Etiket: Üretici

  • Üreticiye akaryakıt desteği

    Üreticiye akaryakıt desteği

    Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, tarım ürünleri, yerli tohum, akaryakıt, destek ve hibelerle çiftçilere destek vermeye devam ediyor. 4 yılda çiftçiye birçok destek sunan Büyükşehir, üreticilere toplamda 7,2 milyon litre akaryakıt desteği sağladı. Büyükşehir, hem üretim giderlerine katkı sunmak hem de tarımsal alanlardaki verimi geliştirmek amacıyla fındık bahçeleri olan 14 bin çiftçiye 4 bin 600 ton taban gübresi ve bin 500 ton süper çotanak gübresi dağıttı. Aynı zamanda yeni tarım teknikleri ile tarımsal ürün hasılasını artırmak, AR-GE çalışmalarıyla üretimi geliştirmek üzere 4 bin 965 çiftçiye tarım danışmanlığı, 100 çiftçiye sera yapım desteği, 40 çiftçiye permakültür ve organik tarım desteği sunan Büyükşehir, ayrıca 7 kooperatif destek programı oluşturarak, çiftçinin yanında olmaya ve tarımı desteklemeye devam ediyor.

    Büyükşehir, Kocaeli’nin eşsiz florasıyla bal üretimini teşvik etmek ve geliştirmek için arıcılık desteklemeleri yapıyor. Proje çerçevesinde 200 üreticiye 3 bin 337 kovan altlığı ve bin 50 ruşet kovan desteği veren Büyükşehir, 70 bal ısıtma ve dinlendirme kazanını ise yüzde 50 hibeyle verdi. Hayvan üreticilerine hayvan sağlığı ve daha iyi yetiştiricilik konularında uzman veteriner hekimleriyle danışmanlık hizmeti de veren Büyükşehir, doğal hayvansal üretimi desteklemek ve istihdama katkı sunmak hedefiyle de doğal salma yumurta tavukçuluğunu destekliyor.

  • Fındık üreticisine hasat uyarısı

    Fındık üreticisine hasat uyarısı

    Giresun İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından fındık üreticilerine erken hasat yapılmaması konusunda uyarıda bulunuldu. Üreticilerin bahçelerinde erken hasat yapması halinde randıman kaybı yaşanacağı belirtilerek Giresun’da fındık hasat tarihleri da açıklandı. Giresun İl Tarım ve Orman Müdürlüğünden yapılan açıklamada, “Giresun’da 250 rakıma kadar olan sahil kesimde 12, 250-500 rakımda orta kesimde 17 ve 500 rakım üzerindeki yüksek kesimlerde ise 24 Ağustos hasat tarihleridir.

    Hasat zamanı için dalda bulunan fındığın nem oranının yüzde 30’un altına düşmesi, fındık sert kabuğunun yüzde 75 oranında kızarması, danelerin sert kabuğunun içinden kolayca çıkabilmesi, ve iç fındık zar renginin koyu krem rengine dönüşmesi gerekmektedir. Ayrıca sağlam ve dolgun meyveleri taşıyan fındık dallarının sallandığı zaman mevcut meyvelerin yüzde 75’inin daldan döküldüğü belirlenince hasadın başlanması gerekir.

    Tam hasat olgunluğuna ulaşmadan toplanan fındıklar kurutulduktan sonra dıştaki meyve kabuklarının rengi donuk kalır. Erken hasat edildiği takdirde meyve kalitesi düşer, fındıkların uzun süre muhafaza edilmesi güçleşir ve kolay bozulur. İç dolgunluğu düştüğü için randıman düşük olur. Fındıkta aflatoksin oluşmaması için toplama tarihi resmi olarak ilan edildiği tarihten önce toplanılmamalıdır” denildi.

  • Binlerce arı telef oldu

    Binlerce arı telef oldu

    Kastamonu’nun İnebolu ilçesinde 135 kovandaki binlerce arı, kimlikleri henüz belirlenemeyen kişiler tarafından ilaçla zehirlenerek telef edildi. Arıların telef edilme anı ise bahçede bulunan güvenlik kameralarına yansıdı.

    Olay, 27 Haziran’da Kastamonu’nun İnebolu ilçesine bağlı Dibek köyünde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Ali Oğuz ve Salim Şahiner adlı bal üreticisi ortaklar, 2022 yılında Dibek köyünde satın aldıkları 3,5 dönümlük araziye 135 adet arı kovanı yerleştirdi.

    Kestane ormanlarıyla kaplı bölgede kestane balı üretimi yapan Ali Oğuz ve Salim Şahiner’e ait arı kovanlarının bulunduğu bahçeye gece saatlerinde giren yüzleri maskeli 2 kişi, ellerindeki pompalarla bütün kovanlara ilaç sıktı. Sabah uyandığında kovanlardaki binlerce arının telef olduğunu gören Salim Şahiner, şoke oldu. Bahçedeki güvenlik kamerasının kayıtlarını inceleyen bal üreticileri, arıların ilaçla telef edildiğini görünce durumu jandarma ekiplerine bildirdi.

    Jandarma ekipleri tarafından yapılan incelemede arıların ilaçla telef edildiği tespit edildi. Olayın ardından Ali Oğuz ve Salim Şahiner, İnebolu İlçe Jandarma Komutanlığına başvurarak şüphelilerden şikayetçi oldu.

    Etrafı çitle çevrili bahçedeki güvenlik kameraları tarafından kaydedilen şahısların görüntüleri de jandarma ekiplerine teslim edildi. Olayın ardından şüphelilerin bulunması için başlatılan çalışmalar devam ediyor.

    “135 kovan arımızın yüzde 80’i yapılan ilaçlamadan ötürü öldü”
    135 kovan arının yüzde 80’inin zehirlenerek telef edildiğini söyleyen kestane balı üreticisi Salim Şahiner, “Elimizdeki video görüntülerinde, saat 1.34 sıralarında fotokapanların ve kameraların çektiği görüntülerde arılığa iki kişi girildiği görülüyor. İkisinin de sırtlarında 16 litrelik şarjlı ilaç pompalısı bulunuyor. Girişti elektrik bariyerimiz vardı.

    Elektriği kesip arılığa öyle giriyorlar. 135 kovan arıyı komple telef etmek için arılıkta ilaçlama yapıyorlar. Arılarımızın yüzde 80’i bu ilaçlamadan ötürü öldü. Rutin olarak bizler her gün arılığa gelip kontrollerde bulunuyoruz. İlaçla zehirlenen arılığımıza gittiğimizde de arıların uçmadığını, hareketsiz kaldığını fark ettik. Kovanların önleri komple arı ölüleriyle kapanmış. Arıların zehirlendiğini ve boğulmalardan ötürü de kovanların önünün arı ölüsüyle yığılı olduğunu gördük.

    İçeride kovanda kalan sağ arılarda dışarıya çıkamıyor. Olayın farkına varır varmaz hemen kovanların önlerini açtık. Ardından kamera görüntülerini izleyip baktığımızda iki kişinin arılığa girerek kovanları zehirlediğini gördük. Görüntüleri ve kameraları alıp İnebolu İlçe Jandarma Komutanlığına şikayette bulunduk” dedi.

    Yaşadıkları olay karşısında büyük üzüntü yaşadıklarını ifade eden Şahiner, “Şu anda edindiğimiz bilgilerde görüntülerin kriminal laboratuvara gönderildiği söylendi. Arıların ölümleriyle ilgili İnebolu İlçe Tarım Müdürlüğü ekipleri numune alarak nasıl bir ilaç ile zehirlendiklerini tespit etmek üzere çalışmalarını sürdürüyor. Daha önce bizler böyle bir olay yaşamadık. Aynı köyde iki yıl öncede başka bir arkadaşın arılarının önleri alkol alınıp kapatıldığı söylendi. İnebolu’nun Dibek köyünde ne yazık ki böyle sıkıntıların ara sıra yaşandığını öğrendik” diye konuştu.

    “Kovanlarımız zehirlendiği için zararımız da büyük”
    Kovanların ilaçla zehirlendiğini ve arıların da telef olduğunu belirten Şahiner, “Yalnız bizim arılarımızı koyduğumuz yer tapulu arazimiz, bize ait bir arazide bulunuyor arılar. Rekoltemiz çok düştü, arılarımız zehirlendiği için bizler çok mağdur durumdayız.

    Şu anda yeni yeni sağım başladı, vatandaşlar sağıma başladı. Rekolte ne kadar bilmiyoruz ama bizim arılarımız zehirlendiği için biz çok mağdur olduk. Arılarımızı köyden kaldırdık. Şu anda arılarda ölümler halen devam ediyor, arılarda bal yapmadığı için Devrekani ilçesine yüksek bir kesime çiçek balı için kovanları kaldırdık. Kraliçe arı da öldüğü için yeni kraliçe arı getirttik. Şu anda yeniden arılarımızı geliştirmeye çalışıyoruz” şeklinde konuştu.

  • Buğday üreticisi umduğunu bulamadı

    Buğday üreticisi umduğunu bulamadı

    Denizli Tarım Platformu Başkanı İrfan Hatipoğlu, hasadı başlanan buğdayın serbest piyasada tüccar tarafından kilogramının 5-6 liradan alınmaya başladığına dikkat çekti. Üretim maliyetinin çok altında, devletin açıkladığı alım fiyatının yarı parasına satılan buğday nedeniyle çiftçinin üretimden vazgeçebileceğini hatırlatan Hatipoğlu, “Buğday hasadının hızla devam ettiği Denizli’de, üreticilerin buğdaylarını, piyasada açıklanan fiyatların altında satıldığı görülüyor. Hasat döneminde buğday üreticilerimiz, ürünlerini devletin açıkladığı destekleme fiyatının altında, tüccara sattıkları saptanmıştır. Fiyatların değerine yükselmesi için kamunun buğday alımını hızlandırmasını istiyoruz” dedi.

    Üreticinin kilogramını 7-8 liraya mal ettiği buğdayını, serbest piyasada 5-6 liradan sattığını, bu fiyatın üreticileri buğday üretmekten vazgeçirebileceğini hatırlatan Hatipoğlu, “Devletin açıkladığı alım fiyatının piyasada kabul görmesi için DİR yöntemiyle çalışan un üretim işletmelerinin iç piyasadan buğday almaları özendirilmelidir. Buğday ithaline uzun süre izin verilmeyeceği açıklanmalı. Kamu kurumları alımlarını hızlandırılmalı ve deposunda bekletebilecek üreticilere buğdayının değeri kadar faizsiz kredi verilerek satış aralığını uzata bilmelerin önü açılmalıdır. Benzeri önlemler alınmazsa, buğday fiyatlarının istenilen düzeye çıkması mümkün değildir. Üreticilerin üretmekten çıkmasına neden olur. Her şeye büyük oranda zam gelirken üretilen buğdayın 5-6 liradan satılması çiftçiyi ölüme terk etmektir, emeğe saygısızlıktır” diye konuştu.

    Buğday üreticilerinin, ürünlerini değerinde satamamasının, örgütlenmenin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha ortaya koyduğunu belirten Hatipoğlu, şöyle konuştu:
    “Çiftçilerimiz, üreticilerimiz, kooperatif altında, ya da değişik dayanışma ağları kurarak birlik olmalıdırlar. Bunu gerçekleştiremedikleri sürece, buğday da başlarına gelen, diğer ürünlerde de başlarına gelecektir. Birlikte olmanın üretmek kadar önemli olduğunu bilmelerinde yarar var”

  • Kadın girişimci, lavanta üreticisi oldu

    Kadın girişimci, lavanta üreticisi oldu

    İstanbul’da ressamlık yapan kadın girişimci, Kastamonu’nun Tosya ilçesinde 14 dönüm alana 2 yıl önce ektiği 10 bin kök lavantanın hasadına başladı. Kadın girişimcinin lavanta hasadına ilçe protokolü ve çok sayıda vatandaş da destek verdi.

    İstanbul’da ressamlık yapan Zeynep Karagülle, 2 yıl önce Kastamonu’nun Tosya ilçesine geldi. Zeynep Erkaragülle, Tosya ilçesinde 14 dönüm büyüklüğünde bir tarla kiraladı. Kiraladığı tarlanın büyük bir kısmına lavanta diken kadın çiftçi, diğer alanlara altın otu, sarı kantaron, kekik ve aronya ekti. Girişimci Zeynep Erkaragülle tarafından ilçede üretilen tıbbi aromatik bitkilerin ilk hasadı yapıldı.

    İlçede bir ilke imza atan Erkaragülle’nin tarlasında gerçekleştirilen hasada Tosya Kaymakamı Suat Hatam, Belediye Başkan Yardımcısı Mustafa Mola, İlçe Emniyet Müdürü Selahattin Batman, İlçe Tarım Müdürü Ali Çakar, siyasi parti ve STK temsilcileri ile çok sayıda vatandaş da katıldı.

    “Cesaretle 10 bin kök lavanta diktim”
    Kullanım alanını çok geniş olduğu için lavantayı tercih ettiğini ifade eden Zeynep Karagülle, “İstanbul’dan Tosya ilçesine geldikten sonra ne yapabilirim, Tosya’ya ne kazandırabilirim diye düşündüm. Daha sonra soğuktan etkilenmeyecek, çok humuslu olmayan topraklarda tutunabilecek bitkileri araştırmaya başladım. Bunun sonucunda ise tıbbi aromatik bitkiler yetiştiriciliği eğitimi aldım. Bize en uygun olan lavanta, aronya gibi bitki türlerini araştırdım. Aslında 100 kök bir lavanta dikerek başlayacaktım, bir cesaret ile 10 bin kök lavanta diktim. Lavantanın, çok geniş bir kullanım alanı var” dedi.

    “Güzel bir hobi ve üretime katkı sağladı”
    Tarlada gerçekleştirilen törende konulan Tosya Kaymakamı Suat Hatam da genç girişimciyi tebrik ederek, “Yaklaşık 14 dönüm alana lavanta dikimi gerçekleştirdi ve bugün hasadını yapıyoruz. Bir Çin atasözünde, ‘çok yaşamak istiyorsan toprakla uğraş, az yaşamak istiyorsan insanla uğraş’ denilmektedir. Zeynep kardeşimiz evde oturacağına gelip burada tarlada lavanta ekimi yaptı. Güzel bir hobi ve üretime katkı sağladı. Kendisini tekrardan tebrik ediyorum” diye konuştu.

    “Bu tür girişimci insanlarımızın her zaman yanında olur ve destekleriz”
    Törende konuşan Belediye Başkan Yardımcısı Mustafa Mola da, “Öncelikle ben Zeynep hanıma teşekkür ederim. Bir kadın girişimcinin cesaretini ön plana koyup böyle bir tarımsal faaliyeti gerçekleştirdiği için, ilçemize katacağı ekonomik anlamdaki değer için de ayrıca teşekkür etmek istiyorum. Eğer veriminin yüksek olduğu ortaya çıkarsa lavanta ciddi anlamda Tosya’daki kadınlarımız ve tarımsal faaliyetle uğraşan, ticari faaliyetle uğraşan vatandaşlarımız için ise iyi bir gelir kaynağı olacağı kanaatindeyim. Tosya Belediyesi olarak bu tür girişimci insanlarımızın her zaman yanında olur ve destekleriz” şeklinde konuştu.

  • Gül üreticilerinin çilesi bitecek

    Gül üreticilerinin çilesi bitecek

    Belediyecilik hizmetlerinin yanı sıra kırsal alanda yaşayan vatandaşların daha çok kalkınması için onlarca proje hayata geçiren Denizli Büyükşehir Belediyesi, yağlık gül üretiminin önemli merkezlerinden biri olan Çardak ilçesindeki gül yetiştiricilerini de unutmadı. Yıllık ortalama 150 ton yağlık gül üretimi yapan Çardaklı gül yetiştiricileri bir süre önce Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan’dan destek talebinde bulundu. Yetiştirdikleri yağlık gülleri Çardak ilçesinde işleyecek teknolojiye sahip olmadıklarını, bu nedenle ürünü ham olarak Isparta’ya götürmek zorunda kaldıklarını, bunun da nakliye, işleme maliyeti ve diğer nedenlerden dolayı kazançlarını düşürdüğünü belirten üreticiler Büyükşehir Belediyesinin gül yağı çıkartacak bir ünite kurmasını talep etti. Başkan Zolan’ın gül üreticilerinin talebine olumlu yanıt vermesinin ardından Denizli Büyükşehir Belediyesi Kırsal Hizmetler Dairesi konuyla ilgili proje başlattı.

    İlçedeki tüm gül yetiştiricileri projeden faydalanacak

    Denizli Büyükşehir Belediyesi ve Çardak Belediyesi işbirliği ile hayata geçecek “Çardak İlçesinde Üretilen Gülün Katma Değerinin Artırılması Projesi” ile 1 adet gül distilasyon kazanı, 2 adet depo tank ve 1 adet veronik temin edilerek Çardak ilçesinde “Gül Distilasyon Ünitesi” kurulması kararlaştırıldı. Çardak ilçesindeki 121 gül yetiştiricisinin faydalanacağı proje ile gül yetiştiricilerinin uzun yıllardır süren çilesi bitecek, ürünlerin katma değer kazanmasıyla kazançları da ciddi oranda artacak.

    “Üreticimizin daha çok kazanması bizleri de mutlu ediyor”

    Denizli’nin sanayi ve turizmin yanında önemli bir tarım ve hayvancılık kenti olduğunu kaydeden Başkan Zolan, “Üreticimizin daha çok kazanması bizleri de mutlu ediyor” dedi. 1980’lerin sonunda Çardak ilçesinde başlayan yağlık gül üretiminin bugün yıllık 150 ton dolayına geldiğine dikkati çeken Başkan Zolan, “Gül üreticilerimiz maalesef ürettikleri bu ürünleri işleyip katma değer kazanmadan satmak zorunda kalıyordu. Kuracağımız tesisle üreticilerimiz gül yağını kendileri çıkaracak ve daha çok kazanacaklar. Projemiz şimdiden hayırlı ve uğurlu olsun” diye konuştu.

  • Köyceğiz yaylasından zincir markete

    Köyceğiz yaylasından zincir markete

    Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin tüm kooperatifleri tek çatı altında toplamak için kurduğu Muğla Tarım Güçbirliği Kooperatifi öncülüğünde destekleriyle Köyceğiz’de üretilen çilekler zincir market raflarındaki yerini aldı. Çilekleri büyük bir emekle yetiştiren, büyüten, toplayan üreticilerden Zeliha Arslan 10 yıldır çilek işi ile uğraştığını, zor bir iş yaptıklarını, emeğinin karşılığını aldıklarını söyledi ve destekleri için Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün’e teşekkür etti.


    Köyceğiz Çövenni yaylasında çilek üreten Hüseyin Arıcı, aslen Balıkesirli olduğunu, 20 senedir çilek işi ile uğraştığını söyledi ve bu yıl Büyükşehirin destekleri ile çileklerin büyük bir market zincirinde satılmaya başlamasının mutluluğunu yaşadıklarını söyledi.

  • Fiyatta anlaşılamazsa kiraz dalında kalacak

    Fiyatta anlaşılamazsa kiraz dalında kalacak

    Türkiye’nin büyüklük ve lezzet açısından en değerli kiraz üretiminin gerçekleştiği yerlerden birisi olan Sultandağı ilçesinde hasadı bayram öncesinde başlayan kiraz üretimi devam ediyor. Kilogram alım fiyatlarının tüccarlar tarafından 65 TL’den bir anda 35 TL seviyelerine düşürülmesinin ardından bir araya gelen üreticiler kirazı satmama kararı aldı. Üreticiler dün itibari ile hasadın devam ettiği ilçede kiraz toplamamaya başlarken, ilçenin bir noktasında adeta kiraz dalında kaldı.

    Alınan kararla ilgili muhabirlere açıklamalarda bulunan kiraz üreticisi İhsan Medine, icatçıların alım fiyatlarını anormal derecede düşürdüğünü dile getirdi. Medine, “Kirazı üretiyoruz ama değerinde satamıyoruz. Girdi fiyatları çok pahalı ama alıcılar değerini vermiyor. Belki dünyanın en değerli kirazı ama yeteri kadar değer görmüyor. Dün 65-70 TL’ye aldıkları kirazın kilogram fiyatını bir gün içerisinde 35-40 TL’ye düşürdü ihracatçılar. Türkiye’de bir gün içerisinde ne değişti? Çalıştığımız havaya boşa gidiyor. Güzelim kirazı adamlar 35 TL’ye alıyor. Üretici ne yapacak, üreticinin elinden tutan kimse olmayacak mı? Yazık değil mi bize?” diye konuştu.

    “Biz bugün kiraz toplamadık”

    Tüccarların verdiği fiyatın maliyeti bile düşürmediğini ifade den Medine açıklamalarını şöyle sürdürdü:
    “İhracatçı kendi kesesini düşünüyor ama bize gelince sıfır. Maliyetine fiyat versin bari. Vatandaş olarak toplandık ve kiraz toplamayalım, tepki gösterelim dedik ve biz bugün kiraz toplamadık. Satmayacağız kirazı, ben kazanmıyorsam o da kazanmasın. Sağolsun kaymakama gittik, bize sahip çıktı. Duruma anlattık o da bize destek oluyor. Çiftçiye, üreticiye sahip çıkıyor.”
    Öte yandan, durumun duyulması üzerine valilik ile milletvekillerinin de olaya dahil oldukları ve ilgili bakanlıklar ile görüşmelerin başladığı öğrenildi.

  • Aşırı yağışlar nedeniyle arılar bal üretemedi

    Aşırı yağışlar nedeniyle arılar bal üretemedi

    Yozgat’ta nisan, mayıs ve haziran aylarının fazla yağışlı geçmesi sonucu çiçeklerdeki nektar ve polenden yeterince faydalanamayan arılar strese girdi. Strese giren arılar, oğul vermeye başlayınca bal üretimi de olumsuz etkilendi ve çıtalar boş kaldı. Üretici ilkbaharda umduğunu bulamazken rekoltenin de bu yıl yüzde 50 oranında düşmesi bekleniyor. Arıcılar umutlarını yaz mevsimine saklarken verimin düşmesi nedeniyle bal fiyatlarının da artması düşünülüyor.

    Bal hasadı uzadı

    Bu yıl nisan, mayıs, haziran aylarının bol yağışlı geçmesi sonucu arıların bitkiden yeterince nektar ve polen toplayamadığını söyleyen Yozgat Bozok Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Orhan Ermetin, “Bal üretiminde aksamalar oldu. Stresten dolayı bu yıl oğul yapımı geçen yıla oranla biraz daha fazla oldu. Normalde 15 Temmuz’da başlayacak olan bal hasadı dönemi biraz daha gecikecek. Çünkü bal petekleri henüz dolmadı, havaların ısınmasıyla bu sorunun giderileceğini düşünüyorum. Ancak bu yıl bal üretimi biraz daha düşük olacak” dedi.
    Yağışların tarımsal üretime katkısı olduğunu ancak bal üreticilerini olumsuz etkilediğini de belirten Ermetin, üreticilerin panik yapmadan arılarının bakımlarını yapmalarını istedi.

    Arılar bal üretmiyor

    Yozgat’ın merkeze bağlı Evci köyünde arıcılıkla uğraşan Ali Sarı ise 250 kovan arısının olduğunu söyleyerek “Yağışlar bol, çiçek bol ancak arı çalışmadığı için verim alamıyoruz. Yağışlar bitkideki nektarı toplayamadı, bal yapmadı, şu an da petek örmüyor, çıtalar boş. Stresten dolayı arılar, araziye gidemedi, nektar almadı, devamlı oğul vermeye yöneldi. Arılar oğul verince kovanlarımız boş kalıyor. Yüzde 70 oranında bal verimini etkiledi. Geçen yıl 5 ton bal ürettik bu yıl böyle giderse 2.5 ton bal ancak üretiriz. Fiyatlar geçen sene toptan 80 liraya verdik bu sene 150 liradan vermeyi düşünüyorum.” şeklinde konuştu.

    Yozgat’ın Araplı beldesinde arıcılıkla uğraşan Lokman Atıl ise, yağış nedeniyle nektara ve polene ulaşamayan arıların strese girdiğini belirterek üretiminin azaldığını ifade etti.

  • Hem zamandan hem iş gücünden kazanıyor

    Hem zamandan hem iş gücünden kazanıyor

    Toplam 310 üreticinin faydalanacağı proje sayesinde; ürünün marjı artacak, yoğun işgücü hafifleyecek, üreticinin girdi maliyetleri düşecek ve zamandan tasarruf sağlanacak. Yenilenen ve gelişen teknolojiden üreticilerin faydalanmasını isteyen Büyükşehir Belediyesi’nin bu destekleriyle, üreticilerin ekonomisi ve gelir seviyesi artarken, bölge ve ülke ekonomisine de katkı sağlanacak.

    ARSLAN: “VERİLEN DESTEKLER SAYESİNDE ÜRETİM TEŞVİK EDİLİYOR VE KALİTE ARTIYOR”

    Mersin Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi Selahattin Arslan, Esençay ve Topluca Mahalleleri’nde 12 ay boyunca çok verimli tarımsal ürünler elde edildiğini belirterek, Büyükşehir Belediyesi’nin bu bölgelere önemli tarımsal destekler verdiğini söyledi.

    Büyükşehir Belediyesi’nin, Mut’taki üreticilere başta sulama boruları olmak üzere, erik boylama makinesi, zeytin boylama makinesi, üzüm sıkma makinesi, zeytin eleme makinesi gibi her türlü tarımsal altyapı donanım desteği verdiğine dikkat çeken Arslan, bu sayede üretimin teşvik edildiğini ve üretim kalitesinin arttığını kaydetti.

    Arslan, “Başkanımız, Mut’un tarımsal potansiyelini önemsedi ve bize ciddi destekler verdi. Bu desteklerinin Mut halkında da çok güzel bir yansıması var. Üretim konusunda büyük bir katkı sağladı” dedi.

    Özellikle verilen sulama borusu desteği sayesinde birçok arazinin sulu tarıma kavuştuğuna da dikkat çeken Arslan, “Bunlardan bir tanesi Çaltılı Mahallemiz. Çaltılı mahallemiz bu sezonun en kaliteli kayısısını üreten bölgemiz. Bu imkânlar sağlandıkça, bu halk üretmeye ve çalışmaya devam ediyor. Mersin Büyükşehrin verdiği bu destekler tam da yerine ulaşıyor. Karşılığında üretim artıyor, verim artıyor, kazanç artıyor” diye konuştu.

    DURMAZ: “BU PROJELER ÜRETİCİLERİN EKONOMİSİNİ VE GELİR SEVİYESİNİ ARTIRACAK”

    Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı olarak 2020 yılından beri erik boylama makinesi desteğinin devam ettiğini ve bugün burada Yıldızköy Sulama Kooperatifi’ne ve Suçatı Sulama Kooperatifi’ne birer adet erik boylama makinesi teslim ettiklerini belirten Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı Ziraat Mühendislerinden Zeynep Durmaz, şunları söyledi:

    “Suçatı ve Yıldızköy mahallesinden ve çevre mahallelerden, bir yılda yaklaşık 1000 ton erik üretilmektedir. Bu mahallelerden yaklaşık 310 üreticimiz bu projeden faydalanacak. Erik boylama makinesi bir saatte yaklaşık 1.5 ton erik boylama kapasitesine sahiptir. Ayrıca altı farklı boyutta sınıflandırabilmektedir. Projemiz, ürünün kâr marjını artırmaktadır. Ayrıca yoğun işgücünü hafifleterek, girdi masraflarını düşürmekte ve zamandan tasarruf sağlamaktadır. Yenilenen ve gelişen teknolojiden üreticilerin faydalanmasını sağlamak istiyoruz. Bu projeler; üreticilerin ekonomisini ve gelir seviyesini artırmakla birlikte, bölge ve ülke ekonomisine de katkı sağlamaktadır.”

    MUHTAR UYSAL: “VERİLEN DESTEKLE İŞÇİLİK YARI YARIYA DÜŞECEK”

    10 senedir kooperatif başkanlığı yaptığını belirten ve verdiği desteklerden dolayı Başkan Seçer’e teşekkür eden Yıldızköy Mahalle Muhtarı Selahattin Uysal ise “Verilen bu destekler sayesinde işçilik yarı yarıya düşecek. Bu sene erikte rekoltemiz vardı. Büyükşehir Belediyesi’nin verdiği erik boylama makinesi ile eriği boy boy ayırıyoruz. Böylece satışı daha iyi oluyor” diye konuştu.