Etiket: unesco

  • Türkiye’nin ilk cam terasını 165 bin kişi ziyaret etti

    Türkiye’nin ilk cam terasını 165 bin kişi ziyaret etti

    Tarihi ilçede yapılış tarihi bilinmeyen ancak Sadrazam İzzet Mehmet Paşa tarafından 1794 yılında tadilatı yaptırılan 116 metre uzunluğunda, 6 kemerli ve 110 ila 220 santimetre genişliğe sahip su kemerinin de bulunduğu 80 metre derinliğindeki kanyon üzerine 2012 yılında yapılan cam teras, Türkiye’nin ilk cam seyir terası unvanını taşıyor. 2022 yılının ilk aylarında bakım ve onarımı ile kristal cam değişimi yapılan teras, İl Özel İdaresi işletmesine geçerek, işletilmeye başlandı. Mayıs 2022 yılından itibaren İl Özel İdaresi tarafından işletilen cam terası, 165 bin yerli ve yabancı turist ziyaret etti. Cam terastan 1 milyon 850 bin TL gelir elde edilirken, bu gelirle köylere hizmet götürülüyor.


    136 bin yerli ve yabancı turist ziyaret etti

    8 aylık zaman zarfında terası İl Özel İdaresi olarak çalıştırdıklarını ifade eden Sözen, “Daha önce müstecirdeyken yaklaşık 1 milyon TL kira alıyorduk. Bunun 500 bin lirasını Özel İdaresine gelir irat edebiliyorduk. Orası Orman İşletmesinden bize tahsisli, tahsisli olan yerlerde kira bedelinin yarısı tahsis eden kuruma ödenmek zorundaydı. Fakat İl Özel İdaresi kendi bünyesinde burayı çalıştırdığı zaman bunu ödemek zorunda değil. İl Özel İdaresine gelir getirici yer olarak gördüğümüzden biz bunu tercih ettik. Bugüne kadar 165 bin yerli ve yabancı misafirimiz ziyaret etti. Bununla birlikte 1 milyon 850 bin TL bir rakama ulaştık, iki bayrama rastlamadığı halde. Bayramları da ilave ettiğimizde 3 milyon lira gibi bir gelir elde etmeyi bekliyoruz. Cam teras Türkiye’de ilk olma özelliğini taşıyor. Yerli ve yabancı misafirlerin uğrak yeri tercih etikleri bir nokta” dedi.

    Bütçe çalışmaları esnasında önemli ölçüde tasarruf tedbirlerine riayet ederek bütçe ayarlamaya gayret ettiklerini anlatan Sözen, “Yıl içerisinde de buna özeni gösteriyoruz. Bunun yanında bir de gelir getirici iş ve işlemleri yaptığımız zaman İl Özel İdaremize önemli ölçüde gelir kaydediliyor. Bizim tasarruf ettiğimiz her kuruş ve gelir getirecek her bir kurum bizim için köylerimize ve kırsalda yaşayan vatandaşlarımıza hizmet olarak geri dönüyor. Bulak Mencilis Mağarasını da kurumumuz personeli ile beraber biz çalışıyoruz. Bugüne kadar 6 aylık zaman zarfında 337 bin 500 TL gelir elde etmiş olduk” diye konuştu.

  • Safranbolu beyaz gelinliğini giydi

    Safranbolu beyaz gelinliğini giydi

    Osmanlı döneminden kalma han, hamam, cami, konak, çeşme ve köprüleriyle açık hava müzesini andıran Safranbolu, geç gelen kar yağışıyla beyaza büründü. Sabah saatlerin etkili olan kar yağışıyla birlikte Tarihi Çarşı bölgesinde bulunan tarihi konak ve yapılar karla kaplandı. Kartpostallık görüntülerin ortaya çıktığı ilçede kar yağışı vatandaşları da mutlu etti. Ali Yardibi, geç olmasına rağmen kar yağışının gelmesinden dolayı mutlu olduğunu belirtti. Yardibi, “Burası Safranbolu’yu kuş bakışı ve panoramik olarak gören bir alan. Kar bu sene beklediğimizden daha geç geldi. her kış sezonu kar gelince biz Safranbolu gelinliğini giydi deriz bu sene de geç oldu ama Safranbolu gelinliğini giydi. İnşallah kar yağışı biraz daha devam eder ve kuraklığa bertaraf eder” dedi.

  • Türkiye, Unesco Dünya Miras Geçici Listesi’nde dünya birincisi

    Türkiye, Unesco Dünya Miras Geçici Listesi’nde dünya birincisi

    UNESCO Türkiye Milli Komisyonu tarafından düzenlenen “UNESCO 6. Somut Olmayan Kültürel Miras Kış Okulu ve Somut Olmayan Kültürel Miras Kuşaklar Arası Aktarımı” programı Yozgat’ta başladı. Yozgat Çamlığı Milli Parkında bulunan bir otelin konferans salonunda başlayan programa katılan UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Başkanı Öcal Oğuz, Türkiye’nin UNESCO Dünya Miras Listesi’nde 19, Dünya Miras Geçici Listesi’nde ise 84 kültürel mirasının bulunduğuna dikkat çekerek Türkiye’nin geçici listede dünya birincisi olduğunu ifade etti. Programa Yozgat Valisi Ziya Polat, Yozgat Belediye Başkan Yardımcısı Murat Tanışman, İl Milli Eğitim Müdürü Yusuf Yazıcı,
    Yozgat ORAN Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Ahmet Emin Kilci ve çok sayıda öğretmen katıldı.


    19 mirasa sahibiz

    Türkiye’nin birçok medeniyete beşiklik ettiğini belirten Oğuz, “Ülkemizin hem somut hem de somut olmayan kültürel miras olarak büyük bir zenginliği var. Zira biz Türkiye olarak hem Asya’ya hem Avrupa’ya hem Ortadoğu ve Afrika’ya hem de kuzeye doğru açılan büyük bir kapıyız Anadolu olarak. Bu bakımdan da yüzyıllar, bin yıllar boyunca pek çok medeniyete de beşiklik etmişiz. Bu nedenle de çok zenginiz. Bu zenginliğimiz 1972 yılında UNESCO tarafından kabul edilen dünya kültürel ve doğal mirasın korunmasına dair sözleşme ve 2003 yılında kabul edilen somut olmayan kültürel mirasın korunmasına dair sözleşme açısından baktığımızda aslında bulunduğumuz listelerde bulunduğumuz yerle miras zenginliğimiz tam ölçüşmüyor. 72 yılında kabul edilen sözleşmeye biz 1983 yılında taraf olmuşuz. 83 yılına kadar hiçbir eylemimiz ve bu listelere önerimiz olmamış. 83 yılından sonra da bize verilmesi mümkün olan hakları ve kotaları yeterince kullanmamışız. Bu nedenle de bugün dünya miras listelerinde örneğin Avrupa’da coğrafya bakımından bizden daha küçük miras ve zenginlik bakımından bizden görece az olması gereken ülkelerin 50-60 mirası listede varken biz de 19 mirasa sahibiz. Bunun da büyük çoğunluğu son 12 yılda kaydedildi bunu da unutmamak lazım. Bu bakımdan bizim daha fazla çalışmamız ve her yıl bize tanınan kotaya ve hakka uygun olarak bir mirasımızı daha uluslararası toplumla buluşturmamız lazım” dedi.


    Geçici listede 84 kültürel miras var

    UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi’nde Türkiye’nin 84 kültürel mirasla da dünyada birinci sırada olduğunu söyleyen Oğuz, “Tentetif liste dediğimiz yani geçici liste denilen bir listesi var. Dünya miras listesinin orada da şu anda dünyanın en fazla mirası olan ülkesiyiz, 84 mirasımız orada. Bunlardan birisi de biliyorsunuz Sarıkaya’daki Roma Hamamımız bu listede yer alıyor. Dileriz bu 84 mirasın teorik olarak her yıl bir mirasımızı sunabilsek 84 yıl sonra tamamı kabul edilebilecek. Ama 70’li yıllarda olsaydı bunlar eminim ki daha kolay geçici listeye girerdi. O dönem her yıl 3-4 miras kabul ettiren ülkeler vardı, biz de kabul ettirebilirdik” şeklinde konuştu.
    Programın sonunda Yozgat Valisi Ziya Polat, UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Öcal Oğuz hediye takdiminde bulundu.

  • Bursa UNESCO Derneği’nden Ankaraya çıkarma

    Bursa UNESCO Derneği’nden Ankaraya çıkarma

    Heyet, 17 Ocak 2023 tarihli Ankara ziyaretinin devamında Bursa UNESCO Derneği heyeti UNESCO Türkiye Millî Komisyonu Başkanı Prof. Dr. M. Öcal OĞUZ’u da makamında ziyaret etti. Bursa’dan giden heyeti memnuniyetle karşıladıklarını ifade eden Prof. Dr. M. Öcal OĞUZ Unesco’nun barış eğitim ve bilim temalı hedeflerine ulaşılmasında sivil toplum örgütlerinin büyük önemine vurgu yaparak bu doğrultuda çalışmaları sürdüren Bursa Unesco Derneği’nin çabalarına çok yönlü olarak desteğe hazır olduklarını ifade etti. Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Bursa Unesco Derneği başkanı İlker ÖZASLAN derneğin uluslararası akreditasyonun tamamlanarak daha kapsamlı işbirlikleri ve projelerin hayata geçirilmesi konusunda çalışmalar sürdürdüklerini ifade etti. ÖZASLAN Bursa’nın Unesco değerlerinin korunması ve dünyaya tanıtılması çalışmalarına UTMK nın kattkıları nedeni ile teşekkür etti. Ziyaret esnasında Başkan İlker ÖZASLAN ; İpek üzerine resmedilmiş İZNİK LEFKE KAPISI gravürünü heyet adına UNESCO Türkiye Millî Komisyonu Başkanı Prof. Dr. M. Öcal OĞUZ’a hediye etti.

    Bunu müteakip Bursa Unesco Derneği tarafından Ankara Altındağ da bulunan Somut Olmayan Kültürel Miras müzesi gezilerek, yetkililerden bilgi alındı.

    Bursa Unesco Derneği tarafından Bursa’da kurulması hedeflenen Somut Olmayan Kültürel Miras Müzesi Bursa’nın Somut olmayan gelenek ve göreneklerinin müzeleştirilmesi açısından büyük önem taşıdığını ifade eden Bursa Unesco Derneği Başkanı İlker ÖZASLAN ” Bu konuda başta yerel yönetimler olmak üzere ilgili akademik çevreler ve yöre derneklerinin desteklerini bekliyoruz “dedi.

    Bursa Dünya Mirası değerlerin korunup çoğaltılması yönünde bir dizi çalışmaya imza atan Bursa Unesco Derneği Ankara da yapmış olduğu temaslar çerçevesinde İstanbul ve İzmir’den sonra Ankara’da da bir temsilcilik oluşturulması kararı alındığı bildirildi.

  • Yüzlerce yıllık geleneklerini yaşatıyorlar

    Bursa’nın dağ bölgesi olarak adlandırılan Keles, Orhaneli, Harmancık ve Büyükorhan ilçesinin köylerinden Bursa’ya göç eden aileler yüzlerce yıllık gelenekleri unutulmasın diye Tahtakale semtinde bulunan DAĞDER binasında her hafta danışık gecesi düzenliyor. Düzenlenen gecede yöresel oyunlar oynanırken yörenin yöresel ürünleri gelecek kuşaklara tanıtılıyor.
    Soğuk kış gecesinde yakılan ateşin etrafında oyun havaları eşliğinde oynayan yörükler keyifli bir gece geçiriyor. Her hafta bölgedeki bir köyün danışık gecesi düzenlenirken bu hafta ise Keles ilçesi Sorgun köyünün danışık gecesi düzenlendi. Danışık gecesi UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Envanter çalışmaları kapsamında Geleneksel Sohbet Toplantıları adı altında Ulusal Envanterde kayıt altına alındı.

    Kültürlerini yaşatmaktan dolayı çok mutlu olduklarını ifade eden Sorgun köyü Dernek Başkanı Muharrem Ulutaş, “Her hafta düzenlenen danışık gecesiyle yüzlerce yıllık kültürümüzü büyükşehirde de yaşatıyoruz. Burada yöresel oyunlar oynayıp geçmişten gelen yöresel ürünlerimizi gelecek kuşaklara tanıtıyoruz. Bu keyifli gecelerimize herkesi bekleriz” dedi.

  • Türkiye’nin UNESCO adayı: İznik

    Türkiye’nin UNESCO adayı: İznik

    Bursa Büyükşehir Belediyesi, tarihi ve kültürel mirasın yaşatılıp gelecek kuşaklara aktarılması ve bu değerlerin dünyaya tanıtılması yönündeki çalışmaların meyvesini toplamaya devam ediyor.

    Hatırlanacağı üzere; Büyükşehir Belediyesi’nin çalışmalarıyla Bursa, 2014 yılında Hanlar Bölgesi, sultan külliyeleri ve Cumalıkızık ile UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girmiş, böylelikle kentin uluslararası alanda tanıtımı için önemli bir adım atılmıştı. Bununla yetinmeyip ‘restorasyonlar ile’ kenti adeta açık hava müzesine çeviren Büyükşehir Belediyesi, somut olmayan kültürel değerlerin tanıtımı için de önemli bir yol aldı.

    Yapılan çalışmalar kapsamında, geçen yıl ‘çini ve Bursa ipeğinin ön planda olduğu’ zanaat ve halk sanatları dalında UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı’na dahil olmayı başaran Bursa, ardından UNESCO Öğrenen Şehirler Küresel Ağı’na da üye olmuştu.

    Sıra İznik’te

    Makedonya Kralı Büyük İskender’in komutanlarından Antigonius Monophthalmos tarafından M.Ö. 316’da kurulan, Bitinya, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı medeniyetinin izlerini bugün bile hala belirgin olarak üzerinde taşıyan İznik’in tanıtımı için özel gayret gösteren Bursa Büyükşehir Belediyesi, önemli bir mesafe kat etti.

    Birinci ve yedinci ekümenik konsüllere ev sahipliği yapması ve İncil’in 4’e indirildiği yer olması nedeniyle Hıristiyan dünyası açısından büyük önem taşıyan İznik, 2014 yılında Dünya Mirası Geçici Listesi’ne dahil edilmişti. Daimi adaylık çalışmalarının yürütülmesi için 2016 yılında Büyükşehir Belediyesi bünyesinde İznik Alan Başkanlığı kurulmuştu. İznik Alan Başkanlığı’nca hazırlanan yönetim planı, mayıs ayında Eşgüdüm ve Denetleme Kurulu’nca onaylanarak yürürlüğe girdi. UNESCO uygulama rehberine uygun olarak yazılan İznik’in adaylık dosyası, ağustos ayında Kültür ve Turizm Bakanlığı’na teslim edilmişti.

    Türkiye’den tek aday

    İznik Alan Başkanlığı’nın ‘yoğun çalışmalar sonucunda’ 1 yıl gibi bir sürede bitirdiği yönetim planı ve adaylık dosyası, ‘Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yapılan değerlendirmede’ UNESCO daimi listesine aday olmaya değer görüldü. Bakanlık, geçtiğimiz günlerde Türkiye’den sadece İznik’in daimi adaylık dosyasını UNESCO Dünya Miras Merkezi’ne gönderdi.

    “Yakından takip ediyoruz”

    Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, 8500 yıllık arkeolojik bölgeleri, 2500 yıllık şehir yerleşimi ile Bursa’nın Bitinya, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı medeniyetlerine ev sahipliği yapan kadim şehir olduğunu vurguladı. Bursa’yı dünyaya en iyi şekilde tanıtabilmek adına gerekli tüm çalışmaları yaptıklarını belirten Başkan Aktaş, “Bu kapsamda 2014 yılında Hanlar Bölgesi, sultan külliyeleri ve Cumalıkızık ile UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girmeyi başardık. Elbette çalışmalarımızı bırakmadık. Geçtiğimiz yıl çini ve Bursa ipeğinin ön planda olduğu ‘zanaat ve halk sanatları’ dalında UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı’na dahil olmayı başardık. Başarılarla yetinmeyerek, girişimlerimizi sürdürdük ve UNESCO Öğrenen Şehirler Küresel Ağı’na üye olduk. Bursa olarak kendimizi sürekli geliştirmeyi hedefliyoruz. Bu yüzden bunlarla yetinmeyerek, şimdi de İznik için çok önemli bir adım atıldı. Kültür ve Turizm Bakanlığımız, UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne aday olarak Türkiye’den sadece İznik’in dosyasını UNESCO Dünya Miras Merkezi’ne gönderdi. Süreci yakından takip ediyoruz. En kısa zamanda güzel haberleri Bursalı ve İznikli hemşerilerimizle paylaşmayı umuyoruz” dedi.

     

  • UNESCO’dan Bursa’ya yeni bir paye daha

    UNESCO’dan Bursa’ya yeni bir paye daha

    Büyükşehir Belediyesi’nin başta tarihi ve kültürel mirası olmak üzere tüm değerleriyle Bursa’yı dünya vitrinine çıkaran çalışmalarına bir yenisi daha eklendi. Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin çalışmalarıyla 2014 yılında Hanlar Bölgesi, Sultan Külliyeleri ve Cumalıkızık ile UNESCO Dünya Miras Listesi’ne dahil olan Bursa, geçtiğimiz yıl da çini ve Bursa ipeğinin ön planda olduğu ‘zanaat ve halk sanatları’ dalında UNESCO Şehirler Ağı’na dahil olmuştu.

    Tanıtım faaliyetleri çerçevesinde özellikle uluslararası örgütlenmeler içinde yer alan Büyükşehir Belediyesi’nin ısrarlı çalışmaları sonucunda Bursa şimdi de UNESCO Öğrenen Şehirler Küresel Ağı’na (GNLC) üye oldu. 2013 yılında oluşturulan, üye şehirler arasında ikili öğrenmeyi ve diyaloğu geliştirip, dünya şehirlerindeki hayat boyu öğrenme uygulamalarını destekleyen Öğrenen Şehirler Küresel Ağı’na, son genişlemede Bursa ile birlikte Sakarya ve Yozgat da dahil oldu. Son genişleme ile birlikte üye sayısı 217’den 294 şehre yükselen Ağ’da, Türkiye’den Bursa, Sakarya, Konya, Eskişehir, Hatay, Afyonkarahisar, Balıkesir ve İzmir yer alıyor.

    Almanya’nın Hamburg şehrinde bulunan UNESCO Hayat Boyu Öğrenme Enstitüsü tarafından yürütülen Öğrenen Şehirler Küresel Ağı programına dâhil olan Bursa, Öğrenen Şehirlere dair güncel bilgilere erişebilecek, diğer şehirlerle bilgi paylaşımında bulunabilecek; uzmanlar ve profesyonellerden oluşan bir ağ ile iletişim içinde olacak.

    Uluslararası işbirliği

    UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Başkanı Prof.Dr. M.Öcal Oğuz, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’a gönderdiği mektupta, Bursa’nın UNESCO Öğrenen Şehirler Küresel Ağı’na üyeliğini tebrik etti. Oğuz, mektubunda; “Bilindiği üzere, UNESCO Öğrenen Şehirler Küresel Ağı, hayat boyu öğrenmeyi teşvik etmek ve harekete geçirmek için, üye şehirler arasındaki ikili öğrenmeyi; bağlantılar kurarak ve ilişkileri destekleyerek, geliştirmeye olanak sağlar. Öğrenen Şehirler Küresel Ağı, herkes için kaliteli eğitime erişme ilkesiyle, öğrenen şehirler inşa etme sürecinin tanınması ve güçlendirilmesi için araçlar geliştirerek, dünya şehirlerindeki hayat boyu öğrenme uygulamalarını desteklemekte ve geliştirmektedir. Böylelikle “Öğrenen Şehirler” temel eğitimden yüksek eğitime kadar kapsayıcı öğrenimi teşvik etmek için her sektördeki kaynaklarını etkin şekilde kullanırlar. 76 ülkeden 294 şehir, aynı amaç doğrultusunda birlikte çalıştıkları Ağ çerçevesinde; uluslararası politika diyalogundan, uygulama araştırmalarından, kapasite geliştirmeden ve karşılıklı bilgi paylaşımından yararlanmayı; hayat boyu öğrenmenin teşvik edilmesi için gerekli öğrenen şehir yaklaşımlarını etkin şekilde kullanmayı hedeflemektedirler. Bursa Büyükşehir Belediyesi, UNESCO Öğrenen Şehirler Ağı başvuru sürecini UNESCO Türkiye
    Millî Komisyonu ile yakın işbirliği içinde yürütmüş; ve Bursa, UNESCO Öğrenen Şehirler Ağına kabul edilmiştir. UNESCO Öğrenen Şehirler Ağı’na dâhil olması vesilesiyle şahsım ve Yönetim Kurulumuz adına şehrinizi tebrik eder, UNESCO çalışmalarınızda iş birliğimizin artarak devam etmesi temennisiyle saygılarımı sunarım” görüşlerine yer verdi.

    Bursa dünya vitrininde

    Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş da turizm hedefleri doğrultusunda kentin sahip olduğu tüm değerleri dünya vitrinine çıkarmanın derdi ve heyecanı içinde olduklarını söyledi. Bursa’nın tanıtımı için uluslararası organizasyonlarda yer almaya gayret ettiklerini dile getiren Başkan Aktaş, “2014 yılında Hanlar Bölgesi, Sultan Külliyeleri ve Cumalıkızık ile başlayan UNESCO yolculuğumuza geçtiğimiz yıl Şehirler Ağı üyeliğini ekledik. Son olarak yaptığımız çalışmalarla da UNESCO Öğrenen Şehirler Küresel Ağı’na dahil olduk. Bu sayede birliğe üye 294 şehir ile öğrenme ve diyalog merkezli ilişkiler kurularak, hayat boyu öğrenme uygulamalarını geliştireceğiz. Bursa’mızın; UNESCO Öğrenen Şehirler Küresel Ağı üyelik sürecinde emek veren, katkıda bulunan herkese teşekkür ediyor, üyeliğimizin hayırlara vesile olmasın diliyorum” dedi.

  • Bursa’da masal dünyasına renkli yolculuk

    Bursa’da masal dünyasına renkli yolculuk

    Pandeminin ardından gelen normalleşme süreciyle Bursalıları kültür ve sanatla buluşturmayı amaçlayan Bursa Büyükşehir Belediyesi, ‘Evvel Zaman Şenliği’nin ilkini geçtiğimiz sene düzenlemişti. Bu sene ikincisi yapılan şenlikle şehrin sosyal hayatına renk katmayı hedefleyen Büyükşehir Belediyesi, Türk Dünyası’nın seçkin masallarını çocuklarla ve yetişkinlerle buluşturuyor.

    UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras İhtisas Komitesi Üyesi Doç. Dr. Evrim Ölçer Özünel danışmanlığında hazırlanan şenlik, 17-26 Haziran tarihlerinde gerçekleştiriliyor. Türkiye’nin farklı şehirlerinden ve yurt dışından Bursa’ya gelen 32 masal anlatıcısı Türk Dünyası’nın seçkin 100 masalını, dokuz gün boyunca Bursa Kent Müzesi bahçesi, Hüdavendigar Kent Parkı, Balat Ormanı sahnesi, Mudanya Sahili, Gölyazı, Vakıf Bera Kent Parkı, Zindankapı, Bursa Yaşam Kültürü Müzesi, Tophane meydanı ve Kocayayla gibi şehrin farklı noktalarında Bursalılarla buluşturacak.

    Kent Müzesi önündeki açılış törenine çok sayıda aile çocuklarıyla birlikte katılırken, program Türk Musikisini Araştırma ve Tanıtma Grubu Tümata Grubu’nun konseriyle başladı.

    Törende konuşan Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Fethi Yıldız, kendi çocukluk döneminde masalların insan hayatında daha fazla önem taşıdığını, yeni neslin bu zenginlikten mahrum kaldığını belirtti. Çocukların ekranla değil akranla büyümesi gerektiğini söyleyen Yıldız, “Çocukluğumuz bir varmış, bir yokmuş diye başlayan masallarla geçti. Masalın bitimiyle yeni masalları heyecanla beklerdik. Evvel Zaman Şenliği’yle hem çocuklarımızı hem de çocukluklarını özleyenleri masallarla ve masalcılarla buluşturuyoruz. Geçen sene şehrimizin dört bir yanında bir masal atmosferi oluşturduk. Dünya yavaş yavaş normalleşirken bizler çocuklarımızla birlikte olmak, birlikte hayal kurmak istedik. Masalların gücüne inandık. Bu yılki temamızı Türk Dünyası masallarımızdan seçtik. Şenliğin hayal dünyanızı renklendirmesini ve masal tadında dokuz gün geçirmenizi diliyorum” dedi.

    Bursa Milletvekili Emine Yavuz Gözgeç ise, masallarla çocuklara hiçbir şeyin imkansız olmadığının anlatıldığını, düşünce dünyalarının zenginleştirildiğini söyledi. Masalların geçmiş ve kültürümüzle olan bağımızı güçlendirdiğini ifade eden Gözgeç, şenliğin düzenlemesinde emeği geçenlere teşekkür etti.

    Konuşmaların ardından şehrin farklı noktalarında masallar anlatacak olan 32 masal anlatıcısı hatıra fotoğrafı çektirirken, program Tümata Grubu’nun konseriyle devam etti.

  • Bursa’nın UNESCO’da 8’inci yılı

    Bursa’nın UNESCO’da 8’inci yılı

    Türkiye’de UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne giren 19 alanın fotoğraflarının yer aldığı Tayyare Kültür Merkezi’ndeki serginin açılışına; Vali Yardımcı Mustafa Gündoğan, Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Halide Serpil Şahin, UNESCO Bursa Alan Başkanı Prof.Dr. Neslihan Dostoğlu, Vakıflar Bölge Müdürü Haluk Yıldız, Türkiye ICOMOS Temsilcisi Zeynep Gül Ünal ve çok sayıda davetli katıldı.

    Serginin ardından yapılan Kültürel Miras, İklim Değişikliği ve Sürdürülebilirlik Paneli’nin açılışında konuşan Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Halide Serpil Şahin, Bursa’nın 8500 yıllık çevre yerleşiminden 2500 yıllık şehir yerleşimine uzanan, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı’dan bugüne ev sahipliği yapmış kadim bir şehir olduğunu hatırlattı. Bursa’nın kültürel zenginliğine dikkat çeken Şahin, “Bu projede olmak, sorumluluğumuzu daha da artırmaktadır. Her biri ayrı zenginlik olan adetlerimiz, geleneklerimiz ve göreneklerimizle zengin bir kültürel mirasımız var. Bu mirasa en iyi şekilde sahip çıkıp, gelecek kuşaklara aktarmak için çalışmalarımız devam ediyor” dedi.

     

    UNESCO Bursa Alan Başkanı Prof.Dr. Neslihan Dostoğlu da Bursa’nın dünya miras listesine girişinin 8’inci yılını kutladıklarını hatırlattı. Bursa’nın 2000 yılında geçici listeye, 2014 yılında ise UNESCO Dünya Miras Listesi’ne girdiğini kaydeden Dostoğlu, “Bu süreç için gerçekten çok büyük uğraş verildi. Bu büyük bir sorumluluk ve sürdürülmesi için gerekenlerin yapılması gerekir” diye konuştu.

    Açılış konuşmalarının ardından gerçekleştirilen Kültürel Miras, İklim Değişikliği ve Sürdürülebilirlik Paneli’nin moderatörlüğünü, UNESCO Bursa Alan Başkanı Prof.Dr. Neslihan Dostoğlu yaptı.

    ICOMOS Uluslararası Başkan Yardımcı Prof.Dr. Zeynep Gül Ünal, ODTÜ Mimarlık Bölümü Öğretim Görevlisi Dr. Sibel Yıldırım Esen, Trakya Üniversitesi Mimarlık Bölümü Öğretim Görevlisi Dr. Banu Gökmen Erdoğan ve ODTÜ İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç.Dr. Nejan Huvaj, kültürel miras alanlarında sürdürülebilirliğin sağlanması için yapılacakları Türkiye ve dünyadan örneklerle anlattı.

  • Bursa’nın turizm tanıtım ve marka stratejisi açıklandı

    Bursa’nın turizm tanıtım ve marka stratejisi açıklandı

    UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan Cumalıkızık’ın, Dünya Turizm Örgütü tarafından başlatılan “En İyi Turizm Köyü” oylamasında açık ara önde olduğu müjdesini veren Bursa Valisi Yakup Canbolat, “Saymakla bitmeyecek değerlere sahip şehrimizde 2021’de konaklayan yabancı turist sayısı 170 bin 640 iken 2022’nin ilk 4 ayında 81 bin 230 olarak gerçekleşmiştir. Pandemiyi geride bırakmakla birlikte 2022’de turizm sektörü, ciddi bir ivme yakalayacaktır. 2022 Türk Dünyası Başkenti seçilen Bursa’mız tanınırlığını artırmıştır. 2 yılı aşkındır titizlikle sürdürülen Bursa Turizm Tanıtım ve Marka Stratejisi çalışmalarının neticelenmiş olması, oldukça önemli bir fırsattır. Bu çalışma, ilimizin hak ettiği noktaya gelmesinde önemli katkılar sağlayacaktır” dedi.

    Turizmle alakalı elde ettiklerimiz, Bursa için yeterli değil

    Çok farklı kültürlere, doğal güzelliklere ve tarihi mirasa sahip Bursa’nın turizm pastasından gereken payı alması için çalışmaların düzenli şekilde sürdüğünü belirten Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş da, “Şehir olarak çok büyük avantajlara sahibiz ama turizmle alakalı elde ettiklerimiz, Bursa için yeterli değil. Turizm, bir motivasyon meselesi ve şehrin paydaşlarının buna inanarak koordineli hareket etmesi çok önemli. Şehrimizin tanıtımı ve turizmde hak ettiği noktaya ulaşması için herkesin taşın altına elini koyması gerekiyor. Motivasyonumuzu yüksek tutarak, tüm zamanların en güzel şehri Bursa’nın turizm alanında gereken değeri bulacağına inanıyorum. Bu çalışmaya hep birlikte sahip çıkmamız gerektiğini düşünüyorum” diye konuştu.

    2019 yılından bu yana turizm ve tanıtım faaliyetlerinin profesyonel bir vizyon ve plan dahilinde hazırlandığını belirten BEBKA Genel Sekreteri Doç. Dr. M. Zeki Durak, “Şehrimiz tarih, kültür, doğa, sağlık, kış, gastronomi ve daha birçok turizm türünde sayısız değer barındırmaktadır. Bu değerlerin zenginliği, turizm tanıtımında odaklanma problemini de beraberinde getirmektedir. Tamamlanan ve kamuoyu ile paylaştığımız çalışmanın belki de en önemli çıktısı, bu tanıtım çalışmalarının daha odaklı ve planlı bir şekilde yürütülmesine zemin oluşturmasıdır” ifadelerini kullandı.

    Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Yönetim Kurulu Üyesi Muhsin Koçaslan da, “Kendini diğerlerinden ön plana çıkaran şehirler, bölgeler hızla zenginleşmekte, yüksek katma değerle refah seviyesi yüksek bir nitelik kazanmaktadırlar. Bursa’mızın da sahip olduğu sosyal, kültürel, tarihsel ve ekonomik değerlerin kendine has biçimde bütünleştirilerek pazarlanması ve güçlü bir imaja kavuşturulması oldukça önemli. Bursa Turizm Tanıtım ve Marka Stratejisi de bu açıdan stratejik önemde bir adım” dedi.

    Açılış konuşmaları ile başlayan lansman etkinliği Bursa Turizm Tanıtım ve Marka Stratejisinin hazırlık sürecini yürüten IMEANIT firmasının kurucusu ve Genel Müdürü Emrah Yücel ve şirketin Türkiye Direktörü Nazlı Kayı’nın sunumları ile devam etti. Yapılan sunumlarda şehir markalaşma süreçlerinin önemi ve Bursa için hazırlanan turizm tanıtım ve marka stratejisinin hazırlık süreci hakkında bilgi verildi. Stratejinin ildeki bütün paydaşların görüşlerine başvurularak katılımcı bir süreçle hazırlandığı vurgulandı.

    Tarih, doğa, sağlık, gastronomi ve spor temaları üzerine şehrin ‘su’ kimliğine vurgu yapılan; mottosu da ‘Gelenekten Geleceğe Akan Şehir’ olarak belirlenen Bursa Turizm Tanıtım ve Marka Stratejisi çerçevesinde mevcut durum analizi, Bursa değerler haritası, Türkiye genelinde bin kişiye, Bursa çapında bin kişiye ve Türkiye’ye gelen bin yabancı turiste Bursa konusunda algı anketi, 30 kanaat önderi ile birebir mülakat, turizm sektörünün bütün paydaşları çevreleyen 8 tema çerçevesinde 100’den fazla katılımcı ile odak grup toplantıları, sosyal medya analizi, Bursa genelinde profesyonel fotoğraf çekimi, uluslararası kıyaslama, Bursa alt destinasyonlarının belirlenmesi, Bursa tur rotalarının oluşturulması, görsel tasarım ve iletişim kimliği oluşturulması, strateji, eylem planı ve yol haritası geliştirilmesi çalışmaları tamamlandı. Bursa’nın en detaylı turizm raporunu içeren Bursa Turizm Tanıtım ve Marka Stratejisi’nin detaylarına www.bursamarkalasiyor.com adresinden ulaşılabiliyor.