Etiket: uçak kazası

  • Genç pilotun cenazesi Mersin’de toprağa verildi

    Genç pilotun cenazesi Mersin’de toprağa verildi

    Bursa’nın Osmangazi ilçesi Bağlarbaşı Mahallesi’nde düşen eğitim uçağında, eğitmen pilot Furkan Otkum ile birlikte hayatını kaybeden inşaat mühendisi pilot pilot Murat Avşar’ın cenazesi, Bursa Adli Tıp Kurumu’ndaki işlemlerinin tamamlanmasının ardından dün gece memleketi Mersin’e getirildi.

    Avşar’ın cenazesi, bugün öğle namazına müteakip kılınan cenaze namazı sonrası Mersin Şehir Mezarlığı’nda defnedildi.

    Cenaze namazı öncesi şehir mezarlığında toplanan genç pilotun yakınları uzun süre göz yaşı döktü. Ayakta durmakta zorlanan gencin annesi Ayşe Avşar ile babası Mehmet Avşar’ı yakınları teselli etmeye çalıştı.

    Acılı baba Mehmet Avşar, oğlunun ölüm haberini Antalya’dayken öğrendiklerini belirterek, “Uçmak küçüklüğünden beri hayaliydi. Sık sık eğitim uçuşları yapıyordu. Bir belge daha alması gerekiyordu. O süreyi tamamlamaya çalışıyordu. Çok üzgünüz. Allah kimseye evlat acısı vermesin” dedi.

  • Bursa’da mahalle sakinleri uçak kazasını anlattı

    Bursa’da mahalle sakinleri uçak kazasını anlattı

    Bursa’da dün meydana gelen ve 2 pilotun hayatını kaybettiği uçak kazasının dehşetini yaşayan mahalle sakinleri anlattı. 60 yaşındaki Yılmaz Özgür, kazadan saniyelerle kurtulduğunu şöyle anlattı:

    “Olay yerinde tesadüfen bulunuyordum. Markete gitmek için evden çıkmıştım. Ani bir gürültü oldu. Karşımda biri vardı ve koşmaya başladı. Ben anlamadım ve o koşan kişiyi izlemeye başladım. O esnada yüksek uçak sesi duydum. Uçaklar burada sürekli dolaştığı için alışkındım. Ancak hızlı bir çarpma ile uçak tepemde sıvılar ve tozlar başımın üstünde toz bulutu oluşturdu. Kendimi korumak için oradan hızlıca kaçtım. Aniden uçağın minibüs dibine çakıldığını görünce kaçmak zorunda kaldım. Çok şiddetli bir ses ve çarpma sesi oldu. Ben bir an donakaldım. O koşan arkadaşa niye beni uyarmadın diye çıkıştım. O esnada tekrar bir patlama meydana geldi. Ben de yukarıya doğru yürüdüm. 112 acil servisi aradım. Bildirdim, bilgilerinin olduğunu söylediler. Ben pilotları görmedim. Sürekli çocuklar oluyor sokakta. Şans eseri okul saati olduğu için çocuklar yoktu. Pilotlar için Allah’tan rahmet diliyorum. Çarpma anında patlama olsaydı alevler beni de yutabilirdi. 10 saniye değil, 3 saniye önce gitsem uçağın olduğu yerde olurdum.”

    “Ardı ardına patlamalar oldu”

    Olayın bir diğer görgü tanığı Ömer Taşdemir ise, “Dükkanın önünde babamla beraber bekliyorduk. Yönüm tam sokağı görüyordu ve uçağın düşüşünü fark ettim ve babama bağırdım. Koşarak yolun yarısına geldim. 112 ve itfaiye arayacaktım ki bir patlama oldu ve geri kaçtım. Alevler tekrar yükseldi. Kardeşime seslendim. Yangın tüplerini istedim. Olay yerine biraz müdahale ettik. Bir arabaya müdahale ettik. Bir aracı kurtarma şansımız yoktu. Yangın tüpleri ile mavi araca müdahale ettik. Mavi arabayı kurtardık. Binaya sıçramasını diye uğraştık. Düşen pilotlarımızı gördük. Kanadı çarpınca bir pilot öne düştü, diğeri biraz arkasına düştü. Uçaktan biraz öne düştüler. Ardı ardına patlamalar oldu. Tam müdahale edemedik. Bizler de çok üzüldük” dedi.

    “Araba tutuşsa, ev yanacaktı”

    Aracı yanmaktan sonra anda kurtulan ve evinin önüne uçak düşen Özcan Sönmez de, “Patlama olduğunda evdeydim ve yatıyordum. Patlama oldu balkona koştum. Yerde yatan pilotları gördüm. Merdivenlerden inip pilotlara gitmek istedim ama patlamalar olmaya başladı ve arabalar alev aldı. İlk önce çocuklarımı kurtardım. Arabanın alev içinde olduğu gördüm. Arabayı geri geri çıkarmaya çalıştım. Eğer araba yanmış olsa, ev yanacaktı. Doğalgaz açıktı. Bizi Allah korudu, ölenlere Allah’tan rahmet diliyorum” ifadelerini kullandı.

    https://twitter.com/linetv/status/1518571293406343168

    “Çocuğum çok etkilendi”

    Evinin üstüne uçak düşen Hüseyin Sarı da olay anında çalıştığını belirterek, “Çocuklarım ve eşim evdeydi. Beni arkadaşım aradı ve sokağa uçak düştüğünü söyleyince ben eve düştüğünü tahmin etmiyorum. Eşimi aradım cevap vermiyor. Sonradan fark ediyorlar ve telaşlanıyorlar. Alevleri görüyorlar, patlama oluyor. 4 yaşında çocuğumla eşim arka bahçeden atlamaya çalışmış. İkinci kattan atlamaya kalkmış çocuk var diye korkmuş. Tekrar kapıya yönelmiş merdivenlerden inerken düşmüş. Kapıdan çıktıktan sonra panikle tekrar düşüyor. Ondan sonra koşuyor. Çatı, duvar hasarlı. Belediyeden geliyorlar. Müdahale edecekler bizde bekliyoruz. Elimizden başka bir şey gelmiyor. Bu durumdan çocuğum çok etkilendi. Çok konuşkan bir çocuktu ama duruldu” şeklinde konuştu.

    Uçak kazasında sokakta olan Sultan Kaya: “Pilotlar önüme düştü”

    Kaza yaşanmadan kısa süre önce torunlarına bakmak için dışarıya çıktığını anlatan Sultan Kaya, “Torunlara baktığım esnada bir ses duydum. Önüme baktım, ölen pilotlar düştü. Orada da telefonda kızımla konuşuyordum. Bağırarak, ‘İki adamı öldürdüler aşağı attılar’ dedim. Ben başımı kaldırıp baktığımda çatı üzerime geldi. Uçağın parçası çatıya düşmüştü. Bir parçada aracın üstüne düştü sonra alev aldı. Ben yere düşen pilotlarda tepki yoktu. Bizim çocuklardan başka kimse dışarıda değildi. Benim çocukları kucaklayıp içeri koştuğumda alevler çoğaldı” diye konuştu.

    “Patlama vardı, alevler vardı, yakıt döküldü” diyerek konuşmasını sürdüren Sultan Kaya, “Mahalle kıyamet yeri gibi oldu. Ben ilk önce ölen pilotları gördüm, sonra kafamı kaldırınca sesi duydum ve olayı gördüm. Pilotlarda hareket olsa ben müdahale edecektim. Allah kimsenin başına vermesin. Bende 3 yaşındaki torunum ile saniyelerle kurtuldum” ifadelerini kullandı.

  • ‘Dünya Pilotlar Günü’nde iki pilota veda

    ‘Dünya Pilotlar Günü’nde iki pilota veda

    Bursa’da Yunuseli Havalimanı’ndan havalandıktan kısa bir süre sonra Osmangazi ilçesi Bağlarbaşı Mahallesi’nde bazı evlere çarptıktan sonra sokağa düşerek yanmaya başlayan uçaktaki öğretmen pilot Furkan Otkum ve öğrenci pilot Murat Avşar olay yerinde hayatını kaybetti.

    Düşen Teknam-2002 marka uçağın YBS Sondaj ve Havacılık isimli şirketin sahibi Yenal Ahmet T.’ye ait olduğu ortaya çıktı. Yapılan ilk incelemelere göre uçağı 90 saatlik uçuşu tamamlamak için kiralayan kıdemsiz pilot Murat Avşar’ın kullandığı tespit edildi.

    2 kişinin hayatını kaybettiği olayla ilgili YBS Havacılık şirketinin sahibi Yenal Ahmet T., uçağın sivil havacılık uçuş kurallarına uygunluğunu denetleyen firma sahibi Fevzi A. ve Uçak Teknisyeni Mustafa K. gözaltına alındı. Emniyette ilk ifadelerine başvurulan 3 kişi daha sonra serbest bırakıldı. Kırım ekibinin gece saatlerinde yaptığı inceleme çalışmalarının ardından uçağın enkazı sokaktan kaldırıldı.

    Sabah saatlerinde cenazelerini almaya gelen pilot Furkan Otkum’un dayısı Ahmet Polat, uçağın uzun süre havada kaldığını hatta bir bilgiye göre İzmir’e gidip geri döndükten sonra aynı uçağı Furkan Otkum’a eğitim yapması için verildiğini iddia etti.

    Sözlerine şirket yetkililerine seslenerek devam eden Polat, “Bir uçağın kaç saat uçacağını bizim hocalarımız çok rahat söyleyebilirler. Aynı zamanda firmanın bir envanterinin olduğunun ve bu envanterde kaç adet uçağının olduğunu, uçakların hangi model olduğu rahat bir şekilde görülebilir. Yeni bir Furkan faciası olmaması adına söylüyorum. Bu insanlar bizim tepemizde uçuyorlar. Yani vasıflı mı vasıfsız mı nasıl bu aşamaya gelmiş. Bunların araştırılması gerekiyor. Bizim canımız gitti ama başka canların gitmesini istemiyoruz. Lütfen yetkililerin buna bir önderlik yapması gerekiyor. Uçağın havada uçması ve inmesi bir kontrole tabi olması gerekiyor. Bunları kontrol eden firmalar kimler. Kimler denetliyor. Son olarak çalışma mesaisine bakılırsa, Furkan’ın neden düştüğü ya da neden düşürüldüğü ortaya çıkacaktır. Furkan çok başarılı ve çok uçuş saati olan bir öğrenciydi. Furkan sevilen ve ayrıca herkesin onunla çalışmak istediği bir insandı. Burada ben şirketi suçlamıyorum ama suçlamak için elimizde donelerin olması gerekiyor. Bunlar nelerdir envanterdir. Bu uçak İzmir’e gidiyor. İzmir’den dönüyor. Tekrar Furkan’a veriliyor eğitim vermesi için. Bu doğru mu dur, değil midir bizim aldığımız bilgiler. Yetkililerden bir an önce bu konuyu aydınlatmasını istiyoruz” diye konuştu.

    Diğer yandan Türkiye’nin ilk pilotu olma unvanına sahip Fesa Evrensev’in Türkiye semalarındaki ilk uçuşunu 26 Nisan 1912’de gerçekleştirmesi dolayısıyla 26 Nisan günü “Dünya Pilotlar Günü” olarak seçildi. Uçağın düşmesi sonucu hayatını kaybeden Furkan Otkum ve Murat Avşar’ın Adli Tıp Kurumu Morgunda yapılan otopsilerinin ardından ailelerine teslim edildi. Ailesi tarafından teslim alınan Furkan Otkum’un cenazesi, İstanbul Kurtköy Mezarlığında kılınacak olan ikindi namazının ardından defnedileceği öğrenildi. Murat Avşar’ın cenazesi ise memleketi olan Mersin’e gönderileceği öğrenildi.

  • Uçak kazasına ait yeni görüntüler

    Uçak kazasına ait yeni görüntüler

    Dün öğle saatlerinde Yunuseli Havalimanı’ndan kalkan tek motorlu iki kişilik uçak Bağlarbaşı Mahallesi’nde evlerin arasına düşüp infilak etmişti. Biri yardımcı pilot iki pilotun hayatını kaybettiği kaza anına ait yeni güvenlik kamerası ortaya çıktı. İlk görüntülerde infilak eden uçağın düştüğü sokakta 5 metre ileride biri çocuk iki kişinin de mutlak ölümden kurtulduğu anlaşılırken, yeni görüntülerde ise uçağın çakılma anları, patlama ve yangın anlarının yanı sıra mahalle sakinlerinin panik yaşaması, uçağın çarptığı evin sahibi olan kadının küçük bir çocukla kaçması ortaya çıktı. Polis ve itfaiye ekiplerinin kısa sürede olay yerine girişi ve müdahale anları da görüntülere yansıdı.

  • Bursa’daki uçak kazası: Hava yolu şirketinden açıklama

    Bursa’daki uçak kazası: Hava yolu şirketinden açıklama

    Bursa’nın Osmangazi ilçesinde 25 Nisan saat 15.00 sıralarında Bağlarbaşı Mahallesi Sarıgül Sokak’ta meydana gelen olayda, Yenişehir Havalimanı’na gitmek için Yunuseli Havaalimanı’ndan kalkan tek motorlu uçak, kalkış yaptıktan kısa bir süre sonra sokağa düştü. Sokak arasındaki evlerin arasına düşen uçak, alev aldı. Yangın nedeniyle zaman zaman patlamalar meydana geldi.

    İhbarla olay yerine çok sayıda itfaiye, polis, sağlık ve AFAD ekibi sevk edildi. Polis çevrede güvenlik önlemi alırken, itfaiye ekipleri de yangını kontrol altına aldı. Sağlık ekipleri, uçaktaki Furkan Otkum ile Murat Avşar’ın hayatını kaybettiği belirledi.

    Otkum ve Avşar’ın cansız bedeni, Bursa Adli Tıp Kurumu Morgu’na kaldırıldı. Uçağın sokak arasına düştüğü anlar ise çevredeki bir iş yerinin güvenlik kamerasına yansıdı.

    UÇAK EĞİTİM SIRASINDA DÜŞMÜŞ

    Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’nca başlatılan soruşturma kapsamında uçağın eğitim sırasında düştüğü belirlendi. Otkum’un özel bir havacılık şirketinde pilot olarak çalıştığı ve pilot olmak isteyenlere eğitim verdiği öğrenildi. Murat Avşar’ın ise uçuş eğitimi aldığı belirlendi.

    Savcılık koordinesinde soruşturmayı sürdüren polis ekipleri, uçağın bağlı olduğu şirket sahibi Yenal Ahmet T., uçakların sivil havacılık uçuş kurallarını denetleyen Fevzi A. ve uçak teknisyeni Mustafa K.’nin ifadelerine başvurdu.

    Asayiş Şube Müdürlüğü’ne götürülen 3 yetkilinin, emniyetteki işlemlerinin sürdüğü belirtildi. Ankara’dan yola çıkan kaza kırım ekibi de dün gece olay yerine gelerek, inceleme yaptı. İncelemenin ardından kırıma uğrayan uçağın enkazı, çekici ile bölgeden kaldırıldı.

    HAVA YOLU ŞİRKETİNDEN AÇIKLAMA

    Uçağın bağlı olduğu hava yolu şirketi, sosyal medya hesabından açıklama yaptı. Hava yolu şirketinden yapılan açıklamada, “25 Nisan 2022 tarihi yerel saatle 15.00 sularında Bursa Yunuseli Havalimanı’ndan Yenişehir Havalimanı’na seyrüsefer düzenlemek amacıyla kalkış yapan TC-UPT tescilli hava aracımız, henüz sebebi bilinmeyen bir nedenden ötürü kırıma uğramıştır. Kaza sonrasında ilk önceliğimiz arama ve kurtarma ekipleri ile koordineli bir şekilde hava aracımıza ulaşıp, uçuş ekibimizin sağlık durumları ile alakalı bilgi edinmek olmuştur. Ne yazık ki pilotlarımız Murat Avşar ve Furkan Otkum, meydana gelen elim hadisede vefat etmiştir. Acımız çok büyük. Bu zorlu süreç bizler kadar vefat eden pilotlarımızın yakınları için de zor bir süreçtir. Bu elim kazanın meydana geliş sebeplerinin şeffaflıkla araştırılması konusunda hava aracı, motor, pervane üreticileri, emniyet güçleri, ulaşım emniyeti inceleme komisyonu ve ilgili diğer tüm otoritelerle iletişimimiz, koordinasyonumuz ve inceleme sürecimiz devam etmektedir. Öte yandan vefat eden ekibimizin aileleri ile de temas halinde ve yaralarımızı sarmak için var gücümüzle çalışmaktayız. Bizlere ve vefat eden kanat arkadaşlarımıza, bu zor süreçte vermiş olduğunuz destek için teşekkür ederiz. Meydana gelen bu elim kazada vefat eden uçuş ekibimizin tüm yakınları ve sevenlerinin ve havacılık camiamızın başı sağ olsun” ifadeleri kullanıldı.

  • Bursa’da düşen uçağın enkazı kaldırıldı

    Bursa’da düşen uçağın enkazı kaldırıldı

    Bursa Yenişehir Havaalanı’na inmek üzere saat 15.10 sıralarında Yunuseli Havaalanı’ndan kalkan tek motorlu eğitim uçağı, saat 15.20 sıralarında Osmangazi ilçesi Bağlarbaşı Mahallesi Sarıgül Sokak’ta evlerin arasına düşerek yanmaya başladı.

    Öğretmen pilot Furkan Otkum ve öğrenci pilot Murat Avşar, düşme neticesinde olay yerinde hayatını kaybetti. Kazanın ardından Ankara’dan gelen kaza kırım ekibi enkazda inceleme yaptı. İncelemelerin ardından uçağın enkazı sokaktan kaldırıldı.

    3 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI

    Düşen Teknam-2002 marka uçağın YBS Sondaj ve Havacılık isimli şirketin sahibi Yenal Ahmet T.’ye ait olduğu ortaya çıktı.

    Yapılan ilk incelemelere göre uçağı 90 saatlik uçuşu tamamlamak için kiralayan kıdemsiz pilot Murat Avşar’ın kullandığı tespit edildi.

    2 kişinin hayatını kaybettiği olayla ilgili YBS Havacılık şirketinin sahibi Yenal Ahmet T., uçağın sivil havacılık uçuş kurallarına uygunluğunu denetleyen firma sahibi Fevzi A. ve Uçak Teknisyeni Mustafa K. gözaltına alındı.

  • Bursa’da uçağın sokağa düşme anı kamerada

    Bursa’da uçağın sokağa düşme anı kamerada

    Bursa’da öğle saatlerinde Yunuseli Havalimanı’ndan kalkan tek motorlu iki kişilik uçak Bağlarbaşı Mahallesi’nde sokağın ortasına düşüp infilak etmişti. Biri yardımcı pilot iki pilotun hayatını kaybettiği kaza anı bir evin güvenlik kamerasına yansıdı.

    İnfilak eden uçağın düştüğü sokakta 5 metre ileride biri çocuk iki kişinin de mutlak ölümden kurtulduğu görüntülerden anlaşılıyor.

    Öte yandan olay yerinde kaza kırım ekiplerinin incelemesinin devam ettiği öğrenildi.

  • Endonezya’daki uçak kazasında karakutuya ulaşılmaya çalışılıyor

    Endonezya’daki uçak kazasında karakutuya ulaşılmaya çalışılıyor

    Endonezya’da yolcu uçağının düştüğü bölgede donanmadan dalgıçlar karakutuya ulaşmaya çalışıyor.

    Ulusal Arama Kurtarma Ajansı (BASARNAS) Başkanı Bagus Puruhito, düzenlediği basın toplantısında, uçağın düştüğü bölgede yapılan aramalarda şu ana kadar 37 torba içinde uçak kalıntısı ve yolculara ait kişisel eşyaların yanı sıra 46 torba içinde ceset parçası toplandığını bildirdi.

    Puruhito, karakutunun yerinin Lancang ile Laki Adaları arasındaki bölgede olduğunun belirlendiğini, Endonezya Donanmasından dalgıçların bölgede aramalarına devam ettiğini söyledi.

    Ceset parçalarında yapılan DNA testlerinde bir kişinin kimliğinin tespit edildiği kaydeden yetkililer, cesedin Okky Bisma isimli kişiye ait olduğunun belirlendiğini ifade etti.

    Endonezya’da yolcu uçağının düştüğü bölgede geniş çaplı arama kurtarma çalışmaları 53 gemiyle devam ediyor.

    Karakutunun çıkarılıp incelenmesiyle kazanın nedeninin aydınlatılabileceğini kaydeden yetkililer, uçağın düşüş sebebine ilişkin henüz resmi bir açıklama yapmadı.

    Ulaştırma Bakanı Budi Karya Sumadi, 9 Ocak’ta düzenlediği basın toplantısında, kalkıştan yaklaşık 5 dakika sonra iletişimin kesildiği ve içinde 12 kişilik mürettebat ile 50 yolcunun bulunduğu “SJ182” sefer sayılı yolcu uçağının başkent Cakarta’nın kuzey açıklarındaki Laki ve Lancang Adası arasındaki noktaya düştüğünü açıklamıştı.

    Ulaştırma Bakanlığı Sözcüsü Adita Irawati, en son iletişimin 9 Ocak’ta yerel saatle 14.40’ta gerçekleştirildiği uçağın Cakarta-Pontianak seferini yapmak üzere havalandığını bildirmişti.

    Endonezya Donanması, yolcu uçağının enkazının başkent Cakarta sahilinin kuzeyindeki Thousand Adaları açıklarında 4 noktaya dağıldığını ifade etmişti.

    Küresel uçuşları takip eden Flightradar24’ün sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, uçağın kalkıştan 4 dakika sonra yaklaşık 11 bin fite (3 bin 352 metre) çıktığı, daha sonra 1 dakikadan kısa sürede 250 fite düştüğü ve hava trafik kontrolü merkeziyle irtibatının kesildiği belirtilmişti.

  • Sabiha Gökçen Havalimanı’ndaki Pegasus kazasının bilirkişi raporu tamamlandı

    Sabiha Gökçen Havalimanı’ndaki Pegasus kazasının bilirkişi raporu tamamlandı

    İstanbul Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı’nda meydana gelen uçak kazasına ilişkin kusur durumunun tespit edilmesi amacıyla bilirkişilerden istenen rapor tamamlandı.

    Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca, 5 Şubat’ta 177 yolcu ve 6 mürettebatın bulunduğu İzmir-İstanbul seferini yapan Pegasus Havayollarına ait yolcu uçağının pistten çıkması sonucu 3 kişinin hayatını kaybettiği kazaya ilişkin yürütülen soruşturma devam ediyor.

    Soruşturma kapsamında, sanıkların kusur durumunun belirlenmesi için bilirkişilerden istenen rapor tamamlandı. İnşaat Yüksek Mühendisi, Uçak Yüksek Mühendisi, Meteoroloji Yüksek Mühendisi, Kaptan Pilot, A Sınıfı il Güvenliği Uzmanı ve bir hukukçu bilirkişiden oluşan 6 kişilik heyet tarafından oy çokluğu ile hazırlanan rapor, soruşturma dosyasına sunuldu.

    Raporda, Sabiha Gökçen Havalimanı 06 pistinin yüzey sürtünme özelliklerinin kaza sırasında kabul edilebilir seviyede olduğu, dolayısıyla kazanın meydana gelmesi bağlamında yüzey kaplamasında sorun bulunmadığı, fakat RESA (pist sonu emniyet alanı) bulunmamasının kazanın vahametini artırdığı anlatıldı.

    Rüzgarın kuvvetli ve hamleli olmasının sürüklenmeye sebebiyet vermiş olabileceği belirtilen raporda, özellikle hamleli rüzgarların görüldüğü anlarda anlık rüzgar verileri göz önüne alınarak daha dikkatli bir biçimde pist seçiminin yapılması, bu durumlarda kullanılan uçağın savrulma potansiyelinin de pilot tarafından göz önünde bulundurulması gerektiği vurgulandı.

    Raporda alçak rüzgar kayması, rüzgar yönü ve şiddetindeki değişimin pilot tarafından anlık olarak yakalanamaması, kaza öncesi raporlanan gök gürültülü sağanak yağış sebebiyle zeminin kayganlaşmış olması ile fren mesafesinin artması sebeplerinin birleşimi sonucu kazanın meydana gelmiş olabileceği görüşü aktarıldı.

    Kusur durumları

    Şüpheli kaptan pilot M.A’nın olay günü rüzgarın istikameti ve şiddeti, pist zemininin ıslak oluşu, limit üstü şiddetli kuyruk rüzgarı nedeniyle durma mesafesinin olumsuz etkilenebileceği ve pist dışına çıkma olasılığının olduğu ihtimallerini göz önüne alması gerektiği aktarılan raporda, ancak Yalova dolaylarında uçağa yıldırım isabet etmesinin verdiği stres ile mevcut meteorolojik koşulların kötü olması ve yolcuların bu hava koşullarından olumsuz etkilenmesinin önüne geçmek amacıyla bir an önce uçağı güvenli bir şekilde indirmeye odaklanması nedeniyle bunu yapamadığının tespit edildiği vurgulandı.

    Raporda, şunlar kaydedildi:

    “Kaptan pilot M.A. stabil yaklaşma kriterlerinden hıza uymayarak yaklaşmaya devam ettiği, uçağı indirdikten belli bir süre sonra 57 kt hızında pist içinde durabilecek seviyede yavaşladığını düşünerek hız freni (speed brake) ve otomotik freni (auto brake) kapatmıştır. Uçak 6 saniye boyunca pist üzerinde yavaşlamadan ilerlemiş ve pilotlar tarafından yavaşlamak amacıyla manuel olarak maksimum frenleme yapılmış, fakat pist üzerinde birikmiş olan su nedeniyle hydroplaning meydana gelmiş, sürati düşmeye başlamış olan uçak yerde kuvvetli kuyruk rüzgarı etkisiyle yavaşlayamamış ve söz konusu kaza meydana gelmiştir.”

    Bilirkişi raporunda, bu nedenlerle kaptan pilot M.A’nın meydana gelen kazada asli kusurlu olduğu belirtildi.

     Yardımcı pilot az tecrübeli

    Şüpheli yardımcı pilot F.P’nin de, meterolojik koşullar hakkında kaptan pilotu bilgilendirme görevi olduğu aktarılan raporda, yol boyu telsiz teması sağlayıp uçuşun güvenle sürmesini temin etme, alınan meteorolojik bilgiler dahilinde performans hesaplaması yaparak uçağın bu veriler ışığında ilgili piste inip inemeyeceği konusunda kaptana yardımcı olma yükümlülükleri bulunduğu kaydedildi.

    Yardımcı pilotun Pegasus Havayollarında 1 yıldan kısa süredir görev aldığı bildirilen raporda, yaklaşık 400 saatlik az bir tecrübesi bulunduğundan kendisinden daha tecrübeli kaptan pilotun gerçekleştirdiği yaklaşma ve iniş aşamalarında belli noktalarda, yüksek sürat ve glide slope farkları olduğu zaman yerinde sesli uyarıları yapmadığının görüldüğü aktarıldı.

    Yardımcı pilotun ayrıca bu uyarıları yaptıktan sonra kaptan pilot tarafından herhangi bir düzeltme yapılmıyorsa önce “pas geç” sesli ikazı, hala tepki gelmiyorsa da kontrolleri alıp uçağı pas geçirmesi gerektiği kaydedilen raporda, yardımcı pilotun hem şirketteki hem de uçak içindeki düşük tecrübesinin etkisiyle bu görevleri tam olarak yerine getiremediği, bu nedenlerle tali kusurlu olduğu kanaatine varıldığı bildirildi.

    Kule görevlilerinin kusur durumu

    Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) C Ekip Şefi, Sabiha Gökçen Havalimanı’nda hava trafik kontrolörü olan S.K’nın da uçağın inmesinin riskli olabileceği konusunda kendisinde kanaat oluştuğunu ifade etmesine rağmen, bu konuda ilgili trafiğe yaklaşmaya devam ve iniş için izin verdiği, pas geçmesi ile ilgili uyarı ve tavsiyede bulunmadığı, hatta yaklaşmakta olan trafiğin bu meteorolojik koşullarda nasıl olsa pas geçeceği düşüncesiyle trafiğin güvenliğini sağlamak için gereken önlemleri almadığı kaydedildi.

    Raporda bu nedenle kule şefi olan S.K’nın meydana gelen kazada asli kusurlu bulunduğu açıklandı.

    Yeşilköy Havalimanı Yaklaşma Hava Trafik Kontrolörü C Ekip Şefi N.B.nin de, kaza günü ilgili tarfikten önceki iki uçağın pas geçmesine ve meteorolojik şartların pistin iki yönünde de anlık değişim göstermesi nedeniyle tehlikeli durumlar oluşabileceğinin farkında olmasına ve hatta yaklaşan trafiğin bu koşullarda nasıl olsa pas geçeceği düşüncesine rağmen ilgili trafiği “course” den çıkartmaması nedeniyle asli kusurlu bulunduğu ifade edildi.

    Raporda, Sabiha Gökçen Havalimanı’nda hava trafik kontrolörü olan E.A’nın ise meydana gelen kazada kusurunun bulunmadığı belirtildi.

    HEAŞ’ın kusur tespiti

    Bilirkişi raporunda Havaalanı İşletme ve Havacılık Endüstrileri AŞ’nin (HEAŞ) kusur durumunun anlatıldığı bölümde, Sabiha Gökçen Havalimanı 06 pistinin sonunun 20 metre kot farkı olan yaklaşık 100 metre uzunluğunda, içinden iki adet yol, tali yol ve yeni yapılan pist için yakın zamanda inşa edilmiş bir istinat duvarı bulunan bölge olduğu kaydedildi.

    DHMİ’nin raporlarının tamamında bu bölgeye havalimanı dışından acil durum müdahale yollarının uygun olmadığının belirtildiği aktarılan raporda, bu durumun gerçekleşen kazadan 24 dakika sonra acil müdahale araçlarının uçak başına ulaşabilmesine neden olduğu vurgulandı.

    Raporda, kaza günü pistin 06 pist tarafından bulunan J-K arasında lastik izi temizleme çalışmasının yapıldığının raporlandığı, ancak HEAŞ tarafından 6 Mart’ta yazılan yazıda yer alan Apron Yönetim Şefliği görev formu incelendiğinde bu pistin sonu olan K-E arasında herhangi bir lastik izi temizleme çalışmasının yapıldığının raporlanmadığı bilgisi verildi.

    Bahsi geçen bu bölgede uçağın pistin üzerinde maksimum fren yapmasına rağmen yeterli seviyede yavaşlayamalarak pist sonunda dışarı çıktığı ve kazanın meydana geldiği anlatılan raporda, bu nedenlerle HEAŞ’ın meydana gelen kazada asli kusurlu bulunduğu anlatıldı.

    Bir bilirkişiden kusur durumuna ilişkin “kişisel görüş”

    Bilirkişi heyeti içinde yer alan hukukçu Necmi Demir, bilirkişi raporunun katılmadığı bölümlerine ilişkin kişisel görüş raporu hazırladı.

    Kişisel görüş raporunda, uçak kazasının meydana gelmesine neden olan kişilerin kusur durumu ile ilgili nihai değerlendirme yapabilmek için uçak kazası ile ilgili Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ulaşım Emniyeti İnceleme Merkezi Başkanlığı tarafından hazırlanacak nihai raporun beklenmesinin uygun olacağı savunuldu.

    Söz konusu nihai raporun hazırlanmadan, bilirkişi heyet raporunun düzenlenmesinin uygun olmayacağı aktarılan kişisel görüş raporunda, eldeki verilerle kaptan pilot M.A. ile yardımcı pilot F.P’nin uçuş ekibi olarak birlikte değerlendirilmesi gerektiği, bu nedenle her ikisinin de asli kusurlu oldukları sonucuna varmanın daha doğru olacağı anlatıldı.

    Kişisel görüş raporunda, diğer bilirkişi heyeti tarafından gerekçe olarak DHMİ’nin 2017, 2018 ve 2019 yıllarına ait denetim raporlarının tamamında bu bölgeye havalimanı dışından acil durum müdahale yollarının uygun olmadığı ve benzeri bulguların raporlanmış olmasına rağmen, HEAŞ tarafından herhangi bir düzeltici işlem yapılmamış olmasının gösterildiği ifade edildi.

    Eğer söz konusu kazanın meydana gelmesinde HEAŞ’ın da asli kusurlu olduğu kabul edilecekse, öncelikle DHMİ’nin de kusurlu olduğunun kabulünün zorunlu olduğu savunulan kişisel görüş raporunda, “Zira DHMİ’nin yalnızca bir bulguyu yazması yetmez, bulgunun gereğinin derhal yapılmasını sağlayacak önlemleri de süratle alması gerekir.” ifadelerine yer verildi.

    Kişisel görüş raporunda, eldeki verilerle Yeşilköy Havalimanı Hava Trafik Kontrolörü olan N.B.’nin kusurunun olmadığı, Sabiha Gökçen Havalimanı Kontrolörleri S.K. ile E.A’nın da tali derecede kusurlu olduğu görüşü bildirildi.

    Raporda, kaptan pilot M.A. ve yardımcı pilot F.P’nin pilot yeterliliğinin bulunup bulunmadığı konusunda Pegasus Hava Yolları’nın sorumluluğunun da değerlendirilmesinin yerinde olacağı belirtildi.

  • Ukrayna’da uçak kazasında ölü sayısı 25’e yükseldi

    Ukrayna’da uçak kazasında ölü sayısı 25’e yükseldi

    Ukrayna’nın kuzeydoğusundaki Harkiv ilinde askeri uçağın düşmesi sonucu hayatını kaybedenlerin sayısı 25’e yükseldi.

    Ukrayna Başsavcılığından yapılan açıklamada, Harkiv ilinde Ukrayna ordusuna ait AN-26 tipi uçağın düştüğü kazayla ilgili soruşturma başlatıldığı belirtildi. Uçağın Çugiyev ilçesi yakınlarında dün akşam iniş hazırlığı yaptığı sırada düştüğü, kazada 25 kişinin hayatını kaybettiği, 2 kişinin ağır yaralandığı bildirildi.

    Ukrayna Acil Durumlar Servisinden daha önce yapılan açıklamada kazada 22 kişinin öldüğü, 2 kişinin yaralandığı, 4 kişinin arandığı ifade edilmişti. Uçakta bulunanların sayısı ise ilk açıklamada 28, daha sonra 27 kişi olarak duyuruldu.

    “2 KİŞİ UÇAKTAN ATLAYARAK KURTULDU”

    Eğitim uçuşu sırasında düşen uçakta, mürettebat ve Harkiv Hava Kuvvetleri Üniversitesi öğrencilerinin bulunduğu belirtildi. Harkiv Valisi Oleksiy Kuçer, hayatta kalan 2 kişinin uçak düşmeden önce kısa mesafeden uçaktan atladığını aktardı. Pilotun, kaza öncesinde sol motorda arıza olduğunu bildirdiğini söyleyen Kuçer, uçağın düşüş nedeniyle ilgili incelemelerin sürdüğünü belirtti.

    Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’nin bugün bölgeye gideceği açıklandı.