Etiket: Türkiye

  • DSÖ’nün olağanüstü gündemi; Türkiye

    DSÖ’nün olağanüstü gündemi; Türkiye

    Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, DSÖ Avrupa Sağlıklı Şehirler Ağı ve Ulusal Ağ Koordinatörleri toplantısına katıldı. Online yapılan toplantının tek gündem maddesi “Türkiye’de Yaşanan Deprem ve Mevcut Durum” oldu.

    DSÖ Sağlıklı Şehir Ağı Direktörü Kira Fortune’nin sunumuyla başlayan toplantıda konuşan Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği Başkanı Alinur Aktaş, depremlerin hemen ardından Türkiye’nin 71 şehrinden deprem bölgesindeki illere yardım konvoyları gittiğini, on binlerce insanın deprem bölgesindeki vatandaşlara destek olmak için harekete geçtiğini hatırlattı.

    Bunlara ilave olarak deprem sonrası 60’ı aşkın ülkeden destek ve yardım geldiğini, gelmeye de devam ettiğini dile getiren Başkan Aktaş, “Depremlerin ardından DSÖ ve DSÖ Vakfı’nın acil durum ilan etmesi, destek sunması ve fon toplamak üzere bir kampanya başlatmış olması memnuniyetle ve minnettarlıkla karşılanmıştır.

    2005 yılından bu yana DSÖ Avrupa Sağlıklı Şehirler Ağının üyesi olan Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği’nin 130 üyesinin 14’ü, deprem bölgesinden etkilenen 11 şehir içerisindedir. Bizler de Sağlıklı Kentler Birliği olarak tüm üyelerimizle; bir yandan afet bölgesindeki insanlarımızın yaralarını sarmak için çalışırken bir yandan da büyük bir bölümü deprem riski altında bulunan şehirlerimizin daha dayanıklı şehirler hâline gelmesi için çalışmalar yürütüyoruz. Bu çerçevesinde de öncelikli olarak maddi ve manevi her türlü yardımı, etkilenen şehirlere ulaştırmayı hedefliyoruz” dedi.


    Yardımlar devam etmeli

    Bölgede ihtiyaçların karşılanması noktasında büyük bir çaba harcadıklarını ifade eden Başkan Aktaş, “Şehirlerin iyileştirilmesi için, depremden etkilenen yerlere iletilmek üzere; barınma ihtiyaçları (çadır ve konteyner), mobil duş ve mobil tuvalet, giyim, gıda ve hijyen malzemeleri, çocuklar için oyuncak ve oyun setleri gibi ayni ve nakdi pek çok konuda desteğe açık olduğumuzu ifade etmek isterim. Yardımlar hangi ülkeden veya şehirden gelirse, kendi logoları ile Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği tarafından fotoğraflanıp belgelenerek afet bölgesine ulaştırılacak, yardım yapan şehirlere ve DSÖ’ye geri bildirim sağlanacaktır. Uzun süreli bir dayanışmaya ihtiyaç var. Deprem bölgesinde yaşamın sağlıklı bir şekilde devam etmesi için geçici barınma imkânları sonrasında, kalıcı barınma ve sosyal donatılar sağlanana dek, yardımlar devam etmelidir. Yaraları sarmak ve daha dayanıklı şehirler oluşturmak için DSÖ Avrupa Sağlıklı Şehirler Ağı’na üye şehirlerin ve ulusal ağların desteğinin devam etmesi ve bu zor zamanlarda dayanışmamızın daha da güçlenmesi beklenmektedir. Amacımız; acil insani yardım ve yeniden yapılanma çalışmalarını desteklemektir. Duyarlılığınız için minnettarız. Bu tür acıların, dünyanın neresinde olursa olsun, bir daha yaşanmamasını temenni ediyorum” diye konuştu.


    DSÖ Sağlıklı Şehir Ağı Direktörü Kira Fortune de Avrupa’da 100 üye şehir ile irtibata geçerek, yardımlar için bizzat aracılık edeceğini kaydetti. DSÖ’nün bu yıl Hollanda’da gerçekleştireceği toplantıda, deprem sonrası kentsel dirençlilik konusunu hassasiyetle ele alacaklarını belirten Fortune, Türkiye’nin de içinde olacağı bir çalışma grubu oluşturacaklarına dikkat çekti.

    Toplantıda ayrıca Yunanistan, Macaristan, İspanya ve Hırvatistan temsilcileri de deprem konusunda bugüne kadar desteklerini ilettiklerini, bundan sonra devletler düzeyinde Türkiye’nin yanında olacaklarını kaydetti.

  • Teksas’ın Türkiye-Hırvatistan maçı kararı

    Teksas’ın Türkiye-Hırvatistan maçı kararı

    Teksas yapmış olduğu açıklamayla Türkiye Futbol Federasyonuna tepki gösterdi.

    Teksas’ın açıklaması şu şekilde:

  • ”14 Mayıs seçimleri dönüm noktası olacaktır”

    ”14 Mayıs seçimleri dönüm noktası olacaktır”

    Öz, 14 Mayıs seçim çalışmaları çerçevesinde teşkilat ziyaretlerini sürdürüyor. Ziyaretleri çerçevesinde ilk olarak AK Parti Karakoçan İlçe Başkanı Ülküşan Özdemir, Kadın Kolları Başkanı Perihan Yaşar, Gençlik Kolları Başkanı Harun Görgülü, önceki dönem Gençlik Kolları Başkanı Tayyip Akbulut ve teşkilat üyeleriyle bir araya gelen Hasan Murat Öz, daha sonra Baskil ilçesine geçerek Baskil Belediye Başkanı İhsan Akmurat, AK Parti İlçe Başkanı Hüsni Kalkan, Gençlik Kolları Başkanı Murat Öztekin ve teşkilat üyeleriyle bir araya geldi.

    Teşkilat mensuplarıyla seçim sürecine ilişkin istişarelerde bulunan AK Parti Elazığ Milletvekili aday adayı Hasan Murat Öz, ‘’14 Mayıs seçimleri ülkemiz adına bir dönüm noktası olacaktır. Bugün her zamankinden daha kararlıyız, daha inançlıyız. Arkamızda millet davası olan memleket davası olan, kalkınma davası olan AK davaya gönül vermiş, bu davaya yürekten bağlı bir millet ve güçlü bir gençlik var. Gençlerimizden maziden atiye kurulan köprüyü iyi anlamalarını istiyoruz. İnanıyorum ki milletimizin 14 Mayısta vereceği kararla, Türkiye’miz aydınlık yarınlara ulaşacaktır, daha müreffeh bir geleceğe yol alacaktır. Bizim en büyük gayemiz, milletimize, memleketimize, davamıza hizmet etmektir, daha çok gönüller kazanmaktır. Gözümüz daima atide olacaktır ve memleketimizin her karışına daha fazla hizmet gelmesi için canla başla gayret göstereceğiz’’ dedi.

  • 24 milyon binanın yüzde 70’i riskli

    24 milyon binanın yüzde 70’i riskli

    11 ili etkileyen Gaziantep ve Kahramanmaraş merkezli depremler sonrası kentsel dönüşümün önemi bir kez daha ortaya çıktı. Türkiye Ulusal Risk Kalkanı Modeli çerçevesinde afetlere dayanıklı şehirlerin geleceğine dair çalışmalar kamu ve STK’lar tarafından sürdürülüyor. Bu çerçevede Kentsel Dönüşüm ve Şehircilik Vakfı (KENTSEV) Türkiye’de kentsel dönüşüm ve şehircilik projeleriyle ilgili çalışma başlattı. KENTSEV hazırladığı 4 projeyi kamuoyuyla paylaştı.
    Projeler kapsamında İstanbul’da kentsel dönüşüm yol haritası, il ve ilçelerde riskli alanların tespiti ile ilgili ‘Ulusal Kentsel Dönüşüm Strateji Planı’, Hatay ili özelinde hazırlanan dayanıklılık ve vizyon planı, kentsel dönüşüm sürecinde bina performans analizi ve güçlendirme projesi konuları ele alındı.

    İstanbul’da kentsel dönüşümde izlenecek yol haritasını hazırlandı

    İstanbul’da kentsel dönüşüm ile ilgili vatandaşları bilinçlendirmenin önemi vakfın önerdiği konular arasında yer aldı. Projede, kentsel dönüşümde önemli olanın metrekarenin değil de insan canının olduğu ifade edildi. İstanbul nüfusunun şehrin geniş çeperlerine doğru kaydırılması gerektiği vakfın önerileri arasında göze çarptı.

    Hatay’ın kentsel dayanıklılık vizyon planı projede yer aldı

    Hatay’ın kentsel dayanıklılık vizyon planı çerçevesinde şehrin güçlü ve zayıf yönleri incelenerek çalışmalar yapıldı. Hatay’ın tarihi dokusuna uygun yeniden yapılandırılması, kültürel özelliklerinin korunması ve fırsatların değerlendirilmesi açısından öneriler projeye dahil edildi.

    ”Türkiye’de 24 milyon binanın yüzde 70’i riskli durumda”

    KENTSEV Yönetim Kurulu Başkan Vekili Dr. Haldun Ersen hazırladıkları projelere ilişkin bilgi verdi. Ersen, ”Depremler sonrası hızla aksiyon aldık. Strateji ve eylem planlarına ilişkin çalışmalarımız vardı. Projelerimizi yerel yönetimlere ilettik. Şehirlerin yeniden hikayesinin yazılmasına ilişkin planlar yaptık, projeler hazırladık. Hatay depremden en çok etkilenen şehirlerden oldu. Hatay ile ilgili kentsel dayanıklılık ve vizyon planı projesi hazırladık. Şehrin tarihi dokusunu koruyarak nasıl yapılanması gerektiğine ilişkin çalışmaları projeye dahil ettik. İlgili kurumlara projelerimizi sunduk. İstanbul’un kentsel dönüşümde yol haritasına ilişkin çalışmalar yaptık. Kentsel dönüşümde İstanbul’da bir tıkanma var. İstanbul’a göçün engellenmesi adına çalışmalar projemizde yer alıyor. Türkiye’de 24 milyon binanın yüzde 70’i riskli durumda. 16-17 milyon riskli binayla karşı karşıyayız” dedi.

    Kentsel dönüşümde anlaşmazlıkların da olduğunu ifade eden Ersen, ”Kentsel dönüşümde riskli binalarda müteahhit ile kat maliki arasında anlaşmazlıklar yaşanıyor. Kentsel dönüşümün önünün tıkandığı durumlar oluyor. Kat mülkiyeti kanununa göre 3’te 2 çoğunluk kararı alınması gerekiyor. Kentsel dönüşümde kazan kazan ilkesi olması gerekiyor, müteahhitte kat maliki de kazandığında sistem oluşuyor’’ diye konuştu.

  • Türkiye’nin yerli otomobili TOGG’a Bursa’da yoğun ilgi

    Türkiye’nin yerli otomobili TOGG’a Bursa’da yoğun ilgi

    Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu’nun kullanıcıya daha yakın olmak için Türkiye’nin pek çok noktasına mobil tecrübe merkezi kuruyor. Bursa’da bir alışveriş merkezinde ‘Gemlik’ adı verilen rengiyle sergilenen TOGG’u yakından gören vatandaşlar bolca fotoğraf çektiriyor.

    Otomobili ziyaret eden vatandaşlar yetkililerden araç hakkında bilgi aldı. Yaklaşık 40 gün daha sergilenmesi beklenen TOGG’a vatandaşlar yoğun ilgi gösteriyor.


    “Eşim tüm malvarlığını satıp alacak”

    Eşinin tüm malvarlığını satıp TOGG alacağını söyleyen Sibel Karadeniz, “Birkaç gündür yollarda görüyoruz. Eşim bütün malvarlığımı satıp alacağım diyor. Ben de almasını isterim, çok güzel bir araç. Gerçekten yakından daha güzelmiş” şeklinde konuştu.

    “Almadan önce yakından görelim dedik”

    c Otomobili satın almadan önce yakından incelemek istediğini söyleyen Özcan Başoğlu, “İnternetten takip ediyorduk. “Bir an önce gelsin de görelim” istiyorduk. Burada sergileniyor. Biz de daha yakından bakmak istiyoruz. Almaya niyetimiz var. Başvuru yapmadan önce bir yakından görelim dedik” diye konuştu.

    “İnegöl’den görmek için geldik”

    TOGG’u yakından görebilmek için 45 kilometreden geldiğini belirten Volkan Temel, “Dış tasarımı dizayn olarak mükemmel bir araç. Bu fiyata, bu standartlarda alınabilecek başka bir elektrikli araç göremiyorum. İnegöl’den sırf onu görmek için geldik. Allah nasip ederse almayı düşünüyoruz” dedi.

     

  • “Türkiye’nin Finlandiya kararından memnunum”

    “Türkiye’nin Finlandiya kararından memnunum”

    NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Belçika’nın başkenti Brüksel’deki NATO Karargahı’nda Finlandiya Dışişleri Bakanı Pekka Haavisto ve Finlandiya Savunma Bakanı Antti Kaikkonen ile bir araya geldi. Görüşme öncesi Haavista ve Kaikkonen ile birlikte kısa bir açıklama yapan Stoltenberg, Türkiye’nin Finlandiya’nın NATO üyeliğine dair TBMM’de onay sürecini başlatmasından memnun olduğunu ifade ederek, “TBMM, onay konusunda hızlı bir karar alabilir” dedi.

    Macaristan’ın Finlandiya’nın NATO’ya katılımına dair protokolü gelecek hafta oylayacağını duyurmasını da memnuniyetle karşıladığını aktaran Stoltenberg, “Finlandiya’nın ittifaka katılımı konusunda kaydedilen ilerlemeyi memnuniyetle karşılıyoruz. Çok çalışmaya devam edeceğiz. İsveç’in de yakın gelecekte tam üye olmasını sağlamak en önemli öncelik olacak. Başkan Putin, Avrupa’da daha az NATO hedefiyle Ukrayna’yı işgal etti ve tam tersi oldu. Avrupa’da daha fazla NATO olacak, hem Finlandiya hem de İsveç’in tam üye olmak için başvurması ve davet edilmiş olması bunu gösteriyor” dedi.

    Finlandiya’nın NATO’ya katılımı ile Rusya ve NATO arasındaki sınır hattının iki kattan fazla artacağına dikkat çeken Stoltenberg, “Pek çok müttefik, hem Finlandiya’ya hem de İsveç’e güvenlik güvencesi verdi. Bu nedenle NATO tepki göstermeden Finlandiya veya İsveç’e yönelik herhangi bir tehdit olması kesinlikle düşünülemez” dedi.

  • AB’nin Bağışçılar Konferansı

    AB’nin Bağışçılar Konferansı

    Belçika’nın başkenti Brüksel, bugün düzenlenecek Avrupa Birliği Uluslararası Bağışçılar Konferansı’na ev sahipliği yapacak. Bankalar ve çeşitli ülkelerin katılacağı konferansla Türkiye ve Suriye’de depremin bölgelerinde kullanılmak üzere fon oluşturulması amaçlanıyor. TSİ 16.30’da bağışçıların taahhütlerini açıklayacağı oturumla başlayacak olan konferansın açılış konuşmalarını AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ve AB Dönem Başkanı sıfatıyla İsveç Başbakanı Ulf Kristerson gerçekleştirecek. Ayrıca konferansın açılış kısmında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da video konferans yoluyla konferansa katılacak. Konferansta Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da konuşma gerçekleştirecek.

    Konferansın kapanış kısmında ise AB’nin deprem sonrasında yürüttüğü yardım çalışmaları hakkında bilgi vermek üzere Avrupa Birliği (AB) Komisyonunun İnsani Yardımlar ve Kriz Yönetimi’nden sorumlu üyesi Janez Lenarcic, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı Başkanı Achim Steiner, Suriye’de yürütülecek insanı yardımlar hakkında ise BM’nin geçici Suriye Mukim Koordinatörü ve İnsani Yardım Koordinatörü El-Mostafa Benlamlih de bir sunum yapacak. Konferansın sonunda AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ve AB Dönem Başkanı İsveç Başbakanı Ulf Kristers’in basın toplantısı düzenlemesi bekleniyor.

    Toplanan fon Türkiye’ye kredi olarak verilecek

    AB Bağışçılar Konferansı öncesinde adı açıklanmayan AB yetkilileri yaptıkları açıklamada, oluşturulması beklenen fona ilişkin herhangi bir rakam vermezken, fonun Türkiye’de deprem bölgelerinin yeniden inşası alanında kullanılacağını, Suriye’ye ise insanı yardım yapılacağını bildirdi.

  • Diplomatik ilişkiler üst düzeye çıkacak

    Diplomatik ilişkiler üst düzeye çıkacak

    10 yılın ardından Mısır’a Dışişleri Bakanı düzeyinde ziyaret yapılıyor. Son olarak Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şükri, 27 Şubat 2023’te deprem bölgesini ziyaret etmişti. Mısır 11 ili sarsan depremin ardından en hızlı harekete geçen ülkelerden biriydi.

    O görüşmeden sadece bir ay sonra bu kez Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, bu kez ikili ziyaret kapsamında Kahire’de. Çavuşoğlu ile Mısırlı mevkidaşı Şükri basın toplantısı düzenledi. Toplantıda Türkiye-Mısır ilişkilerini değerlendiren bakanlar, çok fazla konunun ele alındığını ifade etti.

    Bakan Çavuşoğlu, Kahramanmaraş merkezli depremlerden sonra Mısır’ın yardımlarına ilişkin teşekkür etti. Çavuşoğlu, Türkiye-Mısır ilişkilerinin normalleştirilmesinde somut adımlar atmaktan mutlu olduklarını dile getirdi.

    Bakan Çavuşoğlu, Mısırlı mevkidaşı Şükri’yle görüşmelerinde tarafların enerji, ticaret, ulaştırma ve diplomasi gibi alanlarda ilişkileri güçlendirme iradesi gösterdiğini açıkladı.

    Şükri’nin açıklamaların satırbaşları şöyle:

    Çok fazla konuyu ele almış olduk. Şekli anlamda değil ama destekliyi bir bakış açısını ortaya koymuş olduk. Nitekim ortak bir bakış açısı var. Bizim ilişkilerimizin büyükelçilik düzeyine çıkarılması yönünde çalışmalarımız söz konusu. İletişimimizin sürmesini diliyoruz, iş birliğine açığız. Sağlam zemine sahibiz ve Türkiye ile ilişkileri güçlü bir şekilde yeniden kuracağımızdan eminiz. Türkiye ile Mısır arasındaki ilişkilerin gelişmesi her iki ülkenin de çıkarınadır.

    Çavuşoğlu’nun açıklamalarının satırbaşları şöyle:

    Mısır’ı ziyaret etmekten büyük memnuniyet duyuyorum. En kısa süre içerisinde kardeşim Şükri’yi de Türkiye’de bir kere daha misafir etmekten büyük memnuniyet duyacağım.  Türkiye’de meydana gelen depremden sonra bize verdikleri destek için Mısır hükümetine ve kardeş Mısır halkına teşekkür etmek istiyorum.  Zor zamanlarda gösterilen dayanışmayı unutmayacağız. Türkiye’ye Mısır’dan ciddi ölçüde insani yardım geldi.

    İlişkilerimizi nasıl normalleştirebileceğimizi konuşuyorduk. Şimdi somut adımlar atıyor olmaktan en çok heralde ikimiz memnunuz. Mısır ile ikili ilişkilerimizi geliştirirken, sadece her iki ülkenin yararına ne yapılabilir diye konuşmuyoruz. Bölgemizin huzura ihtiyacı var.

    İlişkilerimizde bir kopukluk oldu. Sanırım alacağımız dersler de var. Bundan sonraki süreçte görüş ayrılıklarımız da olacaktır. Ne olursa olsun, bu bağlarımızı bir daha koparmamak için de her iki taraf olarak da üzerimize düşeni yapacağız. İki ülke arasındaki mekanizmaları yeniden canlandıracağız.

    Görüşmelerimizde aslında birçok konuda Mısır ile çok fazla görüş ayrılığımız olmadığını gördük. Diyalog eksikliğinden kaynaklı yanlış anlaşmaları gidereceğiz.

    Bugün bölgesel konuları da değerlendirdik. Gerek Libya, Suriye, Irak, İran-Suudi Arabistan yakınlaşması, aynı şekilde sınırı aşan sular konusunu değerlendirdik. Somali’deki durumu değerlendirdik. Tüm bu alanlarda daha yakın iş birliği içinde olammauz lazım.

    Mısır’daki Türk firmalarının yatırımlarının 2 milyon dolara ulaştığını ve bunun da yaklaşık 100 bin civarında istihdam sağladığını görüyoruz. Biz firmalarımızı daha fazla yatırım için teşvik edeceğiz.

    En kısa sürede diplomatik ilişkiler üst düzeye çıkacak.

    Seçim süreci başladı. Seçimden hemen sonra sayın Cumhurbaşkanımız ile Cumhurbaşkanı Sisi bir araya geleceklerdir. Onun zamanlamasını kendileri karar verir ama hazırlığını yapmak da bize düşer.

    9 yıllık açığı kapatmak için hızlı ve yakın çalışmamız gerekiyor.

  • Türkiye’den NATO üyeliğine vize

    Türkiye’den NATO üyeliğine vize

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö, Beştepe’de yaptıkları görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.

    Finlandiya Cumhurbaşkanı Niinistö ve heyetini Ankara’da misafir etmekten duyduğu memnuniyeti dile getiren Erdoğan, Türkiye ve Finlandiya’nın tarihi olarak iyi ilişkiler içerisinde bulunan iki dost ülke olduğunu belirtti.

    1924 yılında imzalanan dostluk anlaşmasıyla tesis edilen diplomatik ilişkilerin aradan geçen bir asra yakın süre zarfında daha da güçlendiğini vurgulayan Erdoğan, “Finlandiya’nın, deprem felaketi karşısında uzattığı yardım eli dostluğumuzu pekiştirmiştir. Bu vesileyle Finlandiya hükümeti ile halkının gösterdiği dayanışma ve gönderdiği yardımlar için bir kez daha teşekkür ediyorum.” diye konuştu.

    Niinistö ile görüşmelerinde Türkiye-Finlandiya münasebetlerini geliştirme yönündeki ortak iradeyi teyit ettiklerini, ayrıca gelecek dönemde atılacak adımları ele aldıklarını belirten Erdoğan, “Geçen yıl ikili ticaret hacmimiz, 2 milyar doları geride bıraktık. Ortak hedefimiz ise ilk etapta 3 milyar dolar, ardından 5 milyar dolara ulaşmak. Müşterek gayretlerimizi artırarak bu hedeflere ulaşmakta kararlıyız. Yatırımlar, savunma sanayisi ve turizm alanları başta olmak üzere, ekonomik ve ticari ilişkilerimizi çeşitlendirmeye hazırız.” ifadesini kullandı.

    Görüşmelerde ikili münasebetlerin yanı sıra Türkiye-Avrupa Birliği (AB) ilişkileri dahil güncel, bölgesel ve küresel meseleleri de ele aldıklarını bildiren Erdoğan, “Finlandiya’nın, Türkiye’nin AB üyeliğine desteğini güçlü şekilde devam ettirmesini önemsiyoruz.” dedi.

    Niinistö ile Rusya-Ukrayna savaşı bağlamındaki gelişmeler hakkında da görüş teatisinde bulunduklarını bildiren Erdoğan, “Akan kanın durması ve savaşın diplomatik yollardan sona erdirilmesi yönündeki çalışmalarımızı Sayın Niinistö’ye anlattım. Türkiye ile Birleşmiş Milletler’in öncülüğünde taraflarca akdedilen ve küresel gıda güvenliği bakımından hayati önemi haiz Karadeniz Tahıl Anlaşması’nın etkin şekilde uygulanmasına dair gözlemlerimi, tespitlerimi aktardım.” diye konuştu.

    Türkiye’nin binlerce vatandaşını teröre kurban vermiş bir ülke olduğunu belirten Erdoğan, Türkiye’nin DAEŞ’ten PKK/PYD ve FETÖ’ye kadar dünyanın en eli kanlı yapılarıyla eş zamanlı mücadele ettiğini vurguladı.

    “DEAŞ’ı sahada hezimete uğratan tek NATO ülkesi biziz.” diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Bölgemizin geleceğinde hiçbir terör örgütüne yer olmadığına inanıyoruz. Adı, iddiası ve arkasındaki hesaplar ne olursa olsun ülkemizin bekasına, milletimizin canına kasteden örgütlerin kökünü kazımakta kararlıyız. Bu meseledeki hassasiyetimizi ve kararlılığımızı da her fırsatta ve zeminde açıkça ifade ediyoruz. NATO’nun genişleme sürecini bu gerçekler çerçevesinde değerlendiriyoruz.

    Finlandiya’nın NATO’ya üyelik başvurusu konusu elbette görüşmelerimizde önemli yer tuttu. Türkiye, malumunuz olduğu üzere, NATO’nun açık kapı politikasının güçlü savunucuları arasında yer alıyor. Finlandiya ve İsveç’in katılım müzakerelerinin başlatılmasına Madrid’de yapılan NATO Zirvemizde onay vermiştik. Eş zamanlı olarak üçlü muhtırayı imzalamak suretiyle Türkiye’nin haklı güvenlik kaygılarının giderilmesi gerektiğini kayıt altına almıştık. Geride bıraktığımız süre zarfında Finlandiya’nın üçlü muhtıradaki taahhütlerini yerine getirmek için samimi ve somut adımlar attığını gördük.

    Ülkemizin güvenlik kaygılarını gidermek yolunda gösterdiği hassasiyet ve kaydedilen mesafeye binaen Finlandiya’nın NATO’ya katılım protokolünün Meclis’imizdeki onay sürecini başlatmaya karar verdik. Bu kararımızın ülkelerimiz başta olmak üzere ittifakımız için hayırlı olmasını diliyorum. Finlandiya’nın üyeliğiyle daha da güçlenerek NATO, bu sayede küresel güvenlik ve istikrarın muhafazasında inanıyorum ki etkin rol oynayacaktır. Onay sürecinin tamamlanmasıyla birlikte Finlandiya’yla ilişkilerimiz NATO müttefikliği zemininde tahkim edilmiş olacaktır.”

    Erdoğan, İsveç’in NATO’ya üyelik süreci konusunda ise şu değerlendirmeyi yaptı:

    “İsveç ile olan görüşmelerimizi ise ittifakın prensipleri ve bizim terörle mücadeledeki yaklaşımlarımız temelinde sürdüreceğiz. Ülkemizin, sürecin ilerletilmesi hususundaki ilkelerinin ve iyi niyetinin artık daha net görüldüğü kanaatindeyim. Bu noktada sürecin nasıl ilerleyeceği, İsveç’in atacağı somut adımlarla doğrudan bağlantılı olacaktır.” dedi.

    Cumhurbaşkanı Niinistö’nün gerçekleştirdiği bu ziyaretin ikili işbirliğinin güçlendirilmesine ve halklar arasındaki dostluğun derinleştirilmesine katkıda bulunacağına inandığını vurgulayan Erdoğan, aldıkları kararların hayırlara vesile olmasını diledi.

    Fin bir gazetecinin, “Türkiye şimdi Finlandiya’nın NATO üyeliğini kabul etmek üzere, Parlamento’da çalışmalara başlıyor. Finlandiya tam olarak ne yaptı? Somut bir cevap verebilirseniz, seviniriz.” şeklindeki sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsveç’e karşı farklı bir yaklaşımları olmadığını ancak İsveç’in, teröristlere kucak açtığını söyledi.Stockholm’de caddelerde terör örgütü PKK/YPG/PYD’nin uzantılarının gösterileri olduğunu hatırlatan Erdoğan, şöyle devam etti:

    “Sayın Başbakan’a da söyledik, 120 civarında teröristin listesini verdik ve ‘Bu teröristleri bize verin.’ dedik. Tabii Sayın Başbakan iyi bir insan ama bu teröristleri bize vermediler, veremediler. Bu teröristleri bize veremeyince, vermeyince bizim de İsveç’e olumlu yaklaşmamız mümkün değil. Finlandiya’da tabii bu tür şeyler yok. Finlandiya’da bu tür eylemler olmadığı için de Finlandiya’yı İsveç’ten ayırmak durumunda kaldık. Bunun için de Finlandiya’ya olumlu yaklaşımımızı bugün attığımız imzayla gösterdik. Süratle Dışişleri Bakanlığından yazı bana geldi, ben de şu anda yazıyı Parlamentomuza gönderdim. Bundan sonrası komisyon, komisyondan da Genel Kurula gidecek. Temenni ederim ki seçim öncesi yetişirse seçim öncesi yetiştirmek. Ülkelerimiz için hayırlı olsun.”

    İsveç’te 1 Haziran’da terör yasasının devreye gireceği ifade edilerek “Sizce o zamana kadar İsveç, Türkiye’nin taleplerini erteliyor ya da Türkiye’deki seçimleri bekliyor olabilir mi? Temmuz ayındaki Zirveye kadar İsveç’in NATO’ya girebilmesi yönünde bir seçenek Türkiye için masada mı? Bu konuda İsveç’e vereceğiniz mesaj ne olur?” sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu yanıtı verdi:

    “Daha önce de söyledim. Türkiye’nin NATO’nun genişlemesine yönelik olumsuz bir yaklaşımı yok ama Türkiye’nin özellikle terörle mücadelede bir kırmızı çizgisi var. Eğer terörle mücadelede Türkiye’ye yönelik atılan olumsuz adımları gördüğümüz sürece bu nereden gelirse gelsin, her türlü tavrı almaya hazırız. Bu NATO gibi bir kuruluşun kalkıp da eğer terörle mücadelede Türkiye’yi yalnız bırakırsa tabii ki Türkiye olarak biz bu tür ülkelere de ‘evet’ demeyiz. Kendilerine 124 kişilik bir terör listesi verdik ama bu terör listesine yönelik İsveç’in attığı olumlu bir adım yok. Böyle bir olumlu adım olmayınca da kusura bakmasınlar. Sayın Başbakan iyi bir insan olabilir ama bizim için netice önemli. Bu neticeyi görmediğimiz sürece terörle mücadelede hatta ve hatta parlamentolarına sızmaya varıncaya kadar bu tür olaylar olduğu sürece bizim de yaklaşımımız bugünkü gibi olacaktır.”

    Türkiye’de yaşanan depremlere ilişkin değerlendirmelerde bulunan Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö ise, dün Kahramanmaraş’ı ziyaret etme fırsatı olduğunu belirterek, “Şunu söylemem gerekir ki, bu depremlerin sonucu şok edici. Ancak şunu da gördük ki yönetiminizden kişiler çok yoğun ve verimli bir şekilde çalışıyor. Birçok farklı ülkeden gelen kişiler, depremzedelere yardım sağlıyor.” ifadesini kullandı.

    Niinistö, bölgede umut olduğuna da işaret ederek, bu felaketten sonra insanların birlikte çalışmanın önemi de daha iyi anladığını ve bu örneğin dünyanın başka yerlerinde de görülmesini umduğunu vurguladı.

    Jeopolitiğin şu anda çok tehlikeli bir pozisyonda olduğuna işaret eden Niinistö, “Sayın Cumhurbaşkanı size, şahsınıza teşekkürlerimi iletmek isterim, Bence siz her yerde herkesle, dünyanın her yerinde herkesle görüşebilen, konuşabilen çok az kişiden birisiniz. Belki de siz bunu yapan tek kişisiniz.” diye konuştu.

    Niinistö, gerçekleştirdikleri ikili görüşmeleri “çok güzel” olarak nitelendirerek, “Halihazırda iyi olan ilişkilerimizi sürdürüyoruz.” dedi.

    Görüştükleri konulardan birinin de Ukrayna olduğuna işaret eden Niinistö, “Umut ediyoruz, tahıl anlaşmasının uzatılması konusunda da daha iyi bir takvim işleyecek, sadece 60 gün uzatmayla sınırlı kalmayacak.” değerlendirmesinde bulundu.

    Niinistö, görüştükleri bir başka önemli konunun da Finlandiya’nın NATO üyeliği olduğunu belirterek, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Güvenlik kaygılarımızın giderilmesi hassasiyetine binaen Finlandiya’nın NATO’ya katılım protokolünün Meclisimizdeki onay sürecini başlatmaya karar verdik.” açıklamasına ilişkin şunları kaydetti:

    “NATO üyeliğimiz konusunda ifade ettiğiniz kararları almak bizleri çok memnun ediyor. Daha önce ilgili kararların alındığını ifade etmiştiniz. Bugün atılan imza da gerçekten, Finlandiya’nın NATO’ya üyeliği sürecinin tamamlanması süreci içerisinde, TBMM’nin onay sürecini başlattığına dair çok önemli bir gösterge. Tüm Finlandiyalılar için çok önemli bir haber bu. Aynı şekilde meclisimizin içinde milletvekillerimizin yüzde 95’i geçtiğimiz bahar döneminde NATO üyeliği başvurumuzu destekledi. Şimdi de bu önümüzdeki süreç içerisinde tamamlanmak üzere. Sizlere çok teşekkür ediyoruz. “

    Niinistö, komşuları İsveç’in de bir NATO üyelik başvurusu bulunduğuna ve kendileriyle çok iyi ikili ilişkileri olduğuna işaret ederek, “Finlandiya’nın NATO üyeliği İsveç olmadan tamamlanamaz çünkü ortak çıkarlarımız var. İki komşu ülkeyiz. Baltık Denizinde sınırımız var. Vilnius Zirvesinde (NATO Liderler Zirvesi) umarım 32 üye ülke olur.” mesajını verdi.

    Finlandiya’nın NATO üyelik yolundaki çalışmaları konusundaki bir soru üzerine Niinistö, şu yanıtı verdi:

    “Finlandiya, Madrid’de geçen yaz üzerinde mutabık kaldığımız her şeyi yerine getirdi. Burada akılda bulundurulması gereken unsurlardan birisi şu ki idari yetkililerimiz o tarihten itibaren, Madrid’den itibaren her zaman temasta kaldılar. Benim anladığım kadarıyla, karşılıklı anlayış seviyemiz daha da arttı. Şunu kastediyorum hukuk sistemini daha iyi bir şekilde anlayabildiler. Gerçekleştirilen faaliyetleri daha iyi anladılar mesela, terörle mücadele konusunda, terörle mücadele konusunun nasıl ele alındığını konusunda. Bence bu da Türk dostlarımızı ikna eden unsurlardan birisi oldu diye düşünüyorum.

    Takvim konusuna gelecek olursak, Sayın Cumhurbaşkanı (Erdoğan) başvurumuzu Meclise gönderen belgeyi imzaladığında, gerçekten bizim için önemli bir andı. Umuyoruz ki Meclisin yeterince vakti olur ve bu konuda verimli bir çalışma gerçekleştirirler.”
    Finlandiya’nın NATO’ya katılımına ilişkin protokol, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından imzalanarak Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) sunuldu.

    Protokolün onaylanmasının uygun bulunduğuna dair kanun teklifi, TBMM Başkanı Mustafa Şentop tarafından imzalanarak Dışişleri Komisyonu’na sevk edildi.

    Rusya-Ukrayna savaşının ardından iki ülke NATO üyeliği için başvuru yapmış, Türkiye terörle mücadelede destek şartıyla iki ülkeye onay vereceğini imza altına almıştı.

  • Seyahat süresi 25 dakikaya düşüyor

    Seyahat süresi 25 dakikaya düşüyor

    Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Adıyaman K10 – P2 konteyner ve prefabrik alanında basın açıklaması yaptı. 6 Şubat depremlerinin yaralarını sarmaya çalışırken, Adıyaman ve Şanlıurfa’daki sel baskınlarıyla bir kez daha sarsıldıklarını aktaran Karaismailoğlu, “Bu bölgede yıllardır görülmemiş yoğunluktaki bu yağış nedeniyle Tut ilçemizde 2 vatandaşımız hayatını kaybetti. Kayıp 2 kişiyi bulmak içinse çalışmalarımıza titizlikle devam ediyoruz. AFAD ekiplerimiz, jandarmamız, polisimiz, sağlıkçılarımız, itfaiyecilerimizden oluşan 522 personel ile ilk andan itibaren; 73 araç, 18 bot, 63 pompa ve 31 dalgıç ile arama kurtarma, tahliye ve nakil gibi gerekli çalışmalarımızı yapıyoruz. İnşallah en kısa zamanda vatandaşlarımıza ulaşmayı ümit ediyoruz” diye konuştu.
    6 Şubat depremlerinin ardından pek çok sıkıntıyla karşılaştıklarını ancak durmadıklarını ve yorulmadıklarını kaydeden Karaismailoğlu, depremin ilk gününden beri bütün birimlerden her unvanda personelin AFAD koordinasyonunda 7/24 görev yaptığını ve yapmaya devam ettiğini söyledi.
    Karaismailoğlu, “35 bin 250’si arama kurtarma uzman personeli olmak üzere 271 binin üstünde personelle deprem bölgelerinde özverili bir çalışma yürütüyoruz. Milletimizle birlikte artçı depremler, çetin kış şartları ve soğuk dahil her şeye göğüs gerdik; bir an dahi milletimizi yalnız bırakmadık, bırakmayacağız. Acil Eylem Planlarımızı işletiyoruz. Vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını anında karşılayabilmek üzere kurduğumuz ‘saha tarama’ sistemi devrededir. Bu sayede ihtiyaçları tespit ediyor, ne oranda karşılandıklarını görüyor ve gerekli yerlere takviyelerimizi sürdürüyoruz. Her geçen gün daha da organize olarak ve güçlenerek çalışmalarımızı titizlikle sürdürüyor ve açılan yaraları sarıyoruz” ifadelerini kullandı.
    Yaşanılan felaketin izlerini bir daha yaşamamak üzere mücadelelerine tüm güçleriyle devam ettiklerini vurgulayan Ulaştırma Bakanı Karaismailoğlu, şu anda Adıyaman’da yaklaşık 264 bin vatandaşa geçici barınma sağladıklarını, 248 bini çadırlarda 15 bin kadar vatandaşın da yurt, okul, okul pansiyonları ve konteynerlerde kaldığını belirtti. “Bu aşamada çadırlar yalnızca bir ‘ara formül’. Asıl amacımız konteyner ve prefabrik kentleri bir an önce yaygınlaştırmak” diyen Karaismailoğlu, açıklamasına şöyle devam etti:
    “Hızlıca herkesi konteyner kentlere taşımak ve kalıcı konutları yapılana kadar buralarda daha düzenli bir hayat sunmak için büyük çaba sarf ediyoruz. Sadece Adıyaman merkezde 21 alanda yaklaşık 18 bin 500 yaşam konteyneri ve prefabrik kuruyoruz. 2 bin 618 konteynerin kurulumunu tamamladık. 2 bin 793 konteyner ve prefabriğin kurulumu tamamlanmak üzere. Kurulumu tamamlanan konteynerlere ailelerimizi hızla yerleştiriyoruz. Vatandaşlarımızı konteynerlere yerleştirmek ve hayatın onlar için bir nebze olsun normale dönmeye başlaması bizi biraz olsun sevindiriyor. İnşallah bu sayı hızla artacak ve hayatın normal akışına daha da hızlı dönmeye başladığına şahit olacağız. Yaşadığımız bu acı günleri tarihe hep birlikte gömeceğiz.”
    Açılan yaraları hızla iyileştireceklerini ifade eden Karaismailoğlu, çok daha güçlü ve gelişmiş şehirler kuracaklarına dikkati çekti. Eskiyi yerine getirmenin ötesine geçeceklerini aktaran Karaismailoğlu, “Bölgelerimizin kültürel özelliklerini taşıyan yapıları ve sosyal donatılarıyla, yeşil alanlarıyla vatandaşlarımıza layık şehirler inşa edeceğiz. Devlet ve millet omuz omuza vererek tüm güçlükleri aşacağız. Biz çok güçlü ve aziz bir milletiz… Bu hep böyleydi. Yarın, milletçe yazdığımız destanlardan 18 Mart Çanakkale Zaferi’nin yıl dönümü. Atalarımızın emaneti bu vatana, bu millete gözümüz gibi bakmaya yeminliyiz. Bizim sevdamız da bu. Yalnızca bugünü kurtarmak için çalışmıyoruz. Adıyamanlının, Kahramanmaraşlının, İstanbullunun, Hataylının, Sivaslının Çanakkalelinin, Çorumlunun; yani 85 milyonun geleceği için çalışıyoruz” dedi.
    Yarın, hem şanlı Çanakkale Zaferi’nin 108. yıl dönümü hem de ecdada saygı, geleceğe armağan olarak nitelendirdikleri 1915 Çanakkale Köprüsü’nün açılışının birinci yıl dönümü olduğuna işaret eden Karaismailoğlu, tasarım ve mühendislik anlamında enlerin ve ilklerin köprüsünü inşa ettiklerini ve Türkiye’nin bütünsel kalkınma hamlesi için dev bir adım olan bu eserin meyvelerini verdiğini kaydetti. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, bugüne kadar 2 milyon 200 bin aracın 1915 Çanakkale Köprüsü sayesinde karayolunu kesintisiz şekilde kullandığını, 2 milyona yakın aracın da Malkara–Çanakkale Otoyolu’nu kullandığını bildirdi. Böylece bölge ekonomisinin canlandığını, turizme, tarıma ve istihdama önemli katkılar sağlandığına vurgu yapan Karaismailoğlu, Türkiye’nin ve milletin kazandığını aktardı.
    Yarın ayrıca Çanakkale’de Gelibolu-Eceabat Devlet Yolu’nun açılışını da gerçekleştireceklerini duyuran Karaismailoğlu, şu bilgileri verdi:
    “47,5 kilometrelik Gelibolu – Eceabat Yolu Projesi’nin 32 kilometrelik bölümünü halkımızın hizmetine açıyoruz. Çanakkale Savaşları’nın gerçekleştiği Gelibolu Tarihi Alanı, şehitlik ve anıt gibi önemli noktaların yanı sıra 1915 Çanakkale Köprüsü’ne de ulaşımı sağlayan yol, toplam 5 bin 351 metrelik 4 tünele de ev sahipliği yapıyor. Seyahat süresini 45 dakikadan 25 dakikaya düşüren Gelibolu – Eceabat Yolu, 18 Mart Cumartesi günü Cumhurbaşkanımızın teşrifleriyle hizmete açılıyor. Bizler Çanakkale Zaferi’nin ruhuna saygımızı onun sayesinde iradesine sahip çıkmış milletimize hizmet ederek gösteriyoruz, göstereceğiz. Bu, Adıyaman’da da böyledir. Hatay’da da böyledir, Kahramanmaraş’ta da böyledir. Şanlıurfa’da da böyledir. 81 ilimizin 81’inde de böyledir. Bugün burada yaraları sarma zamanı. Yarın güneş yeniden doğacak. Bölgemiz, Türkiye’nin parlayan yıldızı olacak. Bunun için yatırımlarımıza, projelerimize kaldığımız yerden devam ediyoruz. Bölgemiz, Türkiye için dirençli ve sürdürülebilir bir kalkınmanın lokomotifi olacak. Unutmayalım ki; kardeşlik, birlik ve dayanışma bizim özümüzde var. Bu üç şey bizim depremden etkilenen şehirlerimizi yeniden ayağa kaldırmadaki asıl çimentomuz olacak. Milletimizin bize güveni, en büyük gücümüzdür. Biz de işte bu güvenden aldığımız güçle milletimize umut olmaya devam edeceğiz.”