Etiket: Türkiye

  • Türkiye’ye taziye mesajları

    Türkiye’ye taziye mesajları

    Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, İstanbul’da meydana gelen patlama ile ilgili yayınladığı mektupta, “Hain bir patlama sonucu çok sayıda kişinin hayatını kaybettiği ve yaralandığı haberi bizi derinden sarstı” dedi.

    İstanbul’da meydana gelen patlamanın ardından Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a taziye mektubu gönderdi. Mektupta, “İstanbul’un merkezinde gerçekleştirilen hain bir patlama sonucu çok sayıda kişinin hayatını kaybettiği ve yaralandığı haberi bizi derinden sarstı. Meydana gelen facia ile ilgili olarak size, hayatını kaybedenlerin ailelerine ve yakınlarına, kardeş Türkiye halkına kendi adıma ve Azerbaycan halkı adına derin taziyelerimi sunuyor, yaralılara şifa diliyorum” denildi.

    Irak hükümeti, İstanbul’da bugün meydana gelen terör saldırısını kınayarak başsağlığı dileğinde bulundu.
    Irak Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan yazılı açıklamada, İstanbul’un İstiklal Caddesi’nde meydana gelen terör saldırısı sert bir dille kınandı.
    Açıklamada, “Türkiye Cumhuriyeti’nin hükümeti ve halkını, özellikle saldırılarda hayatlarını kaybedenlerin ailelerine başsağlığı dileklerimizi sunarken, yaşadıkları acıyı paylaşıyoruz” ifadelerine yer verildi.
    Öte yandan ülkenin kuzeyindeki Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Neçirvan Barzani ile Başbakanı Mesrur Barzani saldırıyı sosyal medya hesaplarında kınadılar.
    IKBY Başkanı Neçirvan Barzani açıklamasında “İstanbul’da meydana gelen terör saldırısını kınarken, hayatını kaybedenlerin ailelerine başsağlığı diliyor, onlar için dua ediyor ve yaralılara acil şifalar dileklerimizi iletiyoruz” dedi.
    IKBY Başbakanı Mesrur Barzani ise açıklamasında “İstanbul’da meydana gelen korkak terör saldırısını kınarken, Türkiye hükümeti, halkı ve saldırıda hayatını kaybedenlerin ailelerinin üzüntülerini paylaşıyoruz” ifadelerini kullandı.

    Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Komşuluk ve Genişleme Komiseri Olivier Varhelyi, İstanbul’da meydana gelen patlama ile ilgili yayınladığı taziye mesajında, “İstiklal’de meydana gelen patlamanın ardından bu zor anlarda Türk halkının yanındayız” dedi.

    Geçtiğimiz günlerde Türkiye’de resmi temaslarda Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Komşuluk ve Genişleme Komiseri Olivier Varhelyi, İstanbul’da meydana gelen patlama ile ilgili taziye mesajı yayınladı. Varhelyi, “İstanbul İstiklal Caddesi’nde meydana gelen patlamanın ardından bu zor anlarda Türk halkının yanındayız. Sevdiklerini kaybedenlere en içten taziyelerimi sunuyorum. Yaralılara acil şifalar diliyorum” dedi.

    Mısır Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ahmed Ebu Zeyd, Mısır’ın İstanbul’daki patlamayı en güçlü şekilde kınadığını belirterek, dünyaya teröre karşı birleşmeye ve maddi manevi her türlü kaynağın kurutulması çağrısında bulundu.

    Mısır Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ahmed Ebu Zeyd, Bakanlığın sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı yazılı açıklamada ile İstanbul’daki patlamayı en güçlü şekilde kınayarak, Türk halkına taziyelerini iletti. Zeyd, Mısır’ın saldırıda hayatını kaybedenlerin ailelerine, dost Türk halkına ve Türkiye Cumhuriyeti’ne içten taziyelerini ileterek, yaralılara acil şifa diledi. Mısır’ın, nedenleri ne olursa olsun her türlü şiddeti ve terörü reddeden kararlı duruşunu vurgulayan Zeyd, tüm dünya ülkelerini bu nefret uyandıran olguya karşı birleşmeye ve maddi manevi her türlü kaynağın kurutulması çağrısında bulundu.

    Fransa Dışişleri Bakanlığı, sosyal medya hesabından İstanbul’daki patlamaya ilişkin yaptığı açıklamada, “Fransa, terörizme karşı Türkiye’yle dayanışma içindedir” dedi.

    İstanbul’daki bombalı saldırının ardından Fransa Dışişleri Bakanlığı, taziye mesajı yayınladı. Bakanlık sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, “Çok sayıda can kaybına yol açan İstanbul’daki bombalı saldırının ardından Türkiye’ye ve saldırıda hayatını kaybeden kurbanların ailelerine en içten taziyelerimizi sunarız. Fransa terörizme karşı Türkiye ile dayanışma içindedir” denildi.
    İstanbul Taksim’de bulunan İstiklal Caddesi’nde meydana gelen patlamada 6 kişi hayatını kaybetmiş, 2’si ağır 81 kişi de yaralanmıştı.

    İsrail Başbakanı Yair Lapid, İstanbul’daki patlamaya ilişkin taziyeleri iletilerek, “Birlikte, terörün başını çektiği her yerde güçlü bir şekilde savaşacağız” dedi.

    İsrail Başbakanı Yair Lapid ofisi aracılığıyla yaptığı açıklamada, İstanbul’daki patlamaya ilişkin taziyelerini sundu. Lapid, “İsrail Hükümeti adına, İstanbul’da meydana gelen menfur terör saldırısının ardından Türk halkına taziyelerimi sunuyorum. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ve Türk hükümetine de desteğimi iletiyorum. Birlikte, terörün başını kaldırdığı her yerde güçlü bir şekilde savaşacağız” dedi.

    İngiltere Dışişleri Bakanı James Cleverly yaptığı açıklamada, İstanbul’daki patlamayla ilgili taziyelerini sunarak, “Düşüncelerim İstanbul patlamasından etkilenenlerle birlikte” dedi.

    İngiltere, İstanbul’daki patlamayla ilgili Türkiye’ye taziyelerini sundu. İngiltere Dışişleri Bakanı James Cleverly yaptığı açıklamada, “Düşüncelerim İstanbul patlamasından etkilenenlerle birlikte. Her türlü terörizm iğrençtir. İngiltere, bu haksız şiddet eylemine karşı Türkiye ile dayanışma içindedir. İngiliz vatandaşları tetikte kalmalı ve resmi seyahat tavsiyelerine uymalıdır” dedi.

    İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, İstanbul’daki patlamaya dair yaptığı açıklamada, “Türkiye’ye en derin taziyelerimizi iletmek istiyorum” dedi.

    İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, İstanbul’daki patlamaya dair sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “İstanbul’dan gelen görüntüler korkunç, yaşanan saldırı ve masum vatandaşların ölümü nedeniyle Türkiye’ye en derin taziyelerimizi iletmek istiyorum” dedi.

    İtalya Dışişleri Bakanı Antonio Tajani ise yaptığı açıklamada, “İstanbul’dan gelen görüntüler korkunç. İtalya, Türk hükümetine ve halkına yakınlığını belirterek, hayatını kaybeden masum vatandaşlar için en içten taziyelerini iletiyor. Kriz birimimiz durumu izlemekte ve vatandaşlarımızla temas halinde” ifadelerini kullandı.

    Yunanistan Dışişleri Bakanlığından İstanbul’daki patlamaya ilişkin yapılan açıklamada, “Türk halkına en içten taziyelerimizi sunuyoruz” denildi.

    İstanbul’da meydana gelen patlamanın ardından dünyanın dört bir yanından Türkiye’ye taziye mesajları gelmeye devam ediyor. Yunanistan Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan yazılı açıklamada, “Yunanistan terörü kesin bir dille kınıyor. Türk hükümetine ve Türk halkına en içten taziyelerimizi sunuyoruz” denildi.
    İstanbul Taksim’de bulunan İstiklal Caddesi’nde meydana gelen patlama ilk belirlemelere göre 6 kişi hayatını kaybetmiş, 2’si ağır 81 kişi de yaralanmıştı.

    NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, İstanbul’daki patlamaya ilişkin yayınladığı taziye mesajında, “Türk halkına en derin taziyelerimi sunuyorum” dedi.

    İstanbul’daki patlamanın ardından NATO, Türkiye’ye taziyelerini sundu. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, İstanbul’daki saldırıya ilişkin görüntüleri şok edici olarak nitelendirerek, “Düşüncelerim sizinle. Etkilenen herkese ve Türk halkına en derin taziyelerimi sunuyorum. NATO, müttefikimiz Türkiye ile dayanışma içindedir” ifadelerini kullandı.

  • Türk tatlısı baklava Japonya’da

    Türk tatlısı baklava Japonya’da

    Türkiye’nin simgelerinden olan baklava, Japonya’nın en lüks semti Ginza’da bulunan bir alışveriş merkezinde görücüye çıktı. Japonya’da Türk tatlıları satışına başlayan bir firma, açılış çerçevesinde gerçekleştirdiği etkinlikte baklava yapımını adım adım gösteren bir şov sergiledi. Türkiye’den gelen ustaların hamur açımından şerbet dökümüne kadar tüm baklava yapım sürecini anlattığı gösteri, Japonlardan yoğun ilgi gördü. Bazı Japonlar baklava yapım sürecini telefonlarıyla çektikleri görüntülerle ölümsüzleştirirken, kimileri ise baklava hamurunun inceliği karşısında şaşkınlığını gizleyemedi.

    “Bugünü bekliyordum”

    Baklavayı çok sevdiğini belirten Reiko Sakai, uzun yıllardır baklavanın Tokyo’ya gelmesini beklediğini ifade etti. “Bugün baklava yapılışını gördüm ve çok etkilendim” diyen Sakai, “Bugün burada olmaktan çok mutluyum” ifadelerini kullandı.

  • Dikkatsizlik sonucu meydana gelen kazalar

    Dikkatsizlik sonucu meydana gelen kazalar

    Emniyet Genel Müdürlüğü, Kent Güvenlik Yönetim Sistemi (KGYS) kameralarının kaydettiği, farklı illerde dikkatsizlik sonucu meydana gelen trafik kazalarının ekim ayı görüntülerini paylaştı. Kameralara yansıyan görüntülerde, kazalarda ışık ihlali, aşırı hız ve sürücülerin trafik kurallarına uymadıkları gözlemlenirken, kazaların çoğunun motosiklet ve scooter kazaları olması dikkat çekti. Motosikletlerin aralardan seyretmesi, scooter sürücülerinin ise kavşaklarda ani çıkışları ve dikkatsizlikten kaynaklanan kazalarda kimi zaman yayalar olumsuz etkilendi, kimi zamanlarda araçlarda maddi hasar oluştu. Korku dolu anların yaşandığı kazalar Amasya, Şanlıurfa, Kütahya, Tokat, Samsun, Sakarya, Malatya, İstanbul, Hatay, Eskişehir ve Bayburt’ta anbean kaydedildi.

  • Rusya’nın Türkiye ile birlikte doğalgaz ve tahıl planı

    Rusya’nın Türkiye ile birlikte doğalgaz ve tahıl planı

    Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, Endonezya’da gerçekleştirilecek G20 Liderler Zirvesine Rusya’nın katılımına yönelik açıklamalarda bulundu. Sözcü Zaharova, G20 zirvesine Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in katılmayacağını, Rusya’yı başında Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un olacağı bir heyetin temsil edeceğini söyledi. Rus heyetinin G20 temaslarıyla ilgili de ön bilgi veren Zaharova, G20’nin yapısına dair eleştirilerde bulunarak, “Mevcut koşullarda G20’de saygılı diyalog kültürünü yeniden canlandırmak ve gelecekte üretken çalışmalara geri dönmesi amacıyla ön koşulları oluşturmak için diplomatik araçların kullanılmasına önem verilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Benzer düşünceye sahip BRICS ülkeleri (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika) ve gelişmekte olan diğer ülkelerin desteğiyle durumun bu şekilde gelişmesi için mümkün olan tüm katkıyı sunmak istiyoruz” dedi. G20’nin üretkenliğinin azaldığını belirterek bu durumdan Avrupa Birliği (AB) ve ABD’yi sorumlu tutan Zaharova, “Bu zorlukların tümü ABD ve AB’nin çok büyük yanlış ekonomik hesaplamalara ve haksız rekabetin açık çatışmaların sonucudur. Buna rağmen sığ, bencil, kendi çıkarları uğruna kurumun faaliyetlerini yapay olarak politize etme girişimlerini önlemek için G20’nin çok yönlü ekonomik forum statüsünü güçlendirmeye kararlıyız” ifadelerini kullandı.

    “G20’de Türkiye ile gaz iş birliğinin geliştirilmesiyle ilgili girişim duyuracağız”
    Rus heyetinin G20 zirvesindeki planlarından da bahseden Zaharova, Rusya ile Türkiye arasında doğalgaz ve tahıl anlaşmalarını geliştirme amacı yürütüleceğini söyledi. Zaharova, “Rusya, ticari ve insani temelde dış pazarlara gıda ürünleri ve enerji kaynaklarının güvenilir bir tedarikçisi olmaya hazır olduğunu teyit edecek, ancak her türlü fiyat ve diğer dış baskı girişimlerini reddedecektir. Bu bağlamda Türkiye ile gaz iş birliğinin geliştirilmesi, tahıl ve gübre tedarikinin organize edilmesiyle ilgili bir dizi özel girişimin duyurulması planlanmaktadır” diye konuştu.

  • Türkiye’den Macaristan’a vize muafiyeti

    Türkiye’den Macaristan’a vize muafiyeti

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla yayımlanan karara göre, Macaristan kimlik kartı hamili vatandaşların Türkiye’ye yapacakları her 180 gün içinde azami 90 gün ikamet süreli turistik amaçlı seyahatlerinde ve transit geçişlerinde vize muafiyeti sağlanacak.

    Söz konusu karar, 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun 18’inci maddesi gereğince verildi.

  • Bakan Çavuşoğlu: “Bizde torpil yok”

    Bakan Çavuşoğlu: “Bizde torpil yok”

    Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, atamaların liyakatle yapıldığını belirterek, “İçeriden de var dışarıdan da var. Tekrar atamayı daha önceki görevine göre yapıyoruz. Sizin döneminizdeki gibi torpiller yok bizde” dedi.
    Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğu, bakanlığının 2023 bütçesinin görüşüldüğü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda milletvekillerinin sorularını yanıtladı. Suriye ile siyasi düzeyde herhangi bir planlanmış görüşmenin olmadığını belirten Bakan Çavuşoğlu, “Kıbrıs ve Yunanistan konusunda ABD’nin terazisi bozuldu. Bu konuda da hep birlikte mücadele etmemiz lazım. ABD’ye gerekli uyarıları yaptık. Son zamanlarda daha dengeli açıklamalar yapmaya başladılar ama bu yetmez. Bununla tatmin olmamız mümkün değil” diye konuştu.

    “Bütün büyükelçiler bakanlığımıza çağrıldı, gerekli uyarılar yapıldı”

    Vize taleplerinde yaşanan sıkıntılara ilişkin gelen soruyu yanıtlayan Bakan Çavuşoğlu, “Vize sorunu hepimizin sorunu. Elinizi vicdanınıza koyun. Bu vizeyi geciktiren ülkelerin hangisine açıkça eleştiri yaptınız? Burada bizi suçlamaya kalkıyorsunuz. Sürekli görüşüyorsunuz, kaç defa baskı yaptınız? Kaç defa bizim çabalarımıza destek verdiniz. Bir sürü temaslarda bulunduk. Bakanlarla görüştük. En sonunda tüm büyükelçileri Bakanlığımıza (Bakan Yardımcısı) Sedat (Önal) bey ve (Bakan Yardımcısı) Faruk (Kaymakcı) bey çağırdılar. Gerekli uyarıları yaptılar ve gereğini de yapacağımızı kendilerine söylediler. Nitekim ABD dahil bazı ülkeler hızlandırmaya başladı ama yetmez” açıklamasında bulundu.

    “Fiyatların oluşması için Türkiye bir merkez olma özelliğini zaten kazanmış”

    Bakan Çavuşoğlu, Rusya’nın Türkiye’ye ‘gaz merkezi’ kurulması önerisi konusunda ise, “Ben burada bir tehdit görmüyorum. Bu teklifin hedefi Avrupa piyasaları. Biz şu anda yüzde 60’tan yüzde 40’a 44’e düştük Rusya’ya bağımlılıkta. Çünkü çeşitliliğimizi artıyoruz. Fiyatların oluşması için Türkiye bir merkez olma özelliğini zaten kazanmış. Avrupa’dan bir talep yoksa zaten bir boru hattı inşa etmesinin zaten bir anlamı yok” ifadelerini kullandı.
    “Hiç vatandaşlardan bu sene gaz kesintisi olacak, bu sene gazımız elektriğimiz olmayacak diye evet fiyatlardan şikayet ediyorlar ama bir endişe getiren duydunuz mu?” diye soran Bakan Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
    “Gazım yok diye bir endişesi var mı? Bu nedendir biliyor musunuz? Yıllarca izlediğimiz akıllı stratejik politikaların bir neticesidir. Avrupa’da 19’a 20’ye sabitledir sayın (HDP İstanbul Milletvekili Garo) Paylan. Çünkü tasarruf etmek zorunda sıkıntı var. Bu sene çözüm bulamazlarsa rezervleriyle kışı geçirirler ama gelecek sene daha büyük sıkıntı var. Biz Türkiye olarak sadece kendimizi düşünmüyoruz.”
    F-35 konusunda bir şey söylemenin zor olduğunu dile getiren Çavuşoğlu, F-16 konusunda görüşmelerin sıkıntısız devam ettiğini bildirdi.

    “İç hukuk yolu işliyor”

    Osman Kavala konusunda sorulan soruya ilişkin ise Bakan Çavuşoğlu, “Mahkeme teknik olarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararını uygulamıştır. Diğer suçlardan dolayı tutukluluğu devam etmiştir. O suçlamalardan dolayı da bir hüküm yemiştir. İç hukuk yolu işliyor. Hoşunuza gitse de gitmese de bu bir gerçektir” dedi.

    “Türkiye’de kim para aklıyor da Türkiye’yi töhmet altında bırakıyorsunuz?”

    FATF’ın Gri Listesi konusunda Türkiye’nin yükümlülüklerini yerine getirdiğine değinen Bakan Çavuşoğlu, “Arkadaşlar Türkiye’de kim para aklıyor da Türkiye’yi töhmet altında bırakıyorsunuz? Söylediğiniz şeyler kabul edilebilir şeyler değil. Türkiye’de kaç tane oligarkın parası var şu anda da bunu söylüyorsunuz” ifadelerine yer verdi.

    “Sizin döneminizdeki gibi torpiller yok”

    1927 yılında Dışişleri Bakanlığına dışarıdan atama yapılabileceğine dair kanun çıktığını söyleyen Çavuşoğlu, “Biz (atamaları) liyakatle yapıyoruz. İçeriden de var dışarıdan da var. FETÖ’den dolayı biraz da eleman sıkıntımız var. Ama bu dışarıdan atamaya mazeret olsun diye söylemiyorum bunu. Tekrar atamayı daha önceki görevine göre yapıyoruz. Sizin döneminizdeki gibi torpiller yok bizde” şeklinde konuştu.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsveç Başbakanı  ile görüştü

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsveç Başbakanı ile görüştü

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsveç Başbakanı Ulf Kristersson ile baş başa görüştü. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki görüşme basına kapalı gerçekleşti. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Kristersson’un ortak basın toplantısı düzenlemesi bekleniyor.

  • “Kaygılarımıza destek İsveç görmek istiyoruz”

    “Kaygılarımıza destek İsveç görmek istiyoruz”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “İsveç kendi güvenliği için NATO üyeliğini istiyor, biz de kendi güvenlik kaygılarımızın giderilmesine destek olan bir İsveç görmek istiyoruz. 3’lü muhtıranın bir bütün olarak eşiksiz uygulanmasının akabinde İsveç’in NATO üyeliğinin gerçekleşmesi ve dostluk ilişkimize müttefiklik boyutu eklenmesi samimi temennimizdir” dedi.
    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsveç Başbakanı Ulf Kristersson ile ortak basın toplantısını gerçekleştirdi. İsveç Başbakanı Kristersson ve heyetini ağırlamaktan memnuniyet duyduğunu ifade eden Erdoğan, “Başbakan’ı bu vesileyle tebrik ediyor, kendisine ve hükümetine başarılar diliyorum. Başbakan’ın bu ziyareti İsveç’ten ülkemize başbakan düzeyinde 2009 yılından bu yana yapılan ilk ziyareti teşkil ediyor. Görüşmelerde ilişkileri her alanda geliştirmek hususunda ortak iradeye sahip olduğumuzu belirledik. İkili münasebetlerinin yanı sıra Türkiye-AB, Rusya-Ukrayna savaşı başta olmak üzere bölgesel ve küresel meseleleri değerlendirdik” açıklamasında bulundu.

    “Türkiye, NATO’nun açık kapı politikasının her zaman güçlü destekçisi olmuştur”

    İsveç’in NATO’ya üyelik başvurusunun görüşmelerde önemli yer tuttuğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye, NATO’nun açık kapı politikasının her zaman güçlü destekçisi olmuştur. İsveç ve Finlandiya’nın katılım müzakerelerinin başlatılmasına da esasen bu yaklaşımımız doğrultusunda Madrid’de onay verdik. İsveç’i askeri ittifaklara katılmama politikasına son vermeye iten güvenlik kaygılarını anlayışla karşılıyoruz” dedi.

    “Kaygılarımızın giderilmesine destek olan bir İsveç görmek istiyoruz”

    Türkiye’nin PKK/PYD/YPG, FETÖ ve DHKP-C ve DEAŞ gibi terör örgütleriyle mücadele ettiğine vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin 40 bini aşkın vatandaşını terör saldırısından kaybettiğini dile getirdi. Erdoğan, “29’u bu bina çevresinde olmak üzere 252 insanımız FETÖ üyesi teröristler tarafından şehit edildi. Sayın Başbakan bugün Gazi meclisimizi ziyaret ederek FETÖ terör örgütünün demokrasimizin kalbine nasıl hançer saplamaya çalıştığını yerinde görmüş oldu. İsveç kendi güvenliği için NATO üyeliğini istiyor bizde kendi güvenlik kaygılarımızın giderilmesine destek olan bir İsveç görmek istiyoruz” ifadelerini kullandı.

    Madrid’de imzalanan 3’lü muhtırada vurgulandığı üzere NATO’nun en temel unsurlarından birinin terörizmin tüm biçim ve tezahürleriyle mücadelede tam dayanışma ve işbirliği olduğuna dikkat çeken Erdoğan, “Yeni İsveç hükümetinin üçlü muhtırayı uygulama taahhüdünden memnuniyet duyduk. Savunma sanayinde ülkemize uygulanan kısıtlamalarının kaldırılması ve ihracat izinlerinin verilmeye başlanması keza olumlu bir adım teşkil etti. Başbakan ile bugünkü istişaremizde muhtırada kayıtlı hükümlerin somut adımlarla hayata geçirilmesine yönelik beklentilerimizi açık biçimde paylaştık. PKK/PYD/YPG, FETÖ ve DHKP-C terör örgütlerinin İsveç’in demokratik ortamını istismar etmesi muhakkak engellenmelidir” dedi.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, 3’lü muhtıranın bir bütün olarak eşiksiz uygulanmasının akabinde İsveç’in NATO üyeliğinin gerçekleşmesinin ve dostluk ilişkilerine müttefiklik boyutu eklenmesinin en samimi temenni olduğunu söyledi. Erdoğan,”3’lü muhtırada kayıtlı hususların uygulanmasını sağlamak ve izlemek için kurulan Finlandiya’nın da dahil olduğu daimi ortak mekanizmanın ikinci toplantısı ay sonuna doğru Stockholm’de düzenlendiğinde daha olumlu bir tablo ile karşılaşmayı ümit ediyorum. Stratejik ortağımız İsveç ile ikili ilişkilerimizi ticaretten savunma sanayiine, karşılıklı yatırımlardan turizme kadar her alanda geliştirmek istiyoruz. Ticaret hacmimiz geçtiğimiz sene 3.7 milyar dolara ulaşarak rekor kırdı. Sahip olduğumuz potansiyel temelinde bu rakamı ilk planda 5 milyar dolar düzeyine çıkarmayı hedefliyoruz. Sayın başbakanla iş adamlarımızın önünü açabilmek için neler yapabileceğimizi de konuştuk. Sayın Başbakanın ziyaretinde ilişkilerimizde ortak çıkarlar doğrultusunda yeni bir sayfa açmasını temenni ediyorum” değerlendirmesinde bulundu.

    “Türkiye’nin İsveç’ten beklentisi net”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin İsveç’ten beklentisinin net olduğunu belirterek, “Özellikle yapmış olduğumuz görüşmedeki hedef terörle mücadelede İsveç’in bu noktadaki tutumu. Bu rakamların 30, 70 veya 100 olması tartışılabilecek konular. Şu anda FETÖ’cü Bülent Keneş’in İsveç’ten Türkiye’ye deporte edilmesi bizim için önemli, biz bu konuda daha hassas davranmasını bekliyoruz İsveç’in. Bunun yanında PKK, PYD, YPG terör örgütleri de var. Biz 70 yıldır NATO’da bunun mücadelesini veriyoruz. İsveç ve Finlandiya’da terör örgütü paçavralarıyla dolaşınca benim vatandaşım bunları görüyor. Biz vatandaşımıza hayır diyemeyiz. Siyaset yaptığımızı bilmeniz lazım. Eskiden kamuoyu araştırmalarında terör birinci çıkardı, artık sıralamaya bile neredeyse girmiyor. Biz de şimdi istiyoruz ki NATO’daki dostlarımızla dayanışma içinde olalım. Sadece İsveç’te mi var bu teröristler, hayır. Birçok Avrupa ülkesinde bu teröristler var. Buraları zemin edinmişler, yaşam sürdürüyorlar. Önümüzdeki temmuz ayına kadar bir süre var” diye konuştu.

    İsveç Başbakanı Ulf Kristersson ise, gündemlerinde PKK gibi terör örgütleriyle mücadele etmek olduğunu belirterek, “İsveç Finlandiya ile beraber NATO üyeliğine başvurdu. Bu ittifaka katılmak bizim için hayati derece önem taşıyan güvenlik meselesi. Türk milletine sesleniyorum; İsveç Türkiye’ye yapmış olduğu tüm taahhütlere riayet edecektir. İleride de müttefik olarak vereceği taahhütleri yerine getirecek ve 3’lü muhtırayı tam olarak uygulayacağız” ifadelerini kullandı.

  • Katarlılar Türkiye’ye akın ediyor

    Katarlılar Türkiye’ye akın ediyor

    Fiderm Clinic’in sahibi Fatma İçiren, “Artık Türkiye bu alanda en önemli duraklardan birisi. Geçtiğimiz hafta Ankara’da gerçekleştirdiğimiz fuara da ziyaretçi profiline bakıldığında başta Katarlılar olmak üzere Alman ve İtalyanlar bolca ziyaret etti. Yabancılar sadece güzelleşmek adına Türkiye’yi ziyaret etmiyor, bizim tecrübelerimizden faydalanmak ve bu kültürü kendi ülkelerine taşımak için de bizi referans olarak görüyor” dedi.

  • Bakan Bozdağ’dan Bursa’da önemli açıklamalar

    Bakan Bozdağ’dan Bursa’da önemli açıklamalar

    Bursa’da bir otelde Adalet Bakanlığı tarafından düzenlenen ‘10. Yılında Türk Ticaret Kanunu Çalıştayı’na katılan Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, “Türkiye’de adaletin vaktinde tecelli etmesi hepimizin ortak arzusudur. Geciken adaletin adalet olmadığını herkes yüksek sesle dile getiriyor. Her iş vaktinde olursa güzel olur. Ama buradan şunu da görmemek lazım. Her suçun soruşturması, her davanın yargılaması aynı sürede olur dersek büyük bir yanlışa düşeriz. Hızlandırarak soruşturma, hızlandırarak yargılama yaparsak adaletin terazisi bozulma tehdidiyle karşı karşıya kalabilir. Yetersiz delillerle hakkın doğru tespiti konusunda da büyük sorunlarla karşı karşıya kalabiliriz. Onun için makul sürede yargılama yapmak doğru olandır. Makulün dışına çıkıldığında biz sıkıntıya düşeriz. Onun için de bakanlık olarak makul sürede soruşturmaların tamamlanması ve makul süreside yargılanmaların tamamlanması için hedef süreler konusunda uygulamadığımız süreleri gözden geçiriyoruz ve ayrı ayrı üzerinde duruyoruz” dedi.

    50-60 yıllık davalar için yasal düzenleme

    50-60 yıldır devam eden kimi davalar olduğunu belirten Bozdağ, “Buradan Türkiye’ye ilan ediyorum. Bu uzun süren davalarla ilgili bakanlık olarak özel bazı düzenlemeler yapacağız. 50-60 sene davaların sürdüğü bir Türkiye olmaktan ülkemizi çıkartacağız. Bununla ilgili, bakanlığımızın bazı hazırlıklarının olduğunu, önümüzdeki zaman içinde bunları somuta dönüştüreceğiz. Dededen, dedenin babasından onun dedesinden kalan davaların tamamını kısa bir süre sonra Türkiye’nin gündeminden tasfiye edecek adımlar atacağımızı buradan ifade etmek istiyorum. Hızlandırarak değil, zaten 50 yıldır devam ediyor. Onun hızlandırılması diye bir şey olabilir mi? O bizim ülkemiz için de yargımız için de hukuk devletimiz için de büyük bir ayıptır. Bu ayıptan ben Adalet Bakanı olarak hicap duyduğumu ifade ediyorum. Burada hepimizin kusuru var. Yargı görevi yapan hakim ve savcılarımıza buradan vatandaşlarımızın hak arayışları konusunda açtıkları davaların veya yaptıkları şikayetlerin makul sürede sonuçlanması yargıya güveni de adalete güveni de yükseltir. Bazıları içinden çıkılmaz hale gelmiş. O yüzden yasa ile biz bu konuda içinden çıkılmaz hale gelen ve ihtilafları karara bağlamaktan çekinen arkadaşlarımız nedeni ile bir adım atacağız. Bunu milletimizin gözü önünde adil bir şekilde sonuçlandıracak yasal düzenlemeleri hayata geçireceğimizi buradan ifade etmek isterim. Başka türlü başa çıkamayacağız. Çanakkale’de 52 yıllık dava var. Bir hukuk devletinde hangi ihtilaf olsun bu kadar sürer mi? Sürmez, sürmemesi lazım” ifadelerini kullandı.

    “Hukuki yardım sistemini sil baştan gözden geçireceğiz”

    “Türkiye’nin hukuk devleti vasfını güçlendirecek başlıca adımları da atacağız. Özellikle vatandaşlarımızın yargılama   süreçlerinde hak mahrumiyetine uğramamaları, kendilerini daha iyi savunmaları, daha güçlü şekilde hak ve hukukunun peşinden koşabilmeleri için, hukuki yardım sistemimizi sil baştan gözden geçireceğiz” diyerek sözlerine devam eden Bakan Bozdağ, “Türkiye’ye yüzyılı dediğimiz Cumhuriyetimizin 2. yüzyılında bu anlamda darda, zorda olan vatandaşlarımızın yanında hukuk devletinin gereği olarak ona yardıma koşan bir Türkiye olacaktır. Hukuk devletinin gereğini en üst düzeyde hayata geçireceğiz. Öte yandan CMK uzlaştırma dahil, bütün bunların hepsini içine alan çerçeveli reformları getiriyor ve vatandaşlarımızın hak mahrumiyetine uğramamaları ve haklarını etkin bir biçimde müdafaa edebilmeleri için hukuki yardımın çerçevesini genişletiyoruz. Yeni kaynakları vatandaşlarımızın hizmetine sunacağız” dedi.
    Son günlerin tartışma konusu olan başörtüsünün anayasal düzenleme altına alınması ile ilgili de konuşan Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, “Anayasamızın bazı maddelerinde değişiklik yapılmasına dair Cumhur İttifakı olarak bizim yaptığımız bir hazırlık var. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, bir kanun teklifi verdi. Gelin bu kanunu görüşelim, bu meseleyi kanunla çözelim deyince, Cumhurbaşkanımız da ona karşılık gelin biz bunu Türkiye’nin gündemine bir daha gelmeyecek şekilde anayasal güvenceye kavuşturalım. Zira kanun değişikliği basit çoğunlukla yapılabilir. Bugün çoğunluk var değiştirdiniz. Yarın başka çoğunluk geldi o da değiştirebilir. Bugün demokratik bir idare var, yarın yasakçı bir idare gelir, o başka bir şey koyabilir. Anayasayı 400 oyla değiştirmek ya da 360 üzerinden halkın iradesi ile değiştirmek öyle kolay bir iş değil. Bu çoğunluğu bulmakta öyle kolay husus değil. Onun için anayasal teminat altına alalım” dedi.

    “Türkiye’nin geçmişte yaşadığı travmalar var”

    Bozdağ sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye’nin geçmişte yaşadığı travmalar, bizim daha güvenceli tedbirler almaya sevk ediyor. Bizim anayasamızın 10’uncu maddesi, herkes kanun önünde eşittir diyor. Devlet organları, idare makamları, kanun önünde eşitlik ilkesine uygun davranmak zorundadır diyor. Buna rağmen eşitliğe uydular mı? Başı açık, başı örtülü kadınlar arasında eşit davrandılar mı? Anayasanın eşitlik ilkesini hem devletin organları, hem de idare makamları bu genel ilkeye rağmen bunu çiğnediler. Herkes ibadete, dini ayin ve törenlere katılma hakkına sahiptir. Kimse dini ayin ve ibadetlere katılmaya zorlanamaz. İnancından ve kanaatinden dolayı suçlanamaz ve kınanamaz derken, bu ülkede kadınlar inancından dolayı suçlandı, kınandı mı? Mesleklerinden uzaklaştırıldı mı? Hatta idamla dahi yargılananlar oldu. Anayasa kınayamazsın, suçlayamazsın diyor. Bu anayasayı uygulamakla mükellef olan devlet organları idare makamları daha da kötüsü yargı, anayasayı çiğneyen karara destek verecek şekilde imza attılar.”

    “O dönem Başbakanımızın eşi GATA kapıdan alınmadı”

    “Anayasa 42’nci madde ‘Hiç kimse eğitim öğretim hakkından yoksun bırakılamaz’ diyor. Bırakıldılar mı? Anayasada çalışma, seçme seçilme hakkı her Türk vatandaşınındır diyor” diyerek sözlerini sürdüren Bozdağ, “Anayasa diyor ki kimse bunlardan mahrum bırakılamaz diyor yasa var. Yasada başı açık olma örtülü olma şartı yok. Bu işlere girmek için, eğitim almak için kamuda olmak için. Buna rağmen yıllar yılı Türkiye’de kadınlarımızın bir kısmı inancı gereği başını örttüğü için ‘Ya başını açacaksın ya eğitimden vazgeçeceksin’ dediler. Böyle bir tercih ile karşı karşıya kaldılar. Merve Kavakçı hanımefendinin başına gelenlere hepimiz şahidiz. Türkiye bu acıları yaşadıktan sonra 2008 yılında anayasanın 10 ve 42’nci maddesinde bir değişiklik yaparak bu acılar yaşanmasın dedik. Ama Anayasa Mahkemesi çok ilginç bir karar verdi. Ben o karardan utanıyorum. Altına imza attılar ve anayasadaki bu değişiklikleri iptal ettiler. Yetmedi, hemen iptalin arkasında AK Parti’ye 14 Mart 2008’de kapatma davası açtılar. ‘Siz başı açık başı örtülü kadınları eşitlemeye teşebbüs ettiniz. Bu ülkenin kadınları arasında eğitim, çalışma ve diğer alanlardaki ayrımcılığa son verecek bir adım attınız’ dercesine kapatma davası açtılar. Daha dünün Türkiye’si. Başbakanımızın, Cumhurbaşkanımızın eşi Emine Erdoğan hanımefendi bir sanatçımızın GATA’da tedavi gördüğü zaman ziyarete gitmek istedi, Başbakan eşi kapıdan alınmadı. Kolay gelmedi Türkiye bu günlere. Bunca mağduriyetlerin yaşandığı bir ülkede insanlar yarın iklim değişir, siyasi irade farklılaşır acaba bu yasaklar yeniden olabilir mi diye endişe etmelerinde bir hak yok mu? Haklılık payı elbette var. Artık bu endişe olmasın istiyoruz. Türkiye’de artık bu ülkenin kadınları, kıyafetlerine göre ayrı ayrı muameleye tabi tutulmasınlar istiyoruz. Hiçbir kadında başı açık, örtülü şartı aranmaz, aranamaz diyoruz bu kötü bir şey mi? Başını örten, açan kadınları koruma altına alan haklarını ayrıca sunulan hizmetlerden yararlanmasını anayasal güvenceye kavuşturan son derece önemli demokratik, laik devlet anlayışına uygun önemli bir değişikliktir” şeklinde konuştu.
    Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Hukuk Profesörü Dr. Ünal Tekinalp ve eşine plaket takdim etti.