Etiket: türkiyehaber

  • KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, yemin etti

    KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, yemin etti

    Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) Cumhurbaşkanlığına seçilen Ersin Tatar, KKTC Cumhuriyet Meclisi’nde düzenlenen törende ant içti.

    Meclis’e gelişinde Cumhuriyet Meclisi Başkanı Teberrüken Uluçay tarafından karşılanan KKTC’nin 5. Cumhurbaşkanı Tatar, askeri birliği selamladı.

    Tatar, daha sonra Uluçay ile Şeref Salonuna geçti ve bir süre sonra Uluçay’ın Genel Kurulu açmasının ardından Meclis Genel Kurul Salonu’na gelerek Cumhurbaşkanlığı yemini etti.

    Tatar, okuduğu yemin metninde şu ifadeleri kullandı:

    “Devletin varlığını ve bağımsızlığını, yurdun ve halkın bölünmez bütünlüğünü, halkın kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma; hukukun üstünlüğüne, demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti ve Atatürk ilkelerine bağlı kalacağıma; halkımın refah ve mutluluğu için çalışacağıma; her yurttaşın insan haklarından ve temel hak ile özgürlüklerden yararlanması ülküsünden ve Anayasa ve yasalara bağlılıktan ayrılmayacağıma; Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni yüceltmek ve üzerime aldığım görevi tarafsızlıkla yerine getirmek için bütün gücümle çalışacağıma namusum ve şerefim üzerine ant içerim.”

    Tatar’ın yemin etmesinin ardından Genel Kurul Salonu’nda İstiklal Marşı okundu, meclis bahçesinde Cumhurbaşkanlığı forsu göndere çekildi ve 21 pare top atışı yapıldı.

    Törene, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, bakanlar, bazı milletvekilleri, Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri, 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, 3. Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Sezai Öztürk, Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Zorlu Topaloğlu, Ersin Tatar’ın babası Rüstem Tatar, eşi Sibel Tatar ve kızları ile diğer davetliler katıldı.

    Tatar daha sonra Lefkoşa’daki Atatürk Anıtı, Kıbrıs Türk Halkının Varoluş Mücadelesi Önderi Dr. Fazıl Küçük’ün anıt kabrine ve Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın anıt kabrine çelenk sunacak.

    Tatar, 17.00’da Cumhurbaşkanlığında yapılacak devir teslim töreniyle yeni görevine başlayacak.

  • BUSİAD felsefe toplantıları başladı

    BUSİAD felsefe toplantıları başladı

    Bursa Sanayicileri ve İşinsanları Derneği (BUSİAD), Bursa Uludağ Üniversitesi Felsefe Bölümü ve Bursa Felsefe Kulübü paydaşlığında, bu yıl pandemi nedeniyle online gerçekleştirilecek olan “Açık Kapı Toplantıları Felsefe Söyleşileri” dizisinin ilki gerçekleştirildi.

    Dernekten yapılan açıklamaya göre, söyleşinin ilk konuğu Orta Doğu Teknik Üniversitesi Felsefe Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet İnam oldu.

    “Türkçe’de Felsefe Yapma Olanağı” başlıklı bir sunum geçekleştir İnam, felsefenin teknik bir şey olmadığını, dili duymak gerektiğini bildirdi.

    İnam, “Türkçe ile bilim yapılamaz, felsefe yapılamaz yaygın kanısının” olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

    “Bu durum, gençlerde yaygın görülmeye devam ediyor. Kötümser bir şekilde yapılıyor. Türkçe düşünen insanımızı üzen kendi dilini küçümser ve karamsar bir hale sokuyor. Türkçe ile düşünülemez savı, kendisinin ana dilinin Türkçe olduğunu kabul edip, anadiliyle çok fazla işi olmamış, şarkı, türkü söylemeyi, masalları, edebiyatı irdelememiş, onları tatmamış, onlarla yolculuk yapmamış, belki küçük yaşlarda yabancı dil öğrenip onunla tanış olmuş, kendi dilini tanımamış. Buradan geliyor. Kendi dilini tatmak diye bir şey var arkadaşlar. Fransızlar, saatlerce yemek yiyip büyük bir zevkle konuşurlar. O dilin kendisinden lezzet alma becerisi var. Dilin bir zevki var. Izdırap çeker gibi konuşulmaz.”

    Sosyal medya diline de değinen İnam, “İnsanı dilsiz kılan bir şeydir. İnsanlar emojilerle konuşmaya başlamışlar. Dilin tadını almak, zaman isteyen bir şeydir. Telaşla yaşanan yaşam, perişanlık anlamına gelen bir yaşamdır. İnsanlar, bu düzen içinde koşuşturmayı yaşam olarak anlıyorlar.” ifadelerini kullandı.

  • Bursa’da uyuşturucu operasyonu: 9 tutuklama

    Bursa’da uyuşturucu operasyonu: 9 tutuklama

    BURSA’da polis tarafından düzenlenen uyuşturucu operasyonunda gözaltına alınan 9 şüpheli, sevk edildikleri adliyede tutuklandı.

    İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, uyuşturucu ticareti yaptıkları tespit edilen şüphelileri yakalamak için çalışma başlattı. Yapılan teknik ve fiziki takibin ardından harekete geçen ekipler, dün sabah özel harekat polislerinin de katılımıyla çok sayıda adrese eş zamanlı operasyon düzenledi. Kapıları koç başlarıyla kırılarak girilen adreslerde 9 şüpheli yakalanarak, gözaltına alındı. Şüpheliler ev, iş yeri ve araçlarında yapılan aramalarda, bir miktar uyuşturucu ele geçirildi.

    Gözaltına alınan şüpheliler, dün akşam saatlerinde adliyeye sevk edildi. 9 şüpheli, nöbetçi mahkemece ‘uyuşturucu ve uyarıcı madde ticareti yapmak’ suçundan tutuklanarak, cezaevine gönderildi.

  • Utandıran görüntülere ceza belli oldu

    Utandıran görüntülere ceza belli oldu

    İstanbul Bağcılar’da İhsan Öztürk’ün başına zorla kolonya döküp maske taktığı videoyu sosyal medya platformunda paylaşan Osman Koçyiğit hakkında “Özel hayatın gizliliğini ifşa etmek” suçundan 5 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.

    Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede sanık Osman Koçyiğit’in 19 Mart 2020 tarihinde İhsan Öztürk’ü yanına çağırdığı, yüzüne maske takarak “Virüs vakasına yakalanmış, acil müdahale timi geldi” diyerek Öztürk’ün kafasına sıvı bir madde döktüğü belirtildi. Sanığın sözlerine “Tamam tamam aferin sana kesinlikle kimseye bulaşmıyorsun” diyerek devam ettiği anlatılan iddianamede, söz konusu videoyu sosyal medya platformunda paylaştığı anlatıldı.

    Videonun İhsan Öztürk’ün oğlu Ahmet Öztürk tarafından görüldüğü ve şikayette bulunulduğu kaydedilen iddianamede, sanık Osman Koçyiğit’in “Özel hayatın gizliliğini ihlal etmek” suçundan 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması istendi. Tutuksuz sanık Koçyiğit, önümüzdeki günlerde iddianameyi kabul eden 21. Asliye Ceza Mahkemesinde hakim karşısına çıkacak. (DHA)

  • Erdoğan’dan Macron’a sert tepki

    Erdoğan’dan Macron’a sert tepki

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “İslam’ın yükselişinden rahatsız olanlar, bizzat kendilerinin sebep olduğu krizleri öne sürerek, dinimize saldırmaktadır. Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un başını çektiği bu tür girişimlerin esas gayesi, İslam’la ve Müslümanlarla hesaplaşmaktır” dedi.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Diyanet İşleri Başkanlığı’nca online olarak düzenlenen ‘İslam İşbirliği Teşkilatı’na Üye ve Gözlemci Ülkelerin Diyanet İşleri Bakanları/Başkanları/Başmüftüleri İstişare Toplantısı’nın açılışına video mesaj gönderdi. Dünyanın tamamını etkileyen koronavirüs salgını sebebiyle toplantının dijital platformlar vasıtasıyla gerçekleştirildiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İçinden geçtiğimiz bu sancılı ve imtihanlarla dolu dönemde, Müslümanlar olarak birbirimizi daha fazla dinlememiz, daha sık fikir alışverişinde bulunmamız gerektiğine inanıyorum. Bu tarz toplantılar, birbirimizi daha iyi anlamamıza imkân vermenin yanı sıra meselelerimizi özgürce konuştuğumuz çok kıymetli platformlardır. Bilhassa inancımızda ‘Peygamberlerin varisleri’ olarak tavsif edilen siz âlimlerimizin bir araya gelmesi, görüş teatisinde bulunması çok önemlidir. Görüş ayrılıklarımızı bir yana bırakıp, çeşitli zeminlerde istişare kültürünü yaygınlaştırdığımız ölçüde sıkıntılarımıza çözüm üretebiliriz. Farklılıklarımızdan ziyade ortak noktalarımıza, ortak meselelerimize yoğunlaştığımız müddetçe sorunlarımızın üstesinden gelebiliriz” dedi.

    ​Müslümanların, ‘Birlikte rahmet, ayrılıkta azap vardır’ ikazına uygun şekilde safları sıkılaştırıp, birbirlerine kenetlendikleri sürece dünya ve ahiret saadetine kavuşabileceklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sizlerden omuzlarınızda taşıdığınız yükün ağırlığıyla mütenasip olarak, yolumuzu ve ufkumuzu aydınlatan, cihanşümul kardeşliğimizi güçlendiren kararlara imza atmanızı istirham ediyorum” diye konuştu.

    ‘BİZİM NE SÜNNİLİK NE DE ŞİİLİK DİYE BİR DİNİMİZ VARDIR’

    Erdoğan, Yemen’den Suriye’ye, Afganistan’dan Libya’ya birçok bölgede kan, gözyaşı ve istikrarsızlığın kol gezdiğini, asırlar boyunca insanlığa ışık tutan, ilim, hikmet ve barışla anılan kadim İslam beldelerinden bugün feryatların yükseldiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dünya genelinde her gün ortalama bin Müslüman kardeşimizi teröre veya şiddete kurban veriyoruz. Bilhassa ırkçılık, kavmiyetçilik, mezhepçilik ve terör fitnesi, İslam âlemini içeriden çökerten sorunlar haline gelmiştir. Ölenin de öldürenin de ‘Allah-ü ekber’ dediği bir tabloyu bizim kabul etmemiz, içimize sindirmemiz asla mümkün değildir. ‘Haksız yere bir insanı öldürmeyi tüm insanlığı öldürmek’ olarak kabul eden bir dinin mensupları katliam yapmaz, yapamaz. Peygamber Efendimiz bir Müslümanın nasıl olması gerektiğini tanımlarken ‘Müslüman, diğer Müslümanların dilinden ve elinden selamette olduğu kişidir’ diyerek, gayet net sınırlar çizmiştir. Şayet bugün Müslümanlar kardeş kavgasına tutuşmuşsa, bunun sebebi veda hutbesindeki ‘Benden sonra küfre ve sapkınlığa düşüp birbirinizin boynunu vurmayın’ emrine riayet edilmemesidir. Şayet bugün Müslümanlar Irak’tan Yemen’e etnik ve mezhep temelli kavgalarla tüm enerjilerini tüketiyorsa, bunun en büyük nedeni efendimizin ‘sıkı tutunun’ buyurduğu Kur’an ve Sünnetten uzaklaşmamızdır. Bizim ne Sünnilik ne de Şiilik diye bir dinimiz vardır, bizim dinimiz İslam’dır. Müslüman olmak, âlemlere rahmet olarak gönderilen kutlu Nebî’ye ümmet olmak bize şeref olarak yeter” diye konuştu.

    ‘EMPERYALİSTLERİN BİZİ BÖLMESİNE MÜSAADE ETMEYECEĞİZ’

    Allah’a kulluğun dışında bir paye arayanın büyük bir gaflet içinde olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz üstünlüğün malda, mülkte, ırkta değil; takvada olduğuna inanıyor, böyle iman ediyoruz. İslam toplumlarını içten içe kemiren bu fitnelerin ortadan kaldırılmasında, siyasilerle beraber özellikle siz âlimlerimize çok önemli görevler düşüyor. Bunun için öncelikle Allah’ın ipine sımsıkı sarılacak, fitneye düşmeyecek, kardeşliğimize asla halel getirmeyeceğiz. Emperyalistlerin bizi Şii-Sünni, siyah-beyaz, Türk, Kürt, Arap, Farisî diye bölmesine müsaade etmeyeceğiz. Birbirimizi etnik kimliğinden, kabilesinden, ırkından dolayı değil; sadece ve sadece Allah için, Allah’ın rızası için seveceğiz. Günlük siyasi tartışmaların ümmet bilincimizi gölgelemesine, aramızdaki kardeşlik hukukunu zedelemesine asla izin vermeyeceğiz” ifadesini kullandı.

    ‘PEK ÇOK PROBLEMİN GERİSİNDE İSLAM’IN DOĞRU BİLİNMEMESİ VARDIR’

    Kainatın boşluk kabul etmediğini, hak ve hakikatin geri çekildiği yeri hemen batılın işgal ettiğini belirten Erdoğan, özellikle dini konularda boşluğun sonunun dünya ve ahirette hüsran olduğuna dikkat çekti. Erdoğan, “İnsanlar, dini alandaki susuzluklarını, sahih kaynaklardan gideremezlerse DEAŞ, FETÖ, El Şebab, Boko Haram gibi terör örgütlerinin, İslam’a mugayir sapkın yapıların pençesine düşeceklerdir. Bugün sosyal hayatta yüzleştiğimiz pek çok problemin gerisinde İslam’ın doğru bilinmemesi ve doğru anlaşılmaması vardır. Dinimizin cihanşümul ilkeleri ile hayatın gerçeklikleri arasında güçlü ve muhkem bir bağ kurulması bu bakımdan çok mühimdir. Ülkelerimizden başlayarak tüm dünyada sahih İslam anlayışının yayılması ve dinimizin hakiki mesajlarının duyurulması büyük önem arz ediyor. Yeni medya araçlarını kullanarak bu konuda hepimizin gayret sarf etmesi gerekiyor” dedi.

    ‘BU GİRİŞİMLERİN GAYESİ İSLAM İLE HESAPLAŞMAKTIR’

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Müslümanların içinde bulunduğu bu üzücü manzaranın emperyalistlere ve İslam düşmanlarına cesaret verdiğinin altını çizerek, şunları kaydetti:

    “İslam’ın yükselişinden rahatsız olanlar, bizzat kendilerinin sebep olduğu krizleri öne sürerek, dinimize saldırmaktadır. İslam ve Müslüman karşıtı söylemler, günümüzde batılı siyasetçilerin başarısızlıklarını örtmek için başvurdukları en kullanışlı aparatlardır. Yakın zamanda gündeme getirilen ‘Fransız İslam’ı, ‘Avrupa İslam’ı, ‘Avusturya İslam’ı gibi kavramlar, bunun en son örnekleridir. Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un başını çektiği bu tür girişimlerin esas gayesi, İslam’la ve Müslümanlarla hesaplaşmaktır. ‘Aşırılıkla mücadele’ kisvesi altında terörle muadeleden ziyade; zulme tepki vermeyen, zalime ses çıkarmayan pasif, pısırık, korkak, iddiasız bir Müslüman vatandaş profili hedefleniyor. Dinin sadece evde yaşandığı; sokakta, iş yerinde, çarşıda, sosyal hayatta dine, dini prensiplere ve dini sembollere müsaade edilmediği İslam karşıtı bir sistem kurulmak isteniyor. Dinin devlet eliyle kontrol edildiği, baskı altına alındığı, çok daha vahimi biçimlendirilmeye çalışıldığı bu sistemin adı demokrasi değil, totaliterliktir. Hiçbirimizin, hiçbir Müslüman ülkenin böyle bir hadsizliğe rıza göstermesi mümkün değildir. Dışarıdan sistemli şekilde yürütülen saldırılar, içerden, bu saldırılara zemin hazırlatan hatalar, dinimizin ruhuna asla nüfuz edemeyecektir.”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, dinin alanını genişletmek ya da daraltmak gibi özden uzak girişimler yerine, dinin özünü anlamaya ve idrak etmeye yönelmenin, yeni kapıların açılmasını muhakkak beraberinde getireceğini ifade etti. Ümmetin ve yeryüzünün umudu olarak gördüğü alim ve münevverlerin bu konuda da öncü bir rol üstleneceğine duyduğu inancı dile getiren Erdoğan, “Rabbim, bizleri Kur’an’ın ve Sünneti Seniyye’nin aydınlık yolundan ayırmasın diyor, sizleri bir kez daha selamların en güzeliyle selamlıyorum” diyerek konuşmasını tamamladı.

  • TBMM Başkanı Şentop, Gence’de

    TBMM Başkanı Şentop, Gence’de

    TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Azerbaycan’ın ikinci büyük şehri Gence’de ilk bombalanan ve bebeklerin de hayatını kaybettiği bölgeyi ziyaret etti.

    Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Mustafa Şentop, Azerbaycan’’daki temaslarını sürdürüyor. TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Azerbaycan’ın ikinci büyük şehri Gence’de ilk bombalanan ve bebeklerin de hayatını kaybettiği bölgeyi ziyaret etti.

  • Bursa’da belediye personelinden örnek davranış

    Bursa’da belediye personelinden örnek davranış

    Bursa’da İnegöl Belediyesi Park Bahçeler Müdürlüğü’nde görevli Yusuf Çelik (50), bir parkta temizlik yaparken bulduğu içerisinde yaklaşık 31 bin lira değerinde para bulunan cüzdanı, sahibine ulaştırılması için İnegöl Belediyesi Çözüm Merkezi’ne teslim etti.

    İnegöl Belediyesi Park Bahçeler Müdürlüğü’nde temizlik işçisi olarak çalışan Yusuf Çelik, bu sabah Atatürk Anıtı arkasındaki parkta cüzdan buldu. İçerisinde yaklaşık 31 bin TL değerinde para ve bazı belgeler ile kimlik kartı bulunan cüzdanı, sahibine ulaştırılması için Çözüm Merkezi yetkililerine teslim etti.

    Yusuf Çelik’i, durumdan haberdar olan Belediye Başkanı Alper Taban makamına davet etti. Başkan Taban, Çelik’e teşekkür ederek, hediye verdi.

  • Ermenistan yine ateşkesi ihlal etti

    Ermenistan yine ateşkesi ihlal etti

    Ermenistan’ın, Azerbaycan ile yaptığı ikinci insani geçici ateşkesi de ihlal etti. Ermeni güçlerinin sivillere yönelik gerçekleştirdiği saldırıda bir sivil yaralandı, 25 ev ciddi hasar gördüğü bildirildi.

    Ermenistan’ın, Azerbaycan ile yaptığı ikinci insani geçici ateşkesi de ihlal etti. Azerbaycan Başsavcılığının yazılı açıklamasında, Ermenistan’ın, Azerbaycan’ın Terter ve Ağcabedi kentlerine bağlı köylere yoğun topçu atışlarıyla saldırılar düzenlediği ifade edildi. Yapılan açıklamada, Ermenistan silahlı güçlerince yapılan saldırıda, Terter’e bağlı Elesgerli köyünün sakini 58 yaşındaki bir kişinin yaralandığı kaydedildi. Öte yandan, Ermenistan’ın Ağcabedi kentine bağlı Yukarı Kıyameddinli ve Karahanlı köylerini de obüs ve ağır top atışlarıyla vurduğu, saldırıda 25 evde ciddi hasar meydana geldiği aktarıldı.

  • Tarihi Ulu Camii görünmeye başladı

    Tarihi Ulu Camii görünmeye başladı

    Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin, kentin geleceğine damga vuracak Tarihi Çarşı ve Hanlar Bölgesi Çarşıbaşı Kentsel Tasarım projesinde Kızılay, Merkez Bankası ve İşkur binalarının yıkılmasıyla 600 yıllık tarihi Ulu Cami, Cemal Nadir Caddesi üzerinden de görünmeye başladı. Yıkımların etap etap devam etmesiyle tarihi hanlar da bir bir gün yüzüne çıkacak.

    https://youtu.be/Z3BUN0OnM3E

    Osmanlı’nın ilk başkenti olan Bursa’da 14. yüzyılda oluşmaya başlayan, 16. yüzyılda han, bedesten ve çarşıların oluşumuyla gelişimini tamamlayan Tarihi Çarşı ve Hanlar Bölgesi’ni etrafını çevreleyen binalardan arındırarak yeniden gün yüzüne çıkaracak proje hız kesmeden devam ediyor.

    Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından da desteklenen projesinde, çalışmalar kapsamında Kızılay, İşkur ve Merkez Bankası binalarının yıkımı tamamlanırken, hafriyat kaldırma çalışmaları da tüm hızıyla devam ediyor. Henüz 2 ayı bile bulmayan zamanda yapılan çalışmalar, daha şimdiden kente büyük bir değer kattı.

    Osmanlı’nın 4’üncü sultanı Yıldırım Beyazıt tarafından Niğbolu Zaferi’nin adağı olarak yaptırılan, İslam âleminin en yüksek mertebedeki 5’inci büyük mabedi kabul edilen 600 yıllık Ulu Cami, artık Cemal Nadir Caddesi üzerinden de görünmeye başladı. Öte yandan Ulu Cami ile Tophane ve Hisar Bölgesi arasında adeta perde görevi gören binaların kalkmasıyla iki tarihi bölge arasındaki görsel bağlantı da sağlanmış oldu.

    SIRA HANLARDA

    Yıkımların tamamlanmasının ardından bölgede uygulanacak projenin belirlenmesi için Büyükşehir Belediyesi tarafından başlatılan proje yarışmasıyla ilgili süreç de devam ediyor.

    Yarışla ile Bursa tarihine damga vuracak bir projenin ortaya çıkmasını ümit ettiklerini belirten Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, “Çarşıbaşı, tam anlamıyla bir açık hava müzesi olan Tarihi Çarşı ve Hanlar Bölgesi’nin girişidir. Bölgede 14 han, 1 bedesten, 13 açık çarşı, 7 üstü örtülü çarşı, 11 kapalı çarşı, 4 pazar alanı, 21 cami, 177 sivil mimarlık örneği yapı, 1 okul ve 3 türbe bulunuyor. Sultan külliyeleri ve Cumalıkızık ile birlikte Bursa’nın UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer almasını sağlayan bu alan, korunması ve gelecek nesillere taşınması gereken evrensel bir miras. Proje kapsamında, Cemal Nadir Caddesi üzerinde ve Zafer Plaza’dan başlayıp Ulucami’ye kadar uzayan bölgede yer alan ‘sonradan yapılmış’ binaların kaldırılması ve tarihi alanın açığa çıkması sağlanacak. Bu sayede hem şehrimize bir meydan kazandırılacak hem de tarihi kimliğimiz gün yüzüne çıkarılacak. Tarihi doku, şehir ile bütünleşecek” diye konuştu.

  • 10. Bursa FotoFest başladı

    10. Bursa FotoFest başladı

    Bursa Büyükşehir Belediyesi ve Bursa Kent Konseyi tarafından Bursa Fotoğraf Sanatı Derneğinin (BUFSAD) destekleriyle bu yıl 10’uncusu düzenlenen Bursa Uluslararası Fotoğraf Festivali (BursaFotoFest), bu sene “uzak/yakın” temasıyla sanal ortamda kapılarını açtı.

    Büyükşehir Belediyesinden yapılan yazılı açıklamaya göre, Türkiye’den ve dünyadan birçok fotoğraf sanatçısını her yıl Bursa’da buluşturan BursaFotoFest, bu sene yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle sanal ortamda kapılarını açtı. 10’uncusu yapılan festival, 16-24 Ekim tarihlerinde sosyal medya üzerinden fotoğraf severleri usta isimlerle buluşturuyor.

    Bursa Büyükşehir Belediyesi ve Bursa Kent Konseyi iş birliğinde BUFSAD’ın katkılarıyla hazırlanan festivale, 62’si yurtdışından, 255 yurt içinden ve 101’i de Bursa’dan olmak üzere toplam 418 sergi başvuru yaptı.

    Küratörlüğünü Kamil Fırat’ın üstlendiği festivalde 151 eser sergileniyor. Usta fotoğrafçıların projeleriyle beraber 166 sergide 2 bin 200’den fazla fotoğrafın bulunduğu festivalde, söyleşi ve atölye çalışmaları da BursaFotoFest’in youtube sayfasında yayınlanıyor. Sergiler için web ortamında sanal bir fuar alanı tasarlanırken, “www.bursaphotofest.org” adresinde yer alan sanal sergi alanı kuşbakışı olarak gezilebiliyor, söyleşi, sergi ve diğer programları takip edebiliyor.

    Türkiye’nin ilk sanal fotoğraf festivali olma özelliğini taşıyan festivalin açılış töreni sosyal medya üzerinden yapıldı. Programa bağlanan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, FotoFest’in artık Bursa’nın sembol değerlerinden biri haline geldiğini ifade etti.

    Pandemi sürecine rağmen festivalin devam etmesini arzuladıklarını belirten Aktaş, ilk defa sanal ortamda düzenlendiğini hatırlattı. “Uzak/yakın” temasıyla düzenlenen festivalin ilkinin 2011 yılında yapıldığını anımsatan Aktaş, şunları kaydetti:

    “Bursa Fotoğraf Festivali’nin başlatılmasına öncülük eden Recep Altepe’ye teşekkür ediyorum. Semih Pala’yı rahmetle anıyorum. Her sene bir yabancı ülkeyi ağırlıyorduk. Bir tema beliriyorduk. Bu senede konumuz ‘uygarlık’ olacaktı ancak pandemi sebebiyle planlar değişti. İstişareler sonucunda “uzak/yakın” teması belirlendi. 18 farklı ülkeden katılım oldu. Yerli ve yabancı 270 fotoğraf sanatçısı, 166 sergide yer alan 2 bin 200’den fazla fotoğrafıyla katıldı. Dünyanın en ünlü fotoğraf ajanslarından biri olan Panos Pictures’tan Tim Dirven ‘Kaderin dönüşümü’ ve Hossein Fatemi ‘Standoff at standing rock’ çalışmalarıyla festivale zenginlik katacak. Onur konuğumuz ise foto muhabiri Ozan Sağdıç.”

    Türkiye’den 22 farklı şehirden fotoğrafçıların sergilerinin festivalde yer aldığını anlatan Aktaş, “Festivalin sanal ortamda yapılması bizler için de farklı bir deneyim oluyor. Temennimiz, 2021’de tekrar bir araya gelerek festivali düzenlemek. Önemli olan süreci devam ettirmekti. Fotoğraf bir kültür ve yaşam biçimidir. Festivale katkı koyan ve katılan tüm fotoğraf severlere teşekkür ediyorum. Bursa Kent Konseyi ve BUFSAD ile birlikte süreci bundan sonraki yıllarda da devam ettirmek için kararlıyız. 2020 FotoFest hayırlı olsun.” ifadelerini kullandı.

    Bursa Kent Konseyi Başkanı Şevket Orhan da fotoğrafın geçmişe ışık tutan ve geleceğe yol gösteren bir kültür olduğunu belirtti. Festivalin uzun yıllar devam etmesini arzuladıklarını vurgulayan Orhan, BursaFotoFest’in etkisi bakımından şehrin gurur kaynağı olduğunu aktardı.

    BUFSAD Başkanı Serpil Savaş ise daha önce kimsenin denemediği bir ortamda festival heyecanı yaşadıklarını belirtti. Savaş, biraz buruk olmasına rağmen festivalin bu sene yapılması için atılan adımların önemine değindi.

    FotoFest Küratörü Kamil Fırat da bu sene 10’uncusu yapılan festivalin hiç hayal etmedikleri şekilde hayat bulduğunu, her sene fotoğraf tutkunlarını Bursa’da ağırladıklarını ancak bu sene festivalin onların evlerine konuk olduğunu ifade etti. Pandemi sürecinde birçok etkinliğin iptal edildiğini anımsatan Fırat, “Bu tür organizasyonların sürekli ve sürdürülebilir olması önemli. Bu yüzden BursaFotoFest, Bursa’nın en önemli markalarından biri haline geldi. Festivali başlatan, sürdüren ve katılan herkese teşekkür ediyorum.” değerlendirmesinde bulundu.

    Konuşmaların ardından program, festivalin onur konuğu Ozan Sağdıç’ın ‘Fotoğrafta 60 yıl’ konulu söyleşisiyle devam etti. Küratör Kamil Fırat’ın yönettiği söyleşide, fotoğraf ve fotoğraf sanatı üzerinde harcanan bir ömür üzerine bir sohbet gerçekleştirildi.