Etiket: türkiyehaber

  • Irak’ın kuzeyinde 8 PKK’lı öldürüldü

    Irak’ın kuzeyinde 8 PKK’lı öldürüldü

    MSB’den yapılan açıklamada:

    “Irak’ın kuzeyindeki Pençe-Kilit Operasyonu bölgesi ile Gara ve Metina bölgelerinde tespit edilen 8 PKK’lı terörist etkisiz hâle getirildi.” ifadelerine yer verildi.

     

  • Benzine zam bekleniyor

    Benzine zam bekleniyor

    Brent petrol fiyatları ve dövizdeki değişikliklerle birlikte vatandaşlar benzin ve motorin fiyatlarını takibe devam ediyor.

    BENZİN VE MOTORİNDE İNDİRİM VAR MI?

    Benzine 74 kuruş zam bekleniyor.

    Motorinde fiyat değişikliği beklenmiyor.

    Zamlı fiyatların 28 Kasım Perşembe gününden itibaren pompaya yansıması öngörülüyor.

    Güncel akaryakıt pompa fiyatlarına göre;

    İstanbul’da motorin litre fiyatı 42 lira 91 kuruştan,

    Benzinin litre fiyatı 42 lira 33 kuruştan satılıyor.

  • Gazi ve şehit aileleri için

    Gazi ve şehit aileleri için

    Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, “Şehit ailelerinin ve gazilerin gözünün içine bakamayacağımız hiçbir şeye ‘evet’ demeyeceğiz” dedi.

    CHP Lideri Özgür Özel TBMM’de partisinin grup toplantısında konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Seninle pazar gezemem’ sözüyle ilgili Özel, “Diyor ki, ‘Beni pazara çağırıyor, seninle pazar gezemem.’ Benle gezme, mesulü ben değilim.

    Baktım ne zaman pazara gitmiş? Başbakanlığından beri uğradığı yok. Tarım Kredi’de alışveriş yaparken görülmüş. Erdoğan’ın üç yıl önce Tarım Kredi marketinden 4,5 liraya aldığı gofret, bugün 35 lira. 1 liraya aldığı çikolata, bugün 10 lira. 4,5 liraya aldığı bisküvi, 45 lira olmuş.

    Gidip aynı alışverişi yapsın, fişini görelim. Üç yılda maaşlardan bir sıfır attın, fiyatlara bir sıfır ekledin. 10 kat fark var. Millet daha önce ihtar etti, anlamadın. İlk seçimde Erdoğan gidiyor, halkın iktidarı kuruluyor” dedi.

    “Eğitimden memnuniyetsizlik yüzde 80 oranında”
    Öğretmenler Günü’nde öğretmenlerin, emekli öğretmenlerin, atanmayan öğretmenlerin ve Türkiye’deki eğitim sisteminin bütün sorunlarını konuştuklarını dile getiren Özel, “Milli Eğitim Akademisi’nin gelecek yıldan itibaren yapacağından beteri de bu sene yapılan ve subjektif kriterlerle, söz verildiği halde yapılmayacağına yapılan mülakatla yeni mağdurlar oluşturuldu.

    En düşük öğretmen maaşı bu iktidar geldiğinde 23 çeyrek altın satın alabilirken, bugün 8 çeyrek altın satın alabiliyor. Düşünün ki bu iktidar bir öğretmenin maaşından 15 çeyrek altın, bugünkü parayla 75 bin lira çalmış. Beğenmedikleri, her fırsatta kötüledikleri üçlü koalisyon, Ecevit hükümeti öğretmenleri bu iktidara emanet ederken öğretmenler 23 çeyrek altın, kabataslak bugünün parasıyla 110 bin lira maaş alıyorlardı.

    Bugün 40 bin lira maaş alır hale getirdi bu iktidar onları. Biz tüm sorunları etraflıca konuştuğumuz, değerlendirdiğimiz ve yol haritamızı önümüzde netleştirdiğimiz bir sürecin içindeyiz. Yapılan tüm çalışmalar vatandaşın yüzde 80’inin bu eğitim sisteminden memnun olmadığını, AK Parti’nin en çok oy aldığı seçmen gruplarında bile eğitimden memnuniyetsizliğin yüzde 80’lere yakın olduğunu gösteriyor” diye konuştu.

    “Yerinde dönüşüm desteği en az iki katı artırılmalı”
    Rezerv alan sorununun bütün deprem bölgesinde sürdüğünü savunan Özel, “Belirsizlik sürüyor. ‘Az hasarlı yapıları onarıp içine geçebilirsin’ dediler. Kredi çekildi, borç alındı.

    Şimdi ‘Biz orayı rezerv alan ilan ettik. Senin evini de yıkacağız’ diyorlar. Bu soruların derhal ortadan kaldırılması gerekiyor. Ayrıca yerinde dönüşüm için 750 bin lirası hibe, 750 bin lirası kredi bir destek vardı. Ama bu 21 ay öncesinin rakamıydı. Şimdi geldiğimiz noktada bu para ile yani 750 bin lira hibe, 750 bin lira kredi ile ev yapmak bugünkü fiyatlarla mümkün değil.

    Bunun en az 1,5 milyon hibe, 1,5 milyon lira krediye dönüştürülmesini talep ediyor örgütler. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak zaten bu evlerin ücretsiz yapılmasını, bir evin ücretsiz verilmesini savunuyorduk.

    Bu çok haklı talebi de buradan dile getiriyoruz ve sonuna kadar destekliyoruz. Hatta keşke 2 milyonu hibe olsun, 1 milyon lirası kredi olsun, çok daha doğru olur. Bunu da bütçe görüşmelerinden önce deprem bölgesinin en önemli meselelerinden bir tanesi olarak kayda geçirmek isteriz” dedi.

    “Oradaki mücadele çok önemli, anlamlı
    Nallıhan’daki işçi eylemleri hakkında konuşan Özel, “Nallıhan’da, Meclis’e 2 saatlik mesafede Çayırhan Termik Santrali ve Maden İşletmesi’nde madenciler haklarını arıyorlar.

    Oradaki mücadele çok önemli, anlamlı ve aslında bugünkü saray rejiminin gerçek yüzünü göstermek açısından da çok anlamlı. 1987’de devlet kurdu oraya; hem santrali, hem madeni açtı ve 13 sene işletti. 2000-2020 yılları arasında da rödovans yoluyla özel sektöre kiralandı. 2020’de sözleşme bitti, tekrar devlete geçti.

    2020 öncesi 20 yılda, yılda 100 milyon dolarlık oradan kömür çıkarılıp yakılarak, elektrik satılmış. 100 milyon dolar yıllık. 20 yılda 2 milyar dolar. Ne yapmışız? O özelleştirme furyasında, ne yapmışız? Altın yumurtlayan tavuğu kesmişiz. Alan çok kârlı bir iş yapmış, parasına para katmış. 2020’de de usulüne uygun devlete devretmiş.

    4 yıldır orayı TKİ’nin bir şirketi yönetiyor ve şimdi yeniden özelleştirme kapsamına alıyorlar. 4 Aralık tarihinde yeniden özelleştirecekler” ifadelerini kullandı.

    “Şehit ailelerinin ve gazilerin gözünün içine bakamayacağımız hiçbir şeye ‘evet’ demeyeceğiz”
    MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin “Öcalan” çağrısına ilişkin Özel, “Bahçeli geçen ay bir açıklama yaptı. O açıklamasının arkasında durduğunu defalarca söyledi. Bugün de söyledi. O konuda da bizimle ilgili söyledikleri konusunda da konuşmanın sonunda bir şeyler söyleyeceğim ama ben geçen hafta şöyle bir şey yaptım.

    Bu Bahçeli’nin söyledikleri var, bizim de bir hattımız var. Biz ne diyoruz? ‘Şehit gelmeyecekse, annelerin gözyaşı dinecekse, Meclis odaklı, samimi, şeffaf ve toplumsal mutabakata dayalı bir iş olacak, bütün partiler içinde olacak, biz de oluruz’ diyoruz. Ama ‘Toplumsal mutabakatta bir kırmızı çizgimiz var’ diyoruz. O da şehit ailelerinin ve gazilerin gözünün içine bakarız. Onlar ‘olur’ diyorsa ‘olur’ deriz. Böyle yapıyorlarsa ‘olmaz’ deriz. Onların rızası olmayan hiçbir iş yapmayız diyoruz.

    Geçen hafta daha önce Sayın Genel Başkan Yardımcım, gölge Milli Savunma Bakanımız Yankı Bağcıoğlu, 34 şehit ailesine ve Gazi Derneği’ne gitti. Geçen hafta Ankara’daki ikisi dernek biri vakıf, polislerin, terörle mücadelenin ve muharip gazilerin derneklerine ve vakıflarına gittik. Üçünün özelliği, kamu yararına çalıştığı için devlet tarafından belge verilen ve devlet tarafından Milli Savunma Bakanlığı’nın verdiği binada oturan, devletten yaptıkları hizmetler için katkı alan, ödenek alan üç derneği ziyaret ettim, canlı yayında basın toplantısı yaptım, başkanları yanlarımdaydı ve gazetecilerin önünde de başkanlar konuştu.

    Dedikleri şu, ‘’Meclis’te şeffaf, hesap verebilir, toplumsal mutabakata dayalı deyip şehit aileleri de bu sürecin içinde olursa’ diyorsunuz biz Cumhuriyet Halk Partisi’ne teşekkür ediyoruz, bu süreçte tek güvencemiz sizsiniz’ dediler. Dernekler orada, başkanlar orada ve dedi ki başkan, kayıt altında. ‘Biz huzur gelsin isteriz ama süreç siyasi bekaya malzeme edilirse haklarımızı da helal etmeyiz’. Ben de kendilerine söyledim, buradan bir kez daha söylüyorum: Biz şehit ailelerinin ve gazilerin gözünün içine bakamayacağımız, onların ‘evet’ demediği hiçbir şeye ‘evet’ demeyeceğiz” açıklamasında bulundu.

    “Hiç kreş açmadık’ diyeceklerine ‘kreşleri kapatırız’ diyorlar”
    Özel konuşmasına şöyle devam etti:
    “Şimdi sizlere siyasi hırsların, siyasi hazımsızlığın eseri olan bir iktidarın nasıl suçüstü yakalandığı anlatacağım, nasıl suçüstü yakalandığını. Mevzu şu: Herkes kamuoyu araştırmalarına bakıyor, seçmen davranışlarını anlamaya çalışıyor. Bir çalışma var, kendileri yaptırmışlar. 2019’da birinci seçimde AK Parti’ye oy vermiş.

    Mazbata iptal olmuş, YSK darbe yapmış. İkinci seçimi Ekrem Başkan 806 bin farkla kazanmış ya. Orada da Tayyip Bey’e inanmış, yine AK Parti’ye oy vermiş kadın seçmenleri çalışıyorlar. İki seçimde de AK Parti’ye vermiş, bu seçimde dönmüş İmamoğlu’na oy vermiş. Niye diye soruyorlar? Niye? Oy değiştirme davranışında ne etkili? Birinci sıra; Anne Kart. 0-5 yaş arası kadınlara Ekrem Başkan’ın yolladığı, işte doğumdan itibaren Hoş geldin Bebek paketiyle başlayan, esas olarak da ücretsiz ulaşım sağlayan çocuklarıyla annesine, bir yakınına gitmeye.

    Parası yok ki çocuğu bir yere bıraksın. Bir yakınına ücretsiz gidiyor, oraya bırakıyor, işini görüyor. Ücretsiz Anne Kart. Ben gözümle gördüm. Çocuğu bir eliyle tutuyor, çantadan çıkarıyor Anne Kart’ı. Ekrem Bey’e, kartı tutarak kalp yapıyorlardı seçim otobüsüne.

    Kaç Anne Kartlı annenin Ekrem Başkan’a minnet gösterdiğini gördüm. AK Parti de çalışmada görmüş. Bir Anne Kart, iki ücretsiz kreş; çok uygun fiyatlı kreşler. Bunu görünce, ‘Kardeşim biz yanlış yapmışız. Biz İstanbul’da hiç kreş açmadık. Bunlar geldiler, İstanbul’da bir yıl içinde 105 tane kreşi açtılar. Milletin gönlüne girdiler.”

    “11 aydır asgari ücrete zam yok, neden hala yüksek enflasyon?”
    Yılın son ayına girdiklerini ve Aralık‘ta 2025 asgari ücretinin belirleneceğini hatırlatan Özel, “Geçen hafta sendikalar geldi. DİSK, HAK-İŞ, TÜRK-İŞ. Verdikleri, üzerinde mutabık oldukları veriye göre Türkiye’de işçilerin yüzde 57’si asgari ücret alıyor. Bu rakam Avrupa’da, Avrupa Birliği ülkeleri arasında yüzde 9. Bir tarafta 100 kişiden 9’u asgari ücret alıyor, asgari ücretleri çok yüksek.

    Ama hızla işçi kıdem aldıkça altı ay, bir yıl içinde asgari ücretten kurtuluyor, kopuyor, daha yukarılara gidiyor. Bizde her sene asgari ücret alanların sayısı artıyor çünkü gitgide emek daha çok sömürülüyor. Türkiye’deki oran yüzde 57. Beş işçiden üçü asgari ücretle çalışıyor ve bu iktidar asgari ücretin nasıl artırılacağına çalışacağına, ‘Asgari ücretle ilgili nasıl algı operasyonları yapabilirim, nasıl insanları kandırabilirim’ ona çalışıyor.

    Diyor ki, ‘Enflasyonu düşürmek için gerçekleşen enflasyona göre değil hedeflenen enflasyona göre zam vermeliyiz.’ Türkçesi, 17 bin lira olan, seçimden önce ‘Yılda dört kez enflasyon ayarlaması yaparız’ deyip, 11 aydır enflasyona mahkûm edilen, bir yıl boyunca zam yapılmayan 17 bin 2 liralık asgari ücret, verildiği güne kadar alım gücü 9 bin liraya düşmüş olan asgari ücret.

    Bugün o asgari ücrete enflasyon kadar, yüzde 49, yüzde 50, yüzde 49 zam yapmak yerine ‘Biz yüzde 22 enflasyon hedefliyorduk, o zammı yapalım. Sonra yüzde 22 diyelim, son gün 30’a çıkaralım, bu işi yüzde 30’a bağlayalım’ diye düşünüyorlar. Yani ‘17 bin liralık asgari ücreti 22 bin lira yapıp, bir sene boyunca insanlara bu asgari ücrete mahkûm edelim’. Bütün hesap bu.

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın yaptığı hesaplamaya göre asgari ücrete yapılan yüzde 1’lik zam, enflasyonu 10 binde 7 etkiliyor. Geri kalanı bu hükümetin yaptığı diğer işlerden etkileniyor ama bir laf yaymaya çalışıyorlar, ‘Asgari ücrete zam verirsek fiyatlar fırlar’. 11 aydır zam vermiyorsun asgari ücrete. Neden fırladı bu fiyatlar? Neden hala yüzde 50 enflasyon” diye konuştu.

  • Fidan, Hossain ile görüştü

    Fidan, Hossain ile görüştü

    Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Portekiz’in Cascais kentinde Touhid Hossain ile bir araya geldi. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Birleşmiş Milletler Medeniyetler İttifakı’nın 10. Küresel Forumu kapsamında bulunduğu Portekiz’in Cascais kentinde ikili temaslarda bulunuyor. Bakan Fidan, Bangladeş Geçici Hükümeti Dışişleri Bakanı Touhid Hossain ile görüşme gerçekleştirdi.

  • DEM ve Öcalan yüzyüze görüşsün

    DEM ve Öcalan yüzyüze görüşsün

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuştu.

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, PKK elebaşı terörist Abdullah Öcalan’a yaptığı Meclis çağrısını yineleyerek, “22 Ekim’de ne demişsek arkasındayız. İmralı ile DEM grubu arasında yüz yüze temasın bir an evvel yapılmasını bekliyor, çağrımızı kararlılıkla tekrarlıyoruz. Yeterince çile çekildi, yeterince acı yaşandı. Silah seçenek değil kucaklayıcı siyaset hedefimizdir.” dedi.

    Uluslararası sistemin iflas bayrağını çektiğini belirten Bahçeli, “Dünyanın bugünkü hali, nükleer savaş riskine işaret etmesi, küresel cepheleşmenin silah dışındaki uzlaşma arayışlarını gölgelemesi, uluslararası sistemin çöküş alarmıdır. Maalesef durum ciddi ve kritiktir. Türkiyemizin karşılaşma olasılığı giderek artan bütün senaryoları değerlendirerek hazırlık yapması sadece bir güvenlik önlemi değil bir varoluş meselesidir. Ne tarafa dönsek kanlı boğuşma sahneleri gözümüze çarpmaktadır.” ifadelerini kullandı.

    Herkesin gözü üstümüzdedir diyen Bahçeli, “Türkiye’nin çevresi füzelerle kuşatılmaktadır.” diye konuştu.

    İsrail Başbakanı Netanyahu hakkındaki tutuklama kararını da değerlendiren Bahçeli, “İsrail yönetimi dökülen kanın hesabını verecektir. Caniyahu ve eski savunma bakanının kaçışı, kurtuluşu söz konusu değildir.” dedi.

    Bahçeli’nin grup toplantısında yaptığı açıklamalar şöyle:

    27 ülkede 2021 yılından itibaren risk düzeyi önemli ölçüde yaygınlaşmıştır. Mali’den Somali’ye kadar uzanan çatışma boyutu son 3 yıl içinde iki katına çıkmış durumda. Ortadoğu’nun küresel çatışma haritasında kilit faktör olduğu bilinmektedir. Dünyanın tamamı korku tünelindedir. Ukrayna’nın batının silahlarıyla Rusya’yı vurması Putin’in söylemleriyle 3. dünya savaşı ihtimalini gün ışığına taşımıştır. İnsanlığın yeni bir yıkımı kaldırması mümkün değildir.

    Yaşanan iki dünya savaşının en ağır sonuçlarıyla yüzleşen Türkiye ve Türk milletidir.

    Türkiye’nin iki ateş arasında kalması ya da taraf olmaya zorlanması trajik neticelere yol açabilecektir. Elbette hiç kimseden korkumuz yoktur. Ancak barış ümitlerini canlı tutmak, fason kahramanlıklar taslamak ne devlet aklıyla ne de tarih şuuruyla bağdaşmayacaktır.

    Biden’ın aldığı veya alacağı her karar sakat ve mahsurludur. Başikanlık devir teslim törenini beklemeden insanlığı ateşe atmak için fırsat kollayan Biden’ın görevinden derhal alınması dünya barışımı muazzam bir hizmet olarak tarihe geçecektir.

    “TÜRKİYE’NİN ÇEVRESİ FÜZELERLE KUŞATILMAKTADIR”

    Türkiye’nin çevresi füzelerle kuşatılmaktadır. Herkesin gözü üstümüzdedir. Alacağımız karar ve varacağımız sonuçlar bölgesel akışı değiştirebilecektir. Bu taş yerinden oynarsa gök kubbe herkesin başına yıkılacaktır. Cihan yıkılsa bile bizim cephemiz yıkılmayacaktır.

    NETANYAHU HAKKINDA TUTUKLAMA KARARI

    İsrail yönetimi dökülen kanın hesabını verecektir. Kararın uygulanması hukuki bir yükümklülüktür. Aralarında Fransa, İspanya, Belçika, Cezayir, İtalya, Hollanda gibi ülkeler, ülkelerine gelmeleri halinde tutuklayacaklarını açıkladılar. Şerefsiz canilerin ibretlik sonlarını görmeye az kalmıştır.

    “MHP SÖZÜNÜN ARKASINDADIR”

    Kürt kardeşlerimizi sömüren, çocuklarını zorla dağa götüren ne kadar bölücü ve terörist varsa hepsini birden kaybetmeye, bunun da bedelini ödemeye mahkumdur. Türk milletinin asli mensubu olmak duruyorken emperyalizmin kanlı menüsünden yer almak insanlık onurunun hiçe sayılmasıdır. Kürtü Türkten ayırmak dünyayı güneş sisteminden ayırmak kadır imkansız be deli saçmasıdır. Acımız bir geleceğimiz bir. El ele vererek terörü ve bölücülüğü gündemimizden çıkarmalıyız. Türkiye’yi devirmek isteyenler bir karar eşiğindedir. Terörü lanetleyecek misiniz yoksa sırtınızı yaslamaya devam mı edeceksiniz? MHP her süzünün arkasındadır. 22 Ekim 2024 tarihli grup toplantımızdan itibaren ne demişsek aynen yanındayız. İmralı ile DEM grubu arasında yüz yüze temasın gecikmeksizin yapılmasını bekliyor, çağrımızı kararlılıkla tekrarlıyoruz. İnandığımız yolda hiç bir baskıya aldırış etmeyiz. Onun bunun tefikalarıyla Türkiye’nin hayrına olacak görüş ve düşüncelerimizden vazgeçmeyiz. Terör insanlığın ortak düşmanıdır. Kürt kardeşlerimizin terörle, terör örgütüyle ne ilgisi ne de ilişiği söz konusudur. Yeterince çile çekildi, yeterince acı yaşandı. Silah seçenek değil kucaklayıcı siyaset hedefimizdir.

  • Kuzey Irak’ta kilit kapandı

    Kuzey Irak’ta kilit kapandı

    Türk Silahlı Kuvvetleri, bir süredir, Irak’ın kuzeyinde devam eden operasyonlara ilişkin “Kilit kapanıyor” mesajları veriyordu.

    2019’da Hakurk ile başlayan Sinat-Haftanin ile devam eden, Metina ve Avaşin-Basyan ile genişleyen, Zap bölgesiyle süren “Pençe” serisi operasyonları sona erdi.

    Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, “Zap’ta kilit kapanmıştır.” açıklamasında bulundu.

    Güler, bölgedeki faaliyetlerin aynı tempı ve kararlılıkla devam edeceğini bildirdi.

    2 BİNE AŞKIN TERÖRİST ETKİSİZ HALE GETİRİLDİ

    Güler, bu yılın başından itibaren 2 bin 564 teröristin etkisiz hale getirildiğini açıkladı.

    ÜLKEYE SIZMASININ ÖNLENMESİ

    Bu harekat teröristlerin Kuzey Irak üzerinden ülkeye sızmasının önlenmesi amacıyla başlatılmıştı.

  • 19 ilde terör örgütlerine operasyon

    19 ilde terör örgütlerine operasyon

    Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosunca yürütülen 2 ayrı soruşturma kapsamında verilen emir ve talimatlara istinaden; FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün Emniyet Genel Müdürlüğünü hedef alarak içerisinde yuvalanma, eleman kazanma, emniyet personelini örgütün kendi içerisinde oluşturduğu sisteme göre kodlama ve kazanılan elemanların örgütsel bağlılık durumlarını takip ederek kaydetme faaliyetleri doğrultusunda, örgüt tarafından ‘mahrem imam’ olarak görevlendirilen, 7’si halen çeşitli kamu kurum veya kuruluşlarında aktif olarak çalışan kamu personeli olmak üzere ‘Emniyet Mahrem Sorumlusu’ 35 şüphelinin gözaltına alınmasına karar verildi.

    Öte yandan, PKK/KCK silahlı terör örgütünün ülkemizdeki yapılanmalarını bir araya getirmek ve koordine etmek amacıyla hayata geçirilen sözde Kürdistan Demokratik Topluluğu/Türkiye Masası (KCK/TM) yapılanması içerisinde bulundukları ve örgüt tarafından kadro eğitimi ile örgüte bağlı -sözde- komitelerde (sosyal alan, sözcülük, ideolojik alan, kültür-sanat alanı) örgütsel görev aldıklarına dair tanık ve etkin pişmanlık beyanları, HTS analiz raporları doğrultusunda tespitlerde bulunulan 15 şüphelinin gözaltına alınmasına karar verildi bildirildi.
    Her iki soruşturma kapsamında toplam 50 şüphelinin, 26 Kasım 2024 tarihinden itibaren Ankara merkezli 19 ilde eş zamanlı olarak gözaltına alınmalarına karar verildi.
    Şüphelilerin yakalanmasına ve Cumhuriyet Başsavcılığına sevklerine yönelik işlemlere Ankara İl Emniyet Müdürlüğü ekiplerince devam edildiği öğrenildi.

  • Güven endeksi hizmette düşüş

    Güven endeksi hizmette düşüş

    Güven endeksi hizmet sektöründe yüzde 2,9 azaldı, perakende ticaret sektöründe yüzde 0,9 arttı, inşaat sektöründe yüzde 1,7 arttı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Kasım ayı Hizmet, Perakende Ticaret ve İnşaat Güven Endeksleri’ni açıkladı. Bana göre, mevsim etkilerinden arındırılmış güven endeksi Kasım ayında bir önceki aya göre; hizmet sektöründe yüzde 2,9 oranında azalarak 111,0 değerini, perakende ticaret sektöründe yüzde 0,9 oranında artarak 111,7 değerini ve inşaat sektöründe yüzde 1,7 oranında artarak 87,8 değerini aldı.

  • ”Sözleşme değil kanun yaşatır”

    ”Sözleşme değil kanun yaşatır”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü programında konuştu.

    Erdoğan, kadına karşı şiddetin normalleştirildiğine dikkat çekip “‘Sözleşme Yaşatır’” sloganı da marjinal kesimlerin ideolojik kavga aparatı olma dışında hiçbir anlam taşımıyor. Sloganların arkasına saklananlar bize örnek gösterdikleri batılı ülkelerdeki vahim tabloyu bilmiyor.” dedi.

    İstanbul Sözleşmesi’nin değil, kanunların yaşatacağının altını çizen Erdoğan, “Sloganların arkasına saklananlar bize örnek gösterdikleri batılı ülkelerdeki vahim tabloyu bilmiyor.” ifadelerini kullanıp kadına şiddet uygulayan kişilerin hakettiği cezayı çekmesi gerektiğini belirtti.

    İSRAİL’İN GAZZE VE FİLİSTİN SALDIRILARI

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyle:

    “Bir eş, bir baba ve Türkiye Cumhurbaşkanı olarak tüm kadınların onurlarını, onurluca yaşama mücadelelerinde daima yanlarında olacağımı tekrar ifade ediyorum.

    Biz bugün bu programı gerçekleştirirken, maalesef sınırlarımızdan birkaç yüz kilometre uzaklıkta aylardır büyük bir soykırım devam ediyor.

    İsrail’in Gazze’ye yönelik başlattığı saldırılarda 50 bine yakın Filistinli kardeşimiz şehit oldu. Hayatını kaybeden Filistinlilerin yüzde 70’ten fazlasını masum çocuklar ve kadınlar oluşturuyor.

    Gözü dönmüş Netanyahu hükümeti, öldürmekten zevk alan seri katiller gibi her gün onlarca kadını, yaşlıyı, çocuğu katlediyor. Bu katliam dünyanın gözü önünde tam 14 aydır adım adım ilerliyor.

    Gazze’nin ve Filistin’in yürekli kadınlarını bir kez daha saygıyla selamlıyorum.

    “KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELEYE DESTEK VERENLERE ŞÜKRANLARIMI SUNUYORUM”

    Türkiye, hamdolsun çok güçlü ve yaygın bir sivil toplum ağına sahiptir. Her konuda vakıflarımız, derneklerimiz gerçekten olağanüstü çalışmalar ortaya koyuyor. Kadına yönelik şiddetle mücadele hiç şüphesiz bunların en başında geliyor. Bir insanlık suçu olarak gördüğümüz kadına yönelik şiddetin kökünün tamamen kazılması için faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarımızı tebrik ediyorum.

    “KADINA YÖNELİK ŞİDDET İNSANLIĞA İHANETTİR”

    Türkiye’de başta şiddet olmak üzere kadınlarla ilgili kritik konuların bugün geldiği yerde bakanlığımızın ve sivil toplumun emeği vardır. Daha önce konuşulması mümkün olmayan nice meseleyi el birliği içinde hal yoluna koyduk. Kadın yönelik şiddet insanlığa ihanettir. İnsana, özellikle kadınlara yönelik şiddet kabul edilemez bir vandallıktır. Böyle bir yola tevessül eden, kadına el kaldıran, şiddet uygulayan herkes hak ettiği cezayı mutlaka çekmelidir.

    6284 sayılı kanun, Kadına Karşı şiddetle mücadelenin çerçevesini, başka hiçbir sözleşmeye ihtiyaç hissettirmeyecek şekilde kesin ve kati olarak çizmiştir. Muhalefetin İstanbul Sözleşmesi üzerinden ısrarla yürütmek istediği sanal tartışmaların dayanağı yoktur. “Sözleşme Yaşatır” sloganı da marjinal kesimlerin ideolojik kavga aparatı olma dışında hiçbir anlam taşımıyor. Sloganların arkasına saklananlar bize örnek gösterdikleri batılı ülkelerdeki vahim tabloyu bilmiyor.

    “SÖZLEŞME DEĞİL KANUN YAŞATIR”

    Kadına karşı şiddet AK Parti iktidarında tanımlanarak nitelikli suç haline getirildi.

    KADES ihtiyaç halinde mağdurun kimliğinin ve adresinin değiştirilmesiyle elektronik kelepçe gibi tedbirleri biz şu an uyguluyoruz. Sözleşme değil kanunlar yaşatır. Kadına yönelik şiddetle mücadele için hazırladığımız eylem planlarını kararlılıkla takip ediyoruz.

    Kadınlara yönelik toplulumuzda yerleşmiş dini ya da kültürel yanlış davranış biçimleriyle de yoğun bir şekilde mücadele etti. Başörtüsü yasağı sebebiyle lise ve üniversiteye gidemeyen kızlarımızın mağduriyetlerini biz giderdik. Kılık kıyafet sebebiyle okulundan memuriyetinden atılan 28 Şubat mağdurlarına haklarını iade ettik. Kız çocuklarının okullaşma oranında yaşanan ciddi artış, kadınların iş gücüne katılım oranlarının sürekli yükselmesi, yasakçı zihniyete karşı verdiğimiz mücadeleden sadece birkaçıdır.

    Kadına şiddet uygulayan hakettiği cezayı çekmeli. Kadınlara dönük şiddete hiçbir suretle geçit vermeyen şiddetsiz bir Türkiye Yüzyılı hedefine ulaşana kadar bu yolda sabırla yürüyeceğiz.

    CHP’YE SERT TEPKİ

    28 Şubat’ta yüzbinlerce kadının çektiği ızdırabı inkar etmek CHP’ye ne kazandıracak. CHP faşizan tarihiyle ne zaman yüzleşecek. Ne zaman milletin değerleriyle barışacak. Kadın düşmanı söylemleriyle ne zaman vedalaşacak. Muhalefetin İstanbul Sözleşmesi üzerinden ısrarla yürütmek istediği sanal tartışmaların dayanağı yoktur.

    Türkiye’de kadına şiddete karşı duruşun samimiyet testi, teröre karşı kararlı bir tavır sergilemektir. Kandil’deki kadın düşmanı terör baronlarına ses çıkaramayanların bu testten geçmesi mümkün değildir.

    “İSTEYEN İSTEDİĞİ GİBİ DAVRANMAKTA SERBEST”

    Araştırmalar şiddet ve bağımlılık doğrudan irtibar olduğunu çok net bir biçimde ortaya koyuyor. İnsamızın yaşam tarzına müdahale etmedik. Başkalarının özgürlük alanına girmediği sürece isteyen istediği gibi davranmakta serbesttir.

    Muhafeletin de bizim aynı çizgiye gelmesini arzu ve ümit ediyoruz. Kadına şiddet konusunda sinema ve dizi sektörümüzün de kendine bir çeki düzen vermesi gerektiğine inanıyorum.

  • İzmir’de plastik kasa fabrikasında yangın

    İzmir’de plastik kasa fabrikasında yangın

    Yangın, sabah 08.00 sıralarında Selçuk ilçesi İsabey Mahallesi’nde bulunan, 22 dönüm arazi içinde 9 bin metrekare kapalı alana sahip plastik kasa üreten fabrika olan Okay Plastik’ te meydana geldi. Henüz belirlenemeyen sebepten dolayı fabrikadan dumanların yükseldiğini gören çevredeki vatandaşlar, durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbar üzerine adrese çok sayıda polis ve itfaiye ekibi sevk edildi. Polis çevre güvenliğini alırken, itfaiye ekiplerinin alevlere müdahale etti.

    Yangın itfaiye ekiplerinin çalışması sonucu kontrol altına alınırken, fabrikada soğutma çalışmalarının sürdüğü öğrenildi.

    Kaymakamlıktan açıklama

    Selçuk Kaymakamı Oğuz Alp Çağlar ise yangınla ilgili açıklama yaptı. Açıklamada şu sözlere yer verildi: “İlçemiz TOKİ konutlarına yakın bölgede bulunan bir plastik kasa üretim fabrikasında, saat 08.00 ‘de başlayan yangına itfaiye yeterli kuvvetle müdahaleye devam ediyor, emniyet ekiplerinin güvenlik tedbiri aldığı bu alanda herhangi bir yaralı yok.”