Etiket: TÜRKSOY Genel Sekreteri Sultan Raev

  • Mevlit: Bursa’da yazıldı, dünyaya yayıldı

    Mevlit: Bursa’da yazıldı, dünyaya yayıldı

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve UNESCO tarafından 2022 yılının ‘Süleyman Çelebi Yılı’ ilan edilmesi nedeniyle Kültür ve Turizm Bakanlığı, Atatürk, Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu (AYK), Türk Dil Kurumu (TDK), Bursa Büyükşehir Belediyesi ve Bursa Uludağ Üniversitesi işbirliğinde Süleyman Çelebi ve Mevlit Geleneği Sempozyumu düzenlendi. Sempozyum, Süleyman Çelebi’nin Çekirge’deki türbesinde yapılan anma töreni ile başladı. İl Müftü Vekili Yavuz Yıldız’ın duası ve Ulu Cami İmamı Tahsin Karanfil’in Kur’an tilavetiyle gerçekleyen anma törenine Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Türkiye Bilimler Akademisi Başkanı Prof.Dr. Muzaffer Şeker, Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Ahmet Saim Kılavuz, Bursa Teknik Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Arif Karademir, İlahiyatçı Prof.Dr. Bilal Kemikli ve Prof.Dr. Hasan Basri Öcalan da katıldı.


    İki gün sürecek sempozyum etkinliklerinde Ulu Camide Cuma namazı öncesinde de mevlit okunurken, sempozyumun yapılacağı Atatürk Kongre Kültür Merkezi Orhangazi Salonu girişinde de Süleyman Çelebi Resim Sergisi açıldı. Ressam Hüseyin Ünlü’nün fırçasından Mevlid-i Şerif’in sözlerinin resim sanatıyla anlatıldığı, küratörlüğünü İsmail Erdoğan’ın yaptığı sergi, büyük ilgi gördü. Serginin ardından başlayan sempozyumun açılış törenine de Bursa Valisi Yakup Canbolat, Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Türk Dil Kurumu Başkanı Prof.Dr. Gürer Gülsevin, Türkiye Bilimler Akademisi Başkanı Prof.Dr. Muzaffer Şeker, TÜRKSOY Genel Sekreteri Sultan Raev, rektörler ile yerli ve yabancı akademisyenler katıldı.


    Külliye için geri sayım
    Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Bursa’nın manevi değerlerinin çok fazla olduğunu hatırlatarak, en özellerinden birinin de Süleyman Çelebi olduğunu vurguladı. Başkan Aktaş, Süleyman Çelebi’nin Orhan Gazi, 1. Murad, Yıldırım Bayezid, Emir Süleyman, Musa Çelebi ve Çelebi Mehmet dönemleri görüp, 2. Murad’ın da saltanatının ilk yılına eriştiğini, dolayısıyla Osmanlı’nın kuruluşundan gelişimine kadar geçen sürecin bizzat tanığı olduğunu belirtti. Mevlidin, Türkçe’nin ibadethanelere girişine vesile olduğunu, bu nedenle de önemli bir sembol olduğunu kaydeden Başkan Aktaş, Süleyman Çelebi’nin kabrinin arkasında 62 yıldır belediye başkanlık konutu olarak kullanılan alana kazandırılacak Süleyman Çelebi Külliyesi için de geri sayımın başlandığını söyledi. Bu amaçla komisyon kurulduğunu ifade eden Başkan Aktaş, “Çok güzel bir proje hazırlandı. İçinde cami, külliye, araştırma merkezinin de bulunacağı 14-15 dönümlük alan özellikle gençlere hitap eden bir alan olacak. Bu alan inşallah Süleyman Çelebi ve mevlidin tüm toplumlarda daha fazla bilinmesine vesile olacaktır” dedi.

    Derin tesirler bıraktı
    Bursa Valisi Yakup Canbolat da farklı oturumlarda Süleyman Çelebi ve Mevlidin konuşulacağı böyle bir sempozyuma Bursa olarak ev sahipliği yapmanın haklı gururunu yaşadıklarını söyledi. Mevlidin yüzyıllardır Türk ve Müslüman halkının iç aleminde derin tesirler bıraktığını dile getiren Canbolat, “Kutsal geceler, hac dönüşleri, sünnet merasimi, askerlik, evlenme, şükür, yağmur dualarını mevlit okumaya bahane edildi. Bu eser Osmanlı coğrafyasında şehirlerden köylere kadar her yerde okunmaktadır” diye konuştu.

    Muteber bir eser
    Türk Dil Kurumu Başkanı Prof.Dr. Gürer Gülsevin ise Süleyman Çelebi ve eseri mevlidin Türk dili için çok önemli olduğunu söyledi. Türkçe yazılmış eserler arasında Mevlidin çok muteber bir eser olduğunu vurgulayan Gülsevin, “Toplantılarında mevlit okunduğu zaman, Kur’an’a gösterdiği hürmeti gösteren bir toplumda yaşıyoruz. Mevlit dini içerikli edebi bir eserdir. Türk dilini ana dili olarak kullanmayan farklı Müslümanlar tarafından da Türkçe okunan bir metindir” dedi.

    Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Ahmet Saim Kılavuz ise Bursa’nın en köklü üniversitesi olarak özellikle sosyal bilimler alanında Bursa’nın kültür ve sanat hayatında ihtiyaç duyduğu her noktada olmaya çalıştıklarını söyledi. Üniversite bünyesinde 2008 yılında yine bir Süleyman Çelebi Sempozyumu düzenlediklerini hatırlatan Kılavuz, bu tip hizmetlerin kolay olmadığını arkasında yıllar öncesinden başlayan çalışmalar olduğunu kaydetti.

    Türkiye Bilimler Akademisi Başkanı Prof.Dr. Muzaffer Şeker de Türk milletinin mevlit geleneğiyle iç içe nice yıllar yaşamasını temenni ederek, sempozyumun başarılı geçmesini diledi.
    Sempozyumun ilk günü başkanlığını Prof.Dr. Ahmet Saim Kılavuz’un yaptığı ve Prof.Dr. Kenan Gürsoy, Prof.Dr. Süleyman Uludağ ve Prof.Dr. Uğur Derman katıldığı oturumun ardından yapılan Tevşih İlahileri konseriyle tamamlandı.

  • Osmangazi’den kültür hazinesine yeni eser

    Osmangazi’den kültür hazinesine yeni eser

    Altay topluluklarının uygarlık yapısı ve kültürel değerlerinin daha iyi anlaşılmasını sağlamak adına geçtiğimiz yıl eylül ayında düzenlenen 9. Uluslararası Altay Toplulukları Sempozyumu’na ev sahipliği yapan Osmangazi Belediyesi, sempozyumda yayınlanan bildirileri kitap haline getirerek Türk dünyasının kültür hazinesine kazandırdı. Japonya, Hindistan, Moğolistan, Kırgızistan, Kazakistan, Azerbaycan, Macaristan ve İspanya’nın aralarında olduğu ülkelerden 90’dan fazla bilim adamının bildirileri ile 3 cilt olarak oluşturulan ‘Altay Toplulukları-Destanlar ve Destan Kültürü’ kitabı, Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı (TÜRKSOY) Genel Sekreteri Sultan Raev’in de katıldığı toplantı ile Türk dünyasına tanıtıldı.

    “Bilimsel belge niteliği taşıyan bir kitap”

    Panorama 1326 Bursa Fetih Müzesi’nde düzenlenen tanıtım toplantısında konuşan Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, “Osmangazi Belediyesi olarak geleneksel hale gelen ve daha önce Bişkek, İstanbul, Seul, Antalya, Ulaanbaatar ve Bişkek-Isıkköl’de yapılan Uluslararası Altay Toplulukları Sempozyumu’nu en son Osmangazi’de gerçekleştirdik. Bu kıymetli organizasyona Osmangazi Belediyesi olarak ev sahipliği yapmaktan onur duyduk. Sempozyuma başta ülkemiz olmak üzere Japonya, Moğolistan, Hindistan, Kırgızistan, Kazakistan, Azerbaycan, Macaristan ve İspanya gibi ülkelerden gelen bilim adamları bildirileriyle katıldı. Bu sempozyuma katılan değerli bilim adamlarının yayınladığı bildirileri kitap haline getirdik. ‘Altay Toplulukları-Destanlar ve Destan Kültürü’ adlı bu kitabımız aynı zamanda bilimsel belge niteliği taşıyor” dedi.

    Osmangazi Belediyesi olarak klasik belediyecilik hizmetlerinin yanı sıra Osmanlı’ya kurucu başkentlik yapmış Bursa’nın tarihi ve kültürel mirasına da sahip çıktıklarını dile getiren Başkan Dündar, “Medeniyetler beşiği şehrimize sosyal ve kültürel faaliyetlerle değer katmayı sürdürürken, düzenlediğimiz sempozyumlarla da bilim dünyasına ev sahipliği yapıyoruz. Sultanlar şehri Bursa’nın tüm bu faaliyetler ve yayınlanan eserlerle dünyada hak ettiği yeri almasına büyük özen gösteriyoruz. Bu bağlamda her yıl nisan ayında düzenlediğimiz Osman Gazi’yi Anma ve Bursa’nın Fethi Şenlikleri dolayısıyla her bir Osmanlı hükümdarı adına bilimsel sempozyumlar düzenliyor, konunun uzmanı değerli bilim insanlarını bir araya getiriyor, bu toplantılarda sunulan bildirileri kitap halinde yayınlayarak evrensel düzeyde bu bildirilerden istifade edilmesini sağlıyoruz. Bu çalışmalarımızın yanı sıra 21 yıldır düzenlediğimiz Ahmet Hamdi Tanpınar Edebiyat Yarışması ile Liseler Arası Mevlânâ Şiir Yarışması gibi etkinliklerimizle de edebiyat dünyamıza yeni genç nesiller ve eserler kazandırıyoruz. Tüm bu çalışmalar ile kütüphane envanterimize 148 eser kazandırdık” diye konuştu.

    Altay’dan çıkan ve Avrasya’nın şekillenmesinde önemli rol oynayan Altay Toplulukları’nın destanlarının ve destan kültürünün çok önemli bir yer taşıdığına dikkat çeken Başkan Dündar, “Binlerce yıllık varlığımızın her döneminde olduğu gibi bugün de destanlar yazmaya devam ediyoruz. Milletçe ‘Çanakkale’de, 15 Temmuz’da destanlar yazdık. Medeniyetimize ve tarihimize her dönem sahip çıktık, çıkmaya da devam ediyoruz. Balkanlara, Türk Cumhuriyetlerine, kardeş şehirlerimize ve ulaşabildiğimiz her yere devletimizin, milletimizin, milli birliğimizin gücünü taşıyoruz. Türk Cumhuriyeti’ndeki kardeşlerimizle de bağlarımızı güçlendiren çalışmalar yapıyoruz. Kardeş şehirlerimiz Kazakistan Kapşagay, Özbekistan To’rakorgan ve Moğolistan Arhangay Belediyeleri ile ortak projeler üzerinde çalışıyoruz. Şüphesiz toplumları var eden köklü kültürleri ve gelenekleridir. Türk dünyasının kültürüne, köklerine bağlı toplulukları, gayretleri, samimiyetleri ve emekleri ile her zaman bir arada durmuş ve bu kültürü geleceğe taşımıştır” dedi.

    Başkan Dündar, konuşmasının sonunda Uluslararası Altay Toplulukları Sempozyumu’nun Osmangazi’de gerçekleştirilmesinde ve ‘Altay Toplulukları-Destanlar ve Destan Kültürü’ kitabının hazırlanmasında emeği geçen herkese teşekkürlerini sundu.

    TÜRKSOY Genel Sekreteri Sultan Raev de yaptığı konuşmada, 2022 Türk Dünyası Kültür Başkenti seçilen Bursa’nın tarihi, turistik ve doğal güzelliklerinin yanında geride bırakmış olduğu kalıcı eserlerle de yıllar boyu anılacağının altını çizdi.

    Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar’a Türk dünyasına sağladığı katkılardan dolayı teşekkür eden Raev, “Destanlarımız bütün Türk dünyasında geçerli olmak üzere sözlü geleneğimizin en önemli tutkalı ve türüdür. Binlerce dizelik Türk destanları kadim tarihimizden Altaylar’da ‘Haycılarla’, benim ülkem Kırgızistan’da ‘Manasçılarla’, Kazak kardeşlerimizde ‘Akınlarla’, Türkmenlerde ‘Bağşılarla’ ve diğer halklarımızda ‘Bahşılarla’, ‘ozanlarla, ‘aşıklarla’ süzülerek günümüze gelmiştir. Destanlık geleneği Türk kültürünün ayrılmaz bir parçasıdır. Kahramanlık hikayelerimizi bugünlere taşıyan, kültürümüzü geleceğe aktaran destanlarımıza TÜRKSOY olarak bizler her zaman sahip çıkmaktayız. Bu nedenle bugüne dek onlarca eseri okuyucularla buluşturduk, buluşturmaya devam ediyoruz” diye konuştu.

    Osmangazi Belediyesi’nin yayımlamış olduğu bu eseri yaptıkları çalışmalarının yansıması olarak gördüklerini ifade eden Raev, “Nitekim 2022 Türk Dünyası Kültür Başkenti seçilen Bursa şehri tarihi, turistik ve doğal güzellikleri bir yana geride bırakmış olduğu kalıcı eserlerle yıllar boyu anılacaktır. Bu çalışma, bu eserlerden sadece biridir. Bu armağanı tüm okuyuculara ulaştırdıkları için başta değerli editörlerimiz İlhan Şahin, Üçler Bulduk, Guljanat Ercilasun, Jack Snowden, Aymira Taşbaş ve Erhan Taşbaş’a ve sonrasında vermiş oldukları destekler dolayısıyla Osmangazi Belediyesi’ne teşekkürlerimi sunarım” dedi.
    Bursa Büyükşehir Belediye Başkanvekili Murat Demir de, tarih ve kültür, turizm şehri, tabiatın başkenti Bursa’nın ‘2022 Türk Dünyası Kültür Başkenti’ seçildiğini hatırlatarak, “Büyükşehir Belediyemizin öncülüğünde Bursa’mız, yıl boyunca gerçekleştireceği faaliyetler ile inşallah Türk Dünyasında kalıcı izler bırakacaktır. Osmangazi Belediyemiz de gerçekleştirdiği faaliyetler ile 2022 Türk Dünyası Kültür Başkenti Bursa hedefine ciddi katkılar sağlamaktadır. 9. Uluslararası Altay Toplulukları Sempozyumu bildirilerinin toplandığı ‘Altay Toplulukları-Destanlar ve Destan Kültürü’ kitabının Türk Dünyasına hayırlı olmasını diliyorum. 2022 Türk Dünyası Kültür Başkenti Bursa hedefi doğrultusunda gösterdiği hassasiyet ve sağladığı katkılar nedeniyle Başkanımız Mustafa Dündar’a da teşekkür ediyorum” diye konuştu.

    Altay Toplulukları Sempozyumu Akademik Koordinatörü Prof. Dr. İlhan Şahin ise, “Kahraman Manas nasıl kırk boyu bir araya getirdiyse Başkanımız Mustafa Dündar da Altayist akademisyenlerini burada bir araya getirdi. Adeta Manas Destanı’nı yeniden yaşattı. Yürekten teşekkür ediyorum. Başkanımız başından beri bu işe sahip çıktı. Elimiz, gücümüz yetene kadar halkımıza bunları anlatmaya çalışacağız. Söz uçar, yazı kalır. Kitabımız tüm Türk dünyasına armağan olsun” ifadelerini kullandı.
    Prof. Dr. Yusuf Oğuzoğlu da, “Osmangazi Belediyesi’nin yıl boyunca yapmış olduğu çalışmalar, şehrimizin kısa sürede Türk Dünyası Kültür Başkenti seçilmesini beraberinde getirdi. Bu, bizler için büyük gurur. Tarihçi olarak Başkanımız Mustafa Dündar’a teşekkürlerimi sunuyorum” diye konuştu.

    Altay Toplulukları-Destanlar ve Destan Kültürü kitabının tanıtım toplantısına katılan Uludağ Üniversitesi TÜDAM Müdürü Doç. Dr. Erdem Özdemir de, yöresel enstrümanlar eşliğinde Dede Korkut dilinden Oğuz Destanı’nı seslendirerek programa renk kattı.