Etiket: uyku apnesi

  • Uyku apnesine dikkat

    Uyku apnesine dikkat

    Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Tevfik Özlü, “Kişi eğer gece horluyorsa, sabah yorgun olarak uyanıyorsa; yani hiç uyumamış gibi, dinlenmemiş gibi kalkıyor ve gün boyu özellikle pasif kalınan ortamlarda kişinin uykusu geliyor ve içi geçiyorsa, bu sırada kişiyi dışardan izleyen birisi uyku sırasında kendisinin nefes alamadığını ve nefesinin durduğunu söylüyorsa bu kişide uyku apnesi var demektir. Bunun anlaşılması için bir uyku testinin yapılması gerekiyor, bu önemli. Çünkü uyku apnesi gerçekten sağlığımızı çok yönlü bir şekilde riske atmaktadır. Eğer zamanında teşhis edilip tedavi edilmezse uyku apnesi kişiyi yorar. Uyku apnesi olan kişiler dışardan bakıldığında sürekli uyuyan kişiler gibi görünür ama aslında bu kişiler kaliteli uyku uyuyamadıkları için dinlenemezler. Çok uyur gibi görünürken aslında hiç uyuyamazlar. Buna bağlı olarak gergin olurlar, sinirli olurlar, sosyal uyumları bozulur, işe odaklanamazlar. Ayrıca kalp damar sistemiyle ilgili akciğer hastalıkları ortaya çıkar. Değişik sistemlerde depresyon gibi, cinsel istek azalması ve iktidarsızlık gibi sorunlar görülebilir. Özellikle uykuya bağlı olarak iş kazaları ve trafik kazaları gibi bilinçsel sorunlar görülebilir” dedi.

    Uyku apnesinin kesinlikle ihmal edilmemesi gerektiğinin altını çizen Özlü, “Uyku apnesi ihmal edilecek bir şey değildir. Özellikle erkeklerde ve fazla kilolu kişilerde daha çok görülür. Uyku apnesinin teşhisi ve tedavisi mümkündür” şeklinde konuştu.

  • Yorgunluk uyku apnesi işareti olabilir

    Yorgunluk uyku apnesi işareti olabilir

    Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Adem Dirican, uyku apnesi hakkında açıklamalarda bulundu. Uyku apnesinin tanımını yapan Dr. Öğr. Üyesi Dirican, “Uyku sırasında ataklar şeklinde üst solunum yolunun daralmasıyla seyreden ve bunun sonucunda oksijen seviyesinin düşmesine neden olan bir hastalıktır. Toplumun yüzde 2-4’ünde gözlenmektedir. En yaygın şikâyetleri sık sık uyku bölünmesi, sabah yorgun kalkma, gün içinde uyuklama, baş ve eklem ağrıları, sinirlilik ve cinsel isteksizliktir. Tüm bu belirtilere rağmen hastaların en sık doktora başvuru nedeni eşlerinden gelen şikâyettir” dedi.

    “Kilolu, kalın ve kısa boyunlu bireyler risk altında”

    Uyku apnesinin hangi bireylerde görüldüğüne değinen Dr. Öğr. Üyesi Dirican, “Kilolu, kısa ve kalın boyunlu, orta ve ileri yaş erkeklerde daha sık görülmektedir. Sigara ve alkol tüketimi de önemli risk faktörleridir. Burun septum deviasyonu, bademcik ve geniz eti büyüklüğü, büyük dil, alt çenenin geride olması, uzamış küçük dil, üst damak tonusunun bozulması ile aşağı doğru sarkması gibi anatomik bozukluklar da uyku apnesi sebeplerindendir. Nadiren bu risk faktörleri olmayan kişilerde de görülebilmektedir” diye konuştu.

    “Solunum 10 saniyeden fazla durur”

    Bilinç açık iken üst solunum yolunu açık tutan kaslarının tonusunun uyku sırasında düştüğünü söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Dirican, “Bu yüzden üst hava yolu daralır, hava akım hızı artarak üst hava yolunda titreşimlere neden olur ve kişi horlamaya başlar. Ancak uykunun REM evresinde özellikle dili öne çeken kastaki gevşeme sonucu dil arkaya kayarak üst hava yolunu tam olarak tıkar. Solunum 10 saniyenin üzerinde durur, yani apne oluşur. Apne sırasında kan oksijen seviyesi azalır, karbondioksit artar, uyku derinliği azalır. Kas tonusları artar ve solunum yolu tekrar açılır. Bunun sonucunda yüzeyel uyku evresine ya da uyanıklık durumuna ani geçişler olur. Hasta derin uyku evresine geçemediğinden yataktan yorgun kalkar, gündüz uykululuk hali oluşur. Bu apnelerin sıklığı hastalığın şiddetini belirler” şeklinde konuştu.

    “Kalp krizi riski artabilir”

    Uzamış uyku apneli hastalarda insülin direnci geliştiğini ve bunun da glukoz intoleransı, tansiyon yüksekliği, kan yağlarında artış ve damar tıkanıklıkları ile sonuçlandığını belirten Dr. Öğr. Üyesi Dirican, şunları söyledi:
    “Böbrek yetmezliği, inme, kalp krizi gelişme riski oldukça artar. En sık rastlanılan şikâyet gündüz uykululuk halidir. Bu nedenle hastaların entelektüel etkinlikleri azalır, hafıza bozuklukları ortaya çıkar. Bu da bireyin toplumsal soyutlanma başta olmak üzere iş yerinde başarısızlık, iş ve trafik kazaları gibi maddi ve manevi kayıplara neden olur:”

    “Teşhis süreci”

    Tanı sürecinden bahseden Dr. Öğr. Üyesi Dirican, “Her ne kadar eşlerin şahitliği ile tanı konsa da altın standart tanı yöntemi polisomnografisi yöntemidir. Bu işlemde özel olarak hazırlanan odalarda teknisyen nezaretinde uyutulan hastaların belirli kayıtları alınır, hastalığın tipi ve derecesi de standardize edilir. Hastalığın şiddetinden bağımsız olarak öneriler kilo verilmesi, alkol ve sigaranın bırakılması, reflüyü önleyici tedbirler ve uyku pozisyonunun ayarlanmasıdır” ifadelerinde bulundu.

    “Tedavi yolları”

    Tedavi seçeneklerini anlatan Dr. Öğr. Üyesi Dirican, “Orta ve ağır dereceli uyku apneli hastalarda kullanılan CPAP veya BİPAP; kapalı bir yüz veya burun maskesine bağlanan, bir hortum ve hava pompası ile uyku sırasında, hafif ve devamlı pozitif basınçla üst hava yollarının kapanmasını engelleyen bir alettir. Uyku apne tedavisinde cerrahi yöntemler ise 3 ana bölgeyi açmaya yöneliktir. Eğer darlık varsa burun, geniz ve dil köküne yönelik işlemler yapılır” dedi.

  • Uyku apnesinden kurtulmak mümkün

    Uyku apnesinden kurtulmak mümkün

    Uyku sırasında tekrarlayan solunum durmalarının veya solunumun belirgin bir şekilde azalmasının neden olduğu uyku bozukluğunun uyku apnesi olarak tanımlandığını aktaran Dr. Yüzüak, “Bu durum, uyku sırasında solunum yollarının geçici olarak tıkanması veya daralması sonucu meydana gelir.” diye konuştu.

    Uyku apnesinin, kişinin uyku kalitesini olumsuz etkileyebildiğini ve ciddi sağlık sorunlarına yol açabildiğini belirten Yüzüak, “Uyku apnesi ciddi bir sağlık sorunu olabilir ve tedavi edilmezse kalp hastalığı, yüksek tansiyon, diyabet ve diğer sağlık sorunları riskini artırabilir” şeklinde konuştu.

    “Uyku apnesinin 3 türü vardır”

    3 tür uyku apnesi olduğunu aktaran Dr. Yüzüak, bunları şöyle açıkladı; “Obstrüktif Uyku Apnesi (OSA), Bu, en yaygın uyku apnesi türüdür. OSA, üst solunum yollarının uykuda tıkanması nedeniyle meydana gelir. Boğaz kaslarının gevşemesi veya aşırı kilo gibi faktörler bu tıkanıklığa yol açabilir. Merkezi Uyku Apnesi (CSA), CSA, beynin solunumu düzenleyen bölgelerinin uyku sırasında geçici olarak çalışmaması sonucu ortaya çıkar. Bu durum genellikle başka sağlık sorunlarına bağlı olarak gelişir. Karma Uyku Apnesi, Bu türde, hem obstrüktif hem de merkezi uyku apnesi belirtileri bir arada bulunabilir.”

    Uyku apnesi tedavisi

    Uyku apnesi tedavisinin; hastalığın şiddet derecesine ve türüne bağlı olarak değişebildiğini ifade eden Dr. Murat Yüzüak, tedavi seçeneklerini şöyle anlattı: “Yaşam tarzı değişiklikleri yaparak; sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek, kilo vermek, alkolden ve sigaradan kaçınmak gibi önlemler, hafif uyku apnesi vakalarında yardımcı olabilir. CPAP Tedavisi: Sürekli pozitif hava yolu basıncı (CPAP) cihazları, üst solunum yollarını açık tutarak solunumu düzenler. Cerrahi Müdahale: Ciddi uyku apnesi vakalarında, cerrahi seçenekler veya üst hava yolunu genişletmeyi hedefleyen girişimsel prosedürler düşünülebilir. Dental Cihazlar: Özel olarak tasarlanmış dental cihazlar, alt ve üst çenelerin pozisyonunu düzelterek hava yolunu açabilir.”

    “Kaliteli uyku ve sağlıklı yaşam için”

    Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Murat Yüzüak uyku apnesinin belirtilerini ise şöyle sıraladı, “Yüksek şiddette horlama, uykuda nefes kesilmeleri veya hızlı solunum, uykusuzluk, sabahları baş ağrısı, gündüz aşırı uyuklama ve halsizlik, dikkat eksikliği…” Bu belirtilerden birinin görülmesi durumunda, bir sağlık profesyoneli ile iletişime geçmenin ve hastalığın seviyesinde uygun tedavi seçeneklerini değerlendirmenin önemli olduğunu dile getiren Dr. Yüzüak, “Unutmayın ki uyku apnesi tedavi edilebilir bir hastalıktır ve tedavi; daha iyi bir uyku kalitesi ve genel sağlık için önemli bir adım atmanızı sağlayabilir” dedi.