Etiket: Türkiye

  • İngiltere ile Türkiye arasında tarihi anlaşma! İmzalar atıldı

    İngiltere ile Türkiye arasında tarihi anlaşma! İmzalar atıldı

    Türkiye ile Birleşik Krallık arasında Serbest Ticaret Anlaşması imzalandı. Ticaret anlaşması tüm sanayi ve tarım ürünlerini içeriyor. Bakan Pekcan imza töreninde yaptığı açıklamada, “Türkiye ve Birleşik Krallık arasındaki ticaretimizin gelişiminin en büyük teminatı olacak” derken, İngiltere Uluslararası Ticaret Bakanı Truss, “Büyük ivmeler kazanacağımızı inanıyorum” ifadesinde bulundu.

    Türkiye ile Birleşik Krallık arasında Serbest Ticaret Anlaşması imzalanması dolayısıyla düzenlenen tören, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan ile Birleşik Krallık Uluslararası Ticaret Bakanı Liz Truss’ın video konferans yöntemiyle katılımıyla gerçekleştirildi.

    Pekcan, Birleşik Krallık’ın Avrupa Birliği’nden (AB) ayrılmasıyla iki ülke arasındaki ticaret rejiminin yeniden belirlenmesi ihtiyacı doğduğuna dikkati çekerek, bugün imzalanan anlaşmayla ülkeler arasında ikili bazda bir tercihli ticaret rejiminin tesis edileceğini belirtti.

    Türkiye ve Birleşik Krallık arasında imzalanan STA sayesinde, ikili ticaretin etkin ve sorunsuz bir şekilde devam edeceğini söyleyen Pekcan, “Bu anlaşma, önümüzdeki dönemde Türkiye ve Birleşik Krallık arasındaki ticaretimizin gelişiminin en büyük teminatı olacak. Firmalarımızın rekabetçi olduğumuz sektörlerde İngiltere’ye kolay ve sorunsuz bir biçimde ihracat yapabilmelerini garanti altına alacaktır” diye konuştu.

    Pekcan, Birleşik Krallık’ın, 31 Ocak 2020 tarihi itibarıyla Avrupa Birliği’nden resmen ayrıldığını ve bu yıl sonuna kadar bir geçiş süreci öngörüldüğünü hatırlatarak, Türkiye olarak bu süreci yakından takip ettiklerini, oldukça yoğun bir mesai harcadıklarını ifade etti.

    Yıl boyunca hem AB hem de Birleşik Krallık makamlarıyla yoğun bir diplomasi trafiği yürüttüklerini dile getiren Pekcan, şöyle konuştu:

    “Türkiye olarak temel amacımız, Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği’nden kaynaklı ticari ilişkilerimize de halel getirmeden, Birleşik Krallık ile arzu ettiğimiz bir ticaret anlaşmasını imzalamak idi. Bugün itibarıyla amacımıza ulaşmış bulunuyoruz.

    Anlaşmanın az sonra imzalanmasıyla birlikte, Birleşik Krallık ile aramızdaki ticaret yapısıyla ilgili bir belirsizlik kalmayacaktır. Ticaretimiz her zamanki etkinliğiyle sürecek ve inanıyorum daha da gelişecektir. Gümrük Birliği’nin 25 yıl boyunca getirdiği kazanımları korurken, Birleşik Krallık ile ilişkilerimizi imzalayacağımız Serbest Ticaret Anlaşması kapsamında daha da derinleştirme yönünde ilk adımı atıyoruz.”

    “TÜM BELİRSİZLİKLER, HUKUKİ VE TEKNİK HANDİKAPLAR ORTADAN KALKTI”

    Bakan Pekcan, bu noktaya gelmenin kolay olmadığını vurgulayarak, AB ve Birleşik Krallık arasında yürütülen müzakerelerdeki belirsizliklere rağmen Türkiye olarak uzun süredir Birleşik Krallık ile teknik düzeydeki müzakereleri sürdürdüklerini ve üst düzeyde pek çok temas gerçekleştirdiklerini bildirdi.

    Bir taraftan da AB makamlarıyla süreçle ilgili istişarelere davam ettiklerini anlatan Pekcan, Türkiye açısından çok yönlü bir ticaret diplomasisi süreci yaşandığını söyledi.

    Pekcan, nihayetinde Türkiye olarak Birleşik Krallık ile taslak anlaşmayı imzaya hazır hale getirdiklerini belirterek, “Artık yıl tamamlanmak üzereyken ve geçiş süreci dolmak üzereyken, Birleşik Krallık ve AB arasında anlaşma sağlanmasıyla ülkemiz ile Birleşik Krallık arasında bir serbest ticaret anlaşması imzalanması noktasında tüm belirsizlikler ve tüm hukuki ve teknik engeller de ortadan kalkmış oldu. Biz de bu çerçevede bugün itibarıyla Birleşik Krallık ile anlaşmamızı imzalayacak olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyoruz” dedi.

    “SERBEST TİCARET ANLAŞMASI TÜM SANAYİ VE TARIM ÜRÜNLERİNİ İÇERİYOR”

    Pekcan, “Bugün iş insanlarımızın beklentilerini karşılamanın ve onlara verdiğimiz sözü yerine getirmenin memnuniyetini yaşıyoruz. İş insanlarımız gönül rahatlığıyla bizim için her açıdan kritik bir pazar olan İngiltere ile ticaretlerini sürdürebilirler” dedi.

    Ticaret Bakanı Pekcan, “Taraflar olarak ‘tarifesiz’ STA hedeflemiştik, bu gerçekleşti. Anlaşma, tüm sanayi ve tarım ürünlerini içeriyor” diye konuştu.

    “ANLAŞMA 1 OCAK 2021 TARİHİNDE DEVREYE GİRECEK”

    Bakan Pekcan, Serbest Ticaret Anlaşması’nın 1 Ocak 2021 tarihinde devreye gireceğini ve hiçbir süre kaybının olmayacağını belirterek, şunları kaydetti:

    Anlaşma olmasaydı, Birleşik Krallık’a yaptığımız ihracatın yaklaşık yüzde 75’i vergi yüküyle karşı karşıya kalacak, yaklaşık 2,4 milyar dolara varan bir zararımız olacaktı. Bu risk an itibarıyla ortadan kalkmıştır.

    STA, Türkiye ve Birleşik Krallık ilişkileri bakımından yeni ve çok özel bir kilometre taşı. Anlaşma, mevcut ticari ve ekonomik ilişkilerimizin çerçevesinin korunması ve geliştirilmesi konusunda hükümetlerimiz arasındaki ortak anlayış ve iradenin bir sonucudur.”

    TİM BAŞKANI GÜLLE: BİRLEŞİK KRALLIK İLE TİCARETİMİZDE YENİ BİR DÖNEM BAŞLANGICININ ARİFESİNDEYİZ

    Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle, Türkiye ile Birleşik Krallık arasında imzalanan serbest ticaret anlaşmasına ilişkin, “Kazan-kazan modeli çerçevesinde, Birleşik Krallık ile ticaretimizde yeni bir dönem başlangıcının arifesindeyiz” ifadesini kullandı.

    Gülle yazılı açıklamasında, ihracatçılar olarak, Türkiye’nin önemli ihraç pazarlarından olan Birleşik Krallık’ın Brexit sürecini başından beri büyük bir dikkatle takip ettiklerini söyledi.

    Birleşik Krallık’ın, 2019 yılında 10,8 milyar dolarla en çok ihracat gerçekleştirilen 2’inci ülke olduğuna dikkati çeken Gülle, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

    “Aynı zamanda yaklaşık 5,4 milyar dolarlık dış ticaret fazlası verdiğimiz bir ticaret partnerimiz. Yani Birleşik Krallık’a ithalatımızın yaklaşık 2 katı kadar ihracat yapıyoruz.

    Bu yıl Birleşik Krallık’a otomotiv sektöründe 2 milyar doların üzerinde, hazır giyim, elektrik-elektronik ve mücevher sektörlerinde ise 1 milyar doların üzerinde ihracat gerçekleştirdik.

    Bunun yanında, Birleşik Krallık, elektrik-elektronik ve mücevher sektörlerimizin en çok ihracat gerçekleştirdiği ülke olarak büyük önem taşıyan bir pazar. Bu sebeple Brexit süreci ve sonrası, sürekli gündemimizde yer aldı.”

    “GÜMRÜK BİRLİĞİ ANLAŞMAMIZDAN SONRA EN ÖNEMLİ ANLAŞMAMIZ OLACAK”

    Gülle, Ticaret Bakanlığı’nın süreçle ilgili olarak anbean bilgilendirme yaptığını belirterek, şunları kaydetti:

    “Yoğun gayret ve mekik diplomasisi faaliyetleriyle müzakereler kararlılıkla sürdürüldü ve sonuç olarak Saygıdeğer Cumhurbaşkanımızın dün müjdesini verdiği serbest ticaret anlaşması haberini aldık. Kazan-kazan modeli çerçevesinde, Birleşik Krallık ile ticaretimizde yeni bir dönem başlangıcının arifesindeyiz. Dünyada ticaret bloklarının yeniden şekillendiği ve yakından tedarik eğiliminin hız kazandığı bu süreçte, oldukça anlamlı bir işbirliğine imza atıyoruz.”

    Serbest ticaret anlaşmasının, Gümrük Birliği anlaşmasından sonra en önemli anlaşma olacağına vurgu yapan Gülle, “Türkiye-Birleşik Krallık serbest ticaret anlaşmasında, Türk ihracatçısının hakları sonuna kadar savunulmuş ve serbest ticaretin devamı esas kılınmıştır. Anlaşma ile Birleşik Krallık’a olan ihracatımızdaki olası engellerin de böylelikle önüne geçilmiştir” ifadelerini kullandı.

    Gülle, anlaşmanın iki yıl içerisinde dijital hizmetler de dahil olmak üzere hizmetleri ve tarımla ilgili daha kapsamlı düzenlemeleri içerecek şekilde tekrar görüşüleceğini belirterek bunun da önemli bir adım olduğunu bildirdi.

    İhracatta yeni rekorlarla söz konusu anlaşmayı taçlandırmak istediklerini ifade eden Gülle, şu değerlendirmede bulundu:

    “Cumhuriyetimizin 100. yıl hedeflerine doğru emin adımlarla ilerlerken imzalamış olduğumuz Türkiye-Birleşik Krallık Serbest Ticaret Anlaşması’nın ülkemize hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum. Başta Sayın Cumhurbaşkanımız ve Ticaret Bakanımız olmak üzere, tüm hükümetimize teşekkür ediyorum. Umarız yeni dönemde ihracat ailesi olarak bizler de, Birleşik Krallık’a ihracatta yeni rekorlarla bu anlaşmayı taçlandırmış oluruz.”

  • Azerbaycan’dan aşı açıklaması

    Azerbaycan’dan aşı açıklaması

    Azerbaycan Tıbbi Bölgesel Birimler Yönetim Birliği (TABİB) Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Ramin Bayramlı, yeni tip corona virüsle mücadelede olduğu gibi aşı konusunda da Türkiye ile hareket ettiklerini belirterek “Türkiye ve Azerbaycan vatandaşları aynı anda aşılanmaya başlayacaklar. Ülkemizde aşılamanın ocak başından itibaren başlamasını bekliyoruz” dedi.

    Azerbaycan’da sağlık altyapısını iyileştiren, reformları gerçekleştiren Tıbbi Bölgesel Birimler Yönetim Birliği (TABİB), corona virüsle mücadele operasyonlarını da yürütüyor. Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in kararıyla 1 Ocak 2020’de faaliyete başlayan TABİB, daha ilk aylarda tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 salgınıyla mücadeleye girdi.

    Çoğunluğu yurt dışında eğitim gören, her biri kendi alanında uzman doktorların yönetimindeki TABİB, yeni bir kurum olmasına rağmen kısa zamanda atılan adımlarla ülkenin Covid-19’la mücadelesinde önemli aşama katedilmesini sağladı.

    TABİB Yönetim Kurul Başkanı Doç. Dr. Ramin Bayramlı, salgının ortaya çıkmasının ardından kısa sürede tıbbi ve biyolojik araştırmalarda uygulanan PCR testi laboratuvarlarının kurulduğunu, birçok hastanenin Covid-19 hastanesine dönüştürüldüğünü ve sağlık personelinin bu konuda eğitildiğini anlattı.

    Yapılan bu işlerle salgının daha da yayılmasının engellediğini vurgulayan Bayramlı, Covid-19’la mücadele konusunda özellikle Türkiye’nin tecrübelerinden faydalanmaya öncelik verdiklerini söyledi.

    Uzmanlık eğitimini Türkiye’de alan Bayramlı, “O dönemde ülkede sadece 6 tanı laboratuvarı bulunuyordu. Çok acil yeni laboratuvarlar kurmamız gerekiyordu. Pandemi ile mücadele ediyorduk ve hızlı yol almamız gerekiyordu. Laboratuvarların alımı sorunluydu çünkü dünyada talep artmıştı. İkinci konu, burada çalışacak personelin el becerisi ve teorik bilgilerinin olması lazımdı. Çünkü moleküler biyolojik tanı yöntemleri zor yöntemler. Türkiye’de eğitim alan doktorlarımız da dahil sağlık personelimizi bir araya toplayarak acil eğitimler verdik. Haydar Aliyev Vakfının desteğiyle yurt dışından tanı laboratuvarları aldık ve ülkenin her bölgesinde kurduk” dedi.

    “TÜRKİYE İLE AYNI AŞIYI KULLANMA KARARI ALDIK”

    Daha sonra Covid-19 tedavi protokol ve uygulamaları konusunda araştırmalara başladıklarını belirten Bayramlı, “Mart ayında Türkiye’yi ziyaret ettik. Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğünde görüşmelerimiz oldu. Oradan dönerken protokolleri ve uygulamaları aldık ve çalışmalarımızı yürüttük” ifadelerini kullandı.

    Bu dönemde Türkiye Sağlık Bakanlığı ile yakın iş birliği yürüttüklerini aktaran Bayramlı, Türkiye Corona virüs Bilim Kurulu üyelerinin Azerbaycan’a gelerek incelemelerde bulunduklarını, tecrübelerini paylaştıklarını hatırlattı.

    Son dönemde, tüm dünyanın sabırsızlıkla beklediği aşı konusunda sevindirici haberler aldıklarını belirten Bayramlı, şöyle devam etti:

    “Türkiye’de iki aşının faz 3 çalışmaları yürütülmektedir. Aynı zamanda Türk bilim adamlarının da bulduğu aşılar var. Onlar da artık faz 2 aşamasına geçmek üzere. Bu konuda bizim Türkiye Bilim Kurulu ile çok yakın ilişkilerimiz var. Onların kararlarını takip ediyoruz. Türkiye’nin seçmiş olduğu aşıya güveniyoruz. Biz de aynı aşıdan almaya karar verdik. Bu konuda anlaşmalar da yapıldı. Her alanda olduğu gibi pandemi ile savaş alanında da biz kardeş Türkiye ile yol alacağız. Türkiye ve Azerbaycan vatandaşları aynı anda aşılanmaya başlayacaklar. Ülkemizde aşılamanın ocak başından itibaren başlamasını bekliyoruz” bilgisini verdi.

    Bayramlı, Azerbaycan’da corona virüs aşısının ücretsiz yapılacağını söyledi.

  • Türkiye’yi pandemi dönemide 14 milyondan fazla kişi ziyaret etti

    Türkiye’yi pandemi dönemide 14 milyondan fazla kişi ziyaret etti

    Kültür ve Turizm Bakanlığı, 2020 yılı ocak-kasım döneminde Türkiye’yi ziyaret eden toplam ziyaretçi sayısının 14 milyon 486 bin 632 kişi olduğunu açıkladı.

    Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, 2020 yılı ocak-kasım ayları arasında gelen 14 milyon 486 bin 632 kişiden, 12 milyon 34 bin 883’ünün yabancı ziyaretçi, 2 milyon 451 bin 749’unun ise yurt dışı ikametli vatandaşlar olduğu bildirildi. 2020 yılı kasım ayında Türkiye’yi ziyaret eden yabancı sayısının, 2019 yılı kasım ayına göre yüzde 61,93 azalış gösterdiği belirtilerek, “Emniyet Genel Müdürlüğü’nden alınan geçici verilere göre; 2020 yılı kasım ayında ülkemizi ziyaret eden yabancı sayısı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 61,93’lük azalış ile 883 bin 991 olmuştur. 2020 yılı ocak- kasım döneminde ülkemizi ziyaret eden yabancı sayısı, 2019 Yılı ocak-kasım dönemine göre yüzde 71,95 azaldı. 2020 yılı ocak-kasım döneminde ülkemizi ziyaret eden yabancı sayısı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 71,95 azalış göstererek 12 milyon 34 bin 883 olmuştur” denildi.

    EN ÇOK ZİYARETÇİ RUSYA’DAN

    2020 yılı kasım ayında Türkiye’ye en çok ziyaretçi gönderen ülkeler sıralamasında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 37,77 azalış ile Bulgaristan’ın 143 bin 269 kişi ile birinci sırada yer aldığı belirterek, şunlar kaydedildi:

    “Rusya yüzde 34,03 azalış ile 127 bin 116 kişiyle ikinci, Irak ise yüzde 38.20 azalış ile 48 bin 748 kişiyle üçüncü sıradadır. Irak ülkesini Ukrayna ile Almanya izlemektedir. Ocak-kasım döneminde ülkemize gelen yabancıların ülkelerine göre dağılımı; 2020 yılı ocak kasım döneminde ülkemize en çok ziyaretçi gönderen ülke sıralamasında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 70,40 azalış ile Rusya 2 milyon 38 bin 380 kişiyle birinci, Bulgaristan yüzde 54.09 azalış ile 1 milyon 140 bin 739 kişiyle ikinci, Almanya ise yüzde 77 bin 84 azalış ile 1 milyon 71 bin 782 kişiyle üçüncü sıradadır. Almanya ülkesini Ukrayna ve İngiltere izlemektedir.”

  • Cumhurbaşkanı’nın talimatıyla TOKİ’nin Arnavutluk’ta inşa edeceği 522 konutun temeli atılıyor

    Cumhurbaşkanı’nın talimatıyla TOKİ’nin Arnavutluk’ta inşa edeceği 522 konutun temeli atılıyor

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatıyla TOKİ tarafından Arnavutluk’ta depremzedeler için inşa edilecek 522 konutun temeli bugün düzenlenecek törenle atılacak.

    Arnavutluk’un Laç şehrinde TOKİ tarafından inşa edilecek 522 konutun temeli, bugün Cumhurbaşkanı Recep Erdoğan’ın canlı bağlantıyla katılacağı törenle atılacak.

    Arnavutluk’ta 26 Kasım 2019’da meydana gelen 6,3 büyüklüğündeki depremin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, depremzedeler için 500 konut inşası talimatı vermişti.

    Bu kapsamda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Arnavutluk Yeniden İnşa Devlet Bakanlığı arasında “Afet Sonrası Konut Yapımı Alanında İşbirliği Sözleşmesi” imzalanmıştı.

    Arnavutluk’un Laç kentinde TOKİ Başkanlığının inşa edeceği 522 konutun temel atma töreni bugün yapılacak. Cumhurbaşkanı Erdoğan, saat 13.30’daki temel atma törenine Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nden canlı bağlantı ile iştirak edecek.

    Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ile TOKİ Başkanı Ömer Bulut da Laç kentindeki törene katılarak birer konuşma yapacak.

    Projeyle 522 konutun yanı sıra 37 ticari ünite ile 375 araçlık kapalı otopark da inşa edilecek.

  • Türkiye’de sahte içkiye 92 kurban

    Türkiye’de sahte içkiye 92 kurban

    Türkiye’de yasa dışı yoldan kazanç elde etmek amacıyla üretilip satılan sahte içki, can almaya devam ediyor.  Son olarak Bursa’da 3 günde metil alkol zehirlenmesi belirtisiyle hastaneye kaldırılan 14 kişiden 3’ünün hayatını kaybetmesiyle 9 Ekim’den bu yana sahte içki kaynaklı ölüm sayısı 92’ye ulaştı.

    9 Ekim’de İzmir’de 4 kişinin ölümüyle ülke gündemine gelen sahte içki, aradan geçen 69 günde 14 ilde 92 kişinin hayatını kaybetmesine neden oldu.

    Son olarak Bursa’da sahte içki nedeniyle gerçekleşen ölüm olayları, metil alkol tehlikesini bir kez daha hatırlattı.

    Bursa’da dün ve önceki gün farklı zamanlarda alkol aldıktan sonra fenalaşan 14 kişi, Çekirge Devlet ve Bursa Şehir hastanelerine kaldırıldı, bu kişilerden Mehmet İ. (59), Ferdi N. (37) ve İrfan Ç. (39) yaşamını yitirdi. Hastanelerde tedavisi süren 11 kişiden 6’sının sağlık durumu ciddiyetini koruyor.

    Kayseri’de 16 Kasım’da, metil alkol zehirlenmesi şüphesiyle 8 gün önce hastaneye başvuran H.E, hayatını kaybetti.

    Aydın’da 11 Kasım’da, metil alkolden zehirlenen Şevket Ö.Y. (48), 21 gün süren yaşam mücadelesini kazanamadı.

    Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde, 9 Kasım’da sahte içkiden zehirlendikleri şüphesiyle hastaneye kaldırılan A.S. (52) ve B.Z. (28) öldü.

    İzmir’in Ödemiş ilçesinde 9 Kasım’da metil alkol zehirlenmesi şüphesiyle tedavi gören Ali Yüksel, hayatını kaybetti.

    Ekim ayında görülen vakalarla sahte alkol nedeniyle 69 günde;

    • İzmir’de 40,
    • İstanbul ve Aydın’da 10’ar,
    • Mersin’de 8,
    • Kırıkkale’de 7,
    • Kırklareli’de 3,
    • Bursa’da 3′
    • Muğla, Zonguldak, Tekirdağ ve Balıkesir’de 2’şer,
    • Samsun, Trabzon, Kayseri’de 1’er olmak üzere 92 kişi, tedavi gördükleri hastanelerde yaşamını yitirdi.

    Sahte içkiyle mücadele sürüyor

    Ölümlere neden olan sahte içkiyle mücadele kapsamında çok sayıda ilde emniyet ve polis ekiplerince operasyon düzenlendi.

    Ankara’da 1 Ocak-27 Ekim tarihleri arasında, Ankara Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık Suçlarıyla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince 427 alkollü eğlence mekanı, 162 tekel büfe market ve toptancı ile 4 depoya baskın düzenlendi.

    Operasyonlarda haklarında işlem yapılan 159 şüpheliden 10’u tutuklanarak cezaevine konuldu, 58 bin 346 litre sahte/kaçak alkollü içecek, 18 bin 856 litre etil alkol, 340 litre metil alkol ele geçirildi. Ayrıca 92 şüpheli hakkında da toplam 230 bin 639 lira idari para cezası uygulandı.

    Adana’da da Adana Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri, sahte ve kaçak içki ticareti yapanlara yönelik yılın 10 ayında 101 operasyon düzenledi. Operasyonlarda, 125 bin 161 litre sahte ve kaçak içki ele geçirildi, 100 zanlı gözaltına alındı. Zanlılardan 3’ü tutuklandı, birçoğu adli kontrol şartıyla olmak üzere 97’si serbest bırakıldı.

  • Youtube’dan Türkiye’ye temsilci atama kararı

    Youtube’dan Türkiye’ye temsilci atama kararı

    SON DAKİKA HABERİ: YouTube, Türkiye’de yerel bir tüzel kişi temsilci atama sürecini başlatma kararı aldıklarını duyurdu.

    YouTube’dan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

    “YouTube olarak şeffaflığa, ifade özgürlüğüne ve bilgi erişimine olan bağlılığımızı korurken, faaliyet gösterdiğimiz ülkelerdeki yerel yasa ve düzenlemelere uymak için her zaman özen gösteriyoruz. Kısa bir süre önce düzenlenen 5651 sayılı kanunla sosyal ağ platformları için getirilen yeni yükümlülükleri son bir kaç aydır bütün boyutları ile inceledik.

    YouTube’un Türkiye’deki içerik üreticileri ve kullanıcılar için ne kadar önemli olduğunu biliyor, her gün on binlerce içerik üreticisinin YouTube’da yarattığı çok sesli özgün dünyayı ilgiyle takip ediyoruz. Bunun bilinciyle ve ilkelerimize bağlı kalarak YouTube için yerel bir tüzel kişi temsilci atama sürecini başlatma kararı aldık. Türkiye’deki yetkililerle de paylaştığımız bu kararı almış olmaktan memnuniyet duyuyoruz”.

  • Türkiye’de 1 günde en yüksek ölüm gerçekleşti

    Türkiye’de 1 günde en yüksek ölüm gerçekleşti

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Türkiye’nin 14 Aralık 2020 tarihli günlük koronavirüs tablosunu açıkladı.

    Türkiye’de son 24 saatte 204 bin 289 test yapıldı. 29 bin 617 kişiye yeni tip koronavirüs pozitif tanısı kondu.

    Türkiye’de bugün hayatını kaybedenlerin sayısı 229 kişi arttı. Salgının başından beri toplam can kaybı 16 bin 646 kişi oldu.

    Bugün hastalığı atlatarak iyileşenlerin sayısı ise 28 bin 164 kişi artışla toplam 1 milyon 631 bin 944’e çıktı. Toplam ağır hasta sayısı 5 bin 980 olarak açıklandı.

    AĞIR HASTA SAYISI 6.000’E YAKLAŞTI

    Bakan Koca; “Bugün tespit edilen 5.064 yeni hastamız var. Ağır hasta sayısı 6.000’e yaklaştı. Hastane yükümüz halen çok yüksek. Kalabalık ve kapalı ortamlardan uzak durarak sevdiklerimizi koruyalım. Kısıtlamaların etkisini yakında daha belirgin göreceğiz.

  • İran’da Türkiye Başkonsolosluğu önünde protesto

    İran’da Türkiye Başkonsolosluğu önünde protesto

    İran’da Doğu Azerbaycan eyaletinin merkezi Tebriz’deki Türkiye Başkonsolosluğu önünde gösteri yapıldı.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de okuduğu şiire İran’dan gelen tepkiler üzerine Türkiye’nin Tebriz Başkonsolosluğu önünde toplanan kalabalık, gösteri düzenledi.

    “Gazi Azerbaycan Hamaney’den ayrılmaz”, “Erdoğan-İsrail ilişkileriniz mübarek olsun” ve “Türk-Fars-Azeri İmam Hüseyin Askeri” yazılı dövizler taşıyan göstericiler, İsrail karşıtı sloganlar attı.

    Polisin uyarısı üzerine kalabalık dağıldı ve gösteri olaysız sona erdi.

  • İtalya Başbakanı: “Türkiye’ye olumlu gündem ve tüm diyalog kanallarını açık bıraktık”

    İtalya Başbakanı: “Türkiye’ye olumlu gündem ve tüm diyalog kanallarını açık bıraktık”

    İtalya Başbakanı Giuseppe Conte, Avrupa Birliği (AB) Liderler Zirvesi’nde Türkiye ile ilişkilerde olumlu gündem ve diyalog kanallarını açık bıraktıklarını bildirdi.

    Conte, Brüksel’deki AB Liderler Zirvesi’nin ardından basın toplantısında zirveyi değerlendirdi.

    Başbakan Conte, zirvede Türkiye’ye dikkatle değindiklerini belirterek, “Dengeli bir çözüm bulmak için burada sıkı şekilde müzakere ettik.” dedi.

    AB üyesi ülkeleri tek tek ayırt etmediklerini vurgulayan Conte, “Ankara’ya tatmin olmadığımızı belli edecek bir işaret vermemiz gerekiyordu. Bu nedenle kabul edemeyeceğimiz AB’yi ilgilendiren provokatif ve tek taraflı girişimler karşısında bazı bireyleri listeleyen bir yaptırım rejimi belirledik.” diye konuştu.

    Conte, Türkiye ile diyaloğun önemine de işaret ederek, “Bunlarla birlikte aynı zamanda olumlu gündem ve tüm diyalog kanallarını da açık bıraktık.” ifadesini kullandı.

    Başbakan Conte, Türkiye ile ilişkilerde kısır döngüler için değil, tansiyonun düşmesi için çalıştıklarını belirtti.

    Conte, ayrıca kurtarma fonunu somutlaştırmaya yönelik ileriye doğru bir adım atılmasından ötürü zirveyi “tarihi” olarak niteledi ve “Buna hiçbir ilkemizden ödün vermeden, hukukun üstünlüğü ilkesini tekrar teyit ederek ulaştık.” değerlendirmesinde bulundu.

    Kovid-19 salgınıyla mücadelede üye ülkeler arasında özellikle kış tatili dönemi için koordinasyonun güçlendirilmesi ihtiyacına değindiklerini aktaran Conte, “Aşı konusunda da koordineli bir yaklaşımın önemini vurguladık. Eğer yapabilirsek, Avrupa’nın bu konuda birlikte hareket ettiğini göstermek için ‘Aşı Günü’ düzenlemeye çalışacağız.” diye konuştu.

  • Türkiye’den AB bildirisine tepki

    Türkiye’den AB bildirisine tepki

    AB liderler zirvesi sonuç bildirisine yönelik yapılan Dışişleri Bakanlığı açıklamasında, “AB’nin büyük kesiminin de benimsemediğini bildiğimiz, ancak dayanışma ve veto baskısıyla 10 Aralık AB Zirvesi Sonuçlarına konulmak zorunda kalınan yanlı ve hukuka aykırı tutumu reddediyoruz” denildi.

    Türkiye’den 10-11 Aralık’ta yapılan AB Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi sonrasında yayımlanan bildiriye tepki geldi.

    Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamda şu ifadelere yer verildi:

    “1-2 Ekim AB Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi’nden bu yana ülkemizle diyalog ve temas yönünde çaba gösteren Dönem Başkanı dahil birçok AB ülkesi olsa da, bir-iki ülkenin dar siyasi hesapları nedeniyle Türkiye-AB ilişkilerinde henüz pozitif gündem yaratılamamış ve AB hiç bir yararı olmayan kısıtlayıcı önlem alma arayışından çıkamamıştır.

    Bazı üye ülkelerin üyelik dayanışmasını ve veto haklarını kötüye kullanarak, Türkiye’ye karşı gündeme getirdikleri maksimalist talepleri ve haksız tutumları, Türkiye ile AB’yi bir kısır döngü içine sokmuştur. Bu durum, Türkiye ve AB’nin ortak çıkarları ile bölgemizin barış, güvenlik ve istikrarına zarar vermektedir.

    Özellikle Kıbrıs, Doğu Akdeniz, Ege ve bölgesel konularda, esasen AB’nin büyük kesiminin de benimsemediğini bildiğimiz, ancak dayanışma ve veto baskısıyla 10 Aralık AB Zirvesi Sonuçlarına konulmak zorunda kalınan yanlı ve hukuka aykırı tutumu reddediyoruz.

    TÜRKİYE ÖN KOŞULSUZ GÖRÜŞMEYE AÇIK

    Türkiye, bölgede istikrarın tesisi için, Yunanistan’la, kışkırtıcı adımlarına rağmen, ön koşulsuz olarak istikşafi görüşmelere başlamaya hazır olduğunu her zaman ifade etmiştir.

    Türkiye ve KKTC, 2004’ten bugüne kadar, Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon kaynaklarının bir gerginlik değil, istikrar unsuru haline gelebilmesi için iyi niyetli bir biçimde çaba göstermiş, tüm yapıcı ve olumlu girişimleri üstlenen taraf olmuştur.

    “GÜNEY KIBRIS’IN DAYATMASINA MAHKUM EDİLDİ”

    AB bu kararında bir kez daha Kıbrıs Adasının ortak sahibi olan Kıbrıs Türk halkını ve iradesini görmezden gelmiş, kendisini Kıbrıs meselesi ve Kapalı Maraş konularında GKRY’nin dayatmasına mahkum etmiştir. AB artık, Kıbrıs meselesine Ada’daki gerçekler temelinde adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir çözüm bulunmasını engellemeye matuf bu tutumundan vazgeçmelidir.

    Kıbrıs Rumlarının Kıbrıs Türkleriyle bir şekilde biraraya gelerek Doğu Akdeniz’de gerginliğe neden olan hidrokarbon kaynakları ve bunların gelirlerinin paylaşımı konusunu ele almaya başlamaları ve çözüm yolunda somut adımlar atmaları en sağlıklı çıkış yoludur. Esasen, Doğu Akdeniz bölgesel konferansı da bu açıdan bir fırsattır. Doğu Akdeniz’de ülkemizin ve KKTC’nin meşru hakları kararlılıkla korunmaya devam edilecektir.

    “AB HASSASİYETİNİ YUNANİSTAN’A GÖSTERMELİ”

    Yunanistan’ın Ege denizinde göçmenleri geri itmesi ve bu eylemlere Frontex’in dahil olması, AB için yüz kızartıcıdır. Ciddi bir insan hakkı ihlali olan ve uluslararası kamuoyu tarafından şiddetle kınanan bu ihlallere ve toplu sınırdışı uygulamalarına son verilmeksizin, göç akımlarının sorumlu bir şekilde yönetiminden bahsedilmesi mümkün değildir. AB, göç yönetimi konusundaki hassasiyetini ülkemize değil, sığınmacılara insanlık dışı muameleyi sistematik hale getiren özellikle Yunanistan’a göstermelidir.

    Türkiye-AB 18 Mart Mutabakatı’nı oluşturan tüm konuların önkoşulsuz olarak ve bu konulardan birinin diğerinin koşulu haline getirilmeksizin güncellenmesine dair çalışmanın biran önce başlatılması, ortak menfaatimize olacaktır. Bu aynı zamanda, Avrupa’da ve ötesinde karşılaştığımız ortak sınamalarımızın aşılmasına da hizmet edecektir.

    Her zaman söylediğimiz gibi AB dürüst arabulucu rolünü üstlenmeli; ilkeli, stratejik ve aklıselimle davranmalıdır.”