Etiket: ulu cami

  • Yıkılan Ulu Cami’nin enkazı temizleniyor

    Yıkılan Ulu Cami’nin enkazı temizleniyor

    Türkiye’yi yasa boğan Kahramanmaraş merkezli depremlerden en ağır yarayı alan Hatay’da sadece binalar değil, asırlık camiler, kaleler, hanlar, kiliseler ve birçok tarihî eser de ya tamamen yıkıldı ya da büyük zarar gördü. Hatay’ın eski camilerinden biri olan 1271-1272 yıllarında yapıldığı bilinen tarihî Antakya Ulu Cami de depremlerin ardından yıkılıp, tamamen moloz yığınına döndü.

    Memlukler döneminde inşa edilen, medrese, yazlık camii, şadırvan, iki adet türbe, çeşme, imaret ve dükkânlar gibi farklı dönemlerde inşa edilmiş yapılardan meydana gelen bir külliye niteliğindeki Ulu Camii; harimde iki mihrabı bulunması açısından tek eser olma özelliğine de sahipti. Depremin ardından Hatay’da yaşamın normale dönmesi için yardımların dağıtımını üstlenen, seyyar tuvaletleri kuran ve 3 ayrı bölgede 2000 konteynerden oluşan yaşam alanları hazırlayan Bursa Büyükşehir Belediyesi, Antakya Ulu Camii’nin de restorasyonu işini de üstlendi.

    Çalışma başladı

    Antakya Ulu Camii’nin restorasyonu için Bursa Büyükşehir Belediye Meclisi’nin Mayıs ayı oturumunda alınan kararla röleve, restitüsyon ve restorasyon projesi hazırlıklarına başlandı. Hazırlanacak projelere veri altlığı oluşturmak amacıyla Harita Şube Müdürlüğü ekipleri, Antakya Ulu Camii’nin mevcut durumunu tespit etmek için sahada ölçümler yaptı. Mevcut durumun 3D (3 boyut) tarama ile modellenmesi, nokta bulutu verilerinin üretilmesi ve ortofoto haritasının hazırlanması çalışmaları için gerekli veriler toplandı.

    Diğer taraftan restorasyonu üstlenen firma da saha çalışmalarına başladı. Tarihi enkazda şantiye kurulumu tamamlanırken, ekipler moloz yığınları arasındaki tarihi kalıntıların temizliğine başladı. Alanın temizlenmesinin ardından tarihi yapının aslına uygun olarak restorasyonu çalışmalarına hızla başlanacak.

    Depremin ikinci haftasından bugüne kadar Hatay’da çok önemli görevler üstlendiklerini, bu görevlerden birinin tarihi Antakya Ulu Camii’nin restorasyonu olduğunu hatırlatan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, “Hatay’ın genelinde olduğu gibi, Ulu Cami’de de maalesef taş üstünde taş kalmamış desek yeridir. Ancak özellikle tarihi eser restorasyonları konusunda oldukça deneyimliyiz. Bursa’daki tecrübelerimizi en iyi şekilde ortaya koyup, Antakya Ulu Camii’ni de aslına uygun olarak en kısa zamanda ayağa kaldırmak en büyük arzumuz” dedi.

  • Ulu Cami’deki yılan figürü

    Ulu Cami’deki yılan figürü

    Merkez Sur ilçesinde bulunan tarihi Ulu Camii, 639 yılında Hazreti Ömer’in halifeliği döneminde Diyarbakır’ın fethi gerçekleştirildikten sonra Müslümanlara kazandırılan önemli yapılardan biri olarak ayakta duruyor. Tarihi cami, yerli ve yabancı turistlerin ilgi odaklarından biri olmaya devam ederken, birçok hikayesiyle dikkat çekiyor.

    Ulu Cami ile ilgili çok sayıda hikaye ve efsanenin anlatıldığı konulardan biri olan yılan hikayesidir. Diyarbakır Ulu Cami’de Diyanet İşleri Başkanlığının görevlendirdiği gönüllü rehberlik yapan Yaser Aydın, cami içerisinde bulunan yılan figürünün 4 farklı hikayesinin olduğunu söyledi.
    Cami içerisinde bulunan Mesudiye Medresesinde zamanında tıp bilimiyle uğraşıldığından dolayı yılan figürünün 4 farklı yorum arasında en mantıklısının eczacılığı işaret ettiğini dile getiren Aydın, “Halk arasında yaygınlık kazanan, bizim de dikkatini çektiğimiz önemli bir hikayenin Diyarbakır’da Ulu Caminin olduğunu söyleyebiliriz. Gelen yerli turistler özellikle Ulu Camiyi ziyaret ettiklerinde hemen avluda ilk baktıkları yerlerin başında yılan figürünün olduğu yeri söyleyebiliriz. Tabi yerli turistler bir hikayeyle dikkatlerini metal yılan figürüne yönlendirirler. Hikayeye odaklanacak olursak, zamanını tam olarak tarihlendiremiyoruz” dedi.
    4 farklı yorumu açıklayan Aydın, şunları kaydetti:

    “Birinci yorum; bir velinin Ulu Cami avlusu içerisinde namaz kıldığını ve bu esnada iblisin yılan suretine girip kendisine zarar vermek istediği sırada o yılanın demire dönüştüğü hikayesiyle ziyaretçilerin Diyarbakır Ulu Camine geldiklerini görüyoruz. İkinci yorum, demirin dışarıdan görünen kısmı paratoner görevi görmüş olması, şimşek savar görevini üslendiğini söyleyenler var. Tabi demirin toprağa uzanan bir yönünün olduğu, şimşek çaktığı zaman toprağa iletildiğini söyleyenler var. Üçüncüsü, Diyarbakır sert ve karasal iklime sahiptir. Yaz mevsimi yağışların az olması hasebiyle kurak olur kurak olmasıyla birlikte akrepler çok olur. Bir âlimin buradaki ibadet yapanlara akreplerin zarar vermemesi adına onu tılsımlayıp oraya bıraktığı yorumu da yapılır. Dördüncü tutarlı olan yorum ise bu olduğunu düşünüyorum; Artuklular döneminde açılan Mesudiye Medresesini görüyoruz. Diyarbakır Ulu Cami avlusunda. Medresede birçok ilimlerin eğitimlerinin verildiğini görüyoruz. Astronomiden, coğrafyaya, tıp, eczacılık gibi birçok ilim dallarını burada verildiğini görüyoruz. Bu eğitimler verilirken birçok bitkide ne tür faydalar olduğuyla alakalı dip notlar paylaşılır. Bununla beraber yılanın panzehrinden ilaç üretilir. Buraya konulan figürün ise onu tanıtan bir sembol olduğu vurgusu daha tutarlı olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.

    Ziyaretçilerin de dördüncü hikayeyi en tutarlı bulduğunu ifade eden Aydın, “Genelde ziyaretçilerimizi gördüğümde yanlarına gidip bu son görüşü onlarla paylaşıyorum. Bahsedildiği şekilde üç yorumun doğru olduğunu kabul edecek olursak o figürün orada bulunmaması gerekiyor. Daha özenli daha hassas bir yerde muhafaza edilmesi gerekiyor. Bu anlamda sizce bu doğru olabilir mi? Böyle bir şey olsaydı devletimiz onu en hassas müzede korurdu. Sonuçta önemli bir olay ve hikaye. Ancak esaslı önemli yorum burada medresenin eğitim verdiği süreç içerisinde Artuklular döneminde 1183’te tıp alanında ve eczacılık ilimleri verildiğinde yılanın panzehrinden ilaç üretildiği ve yılanın da onu tanıtan bir sembol veya simge olduğu vurgusunu yaptıktan sonra ‘evet bu daha sağlıklı ve mantıklı yorum’ diyen ziyaretçilerimiz çok oldu” ifadelerinde bulundu.

  • Antakya Ulu Cami için projeler hazırlanıyor

    Antakya Ulu Cami için projeler hazırlanıyor

    Asrın felaketinden en ağır yarayı alan Hatay’da sadece binalar değil, asırlık camiler, kaleler, hanlar, kiliseler ve birçok tarihî eser de ya tamamen yıkıldı ya da büyük zarar gördü. Hatay’ın eski camilerinden biri olan 1271-1272 yıllarında yapıldığı sanılan tarihî Ulu Cami de depremlerin ardından yıkılıp, tamamen moloz yığınına döndü. Memlükler döneminde inşa edilen, medrese, yazlık camii, şadırvan, iki adet türbe, çeşme, imaret ve dükkânlar gibi farklı dönemlerde inşa edilmiş yapılardan meydana gelen bir külliye niteliğindeki Ulu Camii; harimde iki mihrabı bulunması açısından tek eser olma özelliğine de sahipti.


    Bursa ihya edecek

    Osmanlı’nın 4’üncü Sultanı Yıldırım Beyazıt tarafından Niğbolu Zaferi’nin adağı olarak 1396 – 1400 yılları arasında yaptırılan ve İslam âleminin en yüksek mertebedeki 5’inci büyük mabedi kabul edilen 600 yıllık Ulu Cami’ye sahip olan Bursa, Hatay’daki Ulu Cami’nin ihyası için devreye girdi. Hatay’da geçici yaşam alanlarının oluşturulması, seyyar tuvaletlerin kurulumu ve yardımların dağıtımı noktasında önemli bir mesai harcayan Bursa Büyükşehir Belediyesi, Hatay Ulu Camii’nin yeniden inşasını üstlendi. Bu konuda mayıs ayı oturumunda alınan meclis kararının ardından, Antakya Ulu Camii için röleve, restitüsyon ve restorasyon projesi hazırlıklarına başlandı.


    Bursa’ya bu yakışırdı

    Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Hatay temasları sırasında tamamen yerle bir olan Antakya Ulu Cami enkazını da inceledi. Hatay’da bir çok alan gibi bölgenin sembol eserlerinden Ulu Cami’nin de asrın felaketinde yıkıldığını hatırlatan Başkan Aktaş, “Büyükşehir Belediyesi olarak Antakya Ulu Cami’yi tekrar ayağa kaldırma noktasında taahhüdümüz olmuştu. Mayıs ayı meclisinde gerekli kararları aldık. Röleve, restorasyon ve restitüsyon projeleri hazırlanıyor. Hatay ve Bursa zaten iki kardeş şehir. Şimdi Ulu Camiler nezdinde de bir kardeşlik başlatmış olacağız. Hatay Ulu Cami, Bursa Ulu Cami’den daha eski. Etrafı da bu vesileyle düzenlenmiş olacak. İnşallah Hatay Ulu Cami, gelen misafirlerini daha sağlıklı bir ortamda kabul edecek. Osmanlı’yı kuran şehir Bursa’ya bu yakışırdı. Buna aracı olmak, vesile olmak benim için de son derece büyük bir mutluluk. Cenabı Allah, inşallah en kısa zamanda burada yine saf tutmayı nasip etsin” diye konuştu.

  • Bayram namazında on binlerce kişi Ulu Camii’ye akın etti

    Bayram namazında on binlerce kişi Ulu Camii’ye akın etti

    Ramazan Bayramı namazı için binlerce vatandaş tarihi Ulu Camii’ni doldurdu. Sabah namazı ile birlikte artmaya başlayan kalabalık, bayram namazı saatinin yaklaşmasıyla avluya taştı. Camii içerisinde yer bulabilmek için saatler öncesinden Ulu Cami’ye gelen vatandaşlar, avluyu ve çevresini tamamen doldurdu.

    Bayram namazına Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank da katıldı. Kılınan namazın ardından vatandaşlarla ve basın mensuplarıyla bayramlaşan Varank, “Öncelikle bu bayram gününde dahi görevlerinin başında bulunmaları gereken basın mensubu arkadaşlarımız, güvenlik görevlilerimiz olmak üzere vazifelerini bugün dahi devam eden bizlerin huzuru için, bizlerin güveni için çalışmalarını sürdüren bütün görevli arkadaşlarımızın bayramını tebrik ediyorum. Bayramlar mutluluğun paylaşıldığı günler. Ama bu bayramı biraz buruk geçiriyoruz. Deprem felaketleri sonrasında birçok vatandaşımız o bölgelerde canlarını kaybetti. Ailelerinden kayıplar oldu. Halen depremzede vatandaşlarımızın tedavisi devam edenler var. Bu manada buruk bir bayramı yaşıyoruz. Dün Bursa’da depremzede kardeşlerimiz ile bir araya geldik. Onların bayramlarını tebrik ettik.

    Bugün yine depremzede kardeşlerimizle bir araya geleceğiz. Şunu açıkça ifade etmek istiyorum ki hangi işi yaparsak yapalım bizim bir numaralı gündem maddemiz bu depremin yaralarını sarmak. Depremzede vatandaşlarımızın acılarını hafifletmek. Bu manada onlarla dayanışma içerisinde olmaya biz devam edeceğiz. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde deprem bölgelerini yeniden imar etmek, vatandaşlarımızın kalıcı konutlarını onlara teslim etmek suretiyle bizler gelecek sene Ramazan Bayramı’nda onların misafiri olacağız. Biz buna inanıyoruz. Bunun için çalışmaya devam edeceğiz. Rabb’im daha nice bayramları tüm milletimize huzurla, sağlıkla, ağız tadıyla geçirmeyi nasip etsin diyoruz” dedi.

    “Türkiye’de taş üstünde taş koymanın derdindeyiz”

    Türkiye Yüzyılı’na vurgu yapan Varank, ”Biz yirmi bir yıldır Türkiye’de taş üstünde taş koymanın derdindeyiz. Bu manada bunun gibi hizmetleri, bunun gibi başarıları hamdolsun şimdiye milletimize, aziz milletimize yaşattık. Bundan sonra da Allah’ın izniyle yaşatmaya devam edeceğiz. Bu aziz millet bir oldukça, beraber oldukça üstesinden gelemeyeceği hiçbir şey olmaz. İşte bunun Türkiye Yüzyılı’nın nişanelerinde gerek Türkiye’nin otomobilinde gerek dün akşam Karadeniz’de bulduğumuz gazı karaya çıkararak vermeye devam edeceğiz. Türkiye Yüzyılı’nı inşallah aziz milletimizle beraber inşa edeceğiz. Batarya fabrikası çok önemli. Sayın Cumhurbaşkanımız inşallah pazartesi günü Bursa’yı Gemlik’i ziyaret edecek. Türkiye Yüzyılı’nın başka bir nişanesinin temelini, Türkiye’nin ilk batarya fabrikasının temellerini atacağız. Türkiye’nin otomobili girişim grubuyla bir yabancı ortakları bir araya geldiler. Türkiye’nin ilk batarya fabrikasının temellerini attılar. Bu teknoloji Türkiye’ye önemli kabiliyetler kazandıracak. Ülkemiz ekonomisine önemli katkılar sağlayacak. İstihdam anlamında da Bursa’mıza, Türkiye’ye önemli bir getirisi olacak. Burada yaptığımız yatırımlar sadece bu şehri değil, tüm Türkiye’yi kalkındıracak” diye konuştu.


    Sevenleriyle bol bol fotoğraf çektiren Varank, kendisiyle bayramlaşan bir çocuğu da Togg ile gezdirdi.

  • Bursalılar Ulu Cami’ye akın etti

    Bursalılar Ulu Cami’ye akın etti

    Tüm İslam aleminin en önemli gecelerinden biri olan Kadir Gecesi Bursa’da Ulu Cami’de huşu içinde geçirildi.

    Kadir Gecesi münasebetiyle on binlerce vatandaş Ulu Cami’ye sığmadı.

    Binlerce vatandaş, 7’den 70’e cami avlularında ve çevresinde dualarla Kadir Gecesi’ni idrak etti.

    Kur’an-ı Kerim tilavetinin ardından teravih namazını da kılan genç, yaşlı, çocuk binlerce vatandaş, geç saatlere kadar ibadetlerini gerçekleştirdi.

  • İlk teravih Ulu Cami’de

    İlk teravih Ulu Cami’de

    Asrın felaketi sebebiyle bu yıl Ramazan’a biraz buruk girildiğini ifade eden Başkan Aktaş, iftar, sahur programları ve farklı etkinliklerle afet bölgesinde yaraları sarmaya devam edeceklerini hatırlattı.


    Ramazan ayının ilk teravih namazında Bursalılar adeta camilere akın etti. Özellikle tarihi camilere yoğun ilgi olurken, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş da Ramazan ayının ilk teravih namazını Ulucami’de kıldı.

    Namazın ardından vatandaşlarla sohbet eden Başkan Aktaş, teravih, iftar ve sahur programlarıyla Kuran ayı olan Ramazan’ı en güzel şekilde idrak edeceklerini vurguladı.

    Ramazan’ı tarih başkenti Bursa’da idrak etmenin ayrı bir güzel olduğunu ifade eden Başkan Aktaş, “Hem burada Ramazan’ımızı idrak ederken hem de gönlümüz, dualarımız, emeğimiz, gayretimiz, iftarlarımız, sahurlarımızla deprem bölgesinde olacağız.

    Belki buruk bir Ramazan yaşıyoruz, acılarımız var. Ama yaralarımızı en kısa zamanda sarıp, inşallah daha güzel Ramazanları hep birlikte yaşayacağız. Şehrimizin, ülkemizin ve tüm İslam aleminin Ramazan ayı mübarek olsun” dedi.

  • Tarihi Ulu Cami enkaza dönüştü

    Tarihi Ulu Cami enkaza dönüştü

    16 yüzyılda inşa edilen ve Hatay’ın en eski camisi olarak kabul edilen Tarihi Ulu Cami, 10 ili etkileyen Kahramanmaraş merkezli meydana gelen 2 büyük deprem sonrası yerle bir oldu.

    Tarihi Ulu Cami’nin minaresiyle birlikte yerle bir olduğunu gören Hataylılar gözlerine inanamazken enkazı havadan görüntülendi.

  • Bursa’da camilerinde kandil coşkusu

    Bursa’da camilerinde kandil coşkusu

    Mübarek 3 ayların başlangıcının müjdecisi olan Regaip Kandilinde Bursalılar camilere akın etti. Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş da Regaip Kandilini Ulu Cami’de kutladı. Yatsı namazı öncesinde Kuran-ı Kerim ve ilahiler okunarak dualar edildi. Kandil programının ardından cami çıkışında vatandaşların kandilini kutlayan Başkan Alinur Aktaş, vatandaşlara helva ikram etti. Başkan Aktaş, üç ayların başlangıcı olan Regaip Kandilini büyük bir huzurla karşıladıklarını söyledi. Kandilin Türkiye ve İslam alemi için hayırlar getirmesini dileyen Başkan Aktaş, “Tüm vatandaşlarımızın kandili mübarek olsun.

    Cemaatin çok yoğun bir ilgisi var. Her kandil akşamı olduğu gibi özellikle 3 ayların başlangıcında 4 farklı noktada başkanvekillerimiz var. Helva dağıtımıyla bu akşamı tatlandıralım istedik. Her gün, her ay güzel ama 3 aylar çok daha kıymetli. Recep, Şaban ve Ramazan’ın ardından bayramla taçlanan özel günler bunlar. Ben gelen herkese çok teşekkür ederim. Rabbim edilen duaları, kılınan namazları kabul etsin” diye konuştu.


    Bu arada kandil programı çerçevesinde Emirsultan, 1.Murad ve 2. Murad Camilerinde de vatandaşlara helva ikram edildi. Başkan Aktaş, kandil programının ardından Yıldırım Erikli Spor Kulübü’ne misafir oldu. Kulüp tesislerinde gençlerle bir araya gelen Başkan Aktaş, gençlere spor yapma imkanı sunan kulüp yönetimine ve vakitlerini spor yaparak değerlendiren gençlere teşekkür etti.

  • Ulu Cami geleceğe güvenle taşınacak

    Ulu Cami geleceğe güvenle taşınacak

    Osmanlı’nın 4’üncü sultanı Yıldırım Beyazıt tarafından Niğbolu Zaferi’nin adağı olarak 1396 – 1400 yılları arasında yaptırılan ve 600 yılı aşkın süredir kentin sembol değeri olarak yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı olan Ulu Cami, gelecek yüzyıllara hazırlanıyor. Ulu Cami’nin de içinde yer aldığı Tarihi Çarşı ve Hanlar Bölgesi’ni etrafını çevreleyen binalardan kurtaran ve bölgeye nitelikli bir meydan kazandırmaya hazırlanan Büyükşehir Belediyesi, şimdi de Ulu Cami’yi mercek altına alıyor. 1855 depreminde büyük hasar gören, 18 kubbesi çöken Ulu Cami’nin geleceğe güvenle taşınması için ortak akıl devreye girdi. Bursa Büyükşehir Belediyesi, Bursa Uludağ Üniversitesi, Vakıflar Bölge Müdürlüğü ve İnşaat Mühendisleri Odası arasında imzalanan protokolle, Ulu Cami’nin taşıyıcı sistem özellikleri bilimsel çerçevede incelenecek.

    Gelecek nesillere aktarılacak
    Bursa’nın en önemli kent ziynetinin gelecek yüzyıllarda da varlığını sürdürebilmesi adına hazırlanan protokol Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Uludağ Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Adem Doğangün, Vakıflar Bölge Müdürü Haluk Yıldız ve İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Ülkü Kücükkayalar arasında imzalandı.

    Bursa’nın her köşesinin adeta değerler hazinesi olduğunu ifade eden Başkan Aktaş, “Bu değerlerimiz, Bursa’mızı ziyaret eden yerli yabancı tüm turistlerin ilgisine mazhar oluyor. Bu değerlerimizden biri de, Bursa’mızın en önemli sembollerinden biri olan Ulu Cami’dir. Bilindiği gibi Ulu Camii, 1. Beyazıd tarafından 1396-1400 yılları arasında yaptırılmış. Bursa’nın en önemli tarihi miraslarından olan Ulu Camii; yirmi kubbeli yapısı ile Türkiye’deki iç cemaat yeri en geniş camidir. Camimiz, 1855 yılı depreminde büyük hasar görmüş ve on sekiz kubbesi çökmüş. Depremden sonra esaslı bir tamir görerek bu önemli tarihi mirasımız günümüze kadar ulaşmış. Hedefimiz 1400 yılında tamamlanan bu eseri güvenle gelecek nesillere aktarmaktır. Protokol çerçevesinde Ulu Camii taşıyıcı sisteminin tespitinin yapılıp, 2018 Türk bina deprem yönetmeliğine uygun analizlerinin değerlendirilmesi için gerekli bilgi, belge, akademik ve teknik destek için bir komisyon kurulacak ve çalışmalar bu komisyon marifetiyle yürütülecek. Proje çerçevesinde jeoloji-jeofizik çalışmaların mali yükümlülüğünü Büyükşehir Belediyesi olarak biz üstleniyoruz. Tabii, vatandaşlarımızın içi rahat olsun; yapılması planlanan analiz çalışmaları, cami içerisinde herhangi bir fiziksel müdahaleye sebep teşkil etmeyecek. Başta da belirttiğim gibi amacımız bu eşsiz tarihi mirasımızın uzun yıllar varlığını devam ettirmesi ve gelecek nesillere aktarılmasıdır” dedi.

     

     

  • Ramazanın son cumasında camiler doldu

    Ramazanın son cumasında camiler doldu

    Ramazan ayını en iyi şekilde ibadetle değerlendirmek isteyen Bursalılar son cuma namazında camilerde boş yer bırakmadı. Camilerin iç mekanları tamamen dolarken avlularda da yer kalmadı. İbadetlerini huşu içinde yapan vatandaşlar Ramazan ayının son cuma namazını kılmanın mutluluğunu yaşarken Ramazan ayını uğurluyor olmanın hüznünü yaşadı.