Etiket: Tuz

  • İnsan sağlığına yararlı mineraller bulunuyor

    İnsan sağlığına yararlı mineraller bulunuyor

    Tunceli’nin Pülümür ilçesinde bulunan 3 tuzladan yıllık bin tonun üzerinde kaynak tuzu üretimi gerçekleştiriliyor. Haziran ayının ilk haftasında üretime başlanan tuzlalardaki mesai, mevsime göre eylül ayı sonuna kadar devam ediyor. Yeraltındaki kaya tuzu kaynağına tatlı suyun geçmesi sonucu iyon haline gelen tuzlar, biriktirme havuzlarına akıtılıyor. Tuzlar, burada dinlendirildikten sonra küçük kristalize havuzlara geçiyor. Bu havuzlarda biriken tuz, 3-4 günde bir çekiliyor. Doğal kaynak tuzları, birlik, ikilik, beşlik, onluk ve sofralık olarak paketlendikten sonra iç piyasanın yanı sıra yurt dışına ihraç ediliyor.

    Pülümür ilçe merkezine 3 kilometre mesafede bulunan Hiver tuzlasının işletmeciliğini yapan ve tuz üretimi hakkında bilgi veren Mehmet Zeki Tosun, “Bu dağların altında bulunan kaya tuzu yatağından tatlı su geçerek tuzu iyon halinde bünyesine alıyor ve tuzlu su olarak on metre yerin dibinden dinlendirme havuzlarına pompalıyor. Buradan ufak kristalize havuzlara alıyoruz. 3-4 günde bir üretim yapıyoruz. Herhangi bir katkı maddesi olmadan üretildiği şekilde piyasaya sürüyoruz. Bunlar en sağlıklı tuzlardır. İlkbaharda yağış vardı iki, üç haftadır havalar düzeldi üretim şu anda güzel devam ediyor” dedi.

    Doğal olarak ürettikleri tuzları öncelikle bölgeye sattıklarını söyleyen Tosun, “Yurt dışına da gidiyor. Yurt dışından gelen vatandaşlarımız alıyor. Balıkesir, İstanbul ve İzmir’e yolladık. Son derece kaliteli ve beğeniliyor. En sağlıklı en doğal tuz budur. Güneş enerjisiyle doğal ortamda üretiliyor. Tahlilleri sürekli yapılıyor, çok sağlıklı. İçinde insan sağlığına yararlı 84 mineral var. Tesisleri sürekli modernize ediyoruz. Ambalajlama yaptığımız noktaya yakın yol kenarında satış noktamız var. Üretim olarak iyi bir noktadayız. İnşallah daha iyi olacak. Önümüzdeki yıl farklı ambalaj şekli ile sıvı tuz üretmeyi de planlıyoruz. Bu tuzu bulaşık makineleri için düşünüyoruz. Kendim bu tuzu normal haliyle makinede denedim ve çok güzel sonuçlar aldım” şeklinde konuştu.

  • Tamamen kuruyan gölden geriye tuz tabakası kaldı

    Tamamen kuruyan gölden geriye tuz tabakası kaldı

    Sivas’ın Ulaş ilçesine uzaklığı yaklaşık 5 kilometre olan Kellah Gölü, sıcak havalardan nasibini aldı. Geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi bu yılda göl, kuraklığın etkisiyle tamamen kurudu. 2014 yılına kadar bünyesinde bulunan suyu eksiltmeyen, Tecer Dağı’ndan gelen su kaynakları ve yağışlar ile beslenen Kellah Gölü, yaklaşık 10 yıldır kuraklık ile mücadele ediyor. İklimsel değişikliklere bağlı olarak her yıl yaz aylarında tamamen kuruyan göl, yağışlarla birlikte yeniden su tutuyor. Tuzlu olması sebebiyle tarımsal sulamada kullanılamayan göl, kuruduğunda yerinde beyaz bir tabaka bırakarak adeta beyaz bir çöle dönüşüyor.

    “Maalesef gölün kurumasına engel olamadık”
    Gölün tamamen doğal bir oluşum olduğunu söyleyen Metin Köse, “Yaklaşık 10 yıl öncesine kadar su ile dolu olan gölümüz, son 10 yıldır her yaz bu aylarda kuruyor. Sonbahar aylarında yağmurların başlamasıyla yüzeysel olarak su tutuyor. Geçmişte Tecer Dağı’ndan su bağlandı aslında ama bağlanan su da kurudu. Maalesef gölün kurumasına engel olamadık. Tuzlu olması nedeniyle tarımsal sulamada kullanılmadı. Bizim Tecer Dağı’mızda suyumuz çok. Ora ile ilgili bir çalışma yapılarak bir su çıkarılabilir. Oradan çıkan su bu göle verilebilir. Kızılırmak’a akan Tecer Irmağı buraya bağlanabilir. Buraya eski güzelliği kazandırılabilir” dedi.

  • Tuz yüklü tır alev topuna döndü

    Tuz yüklü tır alev topuna döndü

    Olay, Korgun-Kurşunlu Karayolu’nda meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Kurşunlu yönüne gitmekte olan tuz yüklü tır, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi neticesinde kontrolden çıkarak devrildi. Kaza sonrası tır, motor bölümünden alev aldı. Kısa sürede büyüyen alevler, tırı tamamen kapladı. Çevredeki vatandaşların durumu112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirmesi üzere olay yerine, itfaiye, jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Yaralanan tır sürücüsü ambulansla Çankırı Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Ekiplerin müdahalesinin ardından yangın kontrol altına alınırken tamamen yanan tırda ise büyük çapta maddi hasar meydana geldi.
    Yangının çıkış sebebine ilişkin inceleme başlatıldı.

  • Tuz tüketimini azaltmanın önemi

    Tuz tüketimini azaltmanın önemi

    Dünya Tuza Dikkat Haftası’nda olması gerektiğinden fazla tuz tüketiminin neden olduğu hastalıklara dikkat çekmek için  İç Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Alihan Oral açıklamalarda bulundu. Dünya Sağlık Örgütü tarafından günlük kişi başı tuz tüketiminin 5 gramın altında önerildiğini hatırlatan Doç. Dr. Oral, ülkemizde 9 ile 12 gram arasında olduğunu söyledi. Fast food yiyecekler konusunda uyarılarda bulunan Oral, tuz tüketiminin azaltılmasıyla önüne geçilecek hastalıklar hakkında bilgi verdi.

    “DSÖ, 5 gram olarak önermektedir”

    Tuzun yapısı hakkında konuşan Doç. Dr. Alihan Oral, “Tuz dediğimiz şey, sodyum ve klordan oluşan bir mineral. Aslında normal alındığında vücut için gerekli olan bir mineral. Kan basıncımızı düzenler, asit baz dengesini sağlar. Dünya Sağlık Örgütü normal bir insanın tuz alımını günlük 5 gram olarak önermektedir. Yapılan çalışmalarda, ülkemizde 9 ve 12 gram arası tuz alındığı gösterilmiştir. Bunun sebeplerine bakıldığında hem sofra tuzu hem de fast food kullanımının yaygınlaşması olarak görülebilir” diye konuştu.

    “İnme ihtimalini artırabilir”

    Tuzun fazla kullanılmasının oluşturacağı etkilerden de söz eden Doç. Dr. Oral, “Tuz fazla alındığında kan hacminiz artar. Bu da hipertansiyon dediğimiz tansiyon yüksekliğine sebep olur. Peki, bu hangi hastalıklara yol açar? Başta kardiyovasküler hastalıklar artar. İnme ihtimalini artırabilir ve ödeme sebep olabilir. Yapılan bir çalışmada, dünyada on yıllık takipte, sadece sofradaki tuz azaltılarak 8 buçuk milyon kişinin ölümünün azaldığı gösterilmiş. Sofralarımızda ve fast food tüketiminde tuz miktarını azaltarak hem inmenin, hem kardiyovasküler hastalıkların, hem de kemik erimesinin önüne geçebiliriz” ifadelerini kullandı.

  • Böbrek sağlığınız için tuzu azaltın

    Böbrek sağlığınız için tuzu azaltın

    Mart ayının ikinci perşembesinin Dünya Böbrek Günü olduğunu ifade eden Uzm. Dr. Meryem Timuçin, “Her yıl mart ayının ikinci perşembesi Dünya Böbrek Günü olarak kutlanmaktadır. Bu yıl Dünya Böbrek Günü ülkemizde modern tıp eğitiminin başladığı gün olarak kabul edilen 14 Mart Tıp Bayramı ile örtüştü” dedi.
    Dünya Böbrek Gününde amacının farkındalık oluşturmak olduğunu dile getiren Uzm. Dr. Timuçin, “Erken saptandığı takdirde böbrek hastalıkları sıklıkla önlenebilir veya ilerlemesi geciktirilebilir ancak hastalığın farkındalığının düşük olması, erken dönemde tespit edilmesine imkan vermemektedir. Bireylerin hastalığının farkında olmaması nedeni ile son dönem böbrek yetmezliği gelişmekte ve yaşam kalitesi bozulmaktadır. Dünya Böbrek Gününde amacımız bu önlenebilir hastalıklara karşı farkındalık oluşturmaktadır. Türk Nefroloji Derneği’nin ülkemizde yaptığı bir tarama çalışmasında Türkiye’de her 6-7 erişkinden birinde çeşitli evrelerde kronik böbrek hastalığının olduğu saptanmıştır. Dünyanın çeşitli bölgelerinde yapılan çalışmalar, hastalığın farkındalığının yüzde 10’un altında olduğunu göstermiştir. Düşük farkındalık nedeniyle hastalık son dönem böbrek yetmezliği evresine ilerlemekte, kötü yaşam kalitesi ile hastanın sağlığını tehdit etmekte, engellilik ve ölüm oranlarının artmasına neden olmaktadır” diye konuştu.
    Böbrek hastalığından korunmak için yapılması gerekenleri sıralayan Uzm. Dr. Timuçin, sözlerini şöyle tamamladı:
    “Böbrek hastalığından korunmak için tuzun azaltılması, sağlıklı beslenme ve ideal vücut ağırlığının korunması, düzenli egzersiz yapılması, yeterli su içilmesi, sigara tüketiminden kaçınılması, aralıklı sağlık kontrollerinin yaptırılması, gelişigüzel ilaç kullanılmaması gerekmektedir. Şeker hastalığı, yüksek tansiyon, kalp-damar hastalıkları, obezite, ileri yaş ve ailede böbrek hastalığı olan kişiler böbrek hastalığı için yüksek risk altındadır. Gelecek nesillerimiz için herkesin el birliği içerisinde böbrek hastalıklarından korunmasında çalışması gerekmektedir.”

  • Dağ keçilerinin tuzu muhtardan

    Dağ keçilerinin tuzu muhtardan

    Havaların soğuk olmasından dolayı kendi hayvanlarının tuzlama işini ahırlarda yaptığını anlatan Muhtar Ekmez, “Bu hayvanlarında tuza ihtiyacı var. Artık bize alışmışlar, bizde bu sene o bölgede şu ana kadar dışarıda tuzlama yapmadığımız için o bölgedeki toprakta tuz miktarı az. Bundan dolayı bende oradaki kayaların üzerine bu tuzu serperek, onların tuz ihtiyacını karşılamalarını istiyorum” dedi.
    Muhtar Ekmez, köyün giriş ve çıkışlarına koyduğu kameralarla artık kaçak av yapanların ve köye gelip giden yabancıların tespiti daha kolay olacağını belirtti.

  • Tuz çalısı deneme sahası oluşturuldu

    Tuz çalısı deneme sahası oluşturuldu

    Konuyla ilgili bilgi veren Erzincan Tarım ve Orman İl Müdürü Murat Şahin, “Tuz Çalısı bitkisi son yıllarda hem hayvanların beslenmesinde hem de erozyonun engellenmesinde yoğun olarak kullanılmaya başladı. Erzincan Tarım ve Orman İl Müdürlüğü olarak meralarımızın kalitesinin artırılması ve hayvanlarımızın kaba yem açığının giderilmesine katkı sağlamak üzere Tuz Çalısı bitkisi dikmek suretiyle bir deneme sahası oluşturduk. Önümüzdeki yıllarda tuz çalısı bitkisini diğer meralarımızda da yaygınlaştıracağız” diye konuştu.

  • Yol kenarına bırakılan tuz çuvalları yola saçıldı

    Yol kenarına bırakılan tuz çuvalları yola saçıldı

    İstanbul Büyükşehir Belediyesi ekipleri tarafından kar çalışması için yol kenarına yerleştirdiği tuz çuvalları yırtıldı. Yırtılan çuvallardaki tuz yola döküldü. Avcılar E-5 kenarında çuvalların devrildiği ve tuzların yan yola saçıldığı görüntülendi.

  • Tuz bulmakta zorlanıyorlar

    Tuz bulmakta zorlanıyorlar

    Kırşehir’de bulunan ocaklarda istenilen oranda tuz çıkmaması esnafın maliyetlerini yükseltti Tuz, sorununun aşılabilmesi için destek bekleyen esnaflar, şehir dışından tuz getirip işlemenin de maliyetinin yüksekliğinden şikayetçi. Kırşehir’de mesleğinin son temsilcileri olan ve Terme Caddesi üzerinde faaliyet gösteren kaya tuzu işlemeciliği yapan esnaflar özellikle yemeklik kaya tuzu alımında sorun yaşadıklarını belirtti. Kaya tuzu işletmecisi Mehmet Umucu, “Yemeklik ve hayvanlar için kaya tuzu satışı yapıyoruz. Tuz Ocakları verimli çalışmadığı için ürünler esnafa ulaşmıyor bu durum da maliyetleri yükseltiyor” dedi.

    Artan maliyetleri vatandaşa yansıtmak istemediklerini anlatan Bektaş Uçar ise “Kırşehir’de beklenen oranda tuz çıkmaması nedeniyle maliyetlerimiz yükseliyor. Tuzu aldığımız fiyatın altında vermeye çalıyoruz. Bizler kadar müşteride mağduriyet yaşıyor. Biz müşteriyi mağdur etmemeye çalışırken tuz ocaklarının da bizleri mağdur etmemesini istiyoruz” diye konuştu.

    Kaya tuzu, yemeklerde ve hayvansal gıdalarda kullanılıyor. Esnafın yemeklik tuz bulamama sorunu bölgedeki tuz üretimi ve tedarikinde yaşanan zorlukları da gösteriyor. İşletmeciler, bu durumla başa çıkmak için çeşitli önlemler almaya çalışırken vatandaşta tuz bulmakta sıkıntı yaşadıklarını ve gençlik dönemlerinden itibaren yemeklerinde kaya tuzu dışında tuz bulundurmadığını söyledi. Sodyum klorürün mineral formu olan kaya tuzu içeriğinde 84 tane mineralle insan vücuduna alınması gerekli görülüyor. İnsan sağlığına faydalarının yanı sıra kaya tuzu, süs eşyası yapımında da kullanılıyor.

  • Hasat edilen tuz, ihracata hazırlaniyor

    Hasat edilen tuz, ihracata hazırlaniyor

    İç Anadolu Bölgesi’nde bulunan, zengin mineral yapısı ile yaklaşık 250 milyon ton tuz rezervinin bulunduğu tahmin edilen Tuz Gölü’nde hasat sezonunda üretim devam ediyor. Tuz Gölü’nde üretim alanı olarak belirlenen havuzlardan suların çekilmesiyle tuz oluşumu başlıyor. Tuz kazıma makineleri ile toplanan tuzlar kamyonlara aktarılarak toplanma alanına daha sonra ise işlenmek üzere fabrikaya gönderiliyor.

    “İhracatımız yaklaşık 60 ülkeyi bulmuş durumda”

    Gölde ham madde ve tuz üretimi olarak yıllık 1 buçuk milyon ton tuz işlendiğini aktaran Koyuncu Tuz İşletmeleri Genel Müdürü Ömer Çetiner, “Yıllık Tuz Gölü’nde yaklaşık 1 buçuk milyon ton ham tuzu üretiyoruz. Bunun takribi olarak 350 ile 370 bin ton kadarını fabrikamızda işleyip mamul madde haline getiriyoruz. Bu rakamın da bu sene 2023 yılı sona erdiğinde yaklaşık 200 bin tonunu ihracat yapmış olacağız. Kalanını iç pazara farklı sektörlere sunuyoruz. İhracatımız yaklaşık 60 ülkeyi bulmuş durumda. 2013 yılında başlamış olduğumuz fabrikamızdaki mamul madde ihracatını yaklaşık bin tondan başlattık, şu anda bu sene 200 bin tonu bulacağız. Farklı sektörlerde müşterilerimiz var. Amerika’dan Uzak Doğu’ya kadar bunların içinde gıda sanayi, kimya sanayi, yol tuzu gibi birçok farklı alanlarda müşterilerimiz var ve isteklerine uygun, yüksek kalitede tuz üreterek gönderiyoruz” dedi.

    “En fazla ihracat yaptığımız sektörler kimya sanayi ve deterjan sanayi”

    Üretimi yapılan tuzun birçok alanda kullanıldığını aktaran Çetiner, “Tuz bilindiği üzere aslında toplam üretimin çok az bir bölümü gıdada kullanılır. Tüm dünyada böyledir. Yaklaşık yüzde 10 arası bir miktarı gıda sanayinde kullanılır. Kalan miktar kullanıldığı yerin büyük çoğunluğu gerek kar ve kışla mücadele tuzu, gerekse kimya sanayi çok ağırlıkla kullanılır. Son zamanlarda bizim için önemli bir sektör de deterjan sanayidir. Tuzu biz şu anda en fazla ihracat yaptığımız sektörler kimya sanayi ve deterjan sanayidir. Burada ilk 2013 yılında fabrikamızı devreye aldığımızda toplam fabrikamızda çalışan sayısı yaklaşık 25 kişiydi. Bu sene sona erdiğinde 200’ü bulacağız. Önümüzdeki 2024 yılı insan kaynakları bütçemizde bu sayı 240 civarına çıkartmış olacağız. Oldukça ciddi bir istihdam sağlıyoruz burada” şeklinde konuştu.

    “Eleman sıkıntısı yaşıyoruz”

    Genel Müdür Ömer Çetiner, eleman sıkıntısı yaşadıklarını belirterek, “En büyük sıkıntı tabii ki içinde bulunduğumuz zorlu şartlarda eleman bulabilmek, ara eleman bulabilmek. Özellikle fabrikamızda çalışacak işçi bulmakta çok zorlanıyoruz. Kurulduğumuz günden beri çalışan birçok arkadaşımız var. Fakat yine de bulunduğumuz ilçenin küçük olması hasebiyle buradaki birçok iş gücü büyük illere Ankara, İstanbul, Konya gibi illere göç etmiş durumda. Bu yüzden bizim değil Şereflikoçhisar’da kurulu bulunan şirketlerin en büyük sıkıntısı şu anda eleman bulamıyor olmak. Gerçekten önümüzdeki en büyük sıkıntı bu diyebiliriz” diye konuştu.