Etiket: Türkiye

  • Haydar Aliyev Vakfı’ndan insani yardım

    Haydar Aliyev Vakfı’ndan insani yardım

    Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Azerbaycan’da başlatılan yardım kampanyaları devam ediyor. Azerbaycan Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı, Haydar Aliyev Vakfı Başkanı Mihriban Aliyeva’nın talimatı doğrultusunda, Türkiye’de depremzedelere destek amacıyla Haydar Aliyev Vakfı tarafından depremzedelere 105 tonluk insani yardım gönderdi. Deprem bölgesine gitmek üzere yola çıkan kargo uçağında çadır ve ısıtıcıların bulunuyor.


    Haydar Aliyev Vakfı tarafından 9 Şubat’tan itibaren Türkiye’deki depremzedelere çeşitli ilaçlar, tıbbi malzeme ve ekipmanlar, sıcak giysiler, kışlık çadırlar, jeneratörler, kalorifer radyatörleri, dış mekan ısıtıcıları, dizel yakıtlı kaloriferler, aynı zamanda arama kurtarma çalışmalarına destek amaçlı malzeme ve ekipman gönderiliyor.

  • Bodrum’da bir müteahhit gözaltına alındı

    Bodrum’da bir müteahhit gözaltına alındı

    Deprem bölgesinde yıkılan ve hasarlı yapıların müteahhitleriyle ilgili soruşturmalar sürüyor. Kahramanmaraş’ta depremde yıkılan binanın müteahhidi olduğu öğrenilen Ahmet S.’nin Bodrum’un Konacık Mahallesi’nde olduğu tespit edildi. Ahmet S., arkadaşının evinde Muğla Asayiş Şube Müdürlüğü ekiplerince gözaltına alındı. Ahmet S., sağlık kontrolünün ardından soruşturmanın yürütüldüğü Kahramanmaraş’a gönderildi.

  • Çinlilerden depremzedelere maddi yardım

    Çinlilerden depremzedelere maddi yardım

    Burdur’da uzun yıllardır mermercilik sektöründe faaliyet gösteren Burdur Çinli Mermerciler Birliği öncülüğünde Xiamen Üniversitesi ve Wuhan Stone Ticaret Odası eş güdümünde 1 milyon 7 yüz bin Türk Lirasından daha fazla miktarda AFAD’a nakdi yardımda bulunuldu. Bu çeklerin dışında afet bölgesine de 2 tır ile yaşam malzemesi, 4 adet konteyner ve yatak gönderdiler. Nakdi yardım çekleri, Burdur Ticaret ve Sanayi Odasına teslim edildi.


    Burdur Vali Vekili Ahmet Mailoğlu başkanlığında Burdur Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Salonu’nda düzenlenen Afet Koordinasyon Toplantısında bir araya gelen Burdur Çinli Mermerciler Birliği heyeti, Xiamen Üniversitesi ve Wuhan Stone Ticaret Odası tarafından toplamda 1 milyon 700 bin liralık nakdi yardım çeklerini Vali Vekili Mailoğlu’na takdim etti.

    “Türk halkına geçmiş olsun”

    Çinli mermer firmaları olarak hem ayni hem de nakdi yardım yapmak istediklerini dile getiren TİMMER Mermer Firmasının Yetkilisi Guoxiong Chen, “Bizler de depremden dolayı çok etkilendik ve üzüldük. Bundan dolayı Çinli mermerciler olarak ikinci kez bir kısmı nakdi bir kısmı da malzemeyle destek vermek istedik. Onun için bu organizasyonu yapıldı. Türk halkına geçmiş olsun ve başınız sağ olsun dileklerimizi iletiyorum” dedi.

    “Tarihin gördüğü en büyük felaketlerden birini yaşıyoruz”

    Ülkemizde yaşanan depremin üzerinden 10 gün geçtiğini ve tarihin gördüğü en büyük felaketlerden birini yaşadığımızı ifade eden Burdur Vali Vekili Ahmet Mailoğlu, “Bugün depremin üzerinden neredeyse 10 gün geçti. Halen enkazdan canlı kurtarmalar yapılıyor. Tarihin gördüğü en büyük felaketlerden birini yaşıyoruz. Şu anda ki vefat sayısı hepinizin malumudur. Ben rakamları ağzıma almak dahi istemiyorum. Bu kadar yoğun bir deprem yaşadık ve dünyanın her tarafında ciddi üzüntüler olduğunu biliyoruz. Coğrafi olarak bize en uzak yerlerden biri de Çin Devleti idi. Bir kısım Çinli insanımız buraya gelip, bizimle hemhaller ve mermercilik yapıyorlar ve kendi aralarındaki birlikleri kanalıyla bize 1 milyon 329 bin TL bağışta bulundular. Bir başka dernekleri eliyle 85 bin 260 TL yardım yaptılar ki bu para Çin’de yaşayan ve Türkiye’de faaliyet göstermeyen insanların kendi aralarında toplayıp bize gönderdikleri paradır. Ayrıca bir başka Çin Derneği de 300 bin TL’lik nakdi destek yaptı. Bunun dışında da 360 bin 192 TL’lik bir de ayni yardımlarını aldık. Sizler adına AFAD’a yapılan bu yardımlar için teşekkür ediyor, şükranlarımızı sunuyoruz. Başta bize bunları takdim eden buradakiler olmak üzere bizden çok uzaktaki Çin coğrafyasında yaşayan Çin halkına, gönül dostlarına sizlerin selamlarıyla teşekkür ediyorum” diye konuştu.

    “Eksikliklerin giderilmesi için var gücümüzle çalışıyoruz”

    BUTSO üyesi TİMMER Mermer Firmasının Yetkilisi Guoxiong Chen’in nezdinde tüm Çinlilere şükranlarını dile getiren Burdur Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Yusuf Keyik, “Bugün burada bulunan Çinli kardeşlerimize bu kötü günümüzde bizimle beraber oldukları için ve bize katkı sağladıkları için ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Sağ olsunlar” dedi.

    Başkan Yusuf Keyik ise, “Burdur Valiliği ile koordineli olarak yaptığımız çalışmalarımız devam ediyor. Biz de kendi kampanyalarımızla yardım malzemelerini tırlarla afet bölgelerine gönderdik. Bugün 4 konteyner ve yatakların bulunduğu tırlar afet yaşanan kentlere doğru hareket edecek. Bunun dışında birçok üyemizin katkılarıyla 50 dolayında iş makinesi sevkiyatı yapıldı. Afet yaşanan yerlerden her ne istek ve talepler var ise bunlar bize geldikçe hem TOBB kanalıyla ve hem de Valiliğimiz kanalıyla üzerimize düşeni yapmak için gayret gösteriyoruz. Bunların yanı sıra son birkaç gündür ilimize intikal eden 5 bin dolayında misafirlerimizin de birçok ihtiyaçları var ki konaklama ve gıda maddeleri karşılansa da günlük yaşam malzemeleri eksikliklerini tamamlamaya çalışıyoruz. Diğer taraftan da evlere, ikametgahlara yerleşmek isteyen ailelerin eksikliklerini gideriyoruz. Beyaz eşya ve ev eşyaları olarak ihtiyaçların karşılanması gerekiyor. Maddi ve manevi ihtiyaçların karşılanması için Oda üyelerimizle birlikte katkılarımız devam ediyor. Tabi süreç uzun soluklu bir süreçtir. Yardımlarımız bundan sonra da devam edecek” şeklinde konuştu.

  • Stoltenberg:”Karar Türkiye’ye ait”

    Stoltenberg:”Karar Türkiye’ye ait”

    Stoltenberg, Brüksel’deki NATO karargahında yapılan NATO Savunma Bakanları Toplantısı’nın bitiminde basın toplantısı düzenledi.

    İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliklerinin birlikte veya ayrı ayrı onaylanması hakkındaki görüşü sorulan Stoltenberg, iki ülkenin birlikte başvuru yaptığını, Türkiye ile muhtıra imzaladıklarını, kendisinin de Türkiye’ye iki ülkenin üyeliğini birlikte onaylama çağrısı yaptığını hatırlatarak şunları söyledi:

    “Benim pozisyonum değişmedi. İsveç ve Finlandiya’nın onaylanmak için aynı durumda olup olmadığı konusunda Türkiye’de farklı değerlendirmeler olduğunu görüyoruz. Bu, Türkiye’nin kararıdır. Türkiye’nin elinde iki belge var. Biri Finlandiya, diğeri İsveç ile yapılan katılım protokolleri. NATO müttefikleri olarak almamız gereken tüm kararlar alınmış durumda. 30 müttefik, İsveç ve Finlandiya’yı davet etti. 30 müttefik katılım protokollerini onayladı. Şimdi her bir müttefik ülkenin (üyeliğe) onay vermesi gerekiyor. 28 ülke halihazırda onay vermiş durumda. Türkiye ve Macaristan onay vermedi. Bu nedenle iki ülkeyi birlikte onaylama, ki ben bunu tavsiye ettim, veya yalnızca bir katılım protokolünü onaylama kararı sadece Türkiye’ye aittir. Bu NATO kararı değil, Türkiye’nin kararıdır.”

    Stoltenberg, İsveç ve Finlandiya’nın üyeliğe hazır olduğu yönündeki pozisyonunun devam ettiğini, Türkiye ve Macaristan dahil 30 ülkenin üyelik onayı verdiğinde sürecin tamamlanmış olacağını hatırlatarak iki ülkenin NATO üyesi olacağına inandığını belirtti.

    Stoltenberg, “En önemli mesele sıralama değil. En önemli şey İsveç ve Finlandiya’nın yakında ittifakın üyeleri olmaları. Bunun için bastıracağım. Yarın Türkiye’ye gideceğim. Ele alacağım konulardan biri de bu olacak.” dedi.

    SİLAH VE MÜHİMMAT ÜRETİMİ ARTTIRILACAK

    Stoltenberg, iki gün süren NATO Savunma Bakanları Toplantısı’nda ele alınan konularla ilgili bilgi verirken de bakanların Ukrayna’ya desteğin artırılmasını görüştüklerini, ayrıca silah ve mühimmat üretiminin artırılması konusunda anlaştıklarını aktardı.

    Stoltenberg, savunma sanayisi kapasitelerinin artırılması için üreticilerle temasların olduğunu hatırlatarak Ukrayna’daki savaşta çok ciddi miktarlarda mühimmat kullanımı bulunduğunu, müttefiklerin Ukrayna’ya sevk ettikleri silah ve mühimmatın yerine yenilerinin koyulmasının önem taşıdığını vurguladı.

    Bakanların ayrıca NATO’nun savunma planlaması çerçevesini de onayladığını aktaran Stoltenberg, Rusya’nın saldırgan tavrı, terör tehdidi, Çin’in ortaya koyduğu sınamalara karşı NATO’nun savunma planlamasının gelecek yıllar için imkan ve kabiliyetlerdeki değişimi yönlendireceğini ifade etti.

  • Türkiye’ye 135 tırlık yardım

    Türkiye’ye 135 tırlık yardım

    Kahramanmaraş’ta 6 Şubat’ta meydana gelen ve çevre illerde de büyük yol açan depremlerin ardından Türkiye için Azerbaycan’da başlatılan yardım kampanyaları devam ediyor. Azerbaycan’daki Türk iş insanlarının kurduğu “Türkiye Yüzyılı Birlik ve Dayanışma Platformu”nun Türkiye’deki depremzedelere destek amacıyla başlattığı kampanya kapsamında insani yardımların bulunduğu toplam 135 tır Türkiye’ye gönderilirken, gıda ve içeceklerden oluşan 26 vagonluk yardım ise demir yoluyla yarın yola çıkacak.

    “135 tır Türkiye’ye ulaştı”

    Türkiye Yüzyılı Birlik ve Dayanışma Platformu üyesi iş insanı Ramazan Karaşahin yardımların devam edeceğini belirterek, “Ama şu anda en fazla ihtiyaç olan kuru gıda. Biz buradan da tüm Azerbaycan’daki hemşerilerimize sesleniyoruz. Özellikle kuru gıdaya üstünlük versinler. Elbiseden çok kuru gıda ve sıcaklık veren sistemlere ihtiyaç var. Biz zaten bunları AFAD’a ulaştırarak hızlı bir şekilde bölgedeki yaralara derman olmaya çalışıyoruz. Biz Haydar Aliyev Spor Komplesindeki kampanyamıza devam ediyoruz. Bu kampanyanın süresi şu anda belli değil. Ama imkanlar çerçevesinde uzatabildiğimiz kadar uzatacağız bunu” ifadelerini kullandı.

    “Bizden 135 tır gönderildi”

    Karaşahin, “135 tır Haydar Aliyev Spor Kompleksinden, bizden çıktı şu anda. 135 tırın sevkiyatı tamamen gerçekleşti. Bölgeye ulaşan 101 tırımız tamamen bölgede dağıtıldı. AFAD’a dağıtıldı. AFAD’ın deposundan da sevkiyatı yapıldı. Sevkiyatlarımızın tamamında platformdaki ekibimiz içerisinden yetkili arkadaşlar o bölgeye sevk oluyorlar, o bölgede dağıtıma eşlik ediyorlar ve o insanlarla diyalog içerisindeler. Oradaki şu anki ağır vaziyeti günbegün bizimle paylaşıyorlar” dedi.

    “Türk ve Azerbaycan milleti birbirinden ayrılamaz”

    Yardım kampanyasına 6 bine yakın bebek bezi bağışında bulunan İlgar Memmedov ise, “Türkiye’deki kardeşlerimiz için yardım getirdik. Türkiye’nin, can kardeşlerimizin yanında olmak, onlara yardımımız dokunsun diye kampanyaya katıldık. Türk ve Azerbaycan milleti birbirinden ayrılamaz. Kederlendiğimden konuşamıyorum. Acılarına ortağız. Allah hepsinin yardımcısı olsun” diye konuştu.

  • “1 yıl devam ettirmek zorundayız”

    “1 yıl devam ettirmek zorundayız”

    Bakan Soylu, Kahramanmaraş Afet Koordinasyon Merkezi’nde gerçekleştirilen Afet Koordinasyon ve Değerlendirme Toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu. Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından inşa edilecek konutlara ilişkin Soylu, “Özellikle evler 1 yılda teslim edilecek. Bu konuda bazen bir kısmı kötü, bir kısmı iyi niyetli, gördüğü tabloyu ‘burası bir daha ayağa kalkmaz’ şeklinde değerlendiren vatandaşlarımız. Bir kısmı da bunu istismar edip fitne çıkaranlar şöyle söylüyorlar. Bu şehirler tahliye edilecek. Bu şehirler sağlam zemin üzerinde yeniden bu vatandaşlarımızın şehri olarak hayatına devam edecek. Oradaki tespitler de yapılmıştır. Şehrin yıkılanlarının nereye kurulacağına yönelik değerlendirmeler yapıldı ve bu çalışmalar aynı şekilde devam edecek” ifadelerini kullandı.

    Depremin ardından oluşabilecek herhangi bir salgın hastalık durumuyla ilgili açıklama yapan Soylu, “Dün Sağlık Bakanımız ile birlikte çalıştık, bugün Hatay’da tekrar çalışacağız. Şu anda bir salgın hastalık, bir enfeksiyon, bağırsak enfeksiyonu gibi bir yayılım söz konusu değil. Bu konuda sağlık yetkililerimizin dikkati en üst seviyededir. Zaten hastanelerimiz işlem yapıyor. Kahramanmaraş özelinde onlarca ekip köyler dahil olmak üzere taramalara devam etmektedir” dedi.

    “200 bin çadır sevk edildi, 100 bin çadır daha sevk edilecek”

    Soylu, deprem bölgelerindeki mevcut barınma durumuna ilişkin, “Geçici barınma merkezleri olarak çadırlar kuruldu ve aynı zamanda bunun yanı sıra Türkiye genelinde şu ana kadar 200 bin çadır sevk edildi ve bunların önemli bir bölümü kuruldu, kurulmaya devam ediyor. Yaklaşık 100 bin çadır daha sevk edilecek, onların da kurulumu devam edecek. Konteyner yaşam alanları yapılacak, bunlarla ilgili yerler tespit edildi, altyapılar yapılıyor” diye konuştu.

    “Yardımlaşma duygusunu 1 yıl devam ettirmek zorundayız”

    Aşevleri ihtiyaçları, kuru gıda, hijyen ve 1’inci el gönderilebilecek giysi gibi yardımların sürdürülebilir kılınması gerektiğini belirten Bakan Soylu, ‘binlerce araba geldi, tıkanıklık var’ değerlendirmesinin aksine en çok yardımlara şu an ihtiyaç duyulduğunu kaydederek, “Bu 1 yıllık süreç. Vatandaşlarımıza şunu ifade etmek istiyorum. Bu 1 yıllık süreç içerisinde şu 10 günde gösterdiğiniz yüce gönüllülüğü, yardımlaşma duygusunu, milletimizin karakterine haiz olan bu duyguyu 1 yıl için de devam ettirmek zorundayız. Bu buruk sürede enkazdan bir canlı daha çıktı. İnşallah ümitlerimiz Kahramanmaraş’ta devam ediyor. Büyük bir mücadeleyle arkadaşlarımız durmadan çalışmaya devam ediyorlar” ifadelerini kullandı.
    Soylu, imkanlar doğrultusunda arama kurtarma çalışmalarının en yüksek noktaya ulaşması için çalışıldığını not düşerek, “Kahramanmaraş’ta şu an itibarıyla 215 enkazda arama kurtarma çalışmaları devam ediyor. Bu bunun 20 katından gidiyor. Nitelikli binalar kaldı. Bu nitelikli binalardaki arama kurtarma çalışmalarını bazı binalarda 24 saat esasıyla devam ettiriyoruz. Helikopterlerle, off road araçlarla, jandarma araçlarıyla köylere kadar ulaşılıyor” dedi.

    “Şu ana kadar 335 bin 956 aileye 10’ar bin lira hesaplarına gönderildi”

    Depremden etkilenen yerlerin hasar tespitlerinin devam ettiğini söyleyen Bakan Soylu, şöyle devam etti:
    “Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği, özellikle depremzede olan ailelere yardım konusunda ’10 bin lira destekte bulunacağız’ değerlendirmesiyle ilgili Cumhurbaşkanımıza da arz ettik, şu ana kadar 335 bin 956 aileye 10’ar bin lira hesaplarına gönderildi. Eğer hasar tespitlerinin yüzde 30-35 civarı tespit edildiyse daha 3’te 1’idir bu oran ve bu bir şekilde hesaplarına aktarılmaya devam edilecek. Dün akşam itibarıyla 144 bin 956 aileydi. Bu sabah itibarıyla 191 bin aile, toplam 335 bin 956 ailenin hesaplarına 10 bin liralar gönderilmiş oldu.”
    “Şu anda bin 833 dernek ve STK, 59 bin 814 kişiyle bölgede destek ortaya koymaktadır” diyen Bakan Soylu, STK denetimlerinin herhangi bir tartışma ve istismara mahal erilmemesi için düzenli olarak yapıldığını belirterek, “Bunu istismar eden, devletle eş koşmaya çalışan varsa da elbette gereği yerine getirilecektir. Şehirler normalleşemeye başladığında, konteyner şehirler oluşturulduğunda tahliye edilen vatandaşlarımız şehirlere döndürülecekler. Burada onların hayatının belki ilk 1 yıl daha önceki zaman diliminde olduğu gibi olmaz ama en azından ihtiyaçlarını gerçekleştirebilecek bir hali sağlamaya çalışacağız” diye konuştu.

    “Bize yapılan ihbarların yüzde 99’u boş çıktı”

    Güvenlik ve asayişle ilgili bir dedikodu olduğunu anlatan Bakan Soylu, her alanda süreci sekteye uğratmak isteyenlerin bulunduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:
    “Biz Kahramanmaraş’tayız, bir yağma görmedik. Adıyaman’da bir yağma yok, Osmaniye’de bir yağma yok ama acaba devletin bu konuda ortaya koyduğu irade ve otoriteyi hem başka yerlerden hem de buradan ‘sarsabilir miyim’ düşüncesinde olanlar, ‘ben fırsatı elime geçirdim, buradan da bir darbe indirebilir miyim’ derdinde olanlar bu dedikoduları değerlendiriyorlar ve bunları toplumun tamamında bir endişeye sevk etmek maksadıyla ortaya koymaya çalışıyorlar. Şu anda burada 1 güvenlik görevlisi varken bütün deprem bölgesinde 3 güvenlik görevlisi var ve geçmiş periyotta olandan daha az suç var. Hırsız hırsızdır. Eğer vicdanı yoksa açıkta bir malı almak isteyebilir. Buna da güvenlik görevlileri gerekli müdahaleyi ihbarlar çerçevesinde yapıyorlar. Bize yapılan ihbarların yüzde 99’u boş çıktı. Hatta bunun da üzerinde.”
    Soylu, güvenlik ve asayiş açığı olduğunu dillendirenlerin bir güvensizlik algısı oluşturma anlayışına doğru gitmeye çalıştıklarından bahsederek, “Bu hesabı yapanlar bugün uğraşılan zorlu meselede sadece oyalama durumunda olanlardır. Onlarla ilgili sosyal medya üzerinden siber suçlar birimimiz, yargımız gerekli çalışmaları yapmakta” açıklamasını yaptı.

    “Hep birlikte bu depremin oluşturduğu yıkımın içinden güçle beraber çıkacağız”

    Kurumların birbiriyle irtibat halinde millete olan sorumluluklarını yerine getirmeye çalıştığını ifade eden Soylu, sözlerini şöyle sonlandırdı:
    “İnsanlar canlarıyla uğraşıyor. Bu ülkenin yetiştirdiği adamlar ellerini kaldırıp, şarkı niteliğinde sloganlar atıp ‘onu öldüreceğiz, bunu öldüreceğiz’ gibi sözler söylüyorlar. Sözde öldürmek kolay bir şey de hayatında böyle bir şeyin yanından geçmemiş olan insanlar sadece toplumu germek ve endişeye sevk etmek için hiç de yakışmayacak şeyler yapıyorlar. Onları da yakaladılar, gereğini yerine getirirler. Devletimiz her zamankinden daha tetikte, her zamankinden daha teyakkuz halindedir. Her zamankinden daha bütün kurumları birbiriyle en yüksek derecede irtibat halindedir. Millete olan sorumluluğumuzu bu ülkenin yetiştirdiği evlatlar olarak gücümüzün yettiği ölçüler içerisinde yerine getirmeye bütün birimlerimizle çalışıyoruz. Hep birlikte bu depremin oluşturduğu yıkımın içinden güçle beraber çıkacağız.”

  • Gökhan Zan deprem bölgesinde

    Gökhan Zan deprem bölgesinde

    Kahramanmaraş merkezli gerçekleşen ve birçok ili etkileyen depremler, Hatay’da da büyük yıkımlara sebebiyet verdi. Afetzedeler için ulusal ve uluslararası yardımlar bölgeye gelmeye devam ediyor. Hatay’da yaşayan eski futbolcu Gökhan Zan da depremin ilk gününden itibaren kentteki çalışmalara desteğini sürdürüyor. Vatandaşlar ve güvenlik güçleriyle birlikte yardım kolilerini elden ele taşıdıklarını bir videoyu sosyal medya hesabından paylaşan Zan, “Halkımızla, yardımsever vatandaşlarımızla, askerimizle, jandarmamızla, polisimizle, güvenlik güçlerimizle buradayız. Birlikte daha güçlüyüz. Allah herkesten razı olsun” cümlelerine yer verdi.

  • “En büyük seferberlik”

    “En büyük seferberlik”

    Türkiye, Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde meydana gelen ve 10 ilde yıkıma neden olan 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerin yaralarını sarmaya çalışırken, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Avrupa Bölgesi Ofisi’nden felakete dair yeni açıklamalar geldi. DSÖ Avrupa Bölgesi Direktörü Hans Kluge, düzenlenen çevrimiçi basın toplantısında yaptığı açıklamada, Türkiye’yi vuran ve Suriye’de de can kaybına neden olan depremin Avrupa bölgesinde son 100 yıldır görülen en büyük doğal afet olduğunu söyledi. Depremin yaralarını sarmanın zaman alacağını kaydeden Kluge, “Süreç ne kadar zaman alırsa alsın DSÖ, Türk ve Suriye halkının yanında olacaktır” ifadelerini kullandı.

    Türkiye’nin iç savaştan kaçan Suriyeli mültecilere kapılarını açtığını hatırlatan Kluge, “Türkiye’nin yıllardır gösterdiği cömertliğin aynısını şimdi uluslararası toplumun da gösterme zamanı” dedi.

    En büyük seferberlik

    DSÖ’nün 75 yıllık tarihinde Avrupa bölgesindeki en büyük acil yardım ekibi konuşlandırma seferberliğini Kahramanmaraş depremi için başlattığının altını çizen Kluge, “Şimdiye kadar 12 acil sağlık ekibi Türkiye’ye gitti ve 10’u da yolda. Şu an 19 ülkeden uzman ekipler, Türkiye’nin devam eden mücadelesine katılarak acil yardım sağlık hizmeti sağlayacak” dedi.

    DSÖ’nün depremin yaralarını sarmak için 43 milyon dolarlık bir yardım kampanyası başlattığını da ifade eden Kluge, krizin büyüklüğü göz önüne alındığında rakamın artmasını beklediğini belirtti. “Türkiye’de tahminen 1 milyon insan evini kaybetti ve geçici barınaklarda yaşıyor. Türk makamlarına göre, tahminen 80 bin kişi hastanede tedavi görüyor ve bu da felaketten ağır hasar gören sağlık sistemi üzerinde büyük bir yük oluşturuyor” diyen Kluge, “Sağlık Bakanlığı’nın yanındayız” diye konuştu.

    Uluslararası topluma çağrı

    Türkiye ve Suriye’de yaklaşık 26 milyon kişinin insani yardıma ihtiyaç duyduğunu hatırlatan Kluge, tüm hükümetleri ve sivil toplum kuruluşlarını depremden etkilenen bölgelere destek sağlamak üzere iş birliği yapmaya çağırdı. “Türkiye’deki depremlerde şu an itibariyle 31 binden fazla insan hayatını kaybetti, yaralı sayısı ise 100 bine yaklaştı” diyen Kluge, DSÖ’nün her an Türk ve Suriye halkının yanında olacağını yineledi.

  • Deprem bölgesinde Kırgız çadırları kuruluyor

    Deprem bölgesinde Kırgız çadırları kuruluyor

    Kahramanmaraş’ta 6 Şubat’ta meydana gelen 7.7 ve 7.6 büyüklüklerindeki depremlerin ardından Kırgızistan’dan da yardım geldi. Kırgızistan’ın depremzedeler için gönderdiği 127 adet kıl çadır Kahramanmaraş’ta kurulmaya başlandı. Çadırları inşa etme çalışmalarına Kırgızistan’dan gelen ekibe, Türkiye’de yaşayan Kırgızlar destek verirken, Kırgızistan’ın Ankara Büyükelçisi Ruslan Kazakpayev de katıldı.

    Depremin ikinci gününde 63 kişilik arama kurtarma ekibi gönderen Kırgızistan’dan pazar günü yola çıkan ikinci arama kurtarma ekibinin 83 kişilik grubu Gaziantep’e ulaşmıştı. Ekip, yanında 78 kıl çadırı ve diğer yardım malzemeleri götürmüş, dün Türkiye’ye ulaşan Kırgızistan Acil Durumlar Bakanı Boobek Acikeyev’in başkanlık ettiği 35 kişilik ekip de beraberinde 49 çadır getirmişti.

  • “Kara gün dostluğunu unutmayacağız”

    “Kara gün dostluğunu unutmayacağız”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşik Arap Emirlikleri’nde düzenlenen “Dünya Hükümetleri Zirvesi”ne video mesajla katıldı. Erdoğan, zirveyi düzenleyen Birleşik Arap Emirlikleri Devlet Başkanı Şeyh Muhammed bin Zayid Al Nahyan ve Devlet Başkanı Yardımcısı, Dubai Emiri Şeyh Muhammed Bin Raşid Al Maktum ile katılımcı devlet ve hükûmet başkanlarını selamlayarak sözlerine başladı.

    Zirvenin insanlık için hayırlara vesile olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, gerek zirvenin gerekse zirve sırasında yapılacak istişarelerin, dünyada barış ve adalete katkı sağlayacağına inandığını ifade etti.
    Zirveye bizzat katılmayı planladığını belirten Erdoğan, 6 Şubat’ta meydana gelen depremler sebebiyle zirveye katılamadığını söyledi.

    Erdoğan, Türkiye’nin 6 Şubat Pazartesi günü üst üste yaşanan 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki iki depremle sarsıldığını, 13,5 milyon vatandaşın yaşadığı 10 ilde 500 kilometre çapında bir alanda etkili olan depremlerin çok büyük bir yıkıma yol açtığını hatırlattı.

    Sarsıntıların hissedildiği şehirlerle birlikte felaketten 20 milyona yakın insanın etkilendiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bilim adamları, bu zelzeleler sonucu ortaya çıkan enerjinin 500 atom bombası gücünde olduğunu ifade ediyor. Sadece ülkemizin değil, insanlık tarihinin en büyük tabii afetlerinden biriyle karşı karşıyayız. ‘Asrın felaketi’ olarak nitelenen bu depremde, yıkılan binlerce binanın enkazını kaldırdıkça maalesef kayıplarımızın sayısı da artıyor. Depremlerden yaralı olarak kurtulan 81 bini aşkın vatandaşımızın önemli bir kısmını taburcu ettik. Kalanların tedavilerine ise devam ediyoruz” açıklamasını yaptı.
    Arama kurtarma ekiplerinin enkaz altından sağ çıkardığı insan sayısının 8 binin üzerinde olduğu bilgisini paylaşan Erdoğan, depremin ilk anlarından itibaren devletin ve milletin tüm imkanlarını afet bölgesi için seferber ettiklerini kaydetti.

    Yaşanan deprem dolayısıyla uluslararası yardımı da içeren, 4’üncü seviye alarm durumu ilan ettiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Deprem bölgesinde olağanüstü hâl uygulamasını başlattık. Devletimizin ilgili kurumları yanında sivil toplum örgütlerimiz ve gönüllülerimiz afetzedelerimize yardım etmek için yoğun çaba harcıyor. Bir taraftan arama kurtarma ve enkaz kaldırma çalışmalarını yürütürken diğer taraftan da çadır, konteyner ve prefabrik yapıların kurulumuna hız veriyoruz. İnşallah çok yakında yıkılan şehirlerimizi yeniden inşa ve ihya çalışmalarını başlatıyoruz” dedi.

    “Kara gün dostluğunu unutmayacağız”

    “Türk devleti olarak bu felaketin yaralarını milletimizle birlikte el ele vererek en kısa sürede saracağız” diyen Erdoğan, “Bu süreçte zirveye ev sahipliği yapan Birleşik Arap Emirlikleri başta olmak üzere 100’den fazla ülkeden destek ve taziye mesajı aldıklarını aktardı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kimi ülkeler bizzat arayarak, kimisi kurtarma ekiplerini göndererek, kimisi yardım kampanyaları düzenleyerek Türkiye ile dayanışmasını ortaya koydu. Gece gündüz demeden milletimiz için yardım toplayan, ekipleriyle arama kurtarma mücadelemize destek veren, dualarında bizleri unutmayan tüm dost ve kardeş ülkelere sizlerin huzurunda bir kez daha teşekkür ediyorum. Sergilediğiniz bu kara gün dostluğunu hiçbir zaman unutmayacağız” diye konuştu.

    Deprem afetinin uluslararası dayanışmanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösterdiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Korona virüs salgını döneminde dünyanın dört bir yanına gönderdiğimiz yardımlarımızda Hz. Mevlana’nın, ‘ümitsizliğin ardında nice ümitler var, karanlığın ardında nice güneşler var’ sözünü düstur edinmiştik. Bugün de, Afrika’dan Asya’ya, Amerika’dan Balkanlara, Avrupa’dan Körfez bölgesine kadar yüz milyonlarca dost ve kardeşimizin bizlere uzattıkları yardım ellerine şahit oluyoruz. Kısıtlı imkanlarına rağmen elindeki avucundaki, varını yoğunu ülkemize gönderen tüm kardeşlerimden ‘Allah razı olsun’ diyorum” dedi.

    Dünyanın doğal afetler, iklim değişikliği, göç, savaşlar gibi meydan okumalarla karşı karşıya bulunduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, tedarik zincirlerindeki bozulma, iklim değişikliği kaynaklı felaketler, Rusya-Ukrayna savaşı, gıda ve enerji krizi, yüksek küresel enflasyon gibi nedenlerle dünya ekonomisinin ve kalkınma çabalarının da zorlu bir dönemden geçtiğine vurgu yaptı. Erdoğan, “En Az Gelişmiş Ülkeler başta olmak üzere, Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri alanında elde edilen kazanımlar aşınıyor. Tüm bu sınamalar karşısında, küresel yönetişim ve yakın iş birliği dünyamızın geleceği bakımından belirleyici olacaktır. Türkiye olarak Cumhuriyetimizin 100’üncü yılını idrak ettiğimiz 2023 yılında bölgemizde ve ötesinde bir refah ve güvenlik kuşağı tesis etmek amacıyla yoğun çaba harcıyoruz” şeklinde konuştu.
    Daha adil bir dünyanın mümkün olduğuna inandıklarını söyleyen Erdoğan, bunu Birleşmiş Milletler Genel Kurulu başta olmak üzere tüm hitaplarında vurguladığını hatırlattı.

    “İstikrar ve güvenliğimizi, Körfez bölgesinin istikrar ve güvenliğinden ayrı görmüyoruz”

    Küresel sistemin krizlerle çevrelendiği günümüzde, gerek ikili gerekse çok taraflı platformların önemli olduğuna dikkat çeken Erdoğan, bu denklemde Türkiye ile Körfez ülkelerinin bölgemizin güvenliği, istikrarı, refahı ve ekonomik entegrasyonu için temel ekseni teşkil ettiğini söyledi. Erdoğan, “Türkiye olarak kendi istikrar ve güvenliğimizi, Körfez bölgesinin istikrar ve güvenliğinden ayrı görmediğimizi daima söylüyoruz. Yüksek teknoloji, uzay çalışmaları, yenilenebilir enerji gibi başlıkların yanı sıra Körfez bölgesini Türkiye üzerinden Avrupa ile Asya’ya bağlayacak kara ve demiryolu ulaşım altyapısının geliştirilmesine de büyük önem veriyoruz. Bu düşüncelerle, deprem felaketinin ardından acımızı paylaşan, yardımları ve dualarıyla gücümüze güç katan herkese teşekkür ediyorum” dedi.