Etiket: ÜRETİM

  • Tercan Barajı’nda 150 kafeste üretim yapılıyor

    Tercan Barajı’nda 150 kafeste üretim yapılıyor

    Tercan Baraj Gölü’nde 8 işletme toplam 150 kafeste balık yetiştiriciliği yapıyor. Baraj Gölü’nün yıllık üretim Kapasitesi 3 bin tonu aştı. Tarımın alt sektörlerinin hızla geliştiği Erzincan’da kültür balıkçılığı da giderek yaygınlaşıyor.
    Erzincan Tarım ve Orman İl Müdürü Murat Şahin, Tercan Baraj Gölü’nde kafes balıkçılığı yapan işletmeleri ziyaret etti.
    Kültür balıkçılığı hakkında bilgilendirmelerde bulunan Erzincan İl Tarım ve Orman Müdürü Murat Şahin, Tercan Baraj Gölü’nde alabalık üretimi yapan toplam 8 işletmenin yıllık üretim kapasitesinin 3 bini tonu aştığını ve toplamda 150 kafeste üretimin devam ettiğini söyledi.

    Su ürünleri sektörünün Erzincan’da artış gösterdiğini kaydeden İl Müdürü Şahin, “Erzincan’da üretim kapasitesinin arttırılmasına yönelik çalışmalarımız devam ediyor. Bakanlığımız, su ürünleri yetiştiriciliği yapılan tesislerde sürdürülebilirliği esas almaktadır, her yönüyle bu tesislerin sürdürülebilirliğini önemsiyoruz. Çevre dostu üretim teknikleri bu tesislerde kullanılmaktadır yani çevreye herhangi bir zarar vermeden üretim gerçekleştirilmektedir” dedi.
    Kültür balıkçılığının ülke genelinde her geçen gün artış gösterdiğini kaydeden Erzincan İl Tarım ve Orman Müdürü Murat Şahin, kültür balıkçılığı sektörünün ülkedeki gelişimine paralel olarak Erzincan’da da aynı gelişmenin yaşandığını vurguladı.
    Tercan Baraj Gölü’nde kültür balıkçılığı yapan işletmelerin temsilcilerinden bilgi alan İl Müdürü Murat Şahin, işletmelerin hem ülke ekonomisine hem de Erzincan ekonomisine katkı sağladığını kaydetti.

  • 5 fabrika üretime başladı

    5 fabrika üretime başladı

    Toplam bin 500 kişiye istihdam sağlaması hedeflenen fabrikalar, ilçede bölgenin önemli tekstil üretim merkezlerinden biri haline getirecek. Proje ile bir yandan orta ve büyük ölçekli hazır giyim yatırımları için gerekli altyapı oluşurken, diğer yandan büyükşehirlere göç etmek zorunda kalan kadınların ve gençlerin ilçede iş yaşamına katılımı sağlandı.
    Tekstilci Mehmet Avşar, muhabirlere, 16 bin 500 metrekare üzerinde 5 fabrika kurulduğunu, 2022 yılında temeller atıldığını söyledi. Şu an da 5 üreticinin de faaliyette geçmiş durumda olduğunu belirten Avşar, her fabrikada şu an 150 kişi istihdam edilmiş durumda olduğunu ifade etti.

    “Kalifiye eleman bulmakta zorluk yaşıyoruz”

    Her fabrikanın 250-300 kişi istihdam etme hedefi olduğunu aktaran Avşar, “Bismil’e katkısı çok iyi oldu. Şimdiye kadar merdiven altı mantığıyla çalışma profilimiz vardı. Şu an uluslararası markalara çalışacak seviyeye geldik. Şu an da onların hazırlığını yapmakla zamanımız geçiyor. Personel sıkıntımız var, bulmakta zorluk yaşıyoruz. Merdiven altılarla birlikte 60’a yakın atölye var. Kalifiye eleman bulmakta zorluk yaşıyoruz. Yeni aldığımız kararla birlikte kalifiyesiz eleman alıp eğitip o şekilde sektöre kazandırmak. Ancak bu şekilde sıkıntılarımızı gideririz, öyle bir düşüncemiz var” dedi.

    Bütün sosyal hakların mevcut olduğunu dile getiren Avşar, “Asgari ücreti, sigortası, yıllık izni, yıllık tazminatı her şey mevcut. Ağırlıklı olarak tişört tarzı, sweat tarzı, kapüşonlu tarzı ürünler dikmeye çalışıyoruz. Bu proje, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı desteğiyle oluştu. Bu projenin takibi ve fedakarlığında Karacadağ Kalkındırma Ajansı’nın emekleri çok. Bundan dolayı çok teşekkür ediyorum. Diyarbakır Valiliğine teşekkür ediyorum. En sıkıntılı anımızda yanımızda oldukları için” diye konuştu.

    Personel Hülya Fidan (20), işe başlamadan önce okuduğunu belirterek, “Burası açıldığı zaman başladım. Bismil ve kadınlar için ekonomik özgürlük. Bismil, iş anlamında biraz yetersiz bir yer. Bu tarz yerler bizim için çalışma imkanı sağlıyor. Hem ayaklarım üzerinde duruyorum, hem de aileme destek olmak için buradayım” diye konuştu.
    Serhat Yalçın (21) ise sigortalarının yattığını, hiçbir sıkıntıları olmadığını kaydetti. Maaşlarının düzgün, ne aldıklarının belli olduğunu söyleyen Yalçın, “Batıya gitmemdense burada çalışmam daha iyi oluyor. En azından ailem ile birlikteyim. Burada aldığım maaşımızı daha iyi, daha güzel bir şekilde kullanıyorum. Batıya gittiğimde herhangi bir şey yapamam, orada kullanırım, aileme bir destek veremem” şeklinde konuştu.

  • Türkiye’nin ilk ayakkabı üreten lisesi

    Türkiye’nin ilk ayakkabı üreten lisesi

    Son yıllarda en çok karşılaşılan kalifiye eleman sorununa merhem olan meslek liseleri alanındaki sektörlerin gelişmesi için büyük katkı sunuyor. Türkiye Ayakkabı Sektörü Araştırma Geliştirme ve Eğitim Vakfı (TASEV) tarafından kurulan ve 2003 yılından Milli Eğitim Bakanlığı’na bağışlanan okul, yardıma muhtaç öğrencilere ayakkabı üretiyor. Malzeme desteği vakıf tarafından okula veriliyor. Buradaki öğrenciler ise yardıma muhtaç olan okullardaki öğrencilere ayakkabıları üretiyorlar. Ardından vakıf aracılığı ile üretilen ayakkabılar okullardaki öğrenciler ulaştırılıyor. Okulda eğitim gören her 9’uncu sınıf öğrencisi asgari ücretin yüzde 10’u kadar burs alıyor. Daha sonraki yıllarda ise başarılı öğrencilere bu burs verilmeye devam ediliyor. Öğrenciler aynı zamanda okulun döner sermayesine katkıda bulunan üretimler de yapıyor. İstanbul’da Çağlayan, Anadolu ve Gaziosmanpaşa adliyelerinin güvenlik görevlileri için ayakkabı üretimi yapan öğrenciler hem üretim aşamalarını iyi bir şekilde öğreniyorlar hem de kendilerine harçlık kazanıyor. Okul aynı zamanda malzeme ve lojistik desteği alarak afet durumlarında bölgedeki vatandaşlar için yine gönüllü olarak ayakkabı üretimi yapıyor.

    “Adliyelerde güvenlik görevlileri için ayakkabı üretimi yaptık”

    TASEV Ayakkabı ve Saraciye Teknolojisi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürü Selim Şahin, “2002 yılında Türkiye Ayakkabı Sektörü Araştırma Geliştirme ve Eğitim Vakfı (TASEV) tarafından kurulup bakanlığa devredilmiş bir okuluz. O günden bu yana vakfın ve sektörün de destekleriyle ayakkabı sektöründe eğitim vermeye devam ediyor. Bizim çapımızda ayakkabı eğitimi veren ilk okul olma özelliğini taşıyoruz. Bizden yıllar sonra bir iki okul da bu eğitimi vermeye başladı. Uzun yıllar boyunca ayakkabı eğitimi veren tek okulduk. Okulumuz içerisinde ayakkabı tasarım ve üretim dalı var. Öğrenciler el ile tasarıma başlayarak oradan 3D uygulama ile tasarımına oradan kesim, dikim, montaj süreçleri ve son olarak paketlemeye kadar sıfırdan bir ayakkabıyı üretip paketlemeye kadar tüm süreçleri öğrenmiş oluyorlar. Biz burada iki tip üretim yapıyoruz. Birincisi döner sermayeye katkı sağlamak için yaptığımız üretim. Yıllar içerisinde İstanbul’da Çağlayan, Anadolu ve Gaziosmanpaşa adliyelerine güvenlik görevlileri için ayakkabı üretimi yaptık” dedi.

    “Döner sermaye için çalışan öğrenciler üretimden pay alıyorlar”

    Yardım yapmak için ayakkabıları TASEV Vakfı’nın destekleri ile ürettiklerini ifade eden Şahin, “Vakıfın bize sağladığı malzemeler ile öğrencilerimi atölyelerimizde üretimlerini yapıyorlar. Daha sonra ürünleri vakıfa teslim ediyoruz. Vakıfta bunları Türkiye’nin her yerindeki ihtiyaç sahibi öğrencilere gönderiyor. Özellikle vakıf ihtiyaç sahibi öğrencilere vermeye öncelik gösteriyor. Deprem yangın ve doğal afet durumlarında ise o bölgeye yine yardım için ayakkabı üretip gönderiyoruz. Vakıf öğrenicilere 9 sınıfta askeri ücretin yüzde 10’u kadar bir burs sağlıyor. Eğer öğrenci başarılı ise bu son sınıfa kadar devam ediyor. Bunun dışında döner sermaye için çalışan öğrenciler üretimden pay alıyorlar” diye sözlerini tamamladı.

    “Öğrenciye askeri ücretin yüzde 10’u kadar bir burs veriliyor”

    Türkiye Ayakkabı Sektörü Araştırma Geliştirme ve Eğitim Vakfı (TASEV) Genel Koordinatörü Atilla Başlar ise, “2002 yılında tüm ayakkabı sektörünün destekleri ile 4 ay gibi kısa bir sürede içerisinde bulunduğumuz kampüs inşa ediliyor. 2003 yılında Milli Eğitim Bakanlığı’na bağışlanıyor. 20 yıldır eğitim devam ediyor. Eğitim kampüsümüzün içerisinde bir laboratuvar ve ARGE merkezi de var. Şu anda ayakkabı sektörünün test ve analiz ihtiyaçlarını karşılıyor. Milli Eğitim Bakanlığı ve vakfımız arasında yapılan bir protokol ile her yeni kaydolan öğrenciye askeri ücretin yüzde 10’u kadar bir burs veriliyor. Diğer üst sınıflara geçtiklerinde ise başarılı olan öğrencilere burs verilmeye devam ediliyor” diye konuştu.

    “Ürettiğim ayakkabıyı babam giyiyor”

    12’nci sınıf öğrencisi Cansu Yakar, okulda perşembe günleri atölye dersi olduğunu söyleyerek, “Burada farklı tarzda babet, spor ve bot gibi ayakkabılar yapmayı öğreniyoruz. Geçen sene çizim ve model üretim eğitimimizi tamamladık. Bu yıl ise üretim kısmına geçerek çizdiğimiz modeller tamamen bir ayakkabı haline geliyor. Okula başladığım ilk günden bu yana yaklaşık 10 tane ayakkabı üretimi yapmışımdır. Ürettiğim ayakkabıyı babam giyiyor evde kullanıyoruz” dedi.

    “En sevdiğimiz ders günü üretim yaptığımız perşembe günleri”

    Üretim yapılan atölye derslerinin eğlenceli geçtiğini ifade eden 12’nci sınıf öğrencisi İrem Nur Koç ise, “Bizim en sevdiğimiz ders günü üretim yaptığımız perşembe günleri oluyor. Ayakkabının ön arka montaj işlemleri, dikimleri her şeyini yapabiliyoruz. Burada öğrendiklerimiz sayesinde bir ayakkabının nasıl üretildiğini ve nerelerinde hataları olduğunu anlayabiliyoruz. İlk önce kesim makinasından sayalarını çıkartıyoruz. Sayalarının dikimini yaptırıyoruz. Daha sonra atölyelerimizde ayakkabının üretimini yapıyoruz” diye konuştu.

  • Tarımsal Üretim Planlaması hayata geçiriliyor

    Tarımsal Üretim Planlaması hayata geçiriliyor

    Bu kapsamda bakanlık yetkilileri, Erzincan ve Tunceli İl Müdürlüklerinin katılımıyla düzenlenen toplantı, Hayvancılık Genel Müdürlüğü Genel Müdür Yardımcısı Melikşah Taşkın’ın başkanlığında Erzincan Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü toplantı salonunda yapıldı. Düzenlenen toplantıya Hayvancılık Genel Müdürlüğü Genel Müdür Yardımcısı Melikşah Taşkın, Erzincan İl Tarım ve Orman Müdürü Murat Şahin, Tunceli İl Tarım ve Orman Müdürü Yavuz Suat Pala, Tarım ve Orman Bakanlığı Tarım Reformu Genel Müdürlüğü, Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü, Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü ile Strateji Geliştirme Başkanlığı temsilcileri, Tarım Bakanlığına bağlı kurum ve kuruluş müdürleri katıldı.
    Toplantıda Erzincan ve Tunceli illerinin Tarımsal Üretim Planları masaya yatırılırken sürecin işleyişi hakkında istişarelerde bulunuldu.

  • Kadınlar modern serada üretime başladı

    Kadınlar modern serada üretime başladı

    Kastamonu’nun İnebolu ilçesinde, İnebolu Kaymakamlığı ve Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı’nın (KUZKA) iş birliğinde yürütülen “Serada Üreten Kadınlar” projesinde desteklenen kadın kooperatiflerine üye kadınlar, serada ekim yaptı. İnebolu Kaymakamlığı tarafından ilçede kurulumu gerçekleştirilen seralarda günlerde çilek fidesi dikildi. Akabinde kadın kooperatiflerine üye kadınlar, topraklı alanda da domates, fasulye, biber ve salatalık fidesini toprakla buluşturdu. Yetiştirilecek ürünlerin satışından elde edilecek gelirle, kadınların ekonomik gelir elde etmesi sağlanacak. Aynı zamanda verilecek modern tarım eğitimleri ile ilçedeki çiftçilerin üretim kapasitesini artırması sağlanacak. İnebolu Kaymakamı Ahmet Vezir Baycar, Kastamonu Orman Bölge Müdürü Fahri Sönmezoğlu ile İlçe Tarım ve Orman Müdürü Hülya Karaaslan, serada fide dikimi yapan kadınları ziyaret etti. Ziyarette kadınlarla bir süre sohbet eden Kaymakam Baycar, İnebolu’da üretim yapmak isteyen her kadını eğiterek üretime kazandırmayı hedeflediklerini söyledi.

    “Tarıma elverişli arazinin az olması seraya olan rağbeti artırıyor”

    Proje çerçevesinde ilk aşamada yaklaşık 2 dönümlük bir seranın kurulduğunu söyleyen Kaymakam Baycar, “İnebolu, Kastamonu’da sera potansiyeli en fazla olan ilçemizdir. İnebolu, 650’ye yakın sera ile iştigal eden ve 115 bin metrekare sera alanımız buluyor. Kastamonu’nun tarıma elverişli arazisinin az olması seraya olan rağbeti artırıyor. Çünkü başka hububat noktasında herhangi bir tarım yapacak alan kıtlığımız var. Dolayısıyla da serada da ciddi bir verimlilik var. Vatandaşlarımızın geleneksel olarak böyle bir eğilimi var ve serada pazarlama sıkıntısı yaşanmıyor. Gerekse İnebolu’da köylü pazarında gerekse yerel marketlerde gerek ise İstanbul’daki İnebolu pazarında satışları çok kolay oluyor” dedi.

    “Bu seramızı 2 milyon 500 bin liraya mal ettik”

    KUZKA’nın destekleriyle İnebolu’da sera kurulumunu tamamladıklarını söyleyen Kaymakam Baycar, “Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı tarafından desteklenen İnebolu Seracılık Projemizin son aşamasına geldik. İnebolu’da kurduğumuz kadın kooperatiflerimizle birlikte topraklı kesimdeki üretimde bugün son aşamasını da gerçekleştirdik. Topraklı kesime biber, domates, salatalık ve fasulye ekimlerimizi yaptık. Kadın kooperatifindeki üyelerimizle birlikte bu ekimleri gerçekleştirdik. Bundan yaklaşık 2 hafta öncesinde de topraksız kesime çileklerimizi ekmiştik. Çileklerimiz şu anda çiçek açtılar. İnşallah iki veya üç hafta içerisinde artık çilek toplama aşamasına geleceğiz. Artık iki yılın burada emekleri bulunuyor. Bu seramızı 2 milyon 500 bin liraya mal ettik. Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı’nın ve Sayın Valimizin Özel İdare’den destekleriyle bu seranın kuruluşunu gerçekleştirdik. Bugünkü bütçe ile 67-70 milyon liraya yapacağımız bir tesis var. Buradaki amacımız modern tesis yöntemlerini kullanmak. Toprak analizi olmak üzere, modern sulama, gübreleme yöntemlerini İnebolulu çiftçilerimize rehberlik niteliğinde bir uygulama kazandırıp, uygulama tarım serası alanına dönüştürmek. Çiftçilerimize aynı zamanda eğitim de veriyoruz. Burada da pratik eğitimi de gerçekleştireceğiz. Tarım Müdürlüğümüzden ziraat mühendislerimiz yaklaşık 2 aydır teorik eğitimler veriyorlar. Uygulamalı seracılık eğitimini de başlatacağız” diye konuştu.

    “Kadınların ekonomik değer elde etmelerini hedefliyoruz”

    “Tarım İnebolu” adı altında bir marka oluşturmak için çalışma başlattıklarını ifade eden Kaymakam Baycar, “Aynı zamanda Tarım İnebolu diye bir marka oluşturuyoruz. Pazarlama stratejilerini de belirleyip kadınların biraz daha ekonomik değer elde etmelerini hedefliyoruz. Buradaki konteynerlerde paketleme makineleri de olacak. Bu şekilde hem İnebolu pazarında hem de İstanbul’daki köy pazarında satışını sağlayacağız. Kadın kooperatiflerimize ve ilçemize seramızın hayırlı olmasını diliyorum” şeklinde konuştu.

  • “Üretimin her noktasında maliyet avantajı sağlıyoruz”

    “Üretimin her noktasında maliyet avantajı sağlıyoruz”

    Ünye Belediyesi, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı işbirliği ile kurulan serada bugüne kadar park ve bahçe bitkileri üretimi anlamında ciddi başarılar elde etti. Kurulduğu 2022 yılından bu yana hem istihdama katkı sunan, hem de Ünye Belediyesi’nin park ve bahçe bitkileri anlamında kendi kendine üretim yapmasına imkan sağlayan proje ile maliyet anlamında ciddi avantajlara imza atıldı. 2024 yılı yaz dönemi hakkında verilen bilgilere göre, yaz sezonuna hazırlık aşamasında 52 bin adet tohum dikimi yapıldı. Bu tohumlardan 47 bininin ise sağlıklı şekilde üretimi gerçekleştirilerek üretim anlamında yüzde 95 başarı sağlandı.
    Hali hazırda serada mevsimlik çiçek olarak 17 çeşit, süs bitkisi ve çalı gurubunda ise 50 çeşit üretim gerçekleştiriliyor. Yaz dönemi ile birlikte üretilen bu çiçek ve bitkiler Ünye’nin her noktasına dikilerek şehrin görsel güzelliğine katkıda bulunacak.

    Ünye Belediye Başkanı Hüseyin Tavlı proje hakkında yaptığı açıklamada, “Seramızda yaptığımız üretimlerle park ve bahçe bitkileri anlamında belediyemize yüzde 50’lere varan avantaj maliyeti kazandırmış olduk. Ünye’mizde hizmet noktasında konkasör şantiyelerimizde yol üretimi anlamında maliyetlerimizi 3’te 1’e düşürdük. Her alanda yaptığımız üretimlere daha az maliyetle çok daha fazla hizmet üretmenin mutluluğun yaşıyoruz” diye konuştu.

  • Erzincan’da gül üretimi

    Erzincan’da gül üretimi

    Park ve Bahçeler Müdürlüğü ekipleri tarafından budama yaptıkları güllerden topladıkları binlerce çelik hazırlanan özel alanda üretime hazır hale getiriliyor. Çeşitli renklerde olan güllerden alınan çeliklerin günlük olarak bakımı yapılırken, yetişecek yeni güllerin bahar aylarında park, bahçe ve yeşil alanlarda dikimi sağlanacak.

    Çalışmalar hakkında verilen bilgide, “Park ve Bahçeler Müdürlüğümüz bünyesinde çelik üretim çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Erzincan genelinde bulunan parkları ve yeşil alanları güzelleştirmek için üretilen gül çelikleri, bahar mevsiminin gelmesi ile toprakla buluşuyor.” denildi.

  • Denize kıyısı olmayan şehirde 6 bin ton balık üretildi

    Denize kıyısı olmayan şehirde 6 bin ton balık üretildi

    Denize kıyısı olmayan Kahramanmaraş, Türkiye’de balık üretiminde ilk sıralarda yer alıyor. Özellikle tatlı su balığı üretiminin yarısından fazlasını ihraç eden kentte, balık üretimi deprem sonrası da hız kazandı. Yakında yüzde 100 seviyelerine ulaşması planlanan balık üretimi şu anda yüzde 70 seviyelerinde.
    Azerbaycan Mahallesi inşat alanında kalan eski balık pazarı yıkıldı. Yeni balık pazarında vatandaşlara satış yapan esnaf ise satışlardan memnun. Balık fiyatlarının önceki yıllara oranla aynı seviyelerde olduğunu söyleyen balıkçı esnafı İbrahim Sarı, “Asrın felaketinin üzerinden bir yıl geçti ve biz de balıkçılar olarak toparlanma sürecindeyiz. Eski yıkılan balık pazarı inşaat sahası içerisine girdiği için yeni yerine taşındık. Fiyatlarımız önceki yıllara nazaran yüksek değil hemen hemen aynı. Levrek ve çupra 200 ila 250 lira arasında, somon 170 lira, alabalık 150 lira, hamsi 120 lira, istavrit 120 lira, gümüş, 200 lira civarında” dedi.

    Balık üretiminin 6 bin ton civarında olduğunu ifade eden Sarı, “Kahramanmaraş balık üretiminde ihracat ve üretimde Türkiye’de ilk sırada yer alıyor. Birçok tesisimiz deprem sonrası çalışmaya başladı ve yakında yüzde 100 kapasite ile çalışmaya başlanacak. Şu anda yüzde 70’lerde üretim var. Önceki yıllarda 7 bin 500 ton olan üretim kapasitemiz deprem sonrası 6 bin tona kadar geriledi. Bu yıl 6 bin ton civarında balık üretimi yaptık ve bunun yaklaşık yüzde 50’si dış piyasa, yaklaşık olarak 3 bin tonu iç piyasa olmak üzere balıklarımızı hasat yapıyoruz. Vatandaşlarımızı balık yemeye davet ediyoruz, balık yiyin sağlıklı kalın” ifadelerine yer verdi.

  • Tavuk yumurtası üretimi arttı

    Tavuk yumurtası üretimi arttı

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2023 yılı Aralık ayı Kümes Hayvancılığı Üretimi İstatistikleri’ni paylaştı. Buna göre, tavuk eti üretimi 200 bin 333 ton, tavuk yumurtası üretimi 1,86 milyar adet olarak gerçekleşti.
    Aralık ayında bir önceki yılın aynı ayına göre, tavuk yumurtası üretimi yüzde 6,3 arttı, kesilen tavuk sayısı yüzde 0,9 azaldı, tavuk eti üretimi yüzde 0,4 azaldı, hindi eti üretimi yüzde 1,5 azaldı. Ocak-Aralık döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre, tavuk yumurtası üretimi yüzde 4,2 arttı, kesilen tavuk sayısı yüzde 5,7 azaldı, tavuk eti üretimi yüzde 3,7 azaldı, hindi eti üretimi yüzde 11,3 azaldı.
    Bir önceki ay 202 bin 143 ton olan tavuk eti üretimi Aralık ayında yüzde 0,9 oranında azalarak 200 bin 333 ton oldu.
    Bir önceki ay 1 milyar 799 milyon 656 bin adet olan tavuk yumurtası üretimi Aralık ayında yüzde 3,1 oranında artarak 1 milyar 855 milyon 505 bin adet oldu.

  • Yatak odasında civciv üretimi

    Yatak odasında civciv üretimi

    İlçeye 15 kilometre uzaklıkta bulunan Kadıköy’ün Mamak mezrasında yaşayan 15 yaşındaki Bilal Çetinkaya, her sene ilçe merkezinden civciv almak yerine buzdolabından kuluçka makinesini yapmak için evinin yanındaki ahırda çalışmaya başladı. Kısa sürede bozuk buzdolabını kuluçka makinesine dönüştüren Çetinkaya, daha sonra kendi yatak odasına yerleştirerek seri şekilde civciv üretimine başladı.

    “Bana ‘yapamazsın’ dediler, inatla hayalimi gerçekleştirdim”

    Her sene şehirden civciv almak zorunda kaldıklarını belirten Bilal Çetinkaya, bunun önüne geçmek için çalışma yaptığını söyledi. Çetinkaya, “Bizim evde bozuk bir buzdolabı vardı. Bazı malzemeler de alarak ahırda 2 sene boyunca gizli gizli kuluçka makinesinin yapımıyla uğraştım. Herkes bana ‘yapamazsın’ dedi, ama ben vazgeçmedim ve inatla hayalimi gerçekleştirdim. Civcivlerin ısısı için ana kucağını da yaptım. Şimdi kendi yatak odama yerleştirdim ve civciv üretimine başladım. Eğer yetkililer bana destek verirlerse emin olun daha güzel işler yaparım” dedi.

    “Başarılı gencimize destek sağlayacağız”

    2 sene boyunca gizli gizli kuluçka makinesi ile ana kucağını yapan Bilal Çetinkaya’yı evinde ziyaret eden Yüksekova Ziraat Odası Başkanı Perviz Geçirgen, destekte bulunaklarını belirtti. Yapılan çalışmaya hayran kaldığını ifade eden Başkan Perviz Geçirgen, “Kadıköy’ün Mamak mezrasında yaşayan Bilal kardeşimizin evine geldik. Bilal bize sosyal medya üzerinden ulaşarak kendi imkânlarıyla ailesinin de haberi olmadan 2 sene boyunca kuluçka makinesi yaptığını anlattı. Bunu sadece kendisi için değil, tüm köy sakinleri için yapmış. Duyduğumuz kadarıyla kimse ona inanmıyordu ama o başardı. Şimdi ise kendi odasında civciv üretimine başladı. Bizde onu yürekten tebrik ediyoruz. Elimizdeki tüm imkânlarla Bilal kardeşimize destek çıkacağız” ifadelerini kullandı.