Etiket: ücretsiz maske

  • 39 ilde maskesiz sokağa çıkmak yasak! İşte o iller…

    39 ilde maskesiz sokağa çıkmak yasak! İşte o iller…

    Türkiye’de koronavirüs salgını nedeniyle maskesiz dışarı çıkmanın yasaklandığı il sayısı 39’a yükseldi.

    Yeni tip koronavirüse (Covid-19) karşı tek başına koruyucu özelliği olmayan ancak sosyal mesafe kuralıyla virüsle mücadelede önemli bir tedbir olarak öne çıkan maske kullanımı, 25 ildeki hıfzıssıhha kurulu tarafından zorunlu hale getirildi.

    Kontrollü sosyal hayat sürecinde pazar yerleri, marketler, AVM’ler, toplu ulaşım araçları, taksiler, kuaförler ve berberlerde zorunlu olan maske kullanımı, bazı illerde hıfzıssıhha kurulları tarafından sokağa çıkıldığında da mecburi tutuluyor.

    Türkiye genelinde şu ana kadar Hıfzısıhha Kurulları tarafından, 39 şehirde maskesiz dolaşmak yasaklandı.

    HANGİ İLLERDE MASKE TAKMAK ZORUNLU?

    Salgın hastalık sebebiyle Bursa, Diyarbakır, Kütahya, Kars, Elazığ, Erzurum, Iğdır, Şanlıurfa, Adıyaman, Afyonkarahisar, Aydın, Balıkesir, Bartın, Denizli, Düzce, Kastamonu, Muğla, Uşak, Rize, Karabük, Kayseri, Sakarya, Siirt, Tunceli, Kırıkkale, Kırklareli, Isparta, Burdur, Konya, Kahramanmaraş, Gaziantep, Gümüşhane, Bolu, Kocaeli, İzmir, Mardin, Amasya, Malatya ve Zonguldak’ta maskesiz sokağa çıkmak yasaklandı.

  • Maske kullanımıyla ilgili uyarı: Tekrar kullanmayın!

    Maske kullanımıyla ilgili uyarı: Tekrar kullanmayın!

    Tüm maskelerin tek kullanımlık olduğuna dikkat çeken Eczacı Yıldız Türkaydın, “Maskelerin herhangi bir yöntemle dezenfekte edilmeye çalışılması; cerrahi maskelerin fiziksel bütünlüğünü ve kumaş yapısını, diğer maskelerin de ilave olarak filtre yapılarını da bozarak işlevsiz hale getirebilir. O yüzden tüm maskelerin tek kullanımlık olduğunu bilip, kullanım sonrası dezenfekte etmeye çalışarak tekrar kullanmamalıyız” dedi.

    Medipol Mega Üniversite Hastanesi Başeczacısı Yıldız Türkaydın, 14 Mayıs Eczacılık Günü kapsamında önemli açıklamalarda bulundu. Türkaydın, ilk akademik eczacılık eğitiminin 14 Mayıs 1839 tarihinde başlamasıyla Türkiye’de her yıl 14 Mayıs’ın Eczacılık Günü olarak kutlandığını belirterek “Covid-19 pandemi sürecinde eczacıların da içinde bulunduğu tüm sağlık çalışanları ön saflarda büyük bir özveriyle mücadele etmişlerdir. Özellikle hastanelerde hastane eczacısı, klinik eczacı olarak çalışan ve eczanelerinde bu süreçte hizmet vermeye devam eden eczacıların, sürecin kontrol altına alınmasında büyük katkıları olmuştur” dedi.

    “TEDBİRİ ELDEN BIRAKMAMALIYIZ”

    Sağlık Bakanlığının liderliğinde Covid-19 pandemi sürecinin her ne kadar kontrol altına alınmış olsa da riskin devam ettiğini hatırlatan Eczacı Türkaydın, şöyle devam etti: “Hepimiz virüsün bulaşmasına karşı bu zamana kadar aldığımız tüm tedbirlere uymaya devam etmeliyiz. El hijyeni ile ilgili yapılan bütün bilgilendirmeleri yaşam şeklimize dahil etmeli ve bundan sonraki hayatımızda da buna dikkat etmeliyiz. Ellerimizin temizlenmesi için bol su ve sabun ile tüm parmak araları, tırnak altları dahil olmak üzere, ellerimizin her tarafını toplam en az 40-60 saniye boyunca yıkamalıyız. Sosyal mesafe kurallarına uymaya devam etmeliyiz. Normalleşme süreçlerinin konuşulduğu bu zamanlarda hepimizin en dikkatli olması gerekecek konu bu olacaktır diye düşünüyorum. Sosyal mesafe kurallarını da bir yaşam kültürümüze dahil etmemiz gerekecek. Mümkün olduğu kadar kalabalık ortam oluşturmaktan kaçınmalı ve böyle yerlerden uzak durmaya çalışmalıyız. Bir başka kişi ile aramızda mutlaka 1.5 metre sosyal mesafenin olmasını sağlamalıyız. Ayrıca virüsün tanıdık kimselerden bize ya da bizden tanıdık, eş-dost, akrabaya geçmeyeceği yanılsamasına kapılmamalıyız.”

    N-95 YERİNE CERRAHİ MASKE TERCİH EDİN

    Eczacı Türkaydın, dışarı çıkmak zorunda kalınılması halinde kullanım kurallarına uygun olarak maske takılması gerektiğine dikkati çekerek “Bu dönemde birden fazla maske çeşitleri gündemde yer aldı. Cerrahi maske dediğimiz maskeler dışarıda kullanım için yeterli olacaktır. Diğer N-95 dediğimiz maskeler ise sağlık çalışanlarının, yüksek bulaştırıcılığı olan hasta bireylere yakından müdahalesi sırasında kullanmaları için tasarlanmıştır. Bu maskeyi takan hasta bireylerin, virüsü başkasına bulaştırmasına engel olmamaktadır. Tasarımı nefes alırken dışarıdan gelen havayı temizlemek üzerine yapılmıştır, maskeyi takan kişinin dışarıya nefes verirken verdiği havayı temizlememektedir. Bu nedenle bu tür maskeyi takanların mutlaka üzerine cerrahi maskeyi de takmaları gerekmektedir” bilgisini verdi.

    TEKRAR TEKRAR KULLANMAYIN

    Maske takmadan önce ellerin kurallara uygun olarak mutlaka yıkanması gerektiğine değinen Ecz. Türkaydın, şu ifadeleri kullandı: “Maske takma süresince ellerimizle maskemize ve yüzümüze dokunmamalıyız. Maskeyi çene altına, alın bölgesine indirip kaldırarak kullanmamalı ve çıkarıp cebimize koyup tekrar takmamalıyız. İşimiz bittikten sonra maskeyi çıkarıp eller tekrar yıkanmalıdır. Maskelerin hepsi tek kullanımlık olup, çıkarıldıktan sonra bir poşete konularak imha edilmelidir. Ülkemizde devlet otoritelerinin aldığı önlemler sayesinde maske stoklarında herhangi bir sıkıntısı yaşanmadı. Yine de maskelerin dezenfekte edilerek tekrar kullanılıp kullanılamayacağı sorusu gündeme geldi. Bazı ülkelerde sadece hastanelerde, sağlık çalışanları tarafından N-95 maskelerin tekrar kullanılabilmesi için, uygun dezenfekte işlemleri ile ilgili çalışmalar yapılmaktadır. Bizde ise maske stok problemi olmadığından, böyle bir ihtiyaç doğmamıştır. Maskelerin herhangi bir yöntemle dezenfekte edilmeye çalışılması; cerrahi maskelerin fiziksel bütünlüğünü ve kumaş yapısını, diğer maskelerin de ilave olarak filtre yapılarını da bozarak işlevsiz hale getirebilir. O yüzden tüm maskelerin tek kullanımlık olduğunu bilip, kullanım sonrası herhangi bir yöntemle dezenfekte etmeye çalışarak tekrar kullanmamalıyız”

  • Ücretsiz maske dağıtımında önemli gelişme

    Ücretsiz maske dağıtımında önemli gelişme

    İstanbul Eczacı Odası’ndan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
    ”Eczanelerimizden ücretsiz maske dağıtımı esnasında yaşadığımız yoğunluğun azaltılması yönünde Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TİTCK) ile yaptığımız görüşmeler sonucunda yeni düzenlemeler yapılmıştır.

    Buna göre; kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanlar ile herhangi bir iş yerinde SSK’lı olarak çalışan vatandaşlarımız, eczanelerden dağıtılan ücretsiz maske sisteminden faydalanamayacaktır. Bu vatandaşlarımız, maskelerini çalıştıkları kurum ve işyerlerinden temin edeceklerdir.”

     

  • Eczacılar Birliği’nden maske açıklaması

    Eczacılar Birliği’nden maske açıklaması

    Türkiye Eczacılar Birliği (TEB) Başkanı Erdoğan Çolak, aralarında İstanbul ve Ankara’nın bulunduğu 31 ilde geçtiğimiz perşembe gününden itibaren eczaneler aracılığıyla maske dağıtıldığını söyleyerek, “Bu hafta sonuna doğru da diğer illerde de maske sorunu kalmayacak” dedi.

    Çolak, Ankara’da bugüne kadar toplam 2 bin eczaneye yaklaşık 8 milyon maske verildiğini, İstanbul’da eczanelerin yaklaşık 10 gündür maske dağıtımında çaba sarf ettiğini kaydetti. Çolak, “10 günde her gün İstanbul’a 500 bin maske dağıtılıyordu, sonra 2,5 milyona çıktı. 1 milyona yakın maske de Ankara’ya geliyordu. Perşembe günü 31 ile gitti. Dün itibarıyla o illerimizde maske sorunu yok ve SMS’leri atılmış durumda. Diğer illerde de bugünden itibaren gönderilmeye başlanacak. Bu hafta sonuna doğru da diğer illerde maske sorunu kalmayacak” dedi.

    Eczanelerde yoğunluk arttı

    Çolak, 31 kentte eczanelerin çoğunda maske olduğunu aktararak, “Ancak burada yanlış olan şey şu; o ilde ne kadar insan o maskelerden yararlanacaksa, o kadar SMS gidiyor. Bu da eczanelerde bir yığılmaya neden oluyor. Bir de vatandaşımız bu illerde hafta sonu sokağa çıkamadığı için pazartesiyi de bir fırsat olarak değerlendiriyor. SMS’i gelmediği halde eczanelere maskesini sormaya gidiyor. Bizim korona günlerinde ilk baştaki eczane yığınsallığımız azalmıştı Ancak maskeyle birlikte bu yığınsallık fazlalaşmış durumda. Bir eczaneye 500 maske gidiyor, bunu bizim vermemiz gereken insan sayımız 100; ama eczanelere 300, 400, 500 insan geliyor” diye konuştu.

  • Bursa’da ücretsiz maskeler eczanelerde dağıtılmaya başladı

    Bursa’da ücretsiz maskeler eczanelerde dağıtılmaya başladı

    Vatandaşların e-devlet ve EPTTAvm aracılığıyla başvuru yaptığı ücretsiz maskeler eczanelere bugün ulaştı. Ücretsiz maskeler bazı eczanelere ise ulaşmadı. Maske ulaşan eczanelerden vatandaşlar telefonlarına gelen şifreyi söyleyerek maskelerini alabilecek. Eczacılar, maskeler yeni ulaştığı için telefonlara daha şifre gelmediğini, bu yüzden maske almaya gelen olmadığını belirtti. Bursa’da eczane başına 500 çift maske dağıtıldı.

    https://www.facebook.com/BursaLineTV/videos/898556270611487/?t=4
    Bursa’da Kısmet Eczanesi’nin sahibi Ayşen Heper, “Maskeler elimize ulaştı. Mesaj daha gelmediği için soran olmadı. Mesaj gelen vatandaşlar almaya gelecek, biz de talep edenlere teslim edeceğiz. Elimize 500 adet maske ulaştı” dedi.

  • Son Dakika ; Bakan Açıkladı: İşte İl İl Koronavirüs Haritası

    Sağlık Bakanı Koca güncel bilgileri kamuoyu ile paylaştı. Türkiye genelinde bugün itibarıyla toplam 228 bin 868 test yapıldığını ve vaka sayısının 34 bin 109’a ulaştığını açıkladı.

    Bugün yapılan 20 bin 23 koronavirüs testinden 3 bin 892’sinin pozitif çıktığını, 76 hastanın yaşamını yitirdiğini, toplam can kaybının 725’e yükseldiğini bildirdi.

    Bakan Koca, “Türkiye genelindeki dağılımda İstanbul, Ankara, İzmir, Körfez, Kocaeli, Sakarya, Zonguldak bu noktalarda yoğunluk fazla.” ifadelerini kullandıktan sonra Türkiye’nin koronavirüs haritasını paylaştı.

    HARİTADAKİ RENKLER NE ANLAMA GELİYOR?

    -Mavi renkler testler
    -Mor renkler ikinci test
    -Yeşil renkler vaka
    -Kırmızı renkler ölüm

     

    İşte İl İl Koronavirüs haritaları ve yoğunlukları

    TOPLUM BİLİMLERİ KURULU’NU OLUŞTURDUK’

    Bakan Koca, Bilim Kurulu’nun yanında Toplum Bilimleri Kurulu’nu oluşturduklarını belirterek, “Toplum Bilimleri Kurulu adını verdiğimiz kurul, psikoloj, sosyoloji, din psikolojisi, istatistik gibi alanlarda etkin ve yetkin bildiğimiz kişilerden oluşacak. Biri daha çok sağlık ve tıp bilim kurulu gibi, burası daha çok toplumu ilgilendiren kurul olacak. İlk toplantısını önümüzdeki günlerde yapacak bu kurul süreçle ilgili öngürülerde bulunacak, toplum, aile, biriyler olarak nelerden kaçınılması gerektiğine ilişkin hayatı kolaylaştıracak öneriler geliştirecek” dedi.

    ‘YATAK DOLULUK ORANI YÜZDE 50’Yİ BULMADI HENÜZ’

    Bakan Koca, İstanbul’a yeni yapılacak hastanelerde geç kalındığına ilişkin soru üzerine Covid-19 ve diğer hastalar için toplam yoğun bakım doluluk oranının yüzde 62 olduğunu, yüzde 38’inin hala boş olduğunu söyledi. Koca, “Yatak doluluk oranımız ise yüzde 50’yi bulmadı henüz. Ama biz ihtimal dahilinde tedbir amaçlı İstanbul’un iki yakasında biner yataklı hastane yapılması ve yarın da kalıcı olması, başka amaçla kullanmak üzere planladığımızı söylemek istiyorum” diye konuştu.

    ‘YENİ BİR KURUL OLUŞTURDUK’

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, dünyada ciddi tedbirlerin henüz alınmaya başlanmadığı dönemde Türkiye’nin örneği olmayan yapılanmalara gittiğini söyledi. Bu yapılanmaların ilk örneği olan 35 bilim insanının oluşturduğu ‘Koronavirüs Bilim Kurulu’nun bilimsel temelli, yöntemli bir mücadele yürütülmesine katkı sunduğunu belirten Koca, şöyle konuştu:

    “Tavsiye kararları, ulusal politikalara rehberlik etti. Bugün mücadelenin kapsamı genişlemiş durumda. Toplum olarak hastalığa karşı daha iyi organize olabilmemiz için farklı ihtiyaçlar ortaya çıktı. Toplumsal konularda alınacak tavsiye kararlarına yapılacak yönlendirmelere gerek duyuyoruz. Bu amaçla ‘Toplum Bilimleri Kurulu’ adını verdiğimiz yeni bir kurul oluşturduk. Kurul, süreçle ilgili öngörü çalışmaları yapacak, toplumsal öneriler getirecek, toplum, aile ve bireyler olarak nelerden kaçınmak gerektiğinin ötesinde, bize hayatı kolaylaştıracak tekliflerde de bulunacak. Bu uygulama salgınla mücadelede dünyada bir ilktir. İlk toplantısını önümüzdeki günlerde yapacak olan ‘Toplum Bilimleri Kurulu’nun hayırlı olmasını diliyorum.”

    ‘YAŞ, GÜVENCE OLARAK ALGILANMAMALIDIR’

    Gelinen süreçte risk grubu kapsamının genişlediğini ifade eden Bakan Koca, “60 yaş üstü ile birlikte kronik hastalığı olan herkes yüksek risk grubuna dahil edilmiştir. Artık genç yaşlardaki hastaların da kaybına tanık oluyoruz. Yaş, bir güvence olarak algılanmamalıdır, değildir. Sağlıklı görünen asla belirti göstermeyen taşıyıcıların varlığı kesinlikle unutulmamalıdır. Bütün bu risklere karşı başvuracağımız çözüm izolasyondur. İzolasyon bugün için sağlıklı ve geçerli tek hayat tarzıdır. Şüphelilerin taranması konusunda önemli bir gelişme göstermiş durumdayız. Test kapasitemizi arttırdık. Günlük test sayısının önümüzdeki haftayla 30 bine ulaşmasını planlıyoruz. Test sayısı arttıkça doğal olarak pozitif vaka sayımız artmaktadır. Bilindiği üzere bu çalışmada tespit ettiğimiz her vakanın temas zincirini geriye doğru tarıyor, zincirde pozitif olan diğer vakaları saptamaya çalışıyoruz. Pozitif vakalarla test sayısı arasındaki artış ilişkisi tarama çalışmasındaki başarıdan kaynaklanmaktadır. Hastalığın seyrinde akciğer tutulumu, solunum yetmezliği en dikkat çeken tablolardan. Bu hastalarımıza olabildiğince erkenden tedavi uyguluyoruz. Eğer ilerleyişi durduramazsak tedaviye yoğun bakım şartlarında devam ediyoruz” diye konuştu.

    ‘HASTALARI DİJİTAL YÖNTEMLE TAKİP EDECEĞİZ’

    Koca, Sağlık Bakanlığı’nın bilim insanlarının yürüttüğü aşı geliştirme çalışmalarına öncülük ettiğini, araştırmaların başarısı için umut olduğunu; fakat uygulamanın şu anki ihtiyaca cevap verecek hızda olmadığını kaydetti. İzolasyon, sosyal mesafe ve temastan kaçınmanın önemine bir kez daha vurgu yapan Bakan Koca, “Hastalarımızın ve temaslıların kendilerini izole etmesi koşulundan taviz vermemiz mümkün değildir. Bu yüzden evde izole edilmesi gereken hastalarımızı dijital yöntemle takip edeceğiz. Gerektiğinde kendilerini hemen uyaracağımız bir sistemin hazırlıklarını da tamamladık. Yayılmaya karşı aldığımız bu sıkı tedbirin detaylarını daha sonra açıklayacağım. Hastalıkla mücadelede evde takip, ilk ve ön adımdır. Gerekli olduğunda her hastaya hastanede tedavi, ihtiyaç duyan her hastaya yoğun bakım hizmeti ve solunum desteği verecek alt yapımız, yeterli sağlık çalışanımız var. Hastanede yatışı gereken hastalarımız için ise bütün kaynaklar seferber edilmektedir. Bütün tedbirlerimize rağmen virüs kişiden kişiye bulaşmaya devam ediyor. Geldiğimiz noktada bunu kontrol altına almak zorundayız” dedi.

    ‘ATATÜRK HAVALİMANI VE SANCAKTEPE’DEKİ HASTANELER KALICI OLACAK’

    Koca, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul’da açılacağını söylediği 2 yeni hastane ile ilgili şu bilgiyi verdi:

    “Her odaya 1 yatak olacak şekilde planlandı. Bu hastanelerden biri Atatürk Havalimanı’nda bir diğeri de Sancaktepe’de. Sancaktepe’deki yer bizim aynı zamanda Şehir Hastanesi’ni planladığımız bir bölge. Bu 2 hastaneyi, prefabrik, pandemi sonrası devre dışı kalacak hastaneler olarak düşünmedik. Yani bu 2 hastaneyi tek katlı, içinde ameliyathaneleri olan bütün odaları gerektiğinde yoğun bakım yatağına çevrilebilecek olan hastaneler olarak planladık, MR ve tomografi de dahil olmak üzere. Kalıcı, daha sonraki dönemde de benzer veya farklı amaçlarda gerektiğinde kullanacağımız hastaneler olacak. Bunu İstanbul ya da Türkiye’nin değişik yerlerinde de planlamayı düşünüyoruz. Bu şu anlama gelmesin; sonuçlar ve rakamlardaki gidişat, tahmin edilenin ötesinde olduğu için şu dönemde erken davranmak gibi bir yaklaşım içinde değiliz. Şu an bütün Türkiye’de yoğun bakımlardaki doluluk oranımız yüzde 62-63’ü geçmedi. Böyle bir salgında, pandemide günler içinde aritmetik hatta geometrik artan doluluklar ve hasta sayılarıyla karşılaşırız. Bizde ise daha stabil giden, artış oranın giderek düştüğü ve önümüzdeki 1-2 haftanın son derece önemli olduğunu gördüğümüz bir tablo ile karşı karşıyayız. Hem bugün ihtimal dahilinde olduğunda kullanmak hem de yarın bu anlamda bu hastaneleri geçici gibi düşünmeyip kalıcı kullanmak üzere planladığımızı ve Sayın Cumhurbaşkanımızın özellikle arzusunun bu yönde olduğunu da söylemek istiyorum. Sancaktepe’deki de zaten hastaneye yakın bir alan olmuş olacak. O anlamda bir sorun yok. Atatürk Havalimanı’ndaki hava ambulans uçağı için de uygun bir mekan olduğu için yeri geldiğinde iller arası veya yurt dışı hasta transferi için de bu anlamda vazgeçilmez bir yerimiz. Bunun için düşünülmüş oldu.”

    ‘YOĞUN BAKIMDAKİ HİÇBİR HASTADAN ÜCRET ALAMAZLAR’

    Özel hastanelerin, yoğun bakımda tedavi gören hiçbir hasta için ücret talep edemeyeceğini vurgulayan Bakan Fahrettin Koca, “Eğer yoğun bakımdan ücret alımı gibi bir durum söz konusu olursa bununla ilgili yapılması gerekeni zaten yapmış oluruz. İş yerlerinde ve toplu alanlarda maskenin zorunlu olduğunu, bununla ilgili de yer yer denetimlerin yapılacağını da söylemek istiyorum” dedi.

    ‘KENDİ İMKANLARIMIZLA, KENDİMİZ İŞLETECEĞİZ’

    Koca, Atatürk Havalimanı ve Sancaktepe’de yapılacak hastanelerin yapımı ve işletmesini hakkındaki soruya, “Kendi imkanlarımızla, kendimiz işletiyor olacağız” dedi.

    ‘MASKE PARAYLA SATILMAYACAK’

    Maskelerin satışıyla ilgili soruyu yanıtlayan Bakan Koca, “Maske parayla satılmayacak. Cumhurbaşkanımızın talimatı bu. Parayla maske satışı söz konusu olmayacak, market dahil olmak üzere. Bedava veriyorlarsa sorun yok” ifadelerini kullandı.

    SALGINLA İLGİLİ TABLO, GRAFİK VE HARİTALAR PAYLAŞILDI

    Sağlık Bakanlığı, Bakan Fahrettin Koca başkanlığında videokonferans ile gerçekleşen Koronavirüs Bilim Kurulu Toplantısı’nın ardından, koronavirüs salgınındaki son durumu gösteren tablo, grafik ve haritaları paylaştı. Bakanlığın yayınladığı görsellerde; Türkiye Günlük Koronavirüs Tablosu, Türkiye haritası üzerine koronavirüs vakalarının görüldüğü yerler, vakaların en çok görüldüğü İstanbul, Ankara, İzmir, Kocaeli, Sakarya ve Zonguldak illerindeki semtlere göre vaka dağılımları, günlük test sayıları ve pozitif vaka dağılımı, vakaların yaş ve cinsiyete göre yüzdelik dağılımı, vefatların yaş ve cinsiyete göre dağılımı ile vakaların pnömoniye (zatürre) dönüş oranları yer aldı.

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, toplantı sonrası yaptığı açıklamada, tablolar üzerinden değerlendirmede bulunarak, özellikle Türkiye genelindeki dağılımda İstanbul, Ankara, İzmir, Kocaeli, Sakarya ve Zonguldak’taki yoğunluğun daha fazla görülebildiğini söyledi.