Etiket: Türkiye

  • “Türkiye’den emekli olanlar Avrupa’da da çalışabilecek”

    “Türkiye’den emekli olanlar Avrupa’da da çalışabilecek”

    Avrupa’da yaşayan ve Türkiye’den emekli aylığı alan vatandaşların yurtdışında çalışabilmesinin önü açılacak. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Sosyal Güvenlik Uzmanı Ümit Özoğlu, “Avrupa’da yaşayan vatandaşlarımızın Avrupa’ya gittiği tarihten bu zamana kadar Türkiye’deki yurtdışı borçlanmalarını yapıp emekli olmasının bir hakkı vardır. Bu haktan yararlanıp emekli olduktan sonra Avrupa’daki vatandaşlarımız Türkiye’den aylık alırken, Avrupa’daki aylıklarını alamamaktalardı. Yani Avrupa’da çalışamamaktalardı. 45 yıl önce bu yasa kaldırılmıştı, 45 yıl sonra tekrar günümüzde Avrupa’da yaşayan vatandaşların Türkiye’den emekli olup Avrupa’da da çalışabilmelerinin önü açılıyor” ifadelerini kullandı.

    Özoğlu, şu anda en düşük emekli aylığının 7 bin 500 lira olduğunu hatırlatarak, “Eskiden BAĞKUR aylıkları düşük oluyordu. SSK aylıkları daha yüksek oluyordu. Ama şu anda BAĞKUR aylığı ve SSK aylığı eşitlenmiş durumda. En düşük emekli aylığı 7 bin 500 lira olmakla beraber, şu anki gündemde de emekli prim gün sayılarının da eşitleneceği söz konusu” açıklamalarında bulundu.

    Mavi kartlı vatandaşların, sadece 18 yaşından sonraki Türk vatandaşlığındaki çalıştıkları süreleri veya ev hanımı olduğu sürelerini borçlanabildiklerinin altını çizen Özoğlu, “Artık vatandaşlarımızın mavi kartla geçirdikleri yani Türk vatandaşlığından çıktıkları tarihlerinin de borçlanması imkanı geliyor” diye konuştu.

    En düşük emekli aylığının asgari ücretten maaş alan vatandaşların aylıkları olduğunu belirten Özoğlu, “Vatandaşlarımız yüksekten primlerini ödedikleri takdirde 7 bin 500 lira ile 12-14-15-19 bin liraya varan aylıklar alması mümkün olabilir” dedi.

    “Mayıs ayında asgari ücrete zam gelebilir”

    Özoğlu, asgari ücrete yıl içinde ara zamlar gelebildiğini ve şu anda da Mayıs ayında asgari ücrete zam gelmesi söz konusu olduğunu söyleyerek, “Vatandaşlarımızın doğum borçlanmalarını, askerlik borçlanmalarını ve yurtdışı borçlanmalarını asgari ücrete zam gelmeden ödemelerini tavsiye ediyorum” şeklinde konuştu.

    “25 yıl evli kalan çalışan veya çalışmayan çocuklu annelere erken emeklilik gelebilecek”

    25 yıl evli kalan, çalışan veya çalışmayan en az bir ila 1’den fazla çocuğu olan ev kadınlarına erken emeklilik müjdesi söz konusu olduğunu belirten Özoğlu, “Yasa tasarısının onaylandığı takdirde 25 yıl evli kalan çalışan veya çalışmayan çocuklu annelere erken emeklilik gelebilecek” dedi.

    “Gurbetçi vatandaşlar Türkiye’de ücretsiz bir şekilde tedavi olabilecek”

    Özoğlu, sözlerini şöyle tamamladı: “Avrupa’da yaşayan vatandaşlarımızın Türkiye’ye geldiklerinde yaşadıkları ülkelerin sigortaları sadece acil durumlarda tedavi masraflarını karşılıyordu. Artık hükümetimiz Avrupa’da yaşayan vatandaşların Türkiye’ye izne geldiği zamanlarda buradaki hastanelere gidip tedavi olmalarının yasasını çıkartıyor. Artık vatandaşlar Türkiye’den ücretsiz bir şekilde tedavi olabilecek.”

  • 60 yıllık hayal gerçek oluyor

    60 yıllık hayal gerçek oluyor

    Cumhuriyet tarihinin en büyük yatırımlarından biri olan Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nde geri sayım başladı. 27 Nisan tarihinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katılımıyla ilk üniteye taze yakıt yüklemesi yapılacak olan santral, ‘nükleer tesis’ statüsü kazanırken, Türkiye’nin 60 yıllık nükleer enerji hayali de gerçekleşmiş olacak.
    3 Nisan 2018’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin tarafından temeli atılan Mersin’in Gülnar ilçesindeki Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin ilk ünitesinde sona gelindi. 4 üniteden oluşan ve Türkiye’nin ilk nükleer güç santrali olma özelliği taşıyan Akkuyu NGS’de, birinci üniteye taze yakıt yüklemesi 27 Nisan tarihinde yapılacak. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katılacağı törende, yakıt yüklenmesiyle birlikte santral, ‘nükleer tesis’ statüsü kazanmış olacak. Törene, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ise video konferans yöntemiyle katılacak.
    Her biri 1200 megavatlık VVER-1200 tipi ‘III+’ nesil reaktörlü 4 üniteden oluşan ve toplam 4 bin 800 megavat kurulu güce sahip olacak santralden ilk elektrik, 2024 yılı ortalarında elde edilecek. Diğer 3 ünitenin de birer yıl arayla 2026 sonuna kadar faaliyete geçmesi hedefleniyor. Tam kapasite devreye girdiğinde yılda yaklaşık 35 milyar kilovatsaat elektrik üretecek santralin, tek başına Türkiye’nin elektrik talebinin yüzde 10’unu karşılayacağı öngörülüyor.

    “İlk yakıtın gelmesiyle tesisimiz, nükleer tesis statüsü kazanacaktır”
    Mersin’de bulunan Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Akkuyu Nükleer Güç Santrali sahasında katıldığı bir programda, santralin, çağın en modern reaktörleriyle ve toplam 4 bin 800 megavat kurulu güç kapasitesi olan 4 güç ünitesiyle Türkiye’nin ilk nükleer enerji santrali olduğuna dikkat çekti. Nebati, “27 Nisan 2023 tarihinde ilk nükleer yakıtın güç santraline gelmesiyle tesisimiz, ‘nükleer tesis statüsü’ kazanacaktır. Santralin ilk ünitesi 2023 yılı içinde, diğer 3 türbin ise 2026 yılına kadar birer yıl arayla devreye alınacaktır. Akkuyu Nükleerden ilk elektrik üretimini de 2024 yılında sağlamış olacağız” dedi.

    “Tamamlandığında yılda 35 milyar kilovatsaat elektrik üretilecek”
    Santralin inşaatının tamamlanmasıyla santralden yılda 35 milyar kilovatsaat elektrik üretileceğini ve Türkiye’nin elektrik ihtiyacının yaklaşık yüzde 10’luk kısmının karşılanacağını dile getiren Nebati, “Nükleer enerjinin elektrik enerjisi üretim portföyümüze dahil olması, ithal enerji kaynaklarına bağımlılığımızı azaltırken, kaynak çeşitliliğimizi de artıracak ve ülkemizin enerji bağımsızlığına giden yolda tam anlamıyla bir milat olacaktır” diye konuştu.

  • Bal üretiminde bu sene rekor kırılacak

    Bal üretiminde bu sene rekor kırılacak

    Türkiye’de bal üretiminde ikinci sırada yer alan Adana’da geçen sene 12 bin 171 ton rekolte elde edilirken bu yıl 13 bin tonun üzerine çıkması beklendiği belirtildi.
    Sebze-meyve üretiminde verimli tarım arazileriyle Türkiye’nin en önemli illeri arasında yer alan Adana, kovan başına 25,6 kilogramlık bal verimiyle de zirvede bulunuyor. 481 bin 878 kovanla en fazla kovana sahip üçüncü il olan Adana, Türkiye’de bal üretiminde ise ikinci sırada yer alıyor.4-5 sene önce yıllık 8-9 ton bal üretilen kentte, devlet destekleriyle arıcılık faaliyetleri arttı ve geçen sene 12 bin 171 ton bal üretildi. Desteklerin arttığı şehirde bu sene ise 13 bin tonun üzerinde bal rekoltesi beklendiği belirtildi.

    “İlk bal üretimi Adana’da olacak”
    Adana’nın bal üretiminde ülkede ikinci sırada yer aldığına dikkat çeken İl Tarım ve Orman Müdürü Muhammet Ali Tekin, “Yaklaşık 12 bin 500 kilogram bal üretiyoruz. Adana bal sektörünün merkezi halinde. İlimizde birçok balın üretimi, paketlenmesi ve pazara sunmasıyla ilgili firmalar var. Bunlar uluslararası ölçekte çalışıyor. Adana’daki arıcılarımızın bu yıl daha bereketli bir sezon geçireceğini düşünüyoruz. İklim böyle giderse Türkiye’deki ilk bal üretimini Adana’da gerçekleştirmiş olacağız” dedi.

    “Ciddi çalışan arıcı ve işletmeler yılda 3 ürün alıyor”
    Ayçiçek ve narenciye balı için Adana’ya diğer bölgeden de arıcıların geldiğini anlatan Tekin, “Bizim arıcımız, ciddi çalışan işletmeler yılda 3 ürün alabilir. Bunun için bir engel yok. Arıcılarımız bunu yapıyor. Diğer bölgelerin arıcıları da ayçiçek ve narenciye balı için bölgemize geliyorlar. Bundan 5 yıl öncesine göre ilimizde yüzde 30 bal üretiminde artış var. Bunun da sebebi arıcılığın artık meslek olarak görülmesi ve artık bu işi yapanlar kaliteyi yükseltmektedir” ifadelerini kullandı.

    “13 bin tonu geçmeyi hedefliyoruz”
    Desteklerle birlikte Adana’daki bal üretiminin her geçen sene arttığının altını çizen Tekin, ,“Birde bölgemizde ciddi şekilde balı işleyip pazara sunan sektör var. Bunların da arıcılığın gelişmesinde önemli rolü bulunmakta. Bundan 4-5 yıl önce 8-9 bin ton bal üretirken bu sene 13 bin tonu geçeceğiz. Bizimde amacımız memleketimizin ihtiyacı olan balın önemli bir kısmını Adana’da karşılamak. İlimizde balı işleyip paketleyen firmalarımız uluslararası çalışıyor ve özellikle ihracat yönüyle ilimiz anılmakta. Ayrıca petek üretim merkezi de Adana’da var. Bunu bakanlığımızın kalkınma programları çerçevesinde destekledik. Şuanda Adana hem petek hem de bal üretiminde önemli bir yer tutmakta. Balında yurt dışına ihracı yapılarak döviz getirisi sağlanmaktadır”şeklinde konuştu.

    “Arı zehrini yediniz mi bırakmanın imkanı yok”
    Yaklaşık 10 yıldır arıcılık yapan İrfan Çetinkaya, “Arıcılık güzel bir meslek. Girdiniz mi daha bırakamazsınız. Arı zehrini yediniz mi bırakmanın imkanı yok. Dünyanın en güzel işi. Bu sene verimin bol olacağını düşünüyoruz. Bir de balı fazla almanın yolu arı ırkıyla ilgili. Saf ırk arılarla çalışırsanız verimi fazla alırsınız” diyerek bilgi verdi.

  • Dörtlü toplantının tarihi belli oldu

    Dörtlü toplantının tarihi belli oldu

    Türkiye-Rusya-Suriye ve İran savunma bakanları ve istihbarat başkanları 25 Nisan’da Moskova’da bir araya geliyor.

    Moskova’da 28 Aralık’ta Türkiye-Rusya ve Suriye Savunma Bakanları ve İstihbarat Başkanlarının katılımıyla üçlü toplantı yapıldığını hatırlatan Milli Savunma Bakanı Akar, karşılıklı görüş alışverişinde bulunulan toplantıda, bunların sürdürülmesine yönelik mutabakata varıldığını dile getirdi.

    Akar, açıklamasına şöyle sürdürdü:

    “Daha sonra gerçekleştirilen çalışmalarda bu toplantılara İran’ın da katılması konusunda karşılıklı görüş alışverişinde bulunuldu. İlgili makamlar tarafından bu uygun görüldü. Bu toplantının devamı niteliğinde, bu sefer dörtlü olarak, savunma bakanları ve istihbarat başkanlarının katılacağı bir toplantı konusunda hazırlıklarımız devam ediyor. 25 Nisan’da bu toplantının Moskova’da icra edilmesi planlanıyor. Amacımız buradaki sorunların görüşmeler yoluyla çözülmesi ve bir an önce bölgeye barış ve huzurun hakim olması.”

    İlişkilerin, temasların karşılıklı saygı çerçevesinde devam ettiğini belirten Akar, “Toplantının yapılmasına müteakip bazı olumlu gelişmelerin gerçekleşmesini de bekliyoruz. Bölge barışına katkı sağlamak için Türkiye, Bakanlık olarak elimizden gelen ne varsa gerekli gayreti gösteriyoruz.” dedi.

    “Suriyeli kardeşlerimizi zora sokacak durumda bulunmayız”

    Türkiye’nin terörle mücadelede kararlı olduğunu, ilave göçü arzu etmediğini, Türkiye’deki Suriyelilerin gerekli şartlar oluştuktan sonra topraklarına, evlerine gönüllü, güvenli ve saygın şekilde dönmelerini sağlamayı amaçladıklarını anlatan Akar, şöyle devam etti:

    “Bunların yanı sıra ister Türkiye’de ister Suriye’de olsun bizim birlikte olduğumuz Suriyeli kardeşlerimiz var. Onları zora sokacak herhangi bir durum veya böyle bir karar almamız asla söz konusu değil. Rahat, müsterih olsunlar. Bu tutumumuz herkes tarafından bilinmeli ve buna göre davranılmalı. Bu konuda son derece net bir politika izliyoruz.”

  • Thodex’in kurucusu Faruk Fatih Özer Türkiye’ye getirildi

    Thodex’in kurucusu Faruk Fatih Özer Türkiye’ye getirildi

    Arnavutluk’taki Dıraç Temyiz Mahkemesince Türkiye’ye iade edilmesine karar verildikten sonra hakkında ülkeye gönderilmesi için başlatılan çalışmalar tamamlanan kripto para borsası Thodex’in kurucusu Faruk Fatih Özer’i taşıyan uçak, Arnavutluk’un başkenti Tiran’dan sabah saatlerinde havalandı.

    İstanbul Havalimanı’na saat 10.15’te inen uçaktaki Özer’i İstanbul Havalimanı Emniyet Şube Müdürlüğü ekipleri teslim aldı.

    Polis merkezine götürülen Özer’in sağlık kontrolünden geçirilmesi ve buradaki işlemlerin ardından İstanbul Emniyet Müdürlüğünün Vatan Caddesi’ndeki yerleşkesine götürülmesi bekleniyor.

    Thodex’in kurucusu Faruk Fatih Özer, 400 bin kişiye ait milyonlarca dolar değerindeki kripto parayla yurt dışına kaçmıştı. Kırmızı bültenle aranan Özer, 30 Ağustos 2022’de Arnavutluk’ta yakalanmıştı.

    Arnavutluk’taki Elbasan Asliye Mahkemesinin 2 Eylül 2022’de Özer’in tutukluluğunun devamına yönelik verdiği karar, 14 Eylül 2022’de Özer’in avukatlarınca temyize götürülmüştü.

    Dıraç Temyiz Mahkemesi, 20 Eylül’de Özer’in tutukluluğuna yönelik kararı onamıştı.

    Elbasan Asliye Mahkemesi, 17 Kasım 2022’deki duruşmada, Elbasan Savcılığının “Özer’in Türkiye’ye iade edilmesine izin verilmesi” yönündeki talebinin kabul edildiğini bildirmiş, Özer ise 7 Aralık 2022’de bu kararı temyize götürmüştü.

    Bu karara ilişkin Dıraç Temyiz Mahkemesinde geçen 30 Aralık 2022’de yapılan duruşmada, Özer’in Türkiye’ye iade edilmesine ilişkin karar onanmıştı.

  • Çekilişle Tesla hediye edilecek

    Çekilişle Tesla hediye edilecek

    Uluslararası e-ticaret platformu WORLDEF öncülüğünde İstanbul Fuar Merkezi’nde 8-9-10 Haziran tarihlerinde gerçekleştirilecek olan 10. World Ecommerce Forum’da ziyaretçileri birbirinden farklı etkinlikler bekliyor. Yapılan açıklamaya göre, stand-up şovlardan konserlere kadar birçok etkinliğin yer alacağı forum, ayrıca önemli bir çekilişe de sahne olacak. Milli Piyango İdaresi’nin izni ile noter huzurunda gerçekleştirilecek çekilişle forum ziyaretçilerinden birine ‘Tesla Model Y’ model elektrikli araç (EV) hediye edilecek.

    “Tesla çekilişi Türkiye’de ilk olacak”

    WORLDEF Başkanı Ömer Nart, 10. World Ecommerce Forum’da büyük sürprizler hazırladıklarını söyledi. Forumda gerçekleştirecekleri Tesla çekilişinin ziyaretçiler arasında büyük bir heyecana sahne olacağını ifade eden Nart, “Küresel e-ticaret ekosistemini bir araya getireceğimiz forumu her geçen yıl farklı konseptlerle geliştiriyoruz. Bu yıl onuncusunu düzenlediğimiz forumda ziyaretçiler için farklı sürprizler hazırladık. Bunlardan biri de Tesla Model Y çekilişi olacak. Marka ABD’de sadece online sipariş alıyor ve isterseniz kapınıza kadar teslimat yapıyor. Yani bildiğiniz e-ticaretin ta kendisini yapıyor. Biz de haliyle bu yönüyle markayı çok sevdik. Milli Piyango İdaresi’nin izniyle noter huzurunda 10 Haziran akşamı çekiliş yapacağız. İzin alma sürecimiz devam ettiği için çekilişle ilgili detay paylaşamıyoruz. Ancak otomobil çekilişi, Türkiye’de ilk olacak. Belki dünyada da ilk olacak. Bu anlamda herkesi otomobil çekilişi heyecanını yaşamaya davet ediyoruz. Tesla Türkiye CEO’su değerli dostum Kemal Geçer talihliye otomobili kendisi takdim edecek. Otomobili özel standında forum boyunca 11. Hall’de sergileyeceğiz” ifadelerini kullandı.

    Kemal Geçer’in de forumda yer alacağını ifade eden Nart, aynı zamanda e-ticaret ve otomobile dair merak edilenlere dair her şeyi WORLDEF E-Ticaret Dergisi’nin Haziran sayısı kapağında yer alacak Kemal Geçer röportajında bulabileceklerini sözlerine ekledi.

    Avrupa’nın en büyük e-ticaret etkinliklerinden

    Forum, 8-10 Haziran tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenleniyor. “E-ticaret Yeni Yüzyılı” temasıyla düzenlenecek forum, Avrupa’nın en büyük e-ticaret etkinliği olarak 41 ülkeden 100 binden fazla ziyaretçiye ev sahipliği yapacak. Forumda; farklı ülkelerden 70 binden fazla Amazon ve Etsy satıcısı, yaklaşık 550 konuşmacı, 200 üretici, 260 servis sağlayıcı, 400 stant ve 200’den fazla B2B iş birliği masası yer alacak. Global perakende e-ticaret markalarının da yer alacağı forum, global e-ticaret profesyonellerini ve pazaryerlerini de ağırlayacak ve e-ticaret ve e- ihracat ekosistemine önemli bir katkı sunacak.

  • Türkiye nüfusunun yüzde 26,5’i çocuklar

    Türkiye nüfusunun yüzde 26,5’i çocuklar

    Nüfus projeksiyonlarına göre çocuk nüfus oranının 2030 yılında %25,6, 2040 yılında %23,3, 2060 yılında %20,4 ve 2080 yılında %19,0 olacağı öngörüldü.

    Türkiye’nin çocuk nüfus oranının Avrupa Birliği üye ülkelerinden yüksek olduğu görüldü

    Avrupa Birliği (AB) üyesi 27 ülkenin çocuk nüfus oranları incelendiğinde, 2022 yılında çocuk nüfus oranının AB ortalaması %18,1 oldu. AB üye ülkeleri içerisinde en fazla çocuk nüfus oranına sahip olan ülkelerin sırasıyla, %23,6 ile İrlanda, %21,3 ile Fransa, %21,0 ile İsveç olduğu görüldü. Çocuk nüfus oranının en düşük olduğu ülkeler ise sırasıyla, %15,6 ile İtalya, %15,8 ile Portekiz, %15,9 ile Malta oldu. Türkiye’nin çocuk nüfus oranının %26,5 ile AB üye ülkelerinden daha yüksek olduğu görüldü.

    Çocuk nüfus oranının en yüksek olduğu il Şanlıurfa oldu

    ADNKS sonuçlarına göre illerin toplam nüfusları içindeki çocuk nüfus oranları incelendiğinde, 2022 yılında en yüksek çocuk nüfus oranına sahip olan il, %44,9 ile Şanlıurfa oldu. Şanlıurfa ilini %41,4 ile Şırnak ve %39,3 ile Ağrı izledi.
    Çocuk nüfus oranının en düşük olduğu il, %16,9 ile Tunceli oldu. Tunceli ilini %17,7 ile Edirne ve %18,4 ile Kırklareli izledi.

    Türkiye’de 0-17 yaş grubunda en az bir çocuk bulunan hanehalkı oranı %44,3 oldu

    ADNKS sonuçlarına göre 2022 yılında toplam hanehalkı sayısı 26 milyon 75 bin 365 oldu. Hanelerin %44,3’ünde 0-17 yaş grubunda en az bir çocuk bulunduğu görüldü. Bu hanelerin illere göre dağılımı incelendiğinde, 0-17 yaş grubunda en az bir çocuk bulunan hanehalkı oranının en yüksek olduğu ilin %70,3 ile Şanlıurfa, en düşük olduğu ilin %29,0 ile Tunceli olduğu görüldü.
    En az bir çocuk bulunan hanelerin %18,9’unda 0-17 yaş grubunda bir çocuk, %15,4’ünde iki çocuk, %6,5’inde üç çocuk, %2,2’sinde dört çocuk, %1,3’ünde ise beş ve daha fazla çocuk bulunduğu görüldü.

    Çocuk nüfusun 2022 yılında %29,4’ünün 5-9 yaş grubunda yer aldığı görüldü

    Çocuk nüfus yaş grubuna göre incelendiğinde, 2017 yılında çocuk nüfusun %28,3’ünün 0-4 yaş grubunda, %27,7’sinin 5-9 yaş grubunda, %27,1’inin 10-14 yaş grubunda ve %16,8’inin 15-17 yaş grubunda yer aldığı görülürken, 2022 yılında %25,1’inin 0-4 yaş grubunda, %29,4’ünün 5-9 yaş grubunda, %28,5’inin 10-14 yaş grubunda ve %17,0’sinin 15-17 yaş grubunda yer aldığı görüldü.

    Canlı doğan bebek sayısı 2021 yılında 1 milyon 79 bin 842 oldu

    Doğum istatistiklerine göre 2021 yılında canlı doğan bebek sayısı, 1 milyon 79 bin 842 oldu. Doğan bebeklerin 554 bin 41’i erkek, 525 bin 801’i ise kız oldu. Canlı doğan bebeklerin %96,9’unu tekil, %3,0’ünü ikiz, %0,1’ini ise üçüz ve daha fazla çoğul doğumlar oluşturdu.
    Sağlık Bakanlığı verilerine göre hastanede gerçekleşen doğumların oranı, 2010 yılında %91,6 iken 2021 yılında %97,5 oldu.

    Bebeklere konulan en popüler erkek ismi Alparslan, kız ismi Zeynep oldu

    ADNKS sonuçlarına göre 2022 yılında doğan bebeklere konulan en popüler erkek bebek isimleri, Alparslan, Yusuf ve Miraç; en popüler kız bebek isimleri ise Zeynep, Asel ve Defne oldu. Doğan erkek bebeklerin 8 bin 332’sine Alparslan, 6 bin 370’ine Yusuf, 5 bin 43’üne Miraç, kız bebeklerin 8 bin 876’sına Zeynep, 6 bin 845’ine Asel, 6 bin 830’una ise Defne ismi verildi.
    Türkiye’de 2022 yılında 0-17 yaş grubundaki çocuklarda en çok kullanılan erkek çocuk isimlerinin Yusuf, Mustafa ve Mehmet; kız çocuk isimlerinin ise Zeynep, Elif ve Yağmur olduğu görüldü.

    Çocuk bağımlılık oranı 2022 yılında %32,3 oldu

    Toplam yaş bağımlılık oranı, 15-64 yaş grubunda çalışma çağındaki her 100 kişi başına düşen, 0-14 ile 65 ve üzeri yaş grubundaki kişi sayısı olarak tanımlanır. ADNKS sonuçlarına göre, 2022 yılında toplam yaş bağımlılık oranı %46,8 oldu. Yaş grubu 15-64 olan her 100 kişi başına düşen, 0-14 yaş grubundaki çocuk sayısını ifade eden çocuk bağımlılık oranı ise %32,3 olarak gerçekleşti.

    Beş yaşındaki çocukların net okullaşma oranı %81,6 oldu

    Milli Eğitim Bakanlığı örgün eğitim istatistiklerine göre okul öncesi eğitim seviyesinde beş yaş net okullaşma oranının, 2020/’21 öğretim yılında %56,9 iken 2021/’22 öğretim yılında %81,6 olduğu görüldü. Beş yaş net okullaşma oranı cinsiyete göre incelendiğinde, bu oran erkek çocuklar için %81,9, kız çocuklar için %81,4 oldu.
    İlkokul seviyesinde net okullaşma oranı 2021/’22 öğretim yılında %93,2, ortaokul seviyesinde net okullaşma oranı %89,8 ve ortaöğretim seviyesinde net okullaşma oranı %89,7 oldu.

    Eğitim kademelerinde okul tamamlama oranları arttı

    Ulusal Eğitim İstatistikleri Veri Tabanı sonuçlarına göre eğitim kademesi ve cinsiyete göre okul tamamlama oranları incelendiğinde, yıllara göre bir artış gözlendi. İlkokul tamamlama oranı 2016/’17 eğitim ve öğretim döneminde %98,3 iken bu oran 2021/’22 eğitim ve öğretim döneminde %98,4 oldu. Ortaokul tamamlama oranı 2016/’17 eğitim ve öğretim döneminde %88,9 iken bu oran 2021/’22 eğitim ve öğretim döneminde %96,4 oldu. Ortaöğretim tamamlama oranı ise %62,9’dan %77,9’a yükseldi.
    Ortaöğretim okul tamamlama oranı cinsiyete göre incelendiğinde, 2021/’22 eğitim ve öğretim döneminde bu oranın erkek çocuklar için %76,2, kız çocuklar için %79,6 olduğu görüldü.

    Günde en az bir defa diş fırçalayan 3-17 yaş grubundaki çocukların oranı %66,5 oldu

    Türkiye çocuk araştırması sonuçlarına göre anneleri/temel bakım verenleri tarafından günde en az bir defa diş fırçaladığı belirtilen 3-17 yaş grubundaki çocukların oranı %66,5 oldu. Günde en az bir defa diş fırçaladığı belirtilen 3-17 yaş grubundaki kız çocukların oranı %73,4 iken aynı yaş grubundaki erkek çocukların oranı %60,0 oldu.
    Diş fırçalama oranları yaş gruplarına göre incelendiğinde, yaş ilerledikçe diş fırçalayan çocukların oranının arttığı görüldü. Günde en az bir defa diş fırçaladığı belirtilen 3-5 yaş grubundaki çocukların oranı %52,1 iken 13-17 yaş grubundaki çocukların oranı %75,9 oldu.

    Konsantre olmada zorluk yaşayan 5-17 yaş grubundaki çocukların oranı %1,4 oldu

    Türkiye çocuk araştırması sonuçlarına göre ilgili işlev alanında çok zorlanan veya hiç yapamayan çocuklar incelendiğinde, anneleri/temel bakım verenleri tarafından görmede zorluk yaşadığı belirtilen 5-17 yaş grubundaki çocukların oranının %1,0, duymada zorluk yaşadığı belirtilen aynı yaş grubundaki çocukların oranının %0,2, yürümede zorluk yaşadığı belirtilen çocukların oranının %1,1, kendi öz bakımını yapmada zorluk yaşadığı belirtilen çocukların oranının ise %0,9 olduğu görüldü.
    Anneleri/temel bakım verenleri tarafından iletişim kurmada zorluk yaşadığı belirtilen 5-17 yaş grubundaki çocukların oranının %0,8, öğrenmede zorluk yaşadığı belirtilen aynı yaş grubundaki çocukların oranının %1,5, hatırlamada zorluk yaşadığı belirtilen çocukların oranının %1,1, konsantre olmada zorluk yaşadığı belirtilen çocukların oranının ise %1,4 olduğu görüldü.Değişikliği kabul etmede zorluk yaşadığı belirtilen çocukların oranı %2,1, davranış kontrolünü sağlamada zorluk yaşayan çocukların oranı %1,6, arkadaş edinmede zorluk yaşayan çocukların oranı ise %2,1 oldu.
    Anneleri/temel bakım verenleri tarafından her gün kaygı yaşadığı belirtilen 5-17 yaş grubundaki çocukların oranı %7,3 iken her gün depresyonda hissettiği belirtilen aynı yaş grubundaki çocukların oranı ise %4,7 oldu.

    Okul derslerinin baskısı altında hisseden 6-17 yaş grubundaki çocukların oranı %13,4 oldu

    Türkiye çocuk araştırması sonuçlarına göre anneleri/temel bakım verenleri tarafından okul derslerinin baskısı altında hissettiği belirtilen 6-17 yaş grubundaki çocukların oranı %13,4 oldu. Okul derslerinin baskısı altında hissettiği belirtilen 6-17 yaş grubundaki erkek çocukların oranı %12,7 iken aynı yaş grubundaki kız çocukların oranı ise %14,1 oldu.
    Çocukların okul derslerinin baskısı altında hissetme oranının %14,3 ile en yüksek 15-17 yaş grubunda olduğu görüldü. Okul derslerinin baskısı altında hissettiği belirtilen 6-9 yaş grubundaki çocukların oranının %12,1, 10-12 yaş grubundaki çocukların oranının %14,0, 13-14 yaş grubundaki çocukların oranının ise %13,8 olduğu görüldü.

    Diğer çocuklar tarafından zorbalığa uğrayan 6-17 yaş grubundaki çocukların oranı %13,8 oldu

    Türkiye çocuk araştırması sonuçlarına göre anneleri/temel bakım verenleri tarafından ayda en az birkaç kez diğer çocuklar tarafından zorbalığa maruz kaldığı belirtilen 6-17 yaş grubundaki çocukların oranı %13,8 oldu.
    Anneleri/temel bakım verenleri tarafından ayda en az birkaç kez diğer çocuklar tarafından dalga geçildiği belirtilen 6-17 yaş grubundaki çocukların oranı %7,7 iken ayda en az birkaç kez diğer çocuklar tarafından kasıtlı olarak dışlandığı belirtilen aynı yaş grubundaki çocukların oranı %7,2 oldu.
    Zorbalık türlerine göre diğer çocuklar tarafından zorbalığa uğrayan 6-17 yaş grubundaki çocukların oranı, 2022

    Okulda kendini dışlanmış hissettiğini belirten 13-17 yaş grubu çocukların oranı %6,8 oldu

    Türkiye çocuk araştırması sonuçlarına göre okulda kolayca arkadaş edinebildiğini belirten 13-17 yaş grubundaki çocukların oranı %73,2 iken kendini okula ait hisseden aynı yaş grubundaki çocukların oranı %72,4 oldu. Diğer öğrencilerin kendini seviyor gibi göründüğünü belirten 13-17 yaş grubundaki çocukların oranı %55,6, okulda kendini garip ve yabancı hissettiğini belirten 13-17 yaş grubundaki çocukların oranı %8,8, okulda kendini dışlanmış hisseden çocukların oranı ve okulda kendini yalnız hissettiğini belirten çocukların oranı ve %6,8 oldu.
    Sınava iyi hazırlanmış olsa bile kendini çok endişeli hissettiğini belirten 13-17 yaş grubundaki çocukların oranı %50,5 oldu. Bu oran aynı yaş grubu erkek çocuklarda %43,9 iken kız çocuklarda %57,6 oldu.

    Kendini mutlu veya orta seviyede mutlu hissettiğini belirten çocukların oranı %96,7 oldu

    Türkiye çocuk araştırması sonuçlarına göre tüm yaşantılarında kendini mutlu hissettiğini belirten 13-17 yaş grubundaki çocukların oranı %69,1 iken kendini orta seviyede mutlu hisseden aynı yaş grubundaki çocukların oranı %27,6, kendini mutsuz hissedenlerin oranı ise %3,4 oldu.
    Kendini mutlu hissettiğini belirten 13-17 yaş grubundaki erkek çocukların oranı %71,4 iken kendini orta seviyede mutlu hisseden aynı yaş grubundaki erkek çocukların oranı %25,6, kendini mutsuz hissedenlerin oranı ise %2,9 oldu.
    Kendini mutlu hissettiğini belirten 13-17 yaş grubundaki kız çocukların oranı %66,5 iken kendini orta seviyede mutlu hisseden aynı yaş grubundaki kız çocukların oranı %29,6, kendini mutsuz hissedenlerin oranı ise %3,9 oldu.

    Çocuk Hakları Sözleşmesini duyduğunu belirten 13-17 yaş grubu çocukların oranı %45,1 oldu

    Türkiye çocuk araştırması sonuçlarına göre Çocuk Hakları Sözleşmesini duyduğunu belirten 13-17 yaş grubundaki çocukların oranının %45,1 olduğu görüldü. Bu oran aynı yaş grubundaki erkek çocuklarda %39,1 iken kız çocuklarda %51,4 oldu.
    Hangi haklara sahip olduğunu bilen 13-17 yaş grubundaki çocukların oranı %53,3 iken yetişkinlerin genellikle çocuk haklarına saygı duyduğunu düşünen çocukların oranı %52,7 oldu.

    Resmi kız çocuk evlilikleri azaldı

    Evlenme istatistiklerine göre 16-17 yaş grubunda olan kız çocuklarının resmi evlenmelerinin toplam resmi evlenmeler içindeki oranı 2002 yılında %7,3 iken bu oran 2022 yılında %2,0’ye düştü. Diğer taraftan, aynı yaş grubunda olan erkek çocukların resmi evlenmelerinin toplam resmi evlenmeler içindeki oranı 2002 yılında %0,5 iken bu oran 2022 yılında %0,1 oldu.
    Yaş grubu 15-17 olan çocuklarda işgücüne katılma oranı %18,7 oldu
    Hanehalkı İşgücü Araştırması 2022 yılı sonuçlarına göre 15-17 yaş grubundaki çocukların işgücüne katılma oranı %18,7 oldu. İşgücüne katılma oranı cinsiyete göre incelendiğinde, bu oranın erkek çocuklar için %27,0 kız çocuklar için %10,0 olduğu görüldü.

    Babası vefat etmiş çocukların sayısı 266 bin 532 oldu

    ADNKS sonuçlarına göre 2022 yılında 22 milyon 578 bin 378 çocuk nüfusun içerisinde babası vefat etmiş çocuk sayısının 266 bin 532, annesi vefat etmiş çocuk sayısının 81 bin 420, hem annesi hem babası vefat etmiş çocuk sayısının ise 4 bin 219 olduğu görüldü.
    Koruyucu aile yanında bakımı sağlanan çocuk sayısı 9 bin 11 oldu
    Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının verilerine göre 2022 yılında Türkiye genelinde kuruluş bakımı altında bulunan çocuk sayısının 14 bin 141 olduğu görüldü. Mevcut koruyucu aile sayısı 7 bin 439, koruyucu aile yanında bakımı sağlanan çocuk sayısı ise 9 bin 11 oldu. Evlat edindirilen çocuk sayısı 2022 yılında 556 oldu.

    Boşanma davaları sonucu velayeti anneye verilen çocukların oranı %75,7 oldu

    Boşanma istatistiklerine göre 2022 yılında boşanan çiftlerin sayısı 180 bin 954 oldu. Kesinleşen boşanma davaları sonucunda 180 bin 592 çocuk velayete verildi. Çocukların velayetinin %75,7’sinin anneye, %24,3’ünün ise babaya verildiği görüldü.
    Çocuklar en fazla dışsal yaralanma ve zehirlenmeler sonucu hayatını kaybetti
    Ölüm ve ölüm nedeni istatistiklerine göre 2021 yılında 1-17 yaş grubunda en fazla çocuk ölümleri, dışsal yaralanma ve zehirlenmeler nedeniyle gerçekleşti. Söz konusu nedenle hayatını kaybeden, 1-17 yaş grubundaki çocuk ölüm sayısı 2021 yılında bin 313 oldu. Sinir sistemi ve duyu organları hastalıkları nedeniyle 893 çocuk, iyi huylu ve kötü huylu tümörler nedeniyle 669 çocuk, dolaşım sistemi hastalıkları nedeniyle 429 çocuk hayatını kaybetti.

    Bebek ölüm hızı binde 9,2 oldu

    Ölüm ve ölüm nedeni istatistiklerine göre 2009 yılında bebek ölüm hızı binde 13,9 iken 2021 yılında binde 9,2’ye düştü. Bebek ölüm hızı cinsiyete göre incelendiğinde, 2009-2021 yılları arasında bebek ölüm hızının erkek bebekler için binde 14,6’dan binde 9,8’e, kız bebekler için binde 13,1’den binde 8,6’ya düştüğü görüldü.
    Doğumdan sonraki beş yıl içinde ölme olasılığını ifade eden beş yaş altı ölüm hızı, 2009 yılında binde 17,7 iken 2021 yılında binde 11,2’ye düştü. Beş yaş altı ölüm hızı cinsiyete göre incelendiğinde; 2009-2021 yılları arasında beş yaş altı ölüm hızının erkek çocuklar için binde 18,5’ten binde 11,9’a, kız çocuklar için binde 16,8’den binde 10,5’e düştüğü görüldü.

  • İMECE uydusu uzaya fırlatıldı!

    İMECE uydusu uzaya fırlatıldı!

    Türkiye’nin ilk yerli ve milli yüksek çözünürlüklü görüntüleme uydusu İMECE, ABD’de bulunan Vandenberg Uzay Kuvvetleri Üssü’nden yörüngesine fırlatıldı.

    Türkiye’nin metre altı çözünürlüğe sahip yerli ve milli ilk gözlem uydusu İMECE’nin fırlatma operasyonu, salı günü yapılan ertelemenin ardından dün de fırlatmaya 27 saniye kala hava koşulları nedeniyle yeniden ertelenmiş, SpaceX’in açıklamasında hava koşullarının takip edildiği belirtilmişti. TÜBİTAK UZAY tarafından geliştirilen, Türkiye’nin ilk yerli ve milli yüksek çözünürlüklü görüntüleme uydusu İMECE’nin ertelenen fırlatma operasyonu saat 09.47’de yapıldı.

    ERDOĞAN: TARİHİ BİR ANA ŞAHİTLİK EDİYORUZ

    Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan şu ifadeleri kullandı: Bugün sizlere müjdeli bir haber daha vermenin bahtiyarlığını yaşıyorum. Deprem afetiyle sarıldığımız zor bir dönemde ülkemizin uzay alanında tarihi bir ana şahitlik ediyoruz. İMECE yer gözlem uydusunu sabahın erken saatlerinde uzaya yolladık. Bütün aşamalarında emeği geçen herkesi canı gönülden teşekkür ediyorum. Milli Teknoloji Hamlemizin meyvelerini tek tek topluyoruz.

    Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve TÜBİTAK Başkanı Hasan Mandal, İMECE’nin ABD’de bulunan Vandenberg Uzay Kuvvetleri Üssü’nden yörüngesine fırlatılması dolayısıyla TÜBİTAK Uzay Teknolojileri Araştırma Enstitüsü’nde düzenlenen törende açıklamalarda bulundu. TÜBİTAK Başkanı Mandal, yaptığı açıklamada, “Bu bizim için bir gurur” dedi.

    BAKAN AKAR: ÜLKEMİZİN CİDDİ BİR KAZANIMI OLACAK

    Bakan Akar yaptığı açıklamada, “3 teşebbüsten sonra sıkıntılar yaşadık ama inşallah bunu sonuçlandıracağız. Uzay konusunda bir şeyler yapmamız gerektiğini, geldiğimiz noktada buna duyarsız kalamayız, ilgisiz kalamayız. Kara, deniz, hava kuvvetleri dahil diğer kuvvetlerinde uzayın etkisi olduğunun bilincindeyiz. Bu yapacağımız çalışmayla önemli bir yetenek kazanacağız.

    Ülkemizin, milletimizin ciddi bir kazanımı olacak. Çok yakın bir zamana kadar çeşitli yayınlarda uzaydan tenis topu görünüyor gibi imrenerek baktığımız durumlar vardı. Geldiğimiz noktada biz de bunu görebilecek hale geleceğiz. İMECE ile beraber çok önemli bir yetkinliği kazanacağız.” ifadelerini kullandı.

    “BİZİM İÇİN DUYGULU BİR AN”

    Bakan Akar, “Bütün kurumlarımızla burada yararlanacaklar. Uzayla birlikte uzaydaki gücümüze güç katacak varlığımız. Hava kuvvetlerimiz yakından ilgilenmekte. En etkin şekilde faaliyete geçtikten sonra hem yönetimi ve çıkan üretimi etkili kurumlarda paylaşılması önemli bir husus olacak. Savunmayla alakalı ihtiyaçlarımız vardı. Bu uydu buna cevap verecek. Türkiye’nin büyük ve kuvvetli olması sadece bizimle alakalı değil, içinde bulunduğumuz NATO içinde değer. Bize verilen bütün sorumlulukları da yerine getirdik. Bu manada geldiğimiz nokta önemli. Biz bunu da yeterli bulmuyoruz. Çok çalışıp daha ilerilere gidebileceğimize inanıyoruz. Biz bu heyetle çok daha başarılı çalışmalar bekliyoruz. Türkiye’nin artık uzayda da barışçıl yöntemler ve varlığını göreceğiz. Bugün fırlatacağımız uydu ile gelişim zincirinde bir halkayı daha yerine koyacağız. Bu çalışmalardan dolayı bütün arkadaşlarımı en içten duygularımla tebrik ediyorum. Bizim için gerçekten duygulu bir an. Geçmişte teknolojik gelişmeleri hep imrenerek izledik. Artık kendi yaptığımız teknolojilerle gurur duyuyoruz. Ülkemize, silahlı kuvvetlerimize hayırlı olmasını diliyoruz.” dedi.

    3 KEZ ERTELENDİ

    Türkiye’nin ilk yerli ve milli yüksek çözünürlüklü görüntüleme uydusu İMECE’nin fırlatılışı 3. kez ertelendi. İMECE’nin uzaya fırlatılması bugün de 28 saniye kala rüzgar nedeniyle iptal edildi. SpaceX tarafından yüksek irtifadaki yanal rüzgar olduğu ifade edildi.

    KÜP UYDULAR DA UZAYA FIRLATILACAK

    İMECE ile birlikte yine TÜBİTAK UZAY tarafından geliştirilen görüntüleme uydusu AKUP, ASELSAN ve GÜMÜŞ firması işbirliği ile üretilen görüntüleme uydusu KILIÇSAT, PLAN-S firması tarafından üretilen nesnelerin interneti ve görüntüleme uydusu CONNECTA T2.1 küp uyduları da aynı roket içerisinde uzaya fırlatılacak.

    METREALTI ÇÖZÜNÜRLÜKLÜ KAMERA

    Milli imkanlarla geliştirilen yer gözlem uydusu İMECE; BİLSAT, RASAT ve GÖKTÜRK-2 uydularından edinilen tecrübe ile donatıldı. Türkiye’de ilk kez üretilen metrealtı çözünürlüğe sahip elektro-optik Uydu kamerası, TÜBİTAK UZAY tarafından geliştirilerek İMECE’ye entegre edildi. Teknolojik olarak kritik öneme sahip bu kamera sayesinde Türkiye’nin yüksek çözünürlüklü uydu görüntüsü ihtiyacı yerli kaynaklarla karşılanacak.

    İMECE İLE GELİŞTİRİLDİ

    İMECE’de elektro-optik kameranın yanı sıra uçuş bilgisayarı, elektrikli itki, yönelim ve yörünge belirleme, güç ve haberleşme alt sistemleri TÜBİTAK UZAY tarafından tasarlanıp, üretildi. İMECE Projesi çerçevesinde uçuş bilgisayarı yazılımları başta olmak üzere, yönelim ve yörünge yazılımları, analiz yazılımları, yer istasyonu yazılımları da TÜBİTAK UZAY mühendisleri tarafından geliştirildi. İMECE Uydusuna, TÜBİTAK UME manyetometre ve manyetik tork çubuğu ile TÜBİTAK MAM ise sabit güneş paneli ile katkı sağladı.

    İHRACAT POTANSİYELİ

    İMECE Projesinden elde edilen çıktılar, Türkiye’nin gelecekte sahip olacağı yeni uyduların yapıtaşını oluşturacak. Bu proje ile sahip olunan kritik Uzay teknolojilerinin yanı sıra bu alanında yetişmiş insan gücü ve bilgi birikimi kazanımı da sağlanmış olacak. Proje çerçevesinde üretilen ekipmanların uzay tarihçesi kazanmasıyla Türkiye katma değeri yüksek sistemleri ihraç etme potansiyeli kazanacak.

    ŞUBAT’TA ABD’YE UÇTU

    Haziran 2022 tarihinden itibaren ısıl vakum, titreşim, akustik ve elektromanyetik uyumluluk testlerini başarıyla geçen İMECE Uydusu, Şubat ayında fırlatma üssünün bulunduğu ABD’ye gönderilmişti.

  • İMECE için geri sayım

    İMECE için geri sayım

    Türkiye’nin ilk yerli ve milli yüksek çözünürlüklü görüntüleme uydusu İMECE, bugün uzaya fırlatılacak.

    Sanayi ve Teknoloji Bakanlığında yapılan yazılı açıklamaya göre, TÜBİTAK ve Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı tarafından fonlanan, müşteri kurumu Savunma Sanayii Başkanlığı, son kullanıcısı Hava Kuvvetleri Komutanlığı olan, TÜBİTAK UZAY tarafından tasarlanan ve geliştirilen, Türkiye’nin ilk yerli ve milli yüksek çözünürlüklü görüntüleme uydusu İMECE’nin uzaya fırlatılması için geri sayım başladı.

    İMECE’nin, iki ertelemenin ardından bugün Türkiye saati ile 09.48’de ABD’de bulunan Vandenberg Uzay Kuvvetleri Üssü’nden uzaya fırlatılması öngörülüyor.

    Fırlatma töreni, Ankara’da bulunan TÜBİTAK UZAY’ın yer takip istasyonunda, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanı İbrahim Şenel, Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Ali Taha Koç ile TÜBİTAK Başkanı Hasan Mandal’ın katılımıyla gerçekleştirilecek.

    5 yıl görev yapacak

    680 kilometre irtifada güneşe eş zamanlı yörüngede konumlanacak İMECE, tasarım görev ömrü olan 5 yıl boyunca, hedef teşhis, tespit, doğal afet, tarımsal uygulamalar gibi birçok alanda ülkeye hizmet verecek. Uydu, dünyanın her yerinden görüntü elde edebilecek.

    Bu arada, İMECE ile birlikte yine TÜBİTAK UZAY tarafından geliştirilen görüntüleme uydusu AKUP, ASELSAN ve GÜMÜŞ firması işbirliğiyle üretilen görüntüleme uydusu KILIÇSAT, PLAN-S firması tarafından üretilen nesnelerin interneti ve görüntüleme uydusu CONNECTA T2.1 küp uyduları da aynı roket içinde uzaya fırlatılacak.

    Metre altı çözünürlükte kamera 

    Milli imkanlarla geliştirilen yer gözlem uydusu İMECE, BİLSAT, RASAT ve Göktürk-2 uydularından edinilen tecrübeyle donatıldı.

    Türkiye’de ilk kez üretilen metre altı çözünürlüğe sahip elektro-optik uydu kamerası, TÜBİTAK UZAY tarafından geliştirilerek İMECE’ye entegre edildi. Teknolojik olarak kritik öneme sahip bu kamera sayesinde Türkiye’nin yüksek çözünürlüklü uydu görüntüsü ihtiyacı yerli kaynaklarla karşılanacak.

    İMECE’de elektro-optik kameranın yanı sıra uçuş bilgisayarı, elektrikli itki, yönelim ve yörünge belirleme, güç ve haberleşme alt sistemleri TÜBİTAK UZAY tarafından tasarlanıp üretildi. İMECE Projesi kapsamında uçuş bilgisayarı yazılımları başta olmak üzere, yönelim ve yörünge yazılımları, analiz yazılımları, yer istasyonu yazılımları da TÜBİTAK UZAY mühendisleri tarafından geliştirildi. İMECE uydusuna, TÜBİTAK UME manyetometre ve manyetik tork çubuğu ile TÜBİTAK MAM ise sabit güneş paneliyle katkı sağladı.

    İhracat potansiyeli

    İMECE Projesi’nden elde edilen çıktılar, Türkiye’nin gelecekte sahip olacağı yeni uyduların yapı taşını oluşturacak. Bu projeyle sahip olunan kritik uzay teknolojilerinin yanı sıra bu alanda yetişmiş insan gücü ve bilgi birikimi kazanımı da sağlanmış olacak. Proje kapsamında üretilen ekipmanların uzay tarihçesi kazanmasıyla Türkiye katma değeri yüksek sistemleri ihraç etme potansiyeli kazanacak.

    Haziran 2022’den itibaren ısıl vakum, titreşim, akustik ve elektromanyetik uyumluluk testlerini başarıyla geçen İMECE uydusu, şubatta fırlatma üssünün bulunduğu ABD’ye gönderilmişti.

  • Uğurcan Çakır: ‘A Milli Takım’da kesilmeyi hak etmedim’

    Uğurcan Çakır: ‘A Milli Takım’da kesilmeyi hak etmedim’

    “Beşiktaş maçı bir fırsat”

    Hafta sonu oynayacakları Beşiktaş maçıyla ilgili konuşan Çakır, “Arkadaşlarımızın iyi niyetinden şüphemiz yok. Birçok maçta iyi oynayıp kaybetmiştik. Beşiktaş maçının konsantrasyonu ayrı olacak tabi. Takımda herkes bu maçın motivasyonun farkında. Kötü gidişata durma demek için önemli bir fırsat. Kötü gidince herkes bir birinden sorun arıyor. Ben hiç bir zaman bu yolu düşünmedim. Arkadaşlarımızın yanında olmaktan onlar için mücadele etmekten vazgeçmedim. Uyum konusunda sıkıntılar yaşadık” diye konuştu.

    “A Milli Takım’ın kalesinden kesilmeyi hak etmedim”

    A Milli Takım’da kalede yaşanan değişiklikle ilgili olarak ise Çakır, “Ligdeki performansa göre mi orda oynatılıyor yoksa milli takımdaki performansa göre mi oynatılıyor onu çözemedim. Çünkü milli takımda son oynadığım maçlarda kötü bir performans sergilemedim ve kesilmeyi hak etmedim. Ligdeki performansa göreyse takımlarında oynamayana oyuncular orda ilk on bir oynadı. Orayı çok anlayamadım” açıklamasında bulundu.