Etiket: uyarı

  • Bursa Valiliği’nden sıcak hava uyarısı

    Bursa Valiliği’nden sıcak hava uyarısı

    Bursa Valiliği tarafından yapılan uyarıda şu ifadelere yer verildi:

    Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nce yapılan son değerlendirmelere göre; bölgemizde mevsim normallerinin üzerinde seyreden hava sıcaklıklarının yarından itibaren etkisini artırarak çarşamba ve perşembe günleri mevsim normallerinin 5 ila 10 derece üzerinde olması beklendiğinden yüksek sıcaklığın meydana getirebileceği (güneş çarpması, vücutta sıvı kaybı) olumsuzluklara karşı özellikle kronik sağlık problemi olanların, yaşlılarımız ve çocuklarımız başta olmak üzere vatandaşlarımızın günün en sıcak saatleri olan 11 ile 16 saatleri arasında dikkatli ve tedbirli olmaları, açık alanda bulunmamaları gerekmektedir.”

  • İş kazaları artıyor, uzmanlar uyarıyor

    İş kazaları artıyor, uzmanlar uyarıyor

    İşçi ölümlerinde dünyada üçüncü Avrupa’da birinci ülke olan Türkiye’de, iş kazaları tüm çabalara rağmen önlenemiyor. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin (İSİG) raporuna göre Türkiye’de 2022 yılında en az 1843 kişinin hayatını kaybettiği iş kazalarında bu yılın ilk 3 ayında ise 463 kişi öldü. Aynı rapora göre 2023 yılının ilk üç ayında ise iş kazalarından ölen sayısı 463 kişi oldu. 2016 yılında çalışırken ölen sayısı 1970 kişi olurken, 3 yıl boyunca alınan tedbir, yürütülen sıkı denetim ve kontrollerle iş kazalarında ölen sayısı 2019 yılında 1147’ye kadar düşürüldü. 2020 yılından itibaren yeniden artmaya başlayan iş kazalarında ölü sayısı, 2020 yılında 1231 kişiye, 2021 yılında 1382 kişiye ulaştı. İş kazalarının önlenebilir olmasına rağmen her yıl ölü sayısı artarken, ağır bilanço nedeniyle İş Sağlığı ve Güvenliği (İGS) uzmanları da harekete geçti. İş sağlığı ve güvenliği ile ilgili kuralların insan hayatında trafik kuralları kadar etkili bir kültür olarak yer alması gerektiğini belirten uzmanları alınan basit tedbirlerin işçilerin hayatını kurtarabileceğini belirtti. Sıfır iş kazası sloganıyla yola çıktıklarını anlatan İSG uzmanları iş kazalarının azalması için yoğun çaba sarf ettiklerini, işçilerin, yöneticilerin ve iş verenlerin de kendilerine destek olması gerektiğini vurguladı.

    İş verenlere çağrı

    A Sınıfı İSG Uzm. Mehmet Zafer Arısoy, iş verenlere çağrıda bulunarak, “İş kazalarının önlenebilir olduğu dillendirildikçe işçiler de işveren de kurallara uyuyor. Çünkü bunun hem manevi yükünü, hem de maddi yükünü taşımak istemiyor. Bundan dolayı işverenlerde iş kanununa uyma yönünde bir tavır görüyoruz” dedi. İş kazalarının kayıt altına alınmasıyla, toplu korunma ve kişisel koruyucu donanımlarının da kullanılmasıyla iş kazalarının azalabileceğini aktaran A Sınıfı İSG Uzm. Mehmet Zafer Arısoy, “İş kazaları artmış gibi görünüyor olsa da bunun sebebi hizmet alan iş yerlerinin artması ve kazaların kayıt altına alınmasıdır. Daha önceden kayda alınmıyordu. Kayıt altına alınmasıyla da bu yükseliş yerini düşüşe bırakacaktır. Teknolojiye uyum sağlanmaya ve kişisel koruyucu donanımlar ve toplu önemler alınmaya başladı. Bu malzemelerin, kişisel koruyucu donanımlarının üretimi artmış bulunmakla birlikte işveren kolay ulaşabilmektedir. İş güvenliği uzmanı olarak ta 6331 Sayılı İş Kanunu ve yönetmeliklerini de işverenle birlikte yapmaktayız” ifadelerini kullandı

    “Uzmanlar sahada ve aktif”

    Arısoy, iş güvenliği uzmanlarının ise sıfır kaza sloganıyla her an sahada aktif olarak görev aldığını da hatırlatarak, “Bu bir kültür meselesi ben iş kazalarının düşeceğini umuyorum ama sayısal olarak ölümlü iş kazalarında dünyada 3. Avrupa’da da 1. Sıradayız ve biz hala bunu koruyoruz. Bunu düşürmek sıfır iş kazası sloganını yerine getirmek düsturumuz. Elimizden geleni yapıyoruz. İş güvenliği Uzmanları bilfiil aktif olarak sahadalar. İş sahasında bulunmaları arttıkça inanıyorum ki iş kazaları azalacaktır” ifadelerine yer verdi.

    İşçilere çağrı

    İşçilerin çalışma ortamında alınan tüm önlemlere gerekli ilgiyi göstermeleri halinde hiçbir şekilde zarar görmeyeceklerini aktaran Arısoy, işçilere yaptığı çağrıda ise, “Çalışan işçi kardeşlerimiz bizim için değil, ya da yasalar gerektirdiği için değil, kendi canlarını, ailelerini düşünerek bu iş sağlığı ve güvenliği kurallarına uymaları, toplu önlemlere ve kişisel koruyucu donanımlara dikkat etmeleri gerekiyor. Bunlara dikkat ederlerse burunlarının dahi kanamayacağını söyleyebilirim” dedi.

    En çok yaşanan iş kazaları

    İSG Uzm. Müslüm Miraç Haykır ise en çok yaşanan iş kazalarının yüksekten düşme ve elektrik çarpmaları olduğunu kaydederek, bu kazaların da dikey yaşam halatları, yatay yaşam halatları, düşüş durdurucular gibi ekipman ve malzemelerle önüne geçilebileceğini ifade etti. İGS Uzmanı Haykır, “İş kazalarının yüzde 99’u engellenebilir. Ülkemizde işverenlerin iş güvenliğine biraz daha sağduyulu yaklaşıp uygun olan gerekli ekipmanları kullandırtması ve takip etmesi iş kazalarının önüne geçecektir” dedi.

    İş güvenliği kuralları kültüre dönüşmeli

    Kuralların sadece iş yerinde değil hayatın her bölümünde yer alması gerektiğini ve eğitimlerin üniversitede olduğu gibi ortaokul, ilkokullarda da yer alması gerektiğini savunan İSG Eğitici Asbest Söküm Uzm. Çetin Özdemir, “Her ne kadar iş anlamında görülse de, iş sağlığı ve güvenliği hizmetleri içerisine girildiği zaman, hayatımızda yer alması gereken çok önemli bir kültür olduğunu söyleyebiliriz. Aslında iş sağlığı ve güvenliği hayatımızda trafik kuralları gibi yer alması gereken bir kültürdür. Bu kültürün toplumun bütün kesimlerine yansıtılması lazım. Şuan üniversitelerde iş sağlığı ve güvenliği ders konusu olarak okutulmakta bu çok güzel bir yaklaşım. Bunun ortaöğretime ilköğretime kadar indirilmesi, her vatandaşın bu konuya duyarlı hale gelmesi gerekmektedir” şeklinde konuştu.

    “Yetkili olduğumuza dair bir kimlik kartı verilmeli”

    Uzmanların kartları olmadığı için çalıştıkları her hangi bir kurumda veya her hangi bir sosyal aktivitelerde kendilerini ifade etmek adına zorlandıklarını belirterek, koruma kalkanlarının genişletilmesi için bakanlığa çağrıda bulunan Özdemir, “Bakanlığımızdan talep ettiğimiz şeyler biraz bizim korunma kalkanımızın genişletilmesidir. Bunların başında bir kimlik kartımız olmalıdır. Her hangi bir yerde kendimizi ifade etmek için belirli sürelerde vize edilmek üzere bizim bir kimlik kartımızın olması gerekir. Ben dışarıda bir sosyal tesiste kendimi ifade edemiyorum veya bir iş yerine gittiğim zaman sözlü olarak ifade etmek zorunda kalıyorum dolayısıyla yetkili olduğumuza dair bir kimlik kartı verilmelidir” diye konuştu.

  • Korkutan El Nino uyarısı

    Korkutan El Nino uyarısı

    Türkiye’de neredeyse tüm bölgeleri etkileyen bunaltıcı havanın temmuz sonuna kadar devam etmesi, özellikle bu hafta sonu yeni sıcaklık rekorlarının kırılması bekleniyor.

    İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Coğrafya Bölüm Başkanı Prof. Dr. Şermin Tağıl, sıcak hava dalgasının Türkiye ve Avrupa’nın büyük bir kısmını etkisi altına aldığını, ikinci atağın da dünden itibaren başladığını ifade etti.

    Sıcak havanın özellikle cumartesi ve pazar daha da artacağını aktaran Tağıl, “Özellikle Ege, Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu’da Meteoroloji Genel Müdürlüğünün kayıtlarına göre 40 derecenin üzerinde sıcaklıklar bekleniyor. Hatta bazı yerlerde mevsim normallerinin aşırı üstüne çıkarak rekorlar dahi kırılabilir. Mesela Antalya’nın rekoru 45 derece. Bu rekoru tekrar gerçekleştirebilir. El Nino etkisiyle ağustosta mevsim normallerinin üzerinde sıcaklıkları bekliyoruz.” diye konuştu.

    Sıcak hava dalgasının şiddetli hissedilmesinin birçok nedeni olduğuna dikkati çeken Tağıl, bunlardan en önemlisini “Sahra kökenli yüksek basınç sistemi” olarak açıkladı.

    Bunun dışında “atmosfer” ve “okyanus olayı” denilen El Nino’nun gerçekleştiğine işaret eden Tağıl, şu değerlendirmelerde bulundu:

    “Nisan ayından beri dünya sularının ısındığını görüyoruz. Hatta geçtiğimiz yıllardan çok yüksek derecede bir ısınma kaydedilmiş durumda. Bu da El Nino olayının gerçekleşmesine neden oldu. Okyanus sularının ısınması havanın da ısınmasına neden oluyor. Okyanus suları depoladığı sıcak havayı da atmosfere veriyor. Üst üste 2 faktörün etkili olmuş olması sıcak hava dalgalarının etkisini artırmasına neden oldu. El Nino önümüzdeki 2024 yılına damgasını vuracak gibi. Normalde 9-12 ay devam etmekte ama bunun ne olacağını şimdiden söylemek çok erken.”

     

  • Balina heyecanı

    Balina heyecanı

    Deniz memelilerinin kritik yaşam alanları ve karşılaştıkları sorunlar hakkında bilimsel ve kamu bilincini artırmaya yönelik çalışmalar yapan DMAD’nin uzman ekibi, Kaş ve Fethiye açıklarında ispermeçet balinaları görüntüledi. Dernek kurucusu Aylin Akkaya, Dimitris Lisenko, Leyla İsrapilova, Evie Violet White, Atakan Dalkılıç, Bedirhan Bartu Tekin, Ceyda Özdemir, Efecan İştipliler, Zeynep Dilan Seyhan ve Evsane Güllüdere, bölgedeki çalışmalarını sürdürüyor.

    Deniz biyoçeşitliliğini korumak için veri tabanı oluşturan, ekolojik farkındalığı artırmayı amaçlayan derneğin araştırmacıları, Akdeniz’de yürüttükleri araştırma seferinde elde ettikleri ispermeçet balinalarına ait görüntüleri sosyal medya hesaplarından paylaştı. DMAD’dan Leyla İsrapilova, ‘Türkiye’de balina var’ başlıklı paylaşımında, bu balinaların aslında hep var olduklarına işaret ederek, “Başka balina türleri de var. Fakat insan kaynaklı stres faktörleri arttığı için koruma ve farkındalık çalışmalarının önemi gittikçe artıyor” diye uyardı.

    Türkiye denizlerinde ispermeçet, gagalı balina ve uzun balina olmak üzere 3 tür balina bulunduğunu belirten araştırma ekibinden Efecan İştipliler, Dünya Doğal Kaynakları Koruma Birliği (IUCN) kırmızı listesi verilerine göre Akdeniz’de yaşayan ispermeçet balinaları için 250 ila 2 bin 500 arasında nüfus tahmini yapıldığını, Akdeniz popülasyonunun ‘tehlike altında’ şeklinde sınıflandırıldığını söyledi.

    Doğu Akdeniz’deki çalışmaların az olması nedeniyle Türkiye kıyılarındaki nüfusun ortaya çıkarılması için daha çok çalışılması gerektiğini belirten İştipliler, balina ve yunusların iletişim için ses kullanan canlılar olduklarından, en büyük tehdidin de su altı ses kirliliği olduğunu kaydetti. İştipliler, ayrıca deniz trafiğine bağlı yaralanmalar, plastik kirliliğini de balina türleri için önemli tehditler olarak sıraladı.

    İspermeçet balinasında yeni doğan yavruların, 3,5- 4,5 metre uzunluğunda ve 1 ton ağırlığına sahip olabildiğini anlatan İştipliler, şu bilgileri verdi:

    “Hermann Melville’in ünlü romanında bahsi geçen ve bizlerin Moby Dick olarak bildiğimiz kaşalotlar, belki de en ikonik balinalardan biridir. Yaşayan en büyük dişli balinadır. Dünya üzerindeki canlılar arasında en büyük beyne sahiptir. Yetişkin dişi bireyler 12,5 metre ve yetişkin erkek bireyler ise 19,2 metreye kadar büyüyebiliyor. Kaydedilen en yüksek ağırlık ise 57 bin kilogramdır. Derin denizlerde yaşar ve avlanırlar. 1000 metre ve daha derin sularda daha yaygın olarak görülebilirler. Genellikle 30-50 dakikalık dalışlar gerçekleştirirler, bu dalışlarıyla en uzun dalış süresine sahip ikinci canlıdır. Birinci sırada ise 2 bin 992 metreye yaptığı 138 dakikalık dalışları ile yine ülkemizde görülen gagalı balina bulunmaktadır.” 

    Denizlerimizde balina ve yunuslarla ilgili veri eksikliğinin çok fazla olduğuna dikkati çeken İştipliler, şöyle devam etti:

    “Sularımızdaki canlıların varlığından habersiz birçok insan var. DMAD ekibi olarak veri eksikliğini kapatmak ve bu canlıları yakından tanımak için düzenlediğimiz seferlerin yanı sıra toplum bilincini artırmaya ve sularımızdaki balinaların bilinirliğini vurgulamaya çalışıyoruz. Denizlerimizi korumak ve deniz memelilerine daha huzurlu bir deniz bırakmak için hep birlikte çalışabiliriz. Daha önce de belirttiğimiz gibi balinalar sese son derece duyarlıdır. Bu yüzden deniz taşıtı tekne vb. kullanıyorsanız hızınıza dikkat etmelisiniz. Kirlilikten kaçınabilir ve tüketimi azaltabilirsiniz. Görüntüler ve çalışmalarımızı paylaşabilir ve toplumsal bilinçlendirmeye katkıda bulunabilirsiniz. Araştırmalarımıza destek olarak denizlerimizdeki canlıların korunmasında rol oynayabilirsiniz.” 

  • Hamilelere uyarı

    Hamilelere uyarı

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Faruk Buyru, kavurucu yaz sıcaklarında hamilelerin dikkat etmesi gereken önemli noktalara değinmiştir.

    1. Aşırı kilo alımı: Hamilelerin sıcak havalarda daha fazla rahatsızlık hissetmemesi için aşırı kilo alımından kaçınılmalıdır. Dikkatli bir beslenmeyle taze meyve, sebze ve salata gibi sağlıklı besinler tercih edilmelidir.
    2. Progesteron hormonu etkisi: Hamilelikte yüksek olan progesteron hormonu, vücut ısısını arttırarak sıcakların daha yoğun hissedilmesine neden olabilir.
    3. Bol su içme: Hamilelerin bol su içmeleri önemlidir. Şekerli ve gazlı içeceklerden kaçınılmalı, çay ve kahve tüketimi azaltılmalıdır.
    4. Uygun kıyafetler: Sentetik ve dar kıyafetler yerine pamuklu veya keten, bol ve açık renkli kıyafetler tercih edilmelidir.
    5. Dışarı çıkma saatleri: Güneşin yoğun olduğu 11.00-16.00 saatleri arasında dışarı çıkılmamalı, çıkılması gereken durumlarda gölge alanları tercih edilmeli ve şapka ile gözlük kullanılmalıdır.
    6. Ödem problemleri: Yaz aylarında ellerde ve ayaklarda ödem oluşabileceği için tuz tüketiminden kaçınılmalı, akşamları istirahat halindeyken ayaklar yüksekte tutularak ödem azaltılmalıdır.
    7. Sıcak havada istirahat: Ateş basmaları ve sıcak havaların etkisiyle hamileler daha fazla zorlanabilir. Sıcak havalarda uygun bir ortamda istirahat etmek önemlidir.

    Bu önerilere uyarak hamileler, kavurucu yaz sıcaklarını daha rahat geçirebilir ve kendilerini ve bebeklerini koruyabilirler.

  • “Suyu kaynaklarını dikkatli kullanmamız lazım”

    “Suyu kaynaklarını dikkatli kullanmamız lazım”

    Van Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Mehmet Fatih Çelikel, bu yıl özellikle su konusunda ciddi anlamda sorun yaşandığını belirterek, “Su kaynaklarımızı daha dikkatli kullanmamız lazım” uyarısında bulundu.
    Van Büyükşehir Belediyesi, mahalle muhtarlarının taleplerini dinlemek, mahallelerin sorunlarına anında karşılık vermek ve muhtemel sıkıntıların önüne geçmek için istişare toplantılarını sürdürüyor. Bu çerçevede merkez İpekyolu ilçe muhtarlarıyla bir araya gelen Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Mehmet Fatih Çelikel, muhtarların sorun ve talepleri tek tek dinleyerek not aldı.

    Toplantının başında muhtarlarla tek tek selamlaşan Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Mehmet Fatih Çelikel, Van Valisi ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Ozan Balcı’nın selamlarını ileterek, yapılan istişare toplantısının hayırlı olmasını diledi.

    Bu tür toplantılarda daha çok muhtarları dinlemeyi, mahallelerin sorun ve taleplerini önem sırasına göre konuşarak çözüme kavuşturmayı planladıklarını belirten Genel Sekreter Mehmet Fatih Çelikel, “Bugün daha çok sizler konuşacaksınız, bizler dinleyeceğiz. Bu yıl özellikle su konusunda ciddi anlamda sorun yaşıyoruz. Su kaynaklarımızı daha dikkatli kullanmamız lazım. Bu noktada sizlerin desteği bizler için önemlidir.

    Çünkü bu sorun günün sonunda sizleri ve bizleri buluyor. Kış aylarında yağışların az olması su kaynaklarını olumsuz yönde etkiledi. Özellikle şehrin merkezini besleyen Bejingir kaynağımızda ciddi anlamda su seviyesinde düşüşler söz konusudur. Birçok noktadaki sondaj sularımızda ciddi anlamda azalmalar var. Tüm bunların yanında içme sularının bahçe sulamasında kullanılması söz konusudur. Tabi buna müsaade etmiyoruz.

    Kalabalık ekiplerle mahallelerimizde ciddi anlamda denetimlerimizi sürdürüyoruz. Bu noktada muhtarlarımızın desteklerini istiyoruz. Bu sorunları da hep birlikte çözeceğimize inanıyoruz. Birbirimize destek olacağız. Bu sadece belediyenin veya VASKİ’nin meselesi değil. Toplumsal bir meseledir. Dolayısıyla bu sahiplenmeyi hep birlikte gösterirsek ve su kaynaklarımız daha düzenli kullanırsak, bu sorunun üstesinden gelir ve inşallah bu sıkıntıyı da aşarız” dedi.

    Kaçak su kullanımıyla ciddi anlamda mücadele ettiklerinin altını çizen Genel Sekreter Çelikel, “Ekiplerimiz ciddi anlamda alandalar. Çok net bir tavırla denetimlerimizi sürdürüyoruz. Sizlerin bu anlamda destekleriniz son derece kıymetlidir. Bizlerle bu yolu yürümeniz bizler için çok daha etkili bir mücadele anlamına gelmektedir. Bu desteğinizi güçlü bir şekilde yanımızda görmek istiyoruz” ifadelerini kullandı.

    Daha sonra tek tek söz alan mahalle muhtarları, mahallelerinde yaşanan su, altyapı, üstyapı, kanalizasyon, yol, ulaşım, tarımsal, ilaçlama, okul, taziye evi, sıvat, istinat duvarları ve oyun parkları gibi taleplerini tek tek dile getirdi.
    Sorunları tek tek not alan ve toplantıda bulunan ilgilere aktaran Genel Sekreter Çelikel, taleplerin karşılanması ve sorunların çözümü noktasında takipçi olacaklarını ifade etti.

    Toplantı; verilen öğlen yemeği, muhtarlara hediye takdimi ve hatıra fotoğraflarının çekilmesinin ardından sona erdi.
    Fidanlık Parkı’nda gerçekleştirilen toplantıya Genel Sekreter Mehmet Fatih Çelikel’in yanı sıra Van Su ve Kanalizasyon İdaresi (VASKİ) Genel Müdürü Ülker Cem Kaplan, Genel Sekreter Yardımcısı Esiner Çetin, Başkan Danışmanı Sinan Hakan, VEDAŞ ve AKSA Temsilcileri ile Van Büyükşehir Belediyesinin ilgili daire başkanları katıldı.

  • İdrar yolu enfeksiyonu uyarısı

    İdrar yolu enfeksiyonu uyarısı

    İdrar yolları enfeksiyonunun kadınlarda daha sık görüldüğünü belirten Op. Dr. Eyüp Coşar, “Yaz geldi, yaz mevsimi denilince bedenen ve zihnen dinlenme; yani tatil akla gelir. Ancak sıcak hava, hijyen şartlarındaki yetersizlikler ve terlemedeki artışlar gibi istemediğimiz durumlar bazı sağlık problemlerinin ortaya çıkmasına neden olabilmektedir. Bunların başında da özellikle kadınlarda daha sık görülen Sistit olarak da adlandırdığımız İdrar yolu enfeksiyonları gelmektedir. İdrarı mesaneden dışarı taşıyan üretra adını verdiğimiz idrar kanalının kadınlarda erkeklere göre daha kısa olması nedeniyle kadınlarda idrar yolu enfeksiyonları daha sık görülmektedir. Havuz ve denize sıkça girilmesi nedeniyle bakterilere daha çok maruz kalınması sonucu yaz aylarında görülme sıklığı daha da artmaktadır” dedi.

    Hastalığın belirtilerini anlatan Coşar, “Bu enfeksiyon, idrar yaparken yanma, bazen endişe verici boyutlarda olabilen kanama, sık idrara çıkma isteği, karın alt bölgesinde ağrı ve rahatsızlık hissi, karında şişlik, bulanık ve kokulu idrar, bulantı, kusma ile ateş gibi belirtiler ortaya çıkmaktadır. Bu şikâyetler olduğunda doktora başvurmalıyız. Tanı konulması ve tedavisi kolay olan bu durumlar, ihmal edilmesi halinde ciddi böbrek enfeksiyonlarına yol açabilmektedir” dedi.

    “Klorlama yapılamayan havuzlara girmekten kaçının”

    İdrar yolları enfeksiyonlarından korunmak için öneriler sıralayan Op. Dr. Eyüp Coşar sözlerini şöyle tamamladı; “Kirli, kalabalık, klorlama yapılamayan havuzlara girmekten kaçınmak, ıslak ve kirli mayo ile suya girmemek, havuz öncesi ve sonrası mutlaka duş almak, susamayı beklemeden günde 2-2,5 litre su tüketmek, idrarı uzun süre tutmamak gibi basit önlemlerle rahat bir yaz tatili geçirmek mümkün olacaktır. Böbrek yetmezliği gibi veya daha başka kronik hastalığı olanların kendi doktorlarının önerdiği kadar su tüketmeleri uygun olacaktır.”

  • Valilik yarını işaret ederek uyardı

    Valilik yarını işaret ederek uyardı

    Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nden alınan verilere göre, 19 Temmuz Çarşamba günü itibari ile Sakarya’da hava sıcaklıkları mevsim normallerinin 3 ila 8 derece üzerinde olması bekleniyor.

    Sakarya Valiliği tarafından vatandaşlara yapılan uyarıda, 37 dereceye çıkması beklenen sıcak havada yaşanabilecek olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunması gerektiği belirtildi.

    Valiliğin sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda, “Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nden alınan verilere göre; tüm yurtta etkili olan sıcak hava dalgasının ilimizde de yarından itibaren mevsim normallerinin 3 ila 8 derece (35-37 derece) üzerine çıkması bekleniyor. Sıcak hava dalgası nedeniyle, kronik rahatsızlığı olanlar, yaşlılar ve çocuklar başta olmak üzere; vatandaşlarımızın günün en sıcak saatleri olan 11 ile 16 saatleri arasında dikkatli ve tedbirleri olmaları gerekmektedir” denildi.

     

  • Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde kene vakaları arttı

    Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde kene vakaları arttı

    Özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesinde yaşayan insanların yaz aylarında tarlalarda sık çalışmasıyla yılan ısırması, akrep sokması, kene teması gibi şikayetlerle hastaneye başvurularının çok olduğunu belirten Uzm. Dr. Hividar Altan, özellikle Siirt’te vatandaşlar bağ, bahçe tarla işiyle uğraşmakta ve doğal olarak temas artmakta olduğunu söyledi.

    Vatandaşların bağ, bahçe gibi bir yere gittiği zaman uzun kollu, paçası uzun kıyafetler giymesi gerekmekte olduğunu dile getiren Dr. Altan, “Giydiği kıyafetin paçasını çorabın altına sokması gerekiyor. Çünkü kene, aşağıdan yukarıya yürüyerek çıkan bir canlıdır. İş bitiminde eve dönüldüğünde yapılması gereken ilk iş kıyafetlerin çıkarılıp kendimizi baştan aşağı tırnağa kadar incelemek. Ve herhangi bir temasın olmadığını görmek. Çünkü kene klinik vermeden günlerce orada yapışıp kalabilmekte” dedi.

    “Yılan ve akrep sokmalarında halkta genelde bilinen şey ısırılan yeri hızlıca sarılıp bantlanıp ya da yaraya diş macunu, yoğurt gibi bir maddeyi koyup var olan mikrobun çıkarılması amaçlanmakta ama aslında bu tıbben çok yanlış bir uygulama” diyen Altan, sözlerini şöyle sürdürdü:
    “Yapmanız gereken ısırılan bölgeyi sıkmak değil. O bölgeyi soğuk sabunlu bir suyla yıkamak sonrasında en yakın sağlık kuruluşuna başvurmak. Siirt Eğitim ve Araştırma Hastanesinde antivenom dediğimiz akrep ve yılan sokmalarının antikoru dediğimiz belli durumlarda serum bulunmakta ve hekimlerimiz tarafından uygunluk durumuna göre biz bu tedaviyi uygulamaktayız. Takibi ve tedavisi doktorlar tarafından yapılmaktadır.”
    Yılan ısırmaları, akrep sokmaları ve kene temasında meydana gelen bulgular ve neler yapılması gerektiğine değinen Altan, öncelikle ısırmanın ve temasın olduğu yerde kızarma, kaşıntı, ağrı gibi yakınmaların olabileceğini dile getirdi.

    Hastaların büyük bir kısmında bu yakınmaların olup, zamanla geçmekte ancak bazı zehirlerin fazla olduğu, çok zehirli akrep ve yılan sokmalarında bu kızarıklık şişme kola kadar ilerler ya da bacağı ısırmışsa daha yukarıya uzva kadar ilerleyebilmekte olduğuna dikkat çeken Altan, “Bu tür durumlarda muhakkak hekim desteği alınmalı. Bu tür durumlarda hekimler uygun tedavi ve takip planlamakta ve uygun adımı atmaktadır. Kişiye düşen şey ise oradaki ağrıyı ve kızarıklığı takip etmek. Ateş, bulantı, kusma, ishal, karın ağrısı gibi bir yakınmanın olup olmadığını takip edilmeli. Özellikle kene temasında ilk iki hafta hastanın kendisini takip etmesi ve ateş, bulantı, kusma, ishal, karın ağrısı gibi bir yakınmanın olması veya vücutta kızarıklık gibi bir durumda hemen en yakın sağlık kuruluşuna başvurması gerekiyor” diye konuştu.

     

  • Marmara için ‘yüksek sıcaklık’ uyarısı

    Marmara için ‘yüksek sıcaklık’ uyarısı

    MGM İstanbul Bölge Tahmin ve Erken Uyarı Merkezi’nce yapılan açıklamada, 19 Temmuz Çarşamba günü, öğle saatlerinden itibaren bölgenin sıcak hava dalgasının etkisine gireceği, sıcaklıkların bölge genelinde mevsim normallerinin 3-8 derece üzerine çıkmasının beklendiği bildirildi.

    Çarşamba gününden itibaren hava sıcaklıklarının İstanbul’da 32-35, Edirne’de 38-41, Kırklareli’de 35-39, Tekirdağ’da 33-36, Kocaeli’de 37-39, Sakarya’da 35-37, Yalova’da 31-33 derece civarında seyredeceği tahmin ediliyor.

    Mevsim normalleri üzerindeki sıcaklık nedeniyle 11.00 ile 16.00 saatleri arasında, yaşlılar, çocuklar ve kronik rahatsızlığı olanların sıcak çarpmasına karşı dikkatli ve tedbirli olmaları istendi.