Etiket: uyarı

  • Valilikten uyarı

    Valilikten uyarı

    Samsun’da son 1 ay içerisinde 252 kişi boğulma tehlikesi geçirdi, 5 kişi hayatını kaybetti. Samsun Valiliği de yeni bir açıklama yaparak vatandaşları uyardı.
    Karadeniz’de özellikle tedbirsiz davranan vatandaşlar nedeniyle, kimi zaman da RİP (çeken akıntı) yüzünden boğulma olayları meydana geliyor.

    112 Acil Çağrı Merkezi Müdürlüğü’nden alınan bilgilere göre son 1 ay içerisinde çağrı merkezine 373 boğulma vakası ile ilgili çağrı geldi. Bu çağrılardan 252’si vakaya dönüştü. 19 kişi ciddi vakaya dönüşerek hastaneye kaldırıldı. Bu 19 vakadan 5’i hayatını kaybetti.

    Samsun Valiliği yeniden uyardı
    Samsun Valiliği, yaptığı yeni uyarı ile vatandaşlara daha dikkatli olmaları çağrısında bulundu. Valilikten yapılan açıklamada, “Ülkemizde her yıl yüzlerce kişi suda boğulma sonucunda hayatını kaybediyor. Suya girerken tedbirli olmak sizin ve sevdiklerinizin hayatını kurtarabilir. Boğulma tehlikesine karşı alabileceğiniz tedbirleri biliyor musunuz?

    – Paniğe kapılmak, kontrolü kaybettirir.
    – Sıcaklığını ve derinliğini bilmediğiniz sulara atlamayın.
    – Suya girmeden önce, ufak ısınma egzersizleri veya esneme hareketleri yapın.
    – Küçük çapta da olsa rahatsızlık hissettiğiniz an sudan çıkın.
    – Yüzmek için cankurtaran adlı kişiye yanıt olarak bulunan yerleri tercih edin.
    – Çocuklarınıza, yanlarında bir yetişkin olmadan suya girmenin tehlikeli olduğunu öğretin.
    Lütfen unutmayın; küçük tedbirler, büyük kazaları önler” denildi.

  • Artan sıcaklıklara karşı uyarı

    Artan sıcaklıklara karşı uyarı

    Güneydoğu Anadolu’da hava sıcaklığı her geçen gün normalin üstüne çıkıyor. Dışarı çıkacak vatandaşların çok dikkatli olmaları gerektiğini belirten Canpolat, gündüz vakitlerinde özellikle yaşlıların dışarı çıkmaması gerektiğinin altını çizdi.

    Kronik hastalıkları olan vatandaşların sıcaklıklardan çok fazla etkileneceğini ifade eden Canpolat, “Aşırı sıcaklıklarda terleme ile vücut ısısının dengede tutulamayacak. Aşırı sıcaklar çeşitli sağlık problemlerini de beraberinde getirmektedir. Sıcaklık ve nem artışına bağlı olarak vücut sıcaklığı artmakta ve metabolizma bu yeni duruma uyum sağlamaya çalışmaktadır. Normalde terleme ile vücut ısısı dengelenmeye çalışılır. Ancak aşırı sıcaklarda sadece terleme ile vücut ısısı dengede tutulamaz” dedi.

    Yaşlılar, bebekler ve kronik hastalığı olanların terleme mekanizması ile vücut ısını dengede tutması her zaman mümkün olamayabileceğini kaydeden Canpolat, “Ortamdaki nem oranı eğer yüksek ise terleme ile vücut ısısı yeterli düzeyde düşmeyebilir. Şişmanlık, herhangi bir hastalığa bağlı yüksek ateş, aşırı sıvı kaybı yaşayanlar, kalp ve sinir hastalıkları, alkol ve uyuşturucu bağımlılıkları ve tedavi amacıyla kullanılan bazı ilaçlar terlemeyi etkileyen diğer faktörlerdir. Aşırı sıcaklardan en çok etkilenen grupları 65 yaş ve üzeri yaşlılar, 4 yaş altı küçük çocuklar, bakıma ihtiyacı olanlar, gebeler, açık alanda çalışanlar, obez dediğimiz aşırı kilolular, şeker hastaları, kalp ve damar hastaları, psikolojik hastalıkları olanlar, solunum yolu hastaları, karaciğer ve böbrek hastaları olarak örnek verebiliriz” diye konuştu.

    Sıcak saatlerde dışarı çıkılmamalıdır”

    “Gün içinde belli saatlerin çok sıcak olduğunu ve o saatlerde dışarı çıkmanın insan sağlığına zarar vereceğini aktaran Canpolat, sözlerine şöyle devam etti:“Günün en sıcak saatlerinde mümkün olduğunca dışarıya çıkılmamalıdır. Bu saatlere örnek verecek olursak güneş ışınlarının dik açıyla geldiği 11-15 saatleri arasındaki özellikle de 12-14 saatleri arasındaki saatlerde dışarı çıkılmamalıdır. Tuz içeren gıdaların sık sık tüketilmesine dikkat edilmeli, açık renkli, bol ve pamuklu giysiler tercih edilmelidir. Geniş kenarları olan ve hava delikleri olan şapkalar tercih edilmeli ve tabi ki güneşten koruyan güneş gözlükleri kullanılmalıdır. Bebek, çocuk ve hayvanlar kapalı bir şekilde park etmiş araçlarda bırakılmamalı, kapalı alanlar iyice havalandırılmalı, güneş gören yerler perde ve güneşliklerle mutlaka gölgelendirilmelidir. Sık sık duş alınmalı, bunun mümkün olmayacağı zamanlarda ayaklar, eller, yüz ve ense suyla ıslatılmalı ve silinmelidir.”

    “Klima önünde uzun süre kalmayın”

    Sıcak havalarda klima önünde kalmak insan sağlığına büyük zararlar verebildiğini dile getiren Canpolat, “Uzun süre klima önünde durmanın hipotermiye sebep oluyor. İnsan vücudunun belli bir sıcaklık derecesi aralığı vardır. İdeal olan sıcaklık 36 ve 37 dereceleridir. Bu sıcaklıklardan daha düşük derecelere maruz kalırsak hipotermi dediğimiz kavram, 40 derecenin üstündeki derecelere maruz kalırsak ta hipertermi dediğimiz kavram oluşmakta. Eğer ki klima önünde uzun süre kalırsak hipotermi, dışarda 40 derecenin üstünde sıcaklıklara maruz kaldığımız zamanda ise hipertermi dediğimiz kavram gerçekleşmiş oluyor. Bu durumlarda vücut kendi ısısını dengelemekte zorlanmakta, bununla birlikte üst solunum ve alt solunum yolları enfeksiyonlarına, kas ağrılarına sebep olmaktadır” ifadelerine yer verdi.

  • Koca’dan “Kırım Kongo” uyarısı

    Koca’dan “Kırım Kongo” uyarısı

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, kene kaynaklı bir enfeksiyon olan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi vakaları hastalığına ilişkin sosyal medya hesabından uyarılarda bulundu.

    Koca, “Karadeniz bölgesinde, özellikle Kurban Bayramı ve sonrasında kene yapışmasına bağlı KKKA vakalarında artış oldu. Temmuz sonuna kadar artarak devam etmesi muhtemel kene yapışması vakalarına karşı dikkatli olunmalı, hastalığın ağır seyredebildiği unutulmamalı.” dedi.

    Bakan Koca, paylaşımında, Karadeniz Teknik Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Gürdal Yılmaz’ın konuya ilişkin görüşlerinin yer aldığı videoya da yer verdi.

    KKKA hastalığının ağır seyredebileceği ve ölüme neden olabileceği uyarısını yapan Yılmaz, “Özellikle KKKA hastalığının olduğu bölgelere gidecek kişilerin önlemlerini alması, örneğin, çoraplarını pantolonlarının üzerine çekmesi, kendini her gün vücuduna kene yapışıp yapışmadığı noktasında kontrol etmesi gerekiyor. Çünkü kene ne kadar vücutta kalırsa hastalık da o kadar ağır seyredebiliyor.” ifadesini kullandı.

    Yılmaz, hazirandan temmuz ayı sonuna kadar olan sürecin kene vakası artışlarının en yoğun yaşandığı dönem olduğuna da dikkati çekti.

  • Kene vakaları yükselişte

    Kene vakaları yükselişte

    Doğu Karadeniz Bölgesinde Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) vakalarında yazın gelmesiyle birlikte özellikle Kurban Bayramı ve sonrasında gurbetçilerin yöreye akın etmesiyle birlikte artış olduğu belirtildi.
    Ülkemizde KKKA vakaları 2008’den sonra azalamaya başlamışken son birkaç yıldır tekrar artışa geçti. Uzmanlar kene vakalarının özellikle Haziran ayı ortasından Temmuz ayı sonuna kadar yüksek trendde devam ettiğine dikkat çekerek bu dönemde çok dikkatli olunması gerektiği uyarısında bulundu.

    Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Gürdal Yılmaz, kenenin vücutta kaldığı sürenin hastalığın seyrini değiştirdiğini söyledi. Yılmaz ”Kene kaynaklı enfeksiyon olarak Kırım Kongo Kanamalı Ateşi vakalarında yazın gelmesiyle birlikte özellikle Kurban Bayramı ve sonrasındaki gurbetçilerimizin yöreye akın etmesiyle birlikte bir artış var.

     

    Bu artışla birlikte insanlarımızın biraz daha dikkatli olması gerektiğini düşünüyoruz. Son günlerdeki vaka artışı özellikle Gümüşhane Devlet Hastanesi’nden her gün arandığımız için biliyoruz. Bizde
    de yatan hastalarımız söz konusu. Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) olarak hastaların ağır seyredeceğini aklımızda tutmalıyız ölüme neden olabileceğini de bilmeliyiz.

    Özellikle bu bölgelere KKKA’ nin olduğu yerlere gidecek olanlar kişilerin önlemlerini alması çoraplarını pantolonların üzerine çekmesi her gün kene açısından vücudunun herhangi bir yerine kene yapışmış mı? diye kendini kontrol etmesi gerekiyor. Çünkü kene ne kadar vücutta kalırsa o kadar hastalık ağır seyredebiliyor” dedi.

    Haziran ortasından Temmuz sonuna kadar ki dönem vaka sayılarının en yüksek olduğu dönemdir”
    Kene vakalarının genellikle Haziran ortalarından Temmuz ayı sonuna kadar yoğun seyrettiğini hatırlatan Yılmaz, “Haziran ortasından Temmuz sonuna kadar ki dönem en yüksek sayıların olduğu dönemdir. 2002 yılından bu yana bizde görülen vakalarda 2008’e kadar bir artış trendi olmuştu.

    2008’den sonra vakalar azalamaya başlamışken son birkaç yıldır tekrar bir artış söz konusu. 2008’e göre o rakamlara çıkmadık ama 2015-2016 yıllarına göre biraz daha fazla oranda KKKA ile karşılaşıyoruz. 2015-2016 yıllarında 10-15 hasta varken 2020’lerden sonra bu rakam yılda 30-40’lara kadar çıktı. Bir kaç vakamızda ölüm olabiliyor. KKKA yıllar öncesinden beri var.

    Önce Kırım’da sonra Kongo sonra İran’da Afganistan taraflarında olan bir hastalık. 2002 yılından bu yana ülkemizde tanı konulmaya başlandı. Başlangıçta ciddi mortalitelere neden oldu şimdi mortalite oranları o kadar yüksek olmamakla birlikte yine görebilmekteyiz. O nedenle halkımızın KKKA ile ilgili dikkatli olması gerektiğini söylüyoruz” diye konuştu.

  • Meteorolojiden yağış uyarısı

    Meteorolojiden yağış uyarısı

    Meteoroloji bayramın ikinci gününde 8 il için sarı kodlu kuvvetli yağış uyarısı yaptı.

    Meteroloji açıklamasına göre, yarın Kocaeli, Sakarya, Düzce, Zonguldak ve Bartın çevreleri ile sabah saatlerinden itibaren İstanbul’un kuzeyi ve Anadolu yakasında yerel kuvvetli gök gürültülü sağanak yağış bekleniyor. Yağışların akşam saatlerine kadar etkili olması tahmin ediliyor.

    Tekirdağ il geneli ile Edirne’nin güneyinde de sabah saatlerinden itibaren öğle saatlerine kadar yerel kuvvetli gök gürültülü sağanak yağış bekleniyor.

  • Meteoroloji’den yağış uyarısı

    Meteoroloji’den yağış uyarısı

    Meteoroloji 1. Bölge Müdürlüğü Bölge Tahmin Erken Uyarı Merkezi’nden yapılan açıklamada, 4 saat içinde İstanbul’un Çatalca, Silivri, Arnavutköy, Büyükçekmece ilçeleri, Tekirdağ’ın Süleymanpaşa, Muratlı, Çorlu, Marmara Ereğlisi, Ergene, Çerkezköy, Kapaklı ve Saray ilçeleri ile Kırklareli çevrelerinde gök gürültülü sağanak yağışın etkili olmasının tahmin edildiği bildirildi.

    Açıklamada, yağış nedeniyle ani sel, su baskını, yıldırım, yerel dolu yağışı, ani rüzgar, kısa süreli fırtına ve ulaşımda yaşanacak aksamalara karşı vatandaşların tedbirli olması istendi.

    VALİLİK’TEN UYARI

    İstanbul Valiliği de konuya ilişkin açıklama yaptı. Açıklamada, “Önümüzdeki 4 saat içinde İstanbul Avrupa yakası (Çatalca, Silivri, Arnavutköy ve Büyükçekmece), çevrelerinde sağanak yağışların yerel kuvvetli olacağı tahmin ediliyor.” denildi.

    Valilik, olumsuzluklara karşı tedbirli olunmasını istedi.

     

  • Tüketiciye nakit avans uyarısı

    Tüketiciye nakit avans uyarısı

    Merkez Bankası tarafından belirlenen kredi kartı faiz oranı aylık akdi faizde yüzde 1.36’dan yüzde 1.91 çıkarıldı. Gecikme faizi ise yüzde 2.11 olarak gerçekleşti.

    Aylık geliri yetmeyen tüketicinin kredi kartı nakit avansına sarıldığını, bazı ihtiyaçlarını geliriyle karşılayamayınca bir maaş kadar da nakit avans kullanarak bir aylık geçimini sağladığını aktaran Yılmaz, zamlı maaşına rağmen avanssız geçimini sağlayamayan tüketicinin yeni borçlara kredi kartıyla yeniden yelken açtığını söyledi.

    Bir aylık maaşın yanında bir o kadar da kredi kartından nakit avans çekerek geçimini sağlamaya çalışan tüketicilerin düzlüğe çıkamadığını savunan Yılmaz, “Aylık yüzde 1.36 akdi faiz ile 10 bin TL nakit avans çeken tüketici aylık 930 TL ödemektedir. Akdi faiz yüzde 1.91’e çıkınca aylık faiz 970 TL’ye çıkmaktadır. Başka bir ifadeyle tüketici aldığı maaşın bin lirasını doğrudan geçimini sağlayacak borcuna yatırmaktadır. Yüzde 1.91 faiz oranının ise tüketiciye yıllık mâliyeti yaklaşık 500 liradır. Kısacası tüketici borcu borçla kapatarak yaşamına devam etmektedir. Tüketicinin borç yükü büyüyerek devam etmektedir. Tüketicinin kira, gıda ve mecburi çocuk eğitimi dışında sosyal hayatı için harcayacağı bir geliri bulunmamaktadır” dedi.

  • Çiftçilere mantar ve sarı pas uyarısı

    Çiftçilere mantar ve sarı pas uyarısı

    Pazaryeri’nde havaların yağışlı geçmesiyle birlikte çiftçilerin zarar görmemesi için yem bitkileri ekili alanlarında görülebilecek bitki hastalığı, mantar ve sarı pas riskine karşı incelemede bulunuldu.

    İlçe Tarım ve Orman Müdürlüne bağlı ekipler, çiftçileri olası bir bitki hastalığına karşı uyararak, mahsullerinde mantar ve sarı pas görülmesi durumunda çiftçilere hastalık durumunda nasıl müdahale edilmesi konusunda bilgilendirdi.

  • “Eti dinlendirmemiz gerek”

    “Eti dinlendirmemiz gerek”

    Yaklaşan Kurban Bayramı ile birlikte çok fazla et tüketiminin yaşatabileceği sağlık problemlerinden dolayı her yıl olduğu gibi bu yıl da uzmanlar bayram öncesi vatandaşları uyarmaya devam ediyor. Özellikle sindirimi zor olan etin nasıl tüketilmesi, yanında ne yenilmesi ve nelere dikkat edilmesi konusunda önemli uyarılarda bulunan Diyetisyen Hanife Kara, “Yemekte sadece et yemeyelim sebze ile bunu dengeleyelim” diye konuştu.

    “Pişirme yöntemine dikkat edelim”

    Kırmızı et tüketiminde dikkat etmemiz gereken şeylerden birisinin de pişirme yöntemi olduğunu vurgulayan Diyetisyen Hanife Kara, “Bazen çok fazla ısıl işleme maruz bıraktığımız için kanserojen madde içerebiliyor. Dolayısıyla en sağlıklı yöntem ızgara şeklinde ya da haşlama şeklinde tüketmek etlerimizi. Mutlaka sindirimini kolaylaştırmak ve doğru emilim için yanında bol sebzeyle beraber tüketmemiz gerekiyor. Üst üste her gün et tüketimini önermiyoruz. Vücudumuzda çok rahatsızlık vermemesi açısından da fazla protein alımı da birazcık tehlikeli olabiliyor. Dolayısıyla burada günlük yüz, yüz elli gram kadar protein alımı yeterli olduğu için porsiyon kontrolüne çok dikkat etmemiz gerekecek.

    Süt ürünleriyle beraber tüketmemeleri gerek. Çünkü o da demirle kalsiyum emiliminde biraz problem çıkardığı için mutlaka et tüketiyorsak sebzeyle beraber tüketiminin daha doğru olacağını söyleyebilirim. Yemeklerle beraber, özellikle et yemekleri yaptığımızda sıvı alımını çok önermiyorum ki et sindirimini güçleştirmesin. Daha sağlıklı olması için sırf et yemeyelim ve eti sebzeyle kombin yapmamız çok daha doğru olacaktır” şeklinde konuştu.

    “Eti dinlendirmemiz gerek”

    Etin hafızası olduğunu dile getiren Diyetisyen Kara, “Bunu sürekli söylüyoruz. O yüzden eti birazcık dinlendirmemiz gerekiyor. Gerçekten daha sağlıklı bir şekilde vücudumuza faydası olması için. Bu eti biraz dinlendikten sonra işleme bırakırsak, birazcık daha vücudumuz için sağlıklı hale gelebilir. Direkt yememiz hem sindirim açısından hem de böbrekler açısından sağlıklı olmayabiliyor” dedi.

    “Porsiyon kontrolüne dikkat edelim”
    Üst üste üç gün, dört gün et tüketimini önermeyen Diyetisyen Kara, “Bazılarında hatta iki öğün bile tüketen oluyor. Aynı gün içerisinde, eğer ki çok fazla et tüketimi varsa, orada da haftada iki gün ya da üç gününü sınırlandırabilirler. Burada porsiyon kontrolüne çok dikkat edeceğiz. Yüz gram ila iki yüz gram arasında kişinin kilosuna göre değişebilir. Ama bir hafta içerisinde maksimum üç gün olarak sınırlandırabilirler” diye konuştu.

  • Kurban satıcılarına “sahte para” uyarısı

    Kurban satıcılarına “sahte para” uyarısı

    Elazığ Emniyet Müdürlüğü, Kurban Bayramı öncesinde güvenlik önlemlerini artırdı. Polis, her Kurban Bayramı’nda kurban pazarlarında yaşanan sahte para ve dolandırıcılık olaylarının önüne geçmek için ise satıcıları bilinçlendirme çalışması yaptı. Bu çerçevede Toplum Destekli Polis Şube Müdürlüğü, Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ile HAYDİ ekipleri kurban pazarında satıcılar tek tek dolaşarak uyarılarda bulundu. Kurban satıcılarına broşürler dağıtan ekipler, paranın sahte olduğunu nasıl anlayabileceklerini detaylı şekilde anlattı. Pazar alanına kurulan stantta bilgilendirme faaliyetleri sürerken satıcılar ve vatandaşlar polis ekiplerine teşekkür etti.

    Üreticilerden Bülent Arslan, “Öncelikle İl Emniyet Müdürlüğüne teşekkür ediyoruz. Ekipler, sahte paralar konusunda bize güzel bilgiler verdi. Bu sene bir hayvan satıyoruz 100 bin lira. Allah muhafaza sahte para verirse arkadaşlar bitti. Bu sene yine satışımız oluyor. Polislere çok teşekkür ederim. Bu bilgiler için çok iyi oldu” dedi.

    Vatandaşlardan Nurettin Kaya ise, “Emniyet ekipleri görevini yapıyor. Allah razı olsun. Bizim dolandırılmamız için mücadele ediyorlar. Allah devletimizden razı olsun. Genellikle Kurban Bayramı’nda sahte para oluyor. Hayvanlar çok para ve üretici bazen dikkat etmiyor. Dikkat etmek gerekiyor” diye konuştu.