Etiket: Türkiye

  • Türkiye’nin dört bir yanına satıyor

    Türkiye’nin dört bir yanına satıyor

    Batman’da yaşayan 6 çocuk annesi 40 yaşındaki Senem Demir, kaynanasından devraldığı hayvancılık işinde yaylada ürettiği hayvansal ürünleri satarak ailesine katkıda bulunuyor.
    Kendi hayvanlarından elde ettiği organik hayvansal ürünleri Türkiye’nin dört bir yanına gönderen Senem Demir, sattığı organik ürünlerinden elde ettiği gelirle hem ailesine katkı sağlıyor, hem de çocuklarını okutuyor.

    15 yıldır hayvancılıkla uğraştığını belirten Demir, göçer olduklarını ve Tatvan’dan Batman’a geldiklerini söyledi. Hayvancılığın, kaynanasının işi olduğunu, o emekli olduktan sonra devraldığını dile getiren Demir, “Yaylaya gidiyoruz, yayladan Batman’a geliyoruz. Peynirimizi her yere satıyoruz. İstanbul, İzmir ve Ankara’ya sipariş üzerine satıyoruz. Müşteriler, ‘dükkan açın, biz de gelsek oradan alsak’ dediler. 6 çocuğa bakıyorum.

    Çocuklar da üniversiteye gidiyor. Hem çalışıyorum hem çocuklara bakıyorum” dedi.
    Hem yaylaya gittiğini hem de buraya geldiğini ifade eden Demir, “Hayvan sağıyoruz, hayvan alıyoruz, satış yapıyoruz hayvanları satıyoruz. Babam tüccardı, aylık belki bin tane hayvan alıp satıyordu. Ben de onun izinden gidiyorum. Ben de hayvan alıyorum satıyorum. Her yere gidiyorum. Ahlat’a, Tatvan’a, Bitlis’e, Van’a gidiyorum. 15 senedir bu işi yapıyorum. 81 ilde satış yapıyoruz. Sosyal medya üzerinden satış yapıyoruz. Millet telefon açıyor, adreslerini bize gönderiyorlar biz de gönderiyoruz” diye konuştu.

    Hiç okul okumadığını aktaran Demir, “Bu işi yapıyorum, çocuklar da öğrensin kimseye muhtaç olmasın kendi ayaklarının üstünde dursunlar istiyorum. Her zaman da onlara söylüyorum kimseye muhtaç olmayın çalışın, kazanın. Ben çalışmaktan hiç korkmuyorum. Kadınlara mesajım var. İş ayıp bir şey değil. İnsan ne kadar çalışsa o kadar iyi. Kendi ayaklarının üzerinde dursunlar. Çocuklara örnek olsunlar, çocuklar okusunlar. Ben okumamışım, çocuklarım okusun yeter ki bir yere gelsinler, iş sahibi olsunlar diyorum” şeklinde konuştu.

    “Organik ürünleri daha sağlıklı bulduğumuz için bunu tercih ediyoruz”
    “Koçer abla dükkanıyla yeni tanıştık” diyen müşterilerden Ahmet Onatlı, “İkinci kez geliyoruz. Hem temizliğinden hem de ürünlerinden çok memnunuz. Aslında daha önce de bu işi yapan bir ablamız. Gerçekten çok güzel ürünler var, organik ve kaynağının nerden olduğunu biliyoruz. Biz buraya gelip alışveriş yaptığımızda başka şehirdeki arkadaşlarımıza ve dostlarımıza da ürün gönderiyoruz. Şu anda aldıklarımı İzmir’e göndereceğiz” dedi.

     

  • Ressamlar Kapadokya’yı resmetti

    Ressamlar Kapadokya’yı resmetti

    Uçhisar Belediyesinin katkılarıyla Türkiye’nin önemli turizm merkezlerinden olan Kapadokya bölgesinde bulunan tarihi Uçhisar Kalesi’ne gelen ressamlar çizdikleri Kapadokya resimlerini yine Uçhisar kalesinde sergilediler.

    Kırgızistan’dan 3, Azerbaycan’dan 1 ve yurt içinden de 3 ressam katıldı. Kapadokya’da açık hava manzarasında önce resimlerini çizdi daha sonra da tarihi Uçhisar kalesinde eserlerini sergiledi. Trabzon’dan katılan Ressam Orhan Zafer yaptığı açıklamada, “Tarihi Uçhisar Kalesini, modern sanat galerisine dönüştürdük.

    Grubumuzda 3’ü Kırgız, 1’i Azerbaycan’dan olmak üzere toplamda 7 ressamız. Uçhisar’ın sadece doğal güzelliğini değil, aynı zamanda Türkiye Cumhuriyetinin de modern yüzünü, sanatını da bölgeye gelen turistlere göstermek, Türk Kültürü hakkında da bilgi vermek ve buradaki turistik faaliyetleri çeşitlendirmek amacıyla sanatsal bir dokunuş yapıyoruz.

    Biz sanatçılar olarak burada bulunmaktan son derece keyif duyuyoruz. Uçhisar kalesinde sanatçılarla ile birlikte yaptığımız çalışmalar ay sonuna kadar sergilenecek. Kapadokya inanılmaz bir kare. Muhteşem bir doğa. Bütün insanları etkilediği gibi sanatçıları daha da derinden etkiliyor. Çok besleyici bir coğrafya. Ülkemizde çok nadir rastlanılan güzelliklerden bir tanesi” dedi.

    Zafer, “Çalışma arkadaşlarımız ile birlikte açık havada çalışma yapıyoruz. Bunun özel tarafı, ışığı gözlemliyorsunuz, renkleri farklı saatlerde farklı tonlarda görüyor ve ona göre resmediyorsunuz. Ayrıca açık havada resim yaptığınızda güçlü bir gözlem bilincine sahip oluyorsunuz” dedi.

    Azerbaycan’dan Kapadokya’ya 4. kez geldiğini ifade eden Ressam Arstan Dukuev yaptığı açıklamada, “Ben 6 aydır buradayım. Türkiye’de resim çiziyorum. Yurt içinde Giresun, Ankara, İstanbul başta olmak üzere birçok yeri resmettim. Türkiye bir ressam için hem çok uygun bir yer hem de sanatçı için ilham kaynağı. Kapadokya’ya ve Uçhisar’a 4. defa geliyorum.

    Geçmiş yüzyıllara ait eski bir tarihi ve zengin bir kültürü var. Burası çok sakin yer, buraya geldiğimde bambaşka bir dünyaya gelmiş gibi oluyorum. Burada ki her bir kayalık her bir taş sanatçı için ilham kaynağı oluyor” şeklinde konuştu.

    Uçhisar’ın derin bir ruha sahip olduğunu vurgulayan Ressam Mümin Candaş ise yaptığı açıklamada, “Trabzon’da yaşıyorum. Ülkemizin tarihi ve doğal güzelliklerini resmetmek ve onları yerinde görmek için arkadaşlarımla beraber seyahatlerimiz oluyor. Bu seyahatler çerçevesinde bu dönemde de Anadolu’nun binlerce yıllık medeniyetler beşiğinin en önemli ve derin ruha sahip bir yeri olan Uçhisar’da etkinlik için bir araya geldik” dedi.

    Canlı performans çalışması yaptıklarını belirten Candaş, “Kapadokya başka bir doku. Sadece yerin üzerinde değil yerin altında da yaşayan bir ruha sahip. Bastığınız toprakların aslında birçok insanın birçok medeniyetin göz bebeği haline gelmiş. Kapadokya üretimin bireysel ve manevi duyguların çok yoğun yaşandığı yer.

    Burası sadece biz sanatçılar için değil tüm dünya medeniyetleri ve insanları için çok önemli bir nokta. Bütün bunların bilincinde bir sanatçı olarak Kapadokya benim için çok özel. Burada çalışma yaparken doğaya yetişmek imkânsız. Ancak hissedebildiğiniz veya onu resmedebildiğiniz noktada ona kattığınız ruh oradaki medeniyet veyahut toprakların size verdiği etki resimlerimize yansıyor.

    Açık havada resim yapmak insana haz, heyecan ve aynı zamanda hızda katıyor. Çünkü anı yakalamak belgelemek o anda o duyguyu vermek zorundasınız. Özellikle her bir bölgesi tablo olan Kapadokya’da açık havada resim yapmak çok daha özel. Kapadokya’nın her açısı her noktası ve her mevsimi ayrı bir güzel” ifadelerini kullandı.

  • En yüksek şelalesine turist akını

    En yüksek şelalesine turist akını

    Dünyanın en yüksek üçüncü, Türkiye’nin en yükseği Tortum Şelalesi, çevresinde yapılan düzenleme ve yeniliklerle ziyaretçilerini büyülüyor.
    Yürüyüş yolları, engelli rampaları, restoran, mesire alanı, bungalov evler gibi alanlar, her mevsim ayrı güzelliğinin yanında serinleten suyuyla yerli ve yabancı ziyaretçilere gezme fırsatı sunan Tortum Şelalesi yaz ayları birlikte daha çok turist çekmeye başladı.

    Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nün 15 milyon liralık yatırımı ile yeni bir çehreye kavuşan Tortum Şelalesi; büfe, WC, mescit, kır lokantası, seyir terası, yürüyüş yolu ve çocuk oyun alanı gibi yapılar barındıran peyzaj uygulama projeleri tamamlandıktan sonra özellikle hafta sonu hem Erzurum’dan hem de şehir dışında gelen ziyaretçilerine misafirlik ediyor.

    Tortum Şelalesi girişinde Uzundere Belediyesinin yaptırmış olduğu ücretsiz piknik alanları, çocuk parkları, futbol sahası yine vatandaşlar tarafından tercih edilen alanlar arasında oldu. Tüm kamelyalar, parklar doğanın keyfini çıkartmak isteyen vatandaşlar ile doldu taştı. Dünyanın en büyük şelaleleri arasında yer alan Tortum Şelalesi en çok ziyaretçi alan yer oldu. Sıcak havada şelalenin suyu ile serinleyen ve doğanın eşsiz güzelliklerini izleyen vatandaşlar memnuniyetlerini ifade ettiler.

  • Türkiye, voleybolda adını zirveye yazdırdı

    Türkiye, voleybolda adını zirveye yazdırdı

    Uluslararası Voleybol Federasyonu (FIVB) tarafından organize edilen Voleybol Milletler Ligi’nin 2023 yılı şampiyonu Türkiye oldu. 30 Mayıs-4 Haziran 2023 tarihleri arasında Antalya’da oynanan ilk hafta müsabakalarında İtalya, ABD, Sırbistan, Tayland, Polonya, Güney Kore ve Kanada takımları yer aldı. Güney Kore’yi 3-0’lık sonuçla geçen milliler, Sırbistan’ı 3-1, İtalya’yı da 3-0 mağlup ederek Milletler Ligi’ne 3’te 3 yaparak başladı. Filenin Sultanları, dördüncü maçında ABD’ye 3-2 mağlup olurken ilk haftayı 4. sırada tamamladı.

    13-18 Haziran 2023 tarihleri arasında Hong Kong’ta parkeye çıkan Ay-yıldızlılar, ikinci haftaya da galibiyetle başladı; Hollanda’yı 3-0 yenen milliler, Polonya’ya 3-0 kaybederken, Kanada’yı ise 3-0 yenmeyi başardı. Dominik Cumhuriyeti’ni 3-1 yenen Filenin Sultanları, Milletler Ligi’nde oynadığı 8 maçta 6 kez galibiyet sevinci yaşadı.
    Milletler Ligi’nin 3. haftası Bangkok’ta düzenlenirken, 16 takım mücadele etti. Japonya’ya (3-2) mağlup olarak haftaya başlayan milliler, Tayland ve Brezilya’ya ise set vermeden maçlarını kazandı. Hırvatistan’ı da 3-0 yenen Ay-yıldızlılar çeyrek final biletini almaya hak kazandı.

    ABD’de şampiyonluk kupası Filenin Sultanları’nın oldu
    A Milli Kadın Voleybol Takımı finaller kadrosunda; Cansu Özbay, Elif Şahin, Ebrar Karakurt, Melissa Vargas, İlkin Aydın, Hande Baladın, Saliha Şahin, Derya Cebecioğlu, Eda Erdem, Zehra Güneş, Aslı Kalaç, Gizem Örge, Simge Aköz ve Ayça Aykaç yer aldı.

    13 Temmuz Perşembe günü İtalya ile çeyrek final maçına çıkan milliler, rakibini 3-0 mağlup ederek üst üste 5.kez adını yarı finale yazdırdı. Yarı finalde ev sahibi ABD ile karşılaşan ay-yıldızlılar, müsabakadan 3-1 galip ayrıldı ve 2018 yılının ardından ikinci kez finale yükselmeyi başardı. ABD’nin Teksas eyaletindeki Arlington kentinde oynanan finalinde Türkiye ile Çin karşı karşıya geldi. Milliler, ilk seti 25-22 alırken, ikinci sette Asya temsilcisi aynı sonuçla seti kazandı. Üçüncü sette üstün performans sergileyen Filenin Sultanları 25-19’luk sonuçla 2-1 öne geçti. Dördüncü seti de 25-16 kazanan milliler, mücadeleden 3-1 galip ayrılarak Milletler Ligi’nde ilk kez şampiyon oldu. Organizasyonda üçüncülük maçında ABD’yi 3-2’lik skor ile mağlup eden Polonya ise bronz madalyanın sahibi oldu.

    Filenin Sultanları, bu tarihi zaferle dünya sıralamasında da ilk basamağa çıktı. Ay-yıldızlılar 2018 yılında ligi ikincilikle tamamlarken, 2021’de üçüncü; 2019 ve 2022 yıllarında ise 4’üncü olmuştu.
    Millilerde Melissa Vargas, Milletler Ligi finallerinin en iyi oyuncusu (MVP) seçildi. Organizasyonun rüya takımına da Ay-yıldızlılardan üç isim girdi. Zehra Güneş, En İyi Blok Yapan Orta Oyuncu, Gizem Örge, En İyi Libero ve Melissa Vargas ise En İyi Pasör Çaprazı olarak rüya takıma seçildi. Aralık ayında milli takımın başına geçen İtalyan koç Daniele Santarelli, ay-yıldızlıları şampiyonluğa taşıyan isim oldu. İtalyan teknik adam, 2022 yılında da Sırbistan Milli Takımı ile altın madalyanın sahibi olmuştu.
    Filenin Sultanları, Cumhuriyet’in 100. yılında bu tarihi zaferle Türk voleybol tarihinde ilk kez dünya sıralamasında ilk basamağa çıktı. Milliler, dünya sıralamasında 365,64 puanla zirvede yer alıyor.

  • “AB ile Türkiye ilişkileri gelişecek”

    “AB ile Türkiye ilişkileri gelişecek”

    Almanya Başbakanı Olaf Scholz, bugün Berlin’de basın toplantısı düzenledi. Güncel gelişmelere dair sorulara yanıt veren Scholz, Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) ile ilgili ilişkilerine değinerek, “AB ile Türkiye, özellikle Yunanistan ile Türkiye arasındaki ilişkilerin daha da gelişebileceğine inanıyorum” dedi.

    Türkiye’nin İsveç’in NATO’ya üyeliği hakkında olumlu mesajlar veren Scholz, “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan zaten söylemişti. Ayrıca bundan çok eminim ki (İsveç’in NATO üyeliği) üyeliğin uzayacağına dair hiçbir işaret yok” ifadelerini kullandı.

  • Türkiye 11. Avrupa İşitme Engelliler Voleybol Şampiyonasına galibiyetle başladı

    Türkiye 11. Avrupa İşitme Engelliler Voleybol Şampiyonasına galibiyetle başladı

    11. Avrupa İşitme Engelliler Voleybol Şampiyonası’nın Karabük’te sabah saatlerinde oynanan müsabakalarla başladı.

    Yeni Mahalle Spor Salonu’nda Türkiye ile Bulgaristan arasında oynanan maç öncesi açılış seremonisi gerçekleştirildi.

    Açılışta konuşan Karabük Valisi Fuat Gürel, “Uluslararası bir şampiyonaya Karabük’ün ev sahipliği yapması bizim için çok önemli. Bizim spor altyapımız da fiziki altyapımızla rüştümüzü ispatladığını gösteriyor” dedi.

    “İşitme Engelliler Federasyonunun son 2 yıldır etkinliklerini ve antrenmanlarını burada yapıyor” diyen Gürel, “Bu bizim adımıza çok önemli bir gelişme. Ülkelerinden buraya kadar gelen bu etkinliğe katılan sporculara ve antrenörlerine huzurlarınızda teşekkür ediyorum. İnşallah bundan sonraki süreçte de bu tür etkinliklere ev sahipliği yapmaya hazır olduğumuzu özellikle ifade ediyorum” ifadelerine yer verdi.

    Avrupa İşitme Engelliler Voleybol Şampiyonası’na 6 ülkeden 11 takımın katıldığını hatırlatan Türkiye İşitme Engelliler Spor Federasyonu Başkanı Kerim Vural, şampiyonanın Karabük için yepyeni bir sayfa açacağını söyledi.

    Konuşmaların ardından oynanan müsabakada Türkiye ilk seti 25-11, ikinci seti 25-15, üçüncü seti 25-9 kazanarak rakibini 3-0 mağlup etmeyi başardı.

  • F-16 satışı için gözler kongrede

    F-16 satışı için gözler kongrede

    Türkiye’nin, İsveç’in NATO üyeliğine yeşil ışık yakmasıyla gözler F-16 satışı için ABD’ye çevrildi. Biden yönetiminin Türkiye’ye F-16 satışını desteklemesine rağmen ABD Kongresi, farklı gerekçelerle talebe sıcak bakmıyordu. Ancak Vilnius’taki NATO Liderler Zirvesi’nde Türkiye’nin İsveç’e NATO vizesi vermesiyle birlikte yaşanan olumlu atmosferin ardından F-16 satışının önümüzdeki dönemlerde Kongre’de yeniden gündeme gelmesi bekleniyor. ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, Ankara’nın pazartesi günü verdiği onayın ardından salı günü yaptığı açıklamada, Biden yönetiminin Kongre ile istişare içinde F-16 savaş uçaklarının Türkiye’ye satış sürecinin devam devam edeceğini söyledi. Şimdiye kadar Kongre’de F-16 satışını engelleyen ABD Senatosu Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Bob Menendez ise pazartesi günü, Biden yönetimiyle görüştüğünü ve “önümüzdeki hafta” karar verilebileceğini açıkladı.
    F-16 satışıyla ilgili takvim, belirsizliğini koruyor.

    Süreç nasıl işliyor?

    ABD Kongresi, yabancı ülkelere silah satışlarını düzenleme yetkisine sahip. ABD yasalarına göre bir ülkeye askeri silah satışı yapılabilmesi için Kongre’nin karara itiraz etmemesi gerekiyor. Silah İhracatı Kontrol Yasası (AECA) kapsamında ülkelere yapılması planlanan 14 milyon dolar ve üzeri askeri satışın, 30 gün önceden Kongre’ye bildirilmesi gerekiyor. ABD Dışişleri Bakanlığı, satışla ilgili resmi bildirimden 20-40 gün önce Kongre’nin ilgili komitelerine gayri resmi veya ön bildirimde bulunuyor. Gayri resmi bildirimler, ABD Dışişleri Bakanlığı’nın resmi bildirimden önce ilgili Kongre komiteleriyle istişare etmesine imkan sağlıyor. Bu süreçte Kongre komiteleri de satışla ilgili endişelerini dile getiriyor, Dışişleri Bakanlığı endişelerin giderilmesi için süreci uzatabiliyor. Dışişleri Bakanlığı satışı onayladıktan ve alınan gayri resmi onayların ardından Savunma Güvenliği İşbirliği Dairesi (DSCA) Kongre’ye resmi bildirimde bulunuyor. Resmi bildirimin ardından 30 günlük süreç başlıyor. Kongre’nin resmi bildirimden sonra silah satışını engelleyebilmesi için ortak karar alması gerekiyor. Bu karar alınmazsa satış sürecinde ilerleme kaydediliyor. Kongre ayrıca ortak karar dışında normal yasama faaliyetleri içerisinde de satışı engelleyen ya da üzerinde değişiklik yapmaya zorlayan bir yasayı geçirebilir. ABD Başkanı ise “acil durumun var olduğu” yönünde Kongre’ye bildirimde bulunarak satışın gözden geçirilmesine ilişkin süreci devre dışı bırakabiliyor ve “ulusal güvenlik çıkarları” gereği satış talebinin acilen yerine getirilmesini isteyebiliyor.

    “Türkiye, NATO üyeliklerini onaylamalı”

    Geçtiğimiz Şubat ayında Cumhuriyetçi Parti ve Demokrat Partiden 27 senatörün imzasıyla Biden’a gönderilen mektupta, Ankara’nın İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğini onaylayana kadar ABD Kongresi’nin Türkiye’ye F-16 satışına onay vermeyeceği ifade edilmişti. Mektupta, “(İsveç ve Finlandiya’nın) NATO katılım protokolleri Türkiye tarafından onaylandıktan sonra Kongre, F-16 savaş uçaklarının satışını değerlendirebilir. Ancak bunun yapılmaması, bu satışın sorgulanmasına neden olur” ifadeleri kullanılmıştı. ABD Kongresi, Biden’a gönderilen mektupla, Türkiye’ye F-16 satışı ile iki İskandinav ülkesinin NATO’ya katılımını ilk kez açıkça ve doğrudan ilişkilendirmişti.

    Biden yönetimi satışa sıcak bakıyordu

    Türkiye, Ekim 2021’de ABD’den 40 adet Lockheed Martin yapımı F-16 savaş uçağı ve mevcut F-16 savaş uçakları için 80’e yakın modernizasyon kiti satın alma talebinde bulunmuştu. ABD Dışişleri Bakanlığı, Ocak ayında Türkiye’ye F-16 satışı ile ilgili kararını, inceleme için Temsilciler Meclisi ve Senato’daki komitelere gayriresmi olarak iletmişti. Biden yönetimi satışı desteklediğini belirtirken, İsveç ve Finlandiya’nın NATO başvurusu ile F-16 satışının birbirine bağlı olmadığını vurgulamıştı. Biden yönetimi ayrıca, onayı almak için Kongre ile gayriresmi olarak aylardır temas halindeydi.

  • “Sözü güçlü, gücü tesirli bir Türkiye”

    “Sözü güçlü, gücü tesirli bir Türkiye”

    TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş ve beraberindeki heyet, Azerbaycan’da temaslarını sürdürüyor. Kurtulmuş, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in kabulünün ardından Azerbaycan Milli Meclis Başkanı Sahibe Gafarova ile bir araya geldi. Kurtulmuş ve Gafarova, meclis toplantı salonunu gezdikten sonra ikili görüşme gerçekleştirdi. İkili görüşmenin ardından heyetlerin katılımıyla gerçekleştirilen toplantıda konuşan Kurtulmuş, TBMM Başkanı seçildikten sonra KKTC’nin ardından ilk resmi ziyaretini Azerbaycan’a yaptığını belirterek, “Burada bize ev sahipliği yapmasından dolayı da ayrıca teşekkür ederim. Biz de her vesileyle Azerbaycan’ın yanında olduğumuzu göstermek için gayret sarf ediyoruz. Bu gezinin önemli işaretlerinden birisi de Türkiye için Azerbaycan her hal ve şart altında en önemli kardeş, dost ülkelerin başında gelir. Cumhurbaşkanımız seçildikten sonra ilk ziyaretini buraya yaptı. Bendeniz de Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı seçildikten sonra ilk ziyareti, yine Cumhurbaşkanımız gibi dün Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne ve bugün de Azerbaycan’a gerçekleştirdik” dedi.

    “Türkiye ve Azerbaycan arasındaki ilişki mükemmel düzeyde bir ilişkidir”

    11 ili etkileyen büyük deprem felaketi sırasında Azerbaycan halkını ve devletini yanlarında hissettiklerini ifade eden Kurtulmuş, “İlk oraya gidip arama kurtarma çalışmalarına katılan Azerbaycan’dan gelen ekiplerdi. Allah razı olsun, o desteğinizi hep hissettik. Bugün de deprem sonrasındaki yaraların sarılması konusunda Azerbaycan halkının göstermiş olduğu, Azerbaycan devletinin göstermiş olduğu bu kararlılık dolayısıyla yürekten teşekkür ediyoruz. Türkiye ile Azerbaycan arasındaki ilişkiler aslında uluslararası ilişkiler bağlamında ele alınacak, tanımlanabilecek düzeyin çok çok üstündedir. İttifaklık tanımı yeterli değil, dostluk tanımı yeterli değil, işbirliği tanımı yeterli değil. Türkiye ve Azerbaycan arasındaki ilişki mükemmel düzeyde bir ilişkidir ve rahmetli Haydar Aliyev’in ifadesiyle ‘bir millet, iki devlet’ tezini tamamıyla içselleştirmiş olan bir anlayışla devam etmektedir. Ümit ediyorum ki bu ilişkiler önümüzdeki dönemde çok daha artarak, çok daha güçlenerek devam edecektir” diye konuştu.

    “Azerbaycan’ın önünde yeni bir dönem açılmıştır”

    Türkiye ve Azerbaycan için yeni tarihi bir dönemin başlangıcında olduklarını vurgulayan Kurtulmuş, “Azerbaycan, 30 yıl devam eden ve dünya kamuoyunun maalesef sessizce aslında onayladığı Karabağ’ın işgali sürecine son vermiştir. 44 günlük bir savaş sonunda çok büyük bir zafer elde edilmiştir. Bu tarihi zafer sadece meydan savaş meydanında kazanılan bir zafer değil. Bundan sonra diplomasi alanında da bunun pekiştirilmesi bir zafer olacaktır ve bununla birlikte Azerbaycan’ın önünde yeni bir dönem açılmıştır. Azerbaycan tam Türkçesi güzel ifadesiyle kendi göbeğini kendi kesmiş, kendi sorununu kendisi çözmüş ve bundan sonra uluslararası camiada etkin bir aktör olarak özellikle Kafkas coğrafyasında, Güney Kafkaslar’da büyük bir devlet olarak varlığını tescil ettirmiştir” dedi.

    “Sözü güçlü, gücü tesirli bir Türkiye’yi inşa etmek boynumuzun borcudur”

    Azerbaycan’ın Karabağ zaferinden sonra daha güçlü bir Azerbaycan olma yolunda ilerlediğini belirten Kurtulmuş, “Türkiye için de tarihi bir dönem söz konusudur. Türkiye de bundan 100 sene evvel her tarafı yakılıp yıkılmış, bütün cephelerde hüsrana uğramış, koskoca cihan devleti paramparça edilmiş bir ülkeyken bırakın topu, tüfeği, kazması, küreği dahi kalmamış bir millet iken ya Allah diyerek ayağa kalkmış, bütün dünyaya destansı anlamda örnek olacak bir ulusal kurtuluş savaşını gerçekleştirmiş ve bildiğiniz gibi Cumhuriyetimiz kurulmuştur. Bir asır içerisinde büyük mesafeler alınmıştır ve Cumhuriyetin başta kurucu Cumhurbaşkanımız Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere bütün geçmiş büyüklerimizi, gazilerimizi, atalarımızı rahmetle anıyoruz. Bu anlamda Türkiye bir asır içerisinde önemli işler yapmıştır.

    Ama şimdi önümüzde bizim de fevkalade önemli bir tarihsel sürecin başlangıcındayız. Biz buna Türkiye Cumhuriyetimizin ikinci asrı diyoruz veya Türkiye Yüzyılı diyoruz. Önümüzdeki dönem artık Türkiye sözünden her tarafta söz edilen, dünya siyasetinde etkin bir şekilde var olan bölgesel sorunların çözümünde beklenen çözümün adresi olarak görülen bir ülke ve dünya siyasetinde dengeleri sağlayabilecek en önemli aktörlerden birisi olmak durumundadır. Bunun için de Türkiye önüne yeni hedefler koymak, yeni ufuklara doğru hareket etmek, milli hedeflerimiz istikametinde de topyekûn yürümek mecburiyetindeyiz. Bunun için iki günümüzün eşit olmayacağı bir döneme giriyoruz ve bizim için de Azerbaycan için iki günümüzün eşit olması kabul edilemez. Her günümüz bir öncekinden daha iyi olacak. Her yarınımız ise bugünden daha güzel olacak. Bu amaçla çalışıyoruz. Ekonomide, dış politikada, askeri alanda, milli savunma sanayiinde, yüksek teknolojilerde, kültürde, sanatta, her alanda güçlü bir Türkiye, yani sözü güçlü, gücü tesirli bir Türkiye’yi inşa etmek boynumuzun borcudur” ifadelerini kullandı.

    “Var olan ilişkiyi daha da ileriye götüreceğiz”

    Parlamenter diplomaside Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Azerbaycan Milli Meclisinin öncülük yapabileceğine dikkat geçen Kurtulmuş, “Öncelikle TÜRKPA’nın bileşenleri olan Türk devletlerinin parlamentolarında çok güçlü bir şekilde bu birlikteliğin bir parçası haline getirebiliriz. Hatta ilerleyen zamanlarda diğer bölgesel parlamentolar, bölge ülkelerinin parlamentolarını da bu gayretin içerisine katabiliriz. Böylece el birliğiyle parlamentolar arasındaki ilişkiler düzeyinde de mükemmel ilişkiyi, zaten var olan ilişkiyi daha da ileriye götüreceğiz. İlişkilerimizi resmi düzeyde tabii ki çok güzel ama resmi düzeyin çok çok ötesinde götürüyoruz. Daha da ileriye götüreceğiz. Dostça, kardeşçe bir olarak, bir ailenin fertleri olarak, aynı milletin mensupları olarak, aynı medeniyetin evlatları olarak Allah’ın izniyle daha da ileriye götüreceğiz” diye konuştu.

  • Balon satarak Türkiye’yi gezdi

    Balon satarak Türkiye’yi gezdi

    Emekli Eczacı Teknisyeni olan ve hayatını gezmeye ve çocuklara eğlendirmeye adayan Nurettin Taşdelen, 5 yılda balon satarak Türkiye turu yaptı.

    Kırşehir’e UNESCO Müzik festivali için gelen baloncu çocukların da ilgi odağı oldu. Emekli olduktan sonra aile ekonomisine katkı sunmak için balon satmaya başlayan Nurettin Taşdelen, farklı kültürleri de tanıyarak Türkiye turu yapıyor. Taşdelen, gittiği illerde tarihi güzellikler kadar her ilinde insanlarını tanıma fırsatı yakaladığını söyledi.

    5 yıldır balon satarak Türkiye’yi geziyor
    Aile ekonomisine katkı sunmak için balon satışa yaparak ülkeyi gezmeye başladığını aktaran Taşdelen açıklamasında, “Beş yılda 81 ili gezdim. Yurdumuzun güzelliğini ve büyüklüğünü de gezilerimde gördüm. Yaz sezonları sahil kenarlarına ailemle gidiyorum. 30 Yıl çalıştım. Türkiye geneli festival, fuar alanlarını geziyorum. Onlarla birlikte bende eğleniyorum” dedi.

    Çocukların ilgisi kadar baloncu amca büyüklerinde ilgisiyle karşılaştığı Kırşehir’de UNESCO Müzik festivali sonuna dek kalacak.

  • İsveç’ten terörle mücadelede “kararlılık” mesajı

    İsveç’ten terörle mücadelede “kararlılık” mesajı

    Kristersson, NATO Zirvesi’nin düzenlendiği Litvanya’nın başkenti Vilnius’taki Litexpo’ya gelişinde gazetecilerin sorularını yanıtladı.

    “İsveç’in NATO üyeliği konusunda dün çok önemli karar alıcı adımlar attık.” diyen Kristersson, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ile çok iyi görüşmeler yaptıklarını belirtti.

    Kristersson, ülkesinin yaklaşık 200 yıllık bağlantısızlığının ardından artık ortak koruma altına girmek istediğini ifade ederek şunları kaydetti:

    “Biz tüm NATO üyelerinin bilmesini istiyoruz ki; İsveç İttifak’a aynı zamanda güvenlik sağlayacaktır. Biz uzun vadeli olarak buradayız. Terörle mücadelede, organize suçla mücadelede kararlıyız. İsveç’in İttifak’a katabileceği çok şey var. Dün elde edilen sonuçtan çok memnunum. Şimdi onayların tamamlanmasını sabırsızlıkla bekliyoruz.”

    Kristersson, ülkesinin AB ile Türkiye arasında yakın bağlar bulunmasından yana olduğunu vurgulayarak “Şimdi ekonomik bağların geliştirilmesini, Gümrük Birliği’nin güncellenmesini, daha iyi vize düzenlemelerini destekliyoruz. Bu daha yakın işbirliği için verimli bir zemin oluşturacaktır.” ifadesini kullandı.