Etiket: uyarı

  • Aliyev, İntikamcı güçleri uyardı

    Aliyev, İntikamcı güçleri uyardı

    Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, 19 Eylül’de Karabağ’daki silahlı Ermeni güçlerine karşı gerçekleştirilen terörle mücadele operasyonun ardından Azerbaycan ordusunun kontrolüne geçen bölgelere ilk ziyaretini gerçekleştirdi. Aliyev, Karabağ’daki yasa dışı rejimin sözde başkenti olarak kullandığı Hankendi’nin merkezinde Azerbaycan bayrağını göndere çekti.

    “Bugün Hankendi’de bulunmamızın temel nedeni Azerbaycan’ın evlatlarıdır”

    Azerbaycan Cumhurbaşkanı olarak 20 yıllık görev süreci boyunca Karabağ’da Azerbaycan bayrağını dalgalandırmayı kendine bir numaralı görev olarak belirlediğini ifade eden Aliyev, “Yıllar geçtikçe Ermenistan-Azerbaycan sorununun çözümü için güçlü bir siyasi ve hukuki temel oluşturduk. Aynı zamanda güçlü bir ekonomi oluşturduk ve bu yönde son 20 yılda elde edilen başarılar ortadadır. Bugün Hankendi’de olmamızın temel sebebi Azerbaycan halkı, Azerbaycan’ın evlatlarıdır. Biz öyle bir gençlik yetiştirdik ki, vatanı için ölmeye hazırdılar ve ölmeye de gittiler. Allah tüm şehitlerimize rahmet eylesin. Onların ruhları önünde eğiliyoruz. Biz Azerbaycan halkı olarak onlara sonsuza kadar borçluyuz. Hem üç yıl önce, hem de eylül ayındaki terörle mücadele operasyonunda Azerbaycan askerleri ve subayları gerçek bir kahramanlık, vatanseverlik ve fedakarlık gösterdiler. Ordumuzla, Silahlı Kuvvetlerimizle gurur duyuyoruz, onlar bizim gurur kaynağımızdır” dedi.

    “Hankendi’nin merkezinde Azerbaycan bayrağı altındayız”

    İkinci Karabağ Savaşı’ndan bu yana üç yıldan az bir süre geçtiğini belirten Aliyev, “Bugün burada Hankendi’nin merkezinde Azerbaycan arması ve Azerbaycan bayrağı altındayız. Bu büyük bir mutluluk ve tarihi bir olaydır. Belki şu anda bu tarihten bahsetmem doğru olmaz. Çünkü bu tarihi yaşadık, bu tarihi yazdık. Azerbaycan halkı öyle bir zafer kazandı ki, bu zafer sonsuza kadar bizimle olacaktır. Bugün Ulu Önder Haydar Aliyev ve bu günü göremeyen tüm vefat edenlerin ruhları şaddır. Haydar Aliyev’in (doğumunun) 100’üncü yıl dönümünü kutladığımız dönemde burada bulunmamın elbette sembolik anlamı çok büyüktür” diye konuştu.

    “Topraklarımızı geri aldık”

    Karabağ’ın işgali döneminde kendilerine “cumhurbaşkanı” diyenlerin vaktiyle Azerbaycan’a meydan okuyarak tehditler savurduğunu vurgulayan Aliyev, “Her şeye itidalle yaklaştığımız gibi bu konuya da itidal ve sabırla yaklaştık. Çünkü buraya geleceğimizi biliyorduk. Bunu biliyordum. Bundan tam 20 yıl önce 15 Ekim 2003’te Azerbaycan halkına ve kendime bu sözü verdim. Biz istediğimizi başardık, Azerbaycan halkının onlarca yıldır istediklerini yerine getirdik. Topraklarımızı geri aldık, toprak bütünlüğümüzü yeniden sağladık, aynı zamanda onurumuzu da geri kazandık” dedi.

    “Bize karşı etnik temizlik yapıldı”

    İşgal döneminde 1 milyon Azerbaycanlının büyük trajedilerle karşı karşıya kaldığını belirten Aliyev, “Bugün işgalden kurtarılmış topraklara gelen her insan Ermeni vahşetini kendi gözleriyle görüyor. Sağlam tek bir bina kalmadı. Bize karşı etnik temizlik yapıldı. Bize karşı soykırım yapıldı, Hocalı soykırımı. Bir düzineden fazla ülke Hocalı soykırımını tanıdı ve ‘Hocalı’ya adalet’ çağrısında bulundu. Hareket geniş bir uluslararası kapsam kazandı. Bakın o zorlu dönemden bu güne kadar yürüdüğümüz yol şeref ve haysiyet yoludur. Biz toparlandık ve güç topladık” dedi.

    “Kendilerine ‘cumhurbaşkanı’ diyen 3 palyaço bugün hak ettikleri cezayı bekliyor”

    Karabağ’da kendilerine “cumhurbaşkanı” diyenlerin yakalandığını hatırlatan Aliyev, “Bugün burada oturan ve kendilerine ‘cumhurbaşkanı’ diyen üç palyaço, hak ettikleri cezayı bekliyor. Acaba bu binalardan birinde oturan ve kendisine ‘başbakan’ diyen bir adam bu gündemle bizi tehdit etmeye cesaret edebilir mi. O, şu anda çayını gözaltındayken içiyor. Burada kendisini ‘dışişleri bakanı’ olarak adlandıran bir ayrılıkçı, alaycı bir şekilde, Hankendi’de Azerbaycan bayrağını dalgalandırmak istiyorsa ülkemizde büyükelçilik açması gerektiğini söyledi. O da çayını şu anda gözaltındayken içiyor. Bayrağımız orada. Bu onlara ders olmalı. Söylediklerimin sadece bir kelime olduğunu düşünüyorlardı. Hayır ben dediklerimi yaptım, bunu Ermenistan dahil herkes biliyor, unutmasınlar. Vatan Savaşı’nı unutmasınlar. Terörle mücadele operasyonunu unutmasınlar. Yine de Ermenistan’da bazı güçler intikam almayı düşünüyorsa bu karelere iyi baksın” ifadelerini kullandı.

    Hankendi’deki bulunmaktan sevinç ve gurur duyduğunu belirten Aliyev, “Azerbaycan bayrağını gururla göndere çektim. Biz zafere layığız. Azerbaycan halkı bu zaferi canı ve kanı pahasında elde etmiştir. Bugün burada kaldırdığım bayrak, burada ebediyen dalgalanacak ve biz burada ebediyen yaşayacağız. Karabağ bizimdir. Karabağ Azerbaycan’dır” dedi.

  • Grip aşısında önemli uyarılar

    Grip aşısında önemli uyarılar

    Kayseri Şehir Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Ayşin Kılınç Toker, grip aşısı ile ilgili önemli uyarılarda bulundu. Risk grubunda bulunan insanların grip aşısını mutlaka yaptırması gerektiğini kaydeden Toker, “Mevsimsel grip influenza gribiyle meydana gelen üst solunum yollarıyla alakalı bir hastalıktır. Maalesef virüsün yapısından dolayı her sene çok sık değişiklik gösteren bir virüstür. Bu nedenle de Dünya Sağlık Örgütü virüsün özelliğine göre her sene aşının içeriğini ayrı şekilde belirlemektedir. Son dönemlerde ülkemizde influenza A tipinden 2 suş, B tipinde de 1 suş şeklinde aşı içeriği yapılıyor. Özellikle bu kuzey ve güney yarımkürede bile değişiklik gösteriyor. O yüzden bizim mevsimsel grip aşısını her sene yeniden olmamız gerekiyor. Zaten bu CBu belirlemeler kuzey yarımkürede eylül ve ekim aylarında ilk grip mevsimi başlamadan aşıların olunması gerekiyor. Bu şekilde de yaz başına kadar koruma sağlanmış oluyor. Özellikle 55-60 yaşın üzerindeki yaşlılar, kanser hastalığı, belirlenmiş bir immün yetmezliği olan kişiler, bu kişilere bakım verenler, hastanedeki sağlık personelleri, küçük yaş grubundaki çocuklar ile kreşlerde beraber olan kişiler özel risk grupları olarak tanımlanır ve yıllık aşılanması özellikle önerilir” ifadelerini kullandı.

    Aşının kimlere yapılmayacağı konusunda bilgiler veren Toker, “6 aylıktan küçük bebekler ve hamileliğin ilk 3 ayında olduğu belirlenen kişilere aşıyı çok önermiyoruz. Bu nedenle özellikle hamilelik planlayan kadınlar öncesinde aşı oldukları takdirde hem gebelikleri boyunca korunurlar hem de bu şekilde hamilelik başlamadan bebeklerine ek bir zarar gelmesini engellemiş olurlar. Anne süt emzirdiği ve o dönemde aşı olduğu takdirde sütten koruyucu antijenler bebeğe geçecek ve bebeği de koruyacaktır. Bu da önemli bir noktadır” şeklinde konuştu.

  • ‘Ateş yakma’ uyarısı sonu oldu

    ‘Ateş yakma’ uyarısı sonu oldu

    Olay, geçtiğimiz hafta meydana geldi. İddiaya göre, Elazığ Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinde görevli 59 yaşındaki Burhanettin M., aynı yerde çalışan temizlik görevlisini kurumuş otları ateş yakarak temizlememesi konusunda uyardı. Çıkan tartışmanın ardından iddiaya göre temizlik görevlisi, Burhanettin M.’yi itti. Dengesini kaybeden talihsiz adam, yere düşüp başını sert zemine çarpması sonucu beyin kanaması geçirdi. Haber verilmesi üzerine olay yerine gelen 112 Acil Sağlık ekipleri tarafından ilk müdahalesi yapılan Burhanettin M., daha sonra Fırat Üniversitesi Hastanesine kaldırıldı. Burhanettin M., yoğun bakımda yaklaşık bir hafta süren yaşam savaşını kaybetti.
    Olayın ardından temizlik görevlisi tutuklanırken, konu ile ilgili başlatılan soruşturma sürüyor.

  • İmamoğlu uyardı, acil işiniz yoksa dışarı çıkmayın

    İmamoğlu uyardı, acil işiniz yoksa dışarı çıkmayın

    AKOM’dan bugün yapılan açıklamada,İstanbul’da perşembe gününden itibaren etkili olan yağışın bugün de devam edeceği belirtilmişti. İstanbul’un bazı bölgelerinde sağanak etkisini gösterdi. Yağış nedeniyle yollarda su birikintileri oluşurken, araçlar trafikte ilerlemekte güçlük yaşadı. İmamoğlu, vatandaşları uyarmak için AKOM’da açıklamalarda bulundu.

    İmamoğlu, şunları söyledi:

    “Bu uyarıları bütün hemşerilerimizin dikkate alacağına da yürekten inanıyorum. Zira ne kadar tedbirli olursak, ne kadar önden bir kısım hazırlıklarımızı netleştirir ve ona göre süreci toparlarsak Allah korusun bizi üzen haberleri asla almayacağız diye düşünüyorum.

    “İstanbul’daki bazı bölgeler, bir yılda alacağı yağışı 3 günde almış olacak”

    Meteoroloji birimimiz ve Meteoroloji kurumu olmak yapılan açıklamalarda görülüyor ki bu akşam saat 9-10 civarında İstanbul’da etkili bir yağış süreci başlayacak. Bu tabii bazen tahminin biraz üstüne çıkabiliyor. Biraz geç başlayabiliyor ama bu akşam kesinlikle etkili bir yağışı bütün İstanbul’un yaşayabileceği ihtimali birimlerimiz tarafından bize aktarıldı.

    Bölgesel olarak 100 kiloyu aşacak bir yağış miktarına ulaşabilme ihtimalini yüksek görünüyor arkadaşlarım. İstanbul’daki bazı bölgeler bir yılda alacağı yağışı 3 günde almış olacak. Bahsedilen yağış miktarı; Arnavutköy, Çatalca, Başakşehir’e bir yağış daha düştüğü takdirde, bu bölgeler bir yılda alacağı yağışı 3 günde almış olacak.

    “4 bin 927 personelimiz var”

    Tabii bu iklim değişikliğinin yarattığı yağış değişiklikleri hayatı derinden de etkilemekte. Bu tür afet anlarına etkili hazırlıklar yapıyoruz. Şu an itibarıyla İBB’de, 5 binin üzerinde kadro, 4 bin 927 personel sayımız var. Buna metro gibi bir kısım iştiraklerimizin ilave personel katkılarının belli noktalarda görevlendirilmesini de katarsak; bu sayının 5 bin 500’lere çıkabileceğini söyleyebilirim. Bu personelimiz bu alarm zaman dilimi içerisinde sahada olacaklar. Toplamda araç ve iş makinası sayımız da 2 bin 43 olacak. Dolayısıyla biz tüm ekiplerimizle hazırlıklı bir biçimde süreci takip ediyor olacağız. Yönetici arkadaşlarım da bu kumanda masasında gerekli müdahaleleri yapıyor olacaklar.

    “Acil bi durum yoksa bu akşam arabayla dışarı çıkmayın”

    Bu akşamınızı 9-10 itibarıyla mümkün olduğu kadar tedbirli, acil bir durumunuz yoksa araçla dışarıya çıkmayın ve eğer geçmişte bir kısım deneyimleriniz var ise ama apartmanınızda, ama binanızda bu anlamda tedbirlerinizi alın.

    Özellikle iş yeri sahiplerini uyarmak istiyorum. belli noktalarda, iş yerlerinde mesai olabilir. Bu mesai esnasında tedbiri sıkıntılı olabilecek fabrika veya buna benzer bodrum katlarda imalat yapan kurum ve kuruluşların da azami dikkatle hareket etmesi bizim bu akşamı en az sıkıntı ile geçirmemize sebep olacaktır.

    İstanbul Büyükşehir Belediyemizin İSKİ, yol bakım veya diğer birimlerimiz olsun, tamamen bu temizlik konusuna sıkı bir şekilde eğildiğini ifade edeyim. Şu uyarıyı da yapmak isterim; bizim vatandaşlarımızın özellikle belli bir sahayı yöneten kurum, kuruluşların veya işletmelerin, bu kendi saha içerisinde olan kanal temizliklerini ve özellikle oralarda yaşanabilecek tıkanıklıklara karşı önceden tedbir almış olmalarının, onların da kendi sahalarındaki eksiklikleri gidermiş olmaları bu tür baskınların önünü kesecek veya yoğun bir biçimde azaltacaktır.

    “İlçe belediyeleri de tedbir almalı”

    Biz İstanbulumuzun bütün kurum ve kuruluşlarıyla irtibat halindeyiz. Valiliğimizin birimleri, İstanbul’un 39 ilçe belediyesi, yine herkes kendi sahalarındaki çalışmaları yürütmekte. Belediyelerin titiz davrandıklarını ve hazırlık yaptıklarını kendi paylaşımlarından, bize sundukları raporlardan görmekteyim ama bu kalan zaman dilimi içerisinde de bir teyakkuz içerisinde ilçe belediyelerimizin de kendi sahalarında tedbir almalarının önemli olduğunu tekrar belirtmeyi borç biliyorum.

    “Çözüm merkezimiz ve saha ekiplerimiz hazırlıklı”

    Aynı şekilde bu akşam doğabilecek olumsuzluklara karşı çözüm merkezimizde ekstra tedbirlerimiz, bize ihbar hattından yolladığınız uyarılar veya talepler yine bunları takip eden saha ekiplerimiz başta itfaiye, zabıta gibi birçok birimimizin hazırlıklı olduğunu ifade edeyim. Bizimle irtibat kuran vatandaşlarımızın özellikle gerekli hususu net biçimde paylaşmaları işimizi kolaylaştıracaktır.

    “Sokakta bulunan canlar için de tedbir aldık”

    Tabii yine bu tür afet anlarında sokak canlılarını da önemsediğimizi, bazen bu hayvancılıkla uğraşan mahallelerdeki sıkıntılı halleri takip ettiğimizi de belirteyim. Aynı zamanda sokaklarda bulunan canlarla ilgili de tedbirlerin alındığını ifade edeyim

    Olabilecek aksiliklerde de yine sosyal hizmetler halkla ilişkiler gibi birimlerimiz vatandaşlarımızın hem yardımına koşacaklar hem de acil ihtiyaçlarını giderebilecek başta konaklama olmak üzere.

    “Bu tür anlar bir kısım medya için karalama fırsatı”

    Bu tür anları ne yazık ki bir hizmetin sunulmasından öte, bazen bir karalama fırsatı. Bir kısım medya, yazılı veya görsel basın, açık arama yarışına dönüştürüyor, yanlış buluyorum. eEbette bu tür afet anlarında bunları konuşmayız. Başka zaman anlatırız. 4,5 yılda İBB hiç olmadığı kadar, özellikle kusurlu alt yapıya, sel ve su baskınlarının yaşandığı bölgelere, yoğun yatırımlar yapmıştır. Bu dere yataklarında, yağmur suyu kanallarında, atık su kanallarında veya bir kısım kronijksorunların yaşandığı alt yapı kesişme noktalarında milyarlarca liralık, 20 milyar lirayı aşan bir yatırımı yapan bir kurum olduğumuzun altını çizeyim.

  • Ünlü grubun konserinde uyuşturucu uyarısı

    Ünlü grubun konserinde uyuşturucu uyarısı

    İçişleri Bakanlığı tarafından hayata geçirilen “En İyi Narkotik Polisi Anne”, “Narkorehber” ve “Uyuma” projelerinin tanıtımı için kolları sıvayan Bursa Emniyeti Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipeleri, Bursa Büyükşehir Belediyesi Kültürpark Açık Hava Sahnesinde ünlü müzik grubu Dedublüman konserine damga vurdu. Konser öncesi sahneye çıkan Narkotik polisleri, 5 binin üzerindeki gence uyuşturucunun zararlarından bahsedip “Uyuma” Gençliğine Sahip Çık dedi.

    “En İyi Narkotik Polisi Anne” “Narkorehber” projelerinden de bahseden Narkotimler gençlerin yoğun ilgisiyle karşılaştı.
    Öte yandan Bursa Emniyet Müdürlüğü Narkotik Şube Müdürlüğü tarafından başlatılan uyuşturucu ile mücadele eğitim, bilgilendirme ve farkındalık faaliyetleri çerçevesinde 19 ayrı faaliyette 8 bin 470 vatandaşa el broşürü dağıtılarak bilgilendirme yapıldığı bildirildi.

  • Erzurum için sağanak yağış uyarısı

    Erzurum için sağanak yağış uyarısı

    Yarın Erzurum, Bayburt ve Ardahan çevresinde yerel kuvvetli sağanak yağış bekleniyor.

    Ani sel, su baskını, heyelan, yıldırım çarpması, ulaşımda aksamalar olabileceğini ifade eden meteoroloji uzmanları, “29.08.2023 Salı günü bölgemizin kuzeydoğu kesimlerinde beklenen sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışların Erzurum, Bayburt ve Ardahan çevrelerinde yerel kuvvetli olacağı tahmin ediliyor. Ani sel, su baskını, yıldırım, yerel dolu yağışı, ani kuvvetli rüzgar ve kısa süreli fırtına ile ulaşımda aksamalar ve heyelan gibi olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunmalıdır.” denildi.

  • Yeşil reçeteli ilaç uyarısı

    Yeşil reçeteli ilaç uyarısı

    Kimlik tespiti, reçete ve sağlık raporu düzenlenmesinde uyulması gereken kurallara ilişkin yeni duyuru yayımlayan Sağlık Bakanlığı, yeşil reçeteli ilaç yazdırmaya çalışan bazı art niyetli kişilerin faaliyetleriyle ilgili tespitleri paylaşarak, hekimleri uyardı.

    Duyuruda, Teftiş Kurulu Başkanlığının incelemeleri sonucunda, organize grup halinde teşkilatlandığı düşünülen, kendilerini “eczacı”, “hasta yakını” olarak tanıtıp bir şekilde hekimlere yakınlık göstermeye çalışan kişilerin, hekimlerin güveni ve iş yoğunluğundan da faydalanarak yeşil reçeteli ilaçları yazdırdığının saptandığı kaydedildi.

    Bu kişilerin özellikle acil servis veya aile hekimlerini tercih ettiği, hastanelerin yoğun veya hafta sonuna denk gelen zaman dilimlerini hedef aldığı aktarılan duyuruda, hekimlerin, Reçetem sisteminde ilaç kullanım raporlarını da gördükleri için hasta olduğunu düşündükleri bu kişilere, mağduriyet yaşamamaları amacıyla bazı yeşil reçeteli ilaçları yazdığının belirlendiğine işaret edildi.

    Duyuruda, “Bahse konu organize grup üyelerinin, hekimlerin yoğunluğu ve güveninden faydalanarak hekimlerin e-İmza cihazlarını ve şifrelerini elde ettiği, bu yolla Reçetem sistemi üzerinde ilaç kullanım raporları ve bu raporlara istinaden reçete düzenledikleri tespit edilmiştir.” ifadesine yer verildi.

    Reçete ve sağlık raporunun, hekimin imzasını taşıyan, her şekilde hekime hukuki sorumluluk yükleyen resmi bir belge olduğu vurgulanan duyuruda, hastaların muayene öncesi kimlik belgesini vermesi, acil vakalarda da kimlik belgesinin en kısa sürede sağlanması, hastaların bizzat hekimler tarafından görülmesi zorunluluğuna ilişkin 1960’dan bugüne uzanan tüm yasal düzenlemeler anımsatıldı.

    Yasal düzenlemelerle, kimlik tespiti yapmayan ve bu nedenle bir başka kişiye sağlık hizmeti sunulmasından kaynaklı kurumun zarara uğramasına yol açan sağlık hizmeti sunucularından, uğranılan zararın geri alındığı belirtilen duyuruda, şu uyarılarda bulunuldu:

    “Hekimin hastayı görmeden reçete veya rapor düzenlemesi usule aykırıdır. Hekimin reçeteyi ve raporu, bizzat yaptığı muayene sonucu, muayene bulgusu ve kararına göre düzenlemesi gerekmektedir. Kişinin hak sahibi olup olmadığı veya beyan ettiği kişi olup olmadığına yönelik değerlendirmenin kayıt ve sağlık hizmeti sunumunun her aşamasında yapılması gerekmektedir. Bu konuda değerlendirme, kimlik, pasaport gibi resmi belgeler veya biyometrik doğrulama sistemleri üzerinden yapılmalıdır.”

    Duyuruda, engelli, yaşlı veya hareket kabiliyetinde sıkıntı olan hastaların işlemlerinde de kayıt personelinin hastanın yanına gidip kimlik tespitini yapması gerektiği vurgulanarak, “Hastanede kendini firma temsilcisi, eczacı veya hasta yakını olarak tanıtan şahısların yönlendirmesiyle reçete düzenlenmemesi, e-İmza cihazı ve şifrelerinin güvenliğinin sağlanması konularında hekimlerce azami özen gösterilmelidir.” uyarısı yapıldı.

    Hastanelerde medikal, eczane, firma reklamı içeren broşür, reçete gibi hiçbir görsele yer verilmemesi, ilaç firma elemanlarının hastaları yönlendirecek şekilde faaliyette bulunmaması için gerekli önlemlerin alınması gerektiği ifade edilen duyuruda, evde sağlık hizmetleri kapsamında da sağlık raporları ve reçetelerin, hekim talebi ve epikriz belgesine istinaden hastanelerde görevli uzman hekimlerce uzaktan sağlık hizmeti şeklinde düzenlenebileceği, gerek görüldüğünde de evde ziyaret yapılabileceği bildirildi.

    Kimlik tespitinin yapılmamasına ilişkin adli ve idari yaptırımların bulunduğuna da işaret edilen duyuruda, şunlar kaydedildi:

    “Sağlık hizmet sunucularına başvuran kişilerin kimlik tespiti, kasıtlı olmasa da ihmal veya çeşitli gerekçelerle yapılmadığı takdirde, başkası adına gelen bir kişi olduğunun tespit edilmemesi nedeniyle kişilere verilen hizmet ve yazılan reçeteler üzerinden kamu zararına sebebiyet verilebilmektedir. Buna bağlı olarak sorumlulara adli veya idari yaptırımların öngörülebileceği bilinmelidir.”

    Duyuruda, bu konuda gerekli tedbirlerin alınması, tüm sağlık kuruluşlarındaki hekim ve personelin yazılı şekilde tebliğ edilme yoluyla bilgilendirilmesi istendi.

  • BUSKİ’den tasarruf uyarısı

    BUSKİ’den tasarruf uyarısı

    BUSKİ Genel Müdürlüğü sosyal medya hesaplarından yaptığı paylaşımda Doğancı Barajı’nın doluluk oranını yüzde 54, Nilüfer Barajı’nın doluluk oranını ise yüzde 94 olarak belirtirken, “Kaynaklarımızı israf etmemeli, gereksiz kullanımının önüne geçmeliyiz” uyarısında da bulundu.

  • Çocuk fotoğrafı paylaşımı için uyarı

    Çocuk fotoğrafı paylaşımı için uyarı

    Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığınca, dijital platformların bilinçsiz kullanımının çocuklarda olumsuz durumlara sebep olabileceği belirtilerek, çocukların sanal dünyada yalnız bırakılmamaları konusunda uyarıda bulunuldu.

    Bakanlıktan yapılan açıklamada, çocukları dijital ortamlardaki riskli içeriklerden korumak amacıyla çalışmalar yürütüldüğü, bu doğrultuda çocukların dijital risklerden korunması ve mahremiyet bilincinin kazandırılması amacıyla “Dijital Risklerden Korunma Eğitimi ve Mahremiyet Eğitimi” verildiği bildirildi.

    Açıklamada bu kapsamda, bugüne kadar bakanlığa bağlı kreş, gündüz bakımevi ve çocuk kulüplerinde 15 bin 329’u personel, 20 bin 221’i veli olmak üzere toplam 35 bin 550 kişiye “Dijital Risklerden Korunma Eğitimi”, 142 bin 601 kişiye ise “Mahremiyet Eğitimi” verildiği belirtildi.

    “Dijital Risklerden Korunma Eğitimi ve Mahremiyet Eğitimi”nin yanı sıra ailelerin çocuklarını dijital dünyanın kötülüklerinden koruması için tavsiyelerde de bulunulan açıklamada, çocukların dijital platformlarda kişisel bilgilerinin ve detaylı görsellerinin paylaşılmasının riskler barındırdığına işaret edildi.

    Açıklamada, çocukların kişisel bilgilerini ellerinde bulunduran bazı kötü niyetli kullanıcıların çocuklara daha kolay ulaşabileceği, bu kullanıcıların ellerindeki fotoğraf ve video gibi görsellerle çocukları istismar edebilecekleri anlatıldı.

    İnternetin uygunsuz kullanımının neden olacağı sorunlar konusunda öncelikle ebeveynlerin bilinçli olması gerektiği ifade edilen açıklamada, çocukların internet kullanımında engelleyici ve yasaklayıcı tedbirler yerine bilinçlendirici, rehberlik edici ve iyi örneklerin teşvik edildiği bir tavır takınılmasının önemi vurgulandı.

    Herkese açık paylaşılan özel fotoğrafların kimler tarafından ve hangi amaçla kullanılacağının kontrol edilemeyeceği belirtilen açıklamada, “Paylaşımların kimler tarafından görüntüleneceği mutlaka denetlenmelidir. Çocukların kişisel bilgileri, iletişim bilgileri gibi çocuklara fiziken ya da sosyal medya aracılığı ile ulaşılabilmesini mümkün kılacak hiçbir bilgi sosyal medyada paylaşılmamalıdır. Bunun yanında çocukların büyüdüklerinde rencide olacağı anları içeren videoların paylaşılması da doğru değildir.” uyarısında bulunuldu.

    Çocukların dijital ortamda rahatsız edici bir durumla karşılaştıklarında ya da tanımadıkları kişilerden rahatsız edici bir mesaj aldıklarında onlara cevap vermemesi, bu durumu ailesi ya da güvendiği bir yetişkinle paylaşmaktan çekinmemesi konusunda bilgilendirilmeleri gerektiği aktarılan açıklamada, şunlar kaydedildi:

    “Çocuğun internetle tanıştığı ilk dönemlerde, sanal mecralara ailenin ortak kullanım alanlarında girmesi sağlanmalı ve çocuklar sanal ortamda uzun süre tek başlarına bırakılmamalıdır. Çocuğun gerçek hayatta arkadaş olmadığı ve tanımadığı kişilerle temas etmesi engellenmeli, çocuk açısından riskli görülen profillerle iletişiminin önüne geçilmelidir. Birçok internet sayfası ve sosyal medya platformu rahatsız edici kişileri şikayet etme ve engelleme imkanı sunmaktadır. Bunun nasıl yapılacağı çocuğa mutlaka öğretilmelidir. Bunun yanı sıra 0-3 yaş dönemi, çocukların gelişimleri için oldukça kritik bir dönemdir. Bu süre içerisinde ekrana maruz kalmak çocukların henüz yeni oluşmakta olan beyin gelişimini, öğrenme ve zihinsel süreçlerinin gelişimini, sosyal gelişimlerini ve dikkat geliştirme becerilerini olumsuz etkilemektedir. Bu nedenle çocuklar 3 yaşına kadar ekrana maruz bırakılmamalıdır. Mobil cihazlar, çocuklar için bir oyuncak ya da ödül olarak görülmemelidir. Özellikle bu yaş çocuklarının pasif bir konumda ekran karşısında oturtmasından ziyade aktif katılımcı oldukları ve hayal dünyalarını ortaya koyabildikleri oyunlara teşvik edilmesi çok daha önemlidir.”

  • Marmara Denizi için fırtına uyarısı

    Marmara Denizi için fırtına uyarısı

    Meteoroloji Genel Müdürlüğünden yapılan açıklamada, Marmara’da rüzgarın yarın öğle saatlerinden sonra doğu ve kuzeydoğudan 6 ila 8 kuvvetinde (50-75 km/saat) fırtına şeklinde eseceği belirtildi.

    Aynı gün gece saatlerinde etkisini kaybetmesi beklenen fırtına nedeniyle ulaşımda aksamalar yaşanmaması için tedbirli olunması istendi.