Yunan gazetesi Kathimerini, Türkiye’de yaşanan şiddetli depremlerin ardından destek paylaşımlarını sürdürüyor. Yunan karikatürist Ilias Makris’in deprem çizimi sosyal medyada gündem oldu. Makris, Kathimerini gazetesindeki çiziminde gökyüzünde hilal biçimindeki ayın gözünden yıkılan binaların üzerine doğru bir damla yaş damladığını resmetti.
Kahramanmaraş merkezli iki büyük depremin ardından afet bölgelerine giden İzmit Belediyesi Arama Kurtarma (İZBAK), yıkıntılar arasında hayatta kalanlara ulaşmak için çalışmalarını sürdürüyor. Hatay’da arama kurtarma çalışmalarına devam eden ekipler, Kırıkhan Cumhuriyet Mahallesi’ndeki bir binanın enkazından ses gelmesi üzerine çalışma başlattı. Almanya’dan gelen İSAR ekipleriyle birlikte koordineli çalışan İZBAK timi, 3 çocuk annesi 42 yaşındaki Zeynep Baysel’i depremin 103. saatinde enkaz altından sağ çıkardı. Kurtarılan kadın, sağlık ekiplerine teslim edildi. Baysel’in eşi ve çocuklarının da enkaz altında kaldığı, ekiplerin onları da kurtarmak için var güçleriyle çalıştığı öğrenildi.
“Siz bir meleksiniz”
Büyük sevinç yaşayan Zeynep Baysel’in yakını ise gözyaşlarına boğuldu. Ekiplere sarılan kadın, onların ellerini öptü, “Allah eksikliğinizi vermesin, siz bir meleksiniz. Siz meleksiniz. Zeynep’in sesi burada. Hepinize kurban olurum, ölürüm” ifadelerini kullandı.
Türk Reasürans & Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) Genel Müdürü Selva Eren, yaptığı yazılı açıklamada, 6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerin çok sayıda ili etkilediğini ve acı kayıplar yaşandığını aktararak, hayatını kaybeden tüm vatandaşlara Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diledi.
Deprem sonrası sürdürülecek çalışmalarda kurumlarına da büyük sorumluluk düştüğüne işaret eden Eren, şunları kaydetti:
“Bu sorumluluğun farkındalığı ile vatandaşlarımıza bir an önce maddi güvence sağlamak adına harekete geçtik. Bu amaçla ilk olarak Ankara Olağanüstü Yönetim Merkezimizdeki ekiplerimize, İstanbul ekiplerimizin de katılımıyla tam kadro çalışmalarımızı başlattık. Ayrıca, yöneticilerimiz ve hasar ekiplerimiz ile aynı gün içinde bölgeye intikal ettik.
Depremden etkilenen vatandaşlarımıza en hızlı şekilde hizmet vermek amacıyla bölgede kuracağımız mobil ofislerin ve deprem tırımızın konuşlanacağı yerleri tespit ettik.
Deprem tırımız ilk olarak Kahramanmaraş’a yerleşerek hizmete başlamış olup, diğer mobil ofislerimiz ise 13 Şubat itibarıyla faaliyete geçecektir. Bugüne kadar finansal ve operasyonel tüm hazırlıklarımızı, coğrafyamızda meydana gelebilecek olası büyük bir depremi göz önüne alarak yaptığımız için tüm birimlerimiz ve finansal ödeme gücümüzle üzerimize düşeni yapmak için hazırlıklarımız tamdır.
Bugün itibarıyla biriken deprem fonlarımız 23 milyar TL seviyesinde olup, sigortacılık tekniği çerçevesinde bu tutarın üzerine eklediğimiz ciddi miktarda reasürans koruması ile toplamda 117 milyar TL ödeme kapasitemiz ile bu ve benzeri birçok depremde sigortalarımızın hasarlarını tazmin edecek finansal güce sahibiz.
Operasyonel süreçlerde ise olası büyük bir afete hazırlıklı olmak adına yenilediğimiz bilgi sistemleri altyapımız, beklediğimiz performansta, sorunsuz ve kusursuz hizmet sunmamıza imkan sağlamaktadır.”
Selva Eren, Alo DASK 125, e-devlet ve web sitesi aracılığı ile kesintisiz şekilde hasar ihbarı almanın yanında diğer kamu kurumlarının yaptığı tespitler doğrultusunda sigortalılardan ihbar gelmesini dahi beklemeden hasar süreçlerini başlatıp ödemelerini gerçekleştirdiklerini belirterek, “Şu ana kadar tarafımıza ulaşmış 30 bini aşkın hasar ihbarı işleme alınmış olup eksper görevlendirmelerine başladık.
Depremin üzerinden henüz 24 saat geçmeden ilk hasar ödememizi gerçekleştirdik ve hasar ödemelerimizi hızla sürdürüyoruz.
DASK olarak, bağlı bulunduğumuz Hazine ve Maliye Bakanlığımız ve düzenleyici üst kurumumuz Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumumuzdan destek alarak tüm ekibimiz ile gerek bölgede gerekse merkezimizde görevimizi yerine getiriyoruz.” ifadelerini kullandı.
Bakan Murat Kurum, Kahramanmaraş Pazarcık merkezli 7.7 ve Elbistan merkezli 7.6’lık depremlerde yıkımın yoğun olduğu şehirler arasında yer alan Gaziantep’te son durum ile ilgili açıklamalarda bulundu. Bakan Kurum, yaşanan iki büyük depremde ciddi hasara uğrayan 10 ilde Cumhuriyet tarihinin en büyük konut seferberliğinin başlatılacağını vurgularken, yapılan, yapılması planlanan çalışmalar ve Gaziantep özelindeki bilançoyu açıkladı.
“Gaziantep’te 2 bin 529 canımızı yitirdik”
Gaziantep’te bin 324 binada başlayan aram kurtarma çalışmalarının 108 binada devam ettiğini ve ölü sayısının 2 bin 529’a yükseldiğini açıklayan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, “Depremin beşinci günündeyiz. Artık bundan sonraki süreçte dakikalar bile önemli. Cumhurbaşkanımız dün hem kentteki ailelerimize ve depremzedelere moral vermek amacıyla hem de arama-kurtarma faaliyetlerini incelemek üzere geldi. Yaşadığımız afet sebebi ile tüm illerimizde devletimiz milletimiz dünyadan gelen birçok yardım kuruluşu seferberlik şuuru içerisinde. An itibariyle Gaziantep’te 2 bin 529 canımızı yitirdik. Yaralı 12 bin 468 kardeşimiz hastanelerde tedavi altında. Gaziantep’te yapılan arama-kurtarma faaliyetleri bin 324 binada başlamıştı. Arama-kurtarma faaliyetleri çerçevesinde sadece 108 binada arama-kurtarma faaliyeti yürütüyoruz. Kalan binalardaki faaliyetler tamamlanmış durumda” dedi.
“İnsani yardım, çadırkent ve konteyner çalışmaları sürüyor”
Deprem bölgelerine insani yardımların havadan ve karadan ulaştırıldığını ifade eden Bakan Murat Kurum, “İnsani ihtiyaçları takip ediyoruz. Gerek barınma gerekse beslenme adımlarını atıyoruz. Tüm birimler, hem havadan hem karadan yardım ekipleri çalışıyor. Köylerimize ulaşıyoruz. Ne ihtiyaçları varsa gidermeye çalışıyoruz. Bu çerçevede 5 helikopterimiz bu hizmetleri vermektedir. Tüm köylere eş zamanlı olarak acil ihtiyaçlar giderilmiş durumda. Şu ana kadar 15 bin 350 çadırın kurulumu tamamlandı. 25 bin çadır için de planlama devam ediyor. Konteyner kurulum süreci de başladı. 500 konteyner İslahiye ve Nurdağı’nda belirlenen alanlara kurduk. Etap etap bunu arttıracağız. Gaziantep’te 15 bin kurulumu için planlama yaptık” şeklinde konuştu.
“Hasarlı ve ağır hasarlı binalardaki tespit çalışmaları devam ediyor”
Hasarlı konutlardaki tespit çalışmalarının da devam ettiğin aktaran Bakan Kurum, “Gaziantep’te vatandaşlarımızın binaları ile ilgili hasar tespit devam ediyor. Vatandaşlarımızı bu esnada geçici alanlarda barındırıyoruz. Yaklaşık 130 bin vatandaşımızı geçici barınma alanlarında misafir ediyoruz. Bu süreç tamamlanana kadar onların yanında olmaya devam edeceğiz. Nurdağı ve İslahiye’de su ve elektrik verilmesi süreci başlandı. Köylerimizde de kısmi çözümler ürettik. İnşallah kalıcı çözümleri de takip ediyoruz. İletişim ile ilgili sorunlar yaşıyorduk. Tüm alanlar için üzerine koya koya gidiyoruz. Baz istasyonlarını bölgeye dağıttık. Tüm alanda iletişim sağlanma sürecini yapmaktayız. Enkazın kaldırılması ve artçı depremlerin tamamlanması ile birlikte sağlam binalara vatandaşlarımızı almamız gerekiyor. Uzmanlarımız ile hasar tespit çalışmaları tüm illerde çalışmalar devam ediyoruz. Şu ana kadar ülke genelinde 122 bin 141 bina ve 66 bin 58 bağımsız bölümün yıkık veya ağır hasarlı olduğunu tespit ettik. Gaziantep’te 4 bin 475 bina, 12 bin 423 ev konut ve iş yeri ağır hasarlı ve yıkık olarak tespit edilmiştir. Bu tespitler yapılmadan kesinlikle binalara girilmemesi gerektiğini belirtmek istiyorum. Ağır orta ve yıkılmış binalara girilemez. Az hasarlı ve hasarsız binalara da tespit çalışmaları bittikten sonra kullanabileceğini ifade etmek istiyorum” ifadelerine yer verdi.
“Cumhuriyet tarihinin en büyük afet konut seferberliğini de başlatmış olacağız”
Ülke olarak tarihin en büyük afetlerinden birini yaşadıklarını vurgulayan Bakan Kurum, yaraları sarmak ve yeni konutlar için Cumhuriyet tarihinin en büyük afet konut projesini başlatacaklarını söyledi. Bakan Kurum, şöyle konuştu;
“10 ilimizde eş zamanlı olarak cumhuriyet tarihinin en büyük afet konut seferberliğini de başlatmış olacağız. Depremin etkilediği 10 ilimizde Cumhuriyet tarihimizin en büyük afet konut projesini inşallah TOKİ üzerinden başlatacağız. 30 bin mühendis ve işçimizi, arama kurtarma faaliyetine katılan firmalarımızı araç ve ekipleriyle birlikte 10 ile yönlendirdik. Bunlar çalışmalara devam ediyor. Yeni afet konutlarının kurulumu için de gerek zemin etütleri gerek bölgenin ihtiyaçları doğrultusunda çalışıyoruz. İnşallah en kısa sürede tamamlayıp vatandaşımızın hizmetine sunacağız. Bir dakikayı bile önemsiyoruz. Burada bu afeti görmeyen vatandaşlarımız bu duyguyu anlayamazlar. O yüzden Cumhuriyet tarihinin en büyük afet konut seferberliğini başlattık. Bunu da duyurmuş olalım. Yeni İslahiye ve yeni Nurdağı’nın inşasını yapacağız. Eş zamanlı 10 ilde bunu yapacağız. Nasıl 2 gün içerisinde konteyner kurduysak, barınma ve gıda ihtiyaçlarını giderdiysek, bu afette de aynı anlayışla tüm ekibimiz ile birlikte çalışmalarımızı yürüteceğiz.”
Diyarbakır’da 6 Şubatta meydana gelen depremden 17 saniye önce gökte görülen ve yer yüzüne doğru seyir eden esrarengiz olay sonrası ürkütücü ışık saçıldı, yer yerinden oynadı. Olayı gören bir site çalışanı o anları kaydeden güvenlik kamerasını izletti, görenler şaşırdı.
Merkez üssü Kahramanmaraş olan ve 10 ilde büyük tahribat oluşturan depremin 5’inci günü ve 103’üncü saatinde umutları yeşerten bir kurtarma operasyonu daha gerçekleşti. İHH Sakarya, Kocaeli ve Antalya ekipleri ile yurtdışından yardım için gelen ekipler, Hatay’ın İskenderun ilçesinde depremde yıkılan Arzu Apartmanı’ndaki enkazdan ses gelmesi üzerine harekete geçti. Yer tespiti sonrasında çalışmalara başlayan ekipler, enkaz altındaki 6 kişiyi sağ olarak kurtardı. 103 saatin ardından gelen umut yeşerten görüntüler duygulandırırken bölgedeki arama-kurtarma çalışmaları sürüyor.
Kahramanmaraş’ta meydana gelen 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki deprem sonrası tüm Türkiye’de olduğu gibi Trabzon’da da vatandaşlar seferber oldu. Trabzon’un Of ilçesindeki sanayi sitesinde motor ustasından elektrikçisine, marangozundan kaporta ustası kadar bütün esnaf toplanarak tabut yapmaya başladı. İki gün boyunca gece gündüz çalışan sanayi esnafı yaptıkları 200 tabutu deprem bölgelerine gönderdi.
Hep beraber el ele vererek tabut yaptıklarını belirten elektrik ustası Kadir Özkan, “Dün akşam bir kısmını göndermiştik, bugün de geri kalan kısmını gönderiyoruz. Üzgünüz. Büyük bir acı. Allah hepsine rahmet eylesin. Tabutları gönderdikten sonra dükkânı kapatıp biz de Adıyaman’a gideceğiz. Kumanyalarımızı araçlarımıza yükledik yardıma gideceğiz” dedi.
“Depremden önce tabuta kimse yanaşmıyordu, şimdi herkes yardım ediyor”
Marangoz ustası Ferit Dağtekin ise, 2 gündür herkesin tabut yapmak için yardım ettiğini dile getirerek, “İki gün önce belediye başkanımız ile görüşme baştık. Sadece Of ilçesi olarak 200 tane tabut yapmamız gerektiğini söylediler. İki gündür motor ustasından, elektrikçisine, marangozundan eli çekiç tutan herkes geldi tabut yapmaya başladık. Bu gibi süreçlerde birlik ve beraberlik önemli. Son arabamızı yolluyoruz.
Elimizden geldiği kadar depremzedelere bir katkı olsun diye göndereceğiz. Tekrar tabut ihtiyacı olursa yine yapıp göndereceğiz. Depremden önce tabuta kimse yanaşmıyordu. Herkes korkuyordu. İki gündür herkes tabut yapmak için yardım ediyor. Korku yok çünkü insanın duyguları bitti. Tabuta görünce kaçan arkadaşımız vardı ama şimdi öyle oldu ki o da gelip bize yardım etti. Benim elimden ne gelir diye düşünüyor. Herkes tek yürek oldu. Bu acı hepimizin. Allahü teala böyle felaketleri ülkemize yaşatmasın” ifadelerini kullandı.
Pazarcık ve Elbistan merkezli 2 depremde 100 saat geride kalırken, Hatay’da binlerce kişi yaşamını yitirdi.
Antakya ilçesinde AFAD koordinasyounda belirlenen alana defin işlemleri başladı.
İş makineleri tarafından düzenlenen alanda cenaze teslim, cenaze yıkama ve mescit alanları oluşturuldu.
Hastanede otopsi işlemi tamamlanan cenazeler, nakil araçları ile ‘deprem mezarlığı’ alanına getirilip dini vecibeler yerine gitirilerek defin yapılıyor.
AFAD koordinasyonu ve Denizli Valiliği yönetimindeki defin işlemlerinde her cenaze için tek tek namaz kılınıyor ve namaz sonrası Denizli İl Müftülüğü’nün görevlendirdiği din görevlileri eşliğinde ve dualarla defin yapılıyor.
Cenazeler işlemlerin hızlı yapılabilmesi ve karışıklığı önlemek için mezar taşlarına isim yerine numara veriliyor.
Farklı şehirlerde defin yapmak isteyenlere ise cenazeleri teslim ediliyor.
Deprem bölgesine farklı şehirlerden gönderilen mobil gasilhaneler de bu merkezden talep edilen ilçelere gönderilecek.
Kahramanmaraş’ta meydana gelen depremlerde binlerce konut çökerken, yine binlerce kişi hayatını kaybetti ve yaralandı. İlk meydana gelen 7,7 büyüklüğündeki depremde Malatya’nın Çavuşoğlu Mahallesi’ndeki Pırlanta Oteli’nin yanında bulunan 5 katlı bina da çöktü. Depreme uykuda yakalanan Gülay Duran (39) ve kızı enkaz altında kalırken, eşi Mehmet Emin Duran yanlarında vefat etti. Çiftin oğlu ise ilk dakikalarda amcası tarafından çıkartıldı.
Oğlunun haber vermesi üzerine ekipler, Gülay Duran ve kızını enkaz altından 5,5 saatlik çalışma sonrasında çıkardı. Enkaz altında eşiyle el ele tutuştuğunu dile getiren anne Duran, eşinin o an vefat ettiğini söyledi. Enkaz altında nefes alamadıklarını aktaran Duran, bir süre sonra kızıyla birlikte Allah’a ölmek için dua ettiklerini ifade etti.
Tedavisi Elazığ’da özel bir hastanede süren Gülay Duran, dehşet dolu o anları anlattı. Duran, “Eşimin deprem oluyor diye bağırmasına uyandım. Sonra çocukları kaldırdık. Tam çelik kapının oraya geldiğimde bina çöktü. Ben, eşim ve kızım aynı yerdeydik. Oğlum farklı yere düştü. Yaklaşık 5,5 saat enkaz altında kaldım. Eşim yanımdaydı ve o anda vefat etti. Kızımla ben kaldık, bağrışlar vardı. Oğlumu ilk başta amcası çıkarmış. Sonra bizim yerimizi söylemiş. Sonra bizi çıkarmaya çalıştılar. Bacağımızın üzerine demir kapı düşmüştü. Bayağı bir uğraş sonrasında çıkartıldık. Malatya Devlet Hastanesine gittiğimizde sıra yoktu. Elazığ’a sevk edildim ve burada ameliyat oldum. Kızım da iyi. Allah kimsenin başına vermesin. Eşimi kaybettim. Eşim o an vefat etti. Eli elimdeydi, o şekilde vefat etti” diye konuştu.
“O AN ALLAH’IM CANIMIZI AL DEDİK”
Duran, “O an Allah’ım canımızı al dedik. Çünkü artık nefes alamıyorduk. Kızım da, ben de ölmek istedik. Kızım, ‘Anne Allah’a dua et canımı alsın. Anne ölelim artık’ dedi. Kafamızın üzerinden tuğlalar açıldığı zaman bir ışık görünce umut oldu. Ondan sonra da ‘Allah’ım bize yardım et, kurtarın’ dedik. Çok komşum vardı. Yaşıyorlar mı öldüler mi bilmiyorum. Karşı komşunun kızı ölmüş diye duydum. Umarım çok kişi ölmemiştir. Rabbim herkesin yardımcısı olsun” şeklinde konuştu.
“SESLENDİM, ELİ ELİMİN İÇİNDEYDİ, BAKTIM SES VE NEFESİ YOK”
Binada o saatte herkesin uyuduğunu aktaran Duran, “Bina çöker çökmez sadece karşı komşunun oğlunun sesini duydum. ‘Abla bir şey oldu mu?’ dedi. Ben hayal görüyorum zannettim. Bir daha seslenince ‘İyiyiz, sen nasılsın?’ dedim. ‘Ben de kanepenin kenarındayım, annemden haber yok’ dedi. ‘Nefes almaya çalışın, korkmayın’ dedi. Ben sadece onla konuşuyordum. Oğlumun da sesi yoktu, eşimin de. Oğlum zaten çıkmış. Eşim yanımda vefat etti, sonradan fark ettim. Seslendim, eli elimin içindeydi, baktım ses ve nefesi yok. Kızımla bekledik. Çırpınışlar ve sesler vardı” dedi.
Kahramanmaraş merkezli 10 ili derinden etkileyen deprem Türkiye’yi yasa boğdu.
Kahramanmaraş başta olmak üzere tüm illerde çöken binalarda mahsur kalan vatandaşları kurtarmak için ekipler ilk andan itibaren yoğun mesaiye başladı.
Çalışmaların 24 saat aralıksız devam ettiği illerden depremin merkezi Kahramanmaraş’ta son durum havadan görüntülendi.
Binaların enkazlarının yer adlığı görüntüler de şehrin durumunu gösterdi.
Şehrin bir çok noktasında devam eden çalışmalar var.
Fotoğraflarda, vatandaşların bir umutla çaresiz bekleyişi, enkazlardan yakınlarının fotoğraflarını kurtaranlar da yer aldı.
Araçların ve binaların enkaza dönüştüğü fotoğraflara, ekiplerin kurtarma çalışmasını izleyenler de yansıdı.
