Etiket: Türkiye

  • Türkiye’nin ilk bungalov mahallesi

    Türkiye’nin ilk bungalov mahallesi

    Yıldız Dağları eteklerinde bulunan Kırklareli’nde Türkiye’nin ilk bungalov mahallesi ‘Yeşil Mahalle’ projesi hayata geçiyor. Doğayla iç içe konseptte geliştirilen proje Kofçaz ilçesine bağlı Elmacık köyünde bulunuyor. Proje kapsamında 59, 89 metrekare büyüklüğe sahip alanlarda toplam 168 adet bungalov yapılacak.

    Yeşil Vadi Genel Müdürü Emin Ertuğrul, Türkiye’de ilk olan bir projeye imza attıklarını belirterek “Burası Türkiye’nin ilk bungalov mahallesi. Burada toplada 44 bin metrekare içerisinde 5 ayrı imarlı, ifrazlı ada içerisinde 168 adet bungalov ev yapıyoruz. Buradaki en büyük amacımız görmüş olduğunuz doğal yapı içerisinde doğallığı bozmadan bungalovlarımızı yapmak ve doğal düzene uygun imalatımızı bitirmeyi hedefliyoruz” dedi.
    Ertuğrul, projenin etap etap ilerlediğini ifade ederek Kırklareli’nin doğal güzelliğine yakışacak bir proje yaptıklarını söyledi.

    Ertuğrul, İstanbul başta olmak üzere büyükşehirlerin stresinden bunalan vatandaşların bungalov mahallemizde daha rahat ortamda güzelleştirmek adına projeyi oluşturduklarını vurguladı.

    Kırklareli’nin doğal güzelliğine değinen Ertuğrul, “Kırklareli’nin en büyük özelliği Trakya bölgesinin en yeşil alanı, doğal güzelliklerine sahip olması ve İstanbul’a yakınlığı projeyi geliştirmemizi sağladı” diye konuştu.

  • ‘Yarının kombini belli oldu’

    ‘Yarının kombini belli oldu’

    Cumhurbaşkanı Yardımcısı Adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Esenyurt’ta yurttaşlarla buluştu.

    “HALK NE DERSE O”

    İmamoğlu’nun açıklamalarından satır başları şöyle:

    “Sizden söz almak istiyorum; yarının kombini belli oldu. Bütün hanımefendiler de dahil bunu yapabilirler. Kolları kıvrılmış bir gömlekle sandıkların başında, okulların önünde, canım Türk bayraklarıyla caddelerde, sokaklarda memleketi demokrasi şölenine çevirmeye hazır mıyız? Tamam, anlaştık mı? Halk ne derse o. ‘Ben bilirim’, ‘Ben her şeyin doğrusunu bilirim’ diyen akıl, ‘ben’ dönemi bitecek; ‘biz’ dönemi başlayacak.

    “EKONOMİYİ BATIRDILAR, CEBİNİZDEKİ PARAYI PUL ETTİLER”

    Güçlü bir ittifakımız var. İçinde 6 siyasi parti ve kadroları var, ama daha önemlisi içine milletin evlatları var. Sizlerle birlikte bu süreci başaracağız. Memleketin altını üstüne getirdiler, ekonomisini batırdılar. Cebimizdeki parayı pul ettiler. Fakirlik, yoksulluk, işsizlik umutsuzluk Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk defa bu kadar insanları ezdi.

    Yarın Türkiye Cumhuriyeti tarihine geçecek ‘demokrasi bayramı’ ilan edeceğiz. Bugün itibarıyla 24 saat kaldı. Bu pırlanta gibi geçlerimize bir çift sözüm var; bu seçim sizin önünüzdeki 25-30 yılın düzeninin, rejiminin, sisteminin seçimi. Hayatınızın en önemli kararlarından birini vereceksiniz. 1 oy eksiltmeden sandığa gidin.

    “DOĞRUYA ‘DOĞRU’, YANLIŞA ‘YANLIŞ’ DEME SEÇİMİ”

    Bu seçim sadece geçmişten bu ana gelen siyasi alışkanlıklarınızın seçimi değil. Doğruya doğru, yanlışa yanlış deme seçimi.

    Sevgili büyükler bir de çocuklarınıza fikirlerini sorun. Aslında onlar için oy kullanacaksınız. Çocuklarınızın geleceğinin, bu milletin barışının, huzurunun korunması, teminatı olması için Millet İttifakı’na oy verin, Kemal Kılıçdaroğlu’na oy verin.

    4 yılda bizi engellemelerine rağmen yaptıklarımızı düşünün, bir de iktidar olduğumuzda bu memleketi, ki onlar gibi yapmayacağız. Bütün kurumları kucaklayacağız. Siyasi parti vesaire bakmadan her kuruma değerini vereceğiz. Size söz bu memleketi ayağa kaldıracağız, kalkındıracağız. Size söz devletin kurumlarında hangi partizan akıl varsa söküp atacağız.

    “BİR KİŞİNİN DEĞİL MİLLETİN GÖNLÜNE GİRMEK ESASTIR”

    Yeni bir dönem başlıyor. Bu dönemin son görevine bir gün kaldı. Yarın sandıklara sahip çıkacağız. Sandıklarda görev alacağız. Ben eminim, sandıkta görev alan devlet memuru, ilçe seçim kurulları, il seçim kurulları, yüksek seçim kurulu, güvenlik görevlileri milletine layık işler yapacaklar. Onlar milletin namusuna sahip çıkacaklar. Benim kamu görevlilerim hakkını verecek. Çünkü onlar biliyor bir kişinin değil milletin gönlüne girmek esastır.

    “YARIN DEMOKRASİ BAYRAMI YAPACAĞIZ”

    Bunlar iki gündür milleti tehdit etmeye çalışıyorlar. Bunlar zannediyorlar ki kendilerini ‘kazananlar kulübü’, kazananlar kulübü artık millet. Bir avuç insanın dönemi artık bitti. Biz onu 2019’da sandığa gömdük.

    80’i aşan yerde milletimle buluşmanın onurunu yaşıyorum. 15 Mayıs’tan sonra her yere hizmet için koşa koşa, coşa coşa gideceğim.”

  • Türkiye Cumhurbaşkanı’nı  ve Milletvekilerini seçiyor

    Türkiye Cumhurbaşkanı’nı ve Milletvekilerini seçiyor

    Seçim 2023 Yayını’nı, 14 Mayıs pazar akşamı yayın yasaklarından hemen sonra Line Tv’den ve haber sitemiz linehaber.com.tr‘den takip edebilirsiniz.

  • “Herkesin sayım sonuçlarını izleme hakkı var”

    “Herkesin sayım sonuçlarını izleme hakkı var”

    Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Fox TV canlı yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

    “HERKES SANDIĞA GİDİP OY KULLANSIN”

    Ankara Anadolu Meydanı’nda yapılan mitinge gençlerin ve kadınların katılımından duyduğu memnuniyeti dile getiren Kılıçdaroğlu, seçime ilişkin mesajının sorulması üzerine, tüm yurttaşlardan sandığa gidip oy kullanmasını istedi.

    Bu seçimin sıradan olmadığını belirten Kılıçdaroğlu, “Herkes sandığa mutlaka gitsin ve oyunu kullansın. Çünkü bu seçim sıradan bir seçim değil. Türkiye’de ya demokrasiyi gerçekten getireceğiz ya da tarihin çöp sepetine atacağız. O nedenle sadece benim değil, aslında bu ülkede oy kullanan her vatandaşın sorumluluğu var.” diye konuştu.

    “SANDIKTAN ÇIKAN SONUCA HERKES SAYGI DUYMALI”

    Seçimin demokrasinin gereği olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, iktidar sahiplerinin “halkın oylarıyla gitmeyeceğiz” mesajı verdiğini öne sürerek, “Kimsiniz siz ya? Nasıl gitmezsiniz? Kendinizi halkın üstünde mi görüyorsunuz? Oylama yapılacak ve siz de tıpış tıpış gideceksiniz. Bu kadar basit. Demokrasinin kuralı budur. Sandığı koyarsınız, sandıktan çıkan sonuca herkes saygı duyar.” değerlendirmesini yaptı.

    İktidar mensuplarının sandık sonucuna saygı duymayacakları yönünde görüş beyan ettiğini savunan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

    “İktidar sahiplerinin bu mesajları vermesinin temelinde şu yatıyor, vatandaşları sandığa gitmekten nasıl alıkoyabilirim? Tam tersine bu mesaja karşı her yurttaşın sandığa gidip oyunu kullanması lazım. ‘Kimsin sen?’ demesi lazım. Ben kendi oyumu kullanacağım ve sen de o oyun gereğini yerine getireceksin mesajı vermesi lazım. O açıdan bütün vatandaşlarıma diyorum, tam bir bayram havası içinde, komşularınızla, yakınlarınızla beraber gidin oyunuzu kullanın. Oy kullandıktan sonra sayım işlemi başladığında her vatandaşın sayım sonuçlarını izleme hakkı var. Nerede oy kullandıysa kendi sandığına bakacak. Orada müşahitler var, sandık görevlileri var. Orada bir yargıç var. Hiç kimse unutmasın, okulun önünde bir de gönüllü bir avukat var. Herhangi bir sorun çıktığında bizim arkadaşlarımız hemen avukatı arayacaklar.”

    SEÇİM GÜVENLİĞİ

    Kılıçdaroğlu, seçim güvenliği için hem partisince hem de ittifak ortağı partilerce ciddi bir hazırlık yapıldığını anlattı. Islak imzalı tutanakların birer fotoğrafını edineceklerini bildiren Kılıçdaroğlu, sonuçları bu tutanaklarla karşılaştıracaklarını belirtti.

    Kemal Kılıçdaroğlu, ikinci tura kalmayacağını, vatandaşın tercihini yaptığını, ilk turda seçimi kazanacaklarını savundu.

    ÇELİK YELEKLE MİTİNGE ÇIKMASI

    Kemal Kılıçdaroğlu, “Samsun’da bugün çelik yelekle miting alanına çıktınız. Size çelik yelek giydirten tehdit nereden geliyor?” sorusuna karşılık, “Ayrıntıyı vermek istemiyorum ama pek çok kanaldan geliyor. İsimler veriliyor. Biz o isimleri hemen İçişleri Bakanlığına bildiriyoruz. Bu kişilerden tehdit gelme olasılığının yüksek olduğunu, duyum aldığımızı bildiriyoruz.” dedi.

    İçişleri Bakanlığının, Yüksek Seçim Kurulundan (YSK) seçim verilerini istemesine ilişkin soru üzerine Kılıçdaroğlu, İçişleri Bakanının kendisini ülkenin sahibi sandığını, yasa dışı talimatlar verdiğini iddia etti.

    Bakanlığın talebinin yasa dışı olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

    “Sen İçişleri Bakanlığı koltuğunda oturuyorsun. Bu ülkede herkesin can ve mal güvenliğinden sorumlusun. Sen yasalara uymak zorundasın. Yasaların gereğini yapmak zorundasın. Valilere, kaymakamlara, jandarmaya yasa dışı talimat veremezsin. Kaldı ki Yüksek Seçim Kuruluna gidildi, Yüksek Seçim Kurulu ‘Hayır bunları veremezsiniz.’ dedi. Arkadan bir daha talimat. Bir daha karar. Bu şu demektir, ‘Ben yasa dışı iş yapmakta kararlıyım.’ demektir. Kim oluyorsun sen? Reddediliyor. Hayır, ‘Ben bunda ısrar ediyorum.’ diyor. Sen kim oluyorsun? Bakanlık koltuğunda oturduğun zaman her türlü yasa dışı işlemi yapma hakkına sahip olduğunu mu düşünüyorsun? O bağımsız olarak bunu yapamaz. Çünkü hiçbir bakanın bağımsız iradesi yok. Yukarıdan talimat gelmeden tek başına o bunu yapamaz. Yukarıdan talimat almıştır. Yukarıda talimat veren kişi aslında kaybedeceğini biliyor. Desin ki Sayın Erdoğan, ‘Ben böyle bir talimat vermedim. Yasa dışı talimat vereni de görevinde tutmam.’ Bu kadar basit. Burası hukuk devleti değil mi? Yasalara uymak vatandaştan çok devleti yönetenlere düşer.”

    “BU SEÇİMİN KAZANANI TÜRKİYE’DİR”

    Seçim için TSK’dan zırhlı araç istendiği iddiasının sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, “Sayın Erdoğan’a çağrı yapmak istiyorum, seçime gidiyoruz. Bu seçim kazananı Türkiye’dir. Seçimin kaybedeni de yok. Demokrasilerde birisi iktidar olur, birisi muhalefet. Bu kadar basit. Muhalefet de demokrasi adına görev yapar, iktidar da demokrasi adına görev yapar. Yani sanki birisi düşman, birisi dost ve bunlar kapışıyorlar, işte düşman gidecek. Ortada düşman yok. Hepimiz aynı ülkede yaşıyoruz. Hepimiz huzur içinde yaşamak istiyoruz.” ifadelerini kullandı.

    Devletin tüm kademelerinde çürüme olduğunu öne süren Kılıçdaroğlu, çok zor bir görevi devralacağını, devleti yeniden inşa edeceklerini, devletin liyakatle yönetilmesi gerektiğini, devletin hafızasının siyasi partilerde değil, bürokraside bulunduğunu anlattı.

    RUSYA İDDİASI

    Sosyal medya hesabından Rusya’ya yönelik paylaşımı, sonrasında Moskova’dan konuya ilişkin açıklamaya karşı değerlendirmesi ve bu paylaşıma dayanak olan bilginin kimden geldiği sorulan Kılıçdaroğlu, “Doğal olarak ben, ‘Şu bana söyledi.’ dersem o yanlış olur. Bazı bilgiler var ki bunlar kamuoyuyla paylaşılmaz. Kaldı ki bunların görünürlüğü vardır. Haber olarak görünürlüğü vardır. Ekonomik alanlarda görünürlüğü vardır. Dijital medya üzerinde görünürlüğü vardır. Biz bunu hissediyoruz. Ve o nedenle bu açıklamayı yapmak zorunda kaldım.” dedi.

    Rusya’dan yapılan “Biz müdahale etmeyeceğiz, karışmayacağız” açıklamasına teşekkür eden Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

    “Bir ülkenin bir başka ülkenin iç işlerine müdahalesini asla kabul etmeyiz. Bizim zaten Rus halkıyla hiçbir sorunumuz yok. Bizim kavga edecek halimiz yok, buna gerekçe yok. Ama bizim iç işlerimize müdahale doğru değil. Bu uyarıyı yapmak benim görevimdi. Bunu sadece ben değil, benim dışımda da bazı gazeteciler, televizyoncular yazdılar, çizdiler. Defalarca bu konuda uyarılar yapıldı. Rusya’dan gelen haberler, haberlerle ilgili bize ulaşan bazı bilgiler. Dolayısıyla biz bu uyarıyı yapmak zorunda kaldık. Sizin seçim sisteminize dijital olarak müdahale ederlerse bu bizim iç işimize karıştırmak demektir yani.”

    Kılıçdaroğlu, bir soru üzerine, İletişim Başkanlığının seçime müdahale için yurt dışından hackerlerle anlaştığını, buralara ödeme yapıldığını savundu. Kılıçdaroğlu, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin İletişim Başkanlığının yurt dışındaki profesyonel hackerlerle ne işi olabilir? Burası istihbarat örgütü mü? dedi.

    MUHARREM İNCE’NİN ADAYLIKTAN ÇEKİLMESİ

    Cumhurbaşkanı adaylığından çekilen Muharrem İnce ile yakın zamanda görüşüp görüşmediği sorulan Kılıçdaroğlu, “Hastaneye yattığında görüştüm. Aradım, geçmiş olsun dileklerimi ilettim. Kısa da bir sohbetimiz oldu.” bilgisini verdi.

    İnce’yi, Ankara’daki mitinge davet etmek için de aradığını fakat ulaşamadığını söyleyen Kılıçdaroğlu, “Ben Muharrem Bey’in oraya gelmesini, dolayısıyla kendisini kucakladığımızı, Halil İbrahim sofrasına davet ittiğimizi bilmesini istedim.” diye konuştu.

    “Eğer ulaşabilseydiniz Muharrem İnce sahnede olacaktı.” değerlendirmesine karşılık Kılıçdaroğlu, “Gelecekti evet. Eğer tabii görüşebilseydik. Belki de ‘Gelmeyebilirim’ de diyebilirdi.” yorumunu yaptı.

    “Muharrem İnce, sizi destekliyor mu?” sorusuna karşılık Kılıçdaroğlu, bunu bilmediğini, bu konuda görüşmelerinin olmadığını söyledi.

    “TÜRKİYE’NİN GÜNDEMİ MURFAKTAKİ YANGIN”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bugünkü konuşmasında kendisini Muharrem İnce’ye kumpas kurmakla suçladığı belirtilen Kılıçdaroğlu, “Türkiye’nin gündemi bu mu Allah aşkına? Türkiye’nin gündemi farklı, mutfaklarda yangın var. Tartışılması gereken bu. Erdoğan gündem değiştirmeye çalışıyor, biz ona takılmıyoruz. Ne konuşursa konuşsun, ne yaparsa yapsın, artık o toplumdan kopmuş. Anlattığı şeylerle hayatın gerçeği taban tabana zıt.” değerlendirmesinde bulundu.

    Kendisi hakkında terör konusunda da suçlamalar yapıldığını anımsatan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

    “Kim terör örgütlerine destek veriyorsa, kim terör örgütleriyle oturdu konuştuysa, kim onlara çadır mahkemeleri kurduysa, kim şehide ‘kelle’ dediyse, Allah bin kez onun belasını versin. Hala suçlama, çocuk gibiler. Devleti nasıl yöneteceklerini bilmiyorlar, devleti kendi malı sanıyor. Devlet bakidir, siyasi partiler geçicidir. Her türlü iftira, her türlü karalama, emin olun böyle bir seçim hiç görmedim. Allah aşkına halkı darbeci yaptılar. 15 Temmuz’la bu seçimin ne ilgisi var. TBMM’de 15 Temmuz’la ilgili hazırlanan raporu gizlediler. 15 Temmuz Araştırma Raporu’nu korkudan yayınlamıyorlar.”

    FETÖ elebaşının Türkiye’ye iadesiyle ilgili bir soru üzerine ise Kılıçdaroğlu, “Erdoğan talep etmedi ki. Benim bildiğim kadarıyla talep etmedi.” diye konuştu. Kılıçdaroğlu, “Siz iadesini isteyecek misiniz?” sorusunu ise “Talep edeceğiz tabii ki niye etmeyelim.” diyerek yanıtladı.

    Kılıçdaroğlu, başka bir soru üzerine, iktidara gelmeleri durumunda rövanşist bir mantıkla hareket etmeyeceklerini ve devleti mantıkla yöneteceklerini kaydetti.

    Uyuşturucu ile ilgili soru üzerine Kılıçdaroğlu, siyasetçiler bu işin içinde olmasa uyuşturucu baronlarının bu kadar rahat hareket edemeyeceğini savunarak, “Uyuşturucu baronlarının kökünü kazıyacağız.” ifadesini kullandı.

    Doğu Akdeniz gazına da değinen Kılıçdaroğlu, iktidar olmaları durumunda, Türkiye’nin KKTC ile beraber burada yeniden önemli bir aktör olacağını ve buradan çıkan gazın Türkiye üzerinden sevkinin yapılacağını dile getirdi.

    Bir soru üzerine Kılıçdaroğlu, şehir içindeki hastaneleri yeniden açacaklarını, isteyenin istediği hastaneye gideceğini bildirdi.

    Kılıçdaroğlu, iktidar olmaları durumunda asgari ücretten vergi almayacaklarını, ücretliler için de yeni bir düzenleme yapacaklarını belirtti.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Sayın Putin’e saldırıyor, Putin’e saldırırsan buna eyvallah demem” sözleri de hatırlatılan Kemal Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

    “Ben Putin’in yanında konumlanıyorum, demek istiyor. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan kişi bir başka devlet başkanının kanatları altına giremez, onun koruması altına giremez. Böyle bir cümle kullanamaz. Eğer böyle bir cümle kullanıyorsa, o kişinin, belli kişinin yani Putin’in baskısını her alanda kabul ettiğini ve ona muhtaç hale geldiğini kabul ederim. Sadece Putin mi, Trump da aynı şeyi dedi. ‘Bak beni kızdırma senin mal varlığını açıklarım’ dedi. Erdoğan tek cümle bile kullanmadı. Bay Kemal olsaydı, ‘açıklamazsanız namertsiniz’ derdi. Birisi seni mal varlığı ile tehdit ediyor ve sen bu tehdide boyun eğiyorsan, işte Türkiye Cumhuriyeti Devleti için asıl beka sorunu odur. Çünkü senin iradeni her zaman satın alabilirler. Putin konusunda yaptığı açıklama da bunu doğruluyor zaten.”

    SEÇİLİRSE S400’LERİ NE YAPACAK?

    S400’lerle ilgili soru üzerine ise Kılıçdaroğlu, “Türkiye, dünyanın en pahalı hurdalığına sahip şu anda.” yanıtını verdi.

    “Siz ne yapacaksınız gelirseniz?” sorusuna karşılık Kılıçdaroğlu, “Gelince bakacağız. Siyasi otorite bir karar alırken devletin ilgili birimleriyle konuşur. Asker ve sivil bürokrasiyle konuşur. Devletin çıkarlarını bürokrasi korur ve siyasi otoritenin önüne koyar. Eğer devletin aleyhine bir tablo çıkıyorsa siyasi otoriteyi uyarır. Biz ne yapacağız? Çağırıp konuşacağız ilgili bürokratları. 2,5 milyar dolar para ödedik oraya. Niye aktive etmiyorsun o zaman? Bunları bilmiyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.

  • “Buna Türk milleti karar verir”

    “Buna Türk milleti karar verir”

    Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Koordinatörü John Kirby, çevrimiçi düzenlenen basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı.

    Türkiye seçimlerine ilişkin kendisine yöneltilen soru üzerine Kirby, Türkiye’nin demokrasi geleneğine ve demokratik kurumlara sahip olduğunu vurguladı.

    Kirby, genel olarak seçimlerle veya herhangi bir adayla ilgili yorum yapmaktan kaçındıklarını belirterek, “Buna Türk milleti karar verir.” dedi.

    İRAN VE BASRA KÖRFEZİ’NDEKİ GELİŞMELER

    İran’ın son iki yılda uluslararası sularda seyreden ticari taşımacılara yönelik 15 tehdit, saldırı ve el koyma eylemi gerçekleştirdiğini kaydeden Kirby, “ABD, Ortadoğu’daki ticari taşımacılığı tehdit eden ve buna müdahale eden eylemleri şiddetle kınıyor.” ifadesini kullandı.

    Kirby, ABD’nin Hürmüz Boğazı ve Babül Mendep dahil Ortadoğu sularında seyrüsefer özgürlüğünün tehlikeye atılmasına izin vermeyeceğini, bu noktada bölgesel ve uluslararası ortaklarını desteklemeye kararlı olduklarını aktardı.

    Bu kapsamda ABD Savunma Bakanlığının (Pentagon) Basra Körfezi’ndeki savunma konumunu güçlendirmek için bir dizi adım atacağını kaydeden Kirby, Merkez Kuvvetler Komutanlığının (CENTCOM) ilerleyen günlerde bu “takviyelerle” ilgili ayrıntılı bilgi vereceğini söyledi.

    Kirby, bunların yanı sıra bölgede uluslararası deniz güvenliği ile ilgili çalışmalar yapacaklarını aktararak, “ABD, İran’la çatışma veya gerilimi tırmandırma peşinde değil. Küresel müttefiklerimiz ve Ortadoğu’daki ortaklarımızla birlikte Hürmüz Boğazı ve diğer önemli su yollarında seyahat özgürlüğünü sağlamak için İran’ın saldırganlığına yanıt vermeye kararlıyız.” şeklinde konuştu.

    BAHMUT’TAKİ DURUM

    Bahmut’ta Rus askerlerinin geri çekildiğine yönelik haberlere ilişkin soru üzerine Kirby, değerlendirmelerinin, Bahmut’un çekişmeli bir bölge olmaya devam ettiği yönünde olduğunu belirtti.

    Kirby, “Rusların ve özellikle (Rus güvenlik şirketi Wagner’in kurucusu Yevgeniy) Prigojin’in Ukrayna’da olup bitenler hakkında söyleyecekleri herhangi bir şeye inanılmaması konusunda herkesi uyarırdım.” dedi.

    GÜNEY AFRİKA’NIN RUSYA’YA SİLAH SATTIĞI İDDİASI

    ABD’nin Pretorya Büyükelçisi’nin, Güney Afrika Cumhuriyeti’nin Aralık 2022’de Rusya’ya silah ve mühimmat satışı gerçekleştirdiği iddiasıyla ilgili soruya Kirby, Rusya’ya destek vermemeleri konusunda diğer ülkeleri sıklıkla ve güçlü bir şekilde uyardıkları yanıtını vererek konuya ilişkin detaylı yorum yapmaktan kaçındı.

    Kirby, bu konuda yapılan diplomatik görüşmeler hakkında bilgi vermeyeceğini belirterek, “Bu ciddi bir sorun.” ifadesini kullandı.

  • Savunma sanayi için Türkiye örnek gösterildi

    Savunma sanayi için Türkiye örnek gösterildi

    Yunanistan, 21 Mayıs’ta genel seçime gidiyor. Yunanistan Başbakanı ve iktidar partisi Yeni Demokrasi lideri Kyriakos Miçotakis, ana muhalefet partisi SYRIZA lideri Alexis Çipras, PASOK lideri Nikos Androulakis, Yunanistan Komünist Partisi (KKE) lideri Dimitris Koutsubas, Yunanistan Çözümü lideri Kyriakos Velopoulos ve Avrupa Gerçekçi İtaatsizlik Cephesi MeRA25 Partisi lideri Yanis Varoufakis, seçime 10 gün kala Yunan Devlet Televizyonu ERT’te canlı yayına katılarak dış politika, savunma sanayii, ekonomi, sağlık, eğitim, göç krizi gibi önemli konularda vaatlerini sıralayıp değerlendirmede bulundu. Oturma düzeninin parlamentodaki koltuk sayısına göre belirlendiği canlı yayın yaklaşık 3 saat sürdü. Moderatörlüğünü gazeteci Giorgos Kouvaras’ın yaptığı programda liderlere 6 başlık altında toplam 36 soru soruldu.

    “Türk halkı kimi seçerse onunla konuşmaya hazırım”

    Başbakan Miçotakis, hükümetinin silahlanma programlarının çok iyi planlandığını ve mali kurallardan sapmadığını ifade etti. Türkiye’de pazar günü yapılacak seçime değinen Miçotakis, “Türk halkının seçimine saygı duyacağız ve kimi seçerlerse onunla konuşmaya hazırım” dedi.

    Çipras savunma sanayi programını eleştirdi, Türkiye’yi örnek gösterdi

    Ana muhalefet lideri Alexis Çipras ise iktidara gelmesi durumunda Miçotakis hükümetinin imzaladığı savunma anlaşmalarını uygulayacağını, ancak Yunan savunma sanayisini üretime daha fazla dahil edeceğini söyledi. Hükümetin yaklaşık 15 milyar euro tutarındaki silahlanma programının Yunan savunma sanayisine katkı sağlamadığını vurgulayan Çipras, savunma sanayii için Türkiye’yi örnek gösterdi. Çipras, “Türkiye’nin savunma programının yüzde 60’ı kendi milli sanayisinde geliştirilirken, Miçotakis hükümetinin 15 milyar euro değerindeki silahlanma programının Yunan savunma sanayisine tek bir euro kazandırmaması kabul edilemez” ifadelerini kullandı.

    Çipras, sınırların korunması gerektiğinin apaçık ortada olduğunu, iktidara gelmesi durumunda Miçotakis hükümetinin sınırlara ördüğü çitleri yıkmayacağını belirtirken, göç ve mülteci sorunlarının çitlerle değil, ancak Avrupa düzeyinde müzakerelerle çözülebileceğini vurguladı.

    Androulakis: “Türkiye’de seçimi kim kazanırsa kazansın üç yol izleyeceğiz”
    PASOK lideri Nikos Androulakis ise Türkiye ile ilişkilere değinerek, seçimleri kim kazanırsa kazansın partisinin politikasının üç ana yol izleyeceğini ifade etti. Androulakis, Türkiye’ye yönelik bir Avrupa politikası oluşturmak için AB’deki vetoyu kaldıracaklarını, Yunanistan sınırları aynı zamanda Avrupa sınırları olduğu için sınırları korumak ve sınır duvarını güçlendirmek için Avrupa fonlarını kullanacaklarını ve silahlanma programları ile Yunan savunma sanayisini güçlendireceklerini aktardı.

    KKE lideri Koutsoubas: “Ukrayna’ya silah göndermek Yunanistan’ın hava sahasını, sınırlarını ve egemenlik haklarını koruma ihtiyacına hizmet etmiyor”

    Yunanistan Komünist Partisi lideri Dimitris Koutsoubas da Fransa, ABD ve diğer ülkelerle imzalanan tüm silahlanma anlaşmalarının NATO’nun çıkarlarına hizmet ettiğini, Yunanistan’ı misilleme hedefi haline getirecek saldırgan eylemlere katılmaya yol açtığını söyledi. Koutsoubas, “Ukrayna’ya silah göndermek, Balkanlar üzerindeki Yunan Hava Kuvvetleri jetlerine, Basra Körfezi ve Karadeniz’de seyreden savaş gemilerine sahip olmak, Yunanistan’ın hava sahasını, sınırlarını ve egemenlik haklarını koruma ihtiyacına hizmet etmiyor” şeklinde konuştu.
    Yunanistan Çözümü lideri Kyriakos Velopoulos ise çok kutuplu bir dünyada Yunanistan’ın kutuplardan biriyle ittifak yapmaması gerektiğini, ülkenin Batı yanlısı duruşunun kendisini dış politika felaketlerinden koruyamadığını vurguladı.

    Türkiye ile anlaşmazlıkları çözmek için bölgesel konferans çağrısı

    MeRA25 Partisi lideri Yanis Varoufakis de toprakları savunmanın her hükümetin görevi olduğunu söyledi. Türkiye ile yaşanabilecek gerginlikte Yunanistan’ın cephaneliğindeki silahları kullanmadan önce müttefiklerinden izin istemeyeceğini, ancak diyalog yürüteceğini vurgulayan Varoufakis, önceliğinin Yunanistan’ın Türkiye ile deniz yetki alanı konusundaki anlaşmazlıklarını çözmek için bölgesel bir konferans çağrısı yapmak olacağını kaydetti.

  • “Türkiye Kosova’dır, Kosova Türkiye”

    “Türkiye Kosova’dır, Kosova Türkiye”

    AK Parti Bursa Milletvekili Refik Özen’in de eşlik ettiği ve BALKANTÜRKSİAD Yönetim Kurulu Başkan Vekili İskender İskenderoğlu ile Yönetim Kurulu Üyeleri tarafından ağırlanan konuk Bakan Damka, iki ülke arasındaki yakın ilişkiler ve ekonomik işbirliği imkanları hakkında açıklamalarda bulundu.

    Balkantürk Eğitim Vakfı Başkanı İlhan Uslu ile BALKANTÜRKSİAD üyelerinin de hazır bulundukları ziyarette konuşan Kosova Bölgesel Kalkınma Bakanı Fikrim Damka, “Biz bağımsızlığımızı kazandığımız 2008 yılından bu yana Türkiye’nin desteğini her zaman yanımızda gördük. Türkiye Cumhurbaşkanı sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Türkiye Kosova’dır Kosova da Türkiye’dir’ sözü her şeyi çok iyi anlatıyor zaten” dedi.

    Konuşmasında Türkiye’nin Balkanlarda huzur istediğini ve bunun için büyük gayret gösterdiğini ifade eden konuk Bakan Fikrim Damka, Türkiye ile Kosova arasında 35’e yakın ikili anlaşma bulunduğunu, bu anlaşmaların her birisinin iş imkanları barındırdığını dile getirdi.

    Ziyarette konuşan AK Parti Bursa Milletvekili Refik Özen de Türkiye’nin Kosova’yı ilk tanıyan ülke olduğunu hatırlatırken, “Bursa’da Balkanlar ve Rumeli insanının ayrı bir yeri vardır. Bursa, iyi günde zor günde her zaman Balkanlar ile Rumeli’deki kardeşlerinin yanında olmaktadır. Bunun en güzel örneği Covid pandemisi sırasında bir kez daha görüldü. BALKANTÜRKSİAD da Balkan ve Rumeli iş dünyası ile Türk iş insanları arasında önemli bir köprü görevi yapmaktadır” şeklinde konuştu.

    Kosova Bölgesel Kalkınma Bakanı Fikrim Damka ile beraberindeki Prizren Heyetine ev sahipliği yapan BALKANTÜRKSİAD Yönetim Kurulu Başkan Vekili İskender İskenderoğlu da konuk Bakan Damka’yı ikinci kez ağırlamaktan mutlu olduklarını söyledi.

    Ziyaret Türkiye ile Kosova arasında ekonomik işbirliği imkanlarının değerlendirilmesiyle devam etti.

  • Almanya’da kullanılan oylar Türkiye’ye gönderildi

    Almanya’da kullanılan oylar Türkiye’ye gönderildi

    Türkiye’de 14 Mayıs’ta yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve Genel seçimler için Frankfurt’ta kullanılan oylar bugün Türkiye’ye gönderildi. Oy pusulalarının bulunduğu diplomatik torbalar sandık Kurulu üyelerinin gözetiminde Köln havaalanına götürülerek Türkiye’den gelen Yüksek Seçim Kurulu görevlilerine teslim edildi. Oy pusulalarını taşıyacak uçakta Dışişleri Bakanlığı tarafından görevlendirilen bir diplomatik kurye ile YSK yetkilisi de görevlendirildi.

    Oy torbaları diplomatik kurye eşliğinde Ankara’daki Yurt Dışı İlçe Seçim Kurulu’na teslim edilecek.
    Güvenli bir seçim atmosferi gerçekleştirmekten mutlu olduklarını ifade eden Frankfurt Başkonsolosu Erdem Tunçer, “Yoğun ancak güzel bir seçim dönemini geride bıraktık. Herkesin emeği için bir kez daha teşekkür etmek istiyorum. Buradan oyları toplanma merkezi olan Köln Havaalanı’na götüreceğiz. Bizim gibi birçok başkonsolosluk oylarını Köln’e doğru sevketmeye başladı” ifadelerini kullandı

    Hessen’deki Türk toplumunun 65 bini Frankfurt’ta bir kısmı da Kassel’de olmak üzere 74 bin oy kullandığını belirten Tunçer, “Bu ciddi bir katılım. Geçtiğimiz seçimlere göre çok önemli bir artış var. Bunu da toplumumuzun aslında ülkemizdeki meselelere ve ülkemizdeki siyasete ne kadar arzulu olduğunu gösteriyor. Onlara ne kadar önem verdiğini gösteriyor. O bakımdan bence bu seçimleri, 13 gün boyunca yürütmüş olduğumuz demokratik ve şeffaf ortam sayesinde çok güzel bir deneyim olarak geride bıraktık. İnşallah 14 Mayıs sonrasında da aynı şekilde ülkemiz açısından toplumumuz açısından, Almanya’daki Türk toplumu açısından da en iyi şekilde bu sürecin sonuçlanmasını diliyoruz. Ben burada bulunduğunuz için hepinize teşekkür ediyorum. Emeği geçenlere de bir kez daha teşekkür ediyorum” diye konuştu.

    Oylar, Türkiye’de 14 Mayıs Pazar günü saat 17.00’de oy verme işleminin tamamlanmasının ardından diğer sandıklarla birlikte açılacak. Oyların sayımı Yurt Dışı İlçe Seçim Kurulu Başkanlığının nezaretinde yapılacak.
    Avrupa’da Türk vatandaşlarının yoğun yaşadığı ülkelerde kullanılan oyların Türkiye’ye getirilmesi için THY’den 3 uçak kiralandı.

  • Bakan Akar’dan “Türkiye” karşıtı söylemlere tepki

    Bakan Akar’dan “Türkiye” karşıtı söylemlere tepki

    AK Parti’den Kayseri milletvekili adayı gösterilen Akar, Femaş ile Ödül şirketlerini ziyaret etti, işçilerle bir araya geldi.
    Kayseri’de yapılan yatırımlara ilişkin bilgi veren Akar, “Bir taraftan Kayseri’mizin, sizlerin alın terinin karşılığını vermek, daha müreffeh bir hayat yaşamak diğer taraftan da ülkemize katkı sağlamak için çalışıyoruz” diye konuştu. Emek ordusu üretmeye devam ederken Mehmetçiğin de ülkenin bekası için çalışmalarını kararlılıkla sürdürdüğünü ifade eden Akar, büyük ve güçlü Türkiye için çalıştıklarını, bunun karşısında duran teröristlerle mücadele ettiklerini belirtti.

    Bunların yanı sıra son dönemde batıdaki bazı basın yayın kuruluşlarında yer alan yazılara dikkat çeken Akar, “Hem Sayın Cumhurbaşkanımıza hem Türkiye’ye karşı şiddetli bir karalama kampanyası yapıyorlar. Bunun manası şu; Türkiye’den rahatsızlar. Neden? Çünkü Türkiye artık söz dinleyen değil, sözü dinlenen bir ülke haline geldi. Bundan bazıları rahatsızlık duyuyor” diye konuştu. 85 milyonun bir ve beraber olmasının önemine vurgu yapan Akar, “Ayrılık gayrılık olmadan, tek yürek, tek yumruk olarak ilerlemeye devam edeceğiz. Aramıza fitne sokmaya çalışanlara dikkat edin. Hiçbir şekilde etnik, dini ve mezhepsel bir ayrım yapmıyoruz. Biriz ve beraberiz. Ayrılırsak zayıflar, birleştiğimizde büyüyoruz” dedi.
    Akar’a ziyaretleri sırasında işçiler yoğun ilgi gösterdi.

  • “Türkiye artık eski Türkiye değil”

    “Türkiye artık eski Türkiye değil”

    İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Beşiktaş sakinlerine seslendikten sonra Rizeliler Derneği’ni ziyaret etti. Daha sonra programına Eyüpsultan Yeşilpınar’da devam etti. Bakan Soylu gündeme dair açıklamalarda bulundu.
    AK Parti’nin dünkü büyük İstanbul mitingiyle ilgili olarak konuşan Soylu, “Dün siyasi tarihimizin en büyük mitingini, aslında en büyük duruşunu, en büyük sahiplenişini hep beraber gerçekleştirdik. İstanbul gerçekleştirdi. Yollarda gelebilenler kadar gelemeyen insanlar vardı. Milyonlarca insanın bir arada kucaklaştığı ve bizim kararımızı Amerika değil, bizim kararımızı Avrupa değil, bizim milletimiz verir diyen bir anlayışı sahiplendi. Burada size söylemek istiyorum. Türkiye yüzyılı 780 bin km karenin yüzyılı değildir. Dünya 5’ten büyüktür, sadece lafla söylenmiş bir söz değildir. Beraber yeni bir yolculuğa çıkıyoruz.” dedi.

    Altılı masanın Cumhurbaşkanı adayı olan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında da konuşan Süleyman Soylu şu ifadeleri kullandı, “Size bir şey sormak istiyorum. HDP’nin resmi bir adayı var mı? Peki kimi destekliyor? Peki Kandil kimi destekliyor? Murat Karayılan kimi destekliyor? Hepsi de Bay Bay Kemal’i destekliyor. Hepsi destekliyorlar. Türkiye’de kan döktüler. İnsanların göz yaşını döktüler. Bedava mı destekliyorlar? Kara kaşımız kara gözümüz için mi destekliyorlar? Ne için destekliyorlar? Desteklemelerinin bir tek sebebi var. Hesapları var. Hesaplarını görebilmek için. Hakkari’nin altındaki Hakurk ile Hatay’ın altındaki Afrin var ya, orada 1300 kmlik bir bant var. O bantta bir terör devleti kurmak istiyorlar.
    Ya Allah’ınızı severseniz. Ne yaptınız bu Türkiye’ye? Amerika’nın oyuncağı oldunuz. Ne yaptınız? İngiliz Büyükelçisi ile balık yaptınız. Şimdi diyorlar ki biz mehmetçiği Kuzey Suriye’den ve Kuzey Irak’tan geri çekeceğiz. Çekelim mi mehmetçiği Kuzey Suriye’den ve Kuzey Irak’tan? Amerikalı generaller, biz orada teröristleri etkisiz hale getirdiğimiz zaman dönüyorlar PKK’ya ve PYD’ye taziyede bulunuyorlar. Allah şahittir. Şu gök şahit olsun. Şuradaki insanlar şahit olsun. Kuzey Suriye’de ve Kuzey Irak’ta o öldürülen teröristlerden sonra o Amerikalı askerleri salya sümük taziyeye göndermeyen defalarca namerttir. Kuzey Suriye’de ve Kuzey Irak’ta bir tek toz zerreciği kadar, ister Amerika olsun ister Avrupa olsun, biz onları aştık geçtik, biz şimdi kendi milletimizin talimatıyla beraber gidiyoruz.”

    Bakan Soylu, terör sorunu ile ilgilisi ise, “Şu anda Karadeniz tertemiz bir tek terörist yok, Iğdır’da terörist yok, Ardahan’da terörist yok, Erzurum’da terörist yok, Gabar Dağı’nda terörist yok, Cudi Dağı’nda terörist yok, Amanos Dağıları’nda terörist yok, Hatay’dan Adıyaman’a kadar terörist yok. Demek ki kendimiz yapabiliyoruz. Öyle oturup bir yerlerin talimatıyla, balık yemekle bu işler olmaz. Yürekle bu işler olur. Tayyip Erdoğan gibi güçlü liderlerle olur. Tayyip Erdoğan gitsin diyenler, FETÖ’yü tekrar devletin başına getirmenin pazarlıklarını yapıyor. Gizlemiyorlar, herkesin huzurunda söylüyorlar. Tayyip Erdoğan gitsin diyenler diyorlar ki Amerika’da Avrupa’da erkek erkeğe evlilik var. Kadın kadına evlilik var. LGBT. Türkiye’de de aynısını yapmaya çalışacaklar. Bu kadar basit.” ifadelerinde bulundu.
    Beşiktaş Rizeliler Derneği’nde konuşan Bakan Soylu CHP Genel Başkan Yardımcısının bir Büyükelçi ile görüştüğünü iddia ederken şu ifadeleri kullandı, “Ben bunu biliyorum. Bu memlekete istedikleri gibi müdahale etmek istiyorlar. İlgili Büyükelçilikte CHP Genel Başkan Yardımcısının Kılıçdaroğlu’nun talimatıyla neler konuştuğunu biliyorum. Dünya ayağa kalkar. Sokağa çıkamazlar. Bunu çok net söylüyorum. Sokağa çıkamazlar ve diyorlar ki, bunu devletin bilmeye hakkı var mı? Devletin kendine karşı ajanlık yapılmasını bilme hakkı yok mu? En meşru hakkı. En masum hakkıdır.

    Yani bir ülkenin Büyükelçisinin Türkiye’nin iç işlerini ve siyaseti yönlendirme hakkı var, ama devletin bunu takip edip bilme hakkı yok. Öyle mi?”
    Eyüpsultan Yeşilpınar’da halka seslenen Bakan Soylu şu sözleri kullandı, “Avrupa’daki ve Amerika’daki bütün dergiler Tayyip Erdoğan’ın aleyhine yazıyor. Niye? Kazanacağını gördüler. Hele dünkü mitingden sonra hepsinin ayarı kaçtı.
    Bay bay Kemal, terör devleti için, terör koridoru için Irak’ın kuzeyi ile Suriye’nin kuzeyinden askerleri çekeceğim diyor. Bu ne demek biliyor musunuz? Oraya terör örgütü girecek diyor. Orada terör devletinin kurulmasına anlaşmış. Selo ile Apo’yu serbest bırakacağım diyor. 3 yıldır diyorlar ki. Fetöcüleri serbest bırakacağız. Amerika’dakileri de getireceğiz. Türkiye Cumhuriyeti devletinin başına geçireceğiz.
    Hadi diğerlerine bir şey söylemiyorum. Hani şu sayın Cumhurbaşkanımızın yanında olup da ihanet edenler var ya, afilli afilli geziyor ben başbakanlık yaptım, ya sen adam olsan, adam gibi yapsan, sadık olsan, başkalarıyla oynaşa girmesen bugün yerindeydin. Şimdi neredesin sen? Kiminle berabersin? Söylüyorum. Tayyip Erdoğan’a kim ihanet etmişse bu seçimde millet onu süpürecek.

    Şimdi İstanbul’un başında birisi var. İstanbul’daki işleri iyi yaptı ya. Şimdi Türkiye’yi dolaşıyor, Türkiye’yi karıştırmaya çalışıyor.
    Tayyip Erdoğan’ın ona bıraktığı; o metrolardaki yürüyen merdivenler var ya, onlara elektrik dahi veremiyor. Türkiye’nin en beceriksiz adamları, en yalancı adamları, en zaman kaybettirici adamları bunlar. Bunlar ‘yuh’u bile hak etmez. ‘Yuh’u insan hak eder. Bunlar gitmişler Van’da, HDP ve PKK bayrakları altında miting yapıp, Selo’ya selam gönderiyor bunlar.”