Etiket: Türkiye

  • Ne motosikletten vazgeçti, ne de çaydan

    Ne motosikletten vazgeçti, ne de çaydan

    Sivas’ta Pulur Mahallesi Ahi Emir Caddesi üzerinde bulunan restorana ait motosiklet kontrolden çıktı. Motosikleti park etmek isteyen restoran çalışanı, gaz kolunu çevirince motosikletin kontrolünü kaybetti.

    Ön tekerleğinin havaya kalkması sonucu şahlanan motosikleti zapt etmek için uğraşan restoran çalışanı diğer elinde bulunan çay bardağından da vazgeçmedi. Restoranın diğer çalışanları da motosikleti kontrol altına almak için bir süre çaba harcadı.

    Uzun süren mücadele sonucu motosikletin kontrolü sağlandı.
    İzleyenleri güldüren anlar iş yerinin güvenlik kamerasına yansıdı.

  • Yoğun yağış hayatı felç etti

    Yoğun yağış hayatı felç etti

    Meteoroloji Genel Müdürlüğünce turuncu kodla uyarılan Kırklareli’nde sağanak yağış bir anda kendini gösterdi. Şiddetli yağışla birlikte İğneada – Demirköy yolunun bölgesinde bulunan bir dere taşma noktasına geldi. Şiddetli yağışla birlikte taşma noktasına gelen İğneada – Demirköy yolu adete sular altına kaldı. Bölgede çalışma yapan bazı araçlar suya kapılma tehlikesi yaşadı.

  • “Türkiye’de milli güvenlik sorunu yoktur”

    “Türkiye’de milli güvenlik sorunu yoktur”

    Adana Valisi Yavuz Selim Köşger’i ziyaret ettikten sonra Ak parti il başkanlığına gelerek burada gündem hakkına ve muhalefet parti hakkında açıklamalarda bulundu.
    Çelik, Adana Valisi Yavuz Selim Köşger’i ziyaretinden sonra AK Parti Adana İl Başkanlığında basın toplantısı düzenledi. Çelik burada yaptığı konuşta, “Seçimlerden bu kadar zaman geçtikten sonra bütün Türkiye çok garip bir tartışmayı maalesef izlemek zorunda kaldık. Bu garip tartışma esasında Sayın Kılıçdaroğlu’nun koltuğunda kalmak ve kendi tek adam rejimini Cumhuriyet Halk Partisi’nde sürdürmek için ortaya koyduğu çeşitli argümanlar ve yaklaşımlar. Her gün yeni bir durumla karşılaşılsa da temel olarak seçimden bu tarafa sayın Kılıçdaroğlu ve bu çizgiyi sürdüren birkaç kişi sürekli olarak seçimlerin meşruiyetini tartışmaya açmaya çalışıyorlar. Seçimler şöyle kazanıldı, böyle kazanıldı diyerekten. Tabii bu tartışmayı yürütenlerin aslında bütün seçim kampanyaları boyunca Türkiye Cumhuriyeti Tarihi’nin en meşru derelerine saldıran bir kampanyanın parçası olduğunu unutmamalı” diye konuştu.
    Kılıçdaroğlu’nun Cumhuriyet Halk Partisi’ni yanlış bir siyasi çizgiye sürüklendiğini vurgulayan Çelik, “Bütün seçim kampanyası boyunca ne kadar terör örgütü varsa çıktı onlara desteklerini ilan etti ama Kılıçdaroğlu ve arkadaşları bunun karşısında biz terör örgütlerinin desteğini reddediyoruz. Biz meşru bir alanda seçim yapıyoruz diyebilecek bir dirayeti göstermemek. Bu durum sürekli olarak seçim sonuçlarının meşruiyetini tartışmak gibisinden maalesef Cumhuriyet Halk Partisi’nde son derece yanlış bir çizgiye sürüklüyor” dedi.

    Türkiye’de seçim sonuçlarının meşruiyetini tartışmaya açanlar geçmiş zamanlarda her zaman darbeciler ve vesayet rejimi taraftarları olduğuna dikkat çeken Çelik, şunları kaydetti:
    “Cumhuriyet Halk Partisi’nin tarihinde maalesef böyle kötü bir sabıka vardır. Seçimleri kaybettiği zaman, geçmişte askeri vesayet ve yargı vesayeti üzerinden meşru seçimleri baltalamaya ya da sabote etmeye dönük bir siyasi gelenekleri vardır. Bu gelenek kuşkusuz demokrasiyle uzlaşmamaktadır ve kuşkusuz demokratik bir gelenek değildir. Cumhuriyetin temel değerlerine de her zaman zarar vermiştir. Ama şimdi ilk defa doğrudan Kılıçdaroğlu’na birkaç arkadaşının sahiplenmesiyle seçim sonuçlarını kendi kendilerine tartışmaya açtıklarını gördüm. Tabii bunun millet nezdinde bir karşılığı yok. Demokratik kültürde bir karşılığı yok. Demokratik kültürde bir karşılığı yok. Siyasi tarihimizde de sadece kötü ve kötü niyetli bir yaklaşım olarak tarihe geçmekten başka da bir akıbeti olmayacak ama bir siyasi parti genel başkanının meşru seçimlerin sonuçlarını kendince tanımadığını söylemesi ve bunu bir şekilde tartışmaya açmaya çalışması kuşkusuz siyasi hayatının bu aşamasında Kemal Kılıçdaroğlu’nun kendisine yapıştıracağı en kötü etiket olmuştur”

    “Kılıçdaroğlu hayatı boyunca yenilmeye mahkûmdur”

    Kılıçdaroğlu’nun hayatı boyunca hiç seçim kazanmamış ve sürekli yenilmeye mahkum olduğunu belirten Çelik, “Sayın Kılıçdaroğlu’nun bunun gereğini yapması gerekiyor. Siyasi etikten bu kadar çok bahseden birisinin kendisinin seçim kaybetmesine rağmen üst üste bu derece kendi partisinde bir tek adam rejimi kurmaya çalışması bir siyasi etik, bir siyasi ahlak meselesi değil midir? Dolayısıyla Sayın Kılıçdaroğlu’nun demokratik yolla şeffaf bir biçimde yapılmış yüksek katılımla gerçekleşmiş seçimlerde en yüksek oyu almış AK Parti’yi ve Cumhur İttifakı’nı eleştirmek yerine kendisinin ortaya koyduğu mağlubiyetin siyasi ahlak vereceğinden ve siyasi etik penceresinden değerlendirmesini yapması ve bununla yüzleşmesi gerek” diye konuştu.

    “Kılıçdaroğlu koltuğunu korumak için milli iradeye saldırdığı apaçık ortadadır”

    Kılıçdaroğlu’nun kendi koltuğunun meşruiyetini kaybetmesiyle ilgili tartışmaları örtbas etmek için milli iradeye saldırdığını ifade eden Çelik, “Siyasi etik ve ahlaktan bahsediyorsak sürekli olarak kendi partisinden ve ittifak ortaklarından sakladığı protokoller ortaya çıkıyor. Her gün yeni bir tartışmayla karşı karşıya akıllanıyor. Birtakım partililer ortaklarından gizli kendi siyasi partisinden bile gizleyerek kendi siyasi heyetinden bile gizleyerek birtakım protokoller imzaladı, birtakım anlaşmalar yaptı ortaya çıkıyor. O zaman sormak gerekir. Bu şekilde kapalı kapılar ardında karanlık bir siyasi süreç yürütmenin siyasi ahlak bakımından ve siyasi etik bakımından bedenin ne olması gerekir ve neticesinin ne olması gerekir? Dolayısıyla biz Kılıçdaroğlu’nun kendi koltuğunun meşruiyetini kaybetmesiyle ilgili tartışmaları örtbas etmek için milli iradeye saldırdığını net bir biçimde görüyoruz. Bunu siyasi tarihimizde çeşitli zamanlarda yönelt halk partisi yönetimi içinden çeşitli zamanlarda yapanlar oldu. Bizim dönemimizde de buna cüret edenler oldu. Ama her seferinde milli iradeye çarparak bunun cevabını aldılar. Dolayısıyla biz sayın Kılıçdaroğlu’na pek umudumuz kalmasa da demokratik perspektiften, siyasi ahlak perspektifinden kendisinin şu anda koltukta kalma ısrarının ve gizli protokollerle kendi partisini düşürdüğü durumu değerlendirmesi gerektiğinin tekrar hatırlatılması gerektiğini ifade ediyoruz” şeklinde konuştu.

    “Kılıçdaroğlu partisini sürekli yanlış tarafa sürüklüyor”

    Türkiye’de insanların hayat tarzlarının sürekli tehdit altında olduğu iddialarına yanıt veren Çelik, “Bizim iktidarlarımız döneminde Türkiye’de herkesin inandığı gibi yaşaması hak ve hürriyetler rejiminin genişletilmesi konumunda adımla atılırken karşımızda askeri vesayet ve yargı vesayetinin hemen yanında Cumhuriyet Halk Partisi’nin siyasi çizgisi oldu. Ne zaman Türkiye’de hak ve hürriyetler rejimini genişletmek üzere bir adım atmışsak sürekli olarak karşımıza Cumhuriyet Halk Partisi çıkardı. En son bunu beceremediğinde, bunu engelleyemediğinde de mutlaka konuyu Anayasa Mahkemesine götürüp iptal ettirmek isterdi. Dolayısıyla önce kendi siyasi tarihle, kendi siyasi tavrıyla yüzleşmesi gerekir. Bizzat Kemal Kılıçdaroğlu’nun grup başkan vekili olduğu, genel başkan olduğu dönemlerde dahi bu siyasi çizgiyi sürdürmüşler, hak ve hürriyetler rejiminin genişletilmesi konusunda atılan her adıma karşı durgun bir tavır ortaya koymuşlardır. Dolayısıyla bütün bunları değerlendirmeden tutup da Türkiye’de iktidarın, vatandaşlarımızın bir kısmının hayat tarzlarına tehdit ettiği gibisinden bir yaklaşım ortaya koymasının gerçeklikle hiçbir alakası yoktur. Burada önemli olan Kılıçdaroğlu’nun hukuk açısından da siyasi açıdan da aslında genel başkanlığı döneminin sona erdiği bir dönemdir. Nitekim genel başkan olarak hukuki açıdan da durumu tartışmalı olmasına rağmen bunu sürdürmeye devam etmektedir. Bu tartışmayı örtbas etmek için sürekli olarak seçim sonuçlarına saldırmakta, kendince toplumsal fay hatlarına cinnet etmeye çalışmaktadır” ifadelerini kullandı.

    “Türkiye’de hiçbir şekilde milli güvenlik sorunu yoktur”

    Türkiye’de devletimizin her hangi bir güvenlik sorunun üstesinden geleceğini belirterek Türkiye’de bir güvenlik zaafı olduğuna dair ortaya koyduğu açıklamaları hepsinin yalan olduğunu söyleyen Çelik, “Netice itibariyle de hepsinin yalan olduğu ortaya çıktı. En son hatırlarsanız seçimlerin ikinci turunun yapıldığı gece ikinci turunun sonuçların açıklanmaya başlandığı geceden önce bir açıklama yaptı. Seçim gecesi hiç kimse sokağa çıkmasa Türkiye’de büyük olaylar olabilir, büyük provokasyonlar olabilir. Biz de dedik ki Türkiye’de devletin ve güvenlik kurumlarının baş edemeyeceği bir güvenlik zaafı varmış gibi bir yaklaşım ortaya koymanız yanlıştır. Kendi devletinizi ve kurumlarınızı zaaf içinde gösterip bu provokasyon söyleminden uzak durmanız gerekir. Netice itibariyle ne oldu? Kendisinin söylediğinin yalan olduğu ortaya çıktı. Seçim gecesi bütün siyasi partilerden vatandaşlarımız hem sandık başlarındaydı. Hem sokaklardaydı. Türkiye güvenli bir biçimde ufak tefek olaylar hariç herhangi bir sistematik olay olmadan gayet güvenli bir biçimde seçimleri yaptı ve süreci tamamladı” diye konuştu.

    “Türkiye yüzyılı kadınların yüzyılıdır”

    Konuşmasının sonuna gelirken Kadın A Milli Voleybol takımının şampiyonluğunu kutlayan Çelik, Türkiye yüzyılı aynı zamanda kadınların yüzyılıdır demiştik. Bunun son örneği olarak, dün gece hepimizin göğsünü kabartan bir biçimde kadın A milli voleybol takımımız Avrupa’nın da en büyüğü olduğunu gösterdi. Filenin sultanları aynı zamanda Türk kadınlarının gücünü, istiklal maaşımızı Avrupa Birliği’nin başkenti sayılabilecek bir yerde okutarak bütün dünyaya göstermiş oldu. Biz bu kardeşlik iklimi, barış iklimi içerisinde yolumuza devam edeceğiz. Onun dışındaki ortaya koyulmaya çalışılan kendi koltuklarını koymak, kurmak için ortaya koydukları bu provokasyonlarla bu manipülasyonlarla da bu dezenformasyonlarla da mücadelemizi en güçlü şekilde sürdüreceğiz ve bu yalan siyasetine hiçbir alanda geçit vermeyeceğiz” ifadelerine yer verdi.
  • Erbaş’tan ‘terör örgütleri’ mesajı

    Erbaş’tan ‘terör örgütleri’ mesajı

    Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Ankara Dini Yüksek İhtisas Merkezi’nde düzenlenen “Diyanet Akademisi 2023-2024 Dini Yüksek İhtisas Eğitimi Açılış Programı”na katıldı. Programda aday din görevlilerine ilk dersi veren Erbaş, ihtisas merkezlerinde bu yılki eğitim öğretim programına 450’ye yakın yeni öğrencinin katıldığını bildirdi.
    Erbaş, ihtisas merkezlerinde ilim yolculuğunun 50 yıl önce başladığını dile getirerek, buralarda eğitim almanın büyük bir nimet olduğunu belirtti.

    “Başkanlığımız diğer ülkelerde rol modeldir”

    Diyanet İşleri Başkanlığının İslam dünyasında dini teşkilatlara model olan bir kurum olduğuna dikkat çeken Erbaş, “Nereye gitsek başkanlığımızı anlatıyoruz ve o devletin en üst yöneticileri hayran hayran dinliyor ve şunu özellikle ifade ediyorlar; ‘Bize rol model olun. Biz de sizin Diyanet İşleri Başkanlığı teşkilatınız gibi bir teşkilat kuralım.’ Bu durum bize sorumluluklarımızın ne kadar büyük ve engin bir aşka ve ufka sahip olmamız gerektiğini göstermektedir” diye konuştu.

    “Amacımız insanımızı doğru dini bilgiyle buluşturmak”

    Erbaş, eğitimin özünde, Allah’ın rızasını kazanma ve cehaleti kaldırma gayesi olduğunu belirterek, “Bizim asıl amacımız insanımızı doğru dini bilgiyle buluşturmak. Eğer biz doğru dini bilgiyle buluşturmazsak tabiat boşluk kabul etmez ve hurafeler ve aşırılıklarla dolu birtakım anlayış sahipleri o boşluğu doldurur, bunu yaşayarak görüyoruz. Ama biz istiyoruz ki mutedil, Kur’an ve sünnet çizgisinden kopmayan, ayrılmayan bir anlayış üzerinde insanımızı bilgilendirelim, besleyelim. Böylesi bir gayeyi taşıyanlar kendilerinin ve toplumlarının dünya ve ahiret saadetlerine vesile olabilirler” ifadelerini kullandı.
    İslam’ın insanın zihnini bilgiyle aydınlatmak kadar kalbini de aydınlatmayı amaç edindiğini ifade eden Erbaş, “Kişiyi hem akli hem duygusal hem de ameli olarak birbiriyle dengeli bir biçimde eğitmeyi hedefler, İslam’ın eğitim anlayışı budur. Böylesi bir eğitimle kendini inşa etmiş bir mümin insanlara örnek olabilir, onların hayatlarına dokunabilir ve yön verebilir” dedi.

    Erbaş’tan ‘terör örgütleri’ mesajı

    Öğrencilere hem doğru dini bilgilerle kendilerini donatma hem de İslam coğrafyasında yaşananlara ilişkin haberdar olmaları tavsiyesinde bulunan Erbaş, “Böylesi bir donanımla gerek İslam dünyasının gerekse insanlığın içinden geçtiği süreçleri doğru okuyabiliriz. Ancak böylesi bir donanıma sahip olursak FETÖ, DEAŞ, Boko Haram gibi istismarcı örgütlerin coğrafyamızdaki emellerini doğru görebiliriz. Sahih bilgiyi tüm bu alanlara şamil kıldığımızda ihtisas eğitimimiz bizi hayatın önüne taşır ve insanımıza ve insanlığa bizi örnek ve önder kılar” diye konuştu.

    Erbaş, bulunduğumuz çağın iletişim ve teknolojinin insanı kuşattığı, toplumları şekillendirdiği bir çağ olduğunu, bu sebeple insanlara ulaşma noktasında öğrencilerden ihtisas eğitimlerinin yanında bu alandaki bilgi ve becerilerini de en üst düzeye taşımalarını söyledi.

    Türkiye genelindeki Diyanet Akademisi Dini Yüksek İhtisas Merkezlerindeki din görevlileri 2023-2024 Dini Yüksek İhtisas Eğitimi Açılış Programı’nı canlı bağlantıyla izledi.
    Programa, Diyanet İşleri Başkanlığı Diyanet Akademisi Başkanı Doç. Dr. Enver Osman Kaan da katıldı.

  • 2 kere göktaşı düştü

    2 kere göktaşı düştü

    2 Eylül Cumartesi akşamı saat 20.30 sıralarında Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu’nun birçok ilinde görülen ve göktaşı olduğu iddia edilen cisim, Bingöl’e de görüldü. Merkeze bağlı bir mahallede evin önce çatısına ardından da bahçesine düşen cisim, hane sakinlerini heyecanlandırdı.

    Cismin bir parçasını incelemek üzere ilgili birimlere vereceklerini belirten vatandaş, değerli olmasını ümit ettiklerini söyledi.
    O geceyi anlatan vatandaş, ”2 Eylül akşamı dışardaydım saat 20.00-20.30 arası birden gökyüzü aydınlandı. Başta deprem oldu sandık. Ondan sonra çatından bir ses geldi ve bahçenin içine bir şey düştü. Bakmak istedik ve göktaşına benzer bir taş bulduk. İçeri getirdik ve dayıma verdik. O da incelemek için götürdü, inşallah göktaşı ve değerli bir şeydir” diye konuştu.

    8 sene önce yine 2 Eylülde düşmüştü

    Bingöl merkeze bağlı Sarıçiçek köyüne 2 Eylül 2015’te meteor parçalarının düşmesinin ardından vatandaşlar bölgede göktaşı aramış, hatta bazıları buldukları meteor parçalarını yabancılara satarak para kazanmıştı.

  • F-4 uçağının parçası otoparka düştü

    F-4 uçağının parçası otoparka düştü

    Milli Savunma Bakanlığından yapılan açıklamada, “Hava Kuvvetleri Komutanlığımıza ait F-4 savaş uçağının bir parçası, Ankara semalarında uçuşu esnasında bilinmeyen bir sebeple TPAO’ya ait açık bir otoparka düşmüştür. Uçak emniyetli bir şekilde Eskişehir meydana iniş yapmıştır. Olayda can kaybı ve yaralı bulunmamaktadır” ifadelerine yer verildi.

  • Günlerce süren kömür nöbeti

    Günlerce süren kömür nöbeti

    Mihalgazi ilçesi yakınlarında ormanlık alandan toplanan meşe odunlarından imal edilen mangal kömürü başta restoranlar olmak üzere yoğun talep görüyor. Gerekli izinleri alan üreticiler topladıkları odunları adeta ilmek ilmek çatılarak kubbe formunu veriyor. Her birinin yaklaşık 80 ton olduğu odun istiflerinin üzeri saman ve özel toprakla kapatılıyor. Daha sonra kubbelerin ortalarında bırakılan bacadan aşağıya köz atılarak odunlar tutuşturuluyor. İçten içe yanan odunlar başında işçiler tarafından 24 saat değişimli olarak sürekli nöbet tutuluyor. Son yılların en sıcak yaz mevsiminde yoğun ateş ve duman eşliğinde yapılan işlem çalışanları oldukça zorluyor.

    “Günümüzde ise genellikle mangal kömürü olarak kullanıyor”

    Dedesinin dedesinden bugüne kadar bu mesleğin kendilerine miras kaldığını belirten Bedir Kına, “Yaptığımız iş mangal kömürü üretimi. Bu işi biz dedelerimizden öğrenerek nesilden nesille aktardık. Dedelerimiz vefat etti babam da 87 yaşında 3 sene önce vefat etti. Eskiden örneğin ütüler bu kömürle çalışırdı, ordunun kıyafetleri dahi bu kömürlerle ütülenirdi. Yine başka bir örnek, geçmişte demir dövenler ya da işleyeneler bu kömürü kullanırdı. Günümüzde ise genellikle mangal kömürü olarak kullanıyor. Lokantalar özellikle yoğun talep gösteriyor, ızgara ve piknik alanlarında yakılıyor. Orman Müdürlükleri’nin kurallara ve süreye göre biz bu odunu temin ediyoruz ve buraya çatıyoruz” dedi.

    “6-7 ay içerisinde 100- 150 ton kömür burada hazırlanıyor”

    Bedir Kına Odunların nasıl kömüre dönüştüğü süreç ve işlemler hakkında şöyle konuştu;
    “Odunları çatıyoruz ve ortasına bir baca bırakıyoruz. Belli miktarda közü çattığımız odunların içine atıyoruz ve tutuşturuyoruz. Bu arkamda çatılmış vaziyette olan odun 70-80 ton kadar. Biz bu tutuşan odunun başında gece gündüz demeden nöbet tutuyoruz. Hani derler ya ‘Aslanın ağzından ekmek alıyorum’, biz ateşin ağzından ekmeğimizi alıyoruz. Bu odunu toprağın altında adeta kaynatıyoruz, tüm odunu ve gazı çıkıyor ve sonunda da odunun özü kalıyor. 6-7 ay içerisinde 100- 150 ton kömür burada 6-7 kişiyle ile hazırlanıyor. Bu süre biraz da rüzgâra bağlı çünkü rüzgâr eserse daha çabuk söner.”

  • Alkışla Avrupa Türkiye Şampiyon

    Alkışla Avrupa Türkiye Şampiyon

    CEV Avrupa Voleybol Şampiyonası finalinde Sırbistan’ı 3-2 mağlup eden Türkiye Avrupa şampiyonu oldu. Belçika’nın başkenti Brüksel’de oynanan final maçında Sultanlar tarihi bir başarıya imza attı.

    Avrupa Şampiyonası’nda 8’de 8 yaparak finale yükselen Filenin Sultanları şampiyon olarak toplamda 15 maçtır yenilgi yüzü görmedi. Öte yandan A Milli Kadın Voleybol Takımı, Avrupa Şampiyonası’nda üçüncü kez finale yükseldi. Daha önce 2003 ve 2019 yıllarında finale çıkan Ay-yıldızlılar, iki maçı da kaybederek gümüş madalyanın sahibi olmuştu.

    TÜRKİYE – SIRBİSTAN: 3-2

    1. SET: 25-27
    2. SET: 25-21
    3. SET: 22-25
    4. SET: 25-22
    5. SET: 15-13

  • Terör örgütü mensuplarına ait yaşam malzemesi bulundu

    Terör örgütü mensuplarına ait yaşam malzemesi bulundu

    Adıyaman İl Jandarma Komutanlığı görevlilerince kırsalda icra edilen tarama faaliyetinde 2018-2019 yılları arasında Adıyaman’da faaliyet gösteren örgüt mensupları tarafından kullanıldığı değerlendirilen toprağa gömülü vaziyette bir kısım yaşam malzemesi ele geçirildi.Konuyla ilgili soruşturma sürdürülüyor.

  • Lüks yatla göçmen kaçakçılığı

    Lüks yatla göçmen kaçakçılığı

    Edinilen bilgiye göre, Bodrum açıklarında lüks bir yat içerisinde bir grup düzensiz göçmen olduğu bilgisi üzerine Sahil Güvenlik botları TCSG-26 ve KB-35 bölgeye hareket etti. Dikkat çekmemek için lüks yatla yasa dışı yollarla Avrupa’ya geçmeye çalışan göçmenlerin İtalya rotası üzerinde olduğu tespit edildi.

    Durdurulan lüks yattaki 56 düzensiz göçmen ve 1 göçmen kaçakçılığı organizatörü yakalandı. Karaya çıkarılan düzensiz göçmenler, işlemlerinin ardından Muğla İl Göç İdaresi Müdürlüğü’ne gönderildi. Gözaltına alınan göçmen kaçakçılığı şüphelisi ile ilgili de adli işlem başlatıldı.