Etiket: türkiyehaber

  • İnegölspor’da kongre tarihi belli oldu

    İnegölspor’da kongre tarihi belli oldu

    TFF 2’nci Lig’de Play-Off’ta elenen İnegölspor’da kongre tarihi belli oldu.

    İnegölspor’da ilk kongre 3 Ağustos’ta yapılacak, çoğunluk sağlanamaz ise 10 Ağustos’ta toplanacak ikinci kongrede yeni yönetim belirlenecek. Adaylığı merak konusu olan mevcut Başkan Münür Kanar, “Biz göreve geldiğimizde Play-Off oynayacağımız sözünü vermiştik ve gerekeni yaptık. Kongre tarihimiz belli oldu. Yeniden adayız. Üyelerimiz bize yeniden bu görevi layık görürse İnegölspor’u en iyi yerlere taşımanın mücadelesini vereceğiz” dedi.

  • Ayasofya için özel para basıldı

    Ayasofya için özel para basıldı

    Ayasofya-i Kebir Camii’nin yeniden ibadete açılmasına özel tedavül para ve hatıra para basıldı.

    Hazine ve Maliye Bakanlığı’na bağlı Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü’nden yapılan açıklamaya göre, Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi’nin yeniden ibadete açıldığı günün anlam ve önemine binaen Darphane’nin özel çalışması tamamlandı.

    Ayasofya Camisi’nin yeniden ibadete açılması anısına tedavüle verilecek 1 TL küpürlerinin arka yüzeyine Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi’nin resmi basılarak üretim yapılacak ve piyasaya sürülecek.

    Koleksiyonerlere yönelik açılış tarihine özel piyasaya sunulacak en fazla 5 bin adet gümüş ve 10 bin adet bronz hatıra para basıldı.

    Gümüş hatıra paralar 185 TL karşılığında, bronz hatıra paralar 55 TL karşılığında sertifikaları ile birlikte kurumun Beşiktaş’ta bulunan genel müdürlük binasındaki mağazadan ve internet üzerinden kurumun e-mağazasından satın alınabilecek.

    Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak da Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, “Darphanemiz tarafından basılan #AyasofyaCamii özel paramızla tarihe bir not daha düşüyoruz.” ifadelerini kullandı.

  • “0-0 dezavantajlı bir skor değil”

    “0-0 dezavantajlı bir skor değil”

    TFF 1’inci Lig Play-Off turu yarı final ilk maçında Bursaspor, sahasında ağırladığı Adana Demirspor ile golsüz berabere kaldı.

    Çok önemli bir maça çıktıklarını belirten Bursaspor Teknik Direktörü İrfan Buz, skoru dezavantaj olarak görmediğini dile getirdi.

    Oyun hakimiyetinin kendilerinde olduğunu vurgulayan deneyimli teknik adam, “Adana Demirspor geçiş oyununu tercih etti. Bizim pozisyonlarımız netti, kazanmak istiyorduk. Çok dengeli olmanız gerekiyor, burada gol yememek de önemli. Biz de buna göre stratejimizi belirleyeceğiz. Takımımızı tebrik ediyorum, duruş olarak doğru oynadıklarını düşünüyorum. Önümüzdeki maça bakacağız, iyi konsantre olarak turu atlamak istiyoruz” dedi.

    İRFAN BUZ: SKORU DEZAVANTAJ OLARAK GÖRMÜYORUZ

    Çok olgun ve soğukkanlı oynadıklarını belirten Buz, “Doğruları yaparak, dengeyi kurarak bunu yaptık. Aynı şekilde bunu Adana’da da yapmak istiyoruz. Skoru dezavantaj olarak görmüyoruz, attığımız her gol 2 olarak dönecektir. Kazanmak istedik, 2-2, 3-3 berabere kalsanız çok farklı bir durum ortaya çıkardı. Her iki takım da mücadele etti, sezon sonları kolay değil, baskıyı da düşünüyorsunuz. Bursaspor büyük bir camia. Büyük Bursaspor taraftarına, Süper Lig’i armağan etmek isteyen tecrübeli oyuncu arkadaşlarımız var. Futbolcularımız bunu yapmak istiyor, biz de onları iyi bir şekilde hazırlayıp Adana’da istediğimiz sonucu almak istiyoruz” diye konuştu.

  • Türkiye’deki yabancıların gözdesi o şehir

    Türkiye’deki yabancıların gözdesi o şehir

    Yılda 15 milyona yakın yabancı turist ağırlayan Antalya, yerleşik yabancı nüfus açısından da Türkiye’nin en gözde illeri arasında yer alıyor. 2 milyon 511 bin 700 nüfusa sahip Antalya’da, 2019 yılı sonu itibarıyla yerleşik yabancı sayısı 102 bin 643 olarak belirlendi.

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Antalya hem yurt dışından göç alımında hem de yurt dışına göç eden nüfus oranlarıyla İstanbul ve Ankara’nın ardından Türkiye’de üçüncü il konumunda.

    YERLEŞİK YABANCILAR 100 BİNİ AŞTI

    2 milyon 511 bin 700 nüfusa sahip Antalya’da, 2019 yılı sonu itibarıyla yerleşik yabancı sayısı 102 bin 643 olarak belirlendi. Geçen yıl yurtdışından Antalya’ya 43 bin 929 kişi göç etti. Antalya’dan başka ülkelere ise 17 bin 944 kişi göç etti. Antalya’ya gelen ve giden sayılarına bakıldığında net göç 25 bin 985 kişi oldu.

    KADIN GÖÇÜ DAHA FAZLA

    Antalya’ya 2019 yılında göç eden 43 bin 929 kişinin 19 bin 939’u erkek, 23 bin 990’ı kadın. Türkiye’ye 2019 yılında göç edenlerin illere göre dağılımı incelendiğinde Antalya yüzde 6.5, Türkiye’den göç eden nüfusun illere göre dağılımında ise Antalya yüzde 5.4 orana sahip oldu.

    100’Ü AŞKIN ÜLKEDEN İNSAN VAR

    Toplamda 100’ü aşkın ülkeden Antalya’ya yerleşen yabancılar, başta turizm sektörü olmak üzere birçok alanda faaliyet gösteren iş kollarında çalışıyor. Antalya’daki yerleşik yabancıların önemli bölümünü ise tarım sektöründekiler ve emekliler oluşturuyor.

    İLK SIRADA RUSLAR

    Antalya’da yerleşik yabancılar arasında, turist sayısında olduğu gibi yine Ruslar ilk sırayı alıyor. Geçen yıllarda 10 bin civarındaki Rusya Federasyonu vatandaşı sayısı, 31 Aralık 2019 itibarıyla 16 bin 724’e yükseldi. Rusların en çok tercih ettiği ilçe 6 bin 525 kişiyle Alanya olurken, 3 bin 996 kişiyle Konyaaltı, 2 bin 802 kişiyle Muratpaşa ve 1004 kişiyle Kemer takip etti.

    İRAN VE ALMANYA İLK 3’TE

    Antalya’da yaşamayı tercih eden yabancılar sıralamasında geçen yıllarda ikinci olan Almanları, 2019’da İranlılar geçti. İkinci İran’dan 9 bin 778, üçüncü Almanya’dan 9 bin 224, dördüncü Kazakistan’dan 9 bin 77, beşinci Kırgızistan’dan 7 bin 916 kişi Antalya’da ikamet ediyor. Yoğunluk olarak Antalya’da yaşamı tercih eden diğer ülke vatandaşlarına bakıldığında Irak 6 bin 840, Ukrayna 6 bin 710, Azerbaycan 5 bin 61, Türkmenistan 3 bin 279, Özbekistan 2 bin 336, Ürdün 2 bin 213 kişiyle sıralanıyor.

    HER KITADAN İNSAN

    Asya’dan Avrupa’ya, Amerika’dan Afrika’ya her milletten insanın yaşadığı Antalya’yı, bölgesel açıdan bakıldığında ise en çok Rusya ve çevresindeki ülkelerle Türki Cumhuriyetlerinden gelenler tercih etti. Buralardaki ülkelerden 55 bin üzerinde insan Antalya’da ikamet ediyor. Bölgesel olarak ikinci sırada Ortadoğu ülkeleri var. Bu bölgeden 22 binin üzerinde kişi Antalya’ya yerleşti. 18 bin civarında Avrupalı da Antalya’da yaşamayı tercih etti.

    ALANYA İLK SIRADA

    Yabancı nüfusun ikamet için tercih ettiği ilçeler sıralamasında 29 bin 835 kişiyle Alanya birinci sırada. İkinci sırada 24 bin 928 kişiyle Muratpaşa, üçüncü sırada ise 18 bin 509 kişiyle Konyaaltı geliyor. Antalya’nın diğer ilçelerindeki yabancı nüfus sayısı şöyle;

    “Kepez 7 bin 876, Manavgat 7 bin 197, Kemer 5 bin 333, Serik 4 bin 268, Aksu 1297, Döşemealtı 1140, Kaş 1014, Kumluca 369, Finike 263, Gazipaşa 251, Demre 157, Korkuteli 125, Elmalı 40, Akseki 32, İbradı 8.”

    YOĞUN OLAN DİĞER ÜLKELER

    Dünyanın dört bir yanındaki hemen her ülkeden az ya da çok sayıda vatandaşın yaşadığı Antalya’da, 500 kişinin üzerinde vatandaşı ikamet eden ülkeler ise şöyle:

    “Gürcistan 1999, Birleşik Krallık (İngiltere) 1599, Hollanda 1294, Afganistan 1098, Suriye 919, Belarus 891, Endonezya 890, Norveç 869, İsveç 862, Moldova 781, Pakistan 669, Avusturya 648, Danimarka 647, ABD 591, Finlandiya 532, Belçika 508.”

    EN AZ VATANDAŞI OLAN ÜLKELER

    Antalya’da Japonya’dan 40, Mali’den 39, Sudan’dan 36, Kamerun’dan 35, Kuzey Makedonya’dan 34, Senegal’den 33, Arnavutluk’tan 31, Kenya’dan 30, Uganda’dan 25, Malezya’dan 19, Çad’dan 17, Moritanya’dan 14, Kuveyt’ten 11, Cibuti’den 10, Gine’den 10, Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nden 9, Eritre’den 7, Katar, Angola ve Gambiya’dan 5’er kişi yaşıyor.

    ANTALYA’YI CENNETE BENZETİYORLAR

    Antalya’ya göç eden yabancılar, kenti bir doğa cennetine benzetiyor. Yaklaşık 26 yıl önce Antalya’ya yerleşen ve 20 yıl önce de bölgedeki Rus ailelerin çocuklarının eğitimi için bir okul kuran Viktor-İryna Bikkenev çifti, dünyada birçok şehre gittiklerini, hiçbirinin Antalya kadar güzel ve yaşanabilir olmadığını söyledi. Rusya’nın Rustov kentinden 1994’te Antalya’ya gelip, yerleşen ilk Ruslardan olduklarını belirten Viktor Bikkenev, “Hatta 2000’de ilk okulu açtık ve yılbaşı kutlaması da yapmıştık. 15-20 Rus vardı o zaman. Şu anda Antalya’da 55 binin üstünde Rusça konuşan ülkelerden insan var” dedi.

    BU DOĞA, DENİZ HİÇBİR YERDE YOK

    Türk halkının çok sıcak olduğunu söyleyen Bikkenev, Rusya’dan tanıdığı birçok kişinin Dubai, Avrupa’nın birçok kentine gidip yerleştiğini, 1-2 yıl yaşadıktan sonra özellikle Antalya’yı tercih ettiklerini söyledi. Rusya ve Rusça konuşan ülkelerden Türkiye’de özellikle Antalya’nın tercih edildiğini anlatan Bikkenev, “Bu iklim, bu hava, bu doğa, bu deniz başka bir yerde zor bulunur ya da yok hiç. Hatta yurtdışında çok gezdim ama yeni Konyaaltı sahili gibi hiç görmedim” diye konuştu.

    ONLİNE ÇALIŞANLARIN TERCİHİ

    Antalya’ya yerleşen Rusların birçoğunun işlerini online yaptığını da kaydeden Bikkenev, “Bu yüzden Rusya’daki kötü hava şartları yerine Antalya gibi cennet gibi bir yerde çalışmak daha güzel. Göç fazla olduğu için biz de okul açtık. Özellikle Konyaaltı çok tercih ediliyor, çok seviyorlar. Öğrenci olarak gelip Türkiye’de sürekli kalma kararı verenler de var. Örneğin, belediye matruşka park yaptı. Büyükşehir Belediye Başkanımızın Rus vatandaşlar için büyük bir jesti oldu” dedi.

    RUSLAR KENDİNİ YABANCI HİSSETMİYOR

    İrina Bikkeneva ise 2005’ten sonra özellikle Rusların çok gelmeye başladığını belirterek, “Antalya gibi güzel başka yer yok, en güzel Antalya. ABD’den Avrupa’ya birçok ülkeye gittim ve gittiğim yerlerde, ‘Burası mı daha iyi Antalya mı’ diye hep karşılaştırma yaptım ama böyle bir yer yok dünyada. Herkes Antalya’yı seviyor, burada hava ve her şey çok güzel. Şu anda eskisi gibi de değil artık, buraya gelen Ruslar kendini yabancı hissetmiyor. Matruşka park dışında birçok şey var, Rus market, restoranlar, okul, kreş artık buraya gelen insan çevre bulabiliyor ve kendini yabancı hissetmiyor. Bu ortam için de geliyorlar ve bu da bir sebep” diye konuştu.

    YENİ BİR BAŞLANGIÇ İÇİN ALANYA’YA GELDİ

    Almanya’dan Alanya ilçesine 25 yıl önce ilk olarak tatile gelen ve şimdiki eşiyle taşınarak sevgili olan Martina Yaman (52), 7 yıl sonra Alanya’dan iş teklifi aldı. Alanya’ya yerleşen Yaman, evlenerek burada yaşamaya başladı. 2001 yılından beri Alanya’da yaşayan, bir kız ve bir de oğlu olan Martina Yaman, Türkiye’ye yerleştikten sonra çok zorlanmadığını söyledi. Yaman, “O zaman mesleğimde bir değişiklik vardı. Ondan dolayı zaten yeni bir başlangıç olmadı dedim. Burada Alanya’daki bir emlakçıdan teklif aldım. Grafiker ve yazıcı olarak çalışabilirdim. Ondan dolayı tesadüf oldu geldim” dedi.

    ‘TÜRKİYE PANDEMİYİ ÇOK İYİ YÖNETTİ’

    Dünyayı saran koronavirüs salgınının başlangıcında tatil için gittiği Almanya’dan son uçakla Alanya’ya döndüğünü anlatan Yaman, Türkiye’nin pandemi sürecini oldukça iyi yönettiğini de söyledi. Yaman, “Son gün gelirken Frankfurt Havalimanı’nda hiçbir şey yoktu. Her zamanki gibi bir hareket vardı. Yani bir dezenfektan yok, hiç kimsenin maskesi yok. Son uçak olduğunu da hiç kimse bilmedi. Ama buraya geldiğimde ‘hemen karantinaya gidin’ dediler. Kamera, dezenfektan vardı. 13 Mart’ta geldim. 3 gün sonra da okullar, her yer kapandı. Çok sert bir hareketti ama öyle olması gerekti. Türkiye süreci çok iyi yönetti” diye konuştu.

  • Sosyal medya düzenlemesinde neler var?

    Sosyal medya düzenlemesinde neler var?

    Sosyal medya için yasal düzenleme çalışması tamamlandı.

    AK Parti Meclis grup yönetimi, düzenlemeyi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a sundu.

    Teklifin bugün Meclis Başkanlığı’na sunulması bekleniyor.

    Buna göre, günlük erişimi 1 milyondan fazla olan sosyal ağ sağlayıcıları, en az bir kişiyi Türkiye’de temsilci olarak belirleyecek. Temsilci, ilgili sosyal ağa dair tebligat, bildirim ve tebliğleri yerine getirecek.

    Sosyal ağ sağlayıcı, içerik şikayetlerine 24 ya da en geç 48 saat içerisinde yanıt vermek zorunda olacak. Aksi halde para cezası uygulanacak.

    Teklifle, sosyal ağ sağlayıcıları yayınladıkları içerik konusunda sorumlu hale gelecek.

    Katalog suçlarla ilgili paylaşımlarda, bu hesapları kullanan kişilerin tespiti için ofislerden mahkeme yoluyla IP numaraları istenecek.

    Düzenlemeyle, cinsel istismar, müstehcenlik, kumar, dolandırıcılık, suça teşvik, terör propagandası ve hakaret gibi başlıklar sosyal medyada da suç sayılacak.

    Teklifin hedefinin, sosyal medyada nefret söylemi, sahte haber, hakaret, tehdit, ve yasa dışı içeriklerle mücadele olduğu belirtildi.

    Düzenlemenin Meclis tatile girmeden yasalaşması bekleniyor.

    (NTV)

  • Netflix: Türkiye’den çekilmiyoruz

    Netflix: Türkiye’den çekilmiyoruz

    Netflix’ten Türkiye’den çekilme iddialarına açıklama geldi.

    Netflix sözcüsü, “Netflix olarak Türkiye’deki üyelerimize ve kreatif camiaya derinden bağlılığımızı sürdürüyoruz. Birlikte çalıştığımız birbirinden yetenekli isimlerle gurur duyuyoruz. Şu anda yapım aşamasında olan ve yakında çekimlerine başlanacak projelerimiz için çok heyecanlıyız ve bu hikayeleri dünyanın her köşesindeki üyelerimizle paylaşmayı dört gözle bekliyoruz” ifadelerini kullandı.

  • UEFA Avrupa Ligi’nden TFF 2. Lig’e

    UEFA Avrupa Ligi’nden TFF 2. Lig’e

    Osmanlıspor, iki sezondur mücadele ettiği TFF 1. Lig’de küme düştü.

    Türkiye’yi 2016-2017 sezonunda UEFA Avrupa Ligi’nde temsil eden ve son 32 turuna kalarak tarihi bir başarı elde eden Osmanlıspor, Süper Lig’in ardından TFF 1. Lig’e de veda etti.

    TFF 1. Lig’deki son maçında Ekol Hastanesi Balıkesirpor ile karşılaşan Osmanlıspor, sahadan 4-3 galip ayrılmasına rağmen, Boluspor’un Eskişehirspor’u mağlup etmesiyle küme düştü.

    Ligde 2019-2020 sezonunu 30 puanla 16. sırada tamamlayan mor-sarılı ekip, Eskişehirspor ve Adanaspor’un ardından küme düşen üçüncü takım oldu.

    – UEFA Avrupa Ligi’nde gruptan lider çıkmıştı

    UEFA Avrupa Ligi’nde 2016-2017 sezonunda son 32 turuna kalarak tarihi bir başarıya imza atan Osmanlıspor, önce zirveyi, sonra da dibi gördü.

    Süper Lig’e yükseldiği 2015-2016 sezonunda teknik direktör Mustafa Reşit Akçay yönetiminde başarılı bir performans sergileyerek ligi 5. bitiren Osmanlıspor, tarihinde ilk kez UEFA Avrupa Ligi’ne katılma hakkı elde etti.

    Osmanlıspor, Avrupa Ligi’nde İspanya’nın Villarreal, Romanya’nın Steaua Bükreş ve İsviçre’nin Zürih takımlarının yer aldığı L Grubu’nu zirvede tamamlayarak tarihi bir başarıya ulaştı.

    Sahasında Steaua Bükreş ve Zürih’i 2-0 mağlup eden mor-sarılı ekip, Villarreal ile 2-2 berabere kaldı. Deplasmanda Villarreal’i 2-1 yenme başarısı gösteren Osmanlıspor, Zürih ve Steaua Bükreş’e 2-1’lik skorlarla mağlup oldu.

    Başkent temsilcisi, bu sonuçların ardından topladığı 10 puanla L Grubu’nu lider bitirdi ve ilk kez mücadele ettiği Avrupa Ligi’nde son 32 takım arasına kaldı.

    Osmanlıspor, Türkiye’de şampiyonluk yaşamayan ekipler arasında Avrupa kupalarında gruplardan çıkan ilk Türk takımı olmayı da başarmıştı.

    – Rüya, Olympiakos mağlubiyetiyle kabusa döndü

    Başkent ekibi, UEFA Avrupa Ligi’nde Yunan ekibi Olympiakos ile oynanan son 32 turu maçlarının ardından düşüşe geçti.

    Olympiakos ile deplasmanda golsüz berabere kalan Osmanlıspor, Ankara’da 23 Şubat 2017’de oynanan rövanş maçını 3-0 kaybetti ve Avrupa defterini kapattı.

    Avrupa Ligi müsabakaları nedeniyle sezonu erken açan Osmanlıspor, yoğun maç programını kaldıramadı.

    Başkent temsilcisi, Avrupa’ya veda ettikten sonrada Süper Lig’de umduğunu bulamadı.

    Süper Lig’de 2016-2017 sezonunda küme düşme korkusu da yaşayan Osmanlıspor, ligi 38 puanla 13. sırada tamamladı.

    – Düşüş engellenemedi

    Mor-sarılı ekip, Bülent Uygun yönetiminde başladığı 2017-2018 sezonunda ilk 5 maçta sadece bir puan alarak hayal kırıklığı yaşadı.

    Bu sonuçların ardından ligin dibine demir atan Osmanlıspor’da yönetim, Uygun’un görevine son verirken, teknik direktör İrfan Buz ile anlaştı.

    Buz yönetiminde devreyi 17 puanla 14. sırada tamamlayan mor-sarılılar, daha sonra tekrar düşüşe geçti.

    Osmanlıspor, sezonun ikinci yarısında oynadığı ilk 7 maçta galibiyet elde edemedi. Düşüşü bir türlü durduramayan başkent temsilcisi, 2017-2018 sezonunda bitime bir hafta kala Süper Lig’e veda etti.

    – Play-off’tan çıkamadı

    Osmanlıspor, TFF 1. Lig’de 2018-2019 sezonuna daha önce UEFA Avrupa Ligi’nde tarihi başarılar elde ettiği Mustafa Reşit Akçay ile başladı ancak işler istenildiği gibi gitmedi.

    Geçen sezonun ilk 11 haftasında Mustafa Reşit Akçay yönetiminde 13 puan toplayabilen mor-sarılı ekip, Osman Özköylü’nün teknik direktörlük görevine gelmesinin ardından farklı bir kimliğe kavuştu.

    Özköylü yönetiminde 10 maçlık galibiyet serisi yakalayan Osmanlıspor, 23. hafta sonunda liderlik koltuğuna otursa da sezonu 4. sırada bitirdi.

    Play-off’ta Gazişehir Gaziantep’e penaltılar sonucu elenen başkent temsilcisi, Süper Lig biletini alamadı.

    – Genç futbolcularla lige tutunamadı

    Osmanlıspor, TFF 1. Lig’de 2019-2020 sezonunda genç futbolcuların ağırlıkta olduğu bir kadroyla mücadele etti.

    Sezon öncesi sözleşmesi biten oyuncularla yeniden anlaşmayan Osmanlıspor, maliyeti yüksek futbolcularla da yollarını ayırdı.

    Yönetimsel problem yaşayan, transfer yasağı nedeniyle kadrosunu güçlendiremeyen Osmanlıspor, ulusal lisans şartlarını yerine getiremediği için sezon içinde 3 puan silme cezası aldı.

    Mustafa Dalcı, İsmet Taşdemir ve son olarak Ali Güneş’in çalıştırdığı başkent temsilcisi, genç futbolcularıyla lige tutunamadı.

    Mor-sarılı ekip, 33 puana sahip Boluspor’un gerisinde TFF 1. Lig’i 30 puanla 16. sırada tamamladı ve bir alt lige düştü. Osmanlıspor, puan silme cezası almamış olsa ikili averajda Boluspor’a üstün olduğu için ligde kalacaktı.

    Osmanlıspor, gelecek sezon TFF 2. Lig’de mücadele edecek.

  • Definecilerin şimdiki hedefi Rum Mezarlığı!

    Definecilerin şimdiki hedefi Rum Mezarlığı!

    Şile’de bulunan tarihi Rum mezarlığı definecilerin hedefi oldu. Günümüzde sadece duvarları ayakta olan ve üzeri çalı ve ağaçlarla kapanan mezarlığın bir bölümü defineciler tarafından kazıldı. Şile Çevre Gönülleri Derneği Başkanı Nabi Evren, “Burada kazılmadık bir karış yer kalmamıştır. Buradan bir şey bulduklarını da zannetmiyorum. Bir heyecan uğruna doğa tahrip ediliyor” dedi.

    Şile’de 1923 yılında çıkan büyük yangına kadar, bugün Balibey Mahallesi’nin bulunduğu bölgede yaşayan Rumlara ait tarihi mezarlık definecilerin hedefi haline geldi. Yıllar önce mezar taşlarının olduğu mezarlıktan geriye sadece duvarları kaldı. Denize yakın bir noktada olan ve harabe vaziyette bulunan mezarlığın bir girişi bulunmuyor. Mezarların bulunduğu alanı zamanla çalılar ve ağaçlar kapladı. II. Dünya Savaşı sırasında Nazilerden kaçan Yahudileri Filistin’e götürmek üzere Romanya’dan yola çıkan Struma gemisinin İstanbul açıklarında bir Sovyet denizaltısı tarafından batırılması sonrası hayatını kaybeden bazı Yahudilerin de bu Rum mezarlığına defnedildiği belirtiliyor. Mezarlığın kaderine terk edilmesi sonrası defineciler tarafından hedef haline geldiğini belirten Şile Çevre Gönülleri Derneği Başkanı Nabi Evren, günümüzde sadece duvarları kalan mezarlığın korunması gerektiğini ifade etti. Tarihi mezarlığın bulunduğu bölge havadan da görüntülendi.

    “1923 YILINA KADAR 2 BİN RUM YAŞIYORDU”

    Şile Çevre Gönülleri Derneği Başkanı Nabi Evren, “5 Mart 1923’te burada yaşanan büyük yangın sonrası burayı terk eden Rumlar beraber yaşıyorlardı. O yangından sonra Şile’yi tamamen terk ettiler. Şu an bu mevki Maşatlık mevki. Yani mezarlığın bulunduğu alan. Burada Rum evleri vardı. 1923 yılına kadar 2 bin Rum yaşıyordu. Evleri yan yanaydı ve denize bakıyordu. Çünkü denizcilik ve balıkçılıkla uğraşıyorlardı. Mezarlıklarını da o amaçla denize karşı ‘ruhları denizle bütünleşsin’ mantığıyla oraya kurmuşlar. Evlerden birkaç kalıntı görmek mümkün” diye konuştu.

    “BURADA KAZILMADIK BİR KARIŞ YER KALMAMIŞTIR”

    “Bizim çocukluğumuzda burası duvarlar arasında girişi olan içinde mezar taşları olan çok düzenli bir Rum mezarlığıydı” diyen Şile Çevre Gönülleri Derneği Başkanı Nabi Evren, “Sonraki yıllarda giriş kısmı toprakla dolduruldu. O kısım kayboldu. Diğer duvarları sağlam ve ayakta duruyor. Ama maalesef mezarlıkların olduğu kısım otlarla, ağaçlarla kaplanmış durumda. Defineciler bunu biliyorlar. Buranın mezarlık olduğunu biliyorlar. Buraya gömülenlerin parasıyla mı gömüldüğü mantığıyla mı hareket ediyorlar bunu bilmiyoruz devamlı kazılıyor. Burada kazılmadık bir karış yer kalmamıştır. Şu an ağaçlarla kaplı ama daha önceki yıllarda karış karış kazılıyordu. Tarih, geçmiş, manevi duygular bunların hepsi tahrip ediliyor. Buradan bir şey bulduklarını da zannetmiyorum. Bir heyecan uğruna doğa tahrip ediliyor. Üzülüyoruz. Buranın tekrar canlandırılması gerekiyor” şeklinde konuştu.

  • Bursa’da 5 dakikada hırsızlık

    Bursa’da 5 dakikada hırsızlık

    Bursa’nın İnegöl ilçesinde, apartmanın girişine bırakılan elektrikli bisikletin, kimliği belirsiz bir kişi tarafından kilidi kırılarak, 5 dakikada çalınması güvenlik kamerasınca kaydedildi.

    Hırsızlık olayı, 30 Haziran günü, Kemalpaşa Mahallesi Gelincik Sokak’taki bir apartmanda meydana geldi. Yusuf Doğan’ın, evinin olduğu apartman girişine bıraktığı elektrikli bisiklet, sabah saatlerinde kilidi kırılarak, çalındı. İşe gitmek için evden çıktığında elektrikli bisikletinin yerinde olmadığını fark eden Doğan, aynı sokaktaki başka bir apartmana ait güvenlik kameralarını izledi. Görüntülerde, bir kişinin yaşadığı apartman çevresinde kısa süre bekledikten sonra binaya girip, elektrikli bisikletini alıp gittiğini gören Yusuf Doğan polise şikayetçi oldu. Polis de şüphelinin kimliğinin belirlenerek, yakalanması için çalışma başlattı.

  • Rabia Naz soruşturmasında takipsizlik kararı

    Rabia Naz soruşturmasında takipsizlik kararı

    Giresun Cumhuriyet Başsavcılığı, Rabia Naz Vatan’ın düşmesine herhangi bir kişinin kasten ya da taksirle sebep olduğuna dair bir bulguya rastlanmadığını belirterek, “Tüm dosya kapsamından, Rabia Naz Vatan’ın evinin çatısından düşerek vefat ettiği kanaatine varılmış, başka birinin kusuru tespit edilemeyen olay hakkında 16 Temmuz 2020 tarihinde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiştir.” ifadesini kullandı.

    Açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

    “İhtisas Kurulu raporunda da ‘Ölümün genel beden travmasına bağlı omur, pelvis ve ekstremite kemik kırıkları ve gelişen komplikasyonlar sonucu meydana gelmiş olduğu, her iki ayakta yumuşak dokularda yırtıklar olması, ayak topuk kemik kırıkları bulunması, vücudun diğer bölgelerinde tespit edilen kırıkların özellikleri itibarıyla ayaklar üzerine yüksekten düşmeye bağlı spesifik bulgular olması dikkate alındığında, ölümün trafik kazasına bağlı olmadığının’ oy birliği ile mütalaa edildiği bildirilmiştir. İstanbul Adli Tıp Kurumu Üçüncü Üst Kurulunca yapılan inceleme sonunda verilen raporda da ‘Otopside tespit edilen travmatik değişimler (bel omurlarında kompresyon kırığı, talus ve kalkaneus kırıkları, femur-tibia kırıkları, sakroiliak alanda ileumda kırıklar gibi) ayaklar üstüne yüksekten düşme durumunda oluşan tipik bulgular olup çocuğun ölümünün yüksekten düşme kaynaklı genel beden travmasına bağlı, omur, pelvis ve ekstiremite kemik kırıkları ile birlikte gelişen komplikasyonlar ve pnömotoraks sonucu meydana gelmiş olduğu’ … oy birliği ile mütalaa olunur.’ ifadeleri yer almıştır.”

    Açıklamanın devamında ise; “Ailenin bildirdiği veya Başsavcılığımızın tespit ettiği ya da ifadelerde geçen toplam 130 kişi tanık sıfatıyla dinlenmiştir. 33 şahsın HTS kayıtları incelenmiştir. 3 şahıs hakkında iletişimin tespiti, dinlenmesi ve değerlendirilmesi tedbiri uygulanmıştır. Olay günü Rabia’nın geçtiği tespit edilen güzergahtaki 8 iş yerinin güvenlik kamera kayıtları incelenmiştir. Aralarında İstanbul Adli Tıp 3. Üst Kurulu ile 1. Adli Tıp İhtisas Kurulunun da bulunduğu çeşitli kurumlardan olay yeri incelemesi, DNA ve diğer örneklerin karşılaştırılması, otopsi raporu gibi konularda 29 ayrı görüş ve inceleme raporu alınmıştır. Sonuç itibarıyla Rabia Naz’ın düşmesine herhangi bir kişinin kasten ya da taksirle sebep olduğuna dair bir bulguya rastlanmamıştır. Tüm dosya kapsamından, Rabia Naz Vatan’ın evinin çatısından düşerek vefat ettiği kanaatine varılmış, başka birinin kusuru tespit edilemeyen olay hakkında 16 Temmuz 2020 tarihinde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiştir.” sözlerine yer verildi.