Etiket: TURŞU

  • Kış aylarının vazgeçilmezi “turşu”

    Kış aylarının vazgeçilmezi “turşu”

    Konya’da kış aylarında özellikle son zamanlarda artan grip salgınlarından sonra vatandaşlar bağışlıklarını güçlendirmek için turşu ve turşu suyuna yöneldi. 80 çeşit turşu üretimi yapan Selman Kozan, “Turşu veya turşu suyu gribal enfeksiyonlarda boğaz ağrılarına, ağız yaralarına, öksürüğe çok faydası olur” dedi.

    Son zamanlarda salgın hastalıklarda artış yaşanıyor. Solunum yolu enfeksiyonları, başta çocuklar olmak üzere herkeste etkili olabiliyor. Özellikle bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerin yakalandığı ve ağır geçirdiği hastalıklar, hastanelerde de zaman zaman yoğunluğa neden olabiliyor. Bağışıklığını güçlendirmek isteyen kimi vatandaşlar ise Türk sofralarının vazgeçilmez lezzetlerinden doğal turşuya yöneliyor.

    Turşunun kurulum aşamasında belirli noktalara dikkat edilmesi gerektiğinin altını çizen turşucu Selman Kozan, benzer şikayetle gelen kişilere önerisinin turşu ve turşu suyu olduğunu söyledi. Kozan, “Mevsim geçişleriyle beraber havaların soğumasıyla birlikte soğuk algınlığı tarzı salgınlar oluşmaya başladı. Hastanelere bakıyoruz aciller tıklım tıklım dolu. Özellikle gelişme çağındaki çocuklarda aşırı derecede bir salgın var. Okullar da açıldıktan sonra bu iyice artmaya başladı.

    Bununla beraber her zaman söylediğimiz gibi probiyotik doğal turşu suyu ve turşu çeşidi özellikle tüketilmesi gereken ürünler. Bağışıklık sistemini güçlendirir. Sağlık açısından özellikle soğuk algınlığı gribal enfeksiyonlarda boğaz ağrılarına, ağız yaralarına, öksürüğe çok çok iyi gelir. Turşu, turşu suyu bunun yanında diyabetik hastalara özellikle, tabii biz bunu söylerken özellikle bu diyabetik hastalarda diyetisyen kontrolünde tüketilmesini tavsiye ediyoruz.

    Turşuların birçok faydası var. İnsan açısından turşu özellikle unutulmaya yüz tutmuş kültürlerden bir tanesi. Biz bunu özellikle Konya’da canlandırmaya çalışıyoruz. Klasik herkes kendi evinde kuruyor zaten turşusunu. Farklı turşulara yönlendirmeye çalışıyoruz. Buraya gelen herkes ‘öksürüyorum, boğazım ağrıyor, ne yapmamız lazım’ gibi söylüyor ben de turşu tüketin diyorum. Doğal turşu probiyotik, turşu suyu özellikle” dedi.

     

    “Şeker hastalığına, MS hastalığına, safra keselerindeki taş sorunu gibi çok çok faydaları var”
    Bazı turşuların faydalarının normal ürünlere göre daha fazla olduğunu anlatan turşucu Selman Kozan, “Klasik turşular var zaten biber, salatalık, karışık, biberlerin çeşitleri, salatalığın çeşitleri, bunlar en çok tüketilen ürün şu anda. Bunun yanında Konya’da farklı turşulara yönlendirmek için bamya turşusu, acur turşusu, kapari turşusu. Kapari turşusu mesela çok faydalıdır. Şeker hastalığına, MS hastalığına, safra keselerindeki taş sorunu gibi çok çok faydaları var.

    Biz bunu bizzat müşterilerimizle yaşadığımız için söylüyorum, çok müşterimiz var o konuda zaten. En çok sattığımız ürünler de şu an farklı ürünlerden özellikle erik, çağla, badem; bunları çok satıyoruz mesela. Sarımsak turşusu, doğal antibiyotik diyoruz biz zaten ona. Şimdi çiğ yediğimiz zaman aşırı derecede bir kokusu oluyor. Ama biz bunu fermantasyona soktuğumuz zaman 2-3 defa suyunu değiştiriyoruz sarımsağın ve her sarımsağı biz kullanmıyoruz.

    Doğal sarımsak dışarıdan gelen veyahut da her ürün değil. Yerli sarımsak kullandığımız için kokusunu da biz bunu düşürüyoruz hazırlama şeklinde. İstediğiniz kadar yiyebilirsiniz, kesinlikle koku yapmaz ağzınızda” ifadelerini kullandı.
    Kozan, “Turşularımız yüzde yüz doğaldır, içerisinde katkı maddesi koruyucu maddesi yok ve turşularımız eski ana baba usulü, üstü perlenir yani

    beyazlama dediğimiz perleme olur. O da katkı maddesi, koruyucu olmadığını gösterir. Turşularımızın sezonunda 2-3 ay boyunca ürünlerin hasadı yapılır. Daha sonra kurmaya başlarız. El yapımı turşular, fabrikasyon değildir ürünlerimiz. Katkı maddesi, koruyucu yoktur. 200 litrelik fıçılara tarladan toplarız, çalışan kadınlarla beraber nasıl yapılacağını tarif eder, suyunu biz ayarlarız. Yani turşuda önemli olan zaten kurma suyudur. Kurma suyunu düzgün ayarladıktan sonra zaten turşularımız lezzetini yakalıyor” diye konuştu.

  • Tarladan sofraya Çubuk turşusunun hikayesi

    Tarladan sofraya Çubuk turşusunun hikayesi

    Çubuk ilçesinde yetiştirilen salatalıklarla hazırlanan coğrafi işaretli turşu damakları çatlatıyor. İlçedeki 25 çeşit turşudan biri olan salatalık turşusunu kendi ürünleri ile üreten Çubuk Ev Tipi Turşu Üretim Tesisi, bu lezzetin meraklıları için kapılarını İHA’ya açtı.

    Tarladan tenekeye

    Çubuk Belediyesi fidanlığında mart ila nisan ayının sonunda ekilen salatalıklar 4 aylık bir süre sonunda hasada hazır hale geliyor. Coğrafi işarete sahip olan Çubuk turşusu için yerinde yetiştirilmesi gereken salatalıklar, organiğe en yakın şekilde üretiliyor.
    Hasadın ardından Çubuk Ev Tipi Turşu Üretim Tesisine getirilen salatalıklar burada önce elek makinesinden geçiriliyor. Salatalıklar bu makinede 0,1 ve 2 olarak adlandırılan boyutlara göre ayrılıyor. Küçükten büyüğe göre kasalara doldurulan salatalıkların sonraki durağı yıkama ve fırçalama makinesi oluyor.
    Burada kasalardan tekneye boşaltılan salatalıklar fırça ve su ile temizlenerek banda çıkarılıyor. Ardından salatalıkların turşunun suyunu içine çekmesi için gerekli olan iğneleme işlemine geçiliyor. Ardından salatalıklar tekrar boş bir tekneye düşüyor ve tenekeye konarak bir dizi işlemden geçecek kurulum aşamasına geçiliyor.

    Kurulum aşaması

    Bütün bu işlemlerin ardından salatalıkların 1 ay boyunca bekleyecekleri tenekenin kurulum aşaması başlıyor. Burada turşunun en önemli malzemelerinden biri olan sarımsak, defne yaprağı, acı biber ve tadına en önemli katkıyı sağlayan çiçekli dereotu, salatalıklarla beraber tenekeye koyuluyor. Ardından içinde 2 yıl öncesinden alınıp bekletilen üzüm sirkesi ve tuz olan suyu tenekeye aktarılarak bir gün boyunca fermente olması için ağzı açık şekilde bırakılıyor.

    Sunum aşaması

    Ardından tenekelerde bir ay boyunca bekletilen salatalıklar, tuzunun seyreltilmesi için tekneye boşaltılarak yıkanıyor. Damak çatlatan Çubuk Turşusu, farklı boyutlardaki kavanozlara tek tek yerleştirilip ağzı kapatılarak yurt içi ve yurt dışı siparişlere hazır hale geliyor.

    Test aşaması

    Turşular yola çıkmadan önce gıda teknikerleri tarafından, turşuların Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliğine uygun olup olmadığının kontrol edildiği test aşamasından da geçiyor. Burada önce coğrafi işaret belgesi denetiminden geçen turşular daha sonra tuz tayini, asetik tayini ve pH tayinine tabi tutuluyor. Bunun üzerine tüketim aşamasında herhangi bir sorunun olmadığının anlaşılmasının ardından turşular kamyonlara yüklenerek dağıtıma çıkıyor.
    Şanlıurfa’dan Ankara’ya salatalık hasadı için gelen bir işçi İHA muhabirine yaptığı açıklamada, “Şu anda 45 ila 50 dönüme bakıyoruz. Başka yerde biber ve fasulye var. Onları ayrı gruplar topluyorlar. Sabah 08.00’de başlıyor, 12.00’de bırakıyoruz” ifadesini kullandı.
    Çubuk turşusu üreticilerinden Satı Özkan ise “Çubuk turşusu salatalıkları doğal. Tarladan geliyor, yıkanıyor, eleniyor, iğneleniyor. Özelliği tamamen doğal olması. Sevgimizi katarak yapıyoruz burada turşuları. İçine sarımsak, dereotu, defne yaprağı, karabiber, acı biber. Turşu Çubuk’ta yaşayan vatandaşlar için önemli gelir kaynağı” dedi.

    Turşu satılan bir mağazaya alışveriş yapmaya gelen Bengüsü Taylan, “Buranın turşularının çok meşhur olduğunu duydum. Tadım yapmıştım daha öncesinde, çok beğendim. O yüzden turşum bittiğinde Çubuk’a gelip turşumu alıp geri gidiyorum. Salatalık ve karışık turşusunu çok seviyorum. Turşu suyunu çok seviyorum. Bağışıklık sistemini düzelttiği söyleniyor. Sindirime de iyi geliyor. Sıklıkla tüketmeye çalışıyorum. Daha çok sirkeli olanı yedim ve onun verdiği mayhoşluk daha iyi geliyor. Bu mükemmel lezzeti deneyip görmeliler” diye konuştu.

  • Yemeklerin lezzetli tamamlayıcısı: Turşu

    Yemeklerin lezzetli tamamlayıcısı: Turşu

    Turşu çeşitlerine vatandaşlar tarafından her sene gösterilen ilgi, bayramdan önce satıcılarda yoğunluğa sebep oldu. Bir turşu dükkanı işletmecisi Çağlar Balkandere, turşu ve yaprak sarmanın Kurban Bayramı’nın değişmezi olduğu söylerken, turşunun fermente olduğunu, eskiden buzdolapları olmadığı için yazın yapılan, kışın da tazeliğini koruyan ünlü bir yiyecek olduğunu anlattı. Balkandere, yeni başlayacak olan turşu sezonuna da 4 gözle beklediklerini söyledi.

    “Turşu ve yaprak sarma Kurban Bayramı’nın değişmezidir”

    Kurban Bayramı’nda etin yanında turşu ve yaprak sarmanın değişmezi olduğunu dile getiren Çağlar Balkandere, “Yaz sezonu geliyor, bizim sezonumuz artık yavaşlıyor, ama yine yazın bu dönemlerde salatalık ve biber turşuları rağbet görüyor. Kış sezonunda ise tüm çeşitler olmak üzere ağırlıklı olarak ise lahana ve salatalık tercih edilir. kornişon ve çubuk salatası da eşdeğerdir. Kış mevsiminde lahana ön plandadır, yazın mevsiminde ise çok tüketilmez. Turşu fermente bir şey olduğu için, eskiden buzdolapları olmadığı için yazın kurulan, kışın da tazeliğini korumak için yapılan bir yiyecektir. Ben 51 yaşındayım, aşağı yukarı 45 yıldır bunu görüyorum. Tarihi eskilere kadar gidiyordur. Tabii örf ve adet değişiyor, genç nesil çok da örf adete uymuyor, hepsi tatile kaçıyor. Nasıl olur bilmiyoruz, ama baklavadır, turşu, yaprak sarma Kurban Bayramı’nın değişmezidir” dedi.

    “Geçen sene Kurban Bayramı’nda satışlarımız çok iyiydi”

    Ramazan ve Kurban bayramları öncesinde satışların arttığını ifade eden Çağlar Balkandere, “Babaannelerin ve anneannelerin yanlarına gittiğin zaman önüne yaprak sarmasını koyar, turşusunu koyar en sonunda da tatlısının yanına etini koyar ve misafirlerini böyle ağırlarlardı. Ama şimdi yeni neslin, örf ve adetlerini nasıl yapar bilmiş değilim. Şu an turşunun kilosu 150 lira, turşu suyumuzun bardağı ise 20 lira. Güncelleme falan yapılmadı. Biz fiyatlarımızı sezon başı yaparız, tarladan ürünün maliyet hesaplı yapılır, işçi maliyeti hesaplanır. Onu da sezon başı ağustos ayı sonu gibi yeni fiyat güncellemesi olur. Bizde fiyat her zaman güncellenmez, tek fiyattan gider. En basit Ramazan Bayramı’nı atlattık. Kurban Bayramı’na yaz sezonu daha yakın geliyor. Ramazan Bayramı’nda satışlar, normal satışların 2 katı kadar artar. Geçen sene Kurban Bayramı’nda satışlarımız çok iyiydi. Bu sene nasıl olacak bilemiyorum. Bayram tatili eğer 9 gün olursa, bizim satışlarımız düşer, ama bayram tatili 4 gün olursa, normal günlerin iki katı üç katı kadar satışı yaptığımız oluyordu. İşler şu anda zayıf, çünkü sezon bitiyor son bir kazanç elde edip, yeni sezona hazırlanmak için çiftçilerle görüşüyoruz. Yeni sezona başlayalım diye dört gözle bekliyoruz. Yorgunluğun bittiği yerde yeniden çalışmaya başlayacağız, sezona hazırlanmamız lazım. Ama bu bayramdan ümitliyim” ifadelerine yer verdi.

  • Bursa’da turşu yüklü tır devrildi

    Bursa’da turşu yüklü tır devrildi

    Olay, İznik ilçesi Müşküle Mahallesi’nde meydana geldi.

    Sürücüsünün kontrolünü kaybettiği turşu yüklü tır devrildi. Dorsede bulunan tonlarca turşu yere dökülürken sürücü kazayı yara almadan atlattı. Kaza sonrası yol trafiğe tamamen kapanırken böyleye temizlik ekipleri sevk edildi. Yapılan çalışmaların ardından yol trafiğe açıldı.

  • Aydınlılar peynir dolgulu turşuya ilgi gösteriyor

    Aydınlılar peynir dolgulu turşuya ilgi gösteriyor

    Son günlerde sosyal medyada adı sıkça duyulan peynir dolgulu jalapeno turşusu, Aydınlı vatandaşlar tarafından da ilgi ile karşılandı. Bu özel turşu çeşidi, Aydın mutfağına farklı bir lezzet katması ve sosyal medyada paylaşılan görseller ve videolarla dikkat çekilmesi ile son günlerin en çok tercih edilen turşu çeşidi oldu.

    Geleneksel turşu tariflerinden farklı olarak içerdiği peynir dolgusuyla damaklarda unutulmaz bir lezzet bırakan peynir dolgulu jalapeno turşusu, acılığı ve peynirin yumuşak dokusu ile damak çatlatıyor.

    Turşucu Güldane Nurlu bu turşunun bir süredir satışının yapıldığını ancak sosyal medyadaki paylaşımların ardından vatandaşların dikkatini çok daha fazla çektiğini belirterek, “Aydınlıların yoğun ilgi gösterdiği peynir dolgulu jalapeno turşusu birçok restoranın menülerine de eklenmeye başladı. Vatandaşlar bu turşu çeşidini bize sormaya başlayınca biz de raflarda ürünü bulundurmaya başladık. Özel kavanoz içerisinde yer alan bu özel lezzet 75 liradan alıcı buluyor. Hem merak edip tatmak için hem de daha önce alıp tadını beğenenler bu turşuya oldukça ilgi gösteriyorlar” dedi.

  • Kış aylarının doğal antibiyotiği

    Kış aylarının doğal antibiyotiği

    Yemeğin yanına en çok yakışanlardan birisi olan turşu aynı zamanda sağlık içinde oldukça faydalı. Kış aylarında gribal enfeksiyonlara karşı vücudumuzu koruyan bu besinin pek çok çeşidi de mevcut. Bunlardan bir tanesi de beyaz lahana turşusu Ağrı’da hamarat kadınların kış ayına hazırlık olarak yaptıkları beyaz lahana turşusu tam bir antibiyotik görevi görüyor. Kışın yemeklerimizin yanında sofralarımızı süsleyen doğal antibiyotik olduğunu söyleyen Türkan Doğan, “Şu an kışlık turşumuzu yapıyoruz. Lahanalarımızı getirdik, yıkadık, ayıkladık güzelce kestik doğradık.

    Havuçlarımızı doğradık biberlerimizle beraber karıştırıp küplerime koyacağım üstüne salamurasını dökeceğim. Kışlık turşumuz hazır olacak, daha önce tuzladığımız lahanaları dinlendirdik. Turşumuzun olmazsa olmazı sirke ve limon, tadını vermesi için sarımsak çok güzel aromasını veriyor” diye konuştu.

  • Kış geldi, turşuya olan rağbet arttı

    Kış geldi, turşuya olan rağbet arttı

    İçerisinde barındırdığı antioksidan özelliği ile vatandaşlar tarafından tercih edilen turşular, tezgâhlarda yerini aldı. Mevsim itibariyle salataların yerini alan çeşit çeşit turşular, bağışıklığı güçlendirmesi, metabolizmayı hızlandırması, kan şekerini dengelemesi ve soğuk algınlığına iyi gelmesiyle biliniyor. Turşu, esnaf tarafından kilo işi ile satılıyor. Salatalık, biber, domates gibi turşuların yanı sıra kozalak, bamya, ve patlıcan turşuları ise dikkat çekiyor. Sivaslı kadınlar ise daha çok eklem ağrılarına iyi geldiği düşünülen bamya turşusunu tercih ediyor.

    “Antioksidan özelliğinden dolayı çok faydalı”

    Turşu satıcısı Abdullah Yıldız, kışın gelmesiyle birlikte turşuya olan rağbetin arttığını ifade ederek, “İşlerimiz kışın olduğu için biraz daha açıldı. Turşunun antioksidan özelliğinden dolayı çok faydaları var. Ben gençlerimizin bilakis turşuya daha çok ilgi göstermesini istiyorum. Acılı, acısız. Turşu sulu, şalgam sulu her çeşit turşu mevcut. Yani ben çok faydalı bir yiyecek olduğunu düşünüyorum. Bir kere havanın soğuk olmasından dolayı, içeriğinin hafif acılı olmasından dolayı kızdırıyor” dedi.

    Karnabahar ve bamya turşusunu kadınlar tercih ediyor

    Yıldız, kadınların en çok bamya ve karnabahar turşusunu tercih ettiğini söyleyerek, “Turşu ayrıca iştah açıyor. Kışın biliyorsunuz yağlı yemekler daha çok olduğu için böyle kuru fasulye, baklagiller falan onun yanında da turşu tercih ediliyor. Çeşitli salataların yerini turşu alabiliyor. En son yaptığımla beraber 62 çeşit turşu oldu. En ilginç olanları karnabahar turşusu, bamya turşusu hanımlarımız çok tercih ediyor. Çünkü bamya turşusunun içerisinde jöle kıvamlı bir şey olduğu için bu eklem ağrılarına, eklemdeki sıvı kayıplarına çok iyi geliyor. Kozalak turşumuz var, sarımsak turşumuz var çok güzel. Şu anda en çok rağbet, zeytinyağlı olan hakiki peynirli biber turşusu. Ondan sonra bütün biberliler ile beraber Ankara turşusu ve kornişon turşusuna rağbet var. Bunlara çok rağbet var bu aralar” diye konuştu.

  • Sofraların vazgeçilmez lezzeti

    Sofraların vazgeçilmez lezzeti

    Gaziantep turşusunun faydalarının saymakla bitmediğini, en önemli özelliğinin ise acı biberlerde bulunan C vitamini olduğunu söyleyen turşu satıcısı Atilla Duru, “Gaziantep’te ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yetişen acı biberler, turşunun hem rengini hem de tadını belirliyor” dedi.

    “Herkes kendi evinde mutlaka turşu yapar”

    Gaziantep’te turşu satıcısı Atilla Duru, çok çeşitli turşuların bulunduğunu söyledi. Duru, eylül ve ekim aylarının turşu zamanı olduğunu belirterek, “Bu aylarda herkes kendi evinde mutlaka turşu yapar. Yapamıyorsa hazır bir şekilde alır. Biz de bu talebe göre turşularımızı hazırlıyoruz. Süs biberi, tombul acı biber, domates, cin biberi turşusu, ezme turşu, kornişon, acı sos turşusu, acur, Antep biberi, lahana ve sarımsak turşusu gibi çok çeşitli turşularımız var. Her damak tadına uygun turşu bulabilirsiniz” ifadelerine yer verdi.

    “Kış aylarında soğuk algınlığına iyi gelir”

    Turşunun sağlığa da faydalı olduğunu belirten Duru, “Turşu, bağışıklık sistemini güçlendirir, ayrıca turşu suyu da çok faydalıdır. Özellikle kış aylarında soğuk algınlığına iyi gelir. Turşu suyu, boğaz ağrısına ve öksürüğe de iyi gelir” ifadelerini kullandı.

    “Püf nokta küçük olmasıdır”

    Turşunun yapılışı ve lezzeti ve püf noktalarına değinen Atilla Duru, “Acurlar küçük olmak şartıyla toplanır. Biberlerin de aynı şekilde küçük olanları ayrılır. Püf nokta sebzelerin küçük olmasıdır. Bidonun içine, biber, sarımsak ve turşu olacak diğer malzemeler konulur. Daha sonra turşu suyuna konulacak tuz, sirke ve limon tuzu ayarı yapılır. Belli bir süre olması için beklenir. Daha sonra bidonlara basılan turşu yemeklerin yanında tüketilir” şeklinde konuştu.

    “Daha çok yurt dışına satışımız var”

    Yurt dışına ve çevre illere de satış yaptıklarını aktaran Duru, “Daha çok yurt dışına satışımız var. En çok satış yaptığımız ülkeler ise Almanya ve Hollanda’dır. Çevre illerden satış yaptığımız iller ise şu şekilde; İzmir, İstanbul, Ankara, Bursa ve Gaziantep’e daha önce gelen kişiler tarafından da talep çok fazla diyebiliriz” ifadelerine yer verdi.
    Fiyatların yüzde 100 artığını söyleyen Duru, “Geçen yıla oranla fiyatlarda yüzde 100 zam var. Bu yıl fiyatlarımız ise 280-300 arasında değişmektedir” diye konuştu.

  • Turşuluk malzeme alırken bunlara dikkat

    Turşuluk malzeme alırken bunlara dikkat

    Vatandaşlar Kasım ayının sonunda da turşu kurmaya devam ediyor. Pazar tezgâhlarındaki son döküm turşuluk salata ve biber yoğun ilgi görüyor. Turşu kuran vatandaşlara yönelik uyarılarda bulunan pazarcı esnafı, vatandaşları tazeliğe dikkat etmeleri konusunda uyardı. Kavanoza 1 tane çürük malzeme kaçmasının diğer tüm malzemeleri de çöp edebileceğini vurgulayan esnaf, günlük ya da en fazla 1 hafta içerisinde toplanan ürünlerin kullanmasını tavsiye etti. Fiyatlar konusunda da bilgi paylaşan esnaf, 1 kilo turşuluk salatanın 25 TL’den, biberin ise 20 ila 30 lira arasında değişiklik gösterdiğini ifade etti.

    “Vatandaşlar ürünlerini pazardan taze alsınlar, sağlıkla yesinler”

    Eskişehir’de pazarcılık yapan Aykut İnan, turşuluk malzeme olarak salata ve biber çeşitlerinin mevcut olduğunu belirtti. Piyasa itibariyle güncel olarak bazı ürünlerin yüksek fiyattan satıldığını dile getiren İnan, “İnsanlar turşuluk konusunda marketlere yönelmiş durumda. Millet daha çok hazır turşuya yöneliyor. Yaptığım ürün biber. Dışarıda, açık alanda yapmak zorundayım. Kırağı düştüğü zaman zaten biber tamamen ölür. Öldüğü zaman da ben hiçbir şekilde kazanç sağlayamam. O yüzden biber fiyatları yüksek durumda. Kimse bunun tarımsal faaliyetin düşünmüyor.

    Kasım ayında imkânı yoktur, normalde salata kalmaz. Ama havaların iyi gitmesinden dolayı, son döküm salatamı getirdim. Salata bitti. Havaların sıcak olması sebebiyle geç oldu. İnsanlar iklim biraz daha soğuğa doğru kayınca turşu kurmayı seviyor. Vatandaşlar turşuluk malzeme alırken tazeliğe dikkat etmeli. Günlük ya da en fazla 1 hafta içerisinde toplanıyor mu? Buna ve çürüklere dikkat edilmeli. Çünkü turşunun içerisine bir tane çürük kaçarsa bütün kavanozu komple çöpe atmaları gerekir. Vatandaşlar ürünlerini pazardan taze alsınlar, sağlıkla yesinler” dedi.

  • Atanamadığı için çok mutlu

    Atanamadığı için çok mutlu

    Tokat’ta yaşayan 30 yaşındaki Uğur Karahan, 2017 yılında Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Sosyoloji bölümünden mezun oldu. Birçok mülakata giren Karahan, okuduğu bölüm ile alakalı iş bulamayınca babasından işlerini devir aldı. Baba işlerini devir alan Karahan, salatalık başta olmak üzere birçok ürün üreterek geçimini sağlamaya başladı. Ürettiği turşuluk salatalıkları pazarda satan Karahan, kendisine ‘Diplomalı Hıyarcı’ lakabını taktı. Lakabından dolayı pazarda yoğun ilgi gören Karahan vatandaşlar tarafından ‘Diplomalı Hıyarcı’ olarak anılmaya başlandı. 5 dönümlük alanda üretim yapan Karahan’ın hayali ise salatalık turşusu üreten bir fabrika kurmak.

    “Şuan polis ol deseler olmam”

    İşini severek yaptığını belirten Uğur Karahan, “2017 yılında Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Sosyoloji bölümünden mezun oldum. Mezun olduktan sonra bağ, bahçe işleri bana kaldı, salatalık her evin ihtiyacı ve talebin yoğun olduğunu gördüm. Salatalık işine 3 dönümle ile başladım, bu yıl 5 dönüme çıkardım. Gelecek yıl 15 dönüme çıkartacağım. Sosyal medyanın da verdiği popülerlikle satışlarım artmaya başladı. Buralara gelmek en son düşüncemdi. Dışarıya baktım başkasının işini yapacağıma kendi işimi yapmak daha mantıklı geldi. Çocukluktan da alışkın olduğum için zorluk çekmedim. Üniversite de aktif bir öğrenciydim ancak alanımdan iş bulmak çok zordu. Polis olabilmek için 5 defa mülakata girdim ancak şuan polis ol deseler olmam. Şuan toprağın içinde eğlenceli bir şekilde yaşıyorum. Pazarda afişi görenler fotoğraf çektiriyor. İsmimin satışlara da etkisi oluyor.

    İnsanlarla güzel sohbet etmeyi seviyorum. Salatalıklar oldukça iyi satılıyor, hayalimde bir turşu fabrikası kurmak var. Fabrika şuan için çok büyük ama aklımda bir atölye tarzında bir şey kurmak var” şeklinde konuştu.