Etiket: uyku

  • İftardan sonra çay, kahve ve sigara tüketenlere uyarı

    İftardan sonra çay, kahve ve sigara tüketenlere uyarı

    Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Levent Öztürk, çay ve kahvenin uyarıcı bir takım kimyasallar içerdiğini, aşırı tüketilmesi halinde uykuya dalmayı zorlaştırabileceğine vurgu yaptı.
    Prof. Dr. Öztürk, Ramazan ayında uyku düzeninin nasıl olması gerektiğine dair açıklamalarda bulundu. Ramazan ayında oruç tutan kişilerin gün boyu idare etmek için yoğun bir şekilde sigara içme eğiliminde olduklarını söyleyen Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Öztürk, sigaranın uyku sağlığını bozan faktörlerden bir tanesi olduğuna dikkat çekti.

    “Sigara uyku sağlığını bozan faktörlerden bir tanesi”
    Sigaranın uyku sağlığını bozan faktörlerden bir tanesi olduğunu söyleyen Prof. Dr. Öztürk, oruç tutan ve iftardan sonra sigara içme sıklığını arttırma eğilimi olanlara uyarıda bulundu. Oruçlu olan vatandaşlara gün boyu idare etmek için yoğun bir şekilde sigara içmeye kalkmamaları yönünde çağrıda bulunan Prof. Dr. Öztürk, “Nikotinin vücutta yarılanma ömrü 90 dakika civarındadır. Nikotin eksikliği 2 saat içerisinde tekrar kendini göstermeye başlar. Olağan akışı içerisinde içebilir ya da bunu fırsat olarak görüp sigara içme alışkanlığın ortadan kaldırmak için bir adım atıp sigara içmeyi azaltabilirler” dedi.

    “Aşırı tüketim uykuya dalmayı zorlaştırabilir”
    Çay ve kahvenin uyarıcı bir takım kimyasallar içerdiğini ve aşırı tüketilmesi halinde uykuya dalmayı zorlaştırabileceğine vurgu yapan Prof. Dr. Öztürk, uykuya dalış süresinin zorlaşmasıyla birlikte sahura kalkma durumunda uyku süresinin kısalacağını aktardı. Bu tarz sorunlar yaşayanların çalışma şartları izin veriyorsa öğleden sonra yarım saat ya da bir saat uyuyabileceğini belirten Prof. Dr. Öztürk, bu şekilde meydana gelebilecek iş kazalarının da önüne geçileceğini dile getirdi.
    Ramazan ayında alışılmış uyku düzeninin dışına çıkıldığını söyleyen Prof. Dr. Levent Öztürk, gece sahura kalkma ile birlikte uyku bölünmesi yaşandığını ve bu noktada kaliteli uyku için dikkat edilmesi gerekenleri anlattı.
    Uykunun gece içerisinde aşağı yukarı 90 dakikalık döngüler halinde olduğunu söyleyen Prof. Dr. Öztürk, 4 saatlik uyku ile beynin ihtiyaç duyduğu uykunun alınabileceğine dikkat çekti.

    “Akşam uyku saati 23.00’ü geçmemeli”
    İftardan sonra uyku saatinin gece 23.00’ü geçmemesi gerektiğini aktaran Prof. Dr. Öztürk, bunun yanında Akdeniz tipi beslenmenin de uyku kalitesine olumlu yansıyacağını vurguladı. Ramazan ayında yağlı yemek ve kırmızı et tüketimini azaltmanın doğrudan uyku kalitesine etkisi olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Öztürk, batı tipi beslenmeden uzak durulması gerektiğini ifade etti.

    “Gecikmiş uyku fazı sendromu olabilir”
    İnsanların birbirinden farklı olduğunu ve bireylerin uyku bakımından tavuklar, baykuşlar ve ara tipler olarak 3’e ayrıldığını belirten Prof. Dr. Öztürk, baykuş özelliği olan bireylerin daha geç ve sahurdan sonra yatma eğiliminde olduğunu aktardı.
    Bu durumun normal şartlarda 1 ay süreyle uygulandığında kişide gecikmiş uyku fazı sendromu diye adlandırılan tıbbi rahatsızlığa yol açabileceğini söyleyen Prof. Dr. Öztürk, Ramazan bittikten sonra olağan uyku alışkanlıklarına geri dönmede de sorunlar yaşanabileceğini ifade etti.

  • Uykuda yangına yakalandı

    Uykuda yangına yakalandı

    Olay, Çorum merkez Ulukavak Mahallesi Güneşevler 6. Sokak’ta meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Erol Ş.’ye (63) ait ikamette evde bilinmeyen bir sebeple yangın çıktı. Evden yükselen dumanları gören mahalle sakinlerinin ihbarı üzerine olay yerine çok sayıda itfaiye, polis ve sağlık ekibi sevk edildi. Yangın sırasında evde uyuyan Erol Ş., komşuları dışarı çıkartıldı. Üzerindeki elbiselerin tutuşması ile vücudunda yanıklar oluşan Erol Ş., sağlık ekiplerinin olay yerinde yaptığı ilk müdahalenin ardından Erol Olçok Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldı. Tedavi altına alınan yaşlı adamın hayati tehlikesinin olduğu öğrenildi.


    Öte yandan, yaşlı adamın komşuları tarafından kurtarılma anı ise güvenlik kamerasına yansıdı. Görüntülerde, vatandaşların bir yandan yaşlı adamın üzerine su dökerken bir yandan da hortumla içerideki alevleri söndürmeye çalıştığı görülüyor. Daha sonra vatandaşlar yaşlı adamı pencereden dışarı çıkartıyor.

  • Uykusundan ‘deprem oluyor’ diyerek ikinci kattan atladı

    Uykusundan ‘deprem oluyor’ diyerek ikinci kattan atladı

    Olay, 4 gün önce Erzin ilçesi İsalı Mahallesi’nde meydana geldi. Annesi Lütfiye Çeler ile birlikte yaşayan Ayşe Gülhan Çeler (38), 6 Şubat depreminden çok etkilendi. Sürekli korku içinde olan kadın 14 Mart gecesi artçı yaşandığını düşünerek uykusundan bağırarak uyandı. Paniğe kapılan Ayşe Gülhan Çeler, evin balkonuna doğru koşarak ikinci kattan atladı. Hastaneye kaldırılan Çeler, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti.

    6 Şubat depreminin ardından kızı Ayşe Gülhan Çeler’in korku içerisinde olduğunu belirten Anne Lütfiye Çeler,“O gün aynı odada kalıyorduk. Salı günü saat 03.30 civarıydı. Kızım Ayşe birden bağırarak uyandı. ‘Anne deprem oluyor dışarı çıkalım’ dedi. Baktım balkona doğru koştu, kızım orası balkon dememe rağmen tutamadım ve ikinci kattan aşağı atladı. Ben de ne olduğunu anlayamadım. Balkondan aşağıya baktığımda kızım cansız yatıyordu. Komşulara seslendim koşarak kızımın düştüğü yere geldim. Kendimden geçtim” dedi.


    Kızının herkese saygılı ve ailesiyle sorunu olmayan biri olduğunu ifade eden Anne Çeler, “İşinde de sevilen bir insandı. Yardım severdi. Kızıma ne olduysa 6 Şubat depremiyle oldu. Kızım intihar etmedi, galiba rüyasında deprem olduğunu görmüş ve panikleyerek atladı” diye konuştu.

  • Annenin uykusunun gelmesi iki çocuğunun hayatını kurtardı

    Annenin uykusunun gelmesi iki çocuğunun hayatını kurtardı

    Olay, merkez Nilüfer ilçesi Fethiye Mahallesi’nde meydana geldi. İlyas Aydın’a ait olan ve ailesiyle birlikte yaşadığı eve gece saatlerinde kimliği belirsiz bir kişi tarafından 2 el ateş edildi.

    Kurşunlar camdan içeriye girerek duvara çarparken sesleri duyarak oturma odasına giden aile gözlerine inanamadı. Aydın ailesi durumu hemen polis ekiplerine bildirirken, şüpheli geldiği otomobil ile hızlıca uzaklaştı.

    O anlar kameralara yansırken annenin uykusunun gelmesi oğlu ve kızını kör kurşunlardan 5 dakika ile kurtuldu.

    “Belki evim şu anda cenaze evi olacaktı diyen Aysel Aydın,”Olay gecesi biz kına için İnegöl’e gittik. Daha sonra eve döndük ve eşim ile büyük kızım uyumaya gitti. Oğlum ,kızım ve ben buradaydık. Gece saat 3 sıralarında her taraf sessiz ve hiçbir şey yoktu. Daha sonra bizde oğlum ve kızımla yatmaya gittik. Olay tam biz gittikten 5 dakika sonra olmuş. Biz yatmaya gittikten sonra kimliği belirsiz bir kişi arabayla geliyor ve bizim olduğumuz bu odaya doğru 2 el ateş ediyor ve kaçıyor. Eğer biz burada olsaydık ölebilirdik. Gelen polis memurları da geldiklerinde “kurşunlar isabet edebilirdi” dedi. Benim için dehşet, tüyler ürpertici bir şey. Bu kadar kanepe ve yatağın olduğu evde yere yatak yaparak yatıyoruz. Suçluların yakalanmasını istiyorum. Çünkü benim 3 tane çocuğum var. Küçük kızım bana “biraz daha televizyon izleyelim” dedi. Ben de “yok” demiştim. Biraz daha izlesek ölmüştük. Belki şuanda benim evim cenaze evi olacaktı” dedi.

  • Yangına uykuda yakalanan o aile konuştu

    Yangına uykuda yakalanan o aile konuştu

    Olay, merkez Gürsu ilçesi İpekyolu Mahallesi’nde meydana geldi. Anne Emel Zeydan Becruk ve 4 yaşındaki oğlu Mohommed Velid Becruk’un yaşadığı 11 katlı binanın 4.katındaki yaşadıkları evde elektrik kontağından yangın çıktı.


    Anne ve çocuğu uykuda oldukları için çıkan dumanlar nedeniyle etkilenirken ihbar üzerine olay yerine sağlık, itfaiye ve İpekyolu Jandarma Karakol Komutanlığı’na bağlı ekipler sevk edildi. Olay yerine hızlı bir şekilde gelen jandarma, vatandaşların yardımıyla 4 yaşındaki çocuğu balkondan bir alt katın balkonuna doğru ulaştırıp kurtarırken; kapının kırılmasıyla birlikte anne de son anda jandarma ve site yönetimini tarafından kendi sırtlarında taşınarak kurtarıldı. Olay sonrası 2 jandarma personeli, site görevlisi, anne ve çocuğu dumandan etkilenirken ilk müdahalelerin ardından Şehit Cüneyt Yıldız Devlet Hastanesi’ne götürüldüler. Tedavileri tamamlanan aile, site görevlisi ve 2 jandarma personeli taburcu oldu.

    Öte yandan o esnada diğer çocuğu Nasır Becruk’un okulda, eşi Ahmed Becruk’un ise işte olduğu öğrenildi.

    İşte olduğunu söyleyen baba Ahmed Becruk, “İşteydim duyunca hemen arabaya bindim ve geldim. Geldiğimde jandarma personeli, komşular ve site yönetimi ailemi çıkardı. Kapıyı kırarak zorla açtılar. Çocuğumu balkondan alt kata bırakarak kurtardılar, eşimi ise kapıyı kırarak kurtardılar. Çok şükür ki durumları şuanda iyi. Sadece evde maddi hasar oluştu” dedi.

    4 yaşındaki çocuğu mecburen balkondan alt kata bırakarak tuttuklarını söyleyen site görevlisi Emrah Kaputsuz,”Bloğumuzdaki bir dairede yangın çıktı. Bir kadın ile bir çocuk yangına uykuda yakalanınca ve içeride mahsur kaldı. Jandarma personeliyle birlikte önce balkondan çocuğu aldık daha sonra ise çelik kapıyı kırarak kadını kurtardık. Kurtardıktan sonra insan gurur duyuyor şükrediyor. Çocuğu balkondan aldık ama mecburduk. Üst kattan alt kata çocuğu bıraktılar öyle aldık. Jandarma personeli ve karakol komutanı kadını kurtardı o sırada dumandan etkilenince ben kadının omzundan tuttum ve hep birlikte çıktık” dedi.

    Anne ve çocuğun kurtarılma anına ait o anlar kameraya yansıdı.
    Yangınla ilgili tahkikat sürüyor.

  • Yangına uykuda yakalandılar

    Yangına uykuda yakalandılar

    Olay, merkez Gürsu ilçesi İpekyolu Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, anne ve çocuğunun yaşadığı evde elektrik kontağından kaynaklı yangın çıktı. Anne ve çocuğu çıkan dumanlar nedeniyle etkilenirken ihbar üzerine olay yerine sağlık, itfaiye ve İpekyolu Jandarma Karakol Komutanlığı’na bağlı ekipler sevk edildi. Olay yerine hızlı bir şekilde gelen jandarma, vatandaşların yardımıyla kapıyı kırarak anne ve çocuğunu son anda kurtardı. Olay sonrası 2 jandarma personeli, anne ve çocuğu dumandan etkilenirken ilk müdahalelerin ardından Şehit Cüneyt Yıldız Devlet Hastanesi’ne götürüldüler.

    İtfaiye ekipleri, yangına müdahale ederek tamamen söndürdü.

    Anne ve çocuğun kurtarılma anına ait o anlar kameraya yansıdı.

  • 3 aylık bebek yattığı uykusundan bir daha uyanamadı

    3 aylık bebek yattığı uykusundan bir daha uyanamadı

    Bursa’nın İnegöl ilçesi kırsal Cerrah Mahallesinde meydana gelen olayda 3 aylık bebek, yatağında ölü bulundu.

    Olay, Cerrah Mahallesinde bir evde meydana geldi. Suriye uyruklu anne Rana (18), 3 aylık bebeği İbrahim Hac Halil’i emzirip beşiğine yatırdı. Sabah uyanan anne bebeğinin hareketsiz yattığını görünce 112’ye haber verdi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri, bebeğe kalp masaja yaparak hastaneye kaldırdı. Hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen bebek, hayatını kaybetti. Bebeğin cenazesi, Savcılık incelemesinin ardından kesin ölüm sebebinin belirlenmesi için Adli Tıp Kurumuna gönderildi.

    Jandarma Komutanlığı ekipleri, olayla ilgili soruşturma başlattı.

  • Uzun yaşamanın basit sırrı

    Uzun yaşamanın basit sırrı

    Yeni bir araştırmada uzun yaşamanın basit bir yolu ortaya kondu. Buna göre kaliteli bir uyku, insan ömrüne fazladan birkaç yıl ekleyebilir.

    Harvard Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden bilim insanlarının da aralarında yer aldığı araştırma ekibi, düzenli olarak kaliteli gece uykusu çeken erkeklerin diğerlerine kıyasla neredeyse 5 yıl daha uzun yaşayabildiğini saptadı. Kadınlarda ise bu sayı 2 yıl olarak belirlendi.

    Ekip, daha iyi uyku alışkanlıkları olan gençlerin erken ölme ihtimalinin de daha düşük olduğunu tespit etti.

    Independent’in haberine göre, araştırmada, tek başına uyku miktarının yeterli olmadığı, önemli olanın uyku kalitesi olduğu vurgulandı.

    Araştırmacılar kaliteli uykuyu şu faktörlere dayandırdı:

    • Gecede 7 ila 8 saatlik ideal uyku süresini tamamlamak
    • Haftada en fazla iki kez uykuya dalmakta zorluk çekmek
    • Haftada en fazla iki defa uykunun bölünerek kaçması
    • Herhangi bir uyku ilacı kullanmamak
    • Haftada en az 5 gün uyandıktan sonra dinlenmiş hissetmek

    Araştırmada, 2013 ve 2018 arasında ABD’deki Ulusal Sağlık Görüşmesi Anketi adlı geniş çaplı bir çalışmaya katılan yurttaşların verileri incelendi.

    Bu veriler, yüzde 54’ü kadın ve ortalama yaşı 50 olan 172 bin kişiyi içeriyordu ve bu kişilerin genel sağlık durumlarıyla uyku alışkanlıklarına dair bilgiler veriyordu.

    Katılımcılar ortalama 4,3 yıl takip edilmişti ve bu süre zarfında 8 bin 681 kişi kayatını kaybetmişti.

    Bu ölümlerin yüzde 30’u kardiyovasküler hastalıklara, yüzde 24’ü kansere ve yüzde 46’sı da diğer nedenlere bağlıydı.

    Bulgular, tüm bu nedenlere bağlı ölümlerin yaklaşık yüzde 8’inin kötü uyku düzeniyle ilişkili olduğunu ortaya koydu.

    Harvard Üniversitesi’nden klinik araştırmacı Dr. Frank Qian, “Bence bu bulgular, sadece belli bir süre boyunca uyumanın yeterli olmadığını vurguluyor” dedi ve ekledi:

    “Gerçekten dinlendirici bir uyku çekmeniz, uykuya dalma ve uykuda kalmayla ilgili az sorun yaşamanız gerekiyor.”

  • Uykusuzluğunuzun nedeni vitamin eksikliği olabilir

    Uykusuzluğunuzun nedeni vitamin eksikliği olabilir

    Uykusuzluk, pek çok bireyin hayatını olumsuz yönde etkileyebileceğini belirten Uzman hekimler, uykusuzluğun yaşam kalitesini olumsuz etkileyen ve sağlığı bozan durumlardan biri olduğunu vurguladılar. Uykusuzluğa neden olabilen birçok faktör olduğunu söyleyen uzman hekimler, vücutta çeşitli yaşamsal vitaminlerin eksikliği, stres ve ruhsal sorunlar, vücutta uykudan sorumlu olan hormonlarda dengesizlik ve nörolojik sebepler uykusuzluğa neden olabileceğini belirttiler.

    “D vitamini eksikliği olanların uyku kalitesi düşük oluyor”

    Vitamin eksikliği pek çok uyku sorununun başlıca sebepleri arasında yer aldığını kaydeden Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı, Uzm. Dr. Safiye Arık, “Çok sayıda kişi uyku sorununun vitamin değerlerinden kaynaklı olduğunun farkında değildir. Uykusuzluk nedenleri ve belirtileri kişiden kişiye değişiklik gösterebilir. D vitamini eksikliği, demir eksikliği, B12 eksikliği, B6 ve B2 vitamini eksikliği, kalsiyum eksikliği yetişkinlerin yanı sıra çocuklarda da uykusuzluğa neden olabilir. Özellikle D vitamini eksikliği yaşayan kişilerde uykusuzluk sıkça görülebilir. D vitamini özellikle uykuyu düzenleyen beyin bölgelerine etki edip, önemli bir uyku hormonu olan melatoninin yapımında rol almaktadır. Bu nedenle D vitamini düzeyi düşük olan kişilerde, uyku kalitesinin düşük olduğu ve uykuya dalmakta zorlandıklarını görebiliyoruz. Diğer yandan demir eksikliği çocuklar da dahil olmak üzere serotonin ve melatonin düzeylerinde düşmelere neden olabileceğinden her bireyde derin uyku düzeyinde bozulma ve uyku problemlerine neden olabilir. Demir eksikliğine bağlı gelişen kansızlık, geceleri bacaklarda rahatsız edici bir his oluşturarak kişinin uykusuz kalmasına yol açabilir. Hatta huzursuz bacak sendromu bile oluşturabilir” dedi.

    “Demir eksikliği ve vitaminlerle ilgili takviye alınabilir”

    Uykusuzluk problemine karşı yapılaması gerekenleri sıralayan Uzm. Dr. Safiye Arık, “Çocuklar için de yetişkinler için de düzenli sağlık kontrollerinin yanı sıra vitamin değerlerini düzenli olarak kontrol ettirmek oldukça önemlidir. Demir eksikliğiniz ve eşlik eden bulgularınız varsa uzman bir hekime başvurarak ilgili vitamin desteği almak gerekmektedir. Çay tüketimi ve kafein tüketimi azaltılmalıdır. Yüksek ve demir ve B12 vitamini almanın en önemli yöntemi hayvansal gıda tüketmek ve düzenli beslenmektir. Bunun için kırmızı et ve sakatat yanı sıra balık ve yumurta ile günlük olarak yetecek demir ve B12 vitamini alınabilir. Uykusuzluk ve huzursuz bacaklar sendromu olan hastaların neredeyse hepsinde demir eksikliği bulunmaktadır. Düzenli sağlık kontrolü ve uzman bir hekim önerisi ile demir eksikliği ve vitaminlerle ilgili takviye alınabilir” diye konuştu.

    “Melatonin hormonun eksikliği uykusuzluğa neden olan en büyük faktördür”

    Çeşitli psikolojik zorlayıcı süreçler ve stres gibi unsurların da kolaylıkla uyku düzenini etkileyebileceğini kaydeden Medicana Çamlıca Hastanesi’nden Klinik Psikolog Kübra Bozkurt, “Stres, kaygı, endişe, değişen yaşam koşulları uyku düzeninin de bozulmasına yol açıyor. Melatonin uykuya dalmamızı sağlayan bir hormondur. Gün ışığına adapte olan vücudumuz bu hormonu gündüz saatlerinde salgılamaz. Gün ışığını sona erdiğini algılayan hücrelerimiz bunu beyne iletir. Hormon salınımını sağlayan epifiz bezi de melatonin salınımını başlatır. Güneş battıktan sonra salınmaya başlar, rutindeki uyku saatimiz yaklaştıkça salınımı artar. Gün doğumuna yakın salınımı azalarak sonlanır. Melatonin hormonu sayesinde uyku ve uyanıklık farkındalığı oluşur. Salınım arttıkça, dışarıdan aldığımız sinyalleri beynimiz daha az algılar, bu da uyku hissini oluşturur. Yorulduğumuzu ve dinlenmemiz gerektiğini fark ederiz. Melatonin hormonunun uyku ritmini düzenlemesinin yanı sıra bağışıklık sistemini güçlendirmesi, hücreleri yenilemesi, stresi kontrol altında tutması gibi işlevleri vardır. Melatonin hormonun eksikliği uykusuzluğa neden olan en büyük faktördür. Belirtildiği gibi, melatonin hormonu ışığın olmadığı ortamda en fazla salgılanır. Bu nedenle gece geç saatlerde televizyon izlemek, bilgisayarın başında fazla vakit geçirmek, yatarken telefonla uğraşmak, uyunan odada gece lambasını açık bırakmak melatonin hormonunun salınımı engeller, bu da uykusuzluğa yol açar” şeklinde konuştu.

    Uyku sağlığında ve düzenindeki bozulmanın belirtileri hakkında bilgi veren Uzman Klinik Psikolog Kübra Bozkurt, “Birçok araştırma yeterli uyku süresinin 6-8 saat arası olduğunu söylüyor ama bunu uygulamasına rağmen günümüzde hala uykusuzluk (insomnia) ve fazla uyuma (hypersomnia) şikayetlerini yaşayan insanlar olduğunu görüyoruz. Sağlıksız bir uykunuz olduğunu gösteren birkaç işaret vardır. Bunlara kısaca şöyle değinebiliriz:
    “Uyumanız gereken saatte yatağa girdiğinizde, uykuya dalmanız 15 dakikadan fazla sürüyorsa bir sorun var demektir. Bunun nedenleri arasında genellikle gündüz saatlerinde de uyumuş olmak, fazla kafein almış olmak veya zihninizi meşgul eden, sizi kaygılandıran düşüncelerin içinde kendinizi rahatlatıp uykuya dalamamış olmanızdır.

    Uyku dört fazdan oluşur, derin uykuya aşama aşama geçer zihnimiz. Uyku kalitesinin yüksek olması ve gerçek bir dinlenme için bu dört aşamanın gerçekleşmesi gerekir. Kişinin kesik kesik uykusu varsa, nedensiz bir şekilde veya en ufak bir seste uyanacak bir uykusu varsa, kişi uykunun üçüncü fazına geçemiyor demektir. Bu da kişinin yeterince dinlenemeden, yorgun uyanmasına neden olur. Ayrıca derin uykuya dalamamak REM uykusunu alamamak demektir ki bu da kişinin sanki uyumamış gibi uyanmasına neden olur.

    Kabuslar veya kişiyi tedirgin eden nesneleri, insanları rüyada görmek, kişinin gerilmesine neden olur. Uyku halindeyken kaygıdan uzak, gevşemiş bir vücudumuz olur. Kâbus gördüğümüzde ise vücudumuz kasılır. Eğer uzun süre devam eden kabuslarınız varsa uyku bozuklukları için nöroloji bölümünde muayene olmanız gerekir.
    Sabah uyanmanız gereken saatte kolayca uyanamamak, yorgun kalkmak, sanki hiç uyumamışsınız gibi kalkmak, gece sağlıklı bir uyku almadığınızı gösterir.”

    Uyku düzeninin bozulmasına karşı, kaliteli bir uyku için neler yapılabilir

    Kaliteli bir yaşam için, kaliteli bir uykunun önemine değinen Uzman Klinik Psikolog Kübra Bozkurt, evden çalışmaya başlayanlar veya haftanın birkaç gününü iş yerinde, geri kalanı evinde çalışarak geçirenler, okul eğitimini evde devam ettiren öğrenciler, sosyal hayatı kısıtlandığı için evde daha çok zaman geçirmek zorunda kalanlar için şu tavsiyelerde bulundu:

    “Uyku saatleriniz, önceki rutininizde nasılsa öyle devam etsin, uykusuzluk sorununuz varsa bile yatağa girmeniz gereken saatte girin, uyanmanız gereken saatte alarmla uyanın.
    Gündüzleri uyuduğunuz odada fazla vakit geçirmeyin.
    Evden çalışıyor olmak iş/okul disiplininizi bozmamalı. Sabah kalktığınızda ev kıyafetlerinizi değiştirin, işe/okula gider gibi giyinin.
    Gündüz uyuklamalarından kaçının. Uykulu hissediyorsanız açık havaya çıkıp temiz hava alabilirsiniz, elinizi yüzünüzü yıkayabilirsiniz veya çay kahve içebilirsiniz.
    Fiziksel egzersiz sizi dinç tutar. Hafif tempolu bir yürüyüş veya evde yapabileceğiniz egzersizler gün içinde daha enerjik hissetmenize, gece de daha kaliteli, derin uyumanızı sağlar.
    Evde çalışmaya başlayanların bir kısmının mesai saatleri de değişti. Çalışanlar bunu telafi etmek, bilgisayarın başında dikkat odağını daha fazla arttırmak için çay kahve tüketimini arttırdılar. Fazla kafein uyku düzeninizi bozar, uykuya dalmakta zorlanırsınız, az uykuyla sabah uyanmanız gereken saatte ayakta olmanız gerekince de tüm günü hafif sersemlik hissi içinde geçirirsiniz. Gününüz verimsiz geçer. Alternatif olarak su tüketimini arttırın.
    Bilgisayarın başında fazla zaman geçirmek gözlerinizi çok zorlar. Gece uyku düzeninizin bozulmaması için gündüz uyumasanız bile, göz yorgunluğu uykunuzu getirir. Bu da konsantre olmanızı zorlar. Gözlerinizi kapatıp kafanızı yastığa yaslayın, isterseniz uzanabilirsiniz de. Bunu 5 dakika yapıp gözlerinizi açtığınızda kendinizi daha dinç hissedeceksiniz.
    Özellikle akşam saatlerinde çok ağır yemekler yememeye çalışın. Ağır, yağlı yemekler midenizi rahatsız edeceği için uyku kalitenizi de etkileyecektir.
    Melisa, papatya veya rezene gibi bitki çayları gevşeten, rahatlatan çaylardır. Akşam saatlerinde, uyumanıza yakın bir vakitte içerseniz, uykuya daha kolay dalarsınız.
    Sigara ve alkol tüketiminizi azaltın. Ne kadar fazla uyarıcı alırsanız uykusuzluğunuz o kadar kuvvetlenecektir.
    Uyuduğunuz odada gece lambasını açık bırakmamaya dikkat edin.
    Yatmadan önce televizyon, bilgisayar ve telefonla meşgul olmayın.
    Eğer stres kaynaklı uykusuzluğunuz veya daha fazla uyuma ihtiyacınız varsa, strese neden olan problemleri çözmek daha kalıcı bir çözümdür. Sorunlarınızı çözmekte zorlandığınızda profesyonel destek almak sürecinizi kolaylaştıracaktır.”

  • Uykusunu almadan direksiyona geçen yandı

    Uykusunu almadan direksiyona geçen yandı

    Direksiyon başında uyumadan kaynaklanan trafik kazalarına dair yargıdan önemli bir karar çıktı. Uykusunu yeterince almadan direksiyon başına geçen genç adam, gündüz vakti şehirlerarası yolda, eşinin uyuduğu sırada bir anda kendinden geçti. Bir anlık dargınlık sebebiyle karşı şeride geçerek karşı yönden gelen otomobille çarpıştı. Kazada 1 kişi öldü, üç kişi yaralandı. Sanık sürücü hakkında Ağır Ceza Mahkemesi’nde ‘taksirle öldürme’ suçundan dava açıldı. Mahkeme, kazanın taksirden kaynaklandığına hükmetti.
    Kazada ölen kişinin yakınları kararı temyiz edince devreye Yargıtay 12. Ceza Dairesi girdi. Sürücünün direksiyon başında uyuduğunu beyan ettiğine dikkat çekilen kararda; “Sanığın kolluk ifadesinde eşinin sağda uyuduğunu kendisinin de bir anlık dalgınlıkla uyuyakaldığını, çarpışmanın etkisiyle uyandığını, kazanın kendisinin uyuması ile kullandığı aracın karşı şeride geçmesi nedeniyle olduğunu beyan ettiği anlaşılmaktadır. Savcılık ifadesinde de bir anlık dalgınlıkla uyuyakalarak karşı şeride geçtiğini beyan ettiği ortadadır. Dairemiz yerleşik uygulamaları göz önünde bulundurulduğunda direksiyon başında uyuma neticesinde meydana gelen kazalarda sanıkların Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 22/3. maddesinde tanımlı bilinçli taksir hükümleri uyarınca sorumlu tutulması gerektiği, direksiyon başında uyuması nedeniyle kazaya sebebiyet veren sanık hakkında TCK’nın 22/3. maddesi hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi kanuna aykırıdır. Hükmün bozulmasına oybirliğiyle karar verildi” denildi.