Etiket: Üretici

  • Fekeli lavanta üreticileri sahte ürünlere karşı tüketiciyi uyardı

    Fekeli lavanta üreticileri sahte ürünlere karşı tüketiciyi uyardı

    Adana’nın Feke ilçesinde Tapanlı kadınların devlet desteği kurdukları lavanta tarlalarında hasat için geri sayım başladı. Bu yıl verimli bir sezon geçirdiklerini ve ilçe tarım desteği ile kurduğu tarlada kırlangıç, kuyruk kelebek ve bon bon arılarının mor lavantalar üzerinde görsel bir şölene imza attığını kaydeden Pınar Özsoy, kendi elleri ile ürettikleri ürünlerin taklit ve dışarıdan getirilen lavanta ürünleri ile karıştırılmaması için tüketicinin de ürünleri tarlalardan ve Feke’de kurdukları kadın kooperatifinden temin edebileceklerini kaydetti.

    Daha önce buğday ve mısır ekimi yaptıkları ata yadigarı topraklarını 5 yıl önce devlet desteği ile lavanta üretimiyle ve turizme kazandırdıklarını kaydeden Özsoy, “Bu yıl çok verimli bir sezon geçirdik ve bayram tatili ile birlikte çok sayıda ziyaretçi ağırladık. Mor tarlalarımızda adeta düğün havası yaşadık” diye konuştu.
    Özsoy, Tapanlı kadınların bölgede üretime başlamasıyla turizm sahası oluştuğunu belirterek, “Paşalı köyünde ikamet ediyorum. Buraya daha önce buğday mısır ekiyorduk. 4 kişi olarak ilçe tarım desteği ile kurs aldıktan sonra tarlalara lavanta etmeye başladık. Lavantadan mum, yağ, sabun yapıyoruz. Dışarıdan bizim ürünlerin sahtesini getiriyorlar. Bizzat tüketicinin Tapaneli Kadın Kooperatifi’nden yada tarlalardan ürünleri temin etmesi lazım. Aksi takdirde bizim ürettiğimiz ürünleri değil sahtesini almış olurlar” dedi.

    Tarla sahibi kadınlar ata yadigarı toprakları turizme kazandırırken lavanta tarlalarına astıkları dev Türk Bayrağı ile de dikkat çekti.

  • Selendili kiraz üreticileri umduğunu bulamadı

    Selendili kiraz üreticileri umduğunu bulamadı

    Selendi’de son 25 yıldır ilçe ekonomisine büyük katkı sağlayan tütüne alternatif ürün olarak bahçeler oluşturulan ve üreticinin adeta tek gelir kaynağı haline gelen kiraz, Avrupa ve Afrika ülkelerine ihracatı yapılırken bu yıl alıcı bekliyor. Bu yıl kirazda rekoltenin yüksek olduğunu dile getiren üreticiler, kirazda rekoltenin yüksek verimin de fazla olması nedeniyle alıcı bulamadıklarını anlatarak 700 TL olan günlük işçi yevmiyelerinin masrafları artırdığını belirterek fiyatların artmasını beklediklerini söyledi.
    Manisa’daki kirazın yaklaşık yüzde 30’unu karşıladıklarını anlatan üreticiler fiyatların en düşük seviyede olduğunu ve zarar ettiklerini anlattı.
    Selendi’de sabahın ilk ışıkları ile birlikte toplanmaya başlayan kiraz ardından özel firmalar tarafından alınarak Alaşehir başta olmak üzere başka yerlere gönderilerek paketlenip Avrupa ülkelerine ihraç ediliyor.

  • Kuraklık pancar üreticisini vurdu

    Kuraklık pancar üreticisini vurdu

    Yaklaşık 3 hafta önce ekimini yaptığı pancar tohumlarının henüz filiz vermediğini söyleyen Pancar üreticisi İsmail Şengül,” Bu yıl yaklaşık 7 dekar alana pancar ekimi yaptım. Ancak yağmur yağmadığı için tohumlar filiz vermedi. Bunun üzerine pancar tohumlarının filizlenip topraktan çıkması için diğer üreticilerle birlikte ekili alanlarda yağmurlama sulama çalışması yapıyoruz. Bu da bizlere ek maddi külfet getiriyor” dedi.

    Bu yıl ilçede 20 pancar üreticisi yaklaşık 500 dekar alana pancar ekim yaptı.

  • Süt üreticilerine kredi desteği

    Süt üreticilerine kredi desteği

    Adıyaman Süt Üreticileri Birliği Başkanı Özkan Kılıç, ‘Köyümde yaşamak için bir sürü nedenim var’ Projesi kapsamında üyelere damızlık hayvan temini ile ilgili 1 milyon TL’ye kadar düşük faizli ve 7 yıl vadeli kredi kullandırma anlaşması imzalandığını söyledi.

    Kılıç, kredi kullanım şartlarıyla ilgili, “Asgari 1 yıldır birliğe üye olmak, en az 2 yıldır hayvancılık faaliyetinde bulunmak, süt satışını en az 6 aydır birlik üzerinden yapmak, alacağı hayvanlar ile birlikte en az 10, en fazla 49 hayvana sahip olması, kredi müracaatı doğrudan birliğe yapılacak. Kredi kapsamında öz kaynak katkısı aranmayacaktır” dedi.

  • Dut üreticileri yeni sezon için bahçeye indi

    Dut üreticileri yeni sezon için bahçeye indi

    Türkiye’nin en önemli dut üretim merkezlerinden biri olan Tunceli’nin Çemişgezek ilçesinde, üreticiler dayanışma ile bahçelerini yeni sezona hazırlamaya başladı. Çemişgezek ilçesinin dutuyla ünlü Ulukale köyü başta olmak üzere ilçe merkezi ve çevre köylerinde yoğun dut mesaisi başladı. Sıcaklıkların bölgede artması ile birlikte üreticiler, dutun verimi ve kalitesinin yükseltilmesi adına bahçelerin de bakım ve temizlik çalışmalarını sürdürüyor. Coğrafi işaret almış, tescilli ve tam organik bir ürün olan Ulukale dutunun ünü ülke sınırlarını aşmış, rengi ve aromasıyla dünya pazarında Ulukale dutu olarak biliniyor.
    Ulukale ve Bozağaç köyleri Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı ve aynı zamanda dut üreticisi Necmettin Duman, ‘’Burası Çemişgezek ilçesine bağlı Ulukale köyü. Dutun merkezi olarak bilinen yer. Ulukale denince akıllara dut gelir. Sahanlarımızı sermeden önce bahçelerimizdeki otları temizler ve süreriz. Dutların olgunlaşmasına az bir zaman kalınca ağaç diplerine sahanları sereriz. Ulukale dutumuz tescilli ve coğrafi işaret almış bir üründür. Organiktir. Dutumuza hiç bir fenni işlem uygulamadan halka sunmaktayız’’ dedi.
    Dut üreticilerinden Celal Çiçek ise ‘’Dut mevsimi bizler için yorucu olduğu kadar güzel de geçiyor. Dutumuz patentli ve biz bu dutu dünyaya pazarlıyoruz” diye konuştu.

  • Üreticiler dışarıdan getirilen peynirlerden muzdarip

    Üreticiler dışarıdan getirilen peynirlerden muzdarip

    Erzincan’daki tulum peyniri üreticileri, dışarıdan getirilen süt ve kelle peynir nedeniyle orijinal Erzincan tulum peyniri üreten üreticinin ürününün değer kaybına uğradığını öne sürdüler.
    Bahar aylarının gelmesi ile birlikte tulum peyniri üreticileri peynir üretim sezonuna hazırlanıyor. Üreticiler kuzuların büyümesi ile birlikte koyunlarını sağmaya başladı. Sağılan koyunlardan elde edilen süt ile Erzincan tulum peyniri ortaya çıkacak. Erzincanlı üretici sağıma daha yeni başlamışken, Erzincan dışından özellikle güneydoğu bölgesinden Erzincan’a süt malı denilen tonlarca peynir sokuldu. Üreticiler, orijinal Erzincan tulum peynirinin hak ettiği değeri almamasının nedeni olarak ucuza başka illerden süt getirip Erzincan tulum peyniri adı altında satılması olarak değerlendiriyor.
    Üreticilerden Murat Kamay; “Erzincan dışından, Erzincan coğrafi işaretli ürününe uymayan sütleri, peynirleri getirip Erzincan tulum peyniri diye satıyorlar. Başka illerden ucuza gelen süt ve peynirler yüzünden bizim orijinal ürünümüz hak ettiği değeri almıyor. Tüccarın üreticiye verdiği fiyatta güneydoğudan gelen ürünler etkili oluyor. Orada ucuza veriyorlar diye burada bizim orijinal ürünümüz para etmiyor. Üstüne birde bizim ürünlerimizi onlarla karıştırıp ortaya Erzincan tulumu olmayan bir ürün ortaya çıkarıp Erzincan tulum peyniri diye satıyorlar. Coğrafi işaretli ürünümüzün adını kullanarak ticaret yapıyorlar ancak olan biz üreticilere oluyor ve peynirimizin özelliği kayboluyor, bizlerde emeklerimizin karşılığını alamıyoruz.” diye konuştu.

  • Osmancık’ta üreticilere 18 ton çeltik tohumu dağıtıldı

    Osmancık’ta üreticilere 18 ton çeltik tohumu dağıtıldı

    Tarım İl Müdürlüğü tarafından “Çeltik Üretiminin Yaygınlaştırılması ve Geliştirilmesi” projesi kapsamında yüzde 50’si bakanlık destekli maliyeti 890 bin lira olan 18 ton çeltik tohumu üreticilere teslim edildi.

    Osmancık İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü’nde gerçekleştirilen Çeltik tohumu dağıtım törenine Vali Yardımcısı Muhammet Gürbüz, Osmancık Kaymakamı Ayhan Akpay, Çorum İl Tarım ve Orman Müdürü Hayrullah Göktekin, İl Müdür Yardımcısı Bayram Rıdvan Dikici ile Osmancık İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü personeli ve üreticiler katıldı.
    Proje teslim töreninde konuşan İl Tarım ve Orman Müdürü Hayrullah Göktekin, “Çorum’da toplamda 551 bin 284 ha tarım arazisi bulunmakta, 410 bin 341 ha alanında tahıl üretimi yapılmaktadır. Osmancık ilçemizde ise 234 bin 657 ha tarım alanının 14 bin 223 ha tahıl üretimi yapılmaktadır. 2023 yılında 6 bin hektar alanda çeltik üretimi yapılarak 52 bin ton üretim gerçekleştirilmiştir. Bu miktarın 33 bin tonu Osmancık ve Kargı ilçelerimizden karşılanmaktadır” dedi.

    Çeltik ekimi, dünyanın dört bir yanındaki milyonlarca hane için önemli bir faaliyet ve gelir kaynağı olduğunu hatırlatan İl Müdürü Göktekin, “Çeltik günlük yaşamda belki de göz ardı ettiğimiz ancak hayatımızı derinden etkileyen bir tarım ürünüdür. Bir avuç çeltik, binlerce sofrayı donatırken; çiftçimize gelir kaynağı, sofralarımıza bereket, ekonomimize ise büyük katkı sağlamaktadır. Artan dünya nüfusu, yükselen refah seviyesi ve buna bağlı olarak alışkanlıkların değişmesiyle ülkemizde olduğu gibi ilimizde de çeltik üretimi artma eğilimi göstermektedir. Kar, yağmur, çamur, fırtına, kuraklık demeden alın terini toprağa akıtarak ekmeğini kazanan değerli çiftçilerimiz, adeta toprağı berekete dönüştürmekte, nasırlı elleri ile tarlanın her bir köşesindeki sabrı ve emeği ile geleceğimizi yeşertmektedir. Aşık Veysel gibi “Benim sadık yârim kara topraktır” diyen, toprağa sevdalı, toprağa gönülden bağlı bir millet olarak gönül bağımızı siz değerli çiftçilerimiz sayesinde hiç koparmayacak, güçlü bir tarım için omuz omuza çalışmaya devam edeceğiz. İlimizde çeltik üretimini arttırmak amacıyla maliyeti toplamda 890 bin TL olan ve yüzde 50’si Bakanlığımızın katkıları ile hazırlanan “Çeltik Üretiminin Yaygınlaştırılması ve Geliştirilmesi” projemizi gerçekleştirmiş bulunmaktayız. Proje kapsamında 18 ton çeltik tohumunu siz değerli çiftçilerimizin kullanımına sunarak üretim alanlarımızı arttırmayı planlamaktayız. Böylece dünya nüfusunun üçte ikisinin tükettiği pirinç üretimimiz artacak, üretim arttıkça sofralarımızdaki bereket artacak, çiftçimiz güçlenecek ve dünya pirinç pazarındaki etkinliğimiz artacaktır” şeklinde konuştu.

  • Fideler üreticiyle buluştu

    Fideler üreticiyle buluştu

    Bodrum Belediyesi Tarımsal Hizmetler Müdürlüğü koordinasyonunda, Bahçeyaka Mahallesi’nde bulunan Yerel Tohum Merkezi ve Üretim Serasında atalık yerli tohumlardan üretilen fidelerin dağıtımı yapıldı. Yerli atalık tohumları geleceğe taşımak üzere yapılan fide dağıtım etkinliğinde 140 binin üzerinde atalık tohumdan üretilen fideler üreticiyle buluştu.

    Dağıtım etkinliğine Bodrum Kaymakamı Mustafa Çit, Bodrum Belediye Başkanı Tamer Mandalinci, Başkan Yardımcısı Tayfun Yılmaz, ilçe kurum amirleri, muhtarlar, ilgili birim müdürleri, üreticiler, basın mensupları katıldı.

    Geniş bir katılımın gerçekleştiği etkinlikte domates, biber, patlıcan gibi yazlık fideler üreticilere verildi. Her yıl gerçekleştirilen fide hibe programından farklı olarak bu sene satın alma yapılmadan tamamen yerli atalık tohumlardan üretilen fideler dağıtılarak 1,5 Milyonluk tasarruf sağlanmış oldu.

    Tarımsal Hizmetler Müdürlüğünden sorumlu Başkan Yardımcısı Tayfun Yılmaz, “Bodrum özüne dönüyor” sloganıyla başlanan bu süreçte bugünleri hayal ettiklerini belirtirken, “Bugün burada yüz elli bine yakın ata tohumdan elde edilmiş fideyi, yine vatandaştan aldığımızı vatandaşa vererek, normalde ticari olarak alındığında 1,5-2 milyon ticari değeri olan ürünü, vatandaşa ücretsiz olarak temin etmenin haklı gururunu yaşıyoruz. Bodrum Belediyesi her zaman üreticinin yanında ziyadesiyle bulunmuştur. Bundan sonra da bulunmaya devam edeceğine inanıyorum” dedi.

    Bodrum Belediye Başkanı Tamer Mandalinci ise Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras ve Başkan Yardımcısı Tayfun Yılmaz öncülüğünde Bodrum Belediyesi Tarımsal Hizmetler Müdürlüğünü kurduklarını söylerken şunlara değindi:
    “Çiftçimizden, üreticimizden bir seferberlikle belediyemize bağışlamış olduğunuz ata tohumlarına sahip çıkarak burada bu kampüsü kurup, bu kampüsü büyüttük. Karaova Yörük Türkmen çadırında her dönem eğitim verdiğimiz Türkiye’nin dört bir tarafından tarım için Bodrum’a gelen öğrencilerimize ve hemşerilerimize verdiğimiz eğitimle taçlandırdık. Ve o eğitimlerin akabinde sizlerden almış olduğumuz ata tohumuna sahip çıktık, geliştirdik, ARGE Merkezini kurduk. Ve bu merkezde geliştirdiğimiz tohumları işte bugün burada yaklaşık 145 bin tohumu sizlere ücretsiz olarak dağıtmanın sevinci, heyecanı ve gururu içerisindeyiz”

    “Üreticiye verdiğimiz destek devam edecek”

    Kendi başkanlık döneminde de Bodrum Belediyesi’nin üreten ve üretici çiftçiye verdiği değerin artarak devam edeceğini sözlerine ekleyen Başkan Mandalinci, “Karaova bölgemizi özellikle önemsiyoruz. Karaova bölgemizi hem gastronomisi ile hem üretimiyle hem de ürettiğini turizmle yani tüketiciyle buluşturma açısında en önemli nokta olarak belirledik. Önümüzdeki 5 yılda üretimle, gastronomiyle, sürdürülebilir bir turizm anlamında Karaova bölgemizi ön planda tutacağız. Üretimi Bodrum’umuzun her yerine yayacak üretici, belediyesinden ne zaman destek istiyorsa belediye olarak üreticimizin orada yanında olacağız. Tarımsal Hizmetler Müdürlüğü çalışanlarımıza, müdürümüze, Tayfun Başkanımıza ve Büyükşehir Belediye Başkanımız Ahmet Başkanımıza, bize açmış oldukları yol için çok teşekkür ediyoruz. Ve onların açmış olduğu yolda da tarıma ve üreticiye vermiş olduğumuz desteği kat be kat artırarak yolumuza devam edeceğiz” dedi.

    Bugünün önemli bir gün olduğunu belirterek sözlerine başlayan Bodrum Kaymakamı Mustafa Çit, “Ata tohumumuzu tekrar güncelledik, fidelerimizi yetiştirdik. Belediyemize, Tarımsal Hizmetler Müdürlüğündeki bütün arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Bu sene Bodrum daha lezzetli ürünler tüketecek. Turizmin başkentinde turizme yakışır doğal organik ürünler üreteceğiz” diye konuştu.

  • Üreticilere ayçiçeği tohumu desteği

    Üreticilere ayçiçeği tohumu desteği

    Havza Kaymakamlığı Gençlik Merkezi’nde düzenlenen törende konuşan Samsun İl Tarım ve Orman Müdürü İbrahim Sağlam, “Tarım Arazilerinin Kullanımının Etkinleştirilmesi Projesi’ ile yürütülmekte olan ‘Bal Çiçeği Ayçiçeği Projesi’ kapsamında, 690 paket yağlık ayçiçeği tohumu alımı gerçekleştirilmiş olup Havza, Kavak, Ladik, Vezirköprü ve Bafra ilçelerinde dağıtımı gerçekleştirilecektir. Projenin toplam maliyeti 5 milyon 98 bin 750 TL olup 2 milyon 800 bin TL bakanlık katkısı şeklindedir. 300 paket Havza, 40 paket Vezirköprü, 200 paket Ladik, 50 paket Kavak, 100 paket Bafra ilçelerine verilecektir” dedi.

    Ayçiçeği üreticilerine tohumların ekimi, hastalık ve zararlılar ile yabancı ot mücadelesi konularında bilgi veren Sağlam, ”Önceki yıllarda tecrübesi olan üreticilerimizin özellikle granstar(GS) ve clearfield plus(CLP) çeşitlerde kullanılacak yabancı ot ilaçlarına dikkat edilmeli, toprak sıcaklığı 8-10 dereceye gelmeden ekim yapılmamalı, ekim derinliği doğru ayarlanmalı, yağışlı günlerden sonra mildiyö hastalığı, orabanj yabancı otu için arazi kontrollerinin yapılması üretimde verimlilik için oldukça önemlidir. Ayrıca kahverengi kokarca, çayır tırtılı, güz tırtılı içinde arazi kontrollerinin sıkılaştırılarak il/ilçe müdürlükleri teknik personeli ile istişare içinde olmanızda oldukça önemlidir. Üreticiler konu ile ilgili üretim alanlarındaki dikkat çekecek şekilde gelişim bozukluğu ya da hastalık zararlı tespiti durumunda mutlaka ilçe müdürlüklerimize ulaşmalıdır” diye konuştu.

    Törende konuşan Havza Kaymakamı Mustafa Ayvat ise ilçelerinde tarımsal üretimi her zaman desteklediklerini, daima çiftçilerin yanında olduklarını söyledi. Çiftçiler açısından, yapılan tohum desteğinin tarımsal üretimde çok önemli bir kazanç olduğunu belirten Kaymakam Ayvat, üreticilere bol bereketli bir üretim sezonu diledi.
    Fotoğraf çekiminin ardından çiftçilere tohumları teslim edildi.

  • Üreticide 3, markette 16 Tl

    Üreticide 3, markette 16 Tl

    Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Mart ayı üretici ile market arasındaki fiyat değişimlerini, 5 ürünün market ve pazarlardaki fiyat değişimini, aylık ve yıllık girdi fiyatlarındaki değişimlerini yaptığı görüntülü basın açıklamasıyla değerlendirdi.
    Mart ayında üretici ve market arasındaki fiyat farkının en fazla yüzde 378 ile limonda görüldüğünü söyleyen Bayraktar, şunları kaydetti:
    “Limondaki fiyat farkını yüzde 255,2 ile kuru incir, yüzde 245,9 ile patlıcan, yüzde 232,4 ile yeşil soğan, yüzde 184,3 ile maydanoz takip etti. Limon 4,8 kat, kuru incir 3,6 kat, patlıcan 3,5 kat, yeşil soğan 3,3 kat, maydanoz 2,8 kat fazlaya satıldı. Üreticide 3 lira 50 kuruş olan limon markette 16 lira 73 kuruşa, 115 lira olan kuru incir 408 lira 48 kuruşa, 15 lira 88 kuruş olan patlıcan 54 lira 93 kuruşa, 10 lira 17 kuruş olan yeşil soğan 33 lira 81 kuruşa, 4 lira 33 kuruş olan maydanoz 12 lira 31 kuruşa satıldı.”
    Bayraktar, mart ayında fiyatı en fazla artan ürünün markette beyaz lahana, üreticide havuç olduğunu sözlerine eklerken, fiyatı en fazla düşen ürünün markette kabak, üreticide ise yeşil soğan olduğunu ifade etti.

    Market fiyatlarına değinin Bayraktar, şu ifadelere yer verdi:
    “Mart ayında markette 39 ürünün 15’inde fiyat artışı, 23’ünde fiyat azalışı görülürken 1 üründe ise fiyat değişimi olmadı. Mart ayında markette fiyatı en fazla artan ürün yüzde 61,2 ile beyaz lahana oldu. Beyaz lahanadaki fiyat artışını yüzde 45,7 ile sivri biber, yüzde 16,2 ile tavuk eti, yüzde 7,9 ile kuzu eti, yüzde 7,8 ile dana eti takip etti. Markette fiyatı en çok azalan ürün ise yüzde 33,5 ile kabak oldu. Kabaktaki fiyat düşüşünü yüzde 22,5 ile domates, yüzde 19,3 ile kuru incir, yüzde 18,2 ile patates izledi.”
    Üreticideki fiyatlara da dikkati çeken Bayraktar, “Mart ayında üreticide 31 ürününün 10’unda fiyat artışı olurken, 12’sinde fiyat düşüşü görüldü. 9 üründe ise fiyat değişimi olmadı. Üreticide en çok fiyat düşüşü yüzde 46,4 ile yeşil soğanda görüldü. Yeşil soğandaki fiyat düşüşünü yüzde 29,4 ile domates, yüzde 26,6 ile salatalık, yüzde 24,9 ile patlıcan, yüzde 23,3 ile marul, yüzde 18,7 ile patates izledi. Üreticide en fazla fiyat artışı yüzde 55,5 ile havuçta görüldü. Havuçtaki fiyat artışını yüzde 40 ile limon, yüzde 17,6 ile kuru soğan, yüzde 17,4 ile sivri biber, yüzde 12,5 ile kabak takip etti” açıklamasında bulundu.
    Üreticideki fiyat değişimin nedenlerini masaya yatıran Bayraktar, şöyle konuştu:
    “Kışlık havuçta hasat Şubat ayı itibarıyla tamamlanmış olup, arz depolardan sağlanıyor. Piyasada ürün miktarındaki azalmanın yanı sıra Ramazan ayında talebin de artmasıyla havuç fiyatlarında artış yaşandı. Sezon boyunca limonda üretici fiyatları düşüktü. Hasadı devam eden dikenli limonda piyasaya sunulan ürün arzındaki azalma, sezon boyunca oldukça düşen limon fiyatının artmasına neden oldu. Kuru soğanda İç Anadolu Bölgesinde hasadın bitmesi, Çukurova Bölgesinde hasadın başlamamış olması nedeniyle arzdaki düşüş fiyatları artırdı. Sivri biber ve kabakta dönemsel arzda yaşanan azalma fiyatların yükselmesine neden oldu. Yeşil soğan, domates, salatalık, patlıcan, marul, maydanoz, ıspanakta havaların sıcak gitmesi nedeniyle arzda yaşanan artış fiyatlarda düşüşe neden oldu.”

    “Enflasyonla mücadele devam ederken gıda fiyatları üzerinden fırsatçılık yapılmamalıdır”

    Geçtiğimiz aylarda marketlerde fiyatı düşen ürünlerin sınırlı kaydığını belirten Bayraktar, bu ay ise marketlerde 23 üründe fiyat düşüşü yaşandığını aktardı. Bayraktar, Ramazan ayı başından itibaren artan denetimler ve TZOB’un uyarılarının fiyat düşüşlerinde etkisini gösterdiğini vurguladı.
    Üreticilerin ekim ve dikim döneminin başından itibaren doğal afet riskleri başta olmak üzere girdi fiyatlarının belirsizliği ve işçi bulamama sorunları gibi birçok sorunla mücadele ettiğini dile getiren Bayraktar, şunları kaydetti:
    Ülkemizde hemen hemen her sektörde üretilmesi planlanan ürünün fiyatı en başta belirlenirken bunun tam aksine tarım sektöründe üreten çiftçilerimiz ürünün fiyatını hasada kadar bilmiyor. Bu yıl narenciye ve şekerpancarında yaşandığı gibi çoğu zaman fazla üretim de çiftçiye dert oluyor. Her türlü riske rağmen üretim yapan çiftçilerimizin ürettiği üründen bazı kesimlerin fazla kâr beklentileri artık ortadan kalkmalıdır. Ülke olarak enflasyonla mücadele ederken gıda fiyatları üzerinden fırsatçılık yapılmamalıdır. Enflasyon artışının devam ettiği bu aylarda her kesim üzerine düşeni daha fazla yapmalıdır. Son bir ayda marketlerde gerileyen fiyatlar Ramazan ayıyla sınırlı kalmamalıdır.”

    Hal kanunu işaret eden Bayraktar, şu ifadeleri kullandı:

    “Kanunla perakendecilerin tüketicilere daha uygun fiyatla ürün satabilmelerine imkan tanımak adına doğrudan üreticiden ürün alma hakkı verildi. Diğer taraftan yaş meyve sebze pazarlanmasında halen aracıların varlığı devam ediyor. Pazarcı Ankara halinden aldığı ürünü satarken, çoğu market satacağı ürünü hiçbir aracı olmadan doğrudan üreticiden alarak halka sunuyor. Ancak, halen çoğu üründe market fiyatlarının daha yüksek olduğu görülüyor. Perakendeciler 5957 Sayılı Kanunla verilen ayrıcalığı üreticilerimizden değer fiyatında aldığı ürünü halka ucuza sunmak üzere kullanmalıdır. Birliğimizce Ankara’da, halkımızın temel tüketim ürünlerinde seçilen 5 ürünün, 4 farklı market ve 4 farklı pazardaki fiyatlarına yönelik çalışma yapıldı. Yapılan çalışma sonucunda işlenmeden doğrudan tüketiciye sunulan ürünlerde fiyatların fazlasıyla değişkenlik gösterdiği görüldü.”

    Markette fiyatı değişen ürünlere de örnek veren Bayraktar, konuşmasını şöyle sürdürdü:

    “1 adet kıvırcık marulun fiyatı, A markette 39,90 lira, B markette 24,95 lira, C markette 44,95 lira, D markette 19,9 liradır. 1 adet kıvırcık marulun fiyatı, A pazarda 30 lira, B,C ve D pazarlarında 25 liradır. 5 üründe market ve pazar fiyatlarına bakıldığında; Kıvırcık marulda marketler arası fiyat farkı yüzde 125,8 iken, pazarlar arası fiyat farkı yüzde 20’dir. Salkım domateste marketler arası fiyat farkı yüzde 40,6 iken, pazarlar arası fiyat farkı yüzde 25’dir. Sivri biberde marketler arası fiyat farkı yüzde 22,9 iken, pazarlar arası fiyat farkı yüzde 25’dir. Kemer patlıcanda marketler arası fiyat farkı yüzde 50,2 iken, pazarlar arası fiyat farkı yüzde 25’dir. Starking elmada marketler arası fiyat farkı yüzde 54,2 iken, pazarlar arası fiyat farkı yüzde 20’dir. Araştırmadan elde edilen veriler aynı ürünün marketler arasındaki fiyat farkının yüzde 125,8’i bulduğu, pazarlarda ise fiyat farkının bu 5 üründe en fazla yüzde 25’de kaldığı görülüyor. Tüketicilerin market ve pazarlar arasındaki değişen fiyatları göz önünde bulundurmaları ve alışverişlerde fiyat araştırması yapmaları önemlidir. Yaşanan yüksek fiyat farklarının önüne geçmek amacıyla 5957 sayılı kısaca Hal Kanunu dediğimiz kanunda değişiklik yapılarak üreticiden doğrudan alınan ürünlerde kar marjı sınırlandırılmalıdır. Yüksek fiyat konusunda yapılan denetimlerin sayısı arttırılmalı, vatandaşlarımızda karşılaştıkları yüksek fiyatları gerekli mercilere şikayet etmelidir.”

    Mart ayı ve yıllık girdi fiyatlarına dikkati çeken Bayraktar, şunları kaydetti:

    “Mart ayında, Şubat ayına göre fiyatlar, amonyum sülfat gübresi yüzde 3,9, amonyum nitrat gübresi yüzde 1 oranında arttı. Üre gübresi yüzde 3,4, 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 2,5, DAP gübresi yüzde 0,1 oranında düştü. Geçen yılın Mart ayına göre son bir yılda amonyum sülfat gübresi yüzde 35,9, üre gübresi yüzde 32, DAP gübresi yüzde 28, amonyum nitrat gübresi yüzde 24,8, 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 20,3 oranında arttı. Mart ayında şubat ayına göre süt yemi yüzde 1,6, besi yemi yüzde 1,2, son bir yılda süt yemi yüzde 44,8, besi yemi ise yüzde 43,7 oranında arttı. Elektrik fiyatları son bir yılda yüzde 2,11 oranında arttı. İlaç fiyatları aylık yüzde 16, yıllık yüzde 56,6 oranında arttı. Mart ayında girdilerde yıllık değişimde en fazla fiyat artışı mazotta görüldü. Mazot fiyatı aylık olarak yüzde 0,1 artarken, son bir yılda yüzde 105,2 oranında arttı.”