Etiket: Türkiye

  • 14 kanun teklifi TBMM’de kabul edildi

    14 kanun teklifi TBMM’de kabul edildi

    Komisyonda kabul edilen kanun teklifleri şöyle:

    Uluslararası Deniz Seyir Yardımcıları Teşkilatı Sözleşmesinin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi.

    Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Angola Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Hava Ulaştırma Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi.

    Türk Devletleri Teşkilatına Üye Ülkelerin Hükümetleri Arasında Uluslararası Kombine Yük Taşımacılığı Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi.

    Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Malta Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Denizcilik Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi.

    Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Senegal Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Denizcilik Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi.

    Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Azerbaycan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Tercihli Ticaret Anlaşmasını Tadil Eden Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi.

    Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Katar Devleti Hükümeti Arasında Ticaret ve Ekonomik Ortaklık Anlaşmasının Notalarla Birlikte Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi.

    Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile El Salvador Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Ticaret ve Ekonomik İş Birliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi.

    Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Panama Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Ticaret ve Ekonomik İş Birliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi.

    Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Svaziland Krallığı Hükümeti Arasında Ticaret ve Ekonomik İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi.

    Uluslararası Ticaret Finansmanı İslami Kurumu Kurucu Anlaşmasının 25. Maddesinin Tadiline İlişkin Olarak Uluslararası Ticaret Finansmanı İslami Kurumunun 12. Genel Kurul Toplantısında Kabul Edilen 18/05/2017 Tarihli ve GA12/6-438 Sayılı Kararın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi.

    Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Portekiz Cumhuriyeti Arasında Askeri Alanda İş Birliği Çerçeve Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi.

    Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Senegal Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Askeri İş Birliği Çerçeve Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi.

    Türkiye Cumhuriyeti Genelkurmay Başkanlığı ile Moldova Cumhuriyeti Savunma Bakanlığı Arasında Askeri Eğitim İş Birliği Tamamlayıcı Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi.

  • 2024 yılı Eber Gölü’ne bereketli geldi

    2024 yılı Eber Gölü’ne bereketli geldi

    Yıllardır kuraklık yüzünden kuruma tehlikesi ile karşı karşıya kalan Eber Gölü’nde son günlerde sevindirici olaylar yaşanmaya başlandı. Gölün Afyonkarahisar’ın Bolvadin sınırları içerisinde kalan kısmında su seviyesinde gözle görülür bir artış yaşandı. Su seviyesinin yükselmesi ile göldeki adacıklarda gün yüzüne çıkmaya başladı. Gölde artan su seviyesi muhabirler tarafından dron ile havadan görüntülendi.

    Mest eden görüntüler ortaya çıktığı gölde adeta doğa görsel bir şölen sergiledi.
    Eber Gölü Alan Kılavuz ve Rehberi Kadir Ateş, 2024 yılının Eber Gölü’ne uğurlu ve bereketli geldiğini ifade ederek, “Şu anda Eber Gölü’nde geçmiş döneme göre su seviyesi çok güzel yükselmiş durumda. Geçen seneki seviye ile bu seneki seviyeyi karşılaştırdığımızda yüzde 15’lere varan bir artışın olduğunu görmekteyiz. Bu şekilde olursa önümüzdeki yağışlar ile kar sularının göle ulaşması ile Eber Gölü’nde su seviyesinin çok daha fazla yükseleceğini tahmin etmekteyiz” diye konuştu.

  • Kanada’dan Türkiye kararı: Kısıtlamalar kaldırıldı

    Kanada’dan Türkiye kararı: Kısıtlamalar kaldırıldı

    Kanada hükümeti Türkiye ile ilgili flaş bir karara imza attı. İnsansız hava aracı (İHA) optik ekipmanları da dahil olmak üzere Türkiye’ye uygulanan silah ihracatı kısıtlamalarının kaldırıldığı bildirildi. Kanada Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, 16 Nisan 2020’den bu yana savunma sanayi ile ilgili belli ihraç kalemlerinin Türkiye’ye satışına yönelik başvuruların reddedildiği hatırlatılarak, ret politikasının artık yürürlükte olmadığı kaydedildi. Türkiye’ye yapılacak savunma ekipmanı ihracatı ve komisyonculuk izni başvurularının ülkenin risk değerlendirme prosedürleri çerçevesinde tek tek ele alınacağı belirtildi.

    Kanada ambargo uygulamıştı

    27 Eylül 2020’de başlayan ve 44 gün süren 2. Dağlık Karabağ Savaşı’nda Ermeni güçlere karşı kullanılan Türk İHA’larında kendi teknolojilerinin kullanıldığını ileri süren Kanada yönetimi, Türkiye’ye yönelik silah ihracatı kısıtlamalarını yürürlüğe koymuştu. Ottawa yönetimi daha önce de Türkiye’nin 2019’da Suriye’ye yönelik gerçekleştirdiği askeri harekata yanıt olarak silah ambargosu uygulamış, ancak Haziran 2020’de bu kararından geri adım atmıştı.

  • Gözler Ay’a çevrildi

    Gözler Ay’a çevrildi

    TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal,  “Türkiye Yüzyılı”nın ilk yılında gözlerini uzaya çevirdiklerini söyledi.

    Milli Uzay Programı’nın 10 başlığından birinin “Türkiye’nin ilk astronotunun uzaya gönderilmesi” olduğunu dile getiren Mandal, “Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı’nın uzaya gitmesine toplumumuzun gösterdiği ilgi ve beklentilerin yüksek düzeyde olduğunu görmek mutluluk ve sorumluluk verdi.” diye konuştu.

    Mandal, Gezeravcı’nın Uluslararası Uzay İstasyonu’nda 13 bilimsel deney gerçekleştireceğini, uzay misyonunun “bilim misyonu projesi” olduğunu belirtti.

    Yapılacak deneylerin ülke adına önemli olduğunu vurgulayan Mandal, “13 deneyin sonuçlarını heyecanla bekliyoruz. Bunun öncesinde 2023’te İMECE uydumuzu fırlattık. Bunun devamında yine iki önemli misyon gelecek. Bunlardan bir tanesi Türksat 6A projemiz. Haberleşme uydumuzu 2024’te fırlatacağız ve takibinde de Ay’a sert iniş misyonumuzu gerçekleştirmek üzere 2026’da uzaya yolculuk devam edecek.” ifadesini kullandı.

    Gözler yeni “İMECE”lerde

    Mandal, geleceğe uzay odaklı baktıklarını belirterek, “Türkiye’nin uzay otobanı”na ilişkin yeni projeleri anlattı.

    2024 Yılı Yatırım Programı’na dikkati çeken Mandal, programda İMECE-2 ve İMECE-3 projeleri için 2,8 milyar lira bütçe ayrıldığını dile getirdi. Mandal, şunları söyledi:

    “İMECE uydumuz, İMECE-1 olacak. İMECE-2 ve İMECE-3 ile 2027’ye gelindiğinde 3 uydumuz eş zamanlı çalışacak. Artık istediğimiz yerden, istediğimiz zaman görüntü alabileceğiz. Devletimiz ‘Görüntülü uydum var’ demedi, iki İMECE uydusunu yatırım programına dahil ederek bütçesine koydu. 2024’ten itibaren çalışmalar devam edecek. Araştırmacılarımız için önemli bir motivasyon. İMECE uydumuzda optik kamera çapı 99 santimdi. Şimdi 50 santim olacak. Çözünürlüğü yüksek optik kameralar üreteceğiz İMECE-2 ve İMECE-3’te. Bu şekilde takım uydularımız olacak. Türkiye de İMECE-2 ve İMECE-3 ile artık sadece uydusunu yapan değil, takım uydusunu yapan bir ülke olacak.”

    Mandal, Türkiye’nin tasarımından geliştirilmesine kadar tüm bileşenleriyle ürettiği İMECE’nin yapımının 7 yıl sürdüğünü, İMECE-2 ve İMECE-3’ün yapımının 4 yıl süreceğini bildirdi.

    Türkiye’nin 4 yıl içinde 2 uydu yapacağını vurgulayan Mandal, “Türkiye, uydu satabilen bir ülke haline gelecek. Türkiye o aşamaya geliyor. Artık İMECE-2 ve İMECE-3 yolda. Gözümüz hep uzayda ve gökte.” dedi.

    İMECE’nin en kritik parçalarından optik kameranın başka bir ülkeye de transfer edileceğini söyleyen Mandal, şöyle konuştu:

    “Yani uzay teknolojisinde kendi ihtiyacımızın dışında üreterek ihraç ediyoruz. Ayrıca biz kendi savunma sanayimiz için çip üretebilen bir ülkeyiz ama şu an sivil sektörlerde çip üretme konusunda üretim altyapımızın geliştirilmesine yönelik bir ülkeyle işbirliğine gidildi ve şu an Türkiye’de artık sadece savunma sanayisi için değil, çok daha farklı kullanım alanları olan, sivil alan olan teknolojiler için işbirliği yapıyoruz.”

    TÜBİTAK, 2023’te 6,3 milyar lira destek verdi

    Mandal, geçen yılın Türkiye için her açıdan zor bir yıl olduğuna dikkati çekerek şöyle devam etti:

    “Çevresel, jeopolitik, ekonomik, toplumsal boyutta olmak üzere 2023 zor bir yıldı. Bir taraftan iklim değişikliğinin etkisini gördük. Dünya tarihinde bir yıl içinde 4 ay ilk kez ortalama sıcaklığın üzerindeydi. Bu inanılmaz bir şey, gelecek açısından iyi şeyler söylemiyor. Gelecekte suya, gıdaya ulaşmamız çok daha zor olacak. Ülkelerin şu an gündemlerinde buna ortak çözüm oluşturma boyutu var. Diğer taraftan Filistin’de yaşananlar. Dünyanın gündeminde yaşananlar vahşete, zulme karşı yetersiz kalındığı bir dönem. Ülkemiz açısından bakıldığında 6 Şubat’ta yaşadığımız deprem felaketi. Bir yıla yakın zaman dilimi oldu hala devam da edecek olan zor bir dönem. Daha adil, eşit bir dünya için jeopolitik, çevresel, toplumsal, ekonomik, hangi açıdan bakarsak bakalım daha fazla bilim ve teknolojiye ihtiyaç var. Bilim ve teknolojiyle bu sorunlara çözüm oluşturabilir ve zulme dur diyebilirsiniz. Birileri bilim ve teknolojiyi kendi gücünü ortaya koymak için gösteriyorsa sizin de daha fazla bilim ve teknolojiyle daha adil ve barışçıl bir dünya oluşturmanız gerekiyor. Bu yüzden TÜBİTAK’a düşen görev kritik.”

    TÜBİTAK’ın 2023’te akademik, sanayi, bilim insanı ve toplumsal farkındalık konularında önemli bir yıl geçirdiğini dile getirdi.

    Akademi tarafında 5 binin üzerinde projeyi destekledikleri bilgisini veren Mandal, “Bunlara ayırmış olduğumuz kaynak 2 milyar lira civarında. Yine sanayi tarafında 3 bin 400 kadar proje desteklendi ve destekler devam ediyor. 2 milyar lira oraya destek ayırdık. 50 bine yakın araştırmacı bilim insanı desteklendi ve burası için 2,3 milyar lira gibi bir kaynak ayrıldı. Verdiğimiz destek 6,3 milyar liraya ulaştı.” dedi.

    Mandal, sadece projeleri desteklemediklerini, o destekleri birbirleriyle eklemli hale getirdiklerini söyledi.

    “Bilgiyi üretenler ve kullananlar bir araya getirildi”

    TEKNOFEST ile toplumda farkındalık oluştuğunu vurgulayan Mandal, bilim merkezlerine, atölyelere, yarışmalara ve olimpiyatlara katılımın arttığını belirtti.

    Mandal, 2023’te 24 büyük teknoloji platformunu bir araya getirdiklerini, platformlarla gıda, sağlık, kuantum, yeşil dönüşüm gibi iklim odaklı, Türkiye’nin ve dünyanın ihtiyaç duyduğu konular da dahil bilgiyi üreten ve kullanan kurumların buluşturulduğunu anlattı.

    Türkiye’nin en büyük ve kritik gücünün insan kaynağı olduğunu dile getiren Mandal, “O insan kaynağını ne kadar erken yaşta bilim ve teknolojiyle buluşturursak bu Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yıl dönümünde çok daha anlamlı hale gelir. Bunu dünyadaki rekabet ortamında insanlık için çözüm oluşturma noktasında en güçlü kaynağımız olarak görüyorum.” diye konuştu.

    GÖKDOĞAN ve BOZDOĞAN füzeleri 2024’te envantere girecek

    Türkiye’nin savunma sanayisi alanında da kritik bir noktaya eriştiğine dikkati çeken Mandal, havadan havaya füze sistemleri geliştirmenin zor bir aşama olduğunu, bu kapsamda geliştirilen GÖKDOĞAN ve BOZDOĞAN füzelerinin tüm testlerden geçtiğini, bu yıl da envantere gireceğini bildirdi.

    Mandal, Türkiye’nin kendi elektrikli trenini üreten bir ülke olduğunu belirterek şunları kaydetti:

    “Elektrikli trenimizi raylara indirdik, bu bizim için kritikti. Tabii ki Togg ülkemizin gururu. Onun kritik bileşenini üreten firmalar TÜBİTAK’ın desteklemiş olduğu firmalarımız. Öte yandan, dijital paramızın Faz-1 aşaması, ASELSAN ve HAVELSAN ile tamamlandı. TÜBİTAK Gebze kampüsümüzde dijital parayı kullandık. Şu an projede 2. Faz’a geçildi, 2024’te Merkez Bankamız koordinasyonunda gerçekleştirilecek.”

    KAYNAK: TRT HABER

  • İsveç’in NATO üyeliği Resmi Gazete’de

    İsveç’in NATO üyeliği Resmi Gazete’de

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsveç’in NATO’ya üyelik protolokünü onayladı. Karar Resmi Gazete’nin mükerrer sayısında yayımlandı.

    İsveç’ ten ilk açıklama 

    İsveç Başbakanı Ulf Kristersson, İsveç’in NATO üyeliğinin Resmi Gazete’de yayımlanmasının ardından sosyal medyada yaptığı açıklamada “İsveç’in NATO’ya katılımına Türkiye’nin verdiği onayı memnuniyetle karşılıyoruz. Böylece NATO üyeliği yolunda kritik bir eşik aşılmış oldu.” ifadelerini kullandı.

    İsveç’in NATO’ya üyelik sürecinin onaylanmasına ilişkin protokol Meclis Genel Kurulu’nda kabul edilmişti. Genel Kurul’daki oylamada, AK Parti, CHP ve MHP “evet” oyu kullanırken İYİ Parti, Saadet Partisi ve DEM Parti “hayır” oyu kullanmıştı.

    İsveç’in NATO’ya üyeliğinde son noktayı ise Macaristan koyacak. Macaristan Başbakanı Victor Orban, ülkesinin İsveç’in NATO’ya üyeliğini desteklediğini açıklamıştı. Şu an kapalı olan Macaristan Parlamentosu Şubat ayında açıldıktan sonra İsveç’in NATO’ya üyeliğini görüşüp karar verecek. Kararın ardından İsveç’in NATO’ya üyeliğinin önünde hiçbir engel kalmayacak.

    İsveç’in NATO’ya üyelik süreci

    İsveç, Ukrayna – Rusya savaşının başlamasının ardından Finlandiya ile birlikte NATO’ya girme kararı almıştı. Ancak Türkiye her iki ülkenin de üyeliğine itiraz etti. İtiraza, iki ülkenin terör örgütleriyle ilişkileri, terör örgütü üyelerinin iade edilmemesi ve Türkiye’ye yönelik silah ambargoları gerekçe gösterildi.

    Geçen yıl mayıs ayında Madrid’de yapılan NATO zirvesinde İsveç ve Finlandiya, Türkiye’ye dönük taahhütleri içeren üçlü muhtıraya imza attı. Oluşturulan daimi mekanizma çerçevesinde yükümlülüklerini yerine getirince, Ankara Finlandiya’nın üyeliğine vize verdi.

    İsveç’in NATO üyelik işlemleri ise hem yükümlülüklerini yerine getirmediği hem de Kuran-ı Kerim ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik provokatif eylemler nedeniyle askıya alındı. Temmuz ayında Vilnius’ta gerçekleşen NATO Zirvesi’nin ardından İsveç’in NATO Katılım Protokollerinin Meclis’e sevk edilmesi kararı alındı.

    23 Ekim’de de Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsveç’in NATO’ya üyelik sürecine ilişkin teklifi Meclis’e gönderdi. Meclis’te yapılan oylamada İsveç’in NATO’ya üyeliğine onay çıktı.

  • Türkiye’nin en soğuk yerleşim yeri

    Türkiye’nin en soğuk yerleşim yeri

    Meteoroloji 12. Bölge Müdürlüğü ekiplerince yapılan son değerlendirmeye göre, bölge genelinde hava parçalı, yer yer çok bulutlu, sabah ve gece saatlerinde yer yer sis ve pus hadisesi ile birlikte buzlanma ve don olayı görülecek.
    Gece en düşük hava sıcaklığı sıfırın altında olmak üzere; Erzincan’da 6, Kars ve Erzurum’da 13, Ardahan’da 18, Bayburt’ta 14, Kars’ta 8, Ağrı’da 8, Iğdır’da 3 derece olarak ölçüldü.
    Öte yandan Meteoroloji Genel Müdürlüğü Otomatik Meteoroloji Gözlem İstasyonundan alınan il ve ilçelere ait meteorolojik parametrelerde, Türkiye’nin en soğuk noktası gece eksi 22,2 derece ile Ardahan’ın Göle ilçesi ile eksi 19 derece olarak Erzincan’ın Refahiye ilçesi olarak kayıtlara geçti.

  • 2 Filistinli son yolculuğuna uğurlandı

    2 Filistinli son yolculuğuna uğurlandı

    İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarında yaralanan ve sağlık hizmeti alamayan Filistinliler, Türkiye, Mısır ve İsrail koordinasyonunda Türkiye’ye getirilmişti. Tedavi altına alındıkları Ankara Bilkent Şehir Hastanesinde yaşamını yitiren kanser hastası Jelal Mesud Abdulmutı Murad (71) ile yaralı olarak gelen Amına Hassen İsa’nın (72) cenazeleri, Hacı Bayram-ı Veli Camii’ne getirildi. Öğle namazını müteakip kılınan cenaze namazının ardından cenazeler, Karşıyaka Mezarlığı’nda defnedildi.

  • Kahramanmaraş yeniden inşa ediliyor

    Kahramanmaraş yeniden inşa ediliyor

    Şehrin birçok noktası şantiye alanına döndü, tamamlanan depremzede konutlarının yanı sıra yenileri de yükseliyor.
    “Asrın felaketi” olarak nitelenen 6 Şubat depremlerinin merkez üssü Kahramanmaraş’ta, “Yerinde Dönüşüm Projesi” çerçevesinde sağlanan hibe ve kredi destekleriyle konutların inşası devam ediyor. Kentte, yerinde dönüşüm projesi için 45 bin kişi müracaat etti. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürlüğü 228 kişiye hibe ve kredisini de ödemek suretiyle ruhsatlarını vererek, konutların yapımına başlandı. Kahramanmaraş’ta şu ana kadar il genelinde 228 kişiye yerinde dönüşüm ruhsatı verildi.

    Yerinde dönüşüm projesinde devletten vatandaşa 1 milyon 440 bin lira destek sağlanıyor. Proje çerçevesinde konutlar için 750 bin lira hibe, 750 bin lira kredi ve 40 liranın da proje masrafı desteği sağlanıyor.

    Yerinde dönüşüm için başvuran afetzedeler için de son derece kolay ödeme imkanları sunuluyor. Toplamda 1 milyon 540 bin lira alan depremzedeler için, bunların 790 bin lirası geri ödemesiz, geriye kalan 750 bin lirası gelir seviyesine, kredi puanına bakılmaksızın 2 yıl ödemesiz ve sıfır faizle 10 yıl vade ile faizsiz ödeme yapacaklar.

    Azerbaycan Mahallesi’nin inşası sürüyor

    Şehir tasarım projesi çerçevesinde birçok noktada şantiyeler kurulurken Azerbaycan Mahallesi’nin de inşası sürüyor. TOKİ tarafından yürütülen proje çerçevesinde alanda kazı, dolgu ve temel hazırlıklarının yanı sıra konutların da yükseldiği gözlemlendi.
    Şehir merkezinde 5 farklı noktada şantiyeler kurulurken Azerbaycan Devleti tarafından Hayrullah Mahallesi’nde hayata geçirilen bin bağımsız bölümlük Azerbaycan Mahallesi’nin de inşası devam ediyor. TOKİ tarafından yürütülen proje çerçevesinde alanda kazı, dolgu ve temel hazırlıkları sürüyor.

    Proje tamamlandığında konut ve iş yerleri, alt ve üstyapısı, sosyal donatıları, yeşil alanları ve ulaşımıyla yeni Kahramanmaraş eski canlılığına kavuşacak.
    İl merkezi ve ilçelerde yapımı tamamlanıp depremzedelere teslim edilmeyi bekleyen deprem konutlarının da yenileri yapılıyor.

    Emine Nalbant isimli depremzede, “Biz ayağa kalkma çabasındayız deprem bizi çok etkiledi. Yakınlarımızı kaybettik. Ben de öğretmenimi kaybettim. Kahramanmaraş şu anda toparlanmaya çalışıyor biz de destekliyoruz. Şantiye sesleri ve yıkımlar devam ediyor ama yakın zamanda toparlanacağımızı düşünüyorum” dedi.

    Bir başka depremzede Orhan Şirikçi ise, “Kahramanmaraş şantiye alanına dönüştü. Bu inşaatların çabucak bitmesini talep ediyoruz. İş yerlerimiz yıkıldı. Ev ve iş yerlerimizin hızla yapılıp teslim edilmesini bekliyoruz” diye konuştu.

  • Milli Saraylar Resim Müzesi’ni 1 milyon sanatsever gezdi

    Milli Saraylar Resim Müzesi’ni 1 milyon sanatsever gezdi

    Milli Saraylar Resim Müzesi, Sultan Abdülmecid tarafından 1856 yılında ‘Veliahd Dairesi’ olarak inşa ettirildi. Dairede ilk olarak Sultan Abdülaziz kaldı. Yapının inşaat kalfalığını Karabet Balyan, bina eminliğini Es-Seyyid Ali Şahin Bey yürüttü. Dairenin tefrişini ise Sultan Abdülmecid’in dekoratörü Fransız Charles Sechan yaptı. Veliahd Dairesi, ilk bölümünün restorasyonunun ardından 22 Mart 2014’te Resim Müzesi olarak hizmet vermeye başladı. 2017’de ise müzenin daha büyük kısmı olan ikinci bölümünün restorasyonuna başlandı. 4 yıl süren çalışmaların ardından kapılarını yeniden sanatseverlere açan Resim Müzesi, 2021 yılında özgün restorasyon, özenli teşhir ve tefrişiyle alanında benzersiz bir nitelik kazandı. Türkiye’nin en zengin tablo koleksiyonuna sahip olan Milli Saraylar Resim Müzesi, her geçen yıl artan ziyaretçi sayısıyla kültür sanat hayatının merkezinde yer almaya devam ediyor. 15 Ocak 2021’de yeni bölümlerle genişletilen ve koleksiyonu zenginleştirilen Resim Müzesi, 3’üncü yılına ziyaretçi rekoruyla adım attı. Açıldığı günden bu yana sanatseverlerin İstanbul’daki uğrak noktası olan müze, 3 yılda yaklaşık 1 milyon ziyaretçiyi ağırladı. 34 farklı bölümde 600’e yakın eserin sergilendiği Resim Müzesi, bu yıl çocuk atölyeleri ve onlara bağlı sanat galerileriyle sanatseverlere eğitim alanında da hizmetler sunmaya hazırlanıyor.

    En büyük oryantalist tablo müzede sergileniyor

    Osmanlı saray resminin tek temsilcisi Milli Saraylar Resim Müzesi’nde Felix-Auguste Clement’in, kamuoyunda ‘Çölde Av’ olarak tanınan eseri bulunuyor. 35 metrekarelik tablonun orijinal adının ‘Gatah Çölü’nde Prens Halim’in Ceylan Avı: Tazı Payı’ olduğu belirtildi. 1865 tarihli tablo, 2019 yılında Said Halim Paşa Yalısı’ndan başarılı bir operasyonla Resim Müzesi’ne nakledildi. Osmanlı – Mısır ilişkilere dair ipuçları barındıran eser, Türkiye’nin en büyük oryantalist tablosu olma özelliğini taşıyor.

    “3 yıl içerisinde Milli Saraylar Resim Müzesi 1 milyon civarında ziyaretçiye ev sahipliği yaptı”

    Milli Saraylar Resim Müzesi’nin bugünlerde 3’üncü yaşını kutladığını belirten Milli Saraylar Başkanı Dr. Yasin Yıldız, “Aslında Milli Saraylar Resim Müzesi’ni oluşturan temel fikir, malumunuz Milli Sarayların emanetçisi olduğu Osmanlı saraylarında özellikle 19. yüzyılda oluşmuş olan Osmanlı Saray resim koleksiyonunu bir tema etrafında ziyaretçilerle buluşturmak. Bu düşünceyle şu an içinde bulunmuş olduğumuz Dolmabahçe Sarayı’nın Veliahd Dairesi, 2010’lu yıllardan itibaren çok büyük bir restorasyon süreci geçirdi. Daha önceki yıllarda çok uzun süre kapalı kalmış bir bölümdü. Müstakil yaklaşık 60 odalı bir saraydan bahsediyoruz. Bu restorasyon çalışmalarının ardından 2014 yılında burada bir sergi açıldı. Yaklaşık binanın 8 odasında bu resimlerden küçük bir koleksiyonu tanıtım amaçlı gösterdik. Ardından restorasyon çalışmaları tabii ki devam etti. 2021 yılının Ocak ayı içinde Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından bu resim müzesi dünyadaki benzerleri gibi sanatseverlerle buluşmuş oldu. Girişte ifade ettiğimiz üzere müzemiz şu an 3’üncü yaşını kutluyor. Ve bu 3 yıl içerisinde Milli Saraylar Resim Müzesi 1 milyon civarında ziyaretçiye ev sahipliği yaptı. Bu tarz tematik bir müze için son derece sevindirici bir gelişme. Bu ziyaretçilerin yaklaşık 500 bini de 2022 yılı içinde gerçekleşti. Çünkü 2021 yılı ülkemizde hala pandeminin etkilerinin hissedildiği bir yıldı” ifadelerini kullandı.

    “Müzemizde de 3. Selim’in, 2. Mahmud’un ardından Tanzimat Dönemi padişahlarının çok sayıda tablosunu görüyoruz”

    Müzede yaklaşık 600 tane Osmanlı Saray koleksiyonlarından seçilme eser bulunduğunu aktaran Yıldız, “Buraya gelen ziyaretçilerimiz, bu tabloların bir kısmına son derece aşina. Çeşitli kitaplarda, yayınlarda, okul müfredatında yer alan son derece önemli tablolara ev sahipliği yapıyoruz. Bu noktada özellikle 16’ıncı yüzyılda padişahların tablolarını yapan ressamların yaptıkları padişah tabloları var ki bizde şu an o salonun içindeyiz. Özellikle 19’uncu yüzyılla birlikte Tanzimat Dönemi’nin ardından hatta Tanzimat Dönemi’nin öncesinde 3. Selim ve 2. Mahmud ile birlikte başlayan Osmanlı padişahlarının resme özellikle tablolara ilgisinin arttığını görüyoruz. Bu noktada Sultan Abdülmecid’in ressamlara bizzat poz vererek kendi tablolarını yaptırdığını biliyoruz. Bu müzemizde de 3. Selim’in, 2. Mahmud’un ardından Tanzimat Dönemi padişahlarının çok sayıda tablosunu görüyoruz. Tabii Sultan Abdülaziz ile birlikte Osmanlı resmi yeni bir safhaya geçiyor. Özellikle Şeker Ahmed Paşa başta olmak üzere bu noktada ciddi anlamda o dönemde Osmanlı bürokrasisini resim alanında yetiştirmeleri söz konusudur. Yine onların gayretleriyle özellikle Avrupa’dan Goupil Galerisi’nden getirilen tablolarla 19’uncu yüzyıl Osmanlı Sarayı’nın resim koleksiyonu oluşmaya başlıyor. Bunun ilerleyen evrelerinde bilhassa yaver ressamlar, asker ressamlar kuşakları gibi Osmanlı’nın bilhassa harp okullarında yetişen subaylarında resme ilgi göstermesi ve sarayında bunu teşvik etmesiyle ciddi anlamda koleksiyonumuz gelişiyor. Milli Saraylar envanterinde toplam 3 bin civarında tablo bulunuyor. Bu tabloların söylediğim gibi 600 tane en seçkin örnekleri burada. Diğerleri de saray tefrişleri içerisinde Dolmabahçe, Beylerbeyi, Yıldız ve diğer saraylarımızda sergilenmektedir. Burada sergileme yaptığımız 34 oda ve salon var. Bununla beraber koridorlarla birlikte yaklaşık 42 mekanda sergileme yapıyoruz. Yaklaşık 600 eser Milli Saraylar Resim Müzesi’nde ziyaretçileriyle buluşuyor” dedi.

  • Türkiye’de kanser istatikleri

    Türkiye’de kanser istatikleri

    Ülkemizde ilk sırada görülen kanserlerin dünya sıralaması ile benzerlik gösterdiğini belirten Erzurum Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Uzman Doktoru Ayşe Ceylan Demirel, Erzurum’un ise ilk beş kanserin sıralamasında ve kanser sıklığında dünyadan ve ülkemiz genelinden bazı farklılıklar bulunduğunu belirterek, “Kadınlarda, özellikle tiroid kanseri Türkiye’de yüz bin kadının 22,1’inde görülüyor iken ilimizde bu sayı 42,6’dır. Mide kanseri ise Türkiye’de yüz bin kadının 6,5’inde görülüyorken ilimizde bu sayı 19,5’tir. Erkeklerde ise özellikle mide kanseri sıklığı Türkiye’de yüz bin kişide 14,1 iken ilimizde 39’dur. Tiroid kanseri ülkemizde kadınlarda en sık görülen ikinci kanser iken erkeklerde sekizinci sıradadır.” dedi.

    “Mide kanseri sıkça görünüyor”

    Erzurum İl Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Bülteni’nde kaleme alınan yazıda 2018 yılı Türkiye Kanser İstatistikleri Raporunda belirtildiği üzere dünyada da kadınlarda tiroid kanseri sık görüldüğünü ifade eden, Uzm. Dr. Ayşe Ceylan Demirel, “Rapora göre tiroid kanseri risk faktörleri kadın cinsiyet, obezite, çocukluk çağı radyasyon maruziyeti, radyo aktif iyot alımı (I131), iyot eksikliği olarak belirtilmiştir. Bununla birlikte diğer ülkelerdeki artışlarla da ilgili olarak yapılan araştırmalarda kanser risk faktörlerinde artış gözlenmediği, fakat kanser tanısında gelişen teşhis işlemleri, teknikler ve kanser kayıtlarının iyi yapılmasıyla kanser sayılarındaki artışın gözlendiği sonucuna ulaşılmıştır. Mide kanseri, ilimizde hem kadınlarda hem de erkeklerde en sık görülen 3. kanserdir. İlimizdeki bu yüksek oran için öncelikle Erzurum’da mide kanserinin neden bu kadar sık olduğunun araştırılması ve mide kanseri gelişiminin önlenmesine yönelik çalışmalar yürütülmektedir.” şeklinde konuştu.

    “Akciğer kanserinde sigara önemli bir etken”

    Doktor Demirel, mide kanserinde bilinen risk faktörleri; beslenmede tütsülenmiş ürünler, salamura yiyecekler, işlenmiş et ve tuzlu gıda tüketimi, helicobacter pylori enfeksiyonu, bazı kalıtsal hastalıklar (lynch sendromu, li-fraumeni sendromu gibi), alkol kullanımı ve sebze, meyve tüketiminin az olması şeklinde açıklandığını hatırlatarak, “Mide kanserinden korunmak için risk faktörlerine dikkat etmek gerekmektedir. Akciğer kanseri hem yeni tanı alan kişi sayısı hem de kanser nedenli ölüm sıralamasında ilk sırada olmasının yanında tanı aldığı anda yüzde 52,7’sinde uzak organlara yayılım (metastaz) yapmıştır. Akciğer kanserinde en önemli risk faktörleri tütün ve tütün ürünleri kullanımı ve maruziyeti, asbest ve radon gazıdır. Akciğer kanserinden korunmanın en önemli yolu tütün ürünlerinin kullanılmamasıdır. İlimizde de tütün ürünleri sık olarak kullanılmaktadır. Prostat kanseri erkeklerde ikinci sıklıkta görülmektedir. Risk faktörleri 50 yaş üzerinde olmak, ailede birinci derece akrabalarda prostat kanseri tanısı olması, hayvansal gıdalardan yoğun beslenme ve bazı kimyasallara maruziyettir. Prostat kanserinden korunmak için öncelikle sağlıklı yaşam alışkanlıklarının edinilmesi ve genellikle 50 yaşından itibaren ve birinci derece akrabasında prostat kanseri görülenlerin 40 yaşından itibaren üroloji uzman hekimine düzenli olarak muayene olması önerilmektedir.” diye konuştu.