Etiket: ÜRETİM

  • Tekstil üreterek başladılar, ekonomiye katkı sunuyorlar

    Tekstil üreterek başladılar, ekonomiye katkı sunuyorlar

    Kayseri Valisi Gökmen Çiçek’in kentte göreve başlamasıyla beraber kurulmaya başlanan kadın kooperatifleri hem kadınların ev ekonomilerine hem de ülke ekonomisine katkı sunuyor. Yeşilhisar ilçesinde 9 kadının kurduğu Zarif Kadınlar Kooperatifi’nde de kadınlar ürettikleri nevresim ve eşofman takımları, işçi kıyafetleri, elyaf dolgu yastıklar, haşema ve şortlar ile ekonomiye katkı sunuyor. Kadınların her şeyi başarabileceğini söyleyen Yeşilhisar Zarif Kadınlar Kooperatifi Başkanı Sibel Kürkçü, bu konuda kendilerine yardımcı olan Kayseri Valisi Gökmen Çiçek’e teşekkür etti. Kürkçü, “9 tane üyemiz var. Tekstile dair akla gelebilecek her şeyi üretiyoruz. Şu an elimizde dikmeye başladığımız işçi kıyafetlerimiz var. Çocuk yatakları var. Nevresim takımları yaptık. Burada tekstile dair özel tasarım ürünleri de dikiyoruz Valimiz Gökmen Çiçek, bizim en büyük destekçimiz. Biz ona çok minnettarız. Kendisine çok teşekkür ediyoruz. Kadınlara ve kooperatiflere verdiği önem çok büyük. Biz de Valimizi saygıyla, sevgiyle karşılıyoruz. Valimizin kadınlara verdiği destek çok güzel. Çok güzel de şeyler olacak. Kadınların kendilerine güvenmesini, kendilerinin de bir şeyler başarabileceğini gösterme fırsatı verdikleri için Valimize çok teşekkür ediyorum. Valimiz kadınlara güveniyor. Güzel şeyler başaracağımıza inanıyor. Biz de kendisine inanıyoruz” ifadelerini kullandı.

    “Kendi ayaklarımızın üzerinde durmayı öğrendik”

    Kürkçü, “Kendi ayaklarımızın üzerinde durmayı hep birlikte öğrendik. Kadınlarında sadece evle, çocukla ve yemekle değil de eve katkıda bulunabileceğini de öğrendik. Kadın kooperatifleri bize bunları kattı. Kadın kooperatifleri daha güzel şeyler başaracaklar. Başarıları gördükçe kadın kooperatiflerinin de çoğalacağını düşünüyorum. Kadınlar korkmasın. Kadın olduğumuz için biraz çekingenliklerimiz var. Ancak korkmayalım. Her şeyi başarabileceğimize inanıyorum. Kadınlar güçlüdür ve her şeyi başarır” şeklinde konuştu.

  • Tavuk üretimi yüzde 8,9 azaldı

    Tavuk üretimi yüzde 8,9 azaldı

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2023 yılı Eylül ayı Kümes Hayvancılığı Üretimi verilerini açıkladı. Buna göre, tavuk eti üretimi 191 bin 454 ton, tavuk yumurtası üretimi 1,76 milyar adet olarak gerçekleşti. Eylül ayında bir önceki yılın aynı ayına göre tavuk yumurtası üretimi yüzde 2,6 artarken; kesilen tavuk sayısı yüzde 8,3, tavuk eti üretimi yüzde 8,9 ve hindi eti üretimi yüzde 32,2 azaldı. Ocak-Eylül döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre tavuk yumurtası üretimi yüzde 4 artarken; tavuk eti üretimi yüzde 5,1, kesilen tavuk sayısı yüzde 7,6 ve hindi eti üretimi yüzde 14,6 azaldı.
    Bir önceki ay 203 bin 60 ton olan tavuk eti üretimi Eylül ayında yüzde 5,7 azalarak 191 bin 454 ton oldu. Bir önceki ay 1 milyar 759 milyon 824 bin adet olan tavuk yumurtası üretimi Eylül ayında yüzde 0,2 artarak 1 milyar 763 milyon 340 bin adet oldu.

  • Ayva üretiminin yüzde 4’ü Denizli’de gerçekleşiyor

    Ayva üretiminin yüzde 4’ü Denizli’de gerçekleşiyor

    Denizli’nin iklim özellikleri sayesinde başta kekik, nar ve ayva olmak üzere çok sayıda tıbbi aromatik bitki, meyve yetiştiriciliğinde Türkiye’de ki önemli yerini korumaya devam ediyor. Honaz ilçesine bağlı Kaklık Mahallesinde devam eden ayva hasadında sona gelindi. Honaz ilçesinde gerçekleştirilen ayva hasadına, Denizli İl Tarım ve Orman Müdür Yardımcısı Saffet Üge, İlçe teknik personeli ve ayva üreticisi Halil Dede katıldı. Türkiye’deki ayva üretiminin yüzde 4,3’ü Denizli’de üretilmekte olup, Denizli ayva alanı bakımından Sakarya ilinden sonra 2. sırada, üretim bakımından Sakarya ve Bursa illerinden sonra 3. sırada yer almaktadır. Denizli’de ayva yetiştiriciliğinin yoğun olduğu Pamukkale ilçesinde 6 bin 500 dekar, Honaz ilçesinde ise 3 bin 390 dekar alanda ayva yetiştiriciliği yapılmaktadır. 2022 yılı TÜİK verilerine göre il genelinde 13 bin 330 dekar alanda 8 bin 556 ton ayva üretimi gerçekleşmiştir. Denizli’de yetiştirilen Eşme çeşidi ayva hoş kokulu, sarı renkli, güzel görünümlü, meyve eti gevrek, sulu, yenildiğinde mayhoş, tadı elma ile şeftali arasında olan bir meyvedir. Bu fiziksel ve kimyasal özelliklerinin yanında pestisit kalıntısı olmayışı, depolanmasındaki dayanımı ile ihracatçı firmaların tercih nedeni olmaktadır. Eşme çeşidi ayva Denizli’nin iklimi, toprak yapısı, rakımı ve gece gündüz sıcaklık farkı ile ideal uyum sağlamıştır.

    “Bu sene ürünümü 13 TL’den sattım”

    Denizli’de üretilen ayvaların yüzde 90-95’i başta AB ülkeleri olmak üzere Rusya Federasyonu, Ukrayna ve Arap ülkeleri gibi birçok ülkeye ihraç edilmektedir. Hasat etkinliğinde konuşan üretici Halil Dede, “Şükür bu sene de bereketli bir sezon oldu. 9 dekarlık bir alanda üretim yapıyorum ve bu sene ürünümü 13 TL’den sattım. Ziraat mühendisimiz, Tarım İlçe Müdürlüğümüz ve Tarım Bakanlığımız ile beraber çalışıyoruz. Onların verdikleri desteklerden faydalanıyoruz. İnşallah hasadımız bereketli olur.” diye konuştu.

    “Ayva üretiminde Türkiye’de ilk 3 il içerisindeyiz”

    İl Müdür Yardımcısı Saffet Üge konuşmasında, “Bugün burada ayva hasadının yapıldığı Honaz İlçesi Kaklık Mahallesindeyiz. Denizli ilimiz ayva üretiminde gerek alan bakımından, gerekse üretim bakımından Türkiye’de ilk 3 il içerisinde yer almakta, ayva gerçekten de bu bölgede çok kaliteli olarak yetiştirilmektedir. Özellikle ürettiğimiz ürünlerin büyük çoğunluğu ihracata gitmekte, Türkiye’nin her yerinden de, yetişen ayvanın kaliteli olmasından dolayı tüccarlar tarafından tercih edilmekte, şu an ilimizde üretim yapılan alan 13 bin dekar civarında. Üretim miktarını da dekarda 1 ton olarak kabul edersek bu yıl 13 bin ton üretim beklemekteyiz. Tüccarlar ve üretici bu yıl üründen ve rekolteden memnun. İyi bir sezon geçirdiğimizi düşünüyoruz. Sıkıntı yaşamadan bu sezonu tamamlamayı hedefliyoruz.” dedi.

    “Kalıntısız ürün üretmeyi hedefledik”

    Daha önce aynı bahçede elma iç kurdu ile ilgili ayva biyoteknik mücadelesi gerçekleştirildiğini söyleyen Saffet Üge, “Ağaçlara asmış olduğumuz feromon teller ile birlikte pestisit kullanımını daha asgariye düşürüp kalıntısız ürün üretmeyi hedefledik. Bu konuda başarılı olduğumuz yaptığımız incelemelerde ortaya çıkıyor. İlerleyen yıllarda yine bu biyoteknik mücadele ile elma iç kurdu ile ilgili veyahut kullanabileceğimiz diğer biyoteknik mücadele yöntemleri neyse her türlü hastalık ve zararlıya karşı ilimizde bu yöntemlerin kullanımını arttırmayı hedefliyoruz.” diyerek sezonun tüm üreticilere hayırlı ve bereketli olmasını diledi.

  • Düzce tarımsal üretime hazırlanıyor

    Düzce tarımsal üretime hazırlanıyor

    Düzce Tarım ve Orman Müdürlüğünce tarımsal üretimin planlanması hakkındaki yönetmelik dahilinde ve sözleşmeli üretim konusunda ilgili şube müdürleri ile tarımsal üretim biriminin katıldığı tarımsal üretim planlaması hazırlık toplantısı yapıldı.
    Tarım ve Orman Düzce Müdürü Esra Uzun başkanlığında ki toplantıda tarımsal üretim konuşuldu.

    Esra Uzun “Yakın geçmişte yaşanan pandemi süreci ve uluslararası gelişmelerin tarım sektörünün ne kadar önemli olduğunu bizlere bir kez daha göstermiştir. Ekonomik, sosyal ve çevresel açıdan yaşanan gelişmeler, küresel iklim değişikliği, su azlığı, artan nüfus ve gelir seviyesi ile kentleşme sonucunda gıdaya olan talep artışı nedenleriyle doğal kaynakların etkin bir şekilde kullanılmasına imkan sağlayacak Tarım ve Orman Bakanlığımızın tedbirleriyle tarımsal üretim planlamasının yürürlüğe konduğunu ve bunun için Düzce’de hazırlık çalışmalarının başladı” dedi.

    Toplantıda bitkisel, hayvansal ve su ürünleri üretimine yönelik sunumlar yapılarak önümüzdeki süreçte üretim planlaması ve sözleşmeli üretim konularında yapılacak çalışmalar ve Düzce’de münavebeye alınacak ürünler değerlendirildi.

  • “Gençler benden örnek alsın”

    “Gençler benden örnek alsın”

    Sinanhoca Mahallesi’nde yaşayan 65 yaşındaki Halil Arslan, 1976 yılında yurt dışına gitti ve 2015 yılında dönüş yaptı. Arslan, doğup büyüdüğü Sinanhoca Mahallesi’ne geri yerleşti ve 30 yıl önce yapmış olduğu balık çiftliğinde hobi olarak alabalık ve somon yetiştirmeye başladı. Arslan, 2021 yılında ilk olarak elindeki somon balıklarının yumurtalarını alıp yavru üretti. Arslan, 1 milyon kapasite ile başladığı üretimini yaptığı projelerle 9 milyon 500 bine yükseltti. Hedefinde ise önümüzdeki yıllarda 12 milyon yumurtadan yavru alabalık ve somon üretimi yapmak var.
    Yavru üretim tesisinde dişi yavru alabalık yetiştirdiğini söyleyen Arslan, “Önümüzdeki ay yumurta sağımlarına başlayacağız. Hedefimi her geçen yıl artırıyorum. Gelecek yıl bir balıktan 2 defa sağım yapacağız. Şu anda onun projesini hayata geçirmek için çalışmalarım sürüyor. İlk başladığım zamanda yıllık 1 milyon kapasite iken şu anda çiftliğimizi 9 buçuk milyon kapasiteye yükselttik” dedi.

    “Gençler benden örnek alsın”

    40 yıl yurt dışında kaldığını ve 2015 yılında Türkiye’ye döndüğünü anlatan Arslan, “Çiftliğimiz daha önceden vardı. Şu anda 2 yıldır yavru üretimine döndüm. İlk zamanlar bir milyondan başladık şu anda 9 buçuk milyon kapasiteye çıktık. Gelecek yıl ise 12 milyon yumurta hedefimiz var. Bu yıl kışın sağımlarımıza başlayacağız. Şu anda 8 bin adet Amerikan ve Fransız ırkı anaç balıklarımız var. Bunların sağımları yapıldıktan sonra kapalı sisteme geçeceğiz. Yaz ve kış yumurta alacağız. Şu anda tesisimizin üzerini sağlıklı balık yetiştirebilmemiz için tamamen kapatıyoruz. Ekonomiye nasıl daha iyi katkıda bulunabiliriz diye projeler üretiyorum. Yaşım 65, gençler bizleri örnek alsınlar. Emekli olmama rağmen halen çalışıyorum ve çalışmaya devam ediyorum” dedi.

    “Havuz sayılarını artırdı”

    Tesisine yenilikler getirmeye devam ettiğini dile getiren Arslan, “Yeni kuluçka makineleri aldım. Şu anda 25 tane kuluçka makinemiz var. Kendi anaçlarımız yetişmediğinden dolayı yumurtayı, dışardan gözlenmiş yumurta olarak alıyorum. Gözlenmiş yumurtanın çıkma süresi yaklaşık bir haftadır. Bir hafta kuluçka makinelerinde kaldıktan sonra yavru kaldırma havuzlarına atıyoruz. Oradan da biraz yeme alıştıktan sonra büyütme havuzlarına atıyoruz. 28 tane yavru büyütme havuzumuz, 35 tane büyük havuzlarımız var. Bu yıl 8 bin anaçtan kış dönemi sağımı yapacağım. Daha sonra periyod sistemine geçeceğiz. 3 ay boyunca güneş görecek. Geceli gündüzlü ışıklandırılacak ve iki defa yumurta almış olacağız. Yani yaz ve kış sağım yapacağız. Dışardan yumurta almayı keseceğiz ve kendimiz üretim yapacağız” diye konuştu.

    “Türkiye’nin her tarafına gönderiyoruz”

    Yetiştirmiş olduğu yavru balıkları Türkiye’nin her yerine gönderdiğini kaydeden Arslan, “Ürettiğimiz yavru balıkları 1 gramdan 5-10 gram arasında talebe göre Türkiye’nin her tarafına gönderiyoruz. Ürettiğimiz yavrular genellikle doğu bölgesine gidiyor. Ürettiğimiz balıkların komplesi dişi alabalık. Bunların genelde tamamı somon olarak yetiştiriliyor ve yurt dışına ihraç ediliyor. Tesisimizi tamamlayınca kapasite yıllık 12 milyon kapasiteye yükselteceğiz. Mevcut bulunan 4 bin Amerikan, 4 bin adet Fransız ırkı dişi balıklarımızdan sağım gerçekleştireceğiz. Bu kışın sağımını yapacağız. Bu yıl en kötü şartlarda 8 milyon civarında yumurta bekliyoruz. Önümüzdeki yıllarda ise 20 milyon civarında yumurta üretimine geçeceğiz. Yeni yapacağımız ve önümüzdeki yıl tamamlayacağımız tesisler ile kapasitemizi her yıl arttıracağız. Sofralık için ise yine devam eden projemiz var. Elimizden geldiğince üretim kapasitemizi arttıracağız ve ekonomiye katkıda bulunacağız” dedi.

  • Seralarda domates üretimi devam ediyor

    Seralarda domates üretimi devam ediyor

    Adilcevaz ilçesindeki seralarda domates üretimi yaz kış demeden hızla devam ediyor. Yazın kavurucu sıcakta, kışın ise eksi 15 dereceyi bulan hava şartlarında üretimi devam eden domatesler, çevre il ve ilçelere sevk ediliyor.

    Domates üreticisi Vahit Alkan, seracılılığın tarladan daha iyi olduğunu belirterek, “Öncelikle herkese tavsiye ederim. Gayret ve azim olacak. Domates tohumunu biz kendimiz seçiyoruz. Mart ayında üretime başlıyoruz ve en az 9 ay devam ediyor.

    Genelde organik, katkı maddesi karıştırmadan üretim yapıyoruz. Satışlarımız ise ilçedeki marketlere ve dışarıya veriyoruz” dedi.

  • Üzüm pekmezinin üretimi devam ediyor

    Üzüm pekmezinin üretimi devam ediyor

    Hizan ilçesine bağlı Harmandöven köyündeki vatandaşlar, dağ yamaçlarından topladıkları üzümleri imece usulüyle çalışıp pekmez yapıyor. Bağlardan toplanan üzümler, kasalarla üretim yerine getirilerek zorlu ve zahmetli bir aşamadan geçiriliyor. Bölgeye has beyaz üzüm ve siyah üzümleri önce bağlardan toplayan köylüler daha sonra havuzlarda ezerek su haline getiriyor.

    Maya olarak kullandıkları beyaz toprakla karıştırarak büyük kazanlarda yaklaşık 300 derece sıcaklıkta 4-5 saat kaynayan üzüm suyu pekmez kıvamına gelinceye kadar pişiriliyor.

    Harmandöven köyü dahil yaklaşık 15 köyde halen doğal ve geleneksel yöntemlerle yapılan üzüm pekmezi hem sofralarda yerini alıyor hem de şifa kaynağı olarak kullanılıyor. İçinde herhangi bir katkı maddesi bulunmadığı için birçok hastalığa da iyi gelen pekmez, özellikle bölgedeki vatandaşlar tarafından sıkça tercih ediliyor.

    Beyaz ve siyah üzümün pekmezini yapan köylüler, özellikle bazı hastalıklara iyi geldiği için genellikle siyah üzüm pekmezinin tercih edildiğini söylediler. Köylülerden Kahraman Yılmaz, “Bu köyümüzün geliri sadece üzümcülüktür. Üzümü manavlara satışından fazla para kazanamıyorlar ama bu üzümleri pekmez yapıyorlar. Üzümün kilosunu şu anda 15 liradan satıyorlar. Bu nedenle genellikle üzümleri pekmez yapımında kullanıyorlar. Türkiye’nin birçok ilinden sipariş alıyorlar. Özellikle de bazı hastalıklara iyi geldiği için siyah üzümün pekmezi tercih ediliyor” dedi.

  • Sağlıklı Kentler Birliği’nden Yıldırım’a ödül

    Sağlıklı Kentler Birliği’nden Yıldırım’a ödül

    Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği tarafından bu yıl 14’üncüsü düzenlenen, 39 üye belediyenin 79 projeyle başvurduğu Sağlıklı Şehirler En İyi Uygulama Yarışması’nın ödülleri sahiplerini buldu. “Sosyal Sorumluluk ve Sağlıklı Yaşam”, “Şehir Planlaması”, “Sağlıklı Çevre”, “İklim Dostu Şehir”, “Akıllı Şehir”, “Yenilikçilik”, “Sürdürülebilirlik Özel Ödülü” olmak üzere 7 ayrı kategoride yapılan Sağlıklı Şehirler En İyi Uygulama Yarışması sonucunda Yıldırım Belediyesi, Sağlıklı Çevre Kategorisi’nde Kompost Üretim Tesisi ile ödül aldı. Mardin Artuklu’da gerçekleştirilen törende ödülü Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği Başkanı Alinur Aktaş ve Mardin Valisi Tuncay Akkoyun’un elinden alan Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, 2022 yılında başlattıkları kompost üretimi ile pazar yerlerinde oluşan sebze ve meyve atıklarını ekonomiye kazandırdıklarını belirtti.

    Pazar atıkları toprağa can oluyor

    Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığı’nın desteğiyle kurdukları ‘Kompost Üretim Tesisi’ ile pazar atıklarını komposta dönüştürerek doğal süreçler sayesinde hiçbir masraf yapmadan elde edilen organik gübreyi toprağa geri kazandırdıklarını belirten Başkan Oktay Yılmaz, “Haftalık 3 bin 500 litre organik atık işleme kapasitesine sahip kompost makinesi sayesinde Yıldırım Belediyesi hizmet birimleri ve sosyal tesislerden çıkan organik atıklar ile ilçedeki semt pazarları ve park bahçe atıkları toplanılarak, kompost gübreye dönüştürülüyor. Tarımsal faaliyetlerde değerlendirilmek üzere hazırlanan kompost gübre daha sonra bitkilendirme ve ağaçlandırma çalışmalarında kullanılıyor. Elde ettiğimiz kompost gübre ile ilçemizde yer alan park, bahçe ve yeşil alanlardaki gübre ihtiyacının yüzde 20’sini tedarik ediyoruz ve kooperatifler aracılığıyla çiftçilere ücretsiz olarak dağıtımını gerçekleştiriyoruz” dedi.

    Yıldırım kazanıyor

    Kompost Üretim Tesisi’nde üretilen organik gübre sayesinde; karbon, azot ve fosfor bakımından kaliteli ve zengin bir toprak elde ettiklerini ifade eden Başkan Oktay Yılmaz, “Yıldırım Belediyesi olarak pazar atıklarını kompost gübre haline getirerek dış alımla yapılan kimyasal gübre tüketimini azaltıyor, tarıma ucuz ve daha faydalı girdi elde ederek ekonomik kazanım elde ediyoruz. Fiziksel, kimyasal, biyolojik ve fizyolojik özellikleri kalıcı bir şekilde iyileşen bitkilerle nitelikleri düzelen ürünlerde verim artışının oluşmasına ve elde edilen dengeli oluşumla sürdürülebilir tarımın artırılmasına katkı sağlıyoruz. Ayrıca tesis ile çevrede oluşan koku, hava kirliliği ve sera gazı salınımını azaltıyor, karbon ayak izini düşürüyor ve çöp depolama alanlarına giden atık miktarının düşmesine katkı sağlıyoruz” diye konuştu.

  • Kilosu 2 bin 500 lira

    Kilosu 2 bin 500 lira

    Sason ilçesinde bulunan 3 bin rakımlı Mereto Dağı’nın eteklerinde coğrafi işaret olarak tescillenen Sason balı üretiliyor. Bahar ayının gelmesiyle beraber kovanların dağın eteklerine çıkarılmasıyla Sason balının üretim süreci başlıyor. Yüksek rakımlarda binlerce çiçekten beslenen arılar, herhangi bir şeker desteği sağlanmadan bal üretiyor. Tamamen doğal şekilde elde edilen bal, hasat zamanında hem yurt içinden hem de yurt dışından 2 bin lira ile 2 bin 500 lira arasında alıcı buluyor.

    “Bu bal Türkiye’nin birçok iline, hatta Avrupa’ya gidiyor”

    Üretilen balın Avrupa’ya kadar gittiğini belirten bal üreticisi İrfan Malgir, “Burada yıllardır babalarımızdan, dedelerimizden kalma unutulmaya yüz tutmuş kara kovanı canlandırmaya çalışıyoruz. Bu bal, genelde hastalara gitmektedir ve şifa olarak satılmaktadır. Herhangi bir katkı maddesi kullanılmamaktadır. Bu bal Türkiye’nin birçok iline, hatta Avrupa’ya dahi gittiği oluyor. Aromasıyla, kıvamıyla, rengiyle ve kokusuyla çok kaliteli ve benzeri bulunmaz bir bal” dedi.

    “Kilosu 2 bin ila 2 bin 500 lira arasında satılmaktadır”

    Bu sene mahsulün düşük olduğunu dile getiren Malgir, “Kara kovanların hasadı birkaç güne başlayacak, soğuk havaları bekliyoruz. Kilosu 2 bin ila 2 bin 500 lira arasında satılmaktadır. Mevsim şartlarına bağlı olarak kimi dönemlerde 10 bin ton da çıkarılır, kimi dönemlerde de bin tonu da bulabilir. Bu seneki mahsulümüz hava şartlarından dolayı çok düşük. Arıları kurtarmaya çalışacağız. Birkaç güne balları alacağız ve göndereceğiz. Ondan sonra arı bakımına geçeceğiz ve seneye tekrar bal üreteceğiz. Bu şekilde devam edeceğiz” diye konuştu.

    Arıların bal üretimi için çok fazla bitki türünün olduğunu belirten Malgir, “Burada polen olarak çeşit çok. Bal nektarı olarak da kekik, geven, sütleğen, topuz dikeni, deve dikeni ve ballı baba gibi, kara çalı dediğimiz kara diken gibi birçok endemik bitki türüyle beslenir. Bin bir çiçekle besleniyor. Polenle beraber beslenince hem aroması hem de kalitesi çok artıyor. 5 kilometrelik bir alanı tarayıp içinde beslenme yapabiliyor. Arılar zorlanırsa bu sayı 7 kilometreyi de bulabiliyor. 7 kilometreye kadar uçuş menzili var” diye konuştu.

  • Sanayi üretiminde yıllık artış

    Sanayi üretiminde yıllık artış

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Ağustos ayı Sanayi Üretim Endeksi’ni açıkladı. Buna göre sanayi üretimi yıllık yüzde 3,1 arttı. Sanayinin alt sektörleri incelendiğinde, 2023 yılı Ağustos ayında madencilik ve taş ocakçılığı sektörü endeksi bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 5,1, imalat sanayi sektörü endeksi yüzde 1,8 ve elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi yüzde 4,9 arttı.
    Sanayi üretimi aylık yüzde 0,8 azaldı
    Sanayinin alt sektörleri incelendiğinde, 2023 yılı Ağustos ayında madencilik ve taş ocakçılığı sektörü endeksi bir önceki aya göre yüzde 0,2 arttı, imalat sanayi sektörü endeksi yüzde 1,3 azaldı ve elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi yüzde 2,4 arttı.