Etiket: türkiyehaber

  • TÜİK’ten enflasyon sepeti açıklaması

    TÜİK’ten enflasyon sepeti açıklaması

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), enflasyon hesaplamasına yönelik eleştirilere yazılı yanıt verdi.

    Açıklamada, “Bilimsel açıdan TÜFE’ye eleştiri getiremeyen ilgili çevrelerin 143 temel başlık içinden cımbız ile seçtikleri birkaç başlığa dair bilinçli veya bilinçsiz biçimde yanıltıcı beyanlarının devam ettiği müşahede edilmektedir” denildi.

    TÜİK’in açıklamasında şu ifadeler kullanıldı:

    “Bunun yanı sıra, ilgili köşe yazarı tarafından yapılan hesaplama özellikle bir temel başlık altında birden fazla maddenin ve madde çeşidinin bulunduğu durumlarda tamamen hatalı çıkarımlara neden olmaktadır. Örneğin, “06212-Doktor muayene ücreti” temel başlığı için de bu durum geçerlidir. Bu temel başlık, “Muayene katılım payı (Devlet, Uzman Dr.)”, “Doktor muayene ücreti (Özel, Uzman Dr.)”, “İlaç katılım payı” ve “Doktor muayene ücreti (Muayenehane, Uzman Dr.)” gibi bireylerin bütçelerinde farklı harcama paylarına sahip madde çeşitlerinden oluşmaktadır. Devlet hastanesi muayene katılım ve ilaç katkı payları, doktor muayene ücreti (özel hastane) ve doktor muayene ücreti (muayenehane) gibi diğer ürün çeşitlerine oranla daha yüksek harcama paylarına sahiptir.

    Öte yandan, ilgili temel başlık düzeyinde hesaplanan fiyat ve değişim oranı matematiksel olarak yalnızca uzman doktor muayene ücretindeki değişimi ifade etmemektedir. Dolayısıyla, ilgili köşe yazarının, devlet ve özel sektör tarafından sunulan ilgili sağlık hizmetlerinin tamamı aynı fiyat düzeyinde değişim göstermişçesine toplulaştırılarak hesapladığı ve sözde TÜİK’e ait madde fiyatları gibi açıkladığı rakamlar hatalı yaklaşımlar barındırmaktadır.

    Bu tür manipülasyonlara mahal verilmemesi adına dünyanın önde gelen ülkelerinin hiçbirinde madde düzeyinde tüm fiyatlar hesaplanmamakta ve yayımlanmamaktadır. İlgili köşe yazarı tarafından eksik ve yanıltıcı bilgiler üretilerek madde fiyatı sonuçlarına ulaşılmaya çalışılması neticesinde ortaya çıkan tartışmalar, Türkiye İstatistik Kurumu’nun, Avrupa Birliği’ne üye ve aday ülkeler, EFTA ülkeleri, ABD ve Kanada’da olduğu gibi seçilmiş homojen maddeler haricinde kalan ürünlerin fiyatlarının yayımlanmaması kararının ne denli isabetli bir karar olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur.

    TÜİK, enflasyon hesaplamalarında yenilikçi veri toplama yöntemleri kullanarak maliyetleri düşürmeyi ve cevaplayıcı yükünü azaltmayı hedeflemektedir. Barkod tarama ve web kazıma yöntemleri, geleneksel veri toplama yöntemlerine göre birçok avantaj sunmaktadır.

    Birçok ülke, TÜFE hesaplamalarında barkod tarama ve web kazıma yöntemlerini kullanarak daha güncel ve geniş veri setlerine ulaşmayı hedeflemektedir. Türkiye de bu uluslararası trendi takip ederek, istatistik üretiminde modern teknolojilerin kullanımını artırmaktadır. Bu bağlamda, son dönemde atılan adımlarla TÜİK’in veri toplama ve analiz süreçleri uluslararası standartlara daha da uyumlu hale getirilmiştir. Ancak, bazı haberlerde barkod tarama ve web kazıma verilerinin kullanımının Eurostat tarafından önerilmediği ve bu yöntemlerin güvenilir olmadığına dair iddialar yer almaktadır.”

  • “2025 dezenflasyon yılı olacak”

    “2025 dezenflasyon yılı olacak”

    Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, katıldığı bir televizyon programında ülke ekonomisi ve uluslararası ekonomik gelişmeler hakkında değerlendirmelerde bulundu. TÜİK’in açıkladığı enflsyon verilerine ilişkin de konuşan Şimşek, 2025 yılının dezenflasyon yılı olacağına dikkati çekti.

    Küresel piyasalardaki son duruma ilişkin konuşan Şimşek, “Küresel piyasalardaki çalkantı geçici bir panik atağa benziyor. Bunun merkez üssü Japonya’dır ama yansımaları global oldu. Tetikleyen faktör ABD’nin yumuşak riski başaramaması riski ve resesyona girme riski; bilindiği gibi şirket değerlemeleri, piyasa değerlemeleri oldukça şişkin. Eğer ekonomide yavaşlama olur şirket karlılıkları bunu destekleyici nitelikte olmazsa tabii ki bir düzeltme beklenebilir” açıklamasında bulundu.

    “Petrol ve emtia fiyatlarında düşüş bizi cari açık ve enflasyon kanalıyla olumlu etkiler”

    Şimşek, uluslararası piyasalardaki dengesizliklerin sonucunda ABD’de güçlü büyümenin nispeten devam edeceğini söyleyerek, “Şu anda bir düzeltme hareketi vardır. Türkiye’ye yansımalarına bakacak olursak; küresel büyümede yavaşlama olacaksa bu bir taraftan risk iştahını olumsuz etkiliyor bize de olumsuz etki olur. Ama beraberinde petrol ve emtia fiyatlarında düşüş getiriyor. Buradaki düşüş bizi cari açık ve enflasyon kanalıyla olumlu etkiler. Geçtiğimiz hafta Cuma gününe ve düne yani pazartesiye bakarsanız; piyasalar Fed’in çok daha hızlı ve fazla faiz indireceğini öngörmeye başladı. Küresel finansal koşullarında bu gelişmeler ışığında gevşemesi yine Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin lehinedir. Fon akışını etkileyebilir” ifadelerine yer verdi.

    “Yabancı pozisyonunun çok fazla olmaması bu türden çalkantıların Türkiye’ye yansımasını sınırlar”

    Şimşek, küresel piyasalardaki sert dalgalanmanın Türkiye’ye etkisinin, yabancı pozisyonunun az olması nedeniyle az olacağını aktararak, “Bu tür çalkantılar Türkiye’yi nasıl etkiler herkesin aklında bulunan bir soru. Bizim bir hikayemiz var. Bu bir dezenflasyon ve yapısal dönüşüm hikayesi. Dolayısıyla hikayesi olan ülkeler genelde bu tür olumsuz koşullarda bile nispeten az etkilenebilirler. Dolayısıyla yabancı pozisyonunun çok fazla olmaması, hikayemizin olması, petrol fiyatlarındaki düşüşün bize olumlu yansıyacak olması, küresel-finansal koşulların gevşemesinin bizim gibi gelişmekte olan ülkelerin lehine olması gibi faktörler bu türden çalkantıların Türkiye’ye yansımasını sınırlar” diye konuştu.

    “Programımızın özü enflasyonu tek haneye düşürmek”

    Enflasyon oranları ve enflasyonla mücadelede gelinen noktayı değerlendiren Şimşek, “Uygulamakta olduğumuz reforma ve istikrar programı var. Özellikle makro finansal istikrar, fiyat istikrarı önemli. Reform hususi ise; yapısal dönüşümdür. Yeşil dönüşümden sanayi dönüşüme kadar çok kapsamlı bir dönüşümden bahsediyoruz. Ülkenin rekabet gücünü arttıracak bir dönüşümdür. Programın en büyük önceliği milletimiz hayat pahalılığı belasından kurtarmak. Çünkü bir enflasyonu çok kötü bir vergi olarak görüyoruz; bizim yaklaşımımız budur. Özellikle sabit gelirliler açısından gelir dağılımını bozan çok önemli bir makroekonomik problemdir. Enflasyon bizim karşı karşıya olduğumuz en önemli problemdir. Bizim programımızın özü de dezenflasyon yani enflasyonu kalıcı şekilde tek haneye düşürmek” şeklinde konuştu.

    “Enflasyonda temmuz ayında oldukça güçlü bir düşüş yaşandı, bu ağustos ayında da devam edecek”

    Uygulamakta oldukları reform ve istikrar programının 3 yıllık bir program olduğunu ve bunun için 1 yıllık geçiş dönemi öngördüklerini aktaran Şimşek, “Dezenflasyona ortam hazırlamak için politika setini inşa etmemiz gerekiyordu, ekosistemi yeniden kurgulamamız gerekiyordu. Biz geçiş dönemini mayıs ayında bitirdik. Haziran ayı itibarıyla yıllık enflasyon düşmeye başladı. Temmuz ayında oldukça güçlü bir düşüş yaşandı. Bu ağustos ayında da devam edecek. Düşüş hızı aynı olmamakla birlikte düşüş ayı önümüzdeki aylarda da devam edecek. Şu andaki gelişmeler bizim program öngörülerimizle paralel gidiyor. Hatırlanacağı üzere mayıs ayından yıllık enflasyon yüzde 75’in üzerinde zirveyi buldu. Temmuz ayında yaklaşık olarak yüzde 62 civarına indi” açıklamasında bulundu.

    “2025 dezenflasyon yılı olacak”

    Şimşek, gelecek 12 ay için piyasa beklentisinin yüzde 30, 24 ay içinse yüzde 19 civarı olduğunu belirterek, “Biz tabii ki bu beklentilere değer veriyoruz ama performansımız ve hedeflerimiz arasındaki fark azaldıkça inanıyoruz ki beklentilerin de yakınsama ihtimali yüksektir. Enflasyonu düşürmekte kararlıyız. Milletimizin sıkıntılarını gidereceğiz. 2025 yılında ilk rahatlamayı göreceğiz. İlk yılımız zorlu bir yıldı çünkü dezenflasyona geçiş yılıydı. Şimdi 2025 dezenflasyon yılı olacak. Milletimiz bunun sonuçlarını görecek ve çektiğimiz sıkıntılara değecek” sözlerini sarf etti.

    “Siyasi destek çok önemli”

    Şimşek, çok güçlü bir program ortaya koyduklarını ve bunda siyasi desteğinin çok önemli olduğuna dikkati çekerek, “Çok güçlü bir program ortaya koyduk ve bunu Cumhurbaşkanı recep Tayyip Erdoğan’ın desteğiyle gerçekleştiriyoruz. Siyasi destek çok önemli. Teknik anlamda dünyanın en iyi programını ortaya koyabilirsiniz ama esas belirleyici olan siyasi iradedir. 90’lı yıllardaki başarı ve başarısızlığı belirleyen de oydu. 2000’li yılların başında yine güçlü bir program güçlü bir şekilde kararlı bir şekilde yayınlandı. Biz bunu başaracağız, enflasyon düşecek ama biraz zamana ihtiyacımız var” dedi.

    “Orta Doğu’da gerginlik muhtemelen bizim cari açığımız milli gelire oran olarak yüzde 1,5’un altında olacaktı”

    Ortadoğu’daki siyasi gelişmelerin Türkiye’deki siyasi gelişmelere etkisine ilişkin sorulan soruları da yanıtlayan Şİmşek, “Bugüne kadar ki jeopolitik gerginlik endeksine bakıldığında baya yukarılara çıktığını görüyoruz. Fakat piyasa fiyatlamalarına baktığınız zaman piyasa bu gerginliğin, savaşların ve çatışmaların yayılmayacağı varsayımıyla hareket ediyor. Orta Doğu’daki gerginlikleri önemsiyoruz. Gerginlik olmasaydı muhtemelen bizim cari açığımız belki milli gelire oran olarak yüzde 2 yerine yüzde 1,5’un altında olacaktı. Örnek olarak söylüyorum. Biz bunları önemsiyoruz ve yakından takip ediyoruz. Risk iştahındaki gelişmeler bizi de etkiliyor” ifadelerine yer verdi.

    “Yıl sonu enflasyon hedeflerini tutturmaya ilişkin bir endişemiz yok”

    Enerjideki fiyat artışlarını Merkez Bankası’nın hedef patikasının ortak noktası olan yüzde 38’e göre artırdıklarını da sözlerine ekleyen Şimşek, “Hatta doğal gazda hanehalkına yansıması yüzde 24 civarı. Enerjideki fiyat artışları yıllık bazda zaten enflasyon patikasıyla uyumlu yaptık. Burada bir sürpriz yok. Özetle yıl sonu enflasyon hedeflerini tutturmaya ilişkin bir endişemiz yok. Öngörülerimiz doğrultusunda gidiyor. Hedefleri tutturacağız ve bu konuda kararlıyız” şeklinde konuştu.

    “Dünyada 3 ayrı kredi derecelendirme kuruluşu kredi notu artışına mazhar olan tek ülke Türkiye’dir”

    Şİmşek, Türkiye’nin uluslararası derecelendirme kuruluşlarında görünümünün gün geçtikçe iyileştiğine değinerek, “Moody’s Türkiye’yi ilk kez 2 kademe artırmıştı, bu normal değil çok istisnadır. 2024 yılı içerisinde dünyanın önde gelen 3 ayrı kredi derecelendirme kuruluşu kredi notu artışına mazhar olan tek ülke dünyada Türkiye’dir. Sadece kredi notumuz artmadı, görünüm de olumlu. Yani bu politikaları kararlılıkla uygularsanız notunuzu tekrar artıracağız demek” açıklamasında bulundu.

    “Sadece borç perspektifi ile bakarsanız biz zaten yatırım yapılabilir kredi notunu hak ediyoruz”

    Türkiye’nin yatırım yapılabilir ülkeler listesine girme sürecinde olduğunu, bu çerçevede çalışmalar yürütüldüğünü dile getiren Şimşek, “Programımız güçlü, önümüzde 4 yılımız var. Bütçe disiplini zaten bizim artık DNA’mızda var. Deprem, EYT nedeniyle geçici bütçe dengesizlikleri yaşıyoruz. Bunu görmemiz lazım. Ama bunları düzeltmek için bir çaba içerisindeyiz. Dolayısıyla bütçe disiplini çok önemli. Bizim zaten borcun milli gelire oranı akranlarımıza göre yani bize benzer ülkelere göre çok düşük. Dolayısıyla sadece borç perspektifi ile bakarsanız biz zaten yatırım yapılabilir kredi notunu hak ediyoruz. Ama sadece borca bakılmıyor. Bizde enflasyon çok yüksek. O nedenle enflasyonu tek haneye düşürmemiz lazım. Bizde cari açık da çok yüksek. Cari açığı da kalıcı sürdürebilir seviyelere çekmemiz lazım” diye konuştu.

    “Türkiye önemli cazibe merkezi haline gelecek”

    Yabancı yatırımcıların Türkiye’ye yaptıkları yatırımların seviyesine de değinen Şimşek, şu ifadelere yer verdi:
    “Ülkemizin mutlaka kendisinden daha teknolojik gelişmiş ülkelerden yatırım çekmesi lazım. Doğrudan yatırımlar gayrimenkul alımıyla sınırlıydı. Şimdi bu programı uygulamaya başladıktan sonra ilgi artmaya başladı. Genelde biraz zaman alıyor. Türkiye bu programı uygulayarak önemli cazibe merkezi haline gelecek. Türkiye büyük bir ekonomi. Türkiye yaklaşık 86 milyon nüfusa sahip. Kişi başı milli geliri 13 bin doların üzerinde. Türkiye belki 15 bin doları zorlar bu yıl. Şu anda bana nüfusu 86 milyon ve üzeri olan kişi başı milli geliri 13-15 bin dolar arası olan kaç ülke sayabilirsiniz? Bir elin sayısı kadar.”

    “Emekli, memur, asgari ücretliyi enflasyon sıkıntısından kurtarmak en büyük önceliğimiz”

    Şimşek, Orta Vadeli Program’a (OVP) ilişkin yaptığı değerlendirmede ise, OVP’nin 3 yıllık bir program olduğunu ve her sene yenilendiğini dile getirerek, “Her sene özel sektör için rehber, kamu için bağlayıcı yol haritası açıklamamız lazım. Enflasyonla ilgili tereddütümüz yok. Emekli, memur, asgari ücretliyi enflasyon sıkıntısından kurtarmak en büyük önceliğimiz. Bu sene için MB’nin belirlediği üst bant yüzde 42. Biz yaklaşacağımıza yakalayacağımıza inanıyoruz” ifadelerine yer verdi.
    Cari açığı bu sene için yüzde 3,1 olarak beklediklerini fakat muhtemelen açık yüzde 2 civarı hatta belki altında olacağını aktaran Şimşek, bunun öngördüklerinden çok daha iyi bir cari açık olduğunu kaydetti. Şimşek, rezerv birikimlerinin ise bizim hayal ettiklerinin ötesinde olduğunu hatırlatarak, ‘rezervlerde swap hariç artıya acaba birkaç yılda geçebilir miyiz’ diye düşündüklerini fakat ilk yılda bunu muazzam bir şekilde başardıklarını dile getirdi.

    “Maliye denetimleri yoğunlaşarak, artarak her sektörde devam edecek”

    Şimşek, yüksek kazançlardaki denetimlerin devam edeceğine de dikkati çekerek, “Maliye denetimleri yoğunlaşarak, artarak her sektörde devam edecek. Her sektörde. Bizim kayıt dışılıkla mücadele dışında hiçbir seçeneğimiz yok. Vergilerde biz birçok alanda sınırdayız. Artık vergide oranlarındaki artıştan çok kayıt dışılıkla mücadelede dozu artıracağız” açıklamasında bulundu. Şimşek, “Çok kazanandan ve kayıt dışı olandan biz vergi almak için ne gerekiyorsa yapacağız. Çok kazanlar kesinlikle maliye kapınızı çalacak” dedi.

  • Irak’ın kuzeyinde 8 terörist öldürüldü

    Irak’ın kuzeyinde 8 terörist öldürüldü

    MSB’den yapılan açıklamada: “Kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, Irak’ın kuzeyindeki Hakurk ve Gara bölgelerinde tespit ettiği 8 PKK’lı teröristi etkisiz hâle getirdi” denildi

     

  • Tütünde renklendirici kullanımı yasaklandı

    Tütünde renklendirici kullanımı yasaklandı

    Tütün Mamullerinin Üretim Şekline, Etiketlenmesine ve Denetlenmesine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik’te değişiklik öngören yönetmelik değişikliği Resmi Gazetede yayımlandı. Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Bakan Yumaklı, söz konusu yönetmelikte; uygulamada karşılaşılan sorunların giderilmesi ve gerekli birtakım unsurların eklenmesi amacıyla düzenlemeler yapıldığını vurguladı.

    Bakan Yumaklı, düzenlemenin, kayıt dışı tütün mamulü ticaretiyle etkin mücadele edilmesi, tütün mamullerinin kullanımının teşvikinin ve özendirilmesinin önlenmesine yönelik hükümler içerdiğine dikkati çekerek şu bilgileri aktardı:

    “Bakanlığımızdan piyasaya arz uygunluk belgelerinin verilmesinde uyulması zorunlu teknik düzenlemeler arasında yer alan Türk Standartlarında daha önce yapılan değişiklik sonrasında, (TS) 13444 Puro ve Sigarillo Standardındaki düzenlemeler ile yönetmeliğin ilgili hükümlerinin uyumlu hale getirilmesi amacıyla değişiklik yapılması gereği hasıl oldu. Bu minvalde, Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmelik değişikliği ile tütün mamullerinin üretim şeklinde ve piyasaya arzında birtakım düzenlemeleri hayata geçiriyoruz. Tütün mamulü ticaretinde kayıt dışılığı önlemeye yönelik etkin bir takip mekanizması oluşturuyor ve özendirici birtakım unsurları ortadan kaldırıyoruz.”

    Nargilelik tütün mamullerinde renklendirici kullanımı yasaklandı

    Yönetmelik değişikliğiyle kayıt dışı tütün mamulü ticaretiyle mücadeleye yönelik şu yenilikler hayata geçirilecek:

    Nargilelik tütün mamulü paketlerinde, içeriğindeki tütün oranının yazılması zorunlu olacak. Bunun denetlenmesi amacıyla gerekli altyapı hazırlıkları yürütülüyor. Nargilelik tütün mamulü iç ambalajı üzerine üretim tarihi ve kodlama bilgisi yazılacak. Nargilelik tütün mamulü paketleri silindir şeklinde olamayacak. Takip ve izlemeyi sağlamak amacıyla sigara paketlerinde kodlama bilgisi içeriği genişletilecek. Bu bağlamda, sigara paketlerinde üretime ait hat/makine numarası ile vardiya numarası gibi bilgiler ile asgari gün/ay/yıl kodlaması, diğer tütün mamullerinde asgari gün/ay/yıl kodlanması zorunlu hale getirildi.

    Takip ve izlemeyi sağlamak amacıyla tütün mamulü paketleri üzerinde yer alan üretim tarihi bilgisinin asgari gün/ay/yıl olarak bulunması zorunlu oldu. Öte yandan, tütün mamulü kullanımının teşvik edilmesinin ve özendirilmesinin önlenmesine yönelik de nargilelik tütün mamulü üretiminde renklendirici kullanımı yasaklanırken sigara filtrelerinin silindirik form dışında herhangi bir şekilde olamayacağı düzenlemeyle hüküm altına alındı. Diğer taraftan, sektörde faaliyet gösteren firmalara, ürünlerini yönetmelik değişikliği ile getirilen düzenlemelere uygun hale getirmeleri için 31 Mart 2025 tarihine kadar geçiş süreci tanındı.

    31 Aralık 2025 tarihinden sonra ise yönetmelik ile getirilen değişikliklere uygun olmayan ürünler piyasada bulunmayacak.

  • Yurtdışından alışverişte yeni düzenleme

    Yurtdışından alışverişte yeni düzenleme

    4458 Sayısı Gümrük Kanunun Bazı Maddelerinin Uygulanması Hakkında Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Karar Cumhurbaşkanı kararı ile Resmi Gazete’de yayımlandı.

    Karara göre, posta veya hızlı kargo taşımacılığı yoluyla gerçek kişiye gelen ve değeri 30 euro’yu geçmeyen eşya ile 1500 euro’yu geçmeyen ilaç cinsi eşyanın değeri üzerinden Avrupa Birliği ülkelerinden doğrudan gelmesi halinde yüzde 30, diğer ülkelerden gelmesi halinde yüzde yüzde 60 oranında tek ve maktu bir vergi tahsil edilecek. Bugün yayımlanan karar, 15 gün sonra yürürlüğe girecek.

  • Yurt dışı alışverişlerine gümrük vergisi

    Yurt dışı alışverişlerine gümrük vergisi

    4458 Sayısı Gümrük Kanunun Bazı Maddelerinin Uygulanması Hakkında Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Karar Cumhurbaşkanı kararı ile Resmi Gazete’de yayımlandı.

    Yurt dışında sipariş edilen ürünlere ek gümrük vergisi getirildi.

    Karara göre, posta veya hızlı kargo taşımacılığı yoluyla gerçek kişiye gelen ve değeri 30 euroyu geçmeyen eşya ile 1500 euroyu geçmeyen ilaç cinsi eşyanın değeri üzerinden Avrupa Birliği ülkelerinden doğrudan gelmesi halinde yüzde 30, diğer ülkelerden gelmesi halinde yüzde yüzde 60 oranında tek ve maktu bir vergi tahsil edilecek.

    Bugün yayımlanan karar, 15 gün sonra yürürlüğe girecek.

    BAKAN BOLAT “ÇOK YAKIN TAKİPÇİSİYİZ” DEMİŞTİ

    Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Çin’deki bazı internet sitelerinden ucuza ürün getirilip satılması konusuna ilişkin soruya “Konunun çok yakın takipçisiyiz. Gerekli kararları da aldık, yakında göreceksiniz.” demişti.

     

     

    NTV

  • 81 ilde çember operasyonu

    81 ilde çember operasyonu

    Bakan Yerlikaya’nın sosyal medya hesabından yaptığı açıklamaya göre, 81 ilde son 5 günde çeşitli suçlardan aranan kişilere yönelik “Çember-20” operasyonları düzenlendi. Operasyonlarda, hakkında yakalama kaydı bulunan 4 bin 517 firari gözaltına alındı. Bu kişilerden 4 bin 489’unun 5 yıla kadar, 19’unun 5-10 yıla kadar, 9’unun ise 10 yıl ve üzeri süredir arandığı tespit edildi. Yakalananlardan 731’inin narkotik, 698’inin hırsızlık, 458’inin kaçakçılık ve organize, 454’ünün dolandırıcılık, 180’inin yağma, 131’inin cinsel, 124’ünün adam öldürme ve 39’unun terör suçlarını işledikleri için arandığı belirlendi.

    Yerlikaya, operasyona ilişkin şu ifadeleri kullandı:

    “Aziz milletimizin bilmesini isterim ki firari suçluların sokaklarımızda gezmelerine asla izin vermeyeceğiz. Ailelerimizin huzurunu kaçırmalarına müsaade etmedik, etmeyeceğiz. İl Jandarma Komutanlıkları, İl Emniyet Müdürlükleri ve Sahil Güvenlik Komutanlığımızca 81 il genelinde arama kaydı olanlara yönelik gerçekleştirilen operasyonlarda bu şahıslar yol aramalarında, ev ve iş yerleri baskınlarında, kimlik kontrollerinde yakalanıp adalete teslim edildi. Operasyonları yöneten valilerimizi, kaymakamlarımızı, İl Jandarma Komutanlarımızı, İl Emniyet Müdürlerimizi, Sahil Güvenliğimizi ve operasyonlara katılan polislerimizi, jandarmalarımızı tebrik ediyorum. Milletimizin duası sizinle.”

  • Kahramanmaraş’ta 3,8 büyüklüğünde deprem

    Kahramanmaraş’ta 3,8 büyüklüğünde deprem

    Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının (AFAD) verdiği bilgiye göre, Kahramanmaraş Nurhak ilçesinde 3,8 büyüklüğünde deprem meydana geldi.
    Saat 19.04’te meydana gelen depremin derinliği 11,86 kilometre olarak ölçüldü.

  • Cumhurbaşkanlığı Kabinesi toplandı

    Cumhurbaşkanlığı Kabinesi toplandı

    Kabine, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında Beştepe’de toplandı. 3 haftalık aranın ardından toplanacak Kabinede ana gündem başlığı, Ortadoğu’da artan ateş olacak. Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye’nin öldürülmesi, İran’ın İsrail’e yapacağı belirtilen misilleme ve İsrail’in Gazze başta olmak üzere Lübnan’a yönelik saldırıları ele alınacak. Türkiye’nin bölgedeki ateşi azaltmak için atabileceği diplomatik çabalar değerlendirilecek.

    ANKARA’DAKİ ESİR TAKASI GÜNDEMDE

    Kabinenin bir diğer başlığı geçen hafta Ankara Esenboğa Havalimanı’nda gerçekleşen esir takası olacak. ABD ve Rusya arasında MİT’in koordinasyonunda gerçekleşen, 26 kişilik takas kabinede değerlendirilecek. Türkiye’nin Rusya-Ukrayna savaşı üzerinden artan tansiyonu düşürmek için bundan sonra atacağı diplomatik adımlar da Kabinede konuşulacak. Terörle mücadelede kabinenin değişemeyen başlıklarından.
    Geçtiğimiz hafta Irak’ın kuzeyinde bulunan Gara, Kandil ve Asos bölgelerine düzenenlenen ve 25 hedefin imha edildiği operasyon kabinede konuşulacak. Yeni operasyonlara ilişkin adımlar da değerlendirilecek.

    KAYNAK: NTV

  • “40 bin masum şehit edildi”

    “40 bin masum şehit edildi”

    Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, AK Parti İnsan Hakları Başkanlığı’nın düzenlediği İnsan Hakları Eğitim Programı’nın açılışında bir sunum yaptı. Gazze’de yaşanan soykırıma ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) kararlarına değinen Bakan Tunç, 22 yıllık AK Parti iktidarı boyunca yargı alanında sessiz devrimler gerçekleştirildiğini belirtti.

    “Gazze’de 40 bin masum insan şehit edildi”

    Güney Afrika’nın İsrail aleyhine Uluslararası Adalet Divanı’na (UAD) açtığı davadan bahseden Tunç, “Filistin’de, Gazze’de 7 Ekim’den bu yana 40 bin masum insan şehit edildi. Bunun 20 bine yakını çocuklardan oluşuyor. Şehit edilenlerin yüzde 80’i ise kadın ve çocuklardan oluşuyor. Burada soykırım suçunun bütün unsurları gerçekleşmiş durumda. Soykırımın önlenmesine ilişkin uluslararası sözleşme var. Bu sözleşmedeki tüm unsurlar gerçekleştiği için UAD’nin ilk duruşmasında bir tedbir kararı alındı. Soykırım olarak nitelendirmiyorum ama unsurları görüyorum ancak bu esas hakkında karar değil, esas hakkında karar verirken bunu dikkate alacağım ama şu anda işlenen suçun ‘soykırım olduğu kanaatindeyim ve o konuda tedbir kararı alıyorum’ dedi. Ama maalesef UAD’nin bu tedbir kararının icra edileceği bir mekanizma yok. BMGK’nin bu kararı icra etmesi lazım ama maalesef böyle bir yaptırımın olmadığını biz de geldiğimiz noktada görüyoruz. Uluslararası mekanizmalar maalesef insanlığın sorunlarının, insan hakları ihlallerinin giderilmesinde etkisiz kalıyorlar” ifadelerine yer verdi.

    “4’üncü Yargı Reformu Strateji Belgesi, ‘Türkiye Yüzyılı’nın ilk belgesi olacak”

    Bakan Tunç, 2009 yılından bu yana yargı alanında planlı bir reform sürecinin başladığını kaydederek, “4’üncü Yargı Reformu Strateji Belgesi’nin hazırlıkları bitmek üzere. Yargı teşkilatımız, barolar, üniversiteler, sivil toplum kuruluşlarından görüşleri aldık, vatandaşlarımızın görüşlerini aldık. ‘Yargı reformunda yer almasını istediğiniz görüşler nelerdir?’ diye sorduğumuz soruya 1 hafta içinde 10 binden fazla vatandaşımız görüşlerini ifade ettiler. Hazırlık sürecimiz tamamlanmak üzere. 4’üncü Yargı Reformu Strateji Belgesi, ‘Türkiye Yüzyılı’nın ilk belgesi olacak inşallah Cumhurbaşkanımız eylül sonu gibi kamuoyuyla paylaştıktan sonra o hedefleri gerçekleştirme gayreti içerisinde olacağız. Aynı zamanda İnsan Hakları Eylem Planı hazırlığımız da devam ediyor. Birincisi 2014’te, ikincisi 2021 yılında Cumhurbaşkanımız tarafından kamuoyuyla paylaşılmıştı. Şimdi üçüncüsünün hazırlık süreci içerisindeyiz. Ekim sonu, aralık gibi tamamlandıktan sonra Cumhurbaşkanımız kamuoyuyla paylaşacak ve insan hakları alanında hangi reformları gerçekleştireceğimizi kamuoyuyla paylaşacağız ve bu hedefler doğrultusunda çalışmalarımızı sürdüreceğiz” dedi.

    Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) ihlal kararının tüm ülkeler olarak bakıldığında yüzde 1,52, Türkiye’nin oranının ise yüzde 1,17 olduğunu belirten Tunç, şunları söyledi:
    “AİHM’de toplam karar sayısının ihlal karar sayısı içerisindeki oranı son 10 yıl içerisinde baktığınız zaman esastan incelenen karar sayısı 673 bin 820, ihlal karar sayısı 10 bin 252 oldu. Türkiye’nin bu 10 yılda 95 bin 810 esastan inceleme kararı var, ihlal karar sayısı bin 126, oran yüzde 1,17. Tüm ülkeler bakımından bakıldığı zaman oran yüzde 1,52, Türkiye’nin oranı ise yüzde 1,17. Ülkemiz ortalamanın altında bir ihlal oranına sahip. Ama eleştirilere baktığınız zaman ‘Türkiye, AİHM nezdinde ihlal oranı en yüksek ülkelerden’ şeklinde, tabii dosya sayısı itibarıyla yüksek ama ihlal oranı itibarıyla baktığınız zaman ortalamanın altındayız.”
    Bakan Tunç’un sunumunun ardından İçişleri Bakanı, Milli Eğitim Bakanı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı da sunum yapacak.