatırımları geliştirecek destek mekanizmalarını hayata geçireceğiz. Bu sayede, sürdürülebilir kalkınma hedeflerine katkı sağlayacak, sosyal ve çevresel yatırımlar ile projeleri destekleyeceğiz. Girişimcilik ve fintek ekosistemini geliştirecek yeni finansman mekanizmalarını ve projeleri devreye alacağız. Hızla değişen ve gelişen yeni ekonomik unsurların, yenilikçi üretim faktörlerinin ve finansal enstrümanların vergi sisteminde kavranmasına yönelik tasarımlar yapacağız” ifadelerini kullandı.

    “2028 yılında 90 milyon turist ile 100 milyar dolar gelir elde etmeyi hedefliyoruz”

    Bağımsız politikaların uygulanabilmesi için cari açığı yapısal bir mesele olmaktan çıkaracak ve bu sorunu kalıcı bir şekilde geride bırakacaklarını ifade eden Nebati, “İstikrarlı bir şekilde cari fazla vererek ülkemizin kendi kendine yeten bir Türkiye olmasını hedefliyoruz. Korumacılığın artıp ticaret savaşlarının yoğunlaştığı, tedarik zincirlerinin kırıldığı ve ekonomik ilişkilerin yeniden şekillendiği yeni düzende, tam bağımsız bir Türkiye için rekabet gücü ve katma değeri yüksek üretimi merkezine alan politikalarımıza hız vereceğiz. Yerli ve milli, yenilikçi ve yeşil üretim ekonomisi anlayışıyla, Türkiye’yi en büyük küresel sanayi ve ticaret merkezlerinden biri haline getireceğiz. Mal ve hizmet ihracatımızı nitelik ve nicelik bakımından artırarak yüksek katma değerli ihracat artışı sağlayacağız. Cari açığı düşürerek döviz talebinin ithalat fiyatları üzerindeki baskısını azaltacağız. Ülkemizin küresel değer zincirindeki konumunu güçlendirecek, ihracatta bölgesel bağımlılığı azaltarak ürün ve pazar çeşitlendirmesini destekleyeceğiz. Öngörülebilirliği artırarak yatırımcı dostu politikalarla doğrudan uluslararası yatırımı artıracak, iş ve yatırım ortamını daha da iyileştireceğiz. KOBİ’lerin üretkenlik odaklı büyümelerini sağlamak amacıyla finansmana erişimi kolaylaştıracağız. Bu işletmelerimizin kurumsallaşmaları ve küreselleşmelerine yönelik yeni mekanizmalar geliştireceğiz. Turizm sektörümüzün tanıtım ve çeşitlendirme faaliyetlerini daha da artıracağız, sezon süresinin uzamasına ve 12 ay boyunca turizm faaliyetlerinin sürmesine katkı sağlayacak çalışmaları destekleyeme devam edeceğiz. 2028 yılında 90 milyon turist ile 100 milyar dolar gelir elde etmeyi hedefliyoruz” şeklinde konuştu.

    “Dijital Vergi Dairesini hayata geçireceğiz”

    Sürdürülebilirliği odağına alan, yeşil ve dijital dönüşümü destekleyen politika çerçevesini geliştirip güçlendireceklerini vurgulayan Nebati, sözlerine şöyle devam etti:
    “Enerji verimliliği uygulamalarını, yenilenebilir enerji yatırımlarını, hidrojen enerjisi gibi temiz enerji üretimini ve kullanımını daha fazla teşvik edeceğiz. Böylece enerjide dışa bağımlılığımıza giderek son vereceğiz. Düşük karbona dayalı bir büyüme sürecine katkı sağlayacak olan emisyon ticaret sistemini ivedilikle devreye alacağız. Yapay zeka uygulamaları entegre edilmiş Dijital Vergi Dairesini hayata geçireceğiz. Küresel dijital devrim ekonomisinde yer alarak, sadece çağı yakalamaya çalışan değil, öncülük yapan ve çağa yön veren bir Türkiye olduğumuzu bir kez daha gözler önüne sereceğiz. Tüm bu hedeflerimizi gerçekleştirmek için ekonomi politikası araçlarını bütüncül bir yaklaşım içinde uygulamayı sürdüreceğiz.”

    “Çukurova Havalimanına ilk uçağı bu hafta indireceğiz”

    ilgili müjdeler de veren Bakan Nebati, “Çukurova Havalimanı’na ilk uçağı Allah’ın izniyle bu hafta indireceğiz. Ayrıca, 11,7 kilometrelik havalimanı bağlantı yolunu da tamamladık. Yakın zamanda onu da hizmete alacağız. Çok kısa bir sürede Çeşmeli-Kızkalesi Otoyolu’nun temel atma törenini gerçekleştireceğiz. Silifke ilçemizin çıkışında bulunan Limankale tünelinin çalışmaları tamamlandı. Yakın zamanda devreye alacağız. Nükleer Enerji Santrali Kavşağında 420 metre viyadük ve 1,6 kilometrelik bağlantı yolu ile üst geçidini tamamladık. İnşallah onları da en kısa zamanda devreye alıyoruz. Akdeniz Sahil Yolu Aydıncık Gözce arasında 3 tünel, 1 viyadük olmak üzere toplam 5,6 kilometrelik yol da açılışa hazır durumdadır. Toroslar ilçemizde bulunan mezarlık mevkiindeki farklı seviyeli kavşaklardan ilkini tamamlamıştık. En yakın zamanda ikincisinin çalışmalarına başlıyoruz. Bizler, Mersin’de 2003-2023 yılları arasında tam 13 baraj, 10 gölet, 50 sulama tesisi ve 75 taşkın koruma tesisi olmak üzere toplamda 166 tesisi hizmete aldık. Gerçekleştirdiğimiz ve gerçekleştirmeye devam ettiğimiz bu yatırımlarla ilimizde tarımın, ticaretin, turizmin, ulaşımın ve daha birçok alanın gelişmesine katkıda bulunmaya devam ediyoruz. İnanıyorum ki şehrimizin kalkınması yolunda beraberce çalışarak çok verimli ve hayırlı sonuçları birlikte alacağız” dedi.
    Açılış konuşmalarının ardından toplantının ikinci kısmı basına kapalı olarak gerçekleştirildi.

  • “Türkiye Yüzyılı’nda daha adil bir dünya”

    “Türkiye Yüzyılı’nda daha adil bir dünya”

    Dışişleri Bakanlığı ve Türk Tarih Kurumu tarafından İstanbul Üniversitesi’nde düzenlenen “Cumhuriyetin 100. Yılında Türk Dışişleri: Asırların Diplomasi Birikimi Sempozyumu”na Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, diplomatlar ve elçiler katıldı.

    “16 büyük imparatorluk kurmuş Türk milletinin diplomasi tecrübesi elbette çok daha eskilere gider”

    Sempozyumda konuşan Bakan Çavuşoğlu, “Dışişleri Bakanlığı olarak temellerimiz, Reisülküttaplığa dayanıyor. Bugünkü kıymetli tebliğlerde bu tarihi arka plan teferruatlı bir şekilde ele alınacak. Reisülküttaplıktan Hariciye Nazırlığına, Hariciye Vekâletinden Dışişleri Bakanlığına uzanan bir gelenekten bahsediyoruz. Bugün Türk diplomatlarının üçüncü katip, ikinci katip ve başkatip unvanlarını hala kullanıyor olması, Reisülküttaplık geleneğinin bir yansımasıdır. Aslında 500. yıldönümü, bizim için bir sembol, bir meşale. Binlerce yıllık tarihinde 16 büyük imparatorluk kurmuş Türk milletinin diplomasi tecrübesi elbette çok daha eskilere gider. Atalarımız, ‘Atılan ok taştan dönmez, giden elçi yoldan dönmez’ diyerek, gönderdikleri elçiye güvenlerini ortaya koymuşlar. ‘Elçiye zeval olmaz’ diyerek, mesaj ne olursa olsun, getirene hürmet göstermişler. Yazılı kaynaklarımız da diplomasinin milli kimliğimizin bir parçası olduğunu gösterir” dedi.

    “Türk’ün olduğu her yerde devlet, devletin olduğu her yerde diplomasi var”

    Türk’ün olduğu yerde devlet mekanizmasının olduğunu söyleyen Çavuşoğlu, “Türk’ün olduğu her yerde devlet, devletin olduğu her yerde diplomasi var. Çünkü Türk demek, tarih demektir. Aynı zamanda, kadim medeniyetlere ev sahipliği yapmış Anadolu, diplomasinin doğumuna da şahitlik etti. Tarihteki yazılı ilk barış anlaşması olan 2300 yıllık Kadeş’de bu topraklarda imzalandı. Buraya yarım saat yürüyüş mesafesinde bulunan Arkeoloji Müzemizde sergileniyor. Bir örneği ise New York’ta Birleşmiş Milletler binasında. Bu eşsiz miras ve birikim, günümüzde Türk diplomasisinin dünyada saygı uyandıran kabiliyet ve gücünün de en önemli temellerinden biridir” şeklinde konuştu.

    Dışişleri Bakanlığının öncü olduğunu söyleyen Çavuşoğu, “Bugün 260 temsilciliğiyle dünyanın en geniş beş diplomatik ağından birisine sahip; vatandaşına, soydaşına dünyanın her yerinde en geniş hizmeti, en hızlı şekilde verebilen, gelecek okumalarında ve konsolosluk hizmetlerinde yapay zekâ gibi yenilikçi teknolojilerden yararlanan ilk kadın diplomatımız Adile Ayda’nın izini takip eden 79 kadın Büyükelçi ve yüzde 43 kadın genel müdür oranıyla, bu alanda dünyada öncü ülkeler arasında yer alan bir bakanlığız. Hariciye tarihimizin içeride ve dışarıda her geçen gün artan bir ilgiyle izlenmesinin nedeni de budur. İşte hem bu tarihi birikimi idrak etmek, hem de bu yoğun ilgiyi karşılayabilmek için geniş yelpazede faaliyetler hazırladık” ifadelerini kullandı.

    “Kurumumuz, aynı zamanda, güvenlik güçlerimizden sonra en fazla şehit veren teşkilattır”

    Dışişleri Bakanlığının diplomasi şehitleri verdiğini söyleyen Çavuşoğlu, “Dünya diplomasi tarihine geçen büyükelçiler yetiştirmiş olan kurumumuz, aynı zamanda, güvenlik güçlerimizden sonra en fazla şehit veren teşkilattır. Bir şahsi not düşeyim: Ben lisede öğrenciyken, uluslararası ilişkiler okumaya bu hain saldırılar nedeniyle karar verdim. Bu yıl, Cumhuriyetimizin ilk diplomasi şehitleri Başkonsolos Mehmet Baydar ve Konsolos Bahadır Demir’in şehadetlerinin de 50. yıldönümü. Bu vesileyle; Demokrasi şehidimiz Fatih Rüştü Zorlu’yu, bütün diplomasi şehitlerimizi ve deprem felaketinde kaybettiğimiz Hatay Temsilcimiz Büyükelçi Devrim Öztürk ile memurumuz Gökhan Aytaç’ı rahmetle anıyorum. Türk diplomatı; ASALA,17 Kasım ve PKK gibi alçak terör örgütlerinin saldırılarında ailesini, mesai arkadaşını şehit verdi. Ancak devlete ve millete hizmetten asla geri durmadı” diye konuştu.

    “Akil, adil ve erdemli bir küresel güç olarak, Türkiye eksenini inşa edeceğiz”

    Bugün de milletten ve tarihten aldıkları güçle vazifelerine devam ettiklerini söyleyen Bakan Çavuşoğlu, “Salgın döneminde 100 binden fazla vatandaşımızın ülkemize dönüşünü sağlayarak, Ukrayna Savaşı’nda soydaşlarımız dahil 18 binden fazla insanımızı tahliye ederek, deprem felaketinde, depremzedelerimize, kurumlarımıza bizzat sahada omuz vererek vazifemize devam ediyoruz. Ukrayna’da barış için tek başımıza kalsak da çabalayarak, savaşın ortasında ön ayak olduğumuz İstanbul Tahıl Anlaşmasıyla küresel gıda krizini engelleyerek vazifemize devam ediyoruz. Şanlı tarihimizi yalanlarla karalamak isteyenlere layık oldukları cevabı vererek, vazifemize devam ediyoruz. Kıbrıs’ta, Doğu Akdeniz’de, Ege’de hakkımızı hukukumuzu savunarak, Büyük Türk Dünyasını Türk Devletleri Teşkilat’ında birleştirerek, soydaşına, akraba topluluğuna, din kardeşine, dünyanın neresinde olursa olsun sahip çıkarak vazifemize devam ediyoruz. Bakanlığımızın bütün meslek gruplarından arkadaşlarımın gözlerine bu vazife şuurunu ve aşkını her zaman görüyorum. Böylesine köklü bir kurumda bakan olmaktan ve dünyanın en yetkin diplomatlarıyla çalışmaktan büyük gurur duyuyorum. İşte bu vazife bilinci ile bütün kurum ve kuruşlarımızla birlikte vazifemize devam edeceğiz. Türkiye Yüzyılı’nda, Sayın Cumhurbaşkanımızın ifadeleriyle, daha adil bir dünya düzeni için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Akil, adil ve erdemli bir küresel güç olarak, Türkiye eksenini inşa edeceğiz” diye konuştu.