Etiket: ucuz

  • Ucuz palamut için son günler

    Ucuz palamut için son günler

    Samsunlu balıkçılar, 1,5 kilosu 125 TL’den satılan palamudun son günlerini geçirdiğini söyledi.
    1 Eylül’den itibaren bol ve ucuz palamut satan balıkçılar, üzücü haberi verdi. Balıkçılar iyi yağlanan palamudun son demleri olduğunu belirterek, yeterince stok yapmayan vatandaşların 10 gün içerisinde dolaplarına palamut almaları gerektiğini ifade etti. Hamsinin çıkmaya başlamasıyla palamudun denizlerden çekileceğini belirten balıkçılar, yerli hamsinin de kendini göstermeye başladığını sözlerine ekledi.

    Ucuz palamut için son günler olduğuna dikkat çeken balık satıcısı Onurcan Köse, “Satışlarımız güzel gidiyor. 3 aydır aralıksız palamut satıyoruz. Yerli hamsi de yavaş yavaş gelmeye başladı. Hamsi, palamut, mezgit, barbun ve istavrit iyi satılıyor. Palamut 1 ay daha bol çıkar gibi görünüyor. İlerleyen zamanda da palamut yemek isteyen vatandaşlar şimdiden alıp, dolaplarında saklayabilirler. Palamuttaki bu bolluğu ve ucuzluğu ilerleyen günlerde bulamayabilirler. Bundan sonraki 10 gün, palamutları dolaba koymak için iyi bir fırsat” dedi.

    Balıkçı tezgahlarında palamut tane 125 TL, istavrit kilo 80 TL, hamsi kilo 150 TL, çinekop kilo 350 TL, mezgit kilo 200 TL, barbun kilo 180 TL, kefal kilo 80 TL ve 5 kiloluk kalkanlar ise 800 TL’den satışa sunuluyor.
    Vatandaşlar da balıklara ilgi gösterirken, hamsinin fiyatının düşmesi için denizlerin daha da soğumasını gerektiğini ifade ettiler.

  • Ucuz et uyarısı

    Ucuz et uyarısı

    Türkiye Kasaplar Federasyonu Başkanı Osman Yardımcı, vatandaşlara sosyal medya, billboardlar ve çeşitli yollardan duyurulan ucuz et fiyatları ile ilgili dikkatli olmaları yönünde çağrıda bulundu. Yardımcı, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından açıklanan taklit ve tağşiş yapan firmalar listesinde zincir marketlerde yer alan işlenmiş et ürünlerinin geniş yer tuttuğunu hatırlatarak, “Billboardlara yazmışlar, kıyma bu para kuşbaşı bu para, yok böyle bir şey. İnsan sağlığı ucuz değildir. Nereden alındığı belli olmayan etler piyasaya sunulduğu zaman vatandaşın sağlığıyla oynuyoruz” dedi.
    Türkiye Kasaplar Federasyonu Başkanı Osman Yardımcı, yol kenarında izinsiz satılan kurbanlık hayvanların ve kırmızı etin sağlığı tehdit ettiği yönünde açıklamalarda bulundu. Kontrollü ve kontrolsüz şekilde iki tür kaçak et satışı yapıldığını belirten Yardımcı, kontrollü kaçağın farklı illerden getirilerek piyasaya sürülen etler olduğunu kontrolsüz kaçağın ise yol kenarında vergi ödemeden izinsiz bir şekilde satılan hayvanlar ve etler olduğunu dile getirdi.

    “Kim olursa olsun, ucuz verilen eti almasınlar”
    Başkan Osman Yardımcı, “Şimdi biz Antalya’nın parasının Antalya’da kalmasını istiyoruz ama diyelim ki Burdur’dan, Isparta’dan, burada resmi kanallarla ve mezbahalarda kesilmiş faturalı, sağlık raporlu etler de geliyor. Bu kontrollü kaçak. Antalya’da otellere, tatil köylerine esnafımız et versin diyoruz. Ama bir ikinci taraf da var, yol kenarlarında satılan etler. Sağlam olabilir, görüntüde güzel bir hayvan olabilir ama onun içindeki hastalığı kimse bilmez.

    Yol kenarında satış yapanlara daha fazla önem verilmesi gerekir. Çünkü neden? İnsan sağlığı önemli. Biz bunlara kontrolsüz kaçak diyoruz, çünkü damgası yok, tahlili yok, sağlık raporu yok. Hem vergiden kaçıyor hem de esnaftan daha düşük fiyata satıyor. Çünkü kaçak kestiği zaman belli masrafları olmuyor, o yüzden de ucuza et veriyor. Biz de vatandaşa diyoruz ki, kim olursa olsun ucuz verilen eti almasınlar. Mahalle kasaplarında kendi yerel kasaplarından et alsınlar” ifadelerini kullandı.

    “Billboardlarla duyurdukları rakamlarla kıyma satılmaz”
    Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından açıklanan taklit ve tağşiş yapan firmalara dikkat çeken Başkan Yardımcı, tüketici algısını hedef alan reklamlarla vatandaşın sağlığına yönelik tehditte bulunulduğunu dile getirdi. Yardımcı, “Bakın dikkat ederseniz bakanlığımızın açıklamalarında büyük zincir marketler, büyük AVM’ler var, isimlerini biz vermiyoruz. Ama bakanlık bunları teşhis ediyor ve yayınlıyor. Biz onun için de bakanlığa teşekkür ediyoruz. İnsan sağlığı ucuz değildir, maliyetini düşürmek için yapılanlar da kaçak oluyor. Neden kaçak oluyor? Nereden alındığı belli olmayan etler satıldığı zaman vatandaşın sağlığıyla oynuyoruz. Biz istiyoruz ki herkes bizim gibi etini alsın, faturalı alsın, sağlıklı alsın ve bizle eşit şekilde rekabet etsin.

    Billboardlara yazmışlar, kıyma bu para, kuşbaşı bu para. Yok böyle bir şey. Vatandaşların bu etleri almasına karşıyım. Bir kilo et alacağıma yarım kilo et alırım, kendi mahalle kasabımdan alırım. Bugün Türkiye’de tüm esnafın, tüm kasabımın ben kefiliyim. Çünkü bizim en büyük denetçimiz vatandaştır. Vatandaş bizi denetliyor. Eğer kötü verirsen bir daha gelmez, o en büyük cezadır. Paradan bile üstündür. Tabiri caiz olmasın. Ucuz etin yahnisi yavan olur, ucuz malın bir sıkıntısı mutlaka vardır. Bugün 500, 550 600’den aşağı satılan et maliyeti fiyatına satılmıyordur. Bugün 550-600 lira normal bir fiyat ama billboardlarla duyurdukları rakamlarla kıyma satılmaz. Beraber gidelim. Reyonda parça etten çekip 390 liraya versinler, ben de alayım o eti. Ama reyondaki ete 580 lira, kıymaya yazıyor. 280, 290 TL yazıyor. Halk günü yapıyormuş, öyle bir şey yok” diye konuştu.

    “Gelen zamlar etin üstüne geldi”
    Girdi fiyatlarının artmasıyla küçük esnafın zincir marketler altında ezildiğini de belirten Osman Yardımcı, girdi fiyatları düşmediği için et fiyatının da düşmediğini kaydetti. Geçtiğimiz aylarda 700 TL’ye çıkan et fiyatının 550 liraya düştüğünü hatırlatan Yardımcı, şöyle devam etti:
    “Hiç girdilerden bahseden oluyor mu? Benim bu küçük dükkanıma elektrik iki bin lira geliyordu, şimdi on iki bin lira geliyor. Kira beş bin liraydı, on bin lira yaptık. Dükkan sahibi çık diye bizi mahkemeye verdi. Bu esnaf bu kadar girdi ücretiyle, işçi sigorta masrafını da eklediği zaman kiloda yüzde 50 yüzde 55 fiyat farkı biniyor.

    Bu da giderlerin farkı. Vatandaşları uyarıyorum, damgasız ucuz eti almasınlar. Bir kilo değil yarım kilo alsınlar, hakiki mahalle kasaplarından alsınlar. Biz Türkiye’nin kefiliyiz. Et fiyatları zaten 700 liraydı, 550-600 liraya düştü. 150 lira kilo da ucuzladı. Ama neden daha çok ucuzlamıyor onu sorun bana. Bu girdilerin hiçbirinin hesabını yapmıyorlar. Bizim elektriğimiz, sigorta ücreti, kiramız yerinde dursaydı, tabii bu vatandaşa aksedecekti. Ama bu gelen zamlar etin üstüne geldi. Tabii ki şöyle, asgari ücretin on yedi bin lira olduğu yerde 550-600 TL et pahalı gelir, çünkü bir kilo et parasına çalışılıyor.”

  • Yıllarca 1 bebek beklerken üçüzleri oldu

    Yıllarca 1 bebek beklerken üçüzleri oldu

    Giresun’da evliliklerinin üzerinde 6 yıl geçmesine rağmen bir bebek sahibi olamamanın üzüntüsünü yaşayarak tedavi yolları aramaya başladı. Gittikleri her hastaneden bebek sahibi olmaları için her şeyin normal olduğunun söylenmesi üzerine zamana bıraktıkları bebek hasreti üçüz bebek sevinciyle son buldu. 15 gün önce her biri ayrı yumurtadan dünyaya gelen 1 kız, 2 erkek üçüz bebeklere Ayşe Ervan, Umut Efe ve Mert Can isimleri verildi.

    “1 bebek bekliyorduk, üçüzümüz oldu”

    ardından geçen zamanda çok istemelerine rağmen bir bebek sahibi olmadıkları için üzülürken, üçüz bebek mutluluğu yaşadıklarını anlatan anne Berna Hakyemez, “Evlendikten sonra aradan yıllar geçtikçe çocuğumuz olmayınca endişeye kapıldık. Acaba çocuğumuz hiç olmayacak mı diye doktorlara giderek çare aramak istedik. Hangi doktora gittiysek her şeyin normal olduğunu söylediler. Biz de zamana bıraktık. Sonunda normal yollardan hiçbir tedavi almadan üçüz bebeğimiz olacağı müjdesini aldık. Bugünde Allah’a şükürler olsun 1 kız, 2 erkek üçüzümüzü kucağımıza aldık. Üçüzümüze babasıyla beraber Ayşe Ervan, Umut Efe ve Mert Can isimlerini verdik. Bakması biraz zor oluyor ama alışacağız” dedi.

    “Cumhurbaşkanımızın 3 çocuk isteğini, tek seferde yerine getirdik”

    Giresun’da bir iş yerinde asgari ücretle çalışan eşi ev hanımı olan Ali Hakyemez ise, Cumhurbaşkanının, “En az 3 çocuk sahibi olun” isteğini tek seferde yerine getirdiklerini ifade ederek, “Eşimle 5 yıllık evliliğimiz sürecinde hep bir çocuğumuz olsun istiyorduk, 6. yılımızda üçüzümüz oldu. 5 yıl boyunca bir bebeğimiz olsun diye uğraştık doktorlara gittik, testler yaptırdık ama bir sorun olmadığını öğrendik. Biz de Allah’a bıraktık. Allah’ta bize böyle üçüz nasip etti çok şükür mutluyuz. Zaten Cumhurbaşkanımız 3 çocuk demişti, biz de Cumhurbaşkanımızın 3 çocuk isteğini tek seferde yerine getirdik. Cumhurbaşkanımızdan da desteklerini bekleriz. Tabi ki eşimin tek başına üçüzlere bakması kolay olmuyor ben de her konuda yardımcı oluyorum” diye konuştu.

  • Ucuz altın dolandırıcılığına dikkat!

    Ucuz altın dolandırıcılığına dikkat!

    Altın fiyatları son yılların en yüksek seviyelerine çıkarken, uzmanlar sahte altın mağduriyetlerinin yaşanmaması için ziynet eşyası alırken altın esnemesi ve altın sesinin kontrol edilmesi uyarısı yaptı. Konya Sarraflar ve Kuyumcular Derneği Başkanı Yusuf Yaşar, fiyatların yükselmesiyle birlikte altın sahtekarlığının, altında ikinci baskı yapanların, merdiven altı altın üretenlerin iştahının kabardığını belirterek, “Peki biz altının sahte olduğunu nasıl anlayacağız. Kuyumcular bir şekilde anlıyor, değişik yöntemler var. Bunların başında ilk önce biz elimizle, gözümüzle bakarız. Daha sonra cama atarız. Gerçek altın tok ses verirken, sahte altın daha farklı bir ses verir. Sahtelerin sesi gerçek altının verdiği sesi vermez. Bilezikler de aynı şekilde ama bileziklerde de gram farkıyla çözüm olabilir. Görünüşleri aynı olan altını tarttığımız zaman özgül ağırlığı çok hafif gelecektir. Dolandırıcıların ağındaki altınlar için sarraflar olarak ateşte yumuşatarak kontrol ederiz. Sahte altının üzerindeki boya hemen atacaktır. Gerçek bir altında ise sadece ısınma rengini alacaktır. Bunu da suya atınca altın tekrar rengini alacaktır. Bir kolay yöntemimiz ise mihenk taşına sürüyoruz, özel suyu döktüğümüzde altının bıraktığı iz çıkmaz ama sahte altının izi mihenk taşından çıkar” dedi.

    “Bildiğiniz yerden ve güvenli yerden altın almak çok önemli”

    Başlayan düğün sezonuyla birlikte alınan ziynet eşyalarında mağdur olmamak için vatandaşlara seslenen Dernek Başkanı Yusuf Yaşar, “Havaların ısınmasıyla beraber düğün sezonu açılıyor. Düğün altınları alınıyor. Tabii insanlar altın almayı ve aldığı altının düzgün olmasını, hakkı olanı almak istiyor. Bildiğiniz yerden ve güvenli yerden altın almak çok önemli. Örneğin hastane önü gibi kalabalık ortamlarda bir kişi geliyor ‘paraya sıkıştım sana ucuz altınlarımı satayım’ diyor. Kesinlikle itibar edilmemesi gerekiyor. Altının ucuzu olmaz, altın dünyanın her yerinde ONS ile alınır satılır. Ucuz altın almayın, kalabalık ortamlarda ayaküstü altın satmaya çalışan olursa kesinlikle itibar etmeyin” diye konuştu.

  • Kuzu doğumlarında üçüzler arttı

    Kuzu doğumlarında üçüzler arttı

    Baharın habercisi kuzuların anneleriyle buluşmaya başladığı süt saati renkli anlara sahne oldu. Koyunlar ve sürüye alıştırılan kuzuları beslenme saati geldiğinde birbirlerine koştu. Dronla çekilen görüntüler yürekleri ısıttı.

    Bu yıl üçüz doğumları arttı

    Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü (TİGEM) bünyesindeki işletmede bu yılki kuzu doğumları bereketli başladı. Çoklu doğum özelliğine sahip Bafra ırkı koyunların yetiştirildiği işletmede 4 bin kuzudan 600’den fazlası üçüz, 3 bini ise ikiz doğdu. Kuzu sayısının sezon sonunda 6 bin 300 civarında olması bekleniyor.
    Doğumun ardından annesinin kuruttuğu kuzular ilk adımlarını yine annelerinin desteğiyle atıyor. Doğum yapan koyun ve yavruları 3 gün özel tekli bölmede tutulmalarının ardından yavaş yavaş sürü sistemine alıştırılıyor. Süt saati geldiğinde anneleriyle buluşan kuzular en lezzetli anın keyfini doyasıya tadıyor. Gün boyu süt emmek için ağılda sabırsızlıkla bekleyen kuzular ile meralarda otlayan anneleri birbirlerinin sesini duymasıyla tatlı bir heyecan yaşıyor. Görünümleri çok benzeyen anneler ile kuzuları ses ve kokuları sayesinde birbirlerine kavuşuyor.

    Kuzular 90 günde 22 kilo ağırlığa ulaşıyor

    Bu yıl üçüz kuzuların önceki yıllara göre daha fazla olduğunu belirten Gökhöyük Tarım İşletmesi Müdürü Muhammet Altıparmak, “Kuzularımızın 600’den fazlası üçüz. Önceki yıllara göre üçüz sayısı daha fazla. Havaların güneşli gitmesiyle doğumlar daha kolay oluyor. Kuzular daha hızlı gelişiyor. 3 ile 4 kilo arası ağırlıkta olan kuzularımız doğuyor. Anne sütüyle 90 günde 22 kilo ağırlığa ulaşıyorlar. Gelişimleri çok hızlı oluyor” dedi.

    Hatay’a bin 950 damızlık koyun gönderilmişti, üreticiler çok memnun

    6 Şubat’taki Kahramanmaraş merkezli depremlerde hayvanları telef olan üreticilere destek olunması amacıyla Tarım ve Orman Bakanlığının talimatıyla Gökhöyük Tarım İşletmesi’nden Hatay’a bin 950 damızlık koyun gönderilmişti. İşletme Müdürü Altıparmak, koyunlarından çok memnun olan üreticilere teknik bilgi desteği sağlandığını da açıkladı.

    Yüzde 75 sakız ırkı ile yüzde 25 karayaka ırkının melezinden elde edilen yerli ve milli Bafra ırkı koyunlar çoklu doğum yapma özelliğine sahip olmalarının yanı sıra et kalitesi ve süt veriminin yüksekliği dolayısıyla da üreticiler tarafından tercih ediliyor.

  • Ucuza otomobil dolandırıcılığı davasında gelişme

    Ucuza otomobil dolandırıcılığı davasında gelişme

    Edinilen bilgiye göre; çok sayıda şubesi olan ünlü bir galerinin avukatlığını da yaptığı öğrenilen Bursa Barosuna kayıtlı Avukat Y.Ç., değerinin çok altında fiyatlara araba sahibi yapacağı vaadiyle 25 kişiden kar vaadiyle para toplayıp ortalıktan kayboldu. Avukat tarafından mağdur edilen kişilerin müracaatı üzerine savcılık harekete geçti. Babası Bursa’da Sulh Hukuk Hakimliği yapan Y.Ç.’nin Gürcistan’a kaçtığı belirlendi. Emniyet güçleri tarafından gözaltına alınan Y.Ç., yapılan sorgulamasının ardından çıkarıldığı adli makamlarca tutuklandı. Öte yandan avukat Y.Ç.’nin Sulh Ceza hakimliği yapan babasının banka hesaplarından 800 bin lira çektiği de iddia edildi.

    Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında Bursa İl Emniyet Müdürlüğü tarafından olayla ilgili bulunduğu tespit edilen 19 kişi daha gözaltına alındı.
    Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan açıklamada “Nitelikli Dolandırıcılık ve Resmi Belgede Sahtecilik” suçlarından yürütülen soruşturmalar neticesinde İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince avukat olan Y.Ç.’nin 25 kişiyi kar vaadi ile dolandırılmasıyla alakalı iddia edilen olayla ilgili Cumhuriyet Başsavcılığımızın talimatı ile Bursa İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince şüpheli Y.Ç’nin müştekileri dolandırarak elde ettiği paraların izini kaybettirmek amacı ile yüksek tutarlarda para gönderdiği şüphelilere yönelik olarak yapılan operasyonda 19 şüpheli gözaltına alınmış olup, Bursa İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünde adli işlemleri devam etmektedir. Cumhuriyet Başsavcılığımız tarafından soruşturma titizlikle yürütülmektedir” denildi.

  • En ucuz su Hatay’da

    En ucuz su Hatay’da

    Ülkemizdeki 30 büyükşehir içinde en ucuz mesken su ve atıksu ücreti Hatay’da ödeniyor Hatay’da suyun m3 fiyatı 7,63 TL. Ağustos 2023 verilerine göre Hatay’ı m3 fiyatı 9,31 TL ile Diyarbakır takip etti. 10,80 TL ile Kahramanmaraş, 11,38 TL ile Malatya 12, 56 TL ile Adana ülkemizdeki m3’ü en ucuz su ve atıksu ücreti kullanan şehirler oldu. Türkiye’nin en pahalı su parası ödeyen şehri ise 28,81 TL ile İzmir olurken İzmir’i 22,67 TL ile Manisa ve 22,46 TL ile Sakarya takip etti.

    İstanbul ise 16,50 TL ile listede 15. sırada yer aldı.

  • “Ucuz tatlılardan uzak durun”

    “Ucuz tatlılardan uzak durun”

    Muşlu ustalar, Ramazan Bayramı öncesi artan siparişleri yetiştirmek için yoğun mesai yapıyor. Ramazan Bayramı’na sayılı günler kala baklava ve kadayıflara olan yoğun talebi karşılamak için şehirdeki işletmelerde tatlı telaş başladı. Muş’ta bayram hazırlığının önemli bir kısmını oluşturan tatlı siparişleri verilmeye başlandı. Vatandaşlara her zaman olduğu gibi bayramda da kaliteli ve sağlıklı tatlı üretimi yapmak için yoğun mesai harcayan tatlıcılar, ucuz tatlıdan uzak durulması konusunda vatandaşı uyardı.


    Baklava çeşitlerinde fiyatlar cevizli baklavalarda 180 ile 200 TL arasında satışa sunulurken, fıstıklı baklavalarda ise 240 ile 300 TL arasında alıcı buluyor. Kadayıf çeşitlerinde de yoğun isteğin olduğu Muş’ta, cevizli kadayıf 180 TL, fıstıklı kadayıf ise 240 TL’den alıcı buluyor.


    Yaklaşık 20 yıldır Muş’ta ustalık yapan Ahmet Koçakelçi, vatandaşların ucuz tatlıyı almamaları gerektiğini ifade ederek, “Ramazan Bayramı’na çok az bir süre kaldı. Doğal olarak tatlıcılarda da bayram hareketliliği başladı. Bizde kendi işletmemizde çift vardiya olarak çalışıyoruz. Bayram için yoğun tatlı siparişleri aldık. Bayrama kadar bu siparişleri yetiştirmeye çalışıyoruz. Bayramda piyasaya sağlıksız tatlılar sürülerek ucuza satılıyor.

    Buna aldanmayın sağlığınız için ucuz tatlı almayı. Herkese tatlı tadında bir bayram diliyorum. Özellikle kendi araçları ile tatile giden vatandaşlarımızın hız yapmamasını istiyorum. İyi bayramlar” dedi.

  • “Vatandaşlar ucuz balıkları kaçırmasın”

    “Vatandaşlar ucuz balıkları kaçırmasın”

    1 Eylül’de başlayan balık avı sezonu, 15 Nisan’da sona eriyor. Bu tarihten itibaren Marmara ve Karadeniz’de profesyonel tekneler ile balık avlanamayacakken, küçük kayıklar için ise bir kısıtlama bulunmuyor. Karaköy’deki balıkçılar, balık yemek isteyen vatandaşa son günü iyi değerlendirmesi yönünde uyarıda bulunuyor. Vatandaş av yasağı sonrasın tezgahlarda hamsi, istavrit, mezgit gibi balıkları göremeyecek.


    “Vatandaş son birkaç günü iyi değerlendirsin”

    Balık yasağı öncesi vatandaşlara uyarılarda bulunan balıkçı Mustafa Sancaktar, “Şu anda tezgahlarda her çeşit balık var. Önümüzde ki pazartesiye kadar balık olur. Ondan sonra yasak olan balıkları yiyemezler. Bence son üç günü vatandaşlar iyi değerlendirsinler. Yasaktan sonra hamsi, mezgit, çinakop ve barbunya çıkmayacak. Çıksa bile tezgahlarda az göreceğiz. Şu anda hamsinin kilosu 100 TL, istavritin kilosu 100 TL, çupra ve levrek 50 ile 100 TL arasında tanesi. Av yasağından sonra çupra, levrek ve somon balığı tezgahları süsleyecek. Şu anda istavrit ve hamsiye talep var” şeklinde konuştu.

    “Av yasağından sonra balık az, fiyatlar yüksek olur”

    Başlık av yasağına girmeden vatandaşların bol bol alıp buzluklara saklamaları gerektiğini belirten balıkçı Samet Balyemez, “Önümüzde birkaç gün kaldı. Vatandaşlar bu bir iki günü iyi değerlendirsin. Av yasağından sonrada balık olacaktır ama hem az olacak hem de pahalı olacaktır. Genelde olta balıkları gelecektir. Şu anda istavritin kilosu 100 TL ise yasaktan sonra 130 TL’yi bulacaktır. Av yasağında genelde çupra, levrek, kalkan, somon gibi balıkları görürüz tezgahlarda” ifadelerini kullandı.

    “Yasak öncesi balık almaya geldim”

    Balık av yasağı öncesinde balık almaya geldiğin ifade eden vatandaş Emsar Paşaoğlu, “Balık almaya geldim. Son gün olduğu için evde balık kızartacağız. Çinakop ya da lüfer alacağız. Ben ayrıca tekneye açılan biriyim o yüzden denizlerimizi temiz tutalım” diye konuştu.

  • Şanlıurfalı üçüzler kumbaralarını depremzedelere bağışladı

    Şanlıurfalı üçüzler kumbaralarını depremzedelere bağışladı

    Ceylanpınar ilçesinde ikamet eden Mehmet Yasin, İsmail Hakan ve Aysima İlknur Aygeyik, babalarıyla birlikte ilçe müftülüğünü ziyaret etti.

    Ceylanpınar İlçe Müftüsü Süleyman Sinan Fakıbaba ile görüşen üçüzler, kumbaralarını depremzedeler için kırdı. Aygeyik kardeşler, çıkan 445 TL parayı Türkiye Diyanet Vakfına bağışladı. Müftü Fakıbaba, bağış makbuzunu verdiği üçüzlere desteklerinden dolayı teşekkür etti. Aygeyik üçüz kardeşler, bağışları sonrası ‘Geçmiş olsun Türkiye’ diyerek tüm Türkiye’ye geçmiş olsun dileklerinde bulundu.