Etiket: ÜRETİM

  • Van Gölü suyundan sıvı sabun ve kozmetik ürünleri üretiliyor

    Van Gölü suyundan sıvı sabun ve kozmetik ürünleri üretiliyor

    Bitlis Eren Üniversitesi (BEÜ), Van Gölü suyundan 1,5 yıl önce başladığı sıvı sabun üretiminde önemli mesafeler kat ederek hem seri üretime geçti hem de sabunun patentini aldı.
    BEÜ’nün Organize Sanayi Bölgesi Meslek Yüksekokulu, araştırma ve geliştirme (Ar-Ge) çalışmaları çerçevesinde talep olduğu takdirde günlük olarak 3 ton sıvı sabun üretimi yapılabilecek.

    Üniversite bünyesine kurulan atölyede sıvı sabunun yanı sıra katı sabun ve bazı kozmetik ürünler de üretilebilecek. 1,5 yıl önce hayata geçirilen ‘Van Gölü suyundan sıvı sabun üretimi’ projesi kapsamında üretilen sıvı sabunlar için patent alındı. Proje kapsamında, tankerle Bitlis’in Tatvan ilçe sahilinde alınan Van Gölü suyu, üniversite yerleşkesine götürülerek bir gün bekletiliyor.

    Daha sonra BEÜ Sabun Üretim Atölyesi’nde yapılan karışımlar ve işlemlerin ardından sıvı sabun üretiliyor. BEÜ’nün Rahva yerleşkesindeki atölyede yapılan çalışmaları inceleyen BEÜ Rektörü Prof. Dr. Necmettin Elmastaş, “Van Gölü suyundan ürettiğimiz katı ve sıvı ürünler için bu yıl ‘Beren’ markasını oluşturup patentini aldık ve sıvı sabun imalatında seri üretime geçtik. Katı sabun üretimi ve bazı kremlerin üretimleri çalışmalarımız da devam ediyor. Beren markasıyla çok sayıda ürün üreterek ekonomiye katkı sağlamak istiyoruz.

    Beren markasının diğer ürünlerden ve diğer markalardan farkı, ürünlerimizin tamamen Van Gölü’nün sodalı soyundan üretilmesidir. Dolayısıyla bu yönde bir farkı bulunmaktadır. Van Gölü’nün sodalı suyu çok ekonomik ve özellikle sıvı deterjanı üretiminde saflaştırılması gerekiyor. Bazı süreçlerden geçerken bir maliyet gerektiriyor. Ama biz doğrudan bu suyu alıp kullanabiliyoruz. Böyle bir avantaj var. Bu markamızı üniversite olarak tescil ettirdik ve kendimiz şu anda üretiyoruz.

    Bu ürünü Türkiye geneline ve belki daha sonra uluslararası düzeyde daha geniş kitlelere ulaştıracak şekilde üretecek bir üretici arayışındayız. Bu konuda bazı görüşmelerimiz de oldu. Dolayısıyla bir müteşebbis ile biz bunu sadece kendi ilimizde ve bölgemizde değil bütün Türkiye geneline yaymak istiyoruz. Bu ürünü ekonomik anlamda hem ilimize, hem üniversitemize tabi katkısı olursa, hem de Türkiye’nin yeni farklı özellikle doğal ortamdan ham madde alınarak farklı bir ürün olarak bunu sunulmasını istiyoruz. Bu konuda bir veya birkaç müteşebbisle bu işi gerçekleştirmek istiyoruz” dedi.

    Proje koordinatörü Dr. Öğretim Üyesi Erhan Onat, “Van Gölü suyu, kozmetik malzeme üretiminde, kozmetik maddelerin üretiminde benzersiz bir sudur. Çünkü dokunmatik malzeme üretiminde çözücü için aranan tüm özellikler Van Gölü suyunda doğal bir şekilde var. Bunun önemli birinci noktası herhangi bir ek maliyet gerektirmiyor. İkincisi ise çok doğal ve doğal kimyasal kullanıyorsunuz.

    Çünkü temizlik malzemeleri veya kozmetik malzemeleri üretirken kullandığınız kimyasalların belki de yüzde 20 civarı Van Gölü’nde doğal olarak bulunuyor. Yaptığımız analizlerde bunu belirledik. Rektörümüzün teşvikiyle bu Ar-Ge çalışmalarına başladık. Sıvı sabun üretimi için ilk aşamayı tamamladık şu an diğer malzeme üretimlerini gerçekleştiriyoruz. Sıvı sabunu üretimi için ilk aşamayı tamamladık” ifadelerini kullandı.

    Üretim aşamalarını anlatan Dr. Öğretim Üyesi Onat, “Aldınız suyu süzüyoruz ve yaklaşık 24 saat bekletiyoruz. Sonra süzüp kullanmaya başlıyoruz. Yüzde 80’in üzerinde Van Gölü suyu kullanıyoruz ve duruma göre çözücü oranı düşürüyoruz. Van Gölü suyunun özellikleri sıvı sabunumuzda doğal olarak bulunuyor. Bu araştırmalar sonucunda da mevcut.

    Gerek cilde olsun, gerek saç yapısına olan etkisi olsun, sabunumuza doğal olarak bulunuyor. Herhangi bir yan etkileri ile karşılaşmadık, yaptığımız analizler sonucunda da herhangi bir şey görmedik. Bu sabunun hızlı bir şekilde bölgemize kazandırılması için gerekli çalışmaları devam ettiriyoruz. Talepler doğrultusunda, atölyemizde günlük iki ton üretim yapabiliriz” diye konuştu.

  • Önce öğrendiler, şimdi satıyorlar

    Önce öğrendiler, şimdi satıyorlar

    Erzincan‘da Demirkent TOKİ Ortaokulu öğrencileri okul bahçesinde oluşturulan serada yetiştirdikleri sebzeleri okulda düzenlenen etkinlikte satışa çıkardı.
    Domates, biber, patlıcan, karnabahar gibi mevsimlik sebze ve aynı zamanda meyve yetiştiren ortaokullu öğrenciler Tarım ve Orman İl Müdürlüğü ekiplerinin destekleriyle birlikte çiftçilik mesleğinin inceliklerini öğrendiler.

    Öğrenciler yetiştirip dalından kopardıkları meyveleri önce tattılar sonra ise Dünya Gıda Günü nedeniyle düzenlenen etkinlikte satışa çıkardılar.
    Etkinliğe katılan Erzincan İl Tarım ve Orman Müdür Yardımcısı Serkan Kütük, Dünya Gıda Günü münasebetiyle düzenlenen etkinlikte çocukların Okuldaki Çiftlik Projesi ile ürettikleri ürünlerin sergilenmesini sağladıklarını kaydetti.

    Serada üretilen ürünlerin etkinlikle birlikte satışa sunulduğunu söyleyen Kütük, “Ürünlerden elde ettiğimiz gelirle seneye serayı daha büyük ve daha güzel olması için faaliyete geçireceğiz.” dedi.

    Dünya Gıda Günü nedeniyle düzenlenen etkinlikle birlikte Okuldaki Çiftlik Projesi’ne final yapmak istediklerini belirten Demirkent TOKİ Ortaokulu Müdürü Ahmet Sağsöz, “Öğrencilerimiz yetiştirdikleri ürünlerin önce bir tadına baktılar. Bugünde etkinliğimiz vesilesiyle satışını yapıyorlar.” ifadelerine yer verdi.

    İl Milli Eğitim Müdürlüğü İş Yeri Sağlık ve Güvenlik Birimi Diyetisyeni Uzeyir Tuğberk Kozan ise satışa sunulan meyve ve sebzeleri tanıtarak düzenlenen etkinlikte çocuklarda sağlıklı ve doğal beslenme bilincini oluşturarak yaygınlaştırılmasının amaçlandığını belirtti.

  • Kadınların ürettiği salçalar Hollanda’ya ihraç ediliyor

    Kadınların ürettiği salçalar Hollanda’ya ihraç ediliyor

    İnegöl’de kadın gücünün kullanıldığı salça üretim tesislerinde sezon boyunca üretilecek domates salçaları Türkiye’nin dört bir yanına, biber salçaları ise Hollanda’ya ihraç edilecek. Kulaca Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Ahmet Uğur, salça sezonunun start aldığını belirterek, “Bu sene 2 -1.80 TL’ye olan domatesin kilosu bugün 3,70- 3,5 TL taahhüt ettiğimiz için rekabet etmeye gücümüz yoktur. Artı o 2 yıllık uygulanan politikadan dolayı salçacılar salçaları satamadılar. Depolarda salça var.

    İhracatımız arttı
    “Kendi işletmemize bakarsak biz iç piyasada sınırlı bir üretim yapıyoruz. Bunu da iç piyasada salçamızın marka olması nedeniyle tüketiyoruz. Ama ayrıca bizim 25 yıldır yaptığımız bir ihracatımız var Hollanda’ya. Bu devam ediyor, hatta bu senede yüzde 20 arttı. Eğer biz bunlarda başarılı oluyorsak bizim hem çiftçimiz hem işçimiz mağdur olmayacaktır. Çünkü biz kadın işçiyi çok çalıştırıyoruz. Aşağı yukarı 80-100 kişi arasında sadece bayan işçiler, kadın işçiler çalışır. Bunun yanında da 10-15 tane erkek işçimiz var ve bu 2-3 ay devam eder. Bizim işletmemizde sezonluk olduğu için böyle devam eder. Ama ekonomik olarak kooperatif olarak sıkıntı yaşamıyoruz. Tabii ki kar oranlarımız düşecektir ama bu krizi, bu sıkıntıyı hep atlatacağız diye düşünüyoruz. İhracatımız geçen sene 1000 tondu, bu sene bin 400 tona çıktı. Bir de bizim Hollanda’ya yaptığımız ürünlerin, onlar nasıl ki bizden aldıkları ürünü bize satıyorlar, aynı işlemi Türkiye’de de bir iki firma yapmak istiyor. Biz onlara da yardımcı oluyoruz. O nedenle işte biraz daha işçiler biber alır, iç piyasadaki yine ihracat yapacak bizim biber sosu dediğimiz, onlarda devreye giriyor. Siparişleri var. Onun için ihracatımız aşağı yukarı bin 400 tona çıkar. O arkadaşların ihracatından dolayı. Şimdi bu tabii ki Türkiye’de dövizin ne zaman ne olacağı bilinmez. Ama son günlerdeki bizim doğalgaza, elektriğe gelen zamların bir kısmını karşılayacağını düşünüyorum. O nedenle zarar etmeyiz ama çok kar da olmaz geçtiğimiz yıllar gibi. Çünkü biz çiftçiyi korumak durumundayız. Bugün biber 8 TL, 10 TL’ye çıkmış. Biz 15 liradan aşağı alamayız. Ama kendi çiftçimizden alacağız. Biz çünkü sözleşmeli çiftçilerle ilişkimiz var ve kontrollüdür. Bizim ürünlerimiz sürdürülebilir tarım çiftçi sertifikası doğrultusunda, kurallarına göre alım yapılır, yetiştirilir. O nedenle istikrarlı bir şekilde gidiyoruz.”

    İhracatımız 1 milyon dolar
    “İhracattaki ekonomik durumu sorarsanız o 1 milyon dolara kadar çıkıyor. Yani eğer ürünlerde bir sıkıntı olmazsa, geriye gitmezse biz çünkü kontrole de gönderiyoruz. Yani içerisinde çok kontrol etmemize rağmen çevresinde olan bitkilerden dolayı ilaçlamanın son zamanlarda yapılması bazı sıkıntılar yaşıyor. Gerçi bunları da kontrol ediyoruz. Ama genelde 1 milyon doları ülkemize getireceğimize inanıyorum.”

  • Niğdeli çiftçilere ÇKS uyarısı

    Niğdeli çiftçilere ÇKS uyarısı

    Üreticilerin tarımsal faaliyetlerinin ülke genelinde kayıt altına alınması ve çiftçilerin desteklerden yararlandırılabilmeleri amacıyla oluşturulan Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS) başvuru takvimi açıklandı. Niğde İl Tarım ve Orman Müdürlüğü yaptığı yazılı açıklamada Niğde genelinde tarımsal üretim yapan üreticileri kayıt yaptırmaları konusunda uyardı.
    Çiftçilere ait tarımsal verilerin düzenli ve güncel bir şekilde toplanması, kayıt altına alınması ve çiftçilerin desteklerden yararlanmasını sağlayan Çiftçi Kayıt Sistemine üreticiler 1 Eylül 2024 ve 31 Aralık 2024 tarihleri arasında başvuru yapabilecekler.

  • Önemli elma üretim merkezlerinden Niğde’de hasat devam ediyor

    Önemli elma üretim merkezlerinden Niğde’de hasat devam ediyor

    Niğde’de hasat edilen elmalar, Rusya, Irak, Suriye ve Hindistan olmak üzere birçok ülkeye ihraç ediliyor.

    Niğde Elma Üreticileri Birliği Başkanı Atilla Kaplan, Niğde’de Ağustos ayında başlayan elma hasadının Ekim ayı sonuna kadar devam edeceğini söylerken iklimsel şartlar nedeniyle bu yıl rekolte beklentisinin düşük olduğunu, 350 bin ton civarına düşeceğini söyledi. Türkiye’nin elma üretiminde dünya sıralamasına üçüncü sırada yer aldığını belirten Kaplan; “Geçen yıl üretimimiz Türkiye geneli 4 milyon 715 bin ton civarındaydı ama bu yıl bir dalgalanma var ve yüzde 30-40 civarında geçen yıla göre üretim az. Niğde, Türkiye’deki elma üretiminde üçüncü sırada. Geçen yıl üretimimiz yaklaşık 552 bin ton civarındaydı ama bu rakam bu yıl 370 bin tonlara düşecek gibi. Bunun da birçok sebebi var, tarım bir şeye bağlı değil.

    Yağmur, sıcaklıklarının çok fazla olması, Haziran dökümünün az olması, rüzgarlı geçmesi gibi parametreler var. Özellikle yüksek olmayan, suya daha ihtiyaç duyan, güneşi gören yerlerde meyve yok. Hepsini birleştirdiğimizde iklimsel sebeplere bağlı olarak bir azalma var” dedi.
    Elma fiyatlarının bu yıl 13 ile 19 TL arasında olduğunu söyleyen Kaplan; üreticilerin fiyatlardan memnun olduğunu ifade etti. 900 dönüm alanda elma üretimi yapan Ali Bülbül bu sene 4 bin ton civarında ürün beklediklerini, ürünlerin yurt dışına ihraç edildiğini söyledi.
    Üretici Erkan Kocaer ise ihracat beklentilerine uygun modern tarım teknikleriyle ürün yetiştirmeye çalıştıklarını söyleyerek; “Hasattan, budamaya hem ihracat hem iç pazar için modern yeni çeşitlerle elma yetiştirmeye çalışıyoruz. Türk tarımına katkıda bulunuyoruz. Hem iç piyasada insanlarımızın yiyebileceği hem de ihracata, yola dayanıklı ürünler yetiştiriyoruz. Ürünlerimizin yüzde 90’ı ihracata gidiyor” şeklinde konuştu.

  • Bilecik’te bal üretimi 88 tondan 221 tona çıktı

    Bilecik’te bal üretimi 88 tondan 221 tona çıktı

    Bilecik İl Tarım ve Orman Müdürlüğünce Bilecik’te yer alan arı işletmelerinin sağlık taramaları ve bilgilendirme çalışmaları yapılıyor. İl Müdürü Necmettin Yoldaş, “Modern ve Teknik Arıcılık Yolunda Bilecik Kovan Dağıtım Projesi ile üreticilerimize yapılan kovan dağıtımı ve arılarda varroa hastalığı ile mücadele için yapılan ilaç dağıtımı gibi desteklemeler ile 2018 yılında 11 bin 800 adet olan kovan sayımız 2024 yılında 25 bin adete ulaşmış olup, bal üretimimiz ise 88 tondan 221 tona çıkmıştır” dedi.

    Bal, balmumu, arı sütü, polen ve propolis gibi ürünler ekonomik değeri yüksek, insan sağlığı ve beslenmesi açısından önemli gıda maddeleri olarak biliniyor. Bilecik’te arı işletmelerine yönelik risk esasına dayalı resmi kontroller İl Müdürlüğünce yürütülüyür ve bu denetimler yıl boyu aralıksız olarak devam ediyor.

  • Yüksekova’da yer fıstığı yeryüzüne çıktı

    Yüksekova’da yer fıstığı yeryüzüne çıktı

    İlçenin Esendere yolu üzerinde bulunan Güllüce köyünde ikamet eden Yılmaz Güneç isimli çiftçi, köyünde ilkbaharda yer fıstığı ekimine başladı. İlçede ilk kez büyük bir alanda yapılan yer fıstığı ekim alanını gezen Yüksekova Ziraat Odası Başkanı Perviz Geçirgen, üstün başarı gösteren Yılmaz Güneç isimli çiftçiyi tebrik ederek, tüm ilçede bunun olması için gayret göstereceklerini söylediler.

    Perviz Geçirgen, “Aslında bu ürün hep Çukurova gibi merkezlerde yetiştirildi. Bizde hep hayal ediyorduk bu ürünün burada ekimini yapabilir miyiz? Güllüce köyümüzde yaşayan Yılmaz Güneç tarafından bu sene yetiştirildi. Bir ilk gerçekleştirildi, demo alanı oluşturuldu. Şimdi şunu gördük, artık yer fıstığı Yüksekova’da yetişebiliyor. Yüksek bir verime de yaklaştık. İnşallah ekim ayında da hasadını gerçekleştireceğiz. Tek amacımız bu ürünü tüm çiftçilerimizle buluşturmaktır” dedi.

  • Vali Aslan “Fındık üretiminde 4. sıradayız”

    Vali Aslan “Fındık üretiminde 4. sıradayız”

    Fındık üretiminin önemli merkezlerinden olan Düzce’de Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından fındık hasat şenliği düzenlendi. Merkeze bağlı Yörük Köyünde düzenlenen fındık hasat şenliğine düzce valisi Selçuk Aslan, ilgili kurum müdürleri, çiftçiler katıldı.
    Törende konuşan Vali Selçuk Aslan, fındığın Düzce için ülke için önemli olduğunu belirterek “Ülkemizde 750 bin hektarlık alanda fındık tarımı yapılırken yaklaşık bunun yüzde 9’u Düzce’de ekili alan itibariyle Düzce en büyük 6. fındık ekim alanına sahipken üretim noktasında Düzce daha mühim bir alana sahip. Türkiye’deki fındık üretiminde 4. sırada olan vilayetiz. Fındık, Düzce için çok şey ifade ediyor. Türkiye içinde çok şey ifade ediyor. Ülkemiz fındığının yüzde 90’unu dünyaya ihraç ediyoruz. Tabi ki fındık bizim her şeyimiz dedik bu anlamda Aşık Veysel’in tabiriyle kara toprağa yeri gelince kazmayla da vurmak gerekmekte fındık bahçelerimize sahip çıkmak zorundayız modernize etmek zorundayız modern tarım tekniklerini bahçelerimize uygulamak zorundayız. Fındık bizleri doyurdu sizleri büyüttü İnşallah sizin evlatlarımızı torunlarınızı da doyuracak ve büyütecek” diyerek hasat sezonunun hayırlı olmasını diledi.
    Düzce Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’nün halk oyunları ekibinin horon gösterisi yaptığı etkinlik sonunda Vali Selçuk Aslan, yöresel ürünler standını gezdi sonrasında ise fındık topladı.

  • Ayçiçeği yetiştiriciliği son 3 yılda 30 bin dekarın üzerinde artış sağlandı

    Ayçiçeği yetiştiriciliği son 3 yılda 30 bin dekarın üzerinde artış sağlandı

    Vali Şefik Aygöl, Gölpazarı Kaymakamı Tahir Ardal ve Bilecik Tarım ve Orman İl Müdürü Necmettin Yoldaş, Gölpazarı’nda üretici ve çiftçilerle buluştu. Vali Aygöl, burada yaptığı konuşmada Gölpazarı’nda yapılan Ayçiçek üretimine değindi. Vali Aygöl, “Yağlık ayçiçeği tarımı ilimiz ve ilçelerimizde önemli bir yer teşkil etmektedir. Ekim alanları, mekanizasyona en uygun bitki olması ve fazla işgücü gerektirmemesi, üretimini yıldan yıla arttırmaktadır.

    İl genelinde 90 bin dekar ayçiçeği yetiştiriciliği yapılmakla birlikte yağlık ayçiçeği üretimi Gölpazarı ve Yenipazar ilçelerinde de yaklaşık 40 bin dekar alanda yapılmaktadır. Son üç yılda yapılan desteklemeler ve projeler ile ilimizde 30 bin dekarın üzerinde ayçiçeği üretimi arttırılmıştır. Üretici ve alıcı arasında karşılıklı menfaat esaslarına dayalı olarak yazılı akitlerle yürütülen tarımsal üretim şekli olan sözleşmeli üretim modelini ayçiçeği üretiminde arttırılması planlanmaktadır. Gölpazarı ilçemizde yağlık ayçiçeği üreticileri ve muhtarlar ile alıcı firmalardan biri olan S.S. 307 Sayılı Yenişehir Yağlı Tohumlar Tarım Satış Kooperatifi ile bir araya getirilerek sözleşmeli üretimin yaygınlaştırılması ve üreticilerimizin daha iyi şartlarda ürünlerini pazarlamaları konularında Gölpazarı İlçesinde toplantı gerçekleştirilmesi planlanmaktayız” dedi.

  • Kahramanmaraş’ta biber salçası telaşı

    Kahramanmaraş’ta biber salçası telaşı

    Biberiyle ünlü Kahramanmaraş’ta kışlık hazırlıklarını sürdüren vatandaşlar salça üretimine hız verdi. Aroması, tadı ve besin değeri yüksekliği ile bilinen biber salçası yemeklerin vazgeçilmezleri arasında. Kahramanmaraş’taki tarlalardan toplanan biberler Pazar yerlerine getirilerek çuval çuval satılıyor. Kimi vatandaş evlerinde kendi imkanlarıyla salça çıkarırken, kimisi de küçük işletmelere gelip kışlık salçasını alıyor. Kilogramı 20 liradan satılan biberin makine çekimi ise 4 lira. Çekilen salça evlerin damlarında kurutularak bir yıl boyunca tüketilecek halde hazırlanıyor. Küf ve bakteriyi geç tutması ve tamamen ev yapımı olması yönünden sağlıklı bir besin olarak kabul edilen geleneksel ev yapımı salça, yıllardır mutfakların vazgeçilmezi olmayı sürdürüyor. Salça üreticisi Niyazi Güneş, “Tarladan taze gelen biberler isteyen buradan alıp gidiyor, isteyen ise bizim makinamızda geçirip çekilmişi alıp gidiyor. Biber şuanda 20 liradan satılıyor 4 lirada bizim çekim ücretimiz var. Önceki yıl deprem nedeniyle işler sakindi ancak bu yıl hareketlilik var” dedi.