Etiket: Türkiye

  • Türkiye ve Katar arasında 10 anlaşma imzalandı

    Türkiye ve Katar arasında 10 anlaşma imzalandı

    Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani’nin huzurunda iki ülke arasında 10 anlaşma imzalandı.

    Erdoğan ve Al Sani’nin Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde baş başa ve heyetler arası görüşmelerinin ardından çeşitli anlaşmaların imza törenine geçildi. Erdoğan ve Al Sani’nin huzurunda iki ülke arasında 10 anlaşma imzalandı.

    Bu kapsamda,

    • “İstinye Park Hisselerinin Devrine Dair Anlaşma”,
    • “İstanbul Haliç Altın Boynuz Projesi’ne Yapılacak Potansiyel Ortak Yatırıma İlişkin Mutabakat Zaptı”,
    • “İstanbul Menkul Kıymetler Borsasından Hisse Senedi Alımına Dair Mutabakat”,
    • “Global Liman İşletmeleri ve QTerminals W.L.L Arasında Ortadoğu Antalya Liman İşletmeleri AŞ’nin Hisse Devrine ve Satın Alımına Dair Anlaşma”,
    • “Türkiye Cumhuriyeti Ticaret Bakanlığı ve Katar Devleti Serbest Bölgeler İdaresi Arasında Serbest Bölgeler Alanında Ortak Tanıtım Faaliyetleri Hakkında Mutabakat Zaptı”,
    • “Türkiye Cumhuriyeti Ticaret Bakanlığı ile Katar Devleti Ticaret ve Sanayi Bakanlığı Arasında Ortak Ekonomik ve Ticaret Komisyonu Kurulmasına Dair Ortak Deklarasyon”,
    • “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Katar Devleti Hükümeti Arasında Su Yönetimi Alanında İşbirliği Mutabakat Zaptı”,
    • “Türkiye Cumhuriyeti Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Katar Devleti Maliye Bakanlığı Arasında Geliştirilmiş Ekonomik ve Mali İşbirliği Alanında Mutabakat Zaptı”,
    • “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Katar Devleti Hükümeti Arasında Aile, Kadın ve Sosyal Hizmetler Alanlarında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı” ve
    • “Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı Diplomasi Akademisi ile Katar Devleti Dışişleri Bakanlığı Diplomasi Enstitüsü Arasında Diplomat Değişimine İlişkin Niyet Beyanı” imza altına alındı.

    Törende, ayrıca Dişişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Katar Dışişleri Bakanı Muhammed bin Abdurrahman Al Sani “Türkiye Cumhuriyeti ve Katar Devleti Arasında Yüksek Stratejik Komite Altıncı Toplantısı Ortak Bildirisi”ni imzaladı.

    Törene, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ve Türkiye Varlık Fonu Genel Müdürü Zafer Sönmez ile Doğuş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk ve Haliç Altın Boynuz Marina Turizm Gayrımenkul İnşaat Yatırım AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Fettah Tamince de katıldı.

  • Türkiye’de kasım ayında rekor ölüm

    Türkiye’de kasım ayında rekor ölüm

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın dün açıkladığı 168 ölümle birlikte Türkiye’de sadece Kasım ayında ölenlerin sayısı 2 bin 514’e yükseldi. Aylık bazda değerlendirildiğinde, Kasım ayı, pandeminin 2 bin 981 ölümle zirve yaptığı Nisan ayına büyük fark atacağı tahmin ediliyor.

    Prof. Dr. Bingür Sönmez, Covid-19’a bağlı ölüm sayılarının günlük açıklanmasının insanlarda konunun ciddiyetinin algılanmasını zayıflattığını belirterek, “Birtakım şizofrenler hâlâ ‘bu virüs yoktur’ gibi saçma şeyler söylüyor. Acımasız ciddi bir virüsle karşı karşıyayız. Sayın Bakan’a sesleniyorum, Lütfen haftalık ve aylık ölüm sayılarını açıklayın. İnsanlar nasıl bir tehlikeyle karşı karşıya olduklarını görsünler” dedi.

    NİSAN AYINA BİLE FARK ATTI

    Çıkan tablo, pandeminin Türkiye’de ulaştığı noktayı ürkütücü şekilde ortaya koydu. Yüksek bir ivmeyle artmasına rağmen, ölü sayısı Kasım ayının son 5 gününde, geçtiğimiz 5 gündeki kadar dahi gerçekleşirse toplam ölü sayısı 3 bin 270’i bulacak. Bu rakam aylık bazda şu ana kadar en yüksek ölümün gerçekleştiği Nisan ayındaki 281 kişi daha fazla.

  • Türkiye’den Fransa’ya Karabağ tepkisi

    Türkiye’den Fransa’ya Karabağ tepkisi

    Fransa Senatosunun sözde Dağlık Karabağ Cumhuriyeti’ni tanıma kararına Türkiye’den tepki geldi. Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, kararın uluslararası hukukun en temel ilkelerinin iç politika uğruna hiçe sayılmasının ibretlik örneği olduğu belirtildi.

    Dışişleri Bakanlığı, Fransa Senatosunun Yukarı Karabağ ihtilafı hakkında dün kabul ettiği karara tepki göstererek “Fransa Senatosunun Azerbaycan’a işgalden kurtardığı kendi topraklarından çekilmesi çağrısında bulunması ciddiye alınamayacak kadar gülünç, tarafgir ve gerçeklerden kopuk bir anlayışın tezahürüdür.” açıklamasında bulundu.

    Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, kararın, uluslararası hukukun en temel ilkelerinin, meşruiyetin ve hakkaniyetin iç politika mülahazaları uğruna hiçe sayılmasının ibretlik bir örneği olduğunun altı çizildi.

    Açıklamada, Türkiye’ye atfen dile getirilen temelsiz iddiaların külliyen reddedildiği belirtilerek “Fransa Senatosunun bu kararı, tarafsız olması gereken eş başkanların yürüttüğü AGİT Minsk Grubu çalışmalarının bugüne kadar meseleye neden çözüm getiremediğinin, nasıl taraflı olduğunun da açık bir göstergesidir.” ifadesi kullanıldı.

    Ermenistan’ın önce Tovuz’da, sonra Yukarı Karabağ’da sergilediği saldırganlık ve provokasyonlar üzerine Azerbaycan’ın gereken karşılığı verdiği vurgulanan açıklamada, Azerbaycan’ın yaklaşık 30 yıldır işgal altında bulunan topraklarını özgürleştirerek toprak bütünlüğünü tekrar sağladığı anımsatıldı.

    Açıklamada, “Esasen Azerbaycan’ın sahada aldığı sonuç, Birleşmiş Milletler (BM) kararlarına yansımış, Fransa’nın da eş başkanı olduğu Minsk sürecinde kayıt altına alınmış ancak hayata geçirilememiş haklarının somutlaştırılmasıdır. Zira ilgili BM kararları Ermenilerin işgal ettiği Azerbaycan topraklarından derhal ve şartsız çekilmelerini amirdir.” denildi.

    “GÜLÜNÇ, TARAFGİR VE GERÇEKLERDEN KOPUK BİR ANLAYIŞ”

    “Fransa Senatosunun Azerbaycan’a işgalden kurtardığı kendi topraklarından çekilmesi çağrısında bulunması ciddiye alınamayacak kadar gülünç, tarafgir ve gerçeklerden kopuk bir anlayışın tezahürüdür.” vurgusu yapılan açıklamada, hiçbir makul gerekçeyle izah edilemeyecek olan bu sağduyudan yoksun kararın, Fransa’nın meselenin çözümüne gerçek anlamda katkı sağlama imkanını da sınırladığı değerlendirildi.

    Açıklamada, Fransa hükümetinin de kabul edilemez bulacağı unsurlar içerdiği görülen kararın, yine son dönemde Fransa’da sıkça görülen Türkiye takıntısını yansıtmasının ise şaşırtıcı olmasa da düşündürücü olduğu belirtilerek “Türkiye’nin yakın coğrafyasında hakkın, hukukun ve meşruiyetin yanında aldığı ilkeli tutumların Fransa’da ön yargısız ve objektif bir şekilde algılanması; tarihe ya da birbiriyle alakasız konulara son derece hatalı atıflar yapılmasından kaçınılması ilişkilerimizin selameti açısından temel bir gerekliliktir” mesajı verildi.

    “FRANSA İLE BİRLİKTE ÇALIŞMAYA HAZIRIZ”

    Neredeyse 30 yıldır süren Azerbaycan-Ermenistan ihtilafında gelinen aşamada, Fransa’nın artık doğru sonuçları çıkararak bölgenin istikrara kavuşması için yapıcı bir tutum benimsemesinin temenni edildiği ifade edilen açıklamada, bunun için mevcut gerçeklerden hareketle uluslararası hukuka uygun kalıcı bir çözüme ulaşmak üzere çaba gösterilmesinin yeterli olacağının altı çizildi.

    Açıklamada, “Türkiye, hemen yanı başında yıllardır süren bu ihtilafın bölgesel barış ve istikrara katkıda bulunacak şekilde sürdürülebilir bir çözüme kavuşturulması için diğer ortakları gibi Fransa ile de birlikte çalışmaya hazırdır” ifadeleri kullanıldı.

     

  • Sırbistan, Türkiye ile savunma alanındaki iş birliğini geliştirmek istiyor

    Sırbistan, Türkiye ile savunma alanındaki iş birliğini geliştirmek istiyor

    Sırbistan Savunma Bakanı Nebojsa Stefanovic, savunma alanında Türkiye ile aralarındaki iş birliğini geliştirmek istediklerini söyledi.

    Stefanovic, Türkiye’nin Belgrad Büyükelçisi Tanju Bilgiç’i kabul etti.

    Sırbistan Savunma Bakanlığından yapılan açıklamada, Sırbistan’ın özellikle donanım ve modernizasyon alanlarında savunma iş birliğini geliştirmeyi amaçladığı ve bu hususta ilerleyen dönemde çalışmaların yoğunlaştırılması noktasında tarafların mutabık olduğu kaydedildi.

    Açıklamada, iki ülkenin bugüne kadar ortak tatbikatlara katıldığı hatırlatılırken eğitim alanında da karşılıklı başarılı adımlar atıldığı ifade edildi.

    Bakan Stefanovic, Türkiye’nin yalnızca Balkanlar’ın batısında değil, küresel barış ve refahın korunmasına da önemli katkı sunduğunu belirterek iki ülke arasındaki ilişkilerin yüksek düzeyde seyrettiğini ve bunun daha da gelişmesini güçlü bir şekilde desteklediğini söyledi.

    Sırbistan ile Türkiye arasında savunma alanındaki iş birliğinin daha da gelişmesini hedeflediklerini kaydeden Stefanovic, Sırbistan’ın askeri tarafsızlık ve dengeli bir savunma politikası izlemeye devam edeceğini vurguladı.

    Bakan Stefanovic’i yeni görevinden dolayı tebrik eden Büyükelçi Bilgiç ise iki ülke arasındaki mevcut başarılı iş birliğinin ilerleyen dönemde daha da geliştirilmesi için iyi koşullara sahip olduklarını ifade etti.

  • Avrupa’da terörden en fazla etkilenen ülke Türkiye oldu

    Avrupa’da terörden en fazla etkilenen ülke Türkiye oldu

    Türkiye’nin, Avrupa kıtasında terör saldırılarından en çok etkilenen ülke olduğu bildirildi.

    Merkezi Avustralya’da bulunan Ekonomi ve Barış Enstitüsü bünyesinde faaliyet gösteren Vision of Humanity adlı kuruluşun “Küresel Terörizm Endeksi” yayımlandı.

    Buna göre, Avrupa’daki 2019 yılına ait terör değerlendirmesinde 36 ülke arasında Türkiye terörden en fazla etkilenen ülkeler arasında en üst sırada yer aldı.

    Endekse dair raporda, “Avrupa’da terör nedeniyle 2019’da 58 ölüm kaydedildi. Bunların 40’ı Türkiye’de meydana geldi. Türkiye, en fazla etkilenen ülke olmaya devam etti.” denildi.

    Türkiye’nin terörden etkilenme durumunun, 2015 ile 2019 arasındaki terör kaynaklı ölümler ve terör saldırılarının sayısındaki azalma sayesinde iyileşme gösterdiği belirtildi. Rapora göre, kamu görevlileri ve polisi hedef alan saldırılar 2019’da yüzde 60 azaldı, sivillere yönelik saldırılar ise yüzde 8 arttı.

    Avrupa’daki sıralamada Türkiye’den sonra terörden en çok etkilenen ülkeler sırasıyla İngiltere, Fransa, Yunanistan, Almanya, Belçika, İtalya ve İsveç olarak gösterildi.

    Endekse göre dünya genelinde ise terörden en fazla etkilenen ilk 10 ülke sırasıyla Afganistan, Irak, Nijerya, Suriye, Somali, Yemen, Pakistan, Hindistan, Kongo Demokratik Cumhuriyeti ve Filipinler oldu. Türkiye, dünya sıralamasında 20’nci, ABD 29’uncu, İngiltere ise 30’uncu sırada yer aldı.

    Terör saldırılarının neden olduğu ölümlerin yüzde 96’sı Afganistan, Suriye, Nijerya ve Somali gibi çatışmaların görüldüğü ülkelerde kaydedildi.

    Dünya genelinde ise 2014’ten bu yana terör kaynaklı ölümler yüzde 59 azaldı. Raporda, “Terör, küresel etkisindeki genel düşüşe rağmen birçok ülkede hala önemli ve ciddi bir tehdit.” değerlendirmesi yapıldı.

    Batı Avrupa, Kuzey Amerika ve Okyanusya’da son 50 yılda terör kaynaklı ölümlerin yüzde 250 arttığı ifade edilen raporda, artış eğiliminin devam edeceği öngörüldü.

  • Türkiye’den 3 yeni NAVTEX kararı

    Türkiye’den 3 yeni NAVTEX kararı

    Türkiye, Ege’deki Sakız, Sisam, Semadirek, Limni, Ahikerya ve Batnoz adalarının Lozan ve Paris antlaşmalarıyla belirlenen gayri askeri statünün ihlaline yönelik üç yeni NAVTEX yayınlandı.

    Türkiye, Yunanistan’ın Ege’deki bazı adalara yaptığı askeri sevkiyata tepkili. Bu adaların Lozan ve Paris anlaşmalarıyla belirlenen gayri askeri statüsünün ihlal edildiği gerekçesiyle üç yeni NAVTEX yayınlandı.

    Askeri sevkiyat yapılan adalar, Ege’deki Sakız, Sisam, Semadirek, Limni, Ahikerya ve Batnoz.

    Türkiye tarafından yayınlanan NAVTEX mesajlarında, Yunanistan’ın bu adalardaki askeri faaliyetlerinin daha önce Türk Deniz Kuvvetleri için İzmir Türk Radyo tarafından yayınlanan atış sahası ile çakıştığı vurgulandı.

    NAVTEX mesajında adalardaki askeri faaliyetlerle Lozan ve Paris antlaşmalarıyla belirlenen gayrı askeri statünün de ihlal edildiği belirtildi.

  • Almanya’dan Akdeniz’de Türk gemisine baskın

    Almanya’dan Akdeniz’de Türk gemisine baskın

    Yunan bir komutan tarafından sevk ve idaresi gerçekleştirilen İrini Harekatı’nda görevli bir Alman fırtakeyni, Türkiye’den Libya’ya gıda ve boya gibi muhtelif maddeler taşıyan Türk bandıralı gemiyi Doğu Akdeniz’de durdurarak, uluslararası hukuka aykırı bir şekilde saatlerce aradı.

    Edinilen bilgiye göre, Türk bandıralı ROSELINA-A gemisi, taşıdığı insani yardım malzemeleri ile İstanbul’dan demir alarak Libya’ya hareket etti. Gemi, dün gece Yunanistan Deniz Kuvvetlerinden bir komutanın sevk ve idaresinde yapılan İrini Harekatı’nda görevli Alman fırtakeyni tarafından Mora yarımadasının güneybatısında uluslararası hukuka aykırı bir şekilde durduruldu.

    HELİKOPTERDEN İNİŞ YAPTILAR

    Deniz hukukuna göre, gemilerde arama yapabilmek üzere gemiye personelin çıkması için bayrak devletinin rızasının alınması gerekmesine rağmen, Türkiye’den böyle bir izin almadan Hamburg Fırkateyni’nin personeli gemiye helikopterden iniş yaptı. Personelin gemiye helikopterden inişi ve Hamburg Fırkateyni’nin ROSELINA-A gemisi çevresindeki hareketleri de gemi personeli tarafından cep telefonuyla anbean kaydedildi.

    İNSANİ YARDIMDAN BAŞKA BİR ŞEY BULAMADILAR

    Geminin süratini düşürterek, yolundan engelleyen askerler Türkiye’den izin almadan, yapılanın hukuki olmadığı yönünde yapılan tüm ikazlara uymayarak gemideki tüm konteynerleri açarak aradı. Sabahın ilk ışıklarına kadar süren aramanın ardından gemide insani yardım malzemesi, bisküvi gibi gıda maddeleri, boya gibi maddeler dışında bir şey olmadığını anlayan askerler gemiden ayrıldı.

    HUKUKA AYKIRI

    Gemi Misrata Limanı’na doğru seyrine devam ederken, Türkiye’nin konuyla ilgili uluslararası kuruluşlar nezdinde girişimlerde bulunacağı öğrenildi. Güvenlik kaynakları da konuya ilişkin yaptıkları değerlendirmede, İrini hareketi unsurlarının bayrak devletinin rızası olmadan gemiye çıkmasını hukuka aykırı bir davranış olarak nitelendirdi. Yaşanan skandal nedeniyle geminin saatlerce Akdeniz’de ağır deniz şartlarında maruz bırakıldığını belirten kaynaklar, olay nedeniyle açık denizlerin serbestisi ilkesinin de açık olarak ihlal edildiğini vurguladı.

    TARTIŞMALI HAREKAT: İRİNİ

    İrini Harekatı, Birleşmiş Milletlerin (BM) Libya’ya yönelik silah ambargosunun denetlenmesi için Avrupa Birliği (AB) tarafından Akdeniz’de başlatılan tartışmalı bir operasyon olma özelliği taşıyor. 2292 No’lu BM Güvenlik Konseyi kararında meşru hükümet Milli Mutabakat Hükümeti ile istişare ve izin zorunlu kılınmış olmasına rağmen başlatılan İrini Harekatı, taraflı ve yasa dışı bir operasyon olarak tepki çekiyor. Bazı Avrupa ülkelerinin, AB fonlarından yararlanabilmek için operasyona ses çıkarmazken, daha cesur davranan bazı ülkeler ise tepkilerini koyarak operasyondan çekiliyor.

  • Çin aşısı Türkiye’de gönüllülere uygulandı

    Çin aşısı Türkiye’de gönüllülere uygulandı

    Çin’de geliştirilen Covid-19 aşısının gönüllü uygulamasına, sağlık çalışanlarından sonra vatandaşlara da başlandı. Ankara Şehir Hastanesi’nde ilk uygulama öğretmen anne ve kızına yapıldı.

    Çin’in Sinovac firmasına ait CoronaVac aşısının Faz 3 çalışmalarına Türkiye de katıldı. Çin aşısı, ilk etapta 726 gönüllü sağlık çalışanına uygulandı. Sağlık Bakanlığı’nın geçen hafta yaptığı duyurunun ardından aşı denemeleri için gönüllü vatandaş başvuruları alınmaya başlandı. Bakanlığın açıklamasının ardından 20 bin gönüllü vatandaşın aşı denemesi için başvurduğu belirtildi. İlk gönüllü vatandaş uygulaması Ankara Şehir Hastanesi’nde yapıldı. Gönüllü olan öğretmen Ayşegül Durmaz (50) ve öğretmen kızı Gökçe Durmaz’a (23) hastanede sağlık görevlileri tarafından koronavirüs aşısı uygulandı.

    ‘İNSANLIK ADINA HİZMET OLSUN İSTEDİM’

    Ayşegül Durmaz, kronik hastalığı olduğunu bu nedenle gönüllü olarak aşı yaptırmayı istediğini söyledi. Anne Durmaz “Kronik hastalığım var, Hepatit B taşıyıcısıyım, tansiyon hastalığım var. Hem bu yüzden hem de insanlık adına da hizmet olsun istedim. Evde Covid geçiren olmadı. Hepimiz dikkat ediyoruz. 3 çocuğum var, onlar da çok dikkat ediyor, çok bilinçliler. Kızımla birlikte yaptırdık. Kendisi karar verdi. Diğer iki çocuğum henüz yaptırmadı. Herkes kendi kararıyla buna karar verdi. Gereken tedbirleri aldım zaten. Bundan sonraki süreç Allah’a kalmış. Ben her türlü tedbiri aldıktan sonra takdir Allah’tan” diye konuştu.

    ‘GÖNÜLLÜLÜK ESASINA GÖRE’

    Ankara Şehir Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Kliniği İdari ve Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. Rahmet Güner, sağlıklı olan gönüllüleri aşı yaptırmaya beklediklerini belirterek şöyle konuştu:

    “Gönüllülük esasına dayalı aşılama çalışmalarını yürüteceğiz. Bir enfeksiyon hastalığının önlenmesinde tedbir çok önemli; ama bununla beraber toplum bağışıklamasının rolü vazgeçilmez. Sadece hastalığı geçirerek bu bağışıklığın sağlanması 10 yılları aşabilir. Ama etkin bir aşılama ile 2021 başında bunun daha geniş kitlelere yayılacağı düşünülüyor. İnşallah bütün dünyanın korumasını sağlayacak bir aşı bulunur ve tüm halkın hizmetine sunulur” dedi.

    ‘SAĞLIKLI GÖNÜLLÜLERE AÇIK’

    Prof. Dr. Güner, herkesin gönüllü olabileceğine dikkat çekerek, “Herkes başvurabilir, sağlıklı gönüllülerin hepsine açık aşı çalışması. Yakın zamanda da bir web adresi bildirilecek. Çok önemli bir yan etki bildirilmemiş olması aşının güvenilirliği açısından bizleri de cesaretlendiriyor. Halkımız da bizlere güvenerek aşıya gelmeliler. Aşıya sizler de lütfen teşvik edin” diye konuştu.

    12 BİN 450 KİŞİYE UYGULANACAK

    Türkiye’de geçen 15 Eylül’de Faz 3 çalışmaları başlayan Çin menşeli aşının deneme uygulamaları 12 şehirde 25 merkezde devam ediyor. İlk etapta yüksek riskli 726 gönüllü sağlık çalışanına uygulanan aşıya ilişkin güvenlilik verileri olumlu değerlendirilmişti. Toplamda 12 bin 450 gönüllü üzerinde denenecek aşı için 18-59 yaş arasında daha önce Covid-19 geçirmemiş vatandaşlar gönüllü olabilecek.

  • Bursa, iki ülke arasında turizm köprüsü olacak

    Bursa, iki ülke arasında turizm köprüsü olacak

    Bursa Büyükşehir Belediyesi, Güney Koreli turistlerin şehri daha çok ziyaret etmeleri, böylece daha fazla turizm geliri sağlanması için çalışmalar gerçekleştiriyor.

    https://www.dailymotion.com/video/x7xmdhk

    Özellikle, UNESCO Dünya Miras Listesi’ne 2014 yılında alınan “Bursa ve Cumalıkızık: Osmanlı İmparatorluğunun Doğuşu” miras alanı, Orhangazi Külliyesi ve çevresini kapsayan Hanlar Bölgesi, Hüdavendigar (I. Murad), Yıldırım (I. Bayezid), Yeşil (I. Mehmed) ve Muradiye (II. Murad) külliyeleri ile tarihi Osmanlı köyü Cumalıkızık Mahallesi olmak üzere 6 bileşenden oluşan tarih ve kültür alanlarına turistlerin ilgisinin çekilmesi hedefleniyor.

    Büyükşehir Belediyesi ve Kültür Turizm Tanıtma Birliğince yürütülen çalışmalarla Bursa, Güney Kore’nin en önemli turizm ve seyahat acenteleri tarafından tur paketlerine dahil edildi.

    Ayrıca Bursa Büyükşehir Belediyesi Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Dairesi Başkanlığı bünyesinde hazırlanan ve kentin tarihi, doğal ve turistik mekanlarının yer aldığı tanıtım filmi, düzenli olarak Güney Kore’nin SKTV kanalında gösterildi.

    Öte yandan dünyaca ünlü Güney Koreli Sanatçı Young-ho Yoo’nun iki ülke arasındaki kardeşliğin sembolü olarak şehre hediye ettiği, “Dünya Aynası – Ayna Adam Heykeli”, Bursa Millet Bahçesi’ndeki yerini aldı.

    Bursa, Güney Kore’nin başkenti Seul ve Ekvador’un başkenti Kito’dan sonra aynı heykele ev sahipliği yapan dünyadaki üçüncü şehir oldu.

    “Güney Kore, yurt dışına en fazla turist veren ülkelerden bir tanesi”

    Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Türkiye’nin Güney Kore ile çok kadim ilişkileri olduğunu söyledi.

    Özellikle 70 yıl önce Güney Kore’deki insanların özgürlüğü için bölgeye giden Türk Silahlı Kuvvetlerinin aradaki bağı güçlendirdiğini belirten Aktaş, şunları dile getirdi:

    “Kilometrelerce öteden dinimiz, dilimiz, ırkımız ayrı olmasına rağmen sırf bir ülkenin bağımsızlığı için gönderdiğimiz asker, yaklaşık bin civarındaki şehidimiz, oradaki Türk şehitliği Koreliler için çok anlamlı ve değerli. Güney Kore, yurt dışına en fazla turist veren ülkelerden bir tanesi. 52 milyonluk ülkenin 35 milyonu senede en az bir defa yurt dışına çıkıyor. Gezen, para harcayan bir toplum. Tarih ve kültür turizmi onlar için çok öncelikli bir konu. Bursa’da bunun altyapısı ziyadesiyle var.”

    Aktaş, Bursa’nın turizm gelirlerinin artması için çalışmalarına devam ettiklerini ifade ederek, “Güney Kore’de yatırım yapıyoruz, youtuberlarını burada misafir ettik, turizm acentelerini misafir ettik. Biz orada bir ajansla anlaştık. Türkiye’yi ve özellikle Bursa’mızı tanıtmaya çalışıyoruz.” dedi.

    Bursa Millet Bahçesi’ne dikilen heykelle ilgili de Aktaş, “Oradaki çok önemli bir sanatçı tarafından hayata geçirilmiş bu heykelin, Türkiye’de ve Bursa’da özellikle ‘insan, insanın aynasıdır’ Mevlana’nın sözünün karşılığı olan bu heykelin, Bursa’da yapılmasının anlamlı ve değerli olduğunu düşünüyorum. Bu ve benzeri süreçler de bizim Güney Kore’deki etkinliğimizin, tanınırlığımızın altyapısını oluşturacağını düşünüyorum.” diye konuştu.

  • Türkiye’de son 24 saatte virüsten 141 can kaybı

    Türkiye’de son 24 saatte virüsten 141 can kaybı

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca Türkiye’nin 20 Kasım 2020 günlük koronavirüs hasta tablosunu açıkladı.

    Türkiye’de son 24 saatte 156 bin 642 yeni test yapıldı. 5 bin 103 kişiye koronavirüs hastalık tanısı kondu.

    Bugün hayatını kaybedenlerin sayısı salgının Türkiye’de görüldüğü günden bu yana en yüksek sayıya ulaşarak 141 kişi arttı. Toplam can kaybı 12 bin 84’e çıktı.

    Ağır hasta sayısı 3 bin 990’a yükselirken, hastalığı atlatarak iyileşenlerin sayısı 3 bin 19 kişi artarak 367 bin 592’ye yükseldi.

    AĞIR HASTA SAYISI 4 BİNE YAKLAŞTI

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca; “Bugün tespit edilen 5.103 yeni hastamız var. Ağır hasta sayımız 4.000’e yaklaştı. Salgınla mücadelede yeniden kısıtlamalar uygulamak zorunda kaldık. Birlikte tedbirlere uyarsak kendi kısıtlamalarımızı kendimiz koyarsak mücadele daha kolay olacak. Güç verin”