Olay, Mamak ilçesi Kutlu Mahallesi 474. Sokak’ta meydana geldi. Alkollü olduğu iddia edilen sürücü, Kutlu Mahallesi 474. Sokak’ta düğün eğlencesi yapan insanların arasına daldı. Kazadan sonra sürücü, düğüne katılanların tepkisiyle karşılaştı. Şahıs daha sonra olay yerinden kaçtı. Kazada 4 kişi yaralanırken, polis olayla ilgili inceleme başlattı.
Etiket: türkiyehaber
-
“Türkiye’yi yönetme vakti gelmiştir”
Atatürkçü Düşünce Derneği’nin 17. Olağan Genel Kurulu toplandı. Prof. Dr. Muammer Aksoy Yerleşkesi’nde gerçekleştirilen Olağan Genel Kurula Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel katıldı. Özel, CHP’nin 31 Mart yerel seçimlerinden birinci parti çıktığını söyleyerek, “409’u Türkiye’nin yedi bölgesinde halkçılığı esas alarak nepotizmden, akraba kayırmacılığından eş dost kayırmacılığını uzak durarak, bir lidere bir cemaate değil, çağdaş Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusuna sadakat duyan, liyakatli belediye başkanlarımızın emekleriyle hiç kimsenin şüphesi olmasın ki bu parti Cumhuriyet’in ikinci yüzyılının ilk seçimlerini de kazanacak ve Atatürk’ün partisini iktidara taşıyacaktır” diye konuştu.
“Başkanların cebindeki anahtar CHP iktidarının anahtarıdır”
“İllerinizde ilçelerinizde başkanlarımıza sahip çıkın, başkanlarımıza destek olun, yardımcı olun, kusurlarını kulağına söyleyin, iyi yaptıkları işlerin görünür kılınmasını sağlayın” diyen Özel, şunları kaydetti:
“Çünkü onlar bu kez birer yerel yönetici olmaktan öte bir görevle vazifeliler. Her birinin cebinde bir anahtar var. 409 anahtar var onların ceplerinde. Başkanlarımın cebindeki anahtar illerinin altın anahtarı değildir. Belediyenin kapısının altın anahtarı değildir. Başkanlarımın cebindeki anahtar belediyenin kapısının ve kasasının anahtarı değildir. Dört yıl görevlerini yapıp da gönülleri kazandıkları ve işte Cumhuriyet’in partisi, işte onun partisinin Türkiye’yi yönetme vakti dedirtecek ve ellerindeki anahtar önümüzdeki dönem CHP iktidarının anahtarıdır. Yapacakları hizmetlerle, gösterecekleri gayretlerle ve bu toplumda oluşturacakları memnuniyetle gelecekte bu ülkeyi dürüst, namuslu, çalışkan, liyakatli kadroların yönetmesine yol açacaklar. Türkiye’nin geleceğine yön vereceklerdir.”“Tayfun Kahraman hepimizin yerine yatıyor”
Gezi tutuklularından Tayfun Kahraman hakkında konuşan Özel, “İstanbul’da bir kreşe gidiyorum. O kreşte mezuniyet var. O çocuğun babası, o çocuğu o kreşe hiç bırakamadı. Hiç alamadı. O çocuğun babası benim yerime bir şey yapıyor. Ben de bugün onun yerine kızının mecburiyetini izlemeye gidiyorum. O çocuğun babası Tayfun Kahraman hepimiz yerine hepimiz yerine yatıyor. Yani çatışma değil uzlaşının tarafı olmuş, ortaya çıkan son gün görüntülerinde hiçbir sorumluluğu olmayan beş kişiden bir tanesi, birisi Osman Kavala’dır, birisi sevgili Can Atalay’dır, birisi Mine Özer’dendir, bir diğeri Çiğdem Mater’dir bir diğeri de ne kaydına gidebildiği evladının ne de baba mezuniyetime gelebilecek misin deyip camın arkasından hazırladığı dans gösterisini babasına gösteren Vera’nın babası Tayfun Kahraman’dır” ifadelerini kullandı.
CHP lideri Özgür Özel’in yanı sıra genel kurula İnönü Vakfı Başkanı İsmet İnönü’nün kızı Özden Toker, emekli Orgeneral Hurşit Tolon ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş da katıldı. -
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Orban ile görüştü
Görüşmede, Türkiye ile Macaristan ilişkileri, bölgesel ve küresel konular ele alındı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Macaristan’a Avrupa Birliği dönem başkanlığında başarılar dilerken, Türkiye’nin Avrupa Birliği katılım sürecinin canlandırılmasında Macaristan’ın desteğinin önemli olduğunu ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüşmede Viktor Orban’ın doğum gününü de tebrik etti.
-
“Dijital ortamda koruyucu eğitimi artıracağız”
Bakan Göktaş, 2024-2028 yıllarını kapsayacak olan Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi Vizyon Belgesi ve Eylem Planı çerçevesinde aile kurumunun dijital risklerden korunması için birçok başlıkta uygulamalar hayata geçireceklerini söyledi. Dünyada yaşanan hızlı değişim ve dönüşümün etkisiyle ortaya çıkan risklerin aile kurumunun birliğini, refahını ve yapısını hedef aldığını belirten Bakan Göktaş, dijital dünyanın risklerine karşı aile yapısının, aile içi ilişkilerin ve aile değerlerinin korunmasının bir zorunluluk haline geldiğini ifade etti. Sosyal medyanın yeni bir bağımlılık türü olarak ortaya çıktığını kaydeden Bakan Göktaş, özellikle çocuklar olmak üzere aile bireylerinin üzerinde olumsuz etkilere sebep olduğunu ve psikolojik sağlığı tehdit ettiğinin altını çizdi. Bakan Göktaş, dijitalleşmenin hayatın her alanına nüfuz etmesinin aile kurumunu derinden etkilediğine dikkat çekerek, “Aileyi tehdit eden dijital yapım ve içeriklerin sıklıkla medya mecralarında yer bulması, bireyselleşme, tüketim ve materyalist değerlerin hâkim olduğu yaşam tarzının teşvik edilmesi gibi pek çok faktör aile kurumu için ciddi bir risk oluşturuyor” dedi.
Saha çalışmalarında önemli bulgular elde edildi
Ailenin dijital risklerden korunmasına ilişkin yakın dönemde saha araştırmaları yaptıklarını belirten Bakan Göktaş, medyanın aileye duyarlı bir iletişim ve yayın anlayışına sahip olması, anne ve babalar başta olmak üzere tüm aile bireylerinin riskler konusunda bilinçlendirilmesi, çocukların yaş ve gelişimlerine uygun ve aile dostu içeriklerin yaygınlaştırılması gibi konularda önemli bulgular elde ettiklerini ifade etti. Bakan Göktaş, dijitalleşme sürecinde ailenin desteklenmesi kapsamında medya ve teknolojinin bilinçli kullanımının teşvik edilmesi ve dijital bağımlılıkların azaltılması, aile dostu medya yapımları ile dijital içeriklerin ve bunlara erişimin artırılması, medya ve dijital mecralarda aile ve aile değerlerinin korunmasını öncelikli hedefler olarak belirlediklerini ifade etti.
“Güvenli dijital dünya konusunda koruyucu, bilgilendirici ve yönlendirici eğitim çalışmalarını artıracağız”
Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi Vizyon Belgesi ve Eylem Planı çerçevesinde kamu kurum ve kuruluşlarıyla birlikte bir dizi uygulamayı hayata geçireceklerinin altını çizen Bakan Göktaş, şunları söyledi:
“Ailenin yaşam döngüsüne uyumlu olacak şekilde güvenli internet, bilinçli teknoloji ve sosyal medya kullanımı, internet/medya okuryazarlığı konularında broşürler, rehberler, animasyonlar ve kamu spotları geliştirerek yaygınlaştıracağız. Ayrıca ebeveynler başta olmak üzere ailelere medya okuryazarlığı ve bilinçli medya kullanımı, dijital ebeveynliğin yanı sıra siber zorbalık, dijital suçlar gibi dijital ortamdaki muhtemel risklere karşı koruyucu eğitim çalışmalarını artıracağız.”TRT ve RTÜK ile iş birliği
Aile dostu medya yapımları ile dijital içeriklerin ve bunlara erişimin artırılması için çok yönlü bir işbirliği yapacaklarını vurgulayan Bakan Göktaş, “Geleneksel medya ve yeni medya araçlarıyla yeni yapımlar tasarlanırken, ailelere yönelik koruyucu, rehberlik edici ve aile dostu olması için TRT ve RTÜK ile iş birliği yapacağız. Buna ek olarak ulusal ve yerel medyada aile temalı yayın ve programların yaygınlaştırılmasını hedeflerken, RTÜK ile yapacağımız çalışma ile idari tedbir sonucu yayını durdurulan programların yerine kamuya yararlı programların öncelikli olarak yayınlanmasını sağlayacağız” dedi.
Aile ve medya alanında çalışma yapan kurum/kuruluş ve üniversitelerle yerelde “Aile ve Medya” buluşmaları yapacaklarını belirten Bakan Göktaş, “Aynı zamanda okullarda ilköğretim ve lise öğrencilerine yönelik teknolojinin bilinçli kullanımına ilişkin dijital okuryazarlık konusunda eğitim programlarını yaygınlaştıracağız. Gençlerin teknoloji ve medyanın fırsatlarından bilinçli bir şekilde yararlanması için eğitimler, seminerler, spor, teknoloji ve kültür kamplarını artıracağız” diye konuştu. -
“Yeni bir Anayasa krizi çıkarmayın”
Cumhuriyet Halk Partisi Adalet Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen, 9. Yargı Paketi’nde olacağı söylenen kadının soyadı düzenlemesi konusunda yazılı bir açıklama yaptı.
Gökçen’in açıklaması şu şekilde:
“Yargı paketleri ve önemli kanun teklifleri konusunda Türkiye Büyük Millet Meclisi yerine birtakım basın organları muhatap alınıyor. Yasama organına getirilmeyen metin, kapalı kapılar ardında hazırlanırken hem milletvekilleri devre dışı bırakılıyor, hem de etki analizi yapılmıyor. Yani bir kanunun hangi amaçla çıkarıldığını, hangi soruna çözüm ürettiğini bilimsel veri ve ölçümlerle göstermekten kaçınan bir anlayış var karşımızda.İktidar, kadının soyadı hakkında Anayasa Mahkemesi kararlarını çiğneyerek bir kanun değişikliği yapmaya hazırlanıyor. Anayasa Mahkemesi, kadınların evlenmeleri halinde yalnızca kendi soyadlarını, dilerlerse eşlerinin soyadlarını kullanabileceklerini hükme bağlamıştı. Bu kararın verilmesinde ülkemizin çok değerli kadın hukukçularının, eşitlik savunucularının emeği tartışılmazdır.
Anayasa Mahkemesinin bireysel başvuru kararlarına rağmen eşitliği sağlayacak bir kanun değişikliği yapılmadığı için uygulamada kendi soyadını kullanmak isteyen her kadın, eşine dava açmak zorunda kalıyor, bir de bu davanın yüküyle karşılaşıyordu. Anayasa Mahkemesi’nin son iptal kararıyla birlikte, meclise düşen görev nihayet eşitliği sağlayan bir düzenleme yapmaktır.
Bunun yerine yeni bir skandala imza atmaya hazırlanılıyor. Anayasa Mahkemesinin yıllardır verdiği istikrarlı kararlar ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne açıkça yüklediği bir görev vardır. Anayasanın 153. maddesinde Anayasa Mahkemesi kararlarının yasama organını da bağladığı açıkça düzenlenmektedir. Şimdi iktidar, anayasanın açık hükmüne ve Anayasa Mahkemesi kararlarına rağmen kadınların bir hakkını daha elinden almaya hazırlanıyor. Kadının, kullandığı isim konusunda bile kendi tercihini yapamayacağını söyleme haddini kendilerinde buluyorlar. Üstelik bunu hiçbir bilimsel veri ortaya koymadan, çocuğun kötü etkileneceği gibi bir gerekçeyi tamamen uydurarak yapmaya girişiyorlar.
Uyarıyoruz: zaten yargı anayasa kriziyle sarsılmışken yeni bir anayasa krizi daha çıkarmayın. Bunu kadınların haklarına saldırarak yapmayı ise hiç denemeyin!”
-
“İşgalcilerin merhameti, ahlakı, insanlığı yok”
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş sabah namazında bütün camilerde Filistin için dua edileceğini açıklamıştı. Başkan Erbaş ise sabah namazı için Hacı Bayram Veli Camii’ne geldi. Namazdan önce camide Kur-an’ı Kerim tilaveti gerçekleştirildi. Sabah namazını ise Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş kıldırdı. Namazdan sonra cemaate seslenen Erbaş, ayet okuyarak, “Aziz kardeşlerim, biraz önce okuduğum ayeti kerimede rabbimiz buyuruyor ki Allah kendi yolunda mücadele ederken öldürülen ve öldüren müminlerin, cennet karşılığında canlarını ve mallarını satın alır. Şanlı ordumuzun kahraman askerleri cennet karşılığında canlarını ve mallarını rabbimizin satın aldığı kimselerdir. Allah hepsine rahmet eylesin. Aziz kardeşlerim, işte cennet karşılığında canları satın alınan nice müminler şu anda Filistin’de, Gazze’de şehit oluyorlar. Neredeyse her saat. Bazen toplu katliamlara maruz kalıyorlar. Soykırıma maruz kalıyorlar” dedi.
“Zalim işgalcilerin hiç merhameti yok, ahlakı yok, hukuku yok, insanlığı yok”
Filistin’de yaşananların insanlığa sığmayacağını belirten Erbaş, “Zalim işgalcilerin hiç merhameti yok, ahlakı yok, hukuku yok, insanlığı yok. Yukarıdan attıkları bombalarla çadırlarda kalan masum çocukları ve bebekleri katlediyorlar. Ey dünya kör müsün? Artık senin anlayışında ahlak diye bir şey kalmadı mı? Hukuk diye bir şey kalmadı mı? Ey insan hakları savunucuları, neredesiniz? Hayvan hakları savunucuları, sizin gözünüzde binlerce, on binlerce masum insanın hayvanlardan herhangi birisi kadar bile değeri yok mu? Neredesiniz? Sesiniz niye çıkmıyor?” ifadelerine yer verdi.
“Zalim işgalcilere bir bardak su dahi gönderen büyük bir haram işlemektedir”
Başlatılan boykot kampanyasına duyarsız kalmanın günah olduğunu söyleyen Erbaş, “Aziz kardeşlerim bizim elimizde ne geliyor şu anda? Yardım göndermek, boykota devam etmek. Zalim işgalcilere bir bardak su dahi gönderen büyük bir haram işlemektedir. Büyük bir günah işlemektedir. Bunu buradan açıkça haykırıyorum, söylüyorum. Zalimlere yardım eden, dolaylı yollardan dahi olsa yardım edenler bunun hesabını verecek. Bunun hesabını hem dünyada hem ahirette verecek. O yüzden hala boykota karşı duyarsız olanlar varsa dikkatli olsunlar” şeklinde konuştu.
“Dünyada çok vicdanlı insanlar var. Onlara teşekkür ediyoruz”
Filistin’e destek olmanın insanlık vazifesi olduğunu belirten Erbaş, “Dünyada çok vicdanlı insanlar var. Onlar dünyanın her yerinde Filistin bayraklarıyla gösterilerini yapıyorlar. Allah hidayet nasip eylesin. Cenab-ı Hak o vicdanlı insanlara ne diyelim hidayet nasip eylesin. Yardım eylesin. Vicdanlı insanlar var dünyada. İnancı ne olursa olsun. Onlara teşekkür ediyoruz burada” dedi.
Diyanet İşleri Başkanı Erbaş konuşmasının ardından güvenlik güçleri ve Filistinliler için dua etti. -
Açlık sınırı 19 bin lira
Türk-İş’in araştırmasına göre, 4 kişilik ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken gıda harcaması tutarını ifade eden açlık sınırı, 18 bin 969 TL olarak hesaplandı.
Gıda harcaması ile giyim, konut, ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarına denk gelen yoksulluk sınırı ise 61 bin 788 TL oldu.
Bekar bir çalışanın yaşama maliyeti aylık 24 bin 609 TL’ye yükseldi.
NTV
-
Oyuncu Ahmet Uğurlu hayatını kaybetti
Bir çok yapımda rol alan Ahmet Uğurlu 71 yaşında hayatını kaybetti. Acı haberi ünlü oyuncu Zafer Algöz sosyal medya hesabından duyurdu. Algöz, mesajında, “Büyük sanatçı, değerli ağabeyimiz Ahmet Uğurlu’yu kaybettik. Çocukluğumuzun ve gençliğimizin, Çobanbey mahallemizin ilk aktörü.. Hepimizin ilham kaynağı. Allah rahmet eylesin. Hepimizin başı sağ olsun. Çok büyük kayıp” ifadelerini kullandı.
Cem Yılmaz ise üzüntülerini, “Çocukluk arkadaşlarım Taner kardeşimin ve Tuna abimin dayısı, Mustafa abimizin abisi değerli büyüğümüz Ahmet Uğurlu abimizin mekanı cennet olsun. Ailesine ve tüm sevenlerine sabırlar dilerim. Gençlik kahramanımızdı mekanı cennet olsun” ifadeleriyle dile getirdi.
Tabutta Rövaşata Filmi – 1996 -
94 yaşında kanseri yendi
Yeşilyurt ilçesinde yaşayan 5 çocuk babası 94 yaşındaki Mehmet Yüksek’e bir buçuk yıl önce rahatsızlığı nedeniyle başvurduğu Malatya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde kolon kanseri tanısı kondu. Tanı sonrası hızlıca tedavisine başlanan yaşlı adam başarılı bir operasyon geçirirken, daha sonra operasyona bağlı oluşan fıtık oluştu. Yeniden tedavi altına alınan Yüksek geçirdiği son operasyonla tamamen sağlığına kavuşarak taburcu edildi. Tedavi sürecinin ardından taburcu edilen Mehmet Yüksek evine döneceği için sevinçli olduğunu kaydederek, süreç içerisinde kendine yardımcı olan tüm hastane çalışanları ile doktorlara teşekkür etti. Mehmet Yüksek’in operasyonlarını gerçekleştiren Cerrahi Onkoloji Uzmanı Mehmet Onur Gül ise Yüksek’in tedavi sürecine dair bilgiler paylaşarak, Malatya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 65 yaş üstü hastaların ameliyatlarının gerçekleştirildiğini belirtti.
Gül, 65 yaş üstü hastaların kanserden korkmaması gerektiğini aktararak erken tanının önemine vurgu yaptı. -
Plan ve Bütçe Komisyonu toplandı
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Sermaye Piyasası Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifini görüşmek üzere toplandı. Teklif 19 maddeden oluşuyor.
Basının görüntü almasından sonra komisyon toplantısı devam etti.