Etiket: uludağ üniversitesi

  • Yeni proje ‘Apollonia’ya ışık tutacak

    Yeni proje ‘Apollonia’ya ışık tutacak

    BUÜ’lü akademisyen Prof. Dr. Derya Şahin tarafından SOA-2022-112 numaralı “Antik Kentlerin Kurulmasında İnancın Rolü: Apollonia A.R. Örneği” isimli arkeolojik proje, BUÜ Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinatörlüğü’nün Araştırma Üniversiteleri Destek Projesi (ADEP) çerçevesinde desteklenmeye hak kazandı.2022 yılında Cumhurbaşkanlığı kararlı kazılar alınan Gölyazı Apollonia ad Rhyndacum Kentikazı çalışmalarının bir bölümünü de Kız Ada olarak isimlendirilen Apollon Kutsal Alanında yapılan çalışmalar oluşturuyor. Prof. Dr. Derya Şahin, hazırladığı proje ile mabet ve etrafında var olduğu tahmin edilen stoa ile tonozlu yapılar hakkında detaylı bilgilere ulaşmayı hedefliyor.

    Yürütülen çalışmalar hakkında bilgi veren Prof. Dr. Derya Şahin; “Buradaki asıl amacımız, kutsal alanın ve mabedin mimarisini, buluntularını araştırmak, evrelerini tespit etmek, kentin kuruluşunda inancın rolünü ortaya koymaktır. Elde edilen verileri bilim dünyası, orada yaşayan halk ve ziyaretçilerin de paylaşımına açacağız. Kısa zamanda yaptığımız çalışmalarla, mabetteki duvarların özelliklerine bakarak Arkaik Döneme kadar gidebilen ve değişik zaman dilimleri içerisinde genişletilerek daha geniş bir mabedin bulunduğunu tespit ettik. Mabedin üst mimari elemanlarına; korniş buluntularına ait mimari parçalar açığa çıktı. Projenin ilerleyen aşamasında mabet ve etrafında var olduğu tahmin edilen stoa ile tonozlu yapılarla ilgili detaylı verilere ulaşmayı hedefliyoruz” şeklinde konuştu.

    Prof. Dr. Şahin, 3 yıl sürecek proje için toplam 400 bin TL destek sağlandığını da sözlerine ekledi.

  • İnegöl İşletme Fakültesi’e yeni Dekan

    İnegöl İşletme Fakültesi’e yeni Dekan

    Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Adem Doğangün, Prof. Dr. İrfan Kırıştıoğlu ve Prof. Dr. Zekeriyya Arı’nın da hazır bulunduğu devir teslim töreninde konuşan BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, Prof. Dr. F. Ali Ildır’ın dekanlık görevini en iyi şekilde yürüttüğünü ve kıymetli çalışmalara imza attığını söyledi. Emeklerinden ötürü Ali hoca ve tüm ekibine teşekkür eden Rektör Prof. Dr. Ferudun Yılmaz; “Son derece uyumlu bir dönemi birlikte geride bıraktık. Fakültemizin akademik ve bilimsel kimliğinin güçlendirilmesinde hocamızın çok değerli katkıları oldu. Kendisine çok teşekkür ediyoruz. Yeni Dekanımız Prof. Dr. Orhan Bozkurt ile de kişisel hukukumuz çok eskilere dayanıyor. Fakültenin meslek yüksekokulu olduğu dönemlerden itibaren ana kadroda yer alan son derece deneyimli bir akademisyenimiz. Şimdi görevi devralıyor. Bundan sonra aldığı hizmet bayrağını çok daha yukarılara taşımak için elinden gelen gayreti göstereceğine gönülden inanıyoruz. Değişimin hayırlara vesile olmasını temenni ediyoruz” şeklinde konuştu.

    “Sorumluluk bilinciyle çalışacağız”

    İnegöl İşletme Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Orhan Bozkurt ise kendisine tevdi edilen görevi layıkıyla yerine getirmek için çalışacağının altını çizdi. Önceki dönem yöneticilerine emeklerinden ve gayretlerinden ötürü teşekkür eden Prof. Dr. Orhan Bozkurt, yeni dönemde ekibiyle birlikte sorumluluk bilinci içerisinde ve büyük bir hassasiyetle çalışacaklarını aktardı.

    Önceki dekandan yeni dekana başarı temennisi

    Görevi devreden Prof. Dr. Fehmi Ali Ildır da fakülte için ellerinden gelen tüm gayreti gösterdiklerinin altını çizdi. İnegöl İşletme Fakültesi’nin nitelikli bir kadro ile ve özverili personellerle eğitim-öğretim faaliyetlerini sürdürdüğünü söyleyen Prof. Dr. Ali Ildır “Görevimizi zevkle yaptık. Akademisyen ve idari kadromuzla son derece uyumlu bir çalışma ortamı oluşturduk. İnegöl’de bulunduğum dönemde Profesör unvanı alan Orhan Bozkurt hocamıza Dekanlık görevini devrediyor olmak beni ayrıca mutlu ediyor. Kendisi tüm işleyişe hakimdir. Bizden devraldığı bayrağı çok daha iyi yerlere taşıyacağına inanıyoruz. Hayırlı olmasını diliyorum” açıklamasında bulundu.

  • Koordinatörlüklerde devir teslimler tamamlandı

    Koordinatörlüklerde devir teslimler tamamlandı

    BUÜ Rektörlüğüne Prof. Dr. Ferudun Yılmaz’ın atanmasının ardından, üst yönetimin yeni dönemde birlikte çalışacağı koordinatörlüklerde de bir takım değişimler yaşandı. Üniversite bünyesinde faaliyet gösteren 13 koordinatörlüğün 9’unda yeni görevlendirmeler yapıldı. Son olarak Sürdürülebilir Kampüs Koordinatörlüğü’ne Doç. Dr. Arzu Çahantimur, Erasmus Koordinatörlüğü’ne ise Prof. Dr. Recep Yücedoğru atandı. Gerçekleştirilen devir-teslim töreninde BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Adem Doğangün, Prof. Dr. İrfan Kırıştıoğlu ve Prof. Dr. Zekeriyya Arı da hazır bulundu.
    Törende konuşan BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, Sürdürülebilir Kampüs ve Erasmus koordinatörlüklerinde görev alan Prof. Dr. Güray Salihoğlu ile Dr. Öğr. Ü. M. Ozan Aşık ile ekiplerine emeklerinden ötürü teşekkür etti. Önceki dönemde çok sayıda projenin hayata geçirildiğini, akademik ve idari personelin yanı sıra öğrencilerin de kurumsal çalışmaların içerisine dahil edildiğini vurgulayan Prof. Dr. Ferudun Yılmaz; “Geçmiş dönemde koordinatörlüklerimizde çalışan, üniversitemizin kalkınması amacıyla proje üreten her yöneticimize teşekkür ediyoruz. Yeni dönemde görev alan hocalarımıza da üstün başarılar diliyoruz” şeklinde konuştu.

  • Erasmus öğrencileri Bursa’da tarhana yapmayı öğrendi

    Erasmus öğrencileri Bursa’da tarhana yapmayı öğrendi

    Gençler Arası Değişim Programı çerçevesinde yurt dışından Bursa’ya gelen öğrenciler, 10 gün belirlenen ailelerin yanında Türk kültürünü, örfünü ve yemek lezzetlerini tatmanın fırsatını buldu. Türk tarihi, kültürü, sanatı ve mutfağını öğrenmek için gelen 16-20 yaş arası 15 yabancı öğrenci, Türkiye’nin de gönüllü birer turizm elçisi oldu. İstanbul, Eskişehir, Çanakkale ve Bursa programları çerçevesinde ziyaretlerini yapan öğrenciler,  ‘Türk Yemekleri Workshop’una katıldı. Örnek yemek olarak tarhana yapımı öğrenildi. Önlüğü giyen öğrenciler, un ile karıştırdıkları biberle tarhananın serüvenine dahil oldu. Hazır çorbaların atası olarak nitelendirilen tarhananın bitmiş halini tencerede pişiren öğrenciler, tadına ise bayıldı.


    Tarhana çorbasını çok sevdiklerini belirten öğrenciler, çorbayı hazırlarken de eğlenceli dakikalar yaşadı. Uludağ Üniversitesi Harmancık Meslek Yüksek Okulu Öğretim Görevlisi Aşçılık Bölümü hocaları Fatih Yıldırım ve Erdoğan Bozan, öğrencilere “Türk mutfağı”nı tanıttı. Öğrencilere tarhana hazırlamayı öğreten şef Erdoğan Bozan, ”Türk mutfağının tarihi gelişimini, kültürümüzü onlara anlattık. Aynı zamanda kültürümüzün en önemli parçalarından birisi, dünyaya armağanımız olan hem kurutma hem de bağlama tekniği olan, bizim şifa olarak içtiğimiz tarhana çorbamızı onlara yaptırmayı görev edindik. Misafirlerimiz tarhana çorbası için hamur yoğurmakla kalmadı, aynı zamanda tarhana yapımını öğrendi. Öğrenirken eğlenecekleri ve akıllarında unutmayacakları güzel bir anı olarak kalacak” dedi.

    Şef Fatih Yıldırım ise, tarhana kelimesinin dar haneden geldiğini, aslında yokluktan türemiş bir çorba olduğunu belirtti. Yıldırım, “Tarihte bizim yaptığımız ürünleri kurutarak saklamamız için ortaya çıkmış bir çorbadır tarhana. 21 gün mayalanma süreci sonrası ekşiyen, koparılıp güneşte veya gölgede kurutularak yapılmaktadır. Ayrıca tarhana esasında hazır çorbanın atasıdır” dedi.

    İlk hazır çorba olarak kabul gören tarhananın tadına bakan öğrenciler, Hastavuk’tan Enis Yılmaz ustanın lezzetleri ile de keyifli saatler yaşadı.

  • BVHO’dan üniversite adaylarına özel yayın

    BVHO’dan üniversite adaylarına özel yayın

    Heyecanlı bekleyiş ÖSYM’nin Yükseköğretim Kurumları Sınav Sonuçlarını açıklaması ile sona erdi. Milyonlarca öğrenci, sınav sonuçlarına göre hangi üniversite ve bölümde okuyacağına karar verip tercihte bulunacak. Hayatları için önemli bir karar verme aşamasındaki üniversite adayları tercih işlemlerini 27 Temmuz ile 8 Ağustos tarihleri arasında yapabilecek.

    Karar verme aşamasındaki üniversite adayları, tercih yaparken farklı duygular yaşıyor. YKS tercih ve kontenjanları kılavuzu üzerinden üniversite tercihlerini yapacak olan adaylar gerçek, müşahhas ve yaşanmış deneyimlere ihtiyaç duyuyor. Bursa Veteriner Hekimler Odası (BVHO), üniversite adaylarına karar verme sürecinde destek olmak amacıyla bir podcast yayını hazırladı.

    “Veteriner Hekimliği Tercih Ederken Nelere Dikkat Edilmeli” başlığı ile yayınlanan podcaste Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi’nden yeni mezun olan Barış Öz, Fahri Akbaş ve halen aynı üniversitede öğrenci olan Şirin Filiz katıldı. Hem yeni mezun hem de öğrenci gözü ile deneyimlerini paylaşan katılımcılar sadece veteriner hekimlik için değil, genel olarak üniversite seçiminde bulunurken nelere dikkat edilmesi gerektiğine ilişkin deneyimlerini de paylaştılar.

    Veteriner hekimler adaylara, iyi bir araştırma yapmalarını ve seçmeyi düşündükleri mesleği icra eden kişilerin deneyimlerinden faydalanmalarını tavsiye ettiler. Şirin Filiz, Barış Öz ve Fahri Akbaş, “Adaylar seçimlerini hangi kriterlere göre yapmalı”, “Veteriner Fakültesi’nin olmazsa olmazları neler”, “Bir üniversitenin yurt dışından denklik akreditasyonu olması öğrencilere ne kazandırır”, “Kimler veteriner hekim olabilir”, “Öğrenciyken hangi farkındalıkları edinmek nitelikli bir veteriner hekimliğin kapısını açar?”, “Veteriner Hekimlerin gelir durumları” sorularını içtenlikle yanıtladı.

  • Bursa’da keşfedilen Dede Korkut yazması

    Bursa’da keşfedilen Dede Korkut yazması

    Tarihi ve kültürel mirası ile adeta bir açık hava müzesi olan Bursa, bugüne kadar yapılan Dede Korkut araştırmalarına yeni bir boyut kazandıracak bir esere daha ev sahipliği yapıyor. Kapalı Çarşı’da antikacılık yapan İbrahim Koca’ya, Fadıllı Köyü’nden, 7-8 yıl önce gelen bazı yazmalar arasında Dede Korkut Hikâyeleri de bulunur. İbrahim Koca, elindeki Kur’an-ı Kerim yazmaları ve icazetnameleri 2018 yılında, sergilenmek üzere Muradiye Kur’an ve El Yazmaları Müzesi’ne bağışladı. Bu eserler arasında yer alan Dede Korkut Yazması, geçen yıl müzeyi gezerken gören koleksiyoner Mehmet Yayla, Prof. Dr. Ersen Ersoy’u bu eserden haberdar eder ve Dede Korkut Destanı’nın yeni bir nüshasının Muradiye Kur’an ve El Yazmaları Müzesi’nde yer aldığı herkesin malumu olur.

    Büyükşehir Belediyesi tarafından yazmanın dijitale aktarım işi, eski kâğıt restoratörü nezaretinde yapıldı. Eser üzerindeki çalışmalar, yazmanın 1610-1640 yılları arasında tarihlendiğini işaret ederken, kâğıdın üzerinde yer alan filigranlar da eserin batı kâğıdına sahip olduğunu gösteriyor. Büyükşehir Belediyesi tarafından tıpkıbasımı yapılarak, ilim alemine armağan edilen Dede Korkut Hikayeleri Bursa Yazması, Muradiye Kur’an ve El Yazmaları Müzesi’nde düzenlenen törenle kamuoyuna tanıtıldı.


    Eserin tanıtım toplantısında konuşan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Dede Korkut Hikâyelerinin, Türk milletinin töresini, inancını, ahlâkını ve kahramanlıklarını anlatan dünya kültür mirası için de değeri yüksek bir eser olduğunu hatırlattı. Oğuz Türklerinin destanî hayatını anlatan Dede Korkut Hikâyeleri’nin bugüne kadar sadece Dresden, Vatikan, Türk Tarih Kurumu ve Günbed nüshalarının bilindiğini kaydeden Başkan Aktaş, “Ancak bu bilgi 2022 yılında değişti. Kadim tarihe ve köklü kültüre sahip Bursa’mız, hâlâ nice hazinelere gebe bir şehir. Dede Korkut Hikâyeleri’nin yeni bir nüshasının Büyükşehir Belediye’mizin Muradiye Kur’an ve El Yazmaları Müzesi’nde yer aldığından kamuoyu haberdar olmuştu. Her eserin kendi hikayesi var: Asırlardır elden ele, köyden köye dolaşan yazma, nihayetinde bizim müzemize intikal etti. Eserin tıpkıbasımını hazırladık ve bugün de ilim âlemine armağan ediyoruz. An itibariyle esere, bursa.bel.tr adresimizin yayınlar kısmından da dijital olarak ulaşabilecek. Bilim insanlarımız ve araştırmacılar bu yazma üzerine yaptıkları çalışmaları iletirlerse biz de “Dede Korkut Kitabı – Bursa Yazması Araştırmaları” başlığı altında toplayacağız. Bundan sonrası eser üzerine çalışma yapacak, tez hazırlayacak, makale yazacak değerli ilim erbabına düşüyor. Bu emanetin korunmasında, bağışlanmasında, keşfedilmesinde ve hazırlanmasında emeği geçenlere teşekkür ediyorum. “Dede Korkut Kitabı Bursa Yazması” Türk dünyası için kutlu olsun” diye konuştu.


    İlk nüshadan 125 yıl sonra

    Dede Korkut Hikayeleri Bursa Yazması’nın girişine derleme makalesi yazan ve tıpkıbasımda danışmanlık yapan Dede Korkut Uzmanı, Akademisyen Prof.Dr. Osman Fikri Sertkaya da Bursa Yazması’nın önemine değindi. Birinci Dede Korkut Yazması’nın, 2. Beyazıt’ın Bursa’da medfun oğlu şehzade Alemşah’a sunulduğunu hatırlatan Prof.Dr. Sertkaya, “Ancak Alemşah’ın kütüphanesindeki yazma, Kudüs’e gitti. Kudüs’te satın alınıp, Vatikan’a gitti. Ancak 1952 yılında İtalyanca olarak yayınlandı. Yapılan incelemede Bursa Yazmasının 1610 ile 1640 yılları arasına tesadüf ettiği tespit edildi. Türklerin kullandığı iki çift kağıt var. Doğudan gelen kağıtlar, batıdan gelen kağıtlar. Doğu kağıtlarında fligran yok, batı kağıtlarında var. Bu yazma batı kağıtlarına yazılan yazmadır. Dolayısıyla 1635 yılını gösteriyor. O halde Alemşah’a 1510’da sunulduğunu düşündüğümüz ilk yazımdan 125 yıl sonra Bursa Belediyesi’nin şanına layık olan bir güzel yayınla Bursa yazmasını Türk ilim alemine kazandırmış oluyoruz” dedi.

    Dede Korkut Hikayeleri Bursa Yazmasının latin harflerine çevrilmesi üzerine çalışan Prof.Dr. Ferruh Ağca da tıpkıbasımın ardından bu yazma üzerine yapılacak çalışmalarla Dede Korkut ile ilgili çalışmaların da çok ileriye taşınacağını kaydetti.

    Bursa Milletvekili Mustafa Yavuz ve Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Ferudun Yılmaz da böylesi önemli bir eserin ilim alemine kazandırılmasında emeği olan herkese teşekkür etti.

  • Merih Yurtkuran hayatını kaybetti

    Merih Yurtkuran hayatını kaybetti

    Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon AD emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Merih Yurtkuran çoklu organ yetmezliği nedeniyle tedavi gördüğü hastaneye yaşamını yitirdi.

    Bursa tıp dünyasını derinden sarsan Merih Yurtkuran’ın cenazesi, öğle namazının ardından Bademli Camii’nde kılınan cenaze namazı sonrası defnedildi.

  • Tenis turnuvasında şampiyonlar belli oldu

    Tenis turnuvasında şampiyonlar belli oldu

    1992-2000 yılları arasında Uludağ Üniversitesi’nde rektörlük yapan ve 2015 yılında hayatını kaybeden Prof. Dr. Ayhan Kızıl anısına, Kızıl Ailesi tarafından organize edilen, Prof. Dr. Ayhan Kızıl T400 Masters Tenis Turnuvası bugün oynanan final maçlarıyla sona erdi ve şampiyonlar kupasını aldı.


    2018 yılından beri geleneksel olarak her yıl düzenlenen ve T400 Türkiye Tenis Federasyonu’nun en yüksek puanlı senior tenis turnuvası olan Prof. Dr. Ayhan Kızıl T400 Masters Tenis Turnuvası’nda nefes kesen mücadelelerin ardından kürsü sahiplerini bulurken, müsabakalarda büyük heyecan yaşandı. Prof. Dr. Ayhan Kızıl T400 Masters Tenis Turnuvası, geçen yıl Uluslararası Tenis Federasyonu iş birliğiyle gerçekleşmiş ve yurtdışından da çok sayıda sporcunun katılımı sağlanmıştı. Bu yıl PodyumPark Podyum Tenis Kulübü Kortları’nda 15 Haziran’da başlayan organizasyonda, 6. yılın şampiyonları da belli oldu. Türkiye’nin çeşitli illerinden teklerde 340, çiftlerde toplam 182 sporcunun katıldığı organizasyonda 33 kategoride kürsü için mücadele verildi. Bursa’da senior turnuvalarındaki en yüksek katılımın gerçekleştiği 100 bin lira ödüllü turnuva; Uludağ Premium Ana Sponsorluğunda 15 – 25 Haziran 2023 tarihleri arasında PodyumPark Podyum Tenis Kulübü Kortları’nda düzenlendi. 10 gün süren turnuvada sporcular kürsüye çıkabilmek için büyük efor sarf ettiler. Turnuva sonunda dereceye girenlere kupa ve plaketlerini Uludağ İçecek Türk AŞ – Horeca Türkiye Müdürü Soner Aşık ve PodyumPark kurucu ortaklarından Aykut Uyanıklar verdi.


    Podyum Tenis Kulübü tarafından sponsorlara ve hakemlere de plaketler verildi. Plaketleri PodyumPark kurucu ortaklarından Aykut Uyanıklar takdim etti. Sponsorlardan Uludağ İçecek Türk AŞ adına Horeca Türkiye Satış Müdürü Soner Aşık, Nev Sağlık Grubu adına İşletme Müdür Yardımcısı Songül Kopal teşekkür plaketlerini alırken, Turnuva Hakemleri Tamer Çetin (Başhakem), Kerem Ata, Mustafa Mert ve Yusuf Alay’a da plaket takdim edildi.

  • Kepler mezuniyet için fırlatıldı

    Kepler mezuniyet için fırlatıldı

    Görükle Kampüsü Atletizm Pisti’nde gerçekleştirilen törene BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, Bursa Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Arif Bayrak, Nilüfer Belediyesi Başkan Vekili Remzi Çınar, Bursa İl Tarım ve Orman Müdürü Hamit Aygül, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, akademisyenler, mezun öğrenciler ve aileleri katıldı. Rektör Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, tarımsal üretimin insanlık tarihi kadar eski olmasına rağmen, günümüzde son derece stratejik bir alan haline geldiğine işaret etti.

    Geride kalan son 4 yılda eğitim alan öğrencilerin pandemi, deprem ve benzeri sorunlar sebebiyle bazı yıllar online eğitim almak zorunda kaldıklarının altını çizen Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, “Yaşadığımız krizler bizlere tarımın ve gıdanın önemini bir kez daha göstermiş oldu. Ziraat fakültemiz, Türkiye’deki muadil fakülteler içerisinde seçkin bir yere sahiptir. Güçlü öğretim üyesi kadrosu ve üst düzey eğitim imkanlarıyla özel bir yeri bulunmaktadır. Kıymetli veliler, öğrencilerimiz böylesi bir fakülteden mezun olduğu için kendilerini şanslı hissedebilirler. Aynı zamanda üniversitemiz de 23 araştırma üniversitesi içerisinde yer almaktadır. Çiçeği burnundaki mühendislerimiz böylesine donanımlı bir üniversite ve fakülteden mezun oluyorlar” diye konuştu.

    Tarımsal üretimin dönem dönem sanayinin öne çıkması ve hizmet sektörünün güçlenmesiyle birlikte geride kalıyormuş gibi algılandığını vurgulayan Rektör Yılmaz, “Ana hatlarıyla baktığımızda tarımın hiyerarşik bir şekilde olmasa bile son derece merkezi bir konumda yer almaya devam ettiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Türkiye’nin tarım politikasına inşallah bundan sonra yön verecek genç mühendislerimize bundan sonraki hayatlarında başarılar diliyorum. Özveri ile çocuklarını okutmaya çalışan ailelerimize de teşekkür ediyorum. Bahtları açık olsun. Allah, evlatlarınızı memlekete ve insanlığa hizmet yarışında önde koşanlardan eylesin” dedi.

    Dekan Prof. Dr. İlhan Turgut ise, fakülte olarak 39. dönem mezunlarını verdiklerini açıkladı. 1981 yılında eğitime başlanan fakültede toplam 9 bölümde eğitim vermeye devam ettiklerinin altını çizen Prof. Dr. İlhan Turgut, “104’ü öğretim üyesi olmak üzere 127 öğretim elemanına, 37 idari personele sahibiz. Lisans eğitimini tamamlayan 256 öğrencimizi yeni hayatlarına uğurlamanın onurunu yaşıyoruz. Halen 2 bin 334 öğrencisi bulunan fakültemiz, bugüne kadar 9 bin 192 mühendis yetiştirmiştir. 28 ülkeden 200 mezunumuz oldu. Mezunlarımıza kıymetli eğitimler veren akademisyenlerimize ve öğrencilerimizin ailelerine de teşekkür ediyorum. Sağlıklı ve kaliteli gıda üretimi konusunda genç mühendislerimize büyük sorumluluklar düşüyor. Her birine yeni hayatlarında başarılar diliyorum” açıklamasında bulundu.
    Açılış konuşmalarının ardından dereceye yapan öğrencilere hediyeleri takdim edildi. Yaş kütüğüne plaket çakılması ve anı belgelerinin dağıtılmasının ardından öğrencilerin hep birlikte kep fırlatmasıyla birlikte tören sona erdi.

  • Uludağ Üniversitesi’nde mezuniyet coşkusu

    Uludağ Üniversitesi’nde mezuniyet coşkusu

    Görükle Kampüsü Atletizm Pisti’nde gerçekleştirilen törene BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, Fakülte Dekanı Prof. Dr. DerdaKüçükalp, akademisyenler, öğrenciler ve aileleri katıldı. Törende yaklaşık bin öğrenci hep birlikte kep fırlatmanın mutluluğunu yaşadı.

    Törende konuşan BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, kendisinin de İİBF mensubu bir akademisyen olduğunu hatırlatarak, bazı mezunların da aynı zamanda öğrencisi olduğunun söyledi. Eğitim gördükleri 4 yıl boyunca pandemi ve deprem başta olmak üzere çeşitli zorluklarla karşılaşan gençlerin her şeye rağmen mezun olmayı başardığının altını çizen Prof. Dr. Ferudun Yılmaz; “Bu zor şartlarda Üniversitemiz de akademisyenlerimiz de ve öğrencilerimiz de her konuda dik durarak en iyi şekilde eğitim-öğretim faaliyetlerini tamamlamayı başardı ve bugün mezuniyet törenini yine coşkulu bir kalabalık ile gerçekleştiriyoruz. Üniversitenin en eski fakültelerinden birisiyiz. Geleneğimiz var. Burası, Türkiye’nin iş dünyasına, bürokrasisine ve akademik hayata son derece kıymetli katkılar sunmuştur” diye konuştu.

    Türkiye’deki 23 Araştırma Üniversitesinden birisi olduklarına işaret eden Rektör Yılmaz, öğrencilerin de bu anlayış ile yetiştirildiğini ve donanımlı bir şekilde mezun edildiklerini vurguladı. Prof. Dr. Yılmaz, desteklerinden ötürü aileleri ve akademisyenlere teşekkür ederken, öğrencileri de mezuniyetlerinden ötürü tebrik etti.

    Öğrencilerin dört yıllık zorlu bir eğitim sürecinin ardından mezun olduklarını vurgulayan Fakülte Dekanı Prof.Dr. Derda Küçükalp ise; “Buradan bilgi ve birikimlerimizden istifade ederek ayrılan öğrencilerimiz dışarıda hangi alanda çalışırlarsa çalışsınlar, işlerini hakkıyla yapacaklarına ve insanlığa faydalı olacaklarına inancım sonsuz. Kuşkusuz eğitimin her aşaması önemli ve değerlidir. Fakat akademik eğitim daha farklı bir öneme sahiptir. Akademinin üç fonksiyonu söz konusudur.İlk fonksiyon bilgiye ulaşmak için çalışmaktır. İkincisi bilginin paylaşılmasıdır. Üçüncüsü ise öğrenilen bilginin topluma hizmet edecek şekilde kullanılmasıdır. Mezun olan öğrencilerimizin topluma hizmet edecek şekilde çalışmaları bu fonksiyonun gerçekleşmesine ortam sağlayacaktır. Dört yıl boyunca özveriyle çalışan öğrencilerimizi, onlara bilgi ve birikimlerini aktararak donatan akademisyenlerimize ve fedakar ailelere teşekkür ediyorum” dedi.

    Güzel Sanatlar Faküktesi’nde de mezuniyet heyecanı

    Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hatice Şahin ise tüm bölümlere özel yetenek sınavlarıyla öğrenci aldıklarını hatırlattı. Bugüne kadar 376 öğrenciyi mezun ettiklerini aktaran Dekan Şahin; “Bu eğitim-öğretim yılındaki kayıtlı öğrenci sayımız ise 208’dir. Fakülte olarak sanat, bilimsel ve mesleki bilgi birikimi ile tercih edilen bireyler yetiştirme vizyonuyla çalışıyoruz. Bir yandan da bireyin ve toplumun sanata ilgisini arttırmayı hedefliyoruz. Desteklerini esirgemeyen üst yöneticilerimize, görevlerini fedakârlıkla yapan akademisyenlerimize ve idari personelimize en içten teşekkürlerimizi sunuyoruz. Ailelerimize emeklerinden ötürü teşekkür ediyoruz. Öğrencilerimizi de mezuniyetlerinden dolayı tebrik ediyor, yeni hayatlarında başarılar diliyoruz” açıklamasında bulundu.
    Fakülte ve bölümlerde derece yapan öğrencilerin anı belgesi ve teşekkür plaketi ile ödüllendirildiği program, katılan tüm öğrencilerin kep fırlatmasıyla tamamlandı.

    Mezuniyet töreni fakülte ve bölümlerinde derece yapan öğrencilere belgelerinin takdim edilmesiyle devam etti. Ardından fakülte birincisi, misafir öğrenci ve İİBF Mezunları Derneği yöneticileri kısa birer konuşma gerçekleştirdi. Program kortej yürüyüşü ile öğrencilerin ailelerini selamlamaları ve hep birlikte kep fırlatmalarıyla sona erdi.