Etiket: TURŞU

  • Lezzetli turşunun sırrı ‘kaya tuzu’

    Lezzetli turşunun sırrı ‘kaya tuzu’

    Kış aylarının gelmesi ile birlikte vatandaşlar sofraların olmazsa olmazı turşu için hazırlıklara başladı. Kayseri’de 1974 yılından beri turşuculuk yapan ve yumurtadan balığa 85 çeşit turşu kuran Bayram Ali Aydoğan da turşunun lezzetli olması için verdiği bilgilerde kaya tuzunun önemli olduğunu söyledi. Aydoğan aynı zamanda turşunun bir çok hastalığa iyi geldiğini ve kışın hasta olmamak için de turşu içilebileceğini belirtti.

    Herkesin turşuda el lezzeti ve kurma şeklinin farklı olduğunu söyleyen Bayram Ali Aydoğan, “1974’ten beri bu işi yapıyorum. Şu anda 85 çeşit turşum var. Evlerinde turşu yapmak isteyen vatandaşlara önerim de turşuluk malzemeleri güzelce temizledikten sonra bidonlara doldurup özellikle üzüm sirkesi ve kaya tuzu ile kuracaklar. Lezzetli olması için kaya tuzu, sarımsak ve maydanoz koymalılar. Yalnız kurulacak turşu malzemesinin de yerli olması lazım, turşu da silolu malzeme olmaz. Yerli salatalık, acur, kelek bunların hepsi olur. Herkesin kendi kurma şekli var tabi.

    Herkesin kurması bir olmaz. Herkesin kendi el lezzeti ve damak tadı önemli burada. Kışın hasta olmamak için de turşu içilebilir. Turşu içilirse nezle grip olmaz. Turşu hazımsızlık, iştahsızlık ve bulantıya çok iyi gelir. Turşu içen kişi de sağlıklı ve sıhhatli olur” dedi.

  • En doğal antibiyotik “turşu”

    En doğal antibiyotik “turşu”

    Son zamanlarda yaygın olan üst solunum yolu hastalıkları sağlığı tehdit etmeye başladı. Solunum yolu enfeksiyonuna neden olan grip salgını başta çocuklar olmak üzere herkeste etkili olabiliyor. Özellikle bağışıklık sistemi zayıf olan vatandaşların yakalandığı ve ağır geçirdiği hastalık, hastanelerde de zaman zaman yoğunluğa neden olabiliyor. Bağışıklığını güçlendirmek isteyenler ise Türk sofralarının vazgeçilmez lezzetlerinden turşuya yöneliyor. Turşu kurulum aşamasında belirli noktalara dikkat edilmesi gerektiğinin altını çizen turşucu Selman Kozan, kurulan turşuların hızlıca bozulmaması ve tadı, kıvamı tam tutması için püf noktaların önemli olduğuna dikkat çekti.

    “Turşuda önemli olan kuruma suyu dediğimiz kurma suyudur”

    Mandalina, yumurta, kavun, karpuz gibi 70 farklı turşu üreterek satışa sunduğunu anlatan turşucu Selman Kozan, “Salatalıktan başladık kendi bahçemizde salatalıkları salatalıkta turşu kurarken çiçek kısmı dediğimiz kısım var. Çiçekleri kesinlikle almamız lazım ve 2-3 defa ılık suda salatalıklarımızı yıkamamız temiz olması lazım. Hijyen bir şekilde bunları yıkadıktan sonra püf noktası da şudur salatalığı bir tane bıçak darbesi çünkü, fermente olsun diye içerisi boş kalmasın diye. Daha sonra içerisine bir diş sarımsağı yine bıçakla bir çizgi atarız ne kadar sarımsak seviyorsanız oranına göre ayarlayabilirsiniz. Daha sonra içerisine bir kepçe sirke, bir kepçe kaya tuzu, hakiki kaya tuzu olması lazım.

    Sonra da içme suyunu ilave ediyoruz ve ağzına kadar dolduruyoruz. Suyu da doldurduktan sonra şişeyi ters düz yapıp bir iki gün bekletmemiz lazım. Bir haftanın sonunda da kapağını ağzını iyice kapatıp güneş görmeyen serin bir yerde muhafaza etmemiz lazım. Zaten turşuda önemli olan kuruma suyu dediğimiz kurma suyudur. Kurma suyunu iyi yaptıktan sonra düzgün ayarladıktan sonra oran ve orantısını düzgün yaptıktan sonra tuşların hepsi zaten gayet lezzetli kıtır kıtır olur” dedi.

    “Kış aylarında mümkün olduğunca turşu ve turşu suyu tüketilmesini istiyoruz”

    En çok salatalık ve sarımsak turşusunun tüketildiğini söyleyen Kozan, “Geçen sene 65 çeşidimiz vardı. Yavaş yavaş biz Konya’da turşu çeşitliliğini arttırıyoruz. Bunu da nasıl yapıyoruz? Mesela bu sene karpuz turşusu kurduk. Ejder meyvesinin turşusunu kurduk şu anda tezgahımızda yok ama gelecek inşallah en yakın zamanda. En çok tüketilen turşuları da söylemek gerekirse; salatalık turşusu, biber turşusu bunlar zaten bildiğimiz genel turşular. Bunun yanında da bamya turşusu şu an için tercih edilen turşular doğal antibiyotik dediğimiz sarımsak zaten o yüzden dolayı çok tercih ediliyor. Bir de kış ayları yaklaşıyor, hastalıklar artmaya başladı. Bundan dolayı kış aylarında mümkün olduğunca turşu ve turşu suyu tüketilmesini istiyoruz, sağlık açısından. Geçen seneye oranla tabii ki ister istemez yani piyasanın gerektiği gibi fiyatlarda artış var. Turşularımız 75 liradan başlıyor fiyatlar” diye konuştu.

  • Çileğin bile turşusu kuruldu

    Çileğin bile turşusu kuruldu

    Kahramanmaraş’ta depremden sonra tekrar ayağa kalkmak için iş yerine geçen bir turşucu çilek ve muz dahil 70 çeşit meyve ve sebzenin turşusunu kurdu.
    Onikişubat ilçesindeki kapalı çarşı içerisinde Mert Yatalakoğlu, dede mesleği olan turşuculuğu devam ettirmeye çalışıyor. Depremden hemen önce açtığı iş yerini afetle birlikte bir süre kapatmak zorunda kalan Yatalakoğlu, tekrar çalışmaya başladı. Meyve ve sebzenin her türlüsünün turşusunu üreten Yatalakoğlu, çilek ve muz dahil 70 çeşit ürünle tekrar hizmete başladı.

    Yatalakoğlu, “Depremden üç hafta önce açmıştık iş yerimizi. Kahramanmaraş’ta ilk ve tek atölye turşucusu olarak hizmet veriyoruz. Bizler de deprem sonrası belli başlı sıkıntılar yaşadık. Sonrasında ise yeni ürünler ürettik. Yeni patentler aldık. Bunların başlıcalası çilek turşusu olmak üzere güzel bir fermantasyon ürünü yaptık. Bizler daha çok hastalık önleyici, şifa dağıtan bir dükkanız” dedi.
    Bu ürünlerden herkesin yararlanmasını istediklerini belirten Yatalakoğlu, “Buraya gelip, günlük depo vitaminlerini alıyorlar.

    Burada erik özellikle can erik, çağlanın badem olanı var. Sert olmak üzere siyah erikleri de kullanıyoruz. Çilek, karpuz, erik ,bamya, elma, armut, koçan mısır, pancar sapı, kırmızı pancar ve salamura çeşitleri var. Aklınıza gelebilecek meyve ve sebzenin turşusunu üretip, bunları sofranıza kadar getiriyoruz. Kurduğumuz stantlarda çilek turşusuna rağbet fazlaydı. Biz de tüm Türkiye duysun ve bundan yararlansın istiyoruz” ifadelerini kullandı.

    Yatalakoğlu, “Eskiyi sevdik ve eski dizilerden de anlayabiliriz ki, Kazım efendi ve Saadet hanımın kavgaları da bütün kavgalar gibi eskide kalsın istedik. Turşu suyunun iyisi limonla mı olur, sirkeyle mi olur. Buna siz karar verin istedik” diye konuştu.

  • Çorum’da öğrenciler turşu yapımını geleneksel hale getirdi

    Çorum’da öğrenciler turşu yapımını geleneksel hale getirdi

    2021-2022 eğitim öğretim döneminin son günlerinde baharın gelişini fırsata çevirerek yurt bahçesinde hobi bahçesi yapıldı. Bu bahçede yetiştirilen sebzelerden turşu hazırlandı. Hazırlanan turşular, yurt yemekhanesinde öğrencilere ikram edilecek.

    Konuya ilişkin yurt yönetiminden yapılan açıklamada, “Hazırlık çalışmalarının tamamlanması ardından yeni eğitim öğretim döneminde de öğrencilerin streslerini atmaları, bahçe işlerinde küçük de olsa görgü ve becerilerini artırma adına yurt idaresi ve çalışanlarca organize edilen faaliyet öğrencilerimizin yoğun ilgisiyle karşılandı. Bölgemizin coğrafi şartları da göz önüne alınarak öğrencilerimiz tarafından toprakla buluşturulan sebze tohumları ve fideler ürün vermeye başladıkları sonbahar aylarında öğrencilerimiz tarafından hasat edilerek yurt yemekhanesinde geleneksel ev turşusu yapıldı. Öğrencilerimizin elleriyle yaparak hazırladıkları turşuları yine yurt yemekhanesinde öğrencilere ikram edilecek. Bu yıl 2. defa yapılan turşu yapımı faaliyeti yurt idaresi tarafından geleneksel hale getirilmiştir” denildi.

  • Uçkun bitkisinin turşusu yapıldı

    Uçkun bitkisinin turşusu yapıldı

    Hakkari ve ilçelerindeki yüksek dağların yamacında yetişen ve bölgede ‘yayla muzu’ olarak bilinen uçkun bitkisinin turşusu yapıldı. İlçede yaşayan Bekir, Hamit ve Cemal Uysal isimli 3 arkadaş, ilkbahar aylarında Şemdinli ve Yüksekova’da topladıkları uçkunlardan turşu yaptı. 3 arkadaşın Yüksekova Cengiz Topel Caddesi üzerinde satışa sundukları uçkun turşusu, vatandaşlar tarafından yoğun ilgi gördü.

    Dağlarda kendiliğinden yetişen bitkilerin değerlendirilmesi gerektiğini ifade eden Bekir Uysal, “İlkbahar aylarında bölgemizde uçkun bitkisi çok var. Bu da memleketimizin vazgeçilmez bir tadıdır. Hemen hemen tüm yüksek dağlarımızda yetişiyor. Vatandaşlarımız topladıkları uçkunları aynı günde tüketmek zorunda kalıyordu. Tüketmezlerse ellerinde çürüyor. Biz de 3 arkadaş bir araya gelip uçkunlar ziyan olmasın diye turşuya dönüştürmek istedik. Turşusunu yapıp vatandaşımıza sunmaya başladık. Bu turşuda şifa var. Bu uçkunları sadece biz toplamadık, vatandaşlardan da satın aldık. Şükürler olsun başardık. Şu an uçkun turşusunu satışa sunduk ve baya da yoğun bir ilgi var” dedi.

    ”Artık şifalı otu her mevsim yiyebiliriz”

    Dağlardaki şifanın turşu halinde piyasaya sunulmasından mutlu olduğunu söyleyen Gökhan Tire ise “Özellikle doğal şeylerin memleketimizde satılması bizi hayli memnun etti. İnsanlarımızın bu şifalı otlardan faydalanmaları çok güzel. Sağ olsun arkadaşlar yenilikçi bir özveri ile güzel bir şey yapmışlar. Dağlarda topladıkları uçkunları turşu haline getirmişler. Biz de şu an bu şifalı turşuyu alıyoruz. Çünkü uçkun her şekilde insan vücudu için iyi geldiğini biliyoruz. Biz de diyoruz artık bu tür faaliyetlerin devamı gelsin. Çünkü dağlarımızda güzellikler fışkırıyor. Arkadaşları da tebrik ediyorum. Güzel bir yere değinip faydalanmak bakımından uçkun turşusunu yapmaları güzel olmuş” diye konuştu.