Etiket: ÜRETİM

  • İstihdamı korumak ve yaraları sarmak için konteyner üretimi

    İstihdamı korumak ve yaraları sarmak için konteyner üretimi

    Türkiye’yi yasa boğan Kahramanmaraş ve Hatay depremlerinin ardından devlet-millet işbirliği ile yaralar sarılmaya devam ediyor. Bir çok ilde oluğu gibi AFAD koordinesinde Hatay’a da konteyner kentler kuruluyor. Bölgede üretim yapan bazı firmalar da bu süreçte maliyetine çalışma yaparak konteyner üretimi gerçekleştiriyor. Özellikle farklı illerden konteyner satın almak isteyen vatandaşların zaman zaman dolandırılması nedeniyle Kırıkhan ilçesinde 85 kişinin çalıştığı mobilya atölyesi de konteyner üretimine geçti. Hem konteyner üretip maliyetine satış yapan hem de demonte alınan malzemeleri işçilik karşılığında kuran firma, bu sayede şirkette çalışan 85 kişinin de işsiz kalmasının önüne geçti.


    Asrın felaketi depremin Hatay’ın Kıkırkhan ilçesini de vurduğunu belirten mobilyacı İbrahim Geçer “Kırıkhan ve Hatay’ı çok seviyorum. Hatay’ımı kimse terk etmesin. Sudur, kumanyadır bunları devletimiz ciddi şekilde temin ediyor. Şuanda bunları bulabiliyoruz ama barınacak yer sıkıntı. Gelen herkese üşüyecek bir tane çocuğumuz kalmayacak diyoruz. Bu anlamda da şirket olarak üzerimize düşen ne varsa biz canla başla hazırız. 7/24 canla başla çalışmaya hazırız. Devlet yetkilileri de ellerinden geleni yapıyor. Sadece televizyonlardan izlemek olmuyor. Van ve Elazığ depremlerini bizler sadece televizyonlardan izledik ‘Allah yardımcısı olsun’ dedik, uyuduk sosyal hayatımıza devam ettik. Hiçbir şey olmamış gibi hayatımıza devam ettik. Burada o kadar zor bir durum var ki Allah herkese yardım etsin”dedi.


    Hatay içerisinde malzemeyi getirene kurulum da yaptıklarına değinen Geçer“85 çalışan arkadaşımız vardı. Bunlarda elimizden gitmesin şirketimiz ayakta dursun diye bu mücadeleyi veriyoruz. Bu 5 bin TL işçiliği istiyoruz. Getirin malzemeyi size bir konteyner yapalım aynı zamanda sıcak bir yuvanız olsun. Bu iş çadırlarla olacak iş değil. Tekrar söylüyorum devletimizin Allah yardımcısı olsun kolay bir iş değil. Bir il olsa, iki il olsa bu gerçekten çözülür. 2-3 yıla kadar ancak bu şehirler toparlanır”ifadelerini kullandı.


    Çok sayıda hemşerilerini ve akrabalarını kaybettiklerine de dikkat çeken Geçer, çok duygulu olduklarını sözlerine ekledi.

  • Seri olarak konteyner üretiliyor

    Seri olarak konteyner üretiliyor

    Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremlerin ardından barınma ihtiyacının oluşmasının ardından Düzce Valiliği, şehirde 3 farklı noktada konteyner üretim merkezi kurdu.

    Gümüşova ve Düzce Organize sanayi bölgeleri ve Çilimli’de bir fabrika içerisinde kurulan konteyner üretim merkezlerinde yüzlerce kişi depremzedeler için 24 saat esası ile konteyner üretiyor. 3 fabrikanın kapasitesi ise günlük 60 konteynere ulaştı.

  • Dünyanın halısını Gaziantep üretiyor

    Dünyanın halısını Gaziantep üretiyor

    GAİB hizmet binasında toplanan GAHİB Yönetim Kurulu bölge, ülke ve dünya gündemini değerlendirerek sektörel sorunları masaya yatırdı. Zeynal Abidin Kaplan başkanlığında toplanan GAHİB Yönetim Kurulu 2023 yılı planlarını da gözden geçirerek projelerin sekteye uğramadan devam etmesi, uluslararası fuarlara katılımların sağlanması, yeni pazar arayışlarının sürdürülerek mevcut pazarlardaki pazar paylarının arttırılarak korunması yönünde ortak görüş birliğine vardı. Toplantı sonrası bir değerlendirme yapan Başkan Zeynal Abidin Kaplan “Allah ülkemize, milletimize böyle bir felaketi bir daha yaşatmasın. Yüreklerimiz acı dolu. Yaşanan felaketin hemen ardından bütün halı üreticilerimiz ve ihracatçılarımız depremzedelerin yardımına koşarak yemek başta olmak üzere ihtiyaç duydukları hayati malzemelerin temini için seferber oldular.

    Bundan sonraki süreçte de Gaziantep ve diğer illerde yaralarımızın sarılması için el birliğiyle devletimizin milletimizin emrinde olacağız. Diğer taraftan da deprem sonrası kısa bir sürede ara verdiğimiz üretimimize başladık. Tesislerimiz ilk günkü gibi dünya halı ihtiyacının karşılanması için çalışmaya devam ediyor. Bizler kentimize, bölgemize ve ülkemize sahip çıkacağız. Yaralarımızı sararken ekonomimizin de düzelmesi ve güçlenmesi için 2022 yılı aralık ayında belirlediğimiz 2023 yılı hedeflerimizi gerçekleştirmek için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz” dedi.


    Dünyanın halısını Gaziantep üretmeye devam edecek

    Yaşanan deprem sonrası kısa bir süre de olsa duran ihracatın devam ettiğini de sözlerine ekleyen Başkan Zeynal Abidin Kaplan “Sektörümüz yaşanan felaketin hemen ardından depremzedelerin yardımına koşarken kısa bir süre sonra yeniden üretime başlayarak ihracatımızın durmaması için var gücüyle çalışmış, çalışmaya devam edecektir. Elbette önümüzde zorlu bir süreç var. Bizler milletçe kenetlenerek bu süreçleri aşacak ve bir yandan yaralarımızı sararken diğer yandan ekonomimizin istenen noktaya gelmesi için var gücümüzle çalışacağız” şeklinde konuştu.


    Halı sektörümüz güçlü ve büyük bir sektördür

    Halı sektörünün başkenti Gaziantep’te üretimin sürdüğüne dikkat çeken Başkan Kaplan önümüzdeki süreçte önceden belirlenen 2023 yılı hedefleri ve uygulamaya konulacak projelere ara vermeden devam edileceğini de ifade etti. Kaplan yaptığı değerlendirmede “Yenilikçi ürünlerimizle, AR-GE ve İnovasyon çalışmalarımızla, üretimde olduğu gibi dünya halı trendlerinin belirleyicisi bir ülke olarak kaldığımız yerden devam edecek uluslararası fuarların yanı sıra İstanbul’da gerçekleştireceğimiz ve ülkemize kazandıracağımız uluslararası fuarlarımızı organize edeceğiz” diye konuştu.

  • Öğrenciler depremzedeler için soba üretti

    Öğrenciler depremzedeler için soba üretti

    Orhaneli ilçesinde düzenlenen kampanyalarda toplanan yardım malzemeleri tırlara yüklenip afetzedelere ulaştırılırken, Ahmet Necati Yılmaz Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrenci ve öğretmenleri de depremzedelere yardım için harekete geçti.

    Çevre okullardaki öğretmen ve öğrencilerin de destek verdiği çalışmada üretilen sobalar, belediyeye teslim edildi.


    Öğrenmen ve öğrencilerin yanı sıra gönüllülerin de gece gündüz çalışarak ürettiği sobaların ekipler tarafından teslim alındığını ifade eden Orhaneli Belediye Başkanı Ali Aykurt, “Görev yapan öğretmenlerimizin koordinasyonuyla gönüllü öğretmenlerimiz bir araya gelerek, metal bölümü öğrencileriyle depremzede kardeşlerimiz için 149 adet soba üretimi gerçekleştirdi.

    Okulumuzu ve öğretmenlerimizi kutluyorum. Depremzedelerimizin içlerini ısıtmak için kısa sürede hazırlanan sobalarımızı deprem bölgesine ulaştıracağız. Biriz, yaralarımızı birlikte saracağız” dedi.

  • Üretim çiftçiden destek Büyükşehir’den

    Üretim çiftçiden destek Büyükşehir’den

    Bursa’da kırsal kalkınmanın sağlanması amacıyla fide-fidan temininden kaliteli üretimin sağlanmasına, ekipman desteğinden ürünlerin satış ve pazarlamasına kadar her alanda çiftçilere katkı sunan Büyükşehir Belediyesi, dönem sonuna kadar 5 milyon fide-fidan dağıtımı hedefine hızla ilerliyor.

    Bursa’da üreticinin nitelikli ürün elde etmesine katkı amacıyla Büyükorhan ilçesi özelinde bugüne kadar fide, fidan, tohum, tarım makineleri ve üretim ekipmanları, gibi desteklerde bulunan Büyükşehir Belediyesi, şimdi de meyve fidanı dağıttı. Bursa İli Hayvancılığı Geliştirme Birliği (HAGEL) marifetiyle Büyükorhan’ın 30 mahallesinde 186 çiftçiye 1000 adet elma, 800 adet erik, 1800 adet kayısı, 700 adet ayva, 600 adet şeftali ve 300 adet armut olmak üzere toplamda 5200 adet fidan dağıttı.


    4 koldan seferberlik

    Bursa Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Süleyman Çelik, fidan dağıtım töreninde yaptığı konuşmada, yerel ve kırsal ekonomiyi destekleyici hizmetler sunmak ve üretimin arttırılması hedefiyle canla başla çalıştıklarını söyledi. Bursa’nın önemli bir tarımsal potansiyele de sahip olduğunu vurgulayan Çelik, “Sebze üretim çeşidi ve potansiyeli ile Marmara Bölgesi’nin tedarikçisi durumundayız. Özellikli ürünlerimiz arasında; armut, Gemlik siyah zeytini, şeftali, çilek ve kiraz üretimi yer alıyor.

    Siyah incirimiz, ağırlıklı olarak AB ülkelerine ihraç edilen bir ürün. Ahududu, böğürtlen ve bezelye üretiminde 1. sıradayız. Domates, soğan, biber, mısır, buğday ve daha birçok ürün… Bütün bunlara hayvan varlığı, hayvansal gıdalar, su ürünleri de eklendiğinde; tarımsal üretim değerimiz 11,5 milyar TL’yi aşıyor. Biz de Kırsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı, Tarım Peyzaj A.Ş, BUSKİ ve HAGEL marifetiyle tabir yerindeyse 4 koldan tarım için seferber olmuş durumdayız” dedi.


    Büyükorhan Belediye Başkanı Ahmet Korkmaz da gerek pandemi süreci, savaşlar ve son olarak yaşanan büyük deprem felaketi ile birlikte gıda güvenliğinin çok daha büyük önem kazandığını hatırlattı. Özellikle dağ ilçelerinin gelecek yıllarda güvenli gıdanın merkezi olacağını ifade eden Korkmaz, tarımsal üretime destekleri nedeniyle Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür etti.

    İlçe Tarım Orman Müdür Yardımcısı Erdoğan Ceylan da, meyvecilik alanında çoğu üründe Bursa’nın Türkiye birincisi olduğu kaydetti. Ceylan, sadece fidan dağıtımı değil, üretimden pazarlamaya her alanda çiftçinin yanında olan Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür etti.

  • “Teknolojik çözümler üretmeye çalışıyoruz”

    “Teknolojik çözümler üretmeye çalışıyoruz”

    Gültekin, Mersin’in, Kahramanmaraş merkezli yaşanan deprem afeti sonrası mevcut durumu ve Mersin Teknopark olarak iyileşme sürecinde yürüttükleri çalışmaları değerlendirdi. Ülkece ağır kayıplar verilen yıkıcı felaketin ardından derin bir acı yaşandığına dikkat çeken Gültekin, “Mersin, afetin ilk saatlerinden itibaren tüm imkanlarını kapasitesinin üzerinde kullanarak bölgeye yardım göndermenin yanı sıra, depremden etkilenen yurttaşlarımıza kapılarını açtı. Mersin halkı, yerel ve merkezi yönetim, sivil toplum kuruluşları yaraların sarılması için adeta seferber oldu. Yardımlar elbette hala devam ediyor, etmeli. Bununla birlikte orta ve uzun vadeli çözümlere de ihtiyacımız var. Mersin Teknopark olarak biz de üzerimize düşen görevi yapmak için gayret ediyoruz” ifadelerini kullandı.

    “Teknolojik çözümler üretmeye çalışıyoruz”

    Teknoparkların, katma değerli üretimin merkezleri olması sebebiyle bu tür afetlere kısa sürede teknolojik çözümlerin üretilebilmesi için çok önemli kurumlar olduğunu söyleyen Gültekin, “Deprem erken uyarı sistemleri, duvar arkası radar görüntüleme sistemi gibi afet sırasında ve sonrasında hayati değere sahip pek çok yerli teknoloji teknopark firmaları tarafından geliştiriliyor. Bu süreçte Türkiye’deki tüm teknoparklar dirsek teması ve dayanışma içinde faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Derneği ile yaptığımız toplantılarda afet sonrası yaşanan sorun ve ihtiyaçlar için dayanışma içinde hep birlikte çözüm geliştirmeye çalışıyoruz” diye konuştu.

    Mersin Teknopark olarak bugüne kadar girişimcilerin güçlendirilmesine yönelik projeler ürettiklerini kaydeden Gültekin, “Deprem öncesi planladığımız proje faaliyetlerini revize etmek durumunda kaldık ama hiç durmadık. Acılarımızı yaşarken ve yaralarımızı sararken çalışmaya devam etmemiz gerektiğinin bilincindeyiz. Çünkü başta depremden etkilenenler olmak üzere, girişimcilerin ayakta kalmaları, ürettikleri ürünler ile başka insanlara yardım edebilmeleri yapılan bu çalışmalara bağlı. Birleşmiş Milletler Uluslararası Çalışma Örgütü ile iş birliğinde yürüttüğümüz ‘Hayata Fırsat Projesi’ çerçevesinde Mersin ve Adana’da faaliyet gösteren toplam 37 girişimcimize 100 bin TL hibe verdik. Özellikle yaşadığımız bu büyük afet sonrası verilen hibeler bölgede yaşayan girişimcilerin varlıklarını sürdürebilmeleri için hayati önem taşıyor” şeklinde konuştu.

    “1 yıl ücretsiz yer sağlanacak”

    Yaşanan depremin ardından önümüzdeki dönemlerde yürütecekleri projeler için bir öncelik alanı daha eklediklerini vurgulayan Gültekin, şöyle devam etti; “Bundan sonraki süreçte Mersin’e göç etmek zorunda kalan depremzede yurttaşlarımızın iş kurabilmeleri ve istihdama katılabilmelerine yönelik yeni projeler üzerinde çalışıyoruz. Ayrıca Mersin Teknopark olarak deprem bölgelerindeki teknoparklarda faaliyet gösteren girişimcilere kapılarımızı açıyoruz. Bu bölgelerden Mersin Teknopark’a taşınmak isteyen girişimcilere, Mersin Teknopark Ortak Çalışma Alanında 1 yıl ücretsiz yer sağlayacağız.”

  • Olgunlaşma Enstitüsü deprem bölgesine eşya üretiyor

    Olgunlaşma Enstitüsü deprem bölgesine eşya üretiyor

    Bursa Olgunlaşma Enstitüsü, depremden etkilenen vatandaşların ihtiyaçlarına yönelik çalışmalarına tüm hızıyla devam ediyor. MEB’in koordinasyonunda ve Bursa İl Millî Eğitim Müdürlüğü iş birliğinde yürütülen çalışmalar çerçevesinde Bursa Olgunlaşma Enstitüsü tarafından gerçekleştirilen üretimlerle hazırlanan ihtiyaç malzemeleri Bursa Valiliği ve AFAD koordinasyonuyla deprem bölgesine gönderiliyor. Depremden etkilenen vatandaşlar için battaniye, kazak, atkı, bere, çocuk tulumu gibi birçok ihtiyaç malzemesi üreten Bursa Olgunlaşma Enstitüsü, üretimine uyku tulumu ile devam ediyor. Üretilen uyku tulumları depremzedelerin zorlu kış şartlarında ısınma ihtiyacına yönelik olarak tasarlanıyor. Üretim yapılırken planlamalar 7 gün 24 saat çalışma esasına göre devam ediyor. Hummalı bir çalışma yürütülen enstitüde çok sayıda öğretmen, usta öğretici ve kursiyer makinelerin başına geçerek uyku tulumları dikiyor.


    Kahramanmaraş’ta yaşanan üzücü deprem felaketi sonrasında Türkiye genelinde olduğu gibi Bursa eğitim camiası olarak kendilerinin de seferber olduklarını ifade eden Bursa İl Milli Eğitim Müdürü Serkan Gür, “Türkiye büyük bir felaket ile karşı karşıya kaldı. Bakanlığımızın koordinasyonu ve Valiliğimizin iş birliğinde deprem bölgesindeki vatandaşlara soğuk kış şartlarında nasıl destek olabiliriz düşüncesinden hareketle ilk günden itibaren çalışıyoruz. Kıyafet ve battaniyeden çadır ve sobaya, gıda maddesinden bölgede kurduğumuz seyyar mutfak ekiplerine kadar tüm imkânlarımızla vatandaşlarımıza destek olmak için çaba sarf ediyoruz. Bursa eğitim camiası olarak meslek liselerimizden hayat boyu öğrenme kurumlarımıza, temel eğitim okullarımızdan ortaöğretim okullarımıza kadar hep beraber seferber olduk. Bursa Olgunlaşma Enstitümüzde bu çerçevesinde önemli üretimler gerçekleştiriyor. Enstitümüz tarafından üretilen uyku tulumları deprem bölgesine sevk ediliyor. Bizlere destek veren Bakanlığımıza ve Valiliğimize şükranlarımı sunuyor, birlikte önemli çalışmalar yürüttüğümüz eğitim camiamızın her bir ferdine ayrı ayrı teşekkür ediyorum.” dedi.


    Depremden etkilenen vatandaşlara imkânları çerçevesinde azami destek olmak için çaba sarf ettiklerini ifade eden Bursa Olgunlaşma Enstitüsü Müdürü Nilüfer Karakoç, “Deprem bölgesindeki vatandaşlarımız için hep beraber özverili bir şekilde elimizden geldiğince faydalı olmaya çabalıyoruz. Tüm bölümlerimiz canla başla, fedakârlık yaparak çalışıyoruz. İlk günden itibaren başladığımız üretim organizasyonunda bizlere destek veren Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü yetkileri ve İl Müdürlüğü ile emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” diye konuştu.

  • Türkiye’de tarımsal üretimin yıldızı Samsun

    Türkiye’de tarımsal üretimin yıldızı Samsun

    Verimli ovaları olan Samsun, Türkiye’de sebze ve tarla bitkileri üretiminde çok önemli bir yere sahip. Bafra, Çarşamba ve Vezirköprü Ovalarında üretilen ürünler, ülkenin dört bir tarafına gönderiliyor. Lahanadan karnabahara, pırasadan patlıcana, fındıktan kivi ve böğürtlene kadar birçok ürün kaleminde ilk sıralarda bulunan Samsun, hayvan yiyeceği ve endüstriyel üretimde de zirveyi zorluyor. İlde yetiştirilen ürünler yurt içinin yanı sıra ihraç da ediliyor.


    Tarla bitkileri

    Tarla bitkileri üretiminde Samsun çeltik üretiminde Türkiye 2’ncisi (153 bin 120 ton), soya fasulyesi üretiminde Türkiye 5’incisi (6 bin 353 ton), işlenmemiş tütün üretiminde Türkiye 6’ncısı (4 bin 274 ton), yağlık ayçiçeği tohumu üretiminde Türkiye 10’uncusu ve buğday üretiminde ise 13’üncü sırada (339 bin 133 ton) yer alıyor. Bu ürünlerin yanı sıra Samsun; dane mısır, triticale, şeker pancarı, kuru fasulye ve yulaf üretiminde de ilk 30 sıra arasında yer alıyor.


    Sebze üretimi

    Sebze üretiminde Türkiye’nin büyük bir ihtiyacını karşılayan Samsun 16 farklı üretim kaleminde ilk 14 içinde yer alıyor. Samsun lahana üretiminde Türkiye 1’incisi, karnabahar üretiminde 2’nci, barbunya, pırasa, turp çeşitleri üretiminde 3’üncü, balkabağı ve brokoli üretiminde 5’inci, taze fasulye, ıspanak, kırmızı pancar ve biber türlerinde 6’ncı, karpuz üretiminde 8’inci, kavun üretiminde 11’inci, patlıcan üretiminde 12’nci, kültür mantarı üretiminde 13’üncü ve taze bezelye üretiminde ise 14’üncü sırada bulunuyor. Samsun’da yılda 291 ton lahana üretilirken bu ülkenin yıllık ihtiyacının yüzde 33’üne denk geliyor. Ayrıca yılda 42 bin ton karnabahar, 6 bin ton barbunya, 31 bin ton pırasa, 10 bin ton turp çeşidi, 5 bin ton bal kabağı, 21 bin ton taze fasulye üretimi gerçekleştiriliyor.


    Fındıkta zirveye doğru

    11 kalem meyve ürününde üretim bazında Türkiye’de ilk sıralarda yer alan Samsun yılda 116 bin ton fındık üretimiyle 2’nci sırada yer alıyor. Kızılcık üretiminde de 2’nci sırada bulunan Samsun, muşmulada 3, kivide 4, böğürtlende 5, dutta 8, armutta 13, şeftalide 16, ayçada 17, elma türlerinde 23 ve vişne üretiminde de 24’üncü sırada yer alıyor. Türkiye’nin yıllık fındık üretiminin yüzde 17’sini karşılayan Samsun’da ayrıca 1186 ton kızılcık, 444 ton muşmula, 9 bin 611 ton kivi, 64 ton böğürtlen, 2 bin 124 ton dut ve 5 bin 981 ton armut üretiliyor.

    Yem bitkileri üretiminde de iddialı olan Samsun adi yeşil ot (fiğ) üretiminde Türkiye’de 1’inci sırada yer alıyor. Samsun ayrıca adi yeşil ot tohumu üretiminde 3, yemlik bezelye üretiminde 4, Macar yeşil ot üretiminde 5, silaj mısır üretiminde 7, yulaf üretiminde 10’uncu sırada yer alıyor. Samsun’da yılda 395 bin 276 ton adi yeşil ot (Türkiye’deki üretimin yüzde 16’sı), 2 bin 124 ton fiğ tohumu, 39 bin ton yemlik bezelye, 557 ton Macar tohumu, 946 ton silaj mısır ve 117 bin ton yulaf otu yetiştiriliyor.

    Samsun’da 374 bin 94 hektar işlenen tarım alanının yüzde 44,40’lık kısmı ekonomik olarak sulanabiliyor.

  • Kedi ve köpek maması üretiyorlar

    Kedi ve köpek maması üretiyorlar

    İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürlüğübünyesinde toplanan malzemeler, öğütücüde karıştırılarak kedi ve köpekler için yüksek besin değerine sahip mama haline geliyor. Hazırlanan mamalar ekiplerce yine ilçede yaşayan sokak hayvanlarına her gün düzenli olarak dağıtılacak.

    Hayvan maması üretiminde protein, karbonhidrat, vitamin ve minerallerin doğru ayarlanması gerektiğini, bu konuda gerekli özeni gösterdiklerini kaydeden Mudanya Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz, “İlçemizde her geçen gün artan sokak hayvanlarının beslenme sorununa sürdürülebilir bir projeyle çözüm bulduk. Mamayı kendimiz üreterek, maaliyeti düşüreceğiz. Daha fazla mama üreterek daha fazla sokak hayvanına ulaşacağız” diye konuştu.

  • Bursa Deprem bölgesi için üretiyor

    Bursa Deprem bölgesi için üretiyor

    Halk eğitimi merkezleri ve olgunlaşma enstitüleri, depremin yaşandığı ilk andan itibaren birçok alanda üretime başladı. Kahramanmaraş merkezli 10 ili kapsayan afetin ilk gününden itibaren okul ve kurumların atölyelerinde başlayan battaniye, mont, kaban, uyku tulumu, eşofman takımı ve bebek tulumu üretimi usta öğretici, kursiyer ve halkın desteği ile devam ediyor. 

    Bursa’daki Halk Eğitimi Merkezlerinde Depremzedeler için Uyku Tulumu Üretiliyor

    Bursa’daki Halk Eğitimi Merkezleri depremzedeler için ağırlaşan kış şartlarına yönelik uyku tulumu üretimi yapmak üzere harekete geçti. Bursa’daki halk eğitimi merkezleri hızlı bir şekilde üretim yapmak üzere uyku tulumlarını yaş kategorilerine göre ayırarak üretime başladı. Bursa’da üretilen uyku tulumu ve bebek tulumlarından oluşan ilk tır deprem bölgesine gönderilmek üzere yola çıktı.

    Ayrıca deprem bölgesindeki gıda ihtiyacının karşılanmasına da katkı sağlamaya çalışan halk eğitimi merkezlerinin aşçılık atölyelerinde,  günlük olarak unlu mamuller hazırlanıp paketlenerek bölgeye sevk edilmek üzere yetkililere teslim ediliyor.