Etiket: uyuz

  • “Kıyafet denerken uyuz bulaşabilir”

    “Kıyafet denerken uyuz bulaşabilir”

    Dermatoloji (Cildiye) Uzm. Dr. Enkhjargal (Egi) Losol, uyuz hastalığı artışının sebepleri, tanı koyma aşaması ve tedavi süreçleri hakkında açıklamalarda bulundu.

    “Salgın kalabalık yaşamın olduğu yerlerde başlar”

    Uyuz hastalığının insanlık tarihinde neredeyse 2500 yıldır insanların hayatlarını olumsuz etkileyen ve en sık görülen ektoparaziter hastalıklardan biri olduğunu belirten Uzm. Dr. Losol, “Uyuz oldukça ciddi bir toplum sağlığı sorunudur. Uyuzun yayılmasını hızlandıran nedenler arasında kalabalık yaşantı, primer olguların zamanında tedavi edilememesi ve halkın bu konuda yeterince bilgiye sahip olmaması sayılabilir. Sıklıkla doğal afetler, savaşlar, ekonomik krizler ve mülteci kampları gibi kalabalık yaşamın olduğu yerlerde salgınlar şeklinde başlamaktadır” dedi.

    “Dünyada 200 milyon kişi enfekte”

    Dünya çapında ilgili ülkelerin sosyo-ekonomik durumlarından bağımsız olarak herhangi bir zamanda enfekte olan kişi sayısının 200 milyonun üzerinde olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Losol, “Bu yüzden etkilenen bireylerde ve sağlık sistemi üzerinde ciddi ekonomik yük oluşturmaktadır. Tarihe baktığımızda her 30-40 yılda bir pik yapma sıklığı olan bu enfeksiyon hastalıkların pik döneminin bu aralar olması ve son yıllarda bütün dünya genelinde artışa neden olduğu için bu hastalıkla ilgili farkındalığın artması önemlidir” diye konuştu.

    “Bazı kişilerde hiç belirti vermeyebilir”

    İlk defa bu hastalığa yakalanmış bir kişide konağın bağışıklık durumuna göre ilk belirtilerin ortaya çıkma süresinin 2-6 hafta kadar sürebilirken, tekrarlayan hastalıklarda ise bu sürenin 24-48 saat sonra görülebileceğini belirten Uzm. Dr. Losol, “Bazı kişiler uyuzla enfeste olup ama belirti göstermeden günlük hayatlarına devam edebilirler. Bu bireylere taşıyıcı denilmektedir” şeklinde konuştu.
    8

    “Geceleri ve banyo sonrası artan kaşıntılara dikkat”

    Uyuzun belirtilerinin klasik olarak geceleri artan, sıcak banyo ve duş sonrası şiddetlenen kaşıntılar şeklinde olduğunu aktaran Uzm. Dr. Losol, şunları söyledi:

    “Fiziksel tipik bulgular ortaya çıkmadan önce de belirtiler görülebileceğini unutmamalıyız. Tipik tutulum yerleri eller, parmak aralarındaki ağ bölgesi, el bileklerinin iç yüzleri, koltuk altları, kulak arkaları, bel, karın çevresi, kalçalar, ayak bilekleri çevresi ve ayak tabanlarıdır. Erkeklerde genital bölge skrotum, penis ucu sık tutulurken, kadınlarda meme başı areola bölgesi ve genital bölgeler daha sık tutulmaktadır. Bebeklerde, yaşlılarda ve immun sistemi zayıf hastalarda ise kafa derisi, yüz, yanaklar dâhil tüm deri yüzeyi tutulabilmektedir”

    “İlk muayenede tanı koyulamayabilir”

    Uyuz tanısının klinik olarak konduğunu, bir laboratuvar bulgusu olmadığını söyleyen Uzm. Dr. Losol, “Nadiren kanda alerji belirteçlerinden biri olan igE yüksekliği görülebilir ama bu başka parazitler hastalıklar ve bazı özel sendromlarla veya alerjik ürtiker dediğimiz hastalıklarda da yüksek olabileceği için tek başına uyuz bulgusu sayılmaz. Gerektiğinde deriden kazıntı yapılarak alınan örneğe mikroskop altında bakılarak tanı konulabilir. Nadiren cilt biyopsisi ile tanı konulabilmektedir. Ayrıcı tanıda atopik dermaitit, kontakt veya nummuler dermatit, id rxn, diğer böcek ısırıklarıyla ayırıcı tanısı yapılmalıdır. Uyuzun bulgusu zaman içinde oturabileceği için ilk muayenede hemen tanı konamayabilir ve kolaylıkla alerjik hastalıklarla karıştırılabilmektedir” ifadelerini kullandı.

    “Belirti olmasa da tüm aile bireyleri eş zamanlı tedavi olmalı”

    Uyuzda tedavinin reçeteyle satılan ve 1 hafta arayla yapılan topikal krem tedavisi ile sağlandığını belirten Uzm. Dr. Losol, “Krem veya losyon tedaviler bebeklerde ve 5 yaş altı çocuklarda, yaşlılarda baştan ayağa kadar tüm beden yüzeyine hiçbir yer açıkta kalmayacak şekilde uygulanmalıdır. Diğer yaş gruplarında saçlı deri ve yüz bölgesi dışında kalan alanlara uygulanır. Tüm kumaş yüzeyler 60 derece üstü yüksek ısıda yıkanmalı, yıkanamayacak ürünler 7-10 gün kadar süreyle hava geçirmeyen torbada saklanabilir. Diğer aile bireylerinin de belirti olmasa bile aynı anda tedavi almaları gerekmektedir. Evcil hayvanlar uyuz paraziti için konak değillerdir, bu yüzden onların tedavi edilmelerine gerek yoktur” açıklamasında bulundu.

  • Koca, uyuz hastalığı hakkında konuştu

    Koca, uyuz hastalığı hakkında konuştu

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, dün gerçekleştirilen Kabine Toplantısı’nın ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

    Uyuz hastalığının görülme oranına ilişkin değerlendirme yapan Koca, “Salgın söz konusu değil, endişeye sebep olacak bir artış yok” dedi.

    Türkiye genelinde uyuz vakalarında prevalansın geçen yıla göre yüzde 7 oranında arttığı aktaran Koca, deprem bölgesinde bu artışın yaklaşık yüzde 13 olduğunu söyledi.

    Koca, “Deprem bölgesi için beklenenin altında. Son yıllarda özellikle Karadeniz ve Doğu Akdeniz bölgelerinde artışın biraz daha fazla olduğunu söyleyebiliriz.” diye konuştu.

  • İç-dış parazit aşısı neden önemli?

    İç-dış parazit aşısı neden önemli?

    Türkiye’de son dönemlerde uyuz vakaları arttı. Yeterli hijyen şartlarının sağlanamaması sebebiyle bir salgın olduğu bilinirken, vatandaşların bir bölümü uyuz hastalığının hayvanlardan kaynaklandığını düşünüyor.

    Konuyla ilgili bilgiler paylaşan veteriner hekim Tuğçe Kara ise, insanlarda gözüken uyuz etkenlerinin genellikle hayvanlara bulaşacak türden olmadığını ve hayvanlardan insanlara geçebilen sadece 1 uyuz türünün olduğunu ifade etti. Evcil hayvanlarda 3 ayda 1 rutin olarak yaptırılması gereken iç-dış parazit uygulamalarının önemine de vurgu yapan Kara, uyuz hastalığıyla ilgili hayvanların günah keçisi ilan edilmemesi gerektiğinin altını çizdi.

    “Hayvanlardan insanlara geçebilen sadece 1 uyuz türü var”

    Tuğçe Kara, uyuz salgınıyla ilgili hayvan sahiplerine çok panik yapmamalarını tavsiye etti. İnsanlarda gözüken uyuz etkenlerinin genelde hayvanlara bulaşan türden olmadığını açıklayan Kara, “Çok panik yapılmamasını öneriyoruz. Biz zaten rutin olarak iç-dış parazit uygulamalarını hayvan evde olsa bile 3 ayda bir sıklıkla tavsiye ediyoruz. Bunları düzenli yaptıran hasta sahiplerinde ve hastalarımızda böyle problemler oluşmuyor. Ama en ufak bir lezyon, yara ya da tüy dökülmesi görüldüğünde de hayvanın muhakkak kliniğe getirilip muayene edilmesi gerekiyor. Evveliyatını insanların kendilerinin düşünmelerini söylüyorum, 3 ayda bir iç-dış parazit uygulamalarını yaptırmayan vatandaşlara da bu konuda dikkatli olmalarını öneriyorum. İnsanların düşündüğünün aksine toplumda şöyle bir yanlış anlaşılma var, sanki bütün uyuzlar hayvanlardan geçiyor. Aslında bu tam tersi. Hayvanlardan insanlara geçebilen sadece 1 tane uyuz var o da ‘Sarcoptes’ dediğimiz bir tür” dedi.

    “İnsanlardaki uyuzun artmasının temel sebebi hijyen kurallarına dikkat etmemeleri”

    Hayvanlarda sıklıkla ‘Demodeks’ ve ‘Kulak uyuzu’ ile sadece kedilerde ve köpeklerde görülen türlere rastladıklarını belirten Kara, “Bunlar insanlara geçmiyor. Dediğim gibi sadece 1 uyuz türü insanlara geçebiliyor ve o sanıldığı kadar yaygın değil. İnsanlardaki uyuzun artmasının temel sebebi, insanların birbirleriyle olan teması ve genel hijyen kurallarına dikkat etmemeleri. Tabii doktorlar bunun açıklamasını daha iyi yaparlar ama ben en azından hayvanlar yönünden olan kısmını anlatayım, sanılanın aksine hayvanlardan insana o kadar yoğun bir bulaş yok. Bir evcil hayvanda da uyuz varsa onun veteriner hekim tarafından muayene edilmesini tavsiye ediyoruz. Asla bulaşmaz demiyoruz, bulaşan bir türü var. Çok panik yapmamak gerekir, tedavisi gerek insanlar için gerek hayvanlar açısından çok zorlayıcı olmuyor. Sonuçta ölümcül ya da çözümü olmayan bir hastalık değil. Çok basit, birkaç ilaç kullanımıyla toparlayabiliyoruz. İnsanlardaki uyuzun asıl nedeni hayvanlar değil. O yüzden hayvanları günah keçisi ilan etmeyelim” şeklinde konuştu.