Etiket: Türkiye

  • Türkiye, Unesco Dünya Miras Geçici Listesi’nde dünya birincisi

    Türkiye, Unesco Dünya Miras Geçici Listesi’nde dünya birincisi

    UNESCO Türkiye Milli Komisyonu tarafından düzenlenen “UNESCO 6. Somut Olmayan Kültürel Miras Kış Okulu ve Somut Olmayan Kültürel Miras Kuşaklar Arası Aktarımı” programı Yozgat’ta başladı. Yozgat Çamlığı Milli Parkında bulunan bir otelin konferans salonunda başlayan programa katılan UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Başkanı Öcal Oğuz, Türkiye’nin UNESCO Dünya Miras Listesi’nde 19, Dünya Miras Geçici Listesi’nde ise 84 kültürel mirasının bulunduğuna dikkat çekerek Türkiye’nin geçici listede dünya birincisi olduğunu ifade etti. Programa Yozgat Valisi Ziya Polat, Yozgat Belediye Başkan Yardımcısı Murat Tanışman, İl Milli Eğitim Müdürü Yusuf Yazıcı,
    Yozgat ORAN Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Ahmet Emin Kilci ve çok sayıda öğretmen katıldı.


    19 mirasa sahibiz

    Türkiye’nin birçok medeniyete beşiklik ettiğini belirten Oğuz, “Ülkemizin hem somut hem de somut olmayan kültürel miras olarak büyük bir zenginliği var. Zira biz Türkiye olarak hem Asya’ya hem Avrupa’ya hem Ortadoğu ve Afrika’ya hem de kuzeye doğru açılan büyük bir kapıyız Anadolu olarak. Bu bakımdan da yüzyıllar, bin yıllar boyunca pek çok medeniyete de beşiklik etmişiz. Bu nedenle de çok zenginiz. Bu zenginliğimiz 1972 yılında UNESCO tarafından kabul edilen dünya kültürel ve doğal mirasın korunmasına dair sözleşme ve 2003 yılında kabul edilen somut olmayan kültürel mirasın korunmasına dair sözleşme açısından baktığımızda aslında bulunduğumuz listelerde bulunduğumuz yerle miras zenginliğimiz tam ölçüşmüyor. 72 yılında kabul edilen sözleşmeye biz 1983 yılında taraf olmuşuz. 83 yılına kadar hiçbir eylemimiz ve bu listelere önerimiz olmamış. 83 yılından sonra da bize verilmesi mümkün olan hakları ve kotaları yeterince kullanmamışız. Bu nedenle de bugün dünya miras listelerinde örneğin Avrupa’da coğrafya bakımından bizden daha küçük miras ve zenginlik bakımından bizden görece az olması gereken ülkelerin 50-60 mirası listede varken biz de 19 mirasa sahibiz. Bunun da büyük çoğunluğu son 12 yılda kaydedildi bunu da unutmamak lazım. Bu bakımdan bizim daha fazla çalışmamız ve her yıl bize tanınan kotaya ve hakka uygun olarak bir mirasımızı daha uluslararası toplumla buluşturmamız lazım” dedi.


    Geçici listede 84 kültürel miras var

    UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi’nde Türkiye’nin 84 kültürel mirasla da dünyada birinci sırada olduğunu söyleyen Oğuz, “Tentetif liste dediğimiz yani geçici liste denilen bir listesi var. Dünya miras listesinin orada da şu anda dünyanın en fazla mirası olan ülkesiyiz, 84 mirasımız orada. Bunlardan birisi de biliyorsunuz Sarıkaya’daki Roma Hamamımız bu listede yer alıyor. Dileriz bu 84 mirasın teorik olarak her yıl bir mirasımızı sunabilsek 84 yıl sonra tamamı kabul edilebilecek. Ama 70’li yıllarda olsaydı bunlar eminim ki daha kolay geçici listeye girerdi. O dönem her yıl 3-4 miras kabul ettiren ülkeler vardı, biz de kabul ettirebilirdik” şeklinde konuştu.
    Programın sonunda Yozgat Valisi Ziya Polat, UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Öcal Oğuz hediye takdiminde bulundu.

  • Oyuncak sektöründe üreticilerin yüzü gülüyor

    Oyuncak sektöründe üreticilerin yüzü gülüyor

    İşçilik, hammadde gibi birçok maliyetlerin düşük olmasında dolayı üreticilerin mal alımlarında rotalarını Çin’e yöneltmeleri Türkiye’de sağlıksız ve kalitesiz ürünlerin çoğalmasını beraberinde getirdi. Dünyanın birçok ülkesinde zehirli boya ve kanserojen gibi maddelerin oyuncakların içinde kullanılması ciddi sorunları da ortaya çıkardı. İnsan vücudunda başta damar, kalp hastalıkları olmak üzere birçok sağlık sorunu oluşturan Çin ürünlerindeki problemlere karşı devletin aldığı politikalar, son yıllarda etkisini iç piyasada göstermeye başladı.

    Çin’le rekabet edilen yıllarda kabus dolu zamanlar yaşayan Türk oyuncak sektöründe yerli üreticiler, son 15-20 yıldır hükümetin ithalattaki şartları yeniden düzenlenmesini oyuncak pazarında yerli hassasiyetinin oluşmasını sağladığını belirtti. Ülkemizde artan oyuncak fiyatlarının nedenini kalitenin yükselmesine bağlayan yerli üreticiler, yüzde yüz Türk malı olarak üretilen oyuncakların kalitesiyle, Çin malı oyuncakların önüne geçtiğini söyledi.

    “Ülkemizde üretilen oyuncak çeşitleri günden güne artmaya başladı”

    Ülkemizde 15-20 yıl öncesine oranla dünya çapında önemli oyuncaklar üretildiğini ve kaliteli ürünlerin piyasada fiyatları da etkilediğini anlatan oyuncak satıcısı Enver Dokumacılar, “2023 yılına yeni oyuncak çeşitleri ve güzel ürünlerle girdik. Tabi oyuncak fiyatlarından biraz artışta oldu. Bunun yanında ülkemizde üretilen oyuncak çeşitleri günden güne artmaya başladı. Kendi oyuncaklarımızı üretmemiz ürünün kalitesini artırdı ve bu durum güzel bir gelişmedir. Bir 15-20 yıl öncesine göre kıyasladığımızda, ülkemizde şu anda çok güzel oyuncaklar üretebiliyoruz. Dünya çapında ürettiğimiz ürünleri ihraç bile edebiliyoruz. Gerek dünyada yaşanan krizlerden gerekse ülkemizdeki ithalat ürünlerindeki politikalardan dolayı fiyatlardan önemli bir yükseliş var” dedi.

    “Ülkemizde kalitesiz oyuncak yok ve bu ise önemli politikalar sonucunda oldu”

    Geçmiş yıllardan ülkeye getirilen kalitesiz ürünlerin artık piyasada çok fazla olmadığını ve bu yüzden de ülkemizde kaliteli ürünlerin standarttı arttığını dile getiren Dokumacılar, “100 TL’lik bir ürün şuan 200 TL’ye satıyoruz. Fiyatlarda birebir artış gerçekleşti. Kendi ülkemizde oyuncak üretimi artıkça, üreticiye teşvikler sağlandıkça fiyatlar elbette düşecektir. Müşteri sayımızda biraz düşüş var. Ülkemizde kalitesiz oyuncak yok ve bu ise önemli politikalar sonucunda oldu. Eskiden cebinizdeki parayla Çin’den çerçöp istediğiniz kadar kalitesiz oyuncak getirebiliyordunuz. Şimdi artık ülkemizde bir kalite standarttı var. Tabi oyuncaklar, sadece kurdan, krizden ve dövizden fiyatları artmıyor. Üretilen ürünlerin kalitesi arttığı için bunun fiyata yansıması mutlaka oluyor” diye konuştu.

  • F-16 satışıyla ilgili karar Kongre’ye iletildi

    F-16 satışıyla ilgili karar Kongre’ye iletildi

    ABD medyasında yer alan haberlere göre ABD Dışişleri Bakanlığı, Türkiye’ye F-16 satışı ve F-16’ların modernizasyon kitleriyle ilgili kararını, inceleme için Temsilciler Meclisi ve Senato’daki komitelere perşembe günü gayri resmi olarak iletti. ABD Dışişleri Bakanlığının, kararını ilettiğini resmi olarak önümüzdeki hafta resmi duyurmasının beklendiği ifade edildi. ABD yasalarına göre, askeri silah satışının yapılabilmesi için Kongre’nin karara itiraz etmemesi gerekiyor.

    Biden yönetimi satışa sıcak bakıyor

    Türkiye, Ekim ayında ABD’den 40 adet Lockheed Martin yapımı F-16 savaş uçağı ve mevcut F-16 savaş uçakları için 80’e yakın modernizasyon kiti satın alma talebinde bulunmuştu. İki taraf arasındaki teknik görüşmeler geçtiğimiz günlerde sonuçlanmıştı. Biden yönetimi satışı desteklediğini belirtirken, onayını almak için Kongre ile gayri resmi olarak aylardır temas halindeydi.

    Biden, F-16’ların Türkiye’ye satılmasına destek vermişti

    ABD Başkanı Joe Biden, İspanya’nın başkenti Madrid’de haziran ayında yapılan NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi’nin ardından düzenlediği basın toplantısında, “F-16’ları Türkiye’ye satmamız gerekiyor. Bunun tersi çıkarımıza olmaz” ifadelerini kullanmıştı.

  • 2022’nin kaza bilançosu: 2 bin 282 can kaybı

    2022’nin kaza bilançosu: 2 bin 282 can kaybı

    Emniyet Genel Müdürlüğü Trafik Başkanlığı, geçtiğimiz yılın kaza bilançosunu kamuoyu ile paylaştı. Geçtiğimiz Aralık ayında ülke genelinde 41 bin 70 kazada 183 kişi öldü, 22 bin 172 kişi yaralandı.

    2022’de yıl boyunca meydana gelen 485 bin 48 kazada 2 bin 282 kişi hayatını kaybetti, 291 bin 151 kişi yaralandı. Yıl boyunca vuku bulan kazalardan 203 bin 923’üne sürücü, 22 bin195’ine yaya, 901’ine yol ve 2 bin 750’sine yolcu kusurları sebebiyet verdi. Kırmızı ışık ihlali yapan 5 bin 691 sürücü de kazalara davetiye çıkardı. ’Taşıt giremez trafik işareti bulunan yerlere’ giren 5 bin 713 sürücü de onlarca ocağın sönmesine sebep oldu. Sene boyunca onlarca ocağın sönmesine sebep olan bin 801 yaralamalı ve ölümlü kazaya ise alkollü sürücülerin karıştığı tespit edildi. Hız tutkunu bin 822 sürücü de kazalara sebep oldu.

    Ağustos ayında Gaziantep’te 2 İHA muhabirinin de hayatını kaybettiği otobüs kazası 16 kişiye mezar olmuştu. Aynı dönemde Mardin Derik’teki kazada da 21 kişi hayatını kaybetmişti.

    Kural tanımazlara ceza yağdı

    Yılın 12 aylık döneminde kuralları çiğneyen sürücülere çeza yağdı. 4 bin 714 yayaya kuralları hiçe saydıkları için ceza yazılırken 23 bin 768 yolcuya da ceza kesildi. 3 milyon 908 bin 687 sürücüye çeşitli kural ihlalleri sebebiyle cezai işlem uygulanırken kent güvenliği kamerelarınca tespit edilen kural ihlalleri sebebiyle de 19 milyon 175 bin 738 araç plakasına ceza yazıldı. Alkol alıp direksiyon başına geçen 213 bin 662 sürücü denetimlerde trafik polisine yakalandı. 1 milyon 314 bin 598 araç da çeşitli sebeplerden dolayı trafikten men edildi.

    Bursa’da 72 can kabı

    Kurallara uymayan sürücüler büyük şehirlerde de yüzlerce ölümlü trafik kazasına karıştı. Resmi verilere göre geçtiğimiz sene meydana gelen kazalarda Ankara’da 103, İstanbul’da, 129, İzmir’de 110 ve Bursa’da 72 kişi hayatını kaybetti. Bursa’da geçtiğimiz senenin son ayı olan Aralık’ta 572 yaralamalı kaza meydana geldi. Bu kazalar sonucu kentte 5 kişi hayatını kaybederken yaralanan 840 kişi de hastanelere kaldırılarak tedavi altına alındı. Şehirde yıl boyunca 7 bin 209 yaralamalı kaza meydana geldi. 72 kişi kaza yerinde hayatını kaybederken 8 bin 519 kişi de yaralandı. Bursa Emniyet Müdürlüğü, sürücülerin anlaştığı kazaların ise rakamlara dahil olmadığını duyurdu.

  • “Türkiye’yi ilk 10’da görmeyi hedefliyoruz”

    “Türkiye’yi ilk 10’da görmeyi hedefliyoruz”

    Bilim Güngören; Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, TÜBİTAK ve Güngören Belediyesi iş birliğiyle hayata geçirildi. Törene katılan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Türkiye’nin çıtayı her zaman en yükseğe koyduğunun altını çizerek, “20 yıldır en büyük hedeflerin peşinden koştuk. Varmak istediğimiz nokta, Türkiye’yi dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına sokmak. İşte bu amaç doğrultusunda bilim ve teknolojiyi anahtar olarak görüyoruz” ifadelerini kullandı.

    “Teknoparklarımızın sayısı 97’ye ulaştı”

    Türkiye’deki bilim ve teknoloji altyapısını güçlendirmek adına her gün yeni yatırımlar yaptıklarını vurgulayan Bakan Varank, “Özel sektörde Ar-Ge kültürünü geliştirmek için işletmelerin kendi bünyelerinde kurdukları Ar-Ge ve Tasarım Merkezlerini destekliyoruz. Ar-Ge ve Tasarım Merkezine sahip işletmelerimizin sayısı bin 600’e yaklaştı. Girişimcilere her türlü özgün fikri ticarileştirebilecekleri uygun ortamı hazırlayan Teknoparklarımızın sayısı 97’ye ulaştı. Geleceğin teknolojilerine yönelik derin bilimsel araştırmaların yapıldığı Öncül Ar-Ge Laboratuvarlarının sayısı her geçen gün artıyor. Bu laboratuvarlarda 6G’den otonom sürüşe, katmanlı imalat teknolojilerinden ileri malzemelere kadar çok önemli çalışmalar gerçekleştiriliyor” açıklamalarında bulundu.

    “Ar-Ge harcamalarının milli gelire oranının son 20 yılda binde beşten yüzde 1,13’e yükseldiğini görüyoruz”

    Bakan Varank, “Baktığımızda Ar-Ge harcamalarının milli gelire oranının son 20 yılda binde beşten yüzde 1,13’e yükseldiğini görüyoruz. Tam zaman eşdeğer Ar-Ge çalışanı sayısı 20 senede 29 binden 222 bine yükseldi. Gördüğünüz gibi araştırmacı sayısında muazzam bir artış var” şeklinde konuştu.

    81 ilde 100 Deneyap Teknoloji Atölyesindeki çocukların yapay zekadan nesnelerin internetine, tasarımdan robotiğe kadar çok geniş bir yelpazede proje geliştirmeyi öğrendiklerini dile getiren Bakan Varank, “Dünyanın en büyük havacılık, uzay ve teknoloji festivali TEKNOFEST’te düzenlediğimiz yarışmalar, gençlerimizi geleceğin teknolojilerine hazırlıyor. Takımlar halinde yarışmalara katılan gençler biyoteknoloji, çip tasarımı, dikey inişli roket, karma sürü robotlar gibi alanlarda özgün projeler geliştiriyor” diye konuştu.

    “Üç lise öğrencisi kızımızı TÜBİTAK aracılığıyla Antarktika’ya göndereceğiz”

    Bakan Varank, “Bu sene üç lise öğrencisi kızımızı TÜBİTAK aracılığıyla Antarktika’ya göndereceğiz. Kutup Araştırma Projeleri Yarışması’nda birinci olan bu öğrencilerimiz 7. Ulusal Antarktika Bilim Seferi heyetine katılarak projelerini kutuplarda test etme imkanını elde edecek. İşte biz her türlü mecrayı kullanarak başta öğrencilerimiz olmak üzere 7’den 77’ye her kesiminin ilgisini bilimin büyüleyici dünyasına çekmek için çabalıyoruz” ifadelerini kullandı.

    Açılışı gerçekleştirilen merkeze TÜBİTAK eliyle yaklaşık 4 milyon lira destek sağladıklarının altını çizen Bakan Varank, “Belediyemiz de burayı hem inşa etmek hem de işletmek için 25 milyon liraya yakın yatırım yaptı. Deneyap Teknoloji Atölyesi, Planateryum ve Uzay Salonu, profesyonel ses kayıt stüdyosu ve farklı grafik tasarım imkanları bu hizmetlerden sadece birkaçı. Buradaki atölyelerde gençlerimiz; matematik, astronomi, havacılık, uzay, doğa bilimleri, robotik, kodlama ve tasarım eğitimleri alacaklar. Ayrıca takım çalışması, bilimsel, akılcı ve eleştirel düşünme gibi farklı yetenekler kazanacaklar” dedi.

    “Cumhurbaşkanı adaylığı belli olan tek isim Recep Tayyip Erdoğan”

    Bakan Varank, “İşte bizim gündemimiz; bilim, teknoloji ve inovasyon. Bizim gündemimiz; yetkin insan kaynağı yetiştirmek. Bizim gündemimiz bu ülkeye değer katan eserler bırakmak. Ama başkalarının gündeminde ne var hepiniz izliyorsunuz değil mi? Koltuk kavgalarını, makam pazarlıklarını hepiniz takip ediyorsunuz değil mi? Aylardır, bir Cumhurbaşkanı adayı belirleyemeyen, bırakın belirlemeyi daha adayı konuşmaya başlayamayan bir altılı masa var. Neredeyse Ocak ayı bitecek ama şu anda Cumhurbaşkanı adaylığı belli olan tek isim Recep Tayyip Erdoğan. Cumhurbaşkanımızın karşısına kimi çıkaracaklar, toplanıp toplanıp bir türlü karar veremiyorlar. Tabi biz dışardan baktığımızda, 6’lı masanın Cumhurbaşkanı adaylarını belirleme gündemiyle toplandığını zannediyorduk.

    Meğerse bu toplantıların gündemi aday değil, koltuk pazarlıklarıymış. Ne diyorlar? Altılı masadaki genel başkanlar Cumhurbaşkanı yardımcısı olacakmış. Hani partili Cumhurbaşkanı olmaz diye yeri göğü inletiyordunuz, ne oldu? Hatta bu Cumhurbaşkanı yardımcıları, her karara imza atacaklarmış. O da yetmez, masadaki partilerin oyları binde 5 olsa dahi mutlaka bir bakanlık alacaklarmış. Ama bence bu da yetmez. Madem tüm sözlerini bir kenara bırakıyorlar, madem anayasayı tanımayacaklarını şimdiden ilan ediyorlar. Kendilerine bir öneri de ben vermek istiyorum.

    Bence altılı masanın genel başkanları 2 ayda bir dönüşümlü olarak Cumhurbaşkanı olsunlar. Sıralamayı da boy sırasına göre mi, yaş sırasına göre mi yapacaklar, yazı tura atıp karar versinler. Evet, trajikomik bir muhalefetle karşı karşıyayız. Türkiye’nin yarınlarına yönelik söyleyecek tek bir sözleri, tek bir hayalleri, tek bir projeleri yok. Varsa yoksa koltuk pazarlığı. Diğer yanda ise, dur durak bilmeden icraatın peşinde koşan, yarınları planlayan bir Recep Tayyip Erdoğan var, Cumhur ittifakı var. Ben inanıyorum ki, bu tablonun hesabını milletimiz çok güzel tutuyor ve sandık önüne gelince de gerekeni yapacak” açıklamalarında bulundu.

  • Türkiye’den İsveç’teki gösteriye sert tepki

    Türkiye’den İsveç’teki gösteriye sert tepki

    TBMM Başkanı Mustafa Şentop, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda,

    “İsveç’in başkenti Stockholm’da bölücü terör örgütü PKK üyelerinin gerçekleştirdiği, Cumhurbaşkanımızı ve Türkiye Cumhuriyeti’ni hedef alan eylemi lanetliyoruz. İsveç’in demokrasiye açık bir tehdit olan bu alçak terör eylemine izin vermesi ve göz yumması asla kabul edilemez. NATO’ya üyelik talebinde bulunan bir devlette bu saldırının kolaylıkla gerçekleşmesi tehlikeli ve vahimdir. İsveç Devleti’nden bu alçak terör eylemini gerçekleştirenlerin ve sorumlularının derhal tespit edilmesini ve hukuk önünde gerekenin yapılmasını bekliyoruz” ifadelerini kullandı.

    İsveç Meclis Başkanı Andreas Norlen’in resmi ziyareti iptal edildi

    Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Mustafa Şentop, İsveç’te PKK/YPG’nin Türkiye’yi hedef alan terör eylemi üzerine İsveç Meclis Başkanı Andreas Norlen’in 17 Ocak’ta Türkiye’ye yapmayı planladığı resmi ziyareti iptal etti. TBMM Başkanlığından yapılan açıklamada, “Stockholm’de terör örgütü PKK/YPG’nin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ve Türkiye’yi hedef alan terör eylemi üzerine, İsveç Meclis Başkanı Andreas Norlen’in 17 Ocak’ta ülkemize yapmayı planladığı resmi ziyaret, Meclis Başkanı Mustafa Şentop tarafından iptal edildi” ifadelerine yer verildi.

    Hulusi Akar’dan kınama

    Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, İsveç’te PKK terör örgütü üyelerinin Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Türkiye’yi hedef almasına ilişkin, “İğrenç eylemi şiddetle kınıyor, İsveç’i derhal tedbir almaya davet ediyoruz” dedi.

    Öte yandan Cumhuriyet Halk Partisi, İsveç’te hain terör örgütüne mensup kişilerin Türkiye Cumhuriyeti ve Cumhurbaşkanı’na yönelik provokasyon girişimini şiddetle kınadığını duyurdu.

  • Rusya ve Suriye ile  üçlü görüşme ne zaman?

    Rusya ve Suriye ile üçlü görüşme ne zaman?

    Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Afrika turunun ardından basın mensuplarına açıklama yaptı. Afrika ziyaretini tamamlayarak Türkiye’ye hareket edeceğini ifade eden Bakan Çavuşoğlu, Afrika ziyaretinin detaylarını anlattı. Johannesburg’a geçince son Osmanlı başkonsolosu Mehmet Remzi Bey’in kabrini ziyaret ettiğini dile getiren Bakan Çavuşoğlu, “Mehmet Remzi Bey’in rahmetlinin kabri FETÖ tarafından hileyle başka yere taşınmıştı. Verdiğimiz mücadele sayesinde ve açtığımız dava sayesinde tekrar kendi kabrine, Müslüman mezarlığına yine naklettik” dedi.

    Antalya Diplomasi Forumu’nun 3 yıl içinde gerçekten dünyada saygın bir platform haline geldiğini ifade ederek, “Davos, Münih Güvenlik Konferansı gibi. Tüm dünyadan iş birliği önerileri geliyor. Biz de zaten amacımız buydu. Bu yöndeki taleplere memnuniyetle, olumlu cevap veriyoruz. Biz de buna benzer kurumlarla ya da platformlarla temasa geçiyoruz” ifadelerini kullandı.

    Zimbabve’de protokol iş birliği mutabakat zaptı imzaladığını kaydeden Bakan Çavuşoğlu, “Büyükelçiliklerimiz için karşılıklı arsa takası olacak. Biz Ankara’da İncek’te bir yer ayırmıştık. Onlar da şu anda 4 tane yer teklifinde bulundular. Arkadaşlarımız inceliyor

    Bunlardan bir tanesi üzerinde mutabık kalıp yakında bu yani arsa takasını resmi halde de getireceğiz” açıklamasını yaptı.

    Amoras Stadyumu’nun inşaatını ziyaret ettiğini kaydeden Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Bin 600 kişi çalışıyor. Bunun yüzde 17’si Türk, geri kalanı yerel halk. Yani Ruanda’dan insanlar çalışıyor. Kadınlar da vardı. Erkekler de vardı. Hummalı bir çalışma var. Büyük bir coşkuyla karşıladılar” ifadelerini kullandı.

    “Güney Afrika’da FETÖ’yle mücadelemizi her yerde sürdürüyoruz”

    “Güney Afrika’da FETÖ’yle mücadelemizi her yerde sürdürüyoruz” diyen Bakan Çavuşoğlu açıklamasını şu şekilde sürdürdü:

    “Özellikle Güney Afrika’da, Zimbabve’da FETÖ yok. Burada Ruanda’da okul kapatılmıştı ama bazı şirketlerin olduğunu da söyledik. Onları da ilettik. Mücadelemizi sürdürüyoruz. Bölgesel konuları da değerlendirdik. Afrika’da önemli gelişmeler var. Ukrayna’da devam eden savaş konusunda Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Türkiye’nin sarf ettiği çabaları takdirle karşıladıklarını söylediler Ama en çok da tahıl anlaşmasının bugüne kadar devam etmesinden dolayı Türkiye’ye, Türkiye’ye, Cumhurbaşkanımız Erdoğan’a şükranlarını ilettiler. Biz de bu konularda kendilerine bilgi verdik. Gerek ateşkes için gerekse esir takası dahil Zaporijya Nükleer Santral’inde bir risk oluşmaması için RASOTAM’la Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı arasındaki görüşmeler en son ombudsmanların görüşmesi Ukrayna ve Rusya’dan, Ankara’da görüşmeleri. Buna benzer tüm yaptığımız çalışmalar hakkında da muhataplarımıza bilgi verdik. Afrika’da 44 büyükelçiliğimiz var. Afrika örgütleriyle de ilişkilerimizi geliştiriyoruz”

    “Üçlü görüşmeyi en kısa zamanda gerçekleştireceğiz”

    Bakan Çavuşoğlu, Türkiye-Suriye-Rusya arasında üçü görüşmesinin tarihine ilişkin soruya, “Yani o tarihleri kim ortaya attı? Anlamıyoruz. Daha önce de bilgi vermiştik. Önümüzdeki hafta için bazı tarih tekliflerinin geldiğini, bunların bizim programımıza uymadığını, yeni tarih önerileri üzerinde çalıştığımızı söyledik. Henüz netleşen bir tarih yok. Ama bu üçlü görüşmeyi en kısa zamanda gerçekleştireceğiz. Belki şubat ayının başında olabilir. Rusya’ya bazı tarihi önerilerimiz de oldu. Üzerinde çalışıyoruz. Bahsedilen gelecek hafta için bazı tarihi önerileri yazıldı bunlar doğru değil. Ama üçlü görüşmeyi de önümüzdeki süreçte gerçekleştireceğiz” yanıtını verdi.

    Bakan Çavuşoğlu, Trablus’taki bir mahkemenin Türkiye ile Libya arasındaki bir anlaşmaya dair verdiği karara ilişkin soruya şu yanıtı verdi:

    “Hemen Dibeybe ile temasa geçtik. Bu anlaşmayı 3 Ekim ziyaretimizde imzalamıştık. Bunların zaten Libya’da meclisten geçmesine gerek yok. Bunlar tıpkı Libya’nın başka ülkelerle imzaladığı mutabakat muhtıraları gibi. Mahkeme yürütmenin durdurulması kararı almış. Neticede bu bir karar yani ne nihai hüküm değil. Hükümet anlaşmanın arkasında ve gerekli çalışmaları yaptıklarını, bunu da yani ciddiye almamız gerektiğini, Libya hükümeti ve devleti olarak onlar için de bu iş birliği anlaşmasının son derece önemli olduğunu, bunun arkasında olduklarını ve yakından takip edeceklerini söylediler”.

    İran Cumhurbaşkanı’nın Türkiye ziyaretine değinen Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, “İran Dışişleri Bakanı salı günü gelecek. Yani görüşmelerimizi salı günü gerçekleştireceğiz. Pazartesi günü Bosna Hersek Dışişleri Bakanı Türkiye’yi ziyaret ediyor. Önümüzdeki süreçte çok sayıda ziyaret talepleri var. Bunların bazılarını gerçekleştiriyoruz. Bazıları bizim programımıza uymuyor. Yeni tarih önerilerinde bulunuyoruz. Portekiz Dışişleri Bakanı yine bu ayın sonunda gelecek. Ayın sonunda ve şubatın başında bir iki ülkeye Avrupa’da ziyaretimiz olacak. Yoğun bir diplomasi trafiği işliyor. Cumhurbaşkanımızdan, özellikle gerek Putin, gerek Zelenskiy başta olmak üzere liderler diplomasisini yürütüyoruz” ifadelerini kullandı.

  • Dünyanın en güçlü pasaportları belli oldu

    Dünyanın en güçlü pasaportları belli oldu

    Henley Pasaport Endeksi 2023 verilerinden elde edilen bilgilere göre, vize almadan seyahat edilebilecek ülke sayısına göre tüm dünyadaki pasaportların sıralaması belli oldu.

    Japonya pasaportunun 193 ülkeye vizesiz seyahat ile ilk sıraya yerleştiği görülürken, ikinci sırada Singapur ve Güney Kore (192), üçüncü sırada Almanya ve İspanya (190), dördüncü sırada İtalya, Finlandiya ve Lüksemburg’un (189) , beşinci sırada ise Avusturya, Danimarka, Hollanda ve İsveç’in (188) olduğu tespit edildi. Türkiye ise listenin 52’inci sırasına yerleşirken vizesiz seyahat edebileceği ülke sayısının 110 olduğu kaydedildi. Araştırma pasaportların orijinal sıralamasından oluşurken, 190 ülke pasaportunun araştırma kapsamında yer aldığı belirlendi. Listenin son sıralarında ise Yemen (34), Pakistan (32), Suriye (30), Irak(29) ve Afganistan(27) yer aldı.

  • Atıklarını dönüştüren bir ülke

    Atıklarını dönüştüren bir ülke

    Çevre, Şehircilik Ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından Haliç Kongre Merkezi’nde 3. Sıfır Atık Zirvesi ve Ödül töreni gerçekleştirildi. Bu yıl “İklim ve Gençlik” temasıyla düzenlenen 3. Sıfır Atık Zirvesi ve Ödül Töreni’ne Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum katıldı. Sunumların ardından Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum bir konuşma yaptı.

    Zirvenin teması bu yıl “İklim ve Gençlik”

    Zirvenin bu yılki temasının “İklim ve Gençlik” olduğunu söyleyen Bakan Kurum, “İklim İçin Gençlik Hareketi Panelimizi hep birlikte gerçekleştirdik. Sanatçılarımızın özveriyle hazırladığı, iki özel sergimizin açılışını yaptık. Bugün yine; Deniz Sağdıç hanımefendinin Sıfır Noktası Sergisi’nden Kompost Yapım ve Saksı Atölyesi’ne, yine Atık Kumaşlardan Çanta ve Minder Yapım Atölyesine kadar çok özel çalışmalarımızı sizlerin ilgisine sunduk.

    Tabi şeflerimize de ayrı bir alkış istiyoruz; çünkü kendileri bugün mutfaklardaki atık gıdalardan nasıl büyük lezzetlere ulaşılabileceğini Sıfır Atık Mutfaklarında hepimize gösterdiler. Birazdan; yerel yönetimlerden en iyi uygulamaya, spor, bilim, kültür ve sanattan sürdürülebilirlik ve yenilikçiliğe; yine, medya, çevre kahramanları, sosyal sorumluluk, sivil toplumdan girişimciliğe kadar tam 12 kategoride belirlenen “Sıfır Atık Ödüllerimizi” birbirinden değerli dostlarımıza takdim edeceğiz. Ben bizlere destek olan, geleceğe umut olan tüm ödül sahiplerine; tiyatro eserleriyle bizlere çok özel bir gösteri sunan tüm sanatçılarımıza, şeflerimize, hocalarımıza, tabi en çok da siz gençlerimize, iklim elçilerimize; bugün harika bir iş çıkaran tüm arkadaşlarımıza çok teşekkür ediyorum” dedi.

    “Ülkemiz adeta bir merhamet adasıdır”

    20 yüzyıl ile günümüz arasında benzer noktalar olduğunu belirten Bakan Kurum, “20. Yüzyıl ile bugün arasında 2 ortak nokta var. Yine acılar yaşıyoruz ve yine bu acıları insan, kendi elleriyle üretiyor. Evet, bugün hala çocuklarımız ölüyor. Fakat bugün silah, büyük oranda değişmiştir. Çocuklarımızı tehdit eden bu yeni silah; artık anne sütünde bile bulunan öldürücü mikro plastiklerdir. İşte ortak evimiz dünya. İşte dünyanın dört bir yanında peş peşe meydana gelen seller, işte fırtınalar, yangınlar; yıkılan ocaklar, sönen umutlar, yitirilen canlar. Ne garip tezahürdür ki; bugün insanoğlu ölçüsüzlüğü ve acımasızlığıyla; ortak evimiz dünyanın bu hale getirilmesinin hem faili, hem de mağdurudur. Ve ne acıdır ki; insanoğlunun ölçeği büyümüş, ama ufku daralmıştır.

    İnsanlık, gözünü göğe dikmiş ama yere, yerin dengesine, yerin doğasına körleşmiştir. Açık söylüyorum bu körleşmenin, bu acıların en büyük müsebbibi; kendisine her şeyi az, başkasına her şeyi çok gören ülkelerdir. Fakat Türkiye’miz; hep olduğu gibi yine insanlığın adeta merhamet adasıdır, vicdan durağıdır; aynı zamanda olup biteni seyreden seyirci bir medeniyet değil, kurucu bir medeniyetin temsilcisidir. Bu hassasiyetle Türkiye; tüm bu acılara karşı sessiz kalmamış; insanlığı ve doğamızı korumak için seferber olmuş ve 5 yıl önce saygıdeğer Emine Erdoğan hanımefendinin öncülüğünde büyük bir hareketi başlatmıştır. Küresel çözümü Sıfır Atık Hareketiyle dünyaya ilan etmiş ve o gün bir milat olmuştur. Bugün Türkiye; 2053 yılına kadar tüm atıklarını dönüştüren bir ülke olmak için var gücüyle çalışmaktadır” şeklinde konuştu.

    “10 dakikada dünyada toplam 5 bin 900 ton plastik atık oluştu”

    Konuşmasının başladığı süre zarfında dünya üzerinde ortaya çıkan atık boyutunun oldukça fazla olduğunu dile getiren Bakan Kurum, “Yaklaşık 10 dakikadır bu kürsüde, sıfır atığın önemi ve kazanımlarını sizlerle paylaşıyorum. Bu süre zarfında, yani son 10 dakikada ne oldu biliyor musunuz? Dünyada toplam 5 bin 900 ton plastik atık oluştu. 370 ton atık okyanuslara karıştı. 20 deniz kuşu, 2 kaplumbağa canını yitirdi. 77 hektar ormanlık alan yok dolu. 25 bin ton gıda çöpe atıldı. Tam 180 insan nefes darlığı çekerek hayata gözlerini yumdu.

    Maalesef 10 dakika gibi kısa bir sürede bile dünyanın içinde bulunduğu acı manzara işte budur. Biz bu manzaraya seyirci kalmıyor, İklim ve Sıfır Atık diplomasisiyle ülke olarak en güçlü cevabı veriyoruz. BM kararıyla artık her yıl 30 Mart gününün, “Uluslararası Sıfır Atık Günü” ilan edilmesi bunun en somut göstergesidir. Biz de inşallah 30 Mart günü, 81 il 922 ilçemizde, bu özel günü, muhteşem çevre ve doğa etkinlikleriyle, dünyanın tüm ülkelerinden katılan misafirlerimizle birlikte; coşkuyla kutlayacağız” ifadelerini kullandı.

    Bakan Kurum konuşmasının sonunda projeye destek veren herkese teşekkür etti.

  • Türkiye-Azerbaycan arasında inşaat alanında mutabakat zaptı imzalandı

    Türkiye-Azerbaycan arasında inşaat alanında mutabakat zaptı imzalandı

    Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum ile Azerbaycan Cumhuriyeti Olağanüstü Haller Bakanı Kemaleddin Haydarov tarafından Ankara’da
    “İnşaatta Normatif ve Birim Fiyatlandırma Sisteminin İyileştirilmesi Alanında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı” imzalandı. İmza töreninde konuşan Bakan Kurum, ülke kaynaklarını doğru kullanarak sektöre getirdikleri yeniliklerle afetlere karşı dirençli, uzun ömürlü, riskten uzak yapılaşmayı sağlamanın önemli hedefleri arasında olduğunu vurgulayarak, “İklim değişikliğinin etkileriyle birlikte dünyamız yaşadığımız afetlerin sayısını, sıklığını, şiddetini daha da fazla hissetmektedir. Afetlere karşı daha dirençli bir şehir, ülke anlayışıyla Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koymuş olduğu hedef doğrultusunda çalışmalarımızı yürütüyoruz. Yapı güvenliğinin sağlanması, kullanılan betonun denetiminde büyük önem arz etmekte. İmzalayacağımız protokolle inşaatta normatif ve birim fiyatlandırma sisteminin iyileştirilmesi zaptı, Türkiye ile Azerbaycan arasında yapı malzeme sektörü ile müteahhitlik sektörüne hizmet verecek ve yeni iş birlik alanlarını hedeflemektedir” diye konuştu.

    “Azerbaycan ve Türkiye mühim adımlar attı”

    Bakan Haydarov ise, kardeşliğin, birliğin en güzel örneğini sözde değil emelde gösteren Azerbaycan ve Türkiye’nin mühim adımlar attığını belirtti.