Etiket: Türkiye

  • Bakan Akar’dan Doğu Akdeniz mesajı

    Bakan Akar’dan Doğu Akdeniz mesajı

    Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, “Doğu Akdeniz’de hem KKTC’nin hakkı olan ruhsat sahalarında hem de Türkiye’nin kendi deniz yetki alanlarındaki kaynaklardan istifade etmek için gerekli araştırma incelemeleri yapmak, onlardan istifade etmek için çalışmaları sürdürmek bizim hakkımızdır ve bu hakkımızı da mutlaka kullanacağız, kullanıyoruz” dedi.

    Bakan Akar, beraberinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ümit Dündar, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Küçükakyüz, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Adnan Özbal ve Bakan Yardımcısı Alpaslan Kavaklıoğlu ile Gazi Orduevi’nde düzenlenen KKTC Silahlı Kuvvetleri Günü Resepsiyonu’na katıldı. İstiklal Marşı ve Mücahitler Marşı’nın okunmasının ardından KKTC Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı tanıtım filmi ekrandan sunuldu.

    ‘KIBRISLI KARDEŞLERİMİZİN HAKLARINI KORUMAK İÇİN NE LAZIMSA YAPMAYA HAZIRIZ’

    Resepsiyondaki konuşmasına “Bütün herkesin bilmesi gereken husus şu; Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak Kıbrıs meselesi bizim milli davamız” ifadeleriyle başlayan Akar, 1974’teki bakış açılarının, yaklaşımlarının hala aynı olduğunu belirtti. Bugün de aynı duygu ve düşüncelere sahip olduklarını dile getiren Bakan Akar, “Kıbrıs, Kıbrıslılar bizim kardeşimiz, orada Kıbrıslı kardeşlerimizin hak ve menfaatini korumak için ne lazımsa yapmaya hazırız” diye konuştu. Barış Harekatı ile sadece adadaki Türklere değil, tüm adaya barış, huzur ve güvenin geldiğini dile getiren Akar, şunları söyledi:

    “Biz barıştan yanayız, barışı muhafaza etmek için uğraşıyoruz. Fakat aynı zamanda orada yaşayan Kıbrıslı kardeşlerimizin de hak ve hukukunu korumakta kararlıyız, azimliyiz. Bunun için yapılması gereken ne varsa bugüne kadar yaptık, bundan sonra da yapmaya devam edeceğiz. Her zaman samimi olarak söylediğimiz gibi barıştan yanayız. Barış içinde, iyi komşuluk ilişkileri içinde hakça bölüşüm ve paylaşımla buradaki hayatın herkesin güven, huzur, refah içinde yaşamasından yanayız. Buna gayret gösteriyoruz. Fakat diğer taraftan da hiçbir oldubittiye izin vermeyeceğimizi, burada Türkiye’nin içinde olmayan çözümlerin de hiçbir zaman yaşama şansının olmadığını da belirtmek zorundayım.”

    ‘HAKKIMIZI MUTLAKA KULLANACAĞIZ’

    Deniz yetki alanlarının belirlenmesi, eşit egemen hakların korunması, kaynakların hakça ve adil şekilde paylaşılması konularının çok önemli olduğunu vurgulayan Akar, “Bu hususlar hiçbir zaman gözardı edilmemelidir. Hem Türkiye olarak kendi haklarımız hem de Kıbrıslı kardeşlerimizin haklarını bu manada, çerçevede koruyacağımızı, buna her zaman hazır olduğumuzu belirtmek istiyorum. Doğu Akdeniz’de hem KKTC’nin hakkı olan ruhsat sahalarında hem de Türkiye’nin kendi deniz yetki alanlarında oradaki kaynaklardan istifade etmek için gerekli araştırma incelemeleri yapmak, onlardan istifade etmek için çalışmaları sürdürmek bizim hakkımızdır ve bu hakkımızı da mutlaka kullanacağız, kullanıyoruz. Bundan da kimsenin şüphesi olmasın” ifadelerini kullandı. İyi komşuluk ilişkilerine bir kez daha vurgu yapan Akar, şöyle devam etti:

    “Bunların birlikte yapılması, kaynakların birlikte paylaşılması bu konudaki gerekli görüşmelere de hazır olduğumuza yönelik daha önce ilgili ve yetkili makamlar tarafından yapılan açıklamalara maalesef komşularımız tarafından gerekli olumu cevaplar verilmedi. Dolayısıyla biz kendi haklarımız doğrultusunda bütünüyle Türkiye ve KKTC olarak oradaki kardeşlerimizle birlikte uluslararası hukuka uygun şekilde çalışmalarımızı sürdürüyoruz, sürdüreceğiz. Bunun dışında buradan binlerce kilometre uzaktan gelip burada bir takım konularda kurallar koymaya çalışanların sözlerini bizim hiçbir şekilde dinlememiz mümkün değil. Biz garantör ülkeyiz, garantör ülke olarak buradaki hak ve sorumluluklarımızın tamamen bilgisi ve bilincindeyiz, bunun gereğini de yaptık ve yapacağız. Bu konuda hiç kimse bize herhangi bir şekilde etki etmeye veya herhangi şekilde bizi engellemeye kalkmasın. Bu konuda kararlı olduğumuzu defalarca söyledik. Bunları da yerine getireceğiz. Yaptıklarımızın hepsi hukuki, uluslararası hukuka, deniz hukukuna uygun şekilde yapılmaktadır.”

    ‘YUNAN TARAFININ DA BU TOPLANTILARA KATILMASINI BEKLİYORUZ’

    Türkiye ile Yunanistan arasında güven ve güven artırıcı önlemler çerçevesinde yapılan çalışmalarda sağlanan mutabakat kapsamında iki toplantının Atina’da bir toplantının ise Ankara’da yapıldığını anımsatan Akar, şunları kaydetti:

    “Dördüncü toplantıyı Ankara’da yapmak üzere hazır olduğumuzu karşı tarafa bildirdik. Yunan tarafının da bu toplantılara katılmasını bekliyoruz. Bu arada çeşitli kaynaklardan çeşitli açıklamalar yapılıyor. Bunlardan biri de, ‘Doğu Akdeniz’in güvenliğini Türkiye’ye terk edemeyiz’ şeklinde başı ve sonu tam olarak belli olmayan bir takım sözler var. Bunu söyleyenler tarihlerine, tarihimize, Doğu Akdeniz’in geçmişine baksınlar. Bizim şu anda geçmişte olduğumuz gibi ecdadımıza yaraşır şekilde oradaki birliklerimiz, kuvvetlerimiz güvenlikle ilgili orada yapılması gereken ne varsa bunları yapabilecek kabiliyete, imkana sahip. Bunları da herkesin bilmesini istiyorum. Dolayısıyla bu tür ilişkilerde dil çok önemli. Taraflar açıklamalarını yaparken dikkatli dil kullanmaları lazım. Tahrikten, gerginliği artırmaktan, provokasyondan uzak durmak lazım.”

    Türkiye’nin gerginliği artırmak veya barışı, huzuru bozmak gibi bir amacının olmadığını vurgulayan Akar, “Hep birlikte neler yapabiliriz sorusunun cevabını beraber bulalım diyoruz. Dolayısıyla biz komşularımızı bu yönde davet ediyoruz, beraber çalışmak, toplumlar oradaki insanlar için bir şeyler yapabilmek konusunda çalışmaya devam ediyoruz, buna çalışıyoruz. Fakat bunun dışında bunu da bir acizlik olarak almasınlar, diğer taraftan yapılması gereken ne varsa, herhangi bir oldubittiye meydan vermeyeceğimizi, Türkiye’nin ve KKTC’nin içinde olmadığı hiçbir çözümün de Kıbrıs’ta ve Doğu Akdeniz’de yaşama şansının olmadığını da herkesin bilmesini bir kez daha ifade etmek istiyorum. Bizim hedefimiz adada barışı, huzuru rahatı, refahı kalıcı hale getirmek. Bu konuda gayretlerimizi sürdürüyoruz. Geçmişte olduğu gibi bugün de orada Kıbrıs Türkünün yanında olmaya, onların en büyük destekçisi olmaya devam edeceğimizden kimsenin şüphesi olmasın” şeklinde konuştu.

    Konuşmanın ardından Bakan Akar ve protokol üyeleri tarafından kesilen pastanın ardından resepsiyon sona erdi.

  • Google’dan flaş Türkiye kararı

    Google’dan flaş Türkiye kararı

    Arama motoru Google, Rekabet Kurulu kararı sonrası 10 Ağustos 2020’den itibaren, arama motorlarında çıkan alışveriş reklamlarını kaldırma kararı aldığını duyurdu.

    Söz konusu karar kapsamında 10 Ağustos itibari ile Google’a satın almak istediği bir ürünün ismini yazan kullanıcılar, artık arama sayfasının en üst kısmında çıkan slider şeklindeki alışveriş reklamlarını görmeyecek.

    Google’dan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

    “Rekabet Kurumu’nun Mayıs 2020’deki Alışveriş kararına uymak üzere, Alışveriş Karşılaştırma Servisleri’nin (AKS) bu reklamlara eşit erişimini sağlayan ve Alışveriş reklamlarının kullanıcılar ve satıcılar için kalitesini koruyan bir çözüm önerisinde bulunduk. Avrupa’daki Google Alışveriş Reklamları davasında başarılı şekilde uygulanan çözüm yolu ile büyük benzerlikler taşıyan önerimizin, Türkiye’de kararın yerine getirilmesine ilişkin sürenin sonuna kadar Rekabet Kurulu tarafından kabul edilip edilmeyeceği belirsizlik taşıyor. Bu nedenle faaliyetlerimizi yasal çerçevede sürdürmek amacıyla, Alışveriş reklamlarını Türkiye’deki Google Arama sayfalarından kaldırmaktan başka bir seçeneğimiz maalesef bulunmuyor.”

  • Yunanistan’dan Türkiye açıklaması: Diyaloğa hazırız

    Yunanistan’dan Türkiye açıklaması: Diyaloğa hazırız

    Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias, Türkiye ile diyaloğa hazır olduklarını belirterek, “Türkiye ile olan anlaşmazlığımızın Ege ve Doğu Akdeniz’deki kıta sahanlığı olduğuna inanıyoruz. Komşu Türkiye ile aramızdaki fark bu” dedi.

    “Yunanistan her zaman baskı ve tehdit olmadan Türkiye ile diyaloğa hazırdır” diyen Dendias, Atina’da bulunan İspanya Dışişleri, Avrupa Birliği (AB) ve İş Birliği Bakanı Arancha Gonalez Laya ile görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında Türkiye ile ilgili açıklamalarda bulundu. Doğu Akdeniz ve Ege’de uluslararası hukuka saygılı olunması gerektiğini belirten Dendias, “Bu nedenle, bu küresel durumun Türkiye tarafından da algılanması son derece önemli olduğunu düşünüyoruz. Bunun hem Türkiye’nin, hem de Türk toplumunun çıkarına olduğuna inanıyoruz” dedi.

    ANKARA DA DİYALOG İSTİYOR

    Laya ile görüşmelerinde Libya’daki son durumu da ele aldıklarını ifade eden Yunanistan Dışişleri Bakanı, Avrupa Birliği’nin Libya’da başarısız olmasının büyük bir sorun olacağını kaydetti. İspanya Dışişleri Bakanı Aranza Gonzalez Laya da, Ankara’ya gerginlikleri azaltma mesajı ilettiğini söyledi. Akdeniz’de istikrar istediklerini kaydeden Laya, Türkiye’de diyalog yönünde bir arzu gördüğünü söyledi. Yunanistan Başbakanı Kyriakos Mitsotakis da, Laya ile bir araya geldi. Yunan medyasına göre; görüşmede Ege ve Doğu Akdeniz’de yaşanan gerilim, Ayasofya Camisi ve Libya gündeme geldi.

  • Bulgaristan’dan gelen korkutan haber sonrasında Türkiye harekete geçti

    Bulgaristan’dan gelen korkutan haber sonrasında Türkiye harekete geçti

    Bulgaristan’ın Dimitrovgrad kentinde Meriç Nehri’nden su içen 28 büyükbaş hayvanın zehirlendiği iddialarının ardından, nehrin Türkiye’ye giriş yaptığı bölgeye gelen ekipler su numuneleri alarak, incelemeye gönderdi.

    Bulgaristan’ın Dimitrovgrat yakınlarından geçen Meriç Nehri’nden dün akşam saatlerinde su içen 28 büyükbaş hayvan zehirlenerek öldüğü iddia edildi. Hayvanların sahibi Stoyan Gospodinov’un nehirden su içen hayvanların 10 dakika sonra öldüğünü yetkililere bildirmesi üzerine, ülkede Meriç’ten istasyonlara su pompalaması durduruldu.

    Haskova Bölge Valisi Stefke Zdravkova, durumu açıklamasının ardından, Edirne’de DSİ 11’inci Bölge Müdürlüğü, İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ekipleri, Vali Ekrem Canalp’ın talimatıyla harekete geçti. Ekipler, Meriç Nehri’nin Türkiye’ye giriş yaptığı bölgeler başta olmak üzere, 5 farklı noktadan numuneler aldı. Numuneler Trakya Üniversitesi Teknoloji Araştırma ve Geliştirme Uygulama ve Araştırma Merkezi ve Edirne Gıda Kontrol Laboratuvar Müdürlüğü’ne gönderilerek, incelemeye alındı.

    Tarım ve Orman İl Müdürlüğü ekipleri ayrıca, çiftçiler ve nehirde amatör balıkçılık yapan vatandaşlarla görüşerek, herhangi bir hayvan ölümü olup olmadığını araştırdı.

    Ekipler, Meriç Nehri’ndeki durumla ilgili takibini sürdürüyor.

  • Erdoğan İtalya Başbakanı ile telefonda görüştü

    Erdoğan İtalya Başbakanı ile telefonda görüştü

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İtalya Başbakanı Giuseppe Conte ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi.

    Görüşmede, Libya başta olmak üzere bölgesel gelişmeler ele alındı.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Conte, Libya’da siyasi çözüm için diyalogu sürdürme konusunda mutabık kaldığı bildirildi.

  • Rusya aşıyı Türkler üzerinde deneyecek

    Rusya aşıyı Türkler üzerinde deneyecek

    Koronavirüse (Covid-19) karşı aşı geliştirme çalışmalarını sürdürdüğünü açıklayan Rusya, deneylerin üçüncü etabında aşının Türkiye, Birleşik Arap Emirlikleri ve Afrika ülkelerinden toplam 100 kişi üzerinde deneneceğini açıkladı.

    Rusya’da koronavirüs aşısının Gamalei Enstitüsü tarafından geliştirilmekte olduğunu ve çalışmaların ilk etabının tamamlandığını söyleyen Rusya Doğrudan Yatırım Fonu Genel Müdürü Kiril Dmitriyev, deneylerin Ağustos ayındaki üçüncü etabına Türkiye gibi ülkelerden de katılımın olacağını söyledi. Etapta Türkiye, Birleşik Arap Emirlikleri ve Afrika ülkelerinden 100 kişide aşının deneneceği ifade edildi.

    Şu anda devam eden ikinci etap çalışmalarının 3 Ağustos’ta tamamlanacağını belirten Dmitriyev, Rusya’da yakın zamanda ülke nüfusunun üçte birini kapsayan yaklaşık 50 milyon kişiye aşı yapılacağını söyledi.

    AĞUSTOS’TAN İTİBAREN SERİ ÜRETİME GEÇİLMESİ BEKLENİYOR

    Aşı çalışmalarının Ağustos ayında tamamlanmasının planlandığını belirten Dmitriyev, Ağustos ayından itibaren seri üretime geçilmesinin planlandığını da ifade etti.

    Rusya’nın Türkiye ve diğer ülkelerle iş birliği sonucunda bu aşının yıl sonuna kadar 200 milyon ton civarında üretilmesinin planlandığını söyleyen Dmitriyev, bunun 30 milyon dozunun Rusya’da, kalan dozların ise diğer ülkelerde üretilmesinin planlandığını dile getirdi.

  • Fransa’da 30 yıl önce halkalanan flamingonun son durağı Türkiye

    Fransa’da 30 yıl önce halkalanan flamingonun son durağı Türkiye

    Fransa’nın Ron Deltası’nda, 30 Temmuz 1990’da halkalanan flamingonun son durağı Türkiye oldu.

    Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğünce yürütülen, Tuz Gölü Özel Çevre Koruma Bölgesi’ndeki flamingo koruma ve izleme çalışmaları devam ediyor.

    Bilimsel çalışmaları yürüten Doç. Dr. Kiraz Erciyas Yavuz, uzman biyologlar Murat Doğan ve Nizamettin Yavuz, Türkiye’deki en yaşlı flamingoyu tespit etti ve hayat hikayesine ulaştı.

    Uzmanlar, buldukları flamingonun, 30 Temmuz 1990’da Fransa’nın Ron Deltası’nda halkalandığını belirledi.

    Halkadaki bilgilere göre, flamingo 3 yaşındayken Tunus, 8 yaşındayken İtalya, 23 ve 27 yaşlarında da Tunus’ta gözlemlendi. En son 30 yaşında haziran ayı sonunda Tuz Gölü’nde görülen flamingo, Türkiye’de kaydedilen en yaşlı flamingo oldu.

    Flamingo’nun Fransa’da halkalandığı yer ile Tuz Gölü’nde halkasının okunduğu yer arasındaki mesafe, 4 bin 400 kilometre olarak belirlendi.

    Türkiye’de 60 bin flamingo var

    Çevre ve Şehircilik Bakanlığı verilerine göre, dünyada 600 bin flamingo var, bunların 60 bini Türkiye’de bulunuyor.

    Flamingolar, Türkiye’de ağırlıklı olarak Gediz Deltası ve Tuz Gölü Özel Çevre Koruma Bölgesi’nde yaşıyor. Tuz Gölü, geçen yıl 20 bin flamingo ağırladı.

    Türkiye’de yıl boyu görülen flamingoların bir kısmı yerleşik bir kısmı da göçmen türlerden oluşuyor, özellikle Ege, Akdeniz ve Orta Anadolu’da tuzcul, sığ, sulak alanlarda yaşıyor.

    Flamingoların Avrupa popülasyonunun yüzde 25’e yakını Türkiye’de görülüyor.

    Geçmişte Tuz Gölü’nde düzensiz olarak birkaç yılda bir üreyen flamingolar, son yıllarda bu bölgede düzenli üreyen bir koloni olarak bulunuyor.

  • AB’nin sınır kapısı listesinde Türkiye yok

    AB’nin sınır kapısı listesinde Türkiye yok

    Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle mart ayında sınırlarını kapatan Avrupa Birliği (AB) ülkeleri, seyahat kısıtlamalarının kaldırıldığı ülkeler listesinden Karadağ ve Sırbistan’ı da çıkarttı.

    AB Konseyi, üçüncü ülkelerden zorunlu olmayan seyahat kısıtlamalarının kaldırılmasının “tavsiye edildiği” ülkeler listesini güncelledi.

    Listeye göre, salgın tedbirleri kapsamında mart ayında kapatılan dış sınırlar, önceki listede olduğu gibi Cezayir, Avustralya, Kanada, Gürcistan, Japonya, Fas, Yeni Zelanda, Ruanda, Güney Kore, Tayland, Tunus ve Uruguay’a kademeli açılacak.

    AB ülkelerinin vatandaşlarına seyahat izni vermesi halinde Çin’e de kısıtlama uygulanmayacak.

    Önceki listede seyahat kısıtlamasının kaldırılması tavsiye edilen Karadağ ve Sırbistan’a ise sınırlar yeniden kapatılacak.

    Türkiye, ABD, Rusya, Brezilya ve Hindistan gibi ülkelere AB ülkelerinin seyahat kısıtlamaları devam edecek.

    Öte yandan, söz konusu liste, ülkelerdeki Kovid-19 durumuna ve vaka sayısına göre 2 haftada bir güncellenecek.

    AB, mart ayında salgının yayılmasını engellemek için 27 üye ülkenin yanı sıra Schengen bölgesinin parçası olan İzlanda, Lihtenştayn, Norveç ve İsviçre’ye zorunlu olmayan seyahatlere kısıtlamalar getirmişti.

    Üye ülkeler için bağlayıcılığı bulunmayan liste, tavsiye niteliği taşıyor.

    Bilimsel verilere dayanarak hazırlandığı iddia edilen listenin siyasi olduğu ve objektif kriterlere dayanmadığı eleştirileri de yapılıyor.

  • Türkiye’den Kazakistan’a tıbbi yardım

    Türkiye’den Kazakistan’a tıbbi yardım

    Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran, Türkiye’den Kazakistan’a tıbbi malzeme yardımına ilişkin, “Her zaman Kazakistan ve Kazakistan halkının yanında olmaya devam edeceğiz.” dedi.

    Kıran, Ankara Esenboğa Havalimanı’nda düzenlenen Türkiye’den Kazakistan’a yeni tip koronavirüsle (Kovid-19) mücadele kapsamında yapılacak tıbbi malzeme yardımı teslim töreninde açıklamalarda bulundu.

    Bugün Türkiye ile Kazakistan ilişkileri açısından “tarihi dönüm noktalarından birinin idrak edildiğini” vurgulayan Kıran, “Bu tören vesilesiyle gönderdiğimiz tıbbi yardımların Kazakistan’ın Kovid-19 ile mücadelesinde Kazakistan halkına güç ve şifa vermesini temenni ediyoruz.” ifadelerini kullandı.

    Kıran, Türkiye’nin Kazakistan’ın ve Kazakistan halkının yanında olduğunun bugün bir kez daha görüldüğünü kaydederek “Bu yardımların 7’den 70’e Türk toplumunun bütünü tarafından gerçekleştirildiğini de özellikle vurgulamak istiyorum.” dedi.

    Türkiye’nin Kazakistan’a desteğini bundan sonra da sürdüreceğinin altını çizen Kıran, Türkiye’nin Kovid-19’la mücadelede “dünyada başarı hikayelerinden birini temsil ettiğini ve bunun Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) başta olmak üzere uluslararası kuruluşlar tarafından da tescil edilmesinin önemli olduğunu” belirtti.

    “Kazakistan’ın yanında olmaya devam edeceğiz

    Kıran, “Türkiye Cumhuriyeti olarak, küresel iş birliği ve dayanışma mesajını, küresel iş birliği ve dayanışma söylemlerini eylemlerimizle destekleyen sorumlu bir ülke olmaktan gurur duyuyoruz. Bugün kapımızı çalan 152 ülkenin 140’ına tıbbi yardımda bulunan bir ülke olduğumuzun da özellikle altını çizmek istiyoruz.” diye konuştu.

    “Her zaman Kazakistan ve Kazakistan halkının yanında olmaya devam edeceğiz.” diyen Kıran, Türkiye’nin ve Türkiye halkının bu kara günde dayanışmasını bir kez daha gösterdiğini ifade etti.

    Kıran, bugün Kazakistan’da ulusal yas ilan edilmesi dolayısıyla Kazakistan halkının da acısını paylaştıklarını söyledi.

    “Gerçek dost kara günde belli olur”

    Kazakistan’ın Ankara Büyükelçisi Abzal Saparbekuly de “Kazaklarda ve Türklerde ortak bir atasözü vardır: ‘Gerçek dost kara günde belli olur.’ Bugün de kardeş Türkiye Cumhuriyeti’nin, Türk halkının ne kadar kıymetli ne kadar yardımsever olduğunun bir örneğini yaşıyoruz. Bu bağlamda, kardeşlik bağları üzerine inşa edilen Kazakistan ve Türkiye ilişkilerinin, küresel salgın döneminde insani yardım boyutunun ön plana çıktığını söyleyebiliriz.” diye konuştu.

    Saparbekuly, yardımlar dolayısıyla başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, tüm kurumlara ve katkıda bulunan herkese teşekkür etti.

    “Bu yardımlar, Kazakistan ile Türkiye arasındaki kardeşliği yansıtmaktadır.” diyen Saparbekuly, bu kardeşliğin “ebedi olması” dileğinde bulundu.

    Konuşmaların ardından, Türkiye’nin Kazakistan’a tıbbi yardımını taşıyan uçak, Kıran ve Saparbekuly tarafından uğurlandı.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla Kazakistan’a gönderilen tıbbı yardımların arasında ventilatör cihazı, PCR cihazı, tespit kiti, maske, siperlik, tulum ve cerrahi maske gibi malzemeler yer aldı.

    Kazakistan’a hareket eden uçaktaki yardım malzemesi kolilerinin üzerinde Cumhurbaşkanlığı forsunun yanı sıra Mevlana’nın, “Ümitsizliğin ardında nice ümitler var. Karanlığın ardında nice güneşler var.” sözlerine yer verildi.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan, Putin ile telefonda görüştü

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Putin ile telefonda görüştü

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile telefonda görüştü.

    İletişim Başkanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada, “Ekonomi başta olmak üzere ikili ilişkilerin geliştirilmesine yönelik adımlar ve Kovid-19 salgınıyla mücadelede iş birliği hususlarının ele alındığı görüşmede ayrıca Libya ve Suriye’deki gelişmeler ile bölgesel meseleler değerlendirilmiştir. Sayın Cumhurbaşkanımız ve Sayın Putin, iki ülke ilişkilerinin güçlendirilmesinin yanı sıra bölgesel barış, güvenlik ve istikrar için eş güdümü sürdürme konusunda mutabık kalmışlardır” denildi.