Etiket: türkiyehaber

  • Manisa’da orman yangını

    Manisa’da orman yangını

    Manisa’nın Alaşehir ilçesi Serinyayla Mahallesinde saat 14.40’ta çıkan orman yangınına 15 dakika içinde ekipler tarafından müdahale edilmeye başlandı. İzmir Orman Bölge Müdürlüğüne ait 6 uçak, 3 helikopter, 30 arazöz, 9 su ikmal, 5 dozer ve 8 yer ekibi ile yangını en kısa sürede kontrol altına alabilmek için müdahalenin devam ettiği öğrenildi.

  • Halı çırpma tartışması ölümle bitti

    Halı çırpma tartışması ölümle bitti

    Olay, Ankara’nın Polatlı ilçesinde bulunan Şehitlik Mahallesi Kızılcık Sokak’taki Akkaya Apartmanı’nda meydana geldi. İddialara göre, komşu M.K. ve Delal Hazal Gencer (33) isimli iki kadın arasında halı çırpma meselesi yüzünden dün akşam saatlerinde tartışma çıktı. Sesleri duyan komşuların araya girmesiyle sonlanan tartışmanın ardından M.K’nın eşi H.K (49), sabah saatlerinde bağ evine gitmek için apartmandan çıkan Delal Hazal Gencer ve eşi V. Gencer’e çocuklarının yanında bıçakla saldırdı. Çevredeki vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine çok sayıda polis ve sağlık ekibi sevk edildi. 112 Acil Sağlık ekipleri tarafından olay yerinde yapılan ilk müdahalede Delal Hazal Gencer’in hayatını kaybettiği, Vedat Gencer’in ise yaralandığı tespit edildi.

    Polis ekiplerinin inceleme başlattığı olayda M.K olay yerinde gözaltına alınırken, olay yerinden kaçan H.K, emniyete giderek teslim oldu.

    Mahalle Sakini Fatma Özdoğan, sabah saatlerinde meydana gelen olay sırasında bağrış sesleri duyduğunu ifade ederek, “Orada bir gürültü oldu. Bir çocuk, ‘baba, baba’ diye bağırıyordu. Oradaki bütün herkes kafasını iki elinin arasında tutuyordu. Herhalde halı kavgasıymış. Ben balkonda gördüm, içeride hastam olduğu için gitmedim ama feryatlar çok büyüktü” dedi.

  • Dışişleri’nden ABD’nin ‘GKRY’ kararına tepki!

    Dışişleri’nden ABD’nin ‘GKRY’ kararına tepki!

    Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada, adadaki silahlanmayı artıracağı vurgulanarak, “ABD’nin, 2020 Eylül ayında GKRY’ye yönelik silah ambargosunu kaldırma yönünde aldığı, 2022 yılında kapsamını genişlettiği ve 2023 yılında uzattığı kararı, 1 Ekim 2024 tarihi itibarıyla bir yıllığına yeniden uzatacağı açıklanmıştır. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Dışişleri Bakanlığı tarafından bu konuyla ilgili yapılan açıklamada kayıtlı görüşlere iştirak ediyoruz. Söz konusu vahim hata, adadaki silahlanmayı artıracak ve bölgedeki hassas dengelere zarar verecektir. GKRY’nin artan silahlanma faaliyetleri karşısında, KKTC’nin savunma ve caydırıcılık kabiliyetini artıracak her türlü önlemi alacağına inanıyoruz” ifadelerine yer verildi.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan açıklamalar

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan açıklamalar

    Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Muhalefetin kendi iç çekişmelerini gölgelemek amacıyla gündeme getirdiği erken seçim tartışmalarını havanda su dövmek olarak görüyoruz. Seçimsiz 3,5 yıl vardır”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Biz iktidar ve ittifak olarak tüm planlarımızı 2028’e göre yapıyoruz. Milletin 14-28 Mayıs seçimlerinde verdiği yetkiyi sonuna kadar en verimli şekilde kullanmanın çabasındayız. Muhalefetin kendi iç çekişmelerini perdeleme amacıyla gündeme getirdiği seçim tartışmalarını havanda su dövmek olarak görüyoruz” dedi.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Dolmabahçe Ofisi’nde “Yatırım Danışma Konseyi 10. Toplantısı”na katıldı. Toplantıda küresel şirketlerin yöneticilerine hitap eden Erdoğan, “Türkiye Yatırım Danışma Konseyi’ni uluslararası iş dünyasının görüş ve önerilerini almak amacıyla 2004 yılında oluşturduk. Konseyde iletilen birçok teklif ve tavsiyeyi ülkemizin yatırım ortamını iyileştirirken daima göz önünde bulundurduk. Doğrudan yabancı yatırımlar kanunundan sermaye piyasaları düzenlemelerine, bankacılık ve finans sisteminin etkinleştirilmesinden yatırım teşviklerine, fikri mülkiyetten gümrük ve rekabet düzenlemelerine uzanan geniş bir yelpazede devrim niteliğinde adımlar attık. Tüm bunlar sayesinde ülkemiz bugün uluslararası doğrudan yatırımların yöneldiği öncü destinasyonlardan biri haline geldi. Bundan sonra da ortak akılla sorunlarımıza çözüm bulacak, yeni reform paketlerini devreye alacağız. Türkiye Yüzyılı’nı aynı zamanda yatırım yüzyılı yapmaya kararlıyız” ifadelerini kullandı.

    “Yakın dönemde yaşanan birçok gelişme Türkiye‘nin küresel ekonomideki rolünü daha da öne çıkarmıştır”

    Covid 19 sonrasında küresel tedarik zincirlerinde yaşanan kırılmalar ve jeopolitik gerilimlerin uluslararası ticareti yeniden şekillendirdiğini vurgulayan Erdoğan, “Türkiye sahip olduğu üretim kabiliyetleri, güçlü altyapısı, nitelikli insan kaynağı, gelişmiş pazarlara yakın konumu ve küresel entegrasyonu ile bu dönüşüm sürecine en hızlı adapte olan ülkelerin başında geliyor. Yakın dönemde yaşanan birçok gelişme Türkiye‘nin küresel ekonomideki rolünü daha da öne çıkarmıştır. Mesela bu yılbaşında Süveyş kanalında yaşanan kriz, dünya ticaretinin ne kadar kırılgan olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur. Türkiye Süveyş kanalındaki tıkanma döneminde alternatif ulaşım rotaları sunarak küresel ticarette güvenilir bir partner olduğunu ispatlamıştır” şeklinde konuştu.

    “Ülkemiz yeni dönemde uluslararası yatırımların tercih ettiği, lider ekonomilerden olmaya devam edecektir”

    Türkiye’nin küresel tedarik zincirlerindeki konumunun her geçen yıl güçlendiğine dikkat çeken Erdoğan, “2022 yılında 36 milyar dolar ihracatla dünya ticaretinden binde 5 oranında pay alırken, bugün 256 milyar dolar ihracatımızla payımızı yüzde 1’in üzerine çıkardık. Burada sadece bir hacim artışından bahsetmiyoruz. İhraç ettiğimiz ürünlerin teknolojik kompozisyonumuzu da genişlettik. Artık ürün sepetimizin yarıya yakını yüksek ve orta yüksek teknolojili ürünlerden oluşuyor. Son 21 yılda yıllık ortalama yüzde 5.4’lük büyüme kaydederek satın alma gücü paritesine göre 11’inci sıraya yükseldik. Ulaştırma, enerji, eğitim, sağlık ve dijitalleşme alanlarında yaptığımız dev yatırımlarla ülkemizin altyapı eksiklerini tamamladık. Uluslararası doğrudan yatırımlar da bu süreçte bizlere ciddi katkı sundu. 2003’ten önceki 30 yılda sadece 15 milyar dolar yatırım alan Türkiye, son 20 yılda toplamda 268 milyar dolardık doğrudan yatırım çekti. 2002 yılında ülkemizde yalnızca 5 bin 600 uluslararası sermayeli şirket faaliyet gösteriyordu. Bugün ise 83 binden fazla çok uluslu şirkete ev sahipliği yapıyoruz. Türkiye artık bu şirketlerinin üretim faaliyetlerinin, araştırma geliştirme merkezleri, tasarım ekipleri, lojistik üsleri ve bölgesel yönetim merkezleri ile desteklendiği bir ekonomik merkeze dönüştü. Burada karşılıklı bir kazan kazan durumu söz konusu. Son 15 yılda Türkiye’de gerçekleştirilen ihracatın yaklaşık yüzde 31’inin uluslararası sermayeli şirketler yaptı. Özel sektör istihdamında uluslararası yatırımcıların payı yüzde 8.8’e çıktı. Türkiye’nin imalat sanayi yatırımlarındaki liderliği de dikkat çekicidir. Ülkemiz yeni dönemde de uluslararası yatırımların tercih ettiği, büyüyüp geliştiği lider ekonomilerden olmaya devam edecektir” diye konuştu.

    “Cari açığımızın düştüğü, rezervlerin arttığı, risk göstergelerinin iyileştiği, enflasyonun kontrol altına alındığı bir döneme girmiş bulunuyoruz”

    Türkiye’nin 12’nci kalkınma planı, orta vadeli program ve uluslararası doğrudan yatırım stratejisi gibi belgelerle ekonomideki yol haritasını belirlediğini vurgulayan Erdoğan, “Orta vadeli programın temel hedeflerinden biri yıllık ortalama yüzde 5’in üzerinde ekonomik büyümedir. Enflasyonunun tek haneli rakamlara düşürülmesi, cari açığın azaltılması, ihracatın yıllık ortalama yüzde 7 oranında arttırılması da programın öne çıkan başlıkları arasındadır. Dijital dönüşüm, yeşil ekonomi ve enerji verimliliği konularına özellikle ağırlık veriyor, bu alandaki yatırımları hızlandırmayı planlıyoruz. 6 Şubat depremlerinin maliyemize getirdiği 104 milyar dolarlık ilave yüke rağmen, program döneminde mali disiplinden taviz vermiyoruz. Son dönemde açıklanan büyüme, istihdam, dış ticaret ve enflasyon verileri, programın çalıştığını ortaya koyuyor. Cari açığımızın düştüğü, rezervlerin arttığı, risk göstergelerinin iyileştiği, enflasyonun kontrol altına alındığı bir döneme girmiş bulunuyoruz. Mikro ekonomide elde ettiğimiz bu olumlu gidişatı yatırım ortamının iyileştirilmesi çalışmaları ile destekliyoruz. Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu, 2024 yılı eylem planında birçok çalışmayı hali hazırda tamamladık. Kişisel verilerin korunması, yenilenebilir enerji, girişim sermayesi, yatırım taahhütlü avans kredisi gibi önemli konularda ilerlemeler kaydedildi. Yatırımcılarımız için önem arz eden birçok konuda çalışmalarımız devam ediyor. İklim yasası, girişimcilik ekosistemi, araştırma geliştirme faaliyetleri, dijitalleşme ve yatırım teşvikleri gibi konulara odaklanan bu çalışmaları da yıl bitmeden tamamlayıp yatırımcıların önünü daha da açmayı hedefliyoruz. Bir diğer önemli belgemiz uluslararası doğrudan yatırım stratejimizdir. 29 Temmuz’da kamuoyu ile paylaştığımız bu strateji, nitelikli yatırımları ülkemize kazandıracak bir yol haritası olarak tasarladık. Strateji ile yüksek katma değerli sürdürülebilir dijital dönüşümü destekleyen, yüksek teknolojiye dayalı ve kaliteli istihdam sağlayan yatırımları ülkemize daha fazla çekmek istiyoruz. Böylece ülkemizin küresel sermaye pastasında aldığı payı 2028 yılı itibariyle yüzde 1.5’a çıkaracağız” açıklamalarında bulundu.

    Yeni yasama yılıyla birlikte mecliste yatırımların önünü açmak için atılacak adımları anlatan Erdoğan, “Meclisimizin açılmasıyla iklim kanunu gündeme gelecek. Kanunla sanayimizde yeşil dönüşüm sürecini hızlandıracağız. Emisyon ticaret sistemi kurulmasına yönelik çalışmalar da devam ediyor. Karbon ayak izini azaltıcı her türlü yeniliği teşvik ederek sanayimizin dönüşümünü destekleyecek ve rekabet gücümüzü arttıracağız. Gerek yüksek teknoloji yatırım programımız, gerekse yatırım taahhütlü avans kredisi mekanizmamız sizleri kullanımına açıktır. 30 milyar dolar bütçeyle destekleyen bu programla 8 öncelikli alandaki 30’dan fazla yatırım başlığında önemli imkanlar sunacağız. Yarı iletkenlerden mobiliteye, yeşil enerjiden ileri imalata, haberleşme ve uzaydan değer zinciri yatırımlarına kadar bir çok sektör programdan faydalanacaktır” ifadelerine yer verdi.

    Konuşmasında “siyasi istikrar” vurgusu yapan Erdoğan, “Biz iktidar ve ittifak olarak tüm planlarımızı 2028’e göre yapıyoruz. Milletin 14-28 Mayıs seçimlerinde verdiği yetkiyi sonuna kadar en verimli şekilde kullanmanın çabasındayız. Muhalefetin kendi iç çekişmelerini perdeleme amacıyla gündeme getirdiği seçim tartışmalarını havanda su dövmek olarak görüyoruz. Türkiye’nin önünde her biri altın kıymetinde seçimsiz 3.5 yıl vardır. Ekonomide, savunmada, diplomaside, demokraside ve diğer alanlardaki hedeflerimize ancak bu 3.5 yılın hakkını vererek ulaşabiliriz. Bunun dışındaki her gündem lafügüzaftır, sahtedir, sanaldır. Sadece ve sadece ülkenin enerjisini tüketmeye dönük fuzuli hamlelerdir. Sizin de gelecek planlarınızı buna göre yapmanızda fayda olduğuna inanıyorum. Türkiye siyasi istikrarı, nitelikli insan kaynağı, küresel değer zincirlerindeki yükselen konumu, coğrafi avantajları ve güçlü ekonomik altyapısıyla uluslararası doğrudan yatırımları merkezi olmaya devam edecektir. Şunu lütfen unutmayın. Cumhurbaşkanlığı yatırım ofisimiz 7 gün 24 saat sizlerin hizmetindedir. İlgili bakanlıklarımız da sizlere gereken desteği vermeye daima hazırdır. Türk ekonomisine güvenen herkesin yanında olduğumuzu ve olacağımızı bilmenizi isterim” dedi.

  • Bakan Yerlikaya’dan operasyon açıklaması

    Bakan Yerlikaya’dan operasyon açıklaması

    – İçişleri Bakanı Yerlikaya: “81 ilde silah kaçakçılarına ve ruhsatsız silah taşıyan şahıslara yönelik “Mercek-26” operasyonları düzenlendi. Operasyonlar sonucu: Bin 271 ruhsatsız tabanca, 534 kurusıkıdan çevrilmiş tabanca, 43 uzun namlulu tüfek, 663 ruhsatsız av tüfeği olmak üzere toplam: 2 bin 511 silah ele geçirildi. 2 bin 310 şüpheli hakkında işlem yapıldı.

  • “BM’de Daimi Üyelik İçin Çalışıyoruz”

    “BM’de Daimi Üyelik İçin Çalışıyoruz”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, Türkiye’nin daimi üye olma hedefinde olduğunu belirtti. Erdoğan, “Türkiye olarak daimi üye olmanın gayretindeyiz ama şu ana kadar aldığımız bir netice yok. Daimi üyelerin de bizleri daimi üye yapma gibi hesapları yok” ifadelerini kullandı.

    Ayrıca Erdoğan, mevcut daimi üyeler arasında Japonya, Çin ve Almanya’nın da daimi üyelik için çaba sarf ettiğini, ancak şu anda bu ülkelerin de daimi üye olamadığını vurgulayarak, “Her ne kadar daimi üye olma teşebbüsü varsa da şu anda daimi üye olamadıkları için herhangi bir tesis söz konusu değil,” dedi.

  • 22 Terörist etkisiz hale getirildi

    22 Terörist etkisiz hale getirildi

    – Türk Silahlı Kuvvetleri, Irak’ın kuzeyindeki Gara ve Asos bölgelerinde tespit ettiği 21 PKK’lı terörist ile Suriye’nin kuzeyindeki Fırat Kalkanı bölgesinde belirlediği 1 PKK/YPG’li teröristi etkisiz hâle getirdi.

  • 10 ilde terör yuvalarına darbe

    10 ilde terör yuvalarına darbe

    Bakan Yerlikaya sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, 10 ilde bölücü terör örgütü (BTÖ) mensubu teröristlerin kırsalda eylem yapmak amacıyla mağara ve sığınaklara sakladıkları çeşitli silah, mühimmat ve patlayıcıların yok edilmesine yönelik düzenlenen “Gürz-17” operasyonlarında 71 mağara, sığınak ve barınma alanının imha edildiğini belirterek operasyonla ilgili şu ayrıntıları paylaştı:

    “Operasyonlarda bin 303 adet uçaksavar mühimmatı, 360 adet el bombası, 257 kg eylem için hazırlanmış patlayıcı madde, 141 adet mayın, 80 adet RPG-7 mühimmatı, 32 adet EYP, 16 adet top, havan ve bombaatar mühimmatı, 7 bin 624 adet çeşitli ebatta ve çapta mühimmat, 2 adet RPG-7 roketatar silahı, 112 adet roket sevk motoru, 1 adet PKM makinalı tüfek, 9 adet Kalaşnikof piyade tüfeği, 1 adet Zagros keskin nişancı tüfeği, 365 adet fünye ele geçirildi. Yılın 365 günü, 4 mevsim, 12 ay, gece gündüz demeden şehir içinde de kırsalda da operasyonlar düzenliyoruz. Terörle mücadelemiz son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar kararlılıkla devam edecek. Jandarma Genel Komutanlığı Terörle Mücadele Daire Başkanlığı ve İstihbarat Başkanlığı koordinesinde; Jandarma Özel Harekat (JÖH), Jandarma Komando ve Güvenlik Korucularından oluşan; 234 Tim, 3 bin 172 Jandarma personeli ve J-SİHA ile J-ATAK helikopterlerinin desteğiyle; Şırnak, Siirt, Mardin, Van, Hakkari, Hatay, Bingöl, Diyarbakır, Tunceli ve Ağrı İl Jandarma Komutanlıklarınca ‘GÜRZ-17’ operasyonları gerçekleştirildi. Şırnak-Merkez, Güçlükonak, Beytüşşebap, Uludere, Eruh, Pervari, Ömerli, Kızıltepe, Çatak, Hakkari-Merkez, Yüksekova, Şemdinli, Dörtyol, Belen, Lice, Ovacık, Hozat, Nazımiye, Karlıova ve Doğubayazıt kırsalında gerçekleştirilen operasyonlar sonucunda ayrıca, 22 adet EYP ateşleme düzeneği, 3 adet güneş paneli, 4 adet fotokapan aküsü, 540 metre fitil (EYP yapımında kullanılmak üzere), 780 metre elektrik kablosu, 110 kg amonyum nitrat, 282 adet tüp, 4 adet el dürbünü, 1 adet silah üstü dürbünü, 1 adet termal silah dürbünü ile çok sayıda örgütsel doküman ele geçirildi. Bölücü Terör Örgütünün lojistik amaçlı kullanmak ve eylem yapmak için hazırladığı inleri tek tek tespit edilip başlarına yıkıldı. Operasyonları gerçekleştiren kahraman jandarmamızı tebrik ediyorum. Allah ayaklarına taş değdirmesin. Milletimizin duası sizinle.”

  • İsrail’den Beyrut’a hava saldırısı

    İsrail’den Beyrut’a hava saldırısı

    İsrail, Lübnan’a yönelik saldırılarına devam ediyor. İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) tarafından yapılan açıklamada, ordunun Beyrut’a saldırı düzenlediği belirtildi. Yerel kaynaklar tarafından yapılan açıklamaya göre İsrail’in saldırıları nedeniyle kentin güneyindeki bölgelerde şiddetli patlama sesleri duyuldu, gökyüzüne dumanlar yükseldi. İsrail medyasında güvenlik kaynaklarına dayandırılan haberde, İsrail’in Beyrut’taki hava saldırısının hedefinin Hizbullah’ın hava kuvvetleri komutanı olduğu öne sürüldü.

    İsrail Beyrut’a bu hafta 3 kez hava saldırısı düzenlemişti.

  • TBMM Başkanı Kurtulmuş’tan açıklamalar

    TBMM Başkanı Kurtulmuş’tan açıklamalar

    TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Rusya’nın resmi haber ajansı TASS’a röportaj verdi. TBMM Başkanı Kurtulmuş, Türkiye ve Rusya’nın iki komşu ve dost ülke olduğunu vurgulayarak halklar açısından da kuvvetli bir dostluk ve komşuluk bağı bulunduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in iki ülke arasında bir dostluk köprüsü kurduklarını ve her alanda ortak birtakım hedefleri gerçekleştirmek için düğmeye bastıklarını anlatan Kurtulmuş, “Örneğin, iki ülke arasında 100 milyar dolar ikili ticaret hacmine ulaşılması, enerji alanındaki ortak projelerin gerçekleştirilmesi, kültür ve turizm alanındaki faaliyetlerin yoğunlaştırılması gibi birçok alanda kazan kazan prensibi çerçevesinde komşuluk, iyi niyet, dostluk ve stratejik iş birliği çerçevesinde adımlar atılıyor. Ümit ederim ki bizim bu ziyaretimiz de iki ülke arasındaki bu ilişkileri kuvvetlendiren bir çalışma ziyareti olur” diye konuştu.

    “TBMM devlet kuran bir parlamentodur”

    Türkiye’deki parlamento yapısına ilişkin soru üzerine TBMM Başkanı Kurtulmuş, “TBMM’nin temel özelliklerinden birisi, henüz Cumhuriyet kurulmadan evvel parlamentonun var olmasıdır. Birçok ülkede parlamento devlet tarafından kurulurken, TBMM, Türkiye Cumhuriyeti devletinin kurtuluş mücadelesini vermiş, ondan sonra da devleti kurmuştur. Yani Büyük Millet Meclisi devlet kuran bir parlamentodur, en temel özelliklerinden birisi budur” dedi. Türkiye’de çok partili parlamenter demokrasiye geçişin 1950 seçimleriyle gerçekleştiğini hatırlatan Kurtulmuş, 1950’den bugüne yaklaşık 74 yıllık süre içerisinde de Türkiye demokrasisinin birçok saldırıya karşı çok sağlam bir şekilde dayanabildiğini söyledi. Türkiye’nin bu sürede 5 askeri darbe gördüğünü, bunlardan sonuncusunun da 2016 yılının 15 Temmuz’unda FETÖ’cü hainler tarafından gerçekleştirilen darbe teşebbüsü olduğunu belirten Kurtulmuş, “Bunların hepsinde millet milli iradeden yana olmuş, parlamentonun iradesini savunmuştur ve her seferinde darbeciler bekledikleri sonuçların tam tersini elde etmişlerdir. Dolayısıyla şunu çok rahatlıkla söyleyebiliriz ki Türk demokrasisi, Türkiye’deki Büyük Millet Meclisi dünyanın en dayanıklı parlamentosudur ve Türk demokrasisi de dünyanın bedeli en ağır ödenmiş demokrasilerinden birisidir” değerlendirmesinde bulundu.

    “Türkiye, yeni alternatif dış politika enstrümanlarını geliştirmek isteyen bir ülke”

    Kurtulmuş, BRICS’e katılmasının Türkiye’ye nasıl getirileri olacağına yönelik bir soruyu şu şekilde cevapladı:
    “Artık dünya çok kutupluluğun gerçekleşmeye başladığı yeni bir döneme girmiştir. Bunun henüz başlangıcındayız. Nasıl Berlin duvarının yıkılması Soğuk Savaş döneminin sonunu getirdiyse ABD’nin apar topar Afganistan’dan çekilmesiyle başlayan süreç de dünyada yeni bir dönemin kapılarını açtı. Bu yeni dönemin en belirgin özelliği çok kutupluluktur. Artık hiçbir ülkenin tek başına dünyayı domine etmesi, dünya sistemini yönetmesi mümkün değildir. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde bu çok kutupluluğun gerektirdiği çok sayıda yeni oluşuma şahit olacağız. Türkiye de hem jeostratejik konumu hem Doğu-Batı arasındaki köprü vazifesi gören konumuyla hem kültürel geçmişiyle ve geleceğe ait perspektifleriyle bölgesel bir aktör, hatta küresel sistemde etkili rol oynayan bir aktör olma sürecine girmiştir. Bunun için biz BRICS’i bundan sonraki çok kutuplu dünya sisteminin önemli oluşumlarından birisi olarak telakki ediyoruz. Türkiye’nin BRICS’e girmesi Türkiye’yi kısıtlamayacak, tam tersine Türkiye’nin elindeki dış politika imkanlarını fazlalaştıracaktır ve Türkiye’nin BRICS’le olan irtibatı dünya barışına da çok daha ciddi bir katkı sunacaktır.”
    TBMM Başkanı Kurtulmuş, Türkiye’nin eş zamanlı olarak birçok iş birliği projesinin içerisinde olduğuna dikkati çekti. Türkiye’nin yeni alternatif dış politika enstrümanlarını da geliştirmek istediğinin altını çizen Kurtulmuş, Türkiye’nin böyle bir oluşumun içerisinde olmasının çok kutuplu dünya sisteminde dünya barışının daha iyi sağlanabilmesine katkıda bulunacağını ifade etti.

    “Türkiye, küresel ölçekte barışın sağlanması için elinden geleni ortaya koyuyor”

    Türkiye’nin dünya barışı için neler yapabileceği sorulan Kurtulmuş, “Türkiye, bölgede barışın ve istikrarın sağlanması, dünyada da küresel ölçekte barışın sağlanması için elinden geleni ortaya koyuyor” dedi. Rusya ve Ukrayna arasındaki gerilimde Türkiye’nin arabuluculuk rolünü hatırlatan Kurtulmuş, “Bildiğiniz gibi Dolmabahçe’de neredeyse anlaşmanın imzalanacağı noktaya gelinmişti, fakat bazı ülkeler Ukrayna’nın barış imzalamasını istemediği için Ukrayna barış masasından kalktı. Bu süre içerisinde Türkiye, Rusya’yla da Birleşmiş Milletlerle de iş birliği içerisinde, Tahıl Koridoru’nun açık tutulması için olağanüstü bir gayret sarf etti ve böylece özellikle Afrika’daki milyonlarca insanın açlık kriziyle karşı karşıya kalmamasını temin etmiş oldu. Ayrıca, esir takası konusunda da fevkalade ciddi bir şekilde gayret sarf etti” ifadelerini kullandı.
    Kurtulmuş, Gazze’de soykırım boyutlarını aşmış katliamlar karşısında Türkiye’nin tavrına işaret ederek Türkiye’nin ateşkesin sağlanması, Gazze halkına insani yardımların ve sağlık imkanlarının ulaştırılması için elinden gelen her türlü çabayı ortaya koyduğunu söyledi. Burada Rusya ve Türkiye hükümetlerinin ortak kanaatleri ve yaklaşımları olduğunu büyük bir memnuniyetle gördüğünü ifade eden Kurtulmuş, “Güney Afrika’nın Uluslararası Adalet Divanına başvurusuna Türkiye de müdahil olarak Netanyahu ve çetesinin işlediklerinin savaş suçu olarak kabul edilmesi için gayret sarf etti. Tabiri caizse 1 yıldır Sayın Cumhurbaşkanımız, bizler, bütün imkanlarımızla bütün uluslararası platformları Gazze ile ilgili bir barış diplomasisi platformuna çevirmek için gayret sarf ediyoruz” dedi. Türkiye’nin hem bölgedeki hem dünya siyasetindeki ana perspektifinin barış ve istikrar olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, “Barışın olmadığı yerde istikrar olmaz, istikrarın olmadığı yerde kalkınma olmaz, kalkınmanın olmadığı yerde halkların refah içerisinde yaşaması mümkün olmaz. Dolayısıyla öncelikli olarak barışın temin edilmesi için bu perspektife sahip olan bütün ülkelerle, bütün anlayışlarla iş birliği yapmaya hazır olduğumuzu bir kere daha Rusya’dan ifade etmiş olayım” diye konuştu.

    Akkuyu Nükleer Santrali

    Akkuyu Nükleer Güç Santrali (NGS) Projesi’nin Türkiye’nin ekonomisine ve enerji güvenliğine nasıl bir etkide bulunacağına yönelik soruyu cevaplayan Kurtulmuş, “Akkuyu Projesi kendi istikametinde olumlu bir şekilde ilerlemektedir. Bu sadece iki ülke arasında önemli bir iş birliği alanı değil, aynı zamanda Türkiye’nin enerji güvenliğine büyük katkıda bulunacak olan bir projedir. Maalesef bu süre içerisinde Rusya’ya uygulanan yaptırımlar dolayısıyla bazı Batılı şirketler Akkuyu’da gerekli olan, bize teslim etmeleri gereken malzemeleri, ihtiyacımız olan unsurları teslim etmedikleri için projede bir miktar gecikme olduğunu biliyoruz. Ümit ediyorum ki 2025 yılı içerisinde Akkuyu Nükleer Santrali’nin en azından ilk bölümü elektrik üretimine başlamış olacaktır” ifadelerini kullandı.

    “Geçtiğimiz yıl 6.3 milyon Rus, Türkiye’yi ziyaret etti”

    Türkiye’de tatil yapmak isteyen Rus vatandaşlarına önerileri sorulan Kurtulmuş, “Türkiye’yi ziyaret eden Rus turistlerinin bilmediği bir yer olduğunu zannetmiyorum” dedi. Kurtulmuş, kültür, sağlık, dağ, doğa, kış turizminin de Türkiye’nin çok zengin olduğu alanlar olduğunun altını çizdi. Kurtulmuş, 2023’te 6,3 milyon Rus vatandaşının Türkiye’yi ziyaret ettiğini hatırlattı.
    TBMM Başkanı Kurtulmuş, akademisyenliği bırakarak siyaset yapmanın kendisine nasıl bir katkısı olduğunun sorulması üzerine, “Ben hayatı akademisyenken başka bir hayat, siyasetçiyken başka bir hayat diye ayırmıyorum. Esasında ne olursak olalım, mesleğimiz ne olursa olsun ana hedefimiz, yaptığımız işi en iyi şekilde yapmak için gerekli donanımları kazanmak olmalıdır” dedi. “Milletimizin huzuru, refahı, bütün insanlığın iyiliği için neler yapabiliriz?” diyerek çalıştığını anlatan Kurtulmuş, hayatı boyunca hep aynı duyguyu taşıdığını ve bu istikametten hiç ayrılmadığını söyledi.