Etiket: türkiyehaber

  • Ne zamana kadar maske takacağız?

    Ne zamana kadar maske takacağız?

    Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Levent Yamanel, “Hava akımı oluşturabilen bütün cihazlar hastalığı bulaştırabilir. Klimalar da AVM girişlerindeki klimalar da bunu yapabilir” dedi. Prof. Dr. Yamanel, maske takma tedbirinin ne zamana kadar süreceğine ilişkin ise ”En iyi ihtimal 2021’in başına kadar maske takacağız” ifadesini kullandı.

    11 Mayıs’ta açılan AVM’lerin önünde oluşan kuyruklar, yeni tip corona virüs (Covid-19) salgınıyla mücadelede ek tedbirlerin alınmasını gündeme getirdi. İstanbul İl Umumi Hıfzıssıhha Meclisi, AVM’lerin giriş kapılarındaki havalandırma perdelerinin çalıştırılmasını yasakladı. Ancak Türkiye genelindeki AVM’ler ile diğer birçok mağaza ve iş yeri girişinde havalandırma perdelerinden kaynaklanan risk sürüyor.

    ”HAVA AKIMI OLUŞTURAN CİHAZLAR RİSKLİ”

    Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi (GATA) Yoğun Bakım ve İç Hastalıkları Uzmanı ve Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Levent Yamanel, klima sistemlerinin corona virüsün yayılmasına etkisini değerlendirdi.

    Prof. Dr. Yamanel, “Çin’de yapılan bir çalışma var. Bir lokantada klimanın önünde oturan Covid-19 pozitifli bir hastanın bütün damlacığı diğer masalara dağıldı. Yani hava akımı oluşturabilen bütün cihazlar hastalığı bulaştırabilir. Klimalar da AVM girişlerindeki klimalar da bunu yapabilir. AVM girişlerindeki klimaların çalıştırılmaması aslında uygun olabilir. Bununla ilgili zaten bazı kararlar alınmıştı, bir rehber oluşturulmuştu” diye konuştu.

    ”KALABALIKLARDAN UZAK DURMAMIZ LAZIM”

    Salgının yayılması bakımından en riskli alanların kalabalık ortamlar olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Yamanel, “Kalabalıklardan uzak durmamız lazım. Yani kalabalık oluşturmamamız lazım. Mesela alışveriş merkezlerinde kalabalıklar oluşturup saatlerce gezmememiz lazım. Eğer bir ihtiyacımız varsa noktasal olarak ihtiyacımızı giderip daha sonra buraları terk etmemiz gerekiyor. Yani kalabalık oluşturmamak bu yeni normalin en önemli kurallarından bir tanesi” uyarısını yaptı.

    NE ZAMANA KADAR MASKE TAKACAĞIZ?

    Prof. Dr. Yamanel, maske takma tedbirinin ne zamana kadar süreceğine ilişkin ise “Global bir bağışıklığı kazanmadıktan sonra bu yeni normale alışmamız gerekiyor. Yeni normalin de 4 kuralı var. Kalabalık oluşturmamak, maske takmak, sosyal mesafeye uymak ve hijyene uymak. Yani biz bunu aşı bulunana kadar, global bir bağışıklık tespit edilene kadar ya da etkin bir ilaç bulunana kadar devam ettirmemiz gerekiyor. En iyi ihtimal 2021’in başına kadar maske takacağız” ifadelerini kullandı.

  • Kütahya ve Muğla’da orman yangını

    Kütahya ve Muğla’da orman yangını

    Kütahya ve Muğla’da orman yangını çıktı. Alevlere hava destekli müdahale sürüyor.

    Kütahya’nın Çavdarhisar ile Emet ilçeleri arasında orman yangını çıktı. Çavdarhisar ile Emet ilçeleri arasındaki Çat köyü yakınlarında bulunan ormanlık alanda henüz belirlenemeyen nedenle yangın başladı. İhbar üzerine bölgeye, Emet ve Çavdarhisar ilçeleri ile kent merkezinden çok sayıda itfaiye aracı ve arazöz sevk edildi.

    Karaçam ağaçlarının yoğunlukta olduğu bölgeye, Bursa’dan da bir yangın söndürme helikopteri gönderildi.

    Kütahya Orman Bölge Müdürü Hasan Keskin, yaptığı açıklamada, yangın ihbarını alır almaz harekete geçtiklerini belirterek, “Çok sayıda arazöz ve itfaiye ekiplerince yangına müdahale ediliyor. Yangını kontrol altına almaya çalışıyoruz” dedi.

    MUĞLA’DA DA YANGIN

    Bir yangın haberi de Muğla’dan geldi. Milas ilçesine bağlı Kısırlar Mahallesi’ndeki ormanlık alanda henüz belirlenemeyen nedenle yangın başladı.

    Rüzgarın etkisiyle yayılan yangına, Muğla Orman Bölge Müdürlüğüne ait 2 helikopter, çok sayıda arazöz ve itfaiye ekiplerince müdahale ediliyor.

  • Benzin ve motorine yine zam

    Benzin ve motorine yine zam

    Akaryakıt sektörü yetkililerinin verdiği bilgiye göre benzinin litre fiyatına bu gece yarısı itibarıyla 20 kuruş, motorinin litre fiyatına ise 12 kuruş zam bekleniyor.

    AKARYAKIT FİYATLARININ HESAPLANMASI

    Akaryakıt fiyatları, Türkiye’nin de dahil olduğu Akdeniz piyasasındaki işlenmiş ürün fiyatlarının ortalaması ile dolar kurundaki değişiklikler baz alınarak rafineriler tarafından hesaplanıyor.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan gençlere seslendi

    Cumhurbaşkanı Erdoğan gençlere seslendi

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı etkinlikleri kapsamında gençler ve sporcular ile videokonferansta bir araya geldi.

    Videokonferansta Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Bakan Kasapoğlu’nun yanı sıra Bakan Yardımcısı Hamza Yerlikaya, Spor Genel Müdürü Mehmet Baykan, Türkiye Basketbol Federasyonu Başkanı Hidayet Türkoğlu, sporcular; İbrahim Çolak, Taha Akgül, Çağlar Söyüncü, Sümeyye Boyacı, Eda Erdem Dündar, Serap Özçelik Arapoğlu, Melih Mahmutoğlu, Ramil Guliyev, Abdullah Öztürk, Busenaz Sürmeneli, Deniz Selin Ünlüdağ, Bilal Çiloğlu, Rukiye Yıldırım, Mete Gazoz, Eda Tuğsuz, İlke Özyüksel, Çağla Büyükakçay, Esra Bayrak, Busenaz Çakıroğlu, Ahmet Önder, Uğur Aktaş, Bahattin Hekimoğlu, Rıza Kayaalp, Zeynep Çelik, Yasemin Adar, Alican Kaynar, Emre Sakçı yer aldı.

    Gençlere seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sizlerin şahsında, istikbalimizin umudu tüm gençlerimize buradan selamlarımı gönderiyorum. Gönül coğrafyamızın genç yüreklerine, Türkistan’dan Suriye’ye, Arakan’dan Bosna’ya, Orta Asya’dan Afrika’ya kadar dünyanın dört bir ucundaki kardeşlerimize sevgilerimi iletiyorum. Bu gece idrak edilecek Kuran-ı Kerim’de bin aydan daha hayırlı olduğu müjdelenen mübarek Kadir Gecenizi ayrıca tebrik ediyorum. Rabbimden bizi ramazana kavuşturduğu gibi bayrama da sağlık, afiyet ve huzur içinde eriştirmesini niyaz ediyorum. Milli günlerimizin, bayramlarımızın, tarihimize altın harflerle yazılmış kahramanlık destanlarının coşkusunu yeterince yaşayamıyoruz. Buna rağmen siz gençlerimizin kendi bayramınıza, 19 Mayıs ruhuna sahip çıkmasından memnuniyet duyuyorum. Çünkü 19 Mayıs, üyesi olmaktan gurur duyduğumuz aziz milletimizin direniş azminin sembolü, hürriyet aşkının nişanesidir. 19 Mayıs, esarete karşı özgürlüğün, yılgınlığa karşı umudun ve cesaretin ilk adımıdır. 19 Mayıs, Çanakkale’de başlayan tüm zorluklara, imkansızlıklara rağmen 1. Dünya Savaşı boyunca asla pes etmeyen bir milletin yeniden diriliş cehdidir. 19 Mayıs, İstiklal Harbimizi başlatmanın yanı sıra son devletimiz Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun, milletimizin de kurtuluşunun müjdesi olmuştur. Böylesi derin manalar içeren bir günün, gençlerimize armağan edilmesi asla tesadüf değildir. 19 Mayıs, tarihi şanlı zaferler ve mücadelelerle dolu milletimiz için bir gurur vesilesi, siz gençlerimiz için ise bir ilham kaynağıdır. Sadece 19 Mayıs değil, Kurtuluş Savaşı’mızın tüm safhaları, bu topraklardaki bin yıllık mevcudiyetimizin her bir aşaması, hayat mücadelenizi sürdürürken örnek alacağınız kıymetli birer hazinedir. Bunun için öncelikle hamasetten ve husumetten uzak bir şekilde adil, hakikate ve hakkaniyete uygun olarak tarihimizi öğrenmeniz gerekiyor. Köklerimizle, bizi biz yapan değerlerimizle irtibatımızı ne kadar diri tutarsak, hayatta o kadar güçlü oluruz. Her birinizin 101 sene önce Samsun’da atılan o ilk adımın anlamını ve önemini kavrayarak, hayatınıza yön vereceğinize inanıyorum. Ülkemiz maziden ilham ve cesaret alarak, istikbalini inşa ediyor. ‘Ya istiklal ya ölüm’ parolasıyla çıktığımız bu kutlu yolculukta, engellere, sabotajlara ve ihanetlere rağmen kararlılıkla yürüyoruz. Bu yürüyüşte en büyük güç ve güven kaynağımız siz gençlerimizsiniz.” dedi.

    “BU YIL İÇİNDE 46 TANE OLMAK ÜZERE 2022 YILINA KADAR OTEL KONFORUNDA 93 YENİ ÖĞRENCİ YURDUNU DA HİZMETE AÇACAĞIZ”

    Erdoğan, “Sizlerin bilhassa siyasette ülkenin kaderine yön veren karar mekanizmalarında yer almanıza büyük önem veriyoruz. Nitekim gençlerimize olan güvenimizi, göreve geldiğimizde seçilme saçı 30 iken bunu 25’e, ardından da 18’e düşürerek gösterdik. Gençlerimizin potansiyelini en üst seviyede kullanabilmesi için her alanda kendilerine destek olduk. Gençlik merkezlerimizi bu amaçla kurduk ve ülke sathında yaygınlaştırdık. Yine göreve geldiğimizde 76 üniversitemiz varken, şu anda 206 üniversitemiz var 81 ilimize dağılmış olarak. Yani her üniversiteye gidecek olan genç, artık yaşadığı memleketinden ayrılmadan o memleketindeki üniversitede de eğitim-öğretimine devam edebilir. 81 ilimizde 336 gençlik merkezimiz ve 90 genç ofisimiz kültür sanattan spora, kişisel gelişimden kodlamaya, yabancı dilden girişimciliğe kadar hemen her alanda sizlere hizmet veriyor” diye konuştu.

    Koronavirüs nedeniyle gençlik merkezlerinin faaliyetlerinin tamamının dijital ortama aktarıldığını dile getiren Erdoğan, her yıl 10 binlerce gencin ağırlandığı gençlik kamplarının sayısının 39’a ulaştığını, 81 ildeki 236 ilçede toplamda 774 öğrenci yurdunun gençlerin kullanımına sunulduğunu belirtti.
    Erdoğan, 2002’den bu yana yurt yatak kapasitesinin 182 binden 678 bine çıkarıldığını belirterek, “Bu yıl içinde 46 tane olmak üzere 2022 yılına kadar otel konforunda 93 yeni öğrenci yurdunu da hizmete açacağız. Yine gençlerimize verilen aylık 9 lira olan beslenme yardımını 420 liraya yükselttik. Sadece 2019 yılında verdiğimiz beslenme yardığımı 1,5 milyar lirayı buldu. Bugün itibarıyla 1 milyon 591 bin gencimizi bu desteklerimizden faydalandırıyoruz” diye konuştu. Spor alanındaki yatırımların meyvelerinin de toplandığını ifade eden Erdoğan, “2002 yılında 206 bin olan faal sporcu sayımız, 4 milyon 606 bine ulaştı. Sporcu yetiştirmede önemli bir rol üstlenen antrenörlerimizin 18 bin 674 olan sayısı ise 251 bini aştı” dedi.

    “BÖLÜCÜ TERÖRE BOYUN EĞMEDİĞİMİZ GİBİ SOKAK TERÖRÜNE DE ASLA MÜSAADE ETMEYECEĞİZ”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gençlerimizin salgın sürecinde ortaya koyduğu özverili, fedakar çalışmaları takdirle karşıladığımı belirtmek istiyorum. Sivil toplum kuruluşlarımızda, Vefa Sosyal Destek Gruplarında yer alan tüm gençlerimize ülkem ve milletim adına teşekkür ediyorum. Elbette her şey gibi gönüllü faaliyetlerde bulunmak da bir nasip, şuur ve aidiyet meselesidir. Van ve Adana’da olduğu gibi milletle bağını koparmışların, bırakın insanımıza yardım etmeyi, yapılan yardıma bile tahammül gösterememesi gayet doğaldır. Gezi olaylarında ağaç bahanesiyle sokakları ateşe verenler, polisimize kurşun sıkanlar, esnafın malını mülkünü yağmalayanlar da aynı zihniyetin mensuplarıdır. 1960 darbesinden itibaren Türkiye ne çektiyse, hangi operasyona maruz kaldıysa, hepsinin de arkasında bunların silüeti vardır. 1970’lerde gençlerimizi birbirine kırdırıp kanları üzerinden siyasi ikbal devşirenler de yine bunlardır. Biz artık bu güruhu çok iyi tanıyor, sinsi emellerini çok iyi görüyoruz. İnsanımızın inancına hakaret ederek, milletimizin sinir uçlarıyla oynayarak ne yapmaya çalıştıklarının da gayet iyi farkındayız. Bölücü teröre boyun eğmediğimiz gibi sokak terörüne de asla müsaade etmeyeceğiz. Hukuk, demokrasi ve özgürlükleri güçlendirirken siyasete şiddet bulaştırmaya çalışan şehir eşkıyalarına asla göz yummayacağız. Türkiye’nin birliğine, beraberliğine, ebedi ve ezeli kardeşliğine kastedenler hak ettikleri cevabı hukuk içinde muhakkak alacaklardır. Bu ülkenin gençlerinin arasına kimse nifak tohumları ekemeyecektir. Gençlerimizden sosyal medyada sahte isimler, sahte hesaplar arkasına saklanan provokatöre karşı uyanık olmalarını bekliyorum” şeklinde konuştu.

    “ÜLKEMİZİN SALGINLA MÜCADELESİNE EN BÜYÜK KATKILARDAN BİRİNİ YURTLARIMIZ VERDİ”

    Erdoğan, “Ülkemizin salgınla mücadelesine en büyük katkılardan birini yurtlarımız verdi. Yurt dışından gelen vatandaşlarımızın 14 günlük karantina sürecinde yurtlarımız gerçekten hayati bir rol oynadı. Sağlık çalışanları başta olmak üzere salgın sürecinde kalacak yer ihtiyacı olan herkese yurtlarımız kapılarını açtı. Yurtlarımızı salgına karşı mücadelede bir süre daha aktif olarak kullanmaya devam edeceğiz” dedi.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yüksek öğrenim öğrencilerinin 6 Haziran’da yapılacak burs ve kredi ödemelerinin bugünden itibaren başlatıldığını belirterek, “İnşallah bayrama kadar bu ödemeleri tamamlayacağız.” dedi.

    Sürecin sporcuları olumsuz etkilememesi için çalışmaların sürdüğünü vurgulayan Erdoğan, 2019’da yetenek taraması sonucunda seçilen 110 bin öğrencinin eğitimlerini, antrenörler eşliğinde uygulamalı ve teorik olarak online yayın üzerinden sürdürdüğünü anlattı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sporcuların dahil olduğu, bilgilendirici içeriklerle kamu spotlarıyla sosyal medya canlı yayınlarıyla evde kalan vatandaşlar için 7 gün 24 saat faaliyetlerin gerçekleştirildiğini belirtti.  “Evde Kal Hareketsiz Kalma” projesinin ünlü sporcular ve alanında uzman antrenörler eşliğinde devam ettiğini aktaran Erdoğan, ayrıca EBA TV’de spor eğitim programlarının yayınlanmaya başladığını söyledi. Erdoğan, koronavirüse karşı elde ettikleri başarıların kalıcı olmasının kendilerine bağlı olduğuna işaret ederek, “Rehavete düşersek Allah korusun çok daha büyük sıkıntılarla yüzleşmemiz kaçınılmazdır. Bilhassa gençlerimizin ‘Bana bir şey olmaz’ gibi hatalı bir düşünceye kapılmaması önem arz ediyor. Bunun için sokakta, işlerinde, okulda, pazarda, yani nerede olursak olalım maske, mesafe, temizlik olarak belirlediğimiz üç kurala muhakkak riayet edeceğiz” diye konuştu.
    Erdoğan, “Normalleşmeyi kesinlikle 20 Mart öncesi rutinimize geri dönüş olarak algılamayacağız. Virüsün bir süre daha bizimle olduğu gerçeğini dikkate alarak hayatımızı buna göre düzenleyeceğiz. Tüm bu hususlara riayet ettiğimizde inşallah kısa sürede koronavirüs salgınının üstesinden geleceğimize inanıyorum.” şeklinde konuştu.

  • Anıtkabir’de 19 Mayıs Töreni!

    Anıtkabir’de 19 Mayıs Töreni!

    Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a çıkışının 101’inci yıl dönümünde, Anıtkabir’de tören düzenlendi.

    Törene Bakan Kasapoğlu, 16 Türk devletini temsilen 16 sporcu ve bakanlığın üst düzey bürokratları katıldı. Törene katılanların koronavirüs salgını nedeniyle maske taktıkları ve sosyal mesafe kuralına uydukları görüldü.

    Bakan Kasapoğlu, Türk bayrağı taşıyan gençlerle birlikte Aslanlı Yol’dan yürüyerek, Atatürk’ün mozolesine çıktı. Heyet, saygı duruşunda bulunup, İstiklal Marşı’nı okudu. Bakan Kasapoğlu, Atatürk’ün mozolesine çelenk koyup, Misak-ı Milli Kulesi’ne geçerek, Anıtkabir Özel Defteri’ne şunları yazdı:

    “Aziz Atatürk; bir milletin umudu olarak Samsun’da başlattığınız İstiklal Mücadelemizin 101’inci yıl dönümünü idrak ediyoruz. Bütün dünyayı etkileyen pandemi sebebiyle bayramımızı bu yıl evlerimizde fakat aynı ruh ve coşkuyla kutluyoruz. Cumhuriyeti emanet ettiğiniz gençlerimiz; istiklal ruhuna ve bu ruhtan doğan cumhuriyetimize sadakatle sahip çıkıyor. Gençlik ve Spor Bakanlığımız 101 yıl önceki aşk ve heyecanla bu ülkenin gençleri için çalışmaya devam ediyor. Birbirimizi sevmekten, birbirimizin hukukunu korumaktan vazgeçmeyerek, sevgiyi, adaleti, kardeşliği çoğaltarak ülkemizi, mazisi kadar şanlı bir istikbale taşıyoruz. Bu duygularla sizi ve kahraman silah arkadaşlarınızı rahmetle, hürmetle yad ediyorum. Ruhunuz şâd olsun.”

  • Köpeği bıçaklayarak öldürdü, serbest bırakıldı!

    Köpeği bıçaklayarak öldürdü, serbest bırakıldı!

    Samsun’da mahallelinin baktığı köpeği katleden Naim Dağ isimli kişi para cezası uygulanarak serbest bırakıldı.

    Olay, dün saat 21.00 sıralarında Samsun’un İlkadım ilçesi Zeytinlik Mahallesi’nde bulunan Bostancı Sokak’ta meydana geldi. Naim Dağ, mahalle halkının maskotu haline gelen ‘Alaş’ı bıçaklayarak öldürüldü.

    Öldürdüğü köpeği sürükleyerek çöpe atmaya çalışan Dağ’a mahalle sakinleri tepki gösterdi. İhbar üzerine olay yerine gelen polis ekipleri, Dağ’ı gözaltına alarak karakola götürdü. İfadesi alınan saldırgan, para cezası uygulanarak serbest bırakıldı.

    ‘BİR CAN GİTTİ, CANIMIZ GİTTİ’

    Mahalle halkından Nazımcan Arslanoğlu, “Bu suçun gerçek bir cezası olması gerekiyor. Sen nasıl dilsiz hayvanı yere yatırıp bıçaklarsın? Bu şekilde nasıl vicdanın rahat şekilde kafanı yastığa koyacaksın?

    Alaş günahsız ve sevgiden başka bir şey istemeyen bir hayvandı. Bugün o dilsiz hayvana bunu yapan, yarın bir insana acır mı? Sesim titriyor, boğazım düğümleniyor. Bir can gitti, canımız gitti. Söyleyecek fazla bir şey yok. Alaş sahipsiz değil, bu sokakta herkes onun sahibi” dedi.

    Alaş’ın bir kez olsun birine saldırdığını veya havladığını görmediğini belirten Mustafa Arslanoğlu da ‘Biz iftarda ne yiyorsak, köpekler de onu yiyor.

    Bu mahallede herkes elinden geldiğince onları besliyor. Biz bir yudum su içerken, sokakta köpekler aç susuz diye boğazımızda düğümleniyor.

    Birisi de çıkıp Alaş’ı hunharca katlediyor. Yüreği yetiyorsa gelsin bana vursun. Ama vuramıyor, çünkü karşılık vereceğimi biliyor. Bu günahsız hayvana mı yetiyor gücü? Bu mu delikanlılık?’ diye konuştu.

    Hurşit Arslanoğlu ise, “Elimizden ne geliyorsa yaparak bu hayvanları biz bugüne getirdik. Bu vahşeti yapan kesinlikle insan olamaz” dedi.

  • Türkiye, Bulgaristan’a karantina uygulamayacak

    Türkiye, Bulgaristan’a karantina uygulamayacak

    Bulgaristan vatandaşı hastaların Türkiye’deki hastanelere gelip, karantinaya alınmadan tedavi görmesine izin verildi. Bu karar, Bulgaristan’da memnuniyetle karşılandı. Halihazırda yüzlerce Bulgaristan vatandaşı, özellikle onkoloji dalında Türkiye’deki hastaneleri tercih ediyor.

    Bulgaristan Dışişleri Bakanı Ekaterina Zaharieva, söz konusu karara ilişkin sosyal medya hesabından Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’na teşekkür etti. Zaharieva, “20 Mayıs’tan itibaren Türkiye’nin, Türk hastanelerinde tedavi ihtiyacı duyan bütün Bulgaristan vatandaşlarına iki refakatçi eşliğinde 14 günlük karantinaya alınmadan serbest girişine izin verdiğine dair resmi bilgi aldık. Vatandaşlarımızın Türkiye’de tedavi süreci kolaylaşacak ve her bir hastanın ayrı, ayrı diplomatik yoldan izin almasına gerek kalmayacak. Mevkidaşım Mevlüt Çavuşoğlu’na mükemmel iş birliğinden dolayı teşekkür ederim” ifadelerini kullandı. Bakan Zaharieva, Türkiye ile iş birliğin koronavirüs (Covid- 19) döneminde ‘takdire şayan’ geliştiğini kaydetti ve Türkiye’deki hastanelere umut bağlayan Bulgar hastaların bu karardan memnun olduklarını vurguladı.

    ‘TÜRKİYE’YE GİRİŞTE PCR TESTLERİ YAPILACAK’

    Türkiye, Bulgaristan’dan ortopedi, travmatoloji, genel cerrahi, kalp cerrahi, onkoloji, onkolojide ışın tedavi, nörocerrahi, organ nakli ve ilik nakli alanlarında tedaviye ihtiyaç duyan hastaları kabul edecek. Türkiye’ye tedaviye giren Bulgaristan vatandaşları, İstanbul ve Ankara Esenboğa Havaalanları ya da karadan Kapitan Andreevo- Kapıkule sınır kapılarından giriş yapacak. Hastalara ve beraberinde getirebilecekleri iki refakatçiye 14 günlük karantina uygulanmayacak, ancak girişte Covid-19 için PCR testleri yapılacak. PCR testlerinin ise ücrete tabi tutulacağı açıklandı.

  • Koronavirüs bebeklere niye bulaşmıyor?

    Koronavirüs bebeklere niye bulaşmıyor?

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Önder Çelik ‘Bebeklere neden virüs bulaşmıyor?’ sorusundan yola çıkarak 15 kişilik ekiple yaptıkları araştırmalarla, farklı hastalıkların tedavileri için kullanılan birçok ilacın koronavirüsün insan vücuduna girmesini engellemek için kullanılabileceği sonucuna ulaştıklarını söyledi. Prof. Dr. Çelik, araştırmaları sonucu yazdıkları makalenin Dünya Sağlık Örgütü’nün tanıdığı ‘Cell Mol Biol’ dergisinde kabul edildiğini, ikinci makalelerinin ise değerlendirme aşamasında olduğunu kaydetti.

    Uşak’ta, Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Önder Çelik, hamile olan kadınların koronavirüse yakalanmasına rağmen doğan çocuklarda virüse neden rastlanmadığını araştırarak yola çıktıklarını belirterek, Türkiye’nin değişik üniversite ve eğitim araştırma hastanelerinde görev yapan 15 akademisyenden oluşan bir ekiple, ‘Virüsler, akciğer, gebelik ve plasenta’ ile ilgili 1992- 2020 yılları arasında çıkan yaklaşık 3 bin 100 makaleyi 40 gün içinde okuyup sentez ettiklerini ve iki farklı makale hazırladıklarını söyledi. Anne karnındaki bebeklerde bulunan ‘plasenta’ denilen bebek eşinin, annedeki koronavirüsün bebeğe geçmesini engellediğini ifade eden Prof. Dr. Çelik, bu koruyucu sistemin özellikleri ile yetişkin akciğerleri arasında bir bağlantı kurmaya çalıştıklarını kaydetti. Prof. Dr. Çelik, “Başlangıçta gebelerde koronavirüs enfeksiyonu olmasına rağmen bebeklere geçmemesi bizi aslında bu konuya yönlendiren temel olaydı. Ancak bebeklerdeki araştırmamız esnasında ‘plasenta’ dediğimiz bebek eşiğinde koruyucu bir sistemin virüsün bebeğe geçmesini engellediğini gördük ve çalışmalarımızın boyutu değişti aslında. 1992 yılından 2020 yılına kadar olan, internetteki uluslararası kabul görmüş bütün makaleleri değişik üniversitelerde görev yapan 15 meslektaşımız ile indirip tek tek günlerce değerlendirdik, yaklaşık 35-40 gün boyunca ve sonuçta bir senteze vardık. Asıl amacım, ‘Bebeklere neden virüs bulaşmıyor?’ sorusuna cevap bulmaktı. Ancak, bulgular bizi bebeklerdeki koruyucu mekanizmanın insan akciğerlerinde olup olmadığına araştırmaya itti. Daha sonra bebek plasentasıyla, bebeğin eşiğiyle insan akciğerlerinin savunma mekanizmalarını karşılaştırdığımız zaman, aradaki farkın çok büyük farklar olduğunu, moleküler düzeyde farklar olduğunu saptadık. Buradan, virüsün neden akciğerde tedavi edilmesi zor hasar oluşturduğuna dair veriler elde ettik” dedi.

    ‘VİRÜS HÜCREYE HASAR VERMEK İÇİN BİRDEN FAZLA YOL KULLANIYOR’

    Güncel koronavirüs tedavilerinin, virüsün insan vücuduna girmek için kullandığı ACE2 yolağı üzerine odaklandığını belirten Prof. Çelik, virüsün en az 6 farklı yol (Proteasome, NF-kB, CME, Caveolin, PAK1, LXs) ile hücreyi etkilediğini ve tedavi yöntemlerinin buna göre planlanması gerektiğini ifade etti. Çelik, “Bilinenin aksine normalde koronavirüsün hücre eşiğine ACE2 yolağıyla girdiğini hepimiz biliyoruz. Ancak bunun dışında 6 farklı yolak daha kullanıyor acı eşiğine girebilmek için. Dolayısıyla tedaviyi planlarken sadece acı eşiği yolağı üzerinden değil, diğer 6 yolağı da göz önünde bulundurarak tedavi protokollerini belirlemek gerekir. Bir de bizim saptadığımız en önemli bulgulardan bir tanesi şu; virüsün hücre hasarı oluşturması için illa hücre eşiğine girmesi gerekmiyor. Hücre yüzeyinde bazı reseptörler var, özellikle ‘kaveolin’ dediğimiz reseptörler var akciğer üzerinde, virüs buraya tutunarak işin açıkçası bombanın pimini çekmiş oluyor. Hücre eşiğine girmeden hedefi yok edebilme gücüne sahip. Kaveolin reseptörlerini biz bebeğin eşiğinde göremiyoruz, sadece gebeliğin erken dönemlerinde bir miktar ortaya çıkıyor ve sonra kayboluyor. Dolayısıyla bebeği virüs atağından, virüsün bulaşmasından koruyan bu reseptör yolaklarının insan akciğerlerinde çok fazla miktarda olmaması, insanları bu hastalığa karşı dirençsiz hale getiriyor. Bugüne kadar kullanılan tedaviler ACE2 yolağına yönelik tedaviler ve virüsü öldürmeye yönelik tedaviler. Ancak hiçbir tedavi tek başına yeterli değil, çünkü virüse özgün bir ilaç yok bundan sonra da virüse özgün tek bir ilaç dizayn edilmesi mümkün değil, çünkü virüsün hücreyi yok etme şekilleri çok farklı” diye konuştu.

    ‘ELİMİZDE VİRÜSÜ BLOKE EDEBİLECEK BİRÇOK İLAÇ VAR’

    Yaptıkları araştırmalar sonucunda, farklı hastalıkların tedavileri için kullanılan birçok ilacın koronavirüsün insan vücuduna girmesini engellemek için kullanabileceklerini söyleyen Çelik, şöyle devam etti:

    “Virüsün hangi kapıları kullanarak hücre içine girdiğini biz biliyoruz. Bu kapıları kapatabilecek elimizde materyal ve ilaçlar var. Ekstradan bir ilaç yapmamıza gerek yok. Şu an tüm dünyada uygulanan ilaç protokolleri bir miktar tedavi edebiliyor virüsü. Özellikle erken dönemde hastalık daha kötü hale gelmeden, yoğun bakım şartlarına ihtiyaç duymadan ilaca başlanırsa ki, bizim ülkemizde tedavi protokolü bu şekilde, bu konuda bilim komisyonunun başarılı çalışmaları var bunu da buradan takdirle karşılıyorum. Ancak bunlar yeterli mi, yeterli değil, hızlı bir şekilde tedavi protokollerinin değiştirilmesi ve bizim önerdiğimiz ilaçlarında gündeme alınmasını biz hasta sağlığı açısından pandeminin erken dönemde sonlanması açısından faydalı buluyoruz. Virüs, hücre dışındaki bir reseptöre tutunarak da hücre eşiğine girmeden hücreyi harap edebiliyor. Kaveolin yolakları bebek plasentasında hiç yok, biz hiç saptayamadık, sadece gebeliğin erken dönemlerinde var. Ancak insan akciğerlerinde kaveolin yolakları çok fazla miktarda bulunuyor. Bu da akciğerleri virüse karşı duyarlı hale getiriyor. Kaveolin yolağını bloke etmeniz lazım. Kaveolin blokeli ya da düzleştirici ilaçlar var elimizde. Bilimsel konular olduğu için bunların isimlerinden bahsetmeye gerek yok. Bu yolağı bloke edebilirsek, hücre hasarını minimize edebiliriz. ‘Artı lipoksin yolağı’ dediğimiz başka bir yolak var, bu bizim ‘infilometial’ dediğimiz başka bir yolağın ikinci ayaklarından bir tanesi, bu yolağı da sürekli aktif tutmamız gerekiyor. Özellikle, ‘lipoksin A4 yolağı’ dediğimiz bir yolak var ki, hücreye subap, yani oksijen sağlıyor, koruyucu bir mekanizma. Bu yolağı aktif tutabilecek ilaçlar da elimizde mevcut. Yani yolaklar ve ilaçları var elimizde, kaveolin yolağı blokeli ilaçlarımız var, lipoksin yolak aktivatörü ilaçlarımız var. Hücreyi öldüren NFKB yolağını bloke eden ilaçlarımız var. Misal gebeler de progesteron denen bir hormon salgılanıyor çok fazla miktarda. Bu hormon bizim bahsettiğimiz NFKB yolağını kendiliğinden bloke edebiliyor. Dolayısıyla progesteron türevi ilaçlarında, biz bu tedavi süreçlerinde nasıl kullanılabileceklerine dair fikirlerimizi makalemizde belirttik.”

    ‘MAKALEMİZ ULUSLARARASI BİR DERGİDE KABUL GÖRDÜ’

    Yaptıkları araştırmalar neticesinde, elde bulunan ilaçlara ek olarak makalede anlatılan ilaçlarla koronavirüsün insan vücuduna girmesini veya girmiş virüslerin hasar verme oranını engelleyebileceklerini ifade eden Prof. Dr. Çelik, araştırmaları sonucu yazdıkları makalenin Dünya Sağlık Örgütü’nün tanıdığı ‘Cell Mol Biol’ dergisinde kabul edildiğini, ikinci makalelerinin ise değerlendirme aşamasında olduğunu kaydetti.

    Prof. Dr. Çelik, makaleleri ile ilgili şu bilgileri verdi:

    “Virüsün hücre içine hangi yolaklığı kullanarak girdiğini tek tek ortaya çıkardık. Bu yolakları şematize ettik, resimlerini çizdik ve bu yolaklara etkili piyasada kullanılan elimizde mevcut ilaçlar var mı diye bunları araştırdık ki; biz yaklaşık altı farklı yolağın varlığını gösterdik. Bu yolaklar bilinen yolaklar ancak virüsün bu yolakları kullanıp kullanmadığı net değildi. Literatür taramamızda bu yolaklar aracılığı ile hücre içine girebileceğini biz gördük ve bunları makale haline getirdik. Makalemizin temelinde virüs ile mücadelede kullanılacak yeni ilaçların neler olması gerektiğine dahil düşüncelerimiz yatmaktaydı. Hızlı bir şekilde ilaç dizayn etmek şu an mümkün olmadığı için mevcut ilaçları kullanarak bu yolakları bloke veya aktif etmek mümkün olur mu diye biz çalışmamızı devam ettirdiğimiz zaman bizim bahsettiğimiz yolakların tümüne etkili ilaçların zaten şu an da kullanımda olduğunu biliyoruz. Makalemizde bu ilaçların tümünden bilimsel olarak bahsettik. Kullanım şekillerinden, yan etkilerinden normal insanlarda kullanımı, gebelerde kullanımından tek tek bahsettik. Bu ilaçları tabi koronavirüslü hastalarda kullanılmasına yönelik bizim herhangi bir önerimiz olamaz, yani buna bir üst kurum karar verir. Bakanlık karar verir, hükümet karar verir biz sadece bilimsel verimizin koronavirüslü hastaların tedavisini daha da iyileştireceğini, ölüm oranlarını ve enfeksiyona yakalanma oranlarını belirgin olarak azaltacağını bu makalemizde dile getirdik. Uşak İl Sağlık Müdürlüğümüz aracılığıyla makalemizi Sağlık Bakanlığımıza da ilettik. Kovid Bilim Komisyonu’yla paylaşılması amacıyla oraya da ilettik.”

    Çelik, Covid-19 ile mücadele sosyal mesafenin korunması, hijyen kurallarına uyulup, dengeli beslenme ve sıvı tüketimine dikkat edilmesini de önemli olduğuna dikkat çekti.

  • 4 Belediye Başkanı görevden alındı

    4 Belediye Başkanı görevden alındı

    İçişleri Bakanlığı’nca, Siirt Belediye Başkanı HDP’li Berivan Helen Işık ile aynı partili Baykan Belediye Başkanı Ramazan Sarsılmaz ve Kurtalan Belediye Başkanı Baran Akgül yerlerine sabah saatlerinde kayyum atandı.

    Siirt’e Vali Ali Fuat Atik, Baykan’a Kaymakam Mehmet Tunç, Kurtalan’a ise İhsan Emre Aydın, belediye başkan vekili olarak görevlendirildi.

    Polis ekipleri de belediye binalarının çevresini abluka altına aldı.

  • Otobüs yolculuğunda tavan ücret açıklandı

    Otobüs yolculuğunda tavan ücret açıklandı

    Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, corona virüs salgını tedbirleri nedeniyle yolcu taşımacılığı yapan firmaların üstlenmek zorunda kaldıkları ilave maliyetleri dikkate alarak tavan ücret tarifesi belirledi.

    Resmi Gazete’de yayımlanan tebliğ, Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemi ilan edilen COVID-19 salgını nedeniyle uygulanan tedbirler sonucunda karayoluyla yurtiçi yolcu taşımacılığı yapan firmaların üstlenmek zorunda kaldıkları ilave maliyetler dikkate alınarak, karayoluyla yurtiçi yolcu taşımacılığı alanında 31 Temmuz 2020’ye kadar uygulanacak.

    Buna göre, 100 kilometre mesafede alınacak taban yolcu otobüsü bilet ücreti 100 kilometre mesafede 100 TL olurken 2001 kilometre ve üzeri mesafelerde alınacak tavan ücret 500 TL olarak belirlendi. En kısa mesafe 100 kilometre olarak belirlenen yolculuktan alınacak ücret, mesafe arttıkça yükselecek. Öte yandan Çanakkale Boğazı geçişli hatlara ayrıca geçiş ücreti de eklenecek.