Etiket: usta

  • İkinci kattan düşen kalıp ustası ağır yaralandı

    İkinci kattan düşen kalıp ustası ağır yaralandı

    Olay, Samsun’un İlkadım ilçesi Kışla Mahallesi Kokulu Sokak’ta meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, çalıştığı inşaatın ikinci katından düşen kalıp ustası Erol Çelik (36) hastanelik oldu. Ambulansla Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırılan Çelik’in hayati tehlikesinin bulunduğu öğrenildi.

    Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

  • “Ustalık dönemi başlıyor” sürprizi

    “Ustalık dönemi başlıyor” sürprizi

    Tokat Belediyesi Basın Halk ve İlişkiler Müdürlüğü personeli, 10 yıllık mesai harcadıkları mevcut Başkan Eyüp Eroğlu’nun yeniden AK Partiden aday gösterilmesinin ardından harekete geçti. 2014 yılından günümüze kadar geçen 10 yıldaki anıların yer aldığı klipte tercih edilen müzik ise dikkatlerden kaçmadı. Murat Göğebakan’ın ‘Ben sana aşık oldum birtanem’ şarkısıyla hazırlanan klibe ‘Ustalık dönemi başlıyor’ başlığıyla paylaşıldı.

    Yapılan sürpriz klip karşıaında duygulanan Başkan Eroğlu, sosyal medyadan paylaştı. Klip kısa sürede binlerce izlenme ve beğeni aldı.

  • 70 yıllık usta teknolojiye direniyor

    70 yıllık usta teknolojiye direniyor

    Gaziantep’te yaşayan 77 yaşındaki Hasan Okyay, 7 yaşından beri teknolojiye direnerek el emeği demircilik mesleğini devam ettirmeye çalışıyor. Demirin sıcak dokusuna şekil vererek ürettiği kebap şişi, mangal, kürek, maşa ve saksı ile vatandaşların ilgi odağı olan demir ustası Okyay, demircilik mesleğinde yetişen ustalar olmadığı için mesleğin unutulmasından korkuyor.

    “Yetişen eleman yok”

    Son 10 yıldır demircilik mesleğine insanların hevesinin kalmadığını söyleyen Demir Ustası Okyay, “Son 10 yıldan beri bu mesleğe heves kalmadı. Yetişen eleman olmadığı için eski elemanlar devam ettiriyor. Eski çalışan elemanlarda öldüğü zaman iş unutulmaya doğru gidecek” dedi.

    “Hem demir dövüyoruz hem ısınıyoruz”

    70 yıldır demircilik yaptığını söyleyen Hasan Okyay, soğuk aylarda demirin sıcaklığıyla ısındıklarını da belirterek, “Yaklaşık 70 senedir demircilik mesleğini yapıyorum. Mesleğimizin geçmişi ise 100 yıla dayanıyor. Normalde anahtar yapıyorduk şimdi şiş işine de başladık. Yaptığımız iş soğuk havalarda bize iyi geliyor. Ateş yakmaktansa demir için ocağı açıyoruz hem demir dövüyoruz hem ısınıyoruz. Ustamızdan devraldığımız iş budur” ifadelerini kullandı.

    “Demircilik mesleği emek isteyen iştir”

    Emek harcayarak ürettikleri demir ürünlere vatandaşların yoğun ilgi gösterdiğini söyleyen Okyay, “Demircilik mesleği bizim için büyük bir zevk işidir. Hem çalışıp, hem ısınıp, hem de para kazanarak çocuklarımıza yemek götürüyoruz. Dolayısıyla bizim yaptığımız işler emek isteyen iştir. Bizler burada kebap şişi, mangal, kürek, maşa ve saksı üretiyoruz. Ürettiğimiz ürünleri ise farklı illere çok gönderiyoruz. Müşterilerimiz İstanbul başta olmak üzere Şanlıurfa, Mardin ve Diyarbakır illerimizden gelip alıyorlar. Çünkü ürettiğimiz ürünler vatandaşların her zaman ihtiyacı olan eşyalardır. Özellikle de maşa ile kebap şişi vatandaşlar tarafından yoğun ilgi görüyor” ifadelerine yer verdi.

    “Mesleğimizi biz kendi ellerimizle öldürüyoruz”

    Makinede üretilenle el işi üretilen ürünler arasında emek farkı olduğunu dile getiren Okyay, “El işi üretilen demirler ile makinede üretilenler arasında çok büyük fark var. İster istemez el işi daha üstündür. Onu görerek ve zevk alarak yapıyorsun. Fakat fabrikada makineler üretiyor. Makineler saatte bin adet şiş yapıyor biz ise saatte 15 adet yapıyoruz ve bizler makinelere direniyor aynı zamanda emek harcıyoruz”

    “Eski çalışan ustalar öldüğü zaman iş unutulmaya doğru gidecek”

    Sıcak demircilik mesleğine çırak olarak kimsenin gelmediğini ve mesleğin gerilediğinin altını çizen Okyay, “10 yıldan beri bu mesleğe heves kalmadı. Yetişen eleman olmadığı için eski elemanlar devam ettiriyor. Eski çalışan ustalar öldüğü zaman iş unutulmaya doğru gidecek. İşi bulursan adamı bulursun, işi bulamazsan adamı da bulamazsın durumuna gelecek. O yüzden mesleği öldürmemek lazım ama biz kendi ellerimizle öldürüyoruz çünkü yapacağımız işi karşı taraf beğenmediği ve biz de daha üstünü yapamadığımız zaman biz elimizle öldürmüş oluyoruz. Dolayısıyla mesleği yaşatmak adına daha iyisini yapabiliriz” diye konuştu.

  • Av merakı, usta yaptı

    Av merakı, usta yaptı

    Battalgazi ilçesinde yaşayan 47 yaşındaki Behzat Gözeneli’nin küçük yaşlarda başlayan av hobisi zamanla bir tutkuya dönüştü. Avlanma esnasında kullandığı bıçakların kalitesinde memnun olmayan Gözeneli, bıçak ustalığına merak saldı.

    Yaklaşık 5 yıl önce oluşturduğu atölyesinde her türlü bıçak üretmeyi başaran Gözeneli, hedefinin iyi bir Damascus (Şam Çeliği) ustası olmak olduğunu söyledi. Ürettiği bıçakları ilçe merkezindeki iş yerinde satışa sunan Gözeneli, damascus çeliği yapımı bıçak fiyatların ise 3 ila 5 bin TL aralığında olduğunu kaydetti.

    “Her türlü bıçak üretimi yapabiliyoruz”

    Ürettikleri bıçaklardan şimdiye kadar şikayet almadıklarını da belirten Gözeneli, “Bıçak üretimine ava meraklı olduğum için daha sağlam kaliteli bıçak üretmek düşüncesiyle başladım ve 5 yıldır bu işi yapıyorum. Damascus (Şam Çeliği) konusuna da tanınmış bir ustanın sayesinde başladım. Açtığımız atölyeden Damascus (Şam Çeliği) olması gerektiğini ustaya söyleyerek damascuslama istedik talebimize olumsuz yanıt aldık. Biz de inat ederek bu işi yapacağımıza inandık, Allah’a çok şükür şuan damascus çeliği dahil üzere her türlü bıçak üretimi yapabiliyoruz. El yapımı olduğu için damascus yapımı bıçak fiyatları 3 ila 5 bin aralığında. Şimdiye kadar ürünler noktasında bir şikayet almadık. Bundan sonra yapacağımız bıçakların yüzde 80’i Şam çeliğinden olacak. Depremle bir süre ara verdiğimiz işlerimizi yeni yeni toparladık. Bundan sonra damascusta ben de varım” diye konuştu.

  • İnşaat ustalarının tehlikeli mesaisi

    İnşaat ustalarının tehlikeli mesaisi

    Depremden kaynaklı orta hasar olduğu gerekçesiyle tadilat yapılan binanın inşaatında güvenlik önlemlerini hiçe sayarak tehlikeli şekilde çalışan inşaat ustaları yürekleri ağızlara getirdi. Şiddetli rüzgara rağmen yaklaşık 60 metre yükseklikteki inşaatta baretsiz, güvenlik kemersiz sadece demir iskeleye tutunarak çalışan ustalar, görenleri hayrete düşürdü. Neyse ki ustanın tehlikeli mesaisi bir faciaya dönmeden sona erdi.

  • 14 yaşındaki fırın ustası Hilal

    14 yaşındaki fırın ustası Hilal

    Çarşamba Ticaret Meslek Lisesi 9. sınıf öğrencisi Hilâl Bölükbaş, fırında ailesine yardım ediyor. Bu işi severek yaptığını belirten Bölükbaş, okuldan geri kalan zamanlarda fırında çalıştığını söyledi.

    Fırında çalışırken tek zorlandığı kısmın hamur pişirmek olduğunu ifade eden Hilâl Bölükbaş, “Hamur pişirmek kollarımı ağrıtıyor, ekmeği fırından çıkarmak fırına atmak bana daha kolay geliyor. Babam sağ olsun öğretiyor. Fırıncılık benim için çok kutsal, çok anlamlı bir meslek. Her ekmek farklı bir hikâye anlatır. Çünkü benim burada yaptığım ekmek nimet, herkesin sofrasında yer buluyor. İnsanlar karınlarını bir nebze benim elimden çıkan ekmek sayesinde doyuruyor. Bunu düşünmek bunun olduğunu bilmek beni mutlu ediyor. Gözümde farklı bir anlam taşımasına sebep oluyor” dedi.

    “Patron da sensin çalışan da”

    Pazar günleri ve bayramlar da dâhil olmak üzere yılın büyük bir kısmını ailesiyle işlettikleri fırında ekmek yapımı ile geçirdiğini dile getiren 14 yaşındaki fırın ustası Hilâl, “İlk başladığım zamanlardı hiç unutmuyorum, sabaha doğru babam beni uyandırmıştı ve yanımızda çalışan ustanın o gün gelemeyeceğini söylemiş, hamur pişirmekte kendisine yardımcı olmam gerektiğini söylemişti. O gün bugündür bu işi yapıyorum. Bu işte patronluk kavramı diye bir şey yok. Patron da sensin çalışan da. Yazları ve ara tatillerde hep buradayım. Hafta sonları da buradayım. Artık alıştım ve severek yapıyorum” ifadelerini kullandı.

  • Ege’de taş ustaları kıymete bindi

    Ege’de taş ustaları kıymete bindi

    Özellikle depremlerden sonra sağlam ve en az enerji ile iklimlendirilebilen konutlar modern yapılardan daha fazla tutulmaya başladı. İnşaat sektöründe geriye dönüş başlayınca Türkiye’de sayıları her geçen gün azalan taş duvar ustaları da kıymete bindi.

    Aydın ve İzmir illerinin zirvesinde yer alan Ödemiş İlçesi’ne bağlı Bıçakçı Köyü’nün Ovacık Yaylası’nda inşa edilen taş evlerde unutulmaya yüz tutan Osmanlı mimarisi yeniden canlanmaya başladı. Görenleri adeta mest eden tamamen doğal ve bir o kadar da ustaca yapılmış taş evleri yapan ustalar randevu ile çalıştıklarını belirterek, okumakta zorlanan gençlerin bu mesleği öğrenmesini tavsiye ettiler.

    “Kısıtlı imkanlar nedeniyle okuyamadık ama hayallerimize kavuştuk”
    Çocukluk yıllarında kısıtlı imkanlar nedeniyle okuyamayınca ekmek parası kazanmak için taş duvar ustalığını öğrenen ve Bodrum’dan Ödemiş Ovacık Yaylası’na taş ev yapmaya gelen Coşkun, Yusuf ve Sadettin Öztürkler kardeşler sanatlarının ekmeğini yediklerini söylediler.
    İlk çağlardan bu yana, kalelerden konutlara, sosyal alanlardan yollara kadar birçok yapıya ayrı bir güzellik veren taşları işleyerek sanata dönüştüren ustalardan Coşkun Öztürkler, “Okuyup mühendis, mimar olmak hayalimizdi. Ancak bizim dönemimizde okumak kolay değil ve bol imkan gerektiriyordu. Okuyamadık ama taş duvar ustalarının yanında çıraklık yapıp bu işi öğrendik. Şimdi bizim işi yapabilen kişi sayısı yok denecek kadar azaldı. ‘İyi ki bu işi öğrenmişiz’ diyoruz. Çok fazla rağbet var. Ancak bu işi yapacak usta sayısı yok denecek kadar az. Bu nedenle randevu ile çalışıyoruz. Allah bereket versin, kazancımız da gayet iyi. Gençlerin bu mesleği öğrenmelerine tavsiye ediyorum” diye konuştu.
    Yılın 12 ayı iş olduğunu belirten Yusuf Öztürkler ise, ”Doğal olduğu için taş yapılar hem daha sağlıklı hem de daha güzel görünüyor. Eskiden tüm yapılar taştan yapılırmış. Asırlarca ayakta kalan taş yapılar gelişen teknoloji ile birlikte terk edilince, zamanla taş yapı ustası da kalmamış. Depremden sonra sağlamlığı için tercih edenler olduğu gibi ısıtma ve soğutması çok kolay olduğu için enerjiden tasarruf etmek isteyenler de tercih ediyor. Allah’a şükür işimizden ve kazancımızdan memnunuz” dedi.
    Başta astım hastaları olmak üzere, yaşlı ve kronik hastalığı bulunan pek çok kişinin doktor tavsiyesi ile yaz mevsimini geçirmek için çıktığı İzmir’in Ödemiş İlçesi’ne Bağlı Bıçakçı Köyü’nün oksijen deposu Ovacık Yaylası’nda inşa edilen taş evler mimarisi ve doğal güzelliği ile görenleri adeta tarihe yolculuk yaptırıyor.

  • Enkaz kentte usta bulunamıyor

    Enkaz kentte usta bulunamıyor

    Kahramanmaraş merkezli depremlerde en büyük hasarı alan Hatay’da eğitim öğretim döneminin başlamasına sayılı günler kala Hatay’dan ayrılan depremzedeler geri dönmeye başladı. Vatandaşların dönmeye başlamasıyla asrın felaketinde hasar alan evlerde onarılmaya başlandı.

    Deprem sonrası iş göçünün olduğu Antakya’da inşaat ustası yevmiyeleri günlük bin 500 TL’yi buldu. Diyarbakır, Bingöl, Adana, Gaziantep başta olmak üzere Türkiye’nin dört bir yanından ustanın geldiği kentte hala usta bulmakta sıkıntı yaşanıyor.

    “Deprem bölgesinde hayli bir iş yoğunluğu var ama usta bulamıyoruz”

    İnşaat ustası Hikmet Karaköse, deprem bölgesindeki iş yoğunluğuna dikkat çekerek, “Bingöl’den deprem bölgesi olan Hatay’a çalışmaya geldik. Burada büyük sıkıntılar var; işçi bulamıyoruz, usta bulamıyoruz. Deprem bölgesinde hayli bir iş yoğunluğu var ama usta bulamıyoruz. Şuanda bin 500 TL usta yevmiyesi, bin- bin 200 TL arası işçi yevmiyesidir” dedi.

    “İnsanlar, az hasarlı evlerini tadilat yapıp tekrar oturmaya çalışıyor”

    Müteahhit Mehmet Erdoğan, deprem sonrası yaşanan iş göçüyle birlikte usta bulmakta güçlük çekildiğini ifade ederek, “Şuan orta ve az hasarlı binalarda tadilat başladı. İnsanlar, az hasarlı evlerini tadilat yapıp tekrar oturmaya çalışıyor. Şuan Hatay’da aşırı bir iş yoğunluğu var.

    Hatay’daki iş gücünün dışarıya gitmesi de Antakya’da usta ve yardımcı eleman ihtiyacını ortaya çıkardı. O yüzden aşırı bir yoğunluk var, yeteri kadar ekip yok. Şuan Antakya’da 1 bin 500 TL ve üstü. Bu paraya yeteri kadar eleman bulamıyoruz” ifadelerini kullandı.

     

  • Enkazdan çıkan araçlar, yeniden kazandırılıyor

    Enkazdan çıkan araçlar, yeniden kazandırılıyor

    Depremin vurduğu Hatay’da enkazdan çıkarılan araçlar, sanayi sitesinde ustaların hünerli ellerinde tamir edilerek yeniden karayoluna çıkıyor. Yoğunluk yaşanan sanayi sitesinde ustalar, önümüzdeki 6 ay boyunca dolu ve tamir için yeni araç alamıyor. Kahramanmaraş merkezli depremlerde en büyük yıkım Hatay’da meydana gelmişti.

    Antakya ilçesinde de yüzlerce araç enkaz altında kalarak hurda hale gelmişti. Enkazdan çıkarılan araçların sahiplerine teslim edilmeye başlamasıyla birlikte sanayi sitesinde de yoğunluk yaşanmaya başladı. Şehirdeki ustalar, önümüzdeki 6 ay boyunca dolu olduğu belirtilirken yanların da bin TL’ye yevmiyeyle çalıştıracak eleman bile bulamadıklarını aktardı.

    “Arabamızı büyük hayallerle almıştık ama işte enkaz altında kaldı”
    Enkaz altında kalan aracını tamire getiren Recai Genç, büyük üzüntü içerisinde olduğunu belirterek “Depreme Antakya’da yakalandık. Aracımız enkazdan çıktı, 2,5 aydan beri kaporta ustasının iş yerinde. Yaklaşık 1,5 ay kadar daha sürecek gibi. Ne zaman çıkar bilmiyorum. Arabamızı büyük hayallerle almıştık ama işte enkaz altında kaldı. Bütün emeğimiz boşa gitti, üzüntülüyüz”dedi.
    Yoğun mesai yapan kaporta ustası Ali Balıkçı ise“Şuan ekip eksikliğimiz var, aşırı derecede bir yoğunluğumuz var. Şuan tamir edilmeyi bekleyen 25 aracımız var, sırayla yapıyoruz. Tamir edilen araçları sahipleri alıyorlar. Bir şekilde araçları bitirmeye çalışıyoruz. 6 ay boyunca doluyuz, dışarıdan araç alamıyoruz“dedi.
    Günlük bin TL’ye çalışacak elaman bulunamıyor
    Yanlarında çalışacak eleman bulamadıklarına da değinen Balıkçı,” 2 elemanımız var, benle 3 kişiyiz. 7 kişiydik, şuan 3 kişi çalışıyoruz. Şuan 1 ustanın günlüğü yaklaşık bin – bin 200 lira arasında” ifadelerini kullandı.
    Çok fazla yoğunluk yaşandığını ve bin TL yevmiyeyle eleman bulamadıklarını dile getiren kaporta ustalarından Orhan Karaoğlan da , “Çok büyük bir yoğunluk var, eleman sıkıntımız var. İş yetiştiremiyoruz. Şuan da 25-30 tane bekleyen aracımız var. Elemanlar hep memleketi terk etti, kimse kalmadı burada. Şuan en kötü yevmiye bin TL” şeklinde konuştu.

  • Mobilya ustasını vurup kaçtı

    Mobilya ustasını vurup kaçtı

    Kayseri’nin Kocasinan ilçesinde inşaatta çalışan mobilya ustası, uğradığı silahlı saldırı sonucu yaralandı.
    İlçeye bağlı Ertuğrul Gazi Mahallesi Işkın Sokak üzerinde bulunan bir sitenin inşaatında meydana gelen olayda mobilya ustası O.K., kimliği belirsiz bir kişinin silahlı saldırısına uğradı.

    Şüpheli şahıs olayın ardından kaçarken, ihbar üzerine bölgeye polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Bacağına isabet eden kurşunlarla yaralanan O.K. ambulansla Kayseri Şehir Hastanesine kaldırılırken, polis ekipleri de inceleme yaptı. Kaçan şahsı yakalamak içinde çalışma başlatıldı. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.