Etiket: uzay

  • Bakan Kacır, 26. Gökyüzü Gözlem Etkinliği’ne katıldı

    Bakan Kacır, 26. Gökyüzü Gözlem Etkinliği’ne katıldı

    Kacır, Bursa Uludağ’da düzenlenen ve 11 Ağustos’a kadar sürecek olan TÜBİTAK’ın 26. Gökyüzü Gözlem Etkinliği’nde basın mensuplarına değerlendirmelerde bulundu.

    TÜBİTAK’ın 26 yıldır gökyüzü gözlem etkinlikleri düzenlediğini belirten Kacır, önceki yıllarda Antalya, Diyarbakır ve Erzurum dahil Türkiye’nin farklı noktalarının ardından bu yıl ilk kez Bursa’da bu etkinliği icra ettiklerini söyledi.

    Bu yıl sadece 1 hafta çağrıda bulunmalarına rağmen yaklaşık 15 bin ile rekor sayıda başvuru aldıklarını vurgulayan Kacır, “Bunun, Türkiye’nin 2024’ü adeta uzay yılı olarak yaşıyor olmasının doğal bir sonucu diye düşünüyorum. Çünkü 2024’ün ilk haftalarında Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı Uluslararası Uzay İstasyonu’na 18 günlük yolculuğa çıkmış ve 13 farklı bilimsel deneyi orada icra etmişti. Böylelikle Türkiye’nin insanlı ilk Uzay Bilim Misyonu’nu gerçekleştirmişti. O misyon Türkiye’de bilime ve uzay bilimine olan ilginin sıçramasına vesile oldu. Biz o misyonun hemen ardından TÜBİTAK bilim dergilerimize ilginin de katlanarak arttığını gördük. Bugün TÜBİTAK Bilim dergilerinin abone sayısı bir önceki yılın 5 misli düzeyinde.” diye konuştu.

    Kacır, sonraki aylarda Tuva Cihangir Atasever’in yörünge altı araştırma misyonunu gerçekleştirdiğini, ardından Türkiye’nin ilk milli haberleşme uydusu Türksat 6A’yı uzaya gönderdiklerini hatırlattı.

    “Bu yolculuğu daha da hızlandıracağız”

    Uzay bilimi ve teknolojilerinde gerçekleştirdikleri önemli işleri anımsatan Kacır, şöyle devam etti:

    “Önümüzdeki dönemde bütün bu yolculuğu daha da hızlandıracağız ve bunun için de insan kaynağımıza yatırım yapmaya devam edeceğiz. Gökyüzü gözlem etkinliğinde yüzlerce gencimizin Türkiye’nin tüm şehirlerinden bizimle buluşması aslında bu niyette olduğumuzun en somut göstergesidir. Onların uzay merakını güçlendirebilmek adına kurduğumuz istasyonlarda astronomlarla ve bu yıl ilk kez artık Türk astronotlarla uzay gözlemleri yapmasını sağlıyoruz. Burada eğitimler, seminerler, çalıştaylar düzenliyoruz. Farklı alanlarda çalışma yürüten bilim insanlarımızla gençlerimizi bir araya getiriyoruz ve umut ediyoruz ki burada bizimle birlikte olan gençlerimizin arasından Türkiye’nin nice bilim insanı, Alper Gezeravcıları, Aziz Sancarları, Selçuk Bayraktarları yetişsin. Onlar daha büyük işlere imza atsınlar ve Türkiye Milli Uzay Programı’ndaki hedeflerini bir bir gerçekleştirmeye Milli Teknoloji Hamlesi ufkuna yürümeye devam etsin.”

    Kacır, etkinliğe çok farklı yaş gruplarından katılımcılar olduğunu dile getirerek, uzaya yüksek merak duyanlar, yıllar boyunca uzayın peşinde koşanlar ve uzayı gözlemleyenlerden de buraya gelenler olduğunu anlattı.

    “Yarışta biz de varız”

    Medeniyet kodları itibarıyla uzaya ilgi duyan bir millet olduklarına dikkati çeken Kacır, bu medeniyetin bilim insanlarının vaktiyle uzay araştırmalarına insanlık tarihinde öncülük ettiğini söyledi.

    Kacır, bu alanlara öncülük eden bir medeniyet olmalarına karşın son yüzyılda bu yarışta birkaç adım geri kaldıklarını ifade ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

    “Şimdi yeniden ‘Yarışta biz de varız’ diyoruz. Yeniden yarışta öne çıkabilmek adına adeta bir toplumsal seferberlikle toplumun kültürel kodlarını da dönüştürerek bilime ve teknolojiye olan ilgiyi yükseltiyor, peşi sıra iddialı projeleri programları hayata geçirerek aslında Milli Uzay Programı’nı icra ederek bu yarışa Türk milletinin dahil olmasını sağlıyoruz. Ben görüyorum ki yürüttüğümüz Milli Uzay Programı projeleri önümüzdeki dönemde gerçekleştireceğimiz Ay Programı gibi iddialı hedefleri olan projeler, milletimizde muazzam bir ilgi ve heyecan uyandırıyor. Biz milletimizle özellikle de gençlerimizle birlikte bu heyecanı yükseltmeye devam edeceğiz.”

    “Türkiye’nin adı artık daha fazla duyulacak”

    Sanayi ve teknolojinin tüm alanlarda da muazzam bir dönüştürücü etkiye sahip olduğunu kaydeden Kacır, özellikle üretim ötesindeki sektörlerde kuvvetli bir değişime sebebiyet verdiğini dile getirdi.

    Kacır, görevlerinin aslında Türkiye’nin yüksek teknolojiyle özellikle insanlık ailesinin ortak sorunlarına çözüm bulma iddiasına sahip bir ülke haline gelebilmesi olduğunu bildirdi.

    Bunun için tüm alanlarda dönüşümü tetikleyen işler yapmaya gayret ettiklerini vurgulayan Kacır, şu ifadeleri kullandı:

    “Yüksek teknolojinin nihayetinde insanlık yararına geliştirilmesine örnek teşkil edecek işleri önceliklendiriyoruz. İnanıyoruz ki yüksek teknoloji ancak insanlığa hizmet ettiği ölçüde kıymetlidir. Yüksek teknoloji, bugünün dünyasında sahip olanlar tarafından acımasızca insanlığın aleyhine kullanılabiliyor. O vakit bize düşen hem yüksek teknoloji geliştirme yolculuğunda hızlanmak hem de yüksek teknolojiyi insanlık yararına geliştirme konusunda insanlığa örnek olmak adına işler, projeler gerçekleştirmek. Son dönemde mobilite teknolojilerinde yürütülen çalışmalarda çevresel etki gözeterek yürütülen yüksek teknoloji projelerinde, iklim değişikliğiyle mücadeleye yönelik projelerde, Türkiye’nin adı artık daha fazla duyuluyor ve daha fazla duyulacak. Türkiye yenilikçi teknolojilerin üretim, AR-GE ve inovasyon üssü haline gelecek. Önümüzdeki dönemde tüm yatırım programlarımızda bu hedefleri önceliklendirmeye devam edeceğiz ve Türkiye’nin yenilikçi teknolojilerin geliştirme ve üretim üssü haline gelebilmesi için çabalarımızı daha da kuvvetli bir şekilde sürdüreceğiz.”

    “Farkındalıktan daha çok sorumluluğu oluşturmaya çalışıyoruz”

    TÜBİTAK Başkanı Hasan Mandal da 1998’de başlayan gökyüzü gözlem etkinliklerinin toplumda bir gök bilim farkındalığı oluşturduğunu söyledi.

    Asıl amaçlarının da bu farkındalığı oluşturmak olduğunu belirten Mandal, şöyle konuştu:

    “Bugün için artık o farkındalıktan daha çok sorumluluğu oluşturmaya çalışıyoruz. Buraya gelen ve ‘Bu alanda sorunu çözeceğim, bu alanda tasarım yapacağım, geliştireceğim’ diyen gençlerimiz var. Gençlerimiz ve çocuklarımızdan gerçekten umutluyuz. Ben gelecek yıllarda gökyüzü gözlem etkinliğimizde bu eğilimin artarak devam edeceğini inanıyorum, gençlerimize ve çocuklarımıza güveniyorum.”

  • Alper Gezeravcı: “Yapmış olduğumuz hedeflerimizden sadece bir tanesiydi”

    Alper Gezeravcı: “Yapmış olduğumuz hedeflerimizden sadece bir tanesiydi”

    Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) eğitimini tamamlayan Alper Gezeravcı, programlarının ardından Sakarya’ya geldi. Türkiye’nin ilk astronotu Gezeravcı, gençlerle buluşmasında uzay yolculuğu ile ilgili bilgi verdi. Turgut Özal Kültür ve Kongre Merkezi’nde üniversiteli öğrenciler ile buluşan Gezeravcı yoğun ilgiyle karşılandı. Uluslararası Uzay İstasyonu’nda (ISS) yürüttüğü deneysel çalışmalar hakkında da bilgiler veren Gezeravcı, “Yaptığımız bütün çalışma süreçlerinde daha öncesinde hava kuvvetlerindeyken yurt dışına gidip geldiğinde yüksek lisansta farklı uçak tiplerinin eğitiminde her daim mutlu olduğum ve gurur duyduğum bir husus var Türk insanının pratik zekası. Eğitim öğretim Hayatınızın devam ettiği süreçte ya da ilerleyen dönemde mezun olduktan sonra kariyer yaşamınızda yurt dışına gittiğinizde karşılaştığınız farklı örneklerde benim duyduğum bu gururu ve mutluluğu emin olun yaşadığınız her olayda Türk insanının yıllara sahip badirelerle başa çıkabilme refleksini geliştirmiş bünyesinde, beraberinde taşıdığı pratik zekanın nerelere kadir olduğunu bizzat kendini zehirleme imkanı bulacaksınız. Bu pratik zekayla müthiş derecede gurur duyuyorum. Yapmış olduğunuz operasyonun içerisinde de farklı işlem adımlarında, farklı operasyonel süreçlerde her daim işin kilitlendiği bir noktada düşünmeye dair fırsat bulamadan vücudunu ortaya koymuş olduğu pratik zeka bu Türk insanına mahsus. Dolayısıyla zaten yüksek olağan zekanın zaten yüksek olan potansiyeliniz yanında her daim size can simidi gibi sizi ayakta tutacak olan bu pratik zekanızla da gurur duyun” dedi.

    “2018 yılında ülkemiz Türkiye Uzay Ajansı’nı kurdu”

    Ülkenin hedeflerinden bahseden Gezeravcı, “2018 yılında ülkemiz Türkiye Uzay Ajansı’nı kurdu. Sadece iki yıllık hazırlık sürecinin ardından 2021 bir yılının Şubat ayında Türkiye Cumhuriyeti olarak Cumhurbaşkanımız tarafından uzaya dair 10 ana hedef belirlendi. Yapmış olduğumuz Türk astronot ve bilim misyonu bu on hedeften sadece bir tanesiydi. Bugün burada bu kadar güzel bir toplulukla başarmış olan bu hedefin mutluluğunu ve gururunu yaşıyoruz. Ancak daha fazla gurur duyacağımız husus şu; devletimizin koyduğu bu on alanda farklı takvimler dahilinde ilerleme devam ediyor. Biz sadece bir tanesini şu anda tamamlamış durumdayız. Yakın süreçte bu hedefe belirlenmiş olan on hedeften yine sıralı takvim dahilinde güzel gelişmelerini duyacağınız birkaç tanesinden bazıları aya gediş projesi. Malumunuz bizim gerçekleştirdiğimiz görevi Amerika Birleşik Devletleri’nde Space X firmasının roketi ve kapsülüyle gerçekleştirdik. Yakın tarihte şu an için hedeflenen 2026’da aya sert iniş planımız var. Farklı hesaplamaları, doğru şekilde tutturarak Ay’a bir roketi çarptırmayı planlıyoruz ilk hedef. Ardından bunun daha planlı bir biçimde yumuşak inişi olacak ve faydalı yük bu da Rober ya da benzer farklı bir yükü orada araştırma yapabilecek bir yükü kontrollü olarak yüzeye ulaştırmaya çalışıyoruz. Bunu yaparken başka ülkelerden temin ettiğimiz bir roket de değil. Kendi roketimizle ve kendi itki sistemimizle bu işi gerçekleştirmeye planlıyoruz” diye konuştu.

    “Bizim zekamız notasında, potansiyel noktasında hiçbir şüphemiz yok”

    Üniversite öğrencilerine tavsiyeler veren Gezeravcı, “Gerçekleştirdiğimiz görev hakikaten mutlu etti bizi ama hazırlık sürecimiz yaklaşık 8 buçuk, 9 aylık bir zaman dilimini aldı. Bu süre içerisinde çok daha mutlu eden şey; oradaki eğitim süreçlerimiz devam ederken NASA’da bu eğitimi sürdüren birimlerden, yetkililerden farklı ülkelere gittiğimiz eğitim süreçlerinde sürekli orada uzay programına katılmış bir ülkenin ferdi olarak ülkemizin havacılık alanında yaptığı, başardığı, farklı süreçlerin takip ediliyor olduğunu görmek ve bunların övgüyle bize geri dönüşünü dinlemekti. Bir göreve odaklanmış, onun hazırlığını yaparken aslında ülkemizin bir birey olarak, bir vatandaşı olarak bana yaşattığı çok daha farklı mutlulukları, gururları orada yaşama imkanım oldu yine devletimizin güçlü iradesi sayesinde. Bu uzaya gidiş programını yürüttüğümüz Space X bünyesinde yüzlerce insan çalışıyordu. Koskoca roketi ellerinin altında yazılımlarla kontrol edip, uzaya gönderen ve bütün operasyon sürecindeki eğitimlerimizi bize veren bu insanların yaş ortalaması 26 idi ve daha üniversiteden yeni mezun olmuş mühendisleri var. Dolayısıyla bu insanlar 50’lili yaşlarına kadar beklemedi. Gencecik beyinler bir şeyleri başarmaya vakıf tek ihtiyaç duydukları özgüven. Bizim zekamız notasında, potansiyel noktasında hiçbir şüphemiz yok” şeklinde konuştu.

     

  • Uzayda yetişen ilk bitki  Ege Üniversitesine ulaştı

    Uzayda yetişen ilk bitki Ege Üniversitesine ulaştı

    İlk Türk astronot Alper Gezeravcı’nın uzayda gerçekleştirdiği 13 deneyden biri de Ege Üniversitesi bilim adamlarına ait deney oldu. Alper Gezeravcı’nın Tuz Gölü’nde yetişen “schrenkiella Parvula” isimli halofit bitkinin uzay ortamına karşı verdiği fizyolojik ve moleküler tepkilerini araştırdığı deneyi sonrası materyaller, Uluslararası Uzay İstasyonundan Ege Üniversitesine ulaştırıldı.

    Deney sonuçları kamuoyuyla paylaşılacak
    Bu önemli deneye ev sahipliği yapmanın heyecanını yaşadıklarını belirten Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, “Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde Türkiye’nin ‘Milli Uzay Programı’ kapsamında ilk kez bir astronotumuz uzaya gönderildi. Astronotumuz Alper Gezaravcı, 21 gün boyunca uzayda kaldı ve orada TÜBİTAK onaylı 13 farklı deney gerçekleştirdi. Yürütücülüğünü Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Doç. Dr. Rengin Özgür Uzilday’ın yaptığı, Doç. Dr. Barış Uzilday ve Prof. Dr. İsmail Türkan’ın da araştırma ekibinde yer aldığı ekstrem halofit olan ‘Schrenkiella Parvulanın Tuz Stresine Verdiği Yanıtların Uzay Ortamında Araştırılması-Extremophyte’ deneyi, Gezeravcı’nın uzaydaki ilk deneyi oldu. Uzayda tarımın yapılabileceğine dair ilk deney oldu. Tüm dünyanın gözü üniversitemizde gerçekleştirilen bu deneylerin sonucunda olacak. Yerkürenin tarımsal alanları sınırlı. İnsan nüfusu artıyor. Küresel ısınma çok fazla. Çevre kirliliği tüm dünyanın gündeminde. Dolayısıyla yeni keşiflere ihtiyaç var. Bu keşiflerin arasında Mars ve Ay da yer alıyor. Bunlar gelecekte tüm insanlığın gündeminde olacak. Ege Üniversitesi Biyoloji Bölümüne gelen uzayda denenmiş materyaller, öğretim üyelerimiz tarafından takip edilecek. Uzayda tarımın başlangıcı adına da önem taşıyan deney sonuçları, üniversitemizce kamuoyuyla paylaşılacak. İlklerin üniversitesi olan üniversitemiz, bir ilke daha imza atmanın bahtiyarlığını yaşıyor. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde Milli Uzay Programı ile bilimin ışığında Türkiye Yüzyılı’nı Türk bilim yüzyılı yapmak için daha çok çalışacağız” dedi.

    “Uzayda tarımı başlattık”
    Proje yürütücüsü Doç. Dr. Rengin Özgür Uzilday, “Alper Gezeravcı, uzay istasyonuna ilk gittiği gün deneyimizi kurmuştu. 10 günlük bir büyümenin sonrasında Türkiye’den giden tohumlar, ilk kez Uluslararası Uzay İstasyonunda yetiştirilmiş oldu. Böylelikle Türkiye’de ilk uzay tarımını da başlatmış olduk. Yetişen örneklerimiz, astronotumuz Alper Gezeravcı tarafından hasat edildikten sonra bir fiksatif solüsyonun içine yerleştirildi. O solüsyon içerisinde yer çekimsiz ortam koşullarını tamamen sabitledik. Daha sonra Uluslararası Uzay İstasyonunda eksi 80 derecede depolandı ve geldiği kapsülde yine aynı koşullarda dünyaya getirildi. En sonunda da Axiom-Space aracılığı ile bizlere kargo yoluyla ulaştırıldı” şeklinde konuştu.

    “Tarihi bir ana tanıklık ediyoruz”
    Tarihi bir ana tanıklık ettiklerini belirten Doç. Dr. Barış Uzilday da, “Tarihi bir ana tanıklık ettiğimiz için çok heyecanlıyız. Ülkemizin uzayda yetiştirdiği ilk bitkinin örnekleri kuru buz içerisinde bize ulaştı. Araştırmamızın pek çok farklı yönü var. İlk olarak halofit bir bitkinin kullanılması önemli. Bu bitki aynı zamanda ağır metal ve düşük sıcaklık dereceleri gibi farklı streslere tolerans gösteriyor. Bitkimiz ileride Ay veya Mars’ta tarım yapılmasına ve oradaki toprağın ıslah edilmesine öncülük edecek. Bundan sonraki aşamada bitkimizin öncelikle RNA’larını izole edeceğiz. Yerçekimsiz ortamda ve tuz koşulunda hangi genlerin ortaya çıktığını inceleyeceğiz. Çünkü bu koşullara bitkilerin adapte olmaları için farklı mekanizmalar var. Bu mekanizmalardan hangilerinin aktifleştiğini anlayabilirsek, ileride bunu tarım bitkilerine aktarma olasılığımız da olacak. Böylelikle uzayda daha ileriki zamanda kurulacak kolonilerde tarım yapmamızı kolaylaştıracak, ortama daha iyi uyum sağlamış bitkileri yetiştirmemize olanak sağlayacak” dedi.

  • Öğrencileri Gezeravcı’yı bekliyor

    Öğrencileri Gezeravcı’yı bekliyor

    Türkiye, uzaya çıkan ilk Türk astronot Alper Gezeravcı‘nın yolcuğunu gururla izledi. İzleyenler arasında Türkiye’nin ilk uzay oluşumu olan Bandırma Füze Kulübü de vardı. Bandırma Şehit Mehmet Günenç Anadolu Lisesi bünyesinde kurulan ve tamamını okul öğrencilerinin oluşturduğu Bandırma Füze Kulübü, Türkiye’nin ilk astronotu olan Alper Gezeravcı’nın uzay yolculuğuna tanıklık etmişlerdi. Türkiye saati ile Cuma günü (TSİ) saat 16.00’da Gezeravcı’nın da yer aldığı ekibin, ABD Florida Eyaleti’nin doğusunda Atlas Okyanusu ve eyaletin batısında Meksika Körfezi’nde bulunan 7 potansiyel iniş noktasından birine iniş yapılması bekleniyor. Yaklaşık 47,5 saat sürecek yolculuğun tamamlanmasını Şehit Mehmet Günenç Anadolu Lisesi bünyesindeki kulüp öğrencileri de merakla bekliyor.

    Gezeravcı: “Bandırma’yı çok seviyorum”

    Bandırma Şehit Mehmet Günenç Anadolu Lisesi Matematik Öğretmeni ve aynı zamanda okulun Füze Kulübü Danışman Öğretmeni Murat Pazarcık, “Okulumuzda bu yıl okul kulübü olarak füze kulübü kurduk. Kulübümüz de yer alan 80 öğrencimizle birlikte yürütüyoruz. Öğrencilerimizle birlikte canlı yayını izlemek için okulumuza geldik. Fırlatılma anına okulumuzda tanıklık ettik. 31 Ocak 2024 günü Tübitak Uzay Kurumu’ndan gelen yetkililerin katılımıyla gerçekleştirdiğimiz toplantıda, öncelikli olarak öğrencilerimize telsizle haberleşme konusunda ve Alper Gezeravcı’nın yaptığı bu uzay göreviyle ilgili bilgilendirilmelerde bulunuldu. Devamında yaklaşık 10 dakika boyunca Alper Gezeravcı ile telsiz üzerinden haberleştik. Öğrencilerimiz merak ettikleri soruları Gezeravcı’ya telsiz iletişimiyle sorma imkanı da bulmuş oldular. Alper Gezeravcı cevabını Uluslararası Uzay İstasyonu’ndan verdi. Gezeravcı Bandırma için, “Bandırma’nın bende özel bir yeri var. Hava üssünü biliyorum ve göreve ilk burada başladım. Bandırma’yı çok seviyorum” dedi.

    Kandemir: “Katkı vermek bizleri mutlu ediyor”

    Şehit Mehmet Günenç Anadolu Lisesi Okul Müdürü Bülent Kandemir, “1957 yılında Yuri Gagari’nin uzaya çıkmasından sonra ABD ile Sovyetler birliği arasında uzay yarışları başladı. Bu yarışa Şehit Mehmet Günenç Anadolu Lisesi Havacılık Kulübüne bağlı, Bandırma Füze Kulübü’nün de katılmış olması gurur verici. Aynı zamanda Bandırma Füze Kulübü tüm gençlerimize örnek olarak, gençlerimiz için heyecan ve vizyon olacaktır. 1959 yılında sadece heyecan duymakla kalmamışlar, 50 metre yükseğe çıkan bir roket üretmişler. Türkiye’de de bu füze milat olarak tarihe geçmiş. Bu tarihten gelen ilgili ve meraklı evlatlarımıza destek olmak için ülkemizin havacılık ve uzay çalışmalarına, ilk kez roket çalışması yapan okul olarak elimizden geldiğince katkı vermek bizleri mutlu ediyor” ifadelerini kullandı.

    Bandırma Şehit Mehmet Günenç Anadolu Lisesi Bandırma Füze Kulübü bünyesindeki öğrenciler, Gezeravcı’ya hep bir ağızdan “Gezer ağabey sizi Bandırma’ya, okulumuza bekliyoruz” ifadelerine yer verdi.

    Telsiz görüşmesinde TÜBİTAK Uzay Mühendisi moderatörünün Alper Gezeravcı’ya okulu Türkçe ve İngilizce tanıttığı metinde, “Şehit Mehmet Günenç Anadolu Lisesi’nin, Kore Savaşı’nda düşmana esir olmaktansa üzerine top atışı talimatı vererek şehadeti tercih eden Bandırmalı kahraman subayımızın adını almış olmasına da değinildi. Şehit Mehmet Günenç Lisesinin beş öğrencisi, 1957 yılında Sputnik ile Sovyetler Birliği’nin uzaya uydu fırlatmasından esinlenerek Lisenin Havacılık Koluna bağlı Şehit Mehmet Günenç Lisesi Füze Kulübü’nü kurmuşlardır. Tarihler 1959’u gösterdiğinde, ilk yerli ve milli füzemizi fırlatmışlar, liseden mezun olduktan sonra da kulüp bünyesinde füze çalışmalarına devam etmişlerdir. Fırlattıkları Marmara 2 füzesinin 15 kilometre yol kat etmesiyle o yıl Amerika ve Almanya’nın ardından üçüncü olma başarısı gösterilmiş ve NASA’nın dikkatini çekmişlerdir. Bandırma Şehit Mehmet Günenç Anadolu Lisesi’nin şimdiki öğrencileri de atalarının mirasına sahip çıkarak Füze Kulübünü yeniden kurmuş ve çalışmalarına başlamıştır” ifadelerine yer verilerek kulübün kuruluş amacı ve süreçleri hakkında bilgi verildi.

  • Adadan Uzaya: “Alper Abi cevap bekliyoruz”

    Adadan Uzaya: “Alper Abi cevap bekliyoruz”

    Balıkesir’in Marmara İlçesinde (Marmara Adası) bulunan Saraylar İmam Hatip Lisesi öğrencileri, kendilerine yardımcı olan Okul Müdürü Okan Keskin ve Öğretmenleri Ömer Sağır’ın yardımları ile Uluslararası Uzay İstasyonu (ISS) ile telsiz üzerinden irtibata geçti. Çağrıda bulunan öğrencilerin gözü kulağı istasyonda göre yapan Alper Gezeravcı’dan gelecek haberde. ISS- Uluslararası Uzay İstasyonu’nda bulunan Alper Gezeravcı ile telsiz üzerinden görüşme yapmak isteyen Saraylar Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencileri günlerdir yoğun uğraş veriyor. Okullarında kurulan Amatör Telsiz İstasyonundan ISS’yi gece gündüz takip eden öğrenciler uzay istasyonunda bulunan Türk Astronot Alper Gezeravcı’dan gelecek cevap çağrısını heyecanla bekliyorlar.
    Kendi yaptıkları anten ile seslerini ISS’e ulaştırmayı başaran lise öğrencileri ISS’de bulunan sistemler aracılığı ile Avrupa’dan birçok amatör telsizci ile bağlantı kurdular. Astronotların henüz çağrılarına cevap vermediğini söyleyen gençlerin kulağı 400 kilometre yukardan gelecek seste. Tatil dönemi olmasına rağmen günde 2 3 defa okula gelen öğrenciler, zaman zaman da araziye çıkarak Alper Gezeravcı’nın amatör telsiz çağrı işaretini kullanarak çağrı yapıyorlar. Öğrencilerin büyük bir gayretle astronotlara seslerini ulaştırmaya çalıştıklarını belirten Okul Müdürü Okan Keskin, “Bu yılın Türkiye Yüzyılı olması münasebetiyle gerçekleşen ülkemizin insanlı ilk uzay misyonunun heyecanını öğrencilerimizle birlikte yaşamak istedik. Bu sebeple amatör telsizci olan matematik öğretmenimiz Ömer Sağır’ın telsiz ekipmanlarını kullanarak okulumuz bünyesinde bir amatör telsizcilik eğitim istasyonu kurduk. Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü okulumuza özel uluslararası çağrı işareti tahsis etti. Öğrencilerimiz kendi emekleri ile bir anten yaptılar. Tatil boyunca büyük bir istekle gece gündüz okula gelerek uluslararası uzay istasyonuna çağrı yapıyorlar.Alper Gezeravcı’nın sesini kendi sistemlerimizle okula doğrudan telsiz bağlantısı ile duyduk. Ancak randevumuz olmadığı için o esnada çağrı yapmadık. Öğrencilerimiz ISSe bağlanan diğer ülkelerin amatör telsizcileri ile görüşme yaptılar. Bu etkinliğin öğrencilerimizde oluşturduğu vizyon ve zihin patlaması bizi çok memnun etti” dedi.
    12. sınıf öğrencisi Muhammet Mustafa Altun, “Yaşadığımız adada imkânlar çok kısıtlı. Özellikle kışın yapacak çok fazla şey bulamıyoruz. Bu yüzdenokulumuzda amatör telsiz kulübü açılınca hemen katılmak istedim.
    Alper Abi uzaya çıktığından beri her gün gece gündüz uluslararası uzay istasyonunu takip edip çağrı yapıyoruz. Öğretmenlerimiz bize astronotların cevap vereceğini söyledi ancak istasyondaki telsizle irtibat sağladığımız halde henüz cevap vermediler. Biz kendi yaptığımız antenle uzaya sesimizi ulaştırmanın heyecanını yaşıyoruz. 12. sınıf olduğum için mezun olmanın üzüntüsünü yaşıyorum. Bu faaliyetin bitmesini istemiyorum” dedi.

  • “Heykeller uzaydan görünüyor mu?”

    “Heykeller uzaydan görünüyor mu?”

    Dünyanın çeşitli ülkelerine, uzaydan bile görülebileceğini iddia ederek heykeller yapan Avustralyalı heykeltıraş Andrew Rogers, Türkiye’de Kapadokya bölgesine 400 metre yüksekliğindeki kel tepeye ‘Hayatın Ritmi’ adlı dev heykeller ve bazı figürler yaptı. Kainatta ‘Taşlarla Fısıldayan Adam” olarak da bilinen Avustralyalı heykeltıraş Rogers’in, Kapadokya bölgesine yaptığı bu heykel ve taş figürlerin uzaydan görünüp görünmediği bölgede merak konusu oldu. Nevşehir’de yaşayan Ahmet Bölükbaşı isimli bir vatandaş da Türkiye’nin ilk Uzay Astronotu Alper Gezeravcı’ya seslenerek, “Uzaydan bir bak bakalım. Bizim kel tepe görünüyor mu?” dedi.

    Ahmet Bölükbaşı muhabirlere yaptığı açıklamada, “Avustralyalı heykeltıraş Andrew Rogers, 2008 yılında Türkiye’de Kapadokya bölgesine bulunan Kel tepeye bazı taşlar ve figürler koydu. 12 metreyi bulan taşların üzerine değişik yazılar yazdı. O zaman denilene göre uzaydan bakıldığında, dünyada iki yer gözükecekmiş. Bunlardan birisi Çin Setti, diğeri ise bu Kel Tepeymiş. Karşıda Erciyes Dağı olmasına rağmen oranın görünmediği ancak buranın görüneceği söylendi. Benim de aklıma geldi. Uzaya giden astronotumuz Alper Gezeravcı’nın Ağrı dağının fotoğrafını çekeceğini duymuştum.

    Kendisinden rica ediyorum, uzaydan dünyaya baktığı zaman Kapadokya bölgesinde bulunan Kel Tepeyi görebiliyor mu? Yoksa Rogers bizi aldattı mı?” şeklinde konuştu.

  • Alper Gezeravcı dünyaya dönüş rotasını anlattı

    Alper Gezeravcı dünyaya dönüş rotasını anlattı

  • Gezeravcı ISS’ten yeni fotoğraf paylaştı

    Gezeravcı ISS’ten yeni fotoğraf paylaştı

    Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı, Uluslararası Uzay İstasyonu’nda (ISS) görevine devam ederken, sosyal medya hesabından bir fotoğraf paylaştı. Gezeravcı, Axiom-3 misyonu kapsamında birlikte fırlatıldığı İspanyol astronot Michael Lopez-Alegria ile yemek yedikleri ana ait fotoğrafı paylaşarak, “Uluslararası Uzay İstasyonu’nda Komutan Michael ile yemek keyfi” ifadelerine yer verdi.

  • “Uzay ekonomisinden daha fazla pay alacağız”

    “Uzay ekonomisinden daha fazla pay alacağız”

    Bakan Kacır, sosyal medya hesabı X üzerinden Milli Uzay Programı ile ilgili açıklamalarda bulundu. En önemli hedeflerinden birisinin uzay sanayiini geliştirmek olduğunun altını çizen Kacır, hayata geçirilecek projeleri sıralayarak, “Uydu üretiminde elde ettiğimiz tecrübeyi yeni projelere taşıyacağız. Uzay sistemlerinde ve uzay araştırmalarında ekosistemi güçlendireceğiz. 600 milyar doları aşan uzay ekonomisinden daha fazla pay alacağız. Ankara’da ‘Uzay Teknoloji Geliştirme Bölgesi’ kuracağız. Özel sektörü destekleyeceğiz. Küresel projelerde rol alacağız” ifadelerine yer verdi.

  • “Uzay çalışmalarımız, kararlılıkla sürdürülecektir”

    “Uzay çalışmalarımız, kararlılıkla sürdürülecektir”

    Temel atma töreni Konya’nın merkez Selçuklu ilçesi Aşağı Pınarbaşı Mahallesinde gerçekleştirildi. Törende konuşan Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, temeli atılan fabrikanın, Konya Büyükşehir Belediyesi’nin bugüne kadarki en büyük bütçeli yatırımı olmasının yanı sıra, aynı zamanda stratejik bir niteliğe sahip olduğunu söyledi. Bakan Güler, “1950’den beri hizmet veren 56. Bakım Fabrikamızın; bu yatırımla yeniden iskan edilmesi, imkan ve kabiliyetlerinin artırılması, kahraman ordumuzun kritik ihtiyaçlarının karşılanması noktasında son derece önemli bir projedir. İnanıyorum ki Konya’mız, bu projeyi de alnının akıyla ve başarıyla tamamlayacak, ülkemizin savunma sanayii alanındaki gelişimine katkılarını artırarak devam ettirecektir. Konya, sahip olduğu stratejik coğrafi konumu ve geniş ulaşım ağı sayesinde silah, mühimmat ve malzemenin yanı sıra iaşe, ikmal ve lojistik malzemelerin temini ve cepheye gönderilmesinde de önemli roller üstlenmiştir. Konya, 3. Ana Jet Üs Komutanlığı, 56. Bakım Fabrika Müdürlüğü ve 47. Mühimmat Bölüğüne de ev sahipliği yapmaktadır. Ayrıca Konya’da bulunan Türk Silahlı Kuvvetleri KBRN Okulu ile Hava Savunma Okulu ve Eğitim Merkez Komutanlığımız da faaliyetlerine büyük bir başarıyla devam etmektedir. Cephanelik Dönüşüm Projesi çerçevesinde 47. Mühimmat Deposu Bölük Komutanlığının, Çumra’daki yeni ve modern tesisine çok yakın bir zamanda taşınacağının da müjdesini vermek isterim” dedi.

    “Uzay çalışmalarımız, kararlılıkla sürdürülecektir”

    Bakan Yaşar Güler, Türkiye’nin, bir asır önce varlık yokluk mücadelesi veren bir ülkeden, bugün kendi silah sistemlerini tasarlayıp üretebilen, bunları ihraç edebilen ve dünyanın önde gelen savunma sanayii şirketlerine sahip olan bir ülke konumuna ulaştığını ifade ederek, “Bugüne kadar yerli ve millî savunma sanayimizin ürettiği birçok ürünü; şanlı ordumuzun, dost ve müttefik ülke silahlı kuvvetlerinin hizmetine sunduk. Son olarak 3 gün önce de yine yerli ve millî imkânlarla üretilen gemilerimiz ile insansız deniz aracımızı, kahraman ordumuzun envanterine dâhil ettik. Türkiye Yüzyılı hedeflerimiz doğrultusunda sadece kara, deniz ve hava platformlarında değil, siber ve uzay alanlarında da kritik projeleri başlattık. Nitekim uzay bilim misyonumuz çerçevesinde ilk kez bir Türk vatandaşı, Hava Kuvvetlerimizin seçkin bir personeli olan Pilot Albay Alper Gezeravcı, uzay yolculuğuna çıktı. Bu yolculuk ülkemizin bilim ve teknoloji alanındaki ilerlemesinin yeni ve tarihi bir adımıdır. Bundan sonra da uzay çalışmalarımız, kararlılıkla sürdürülecektir. Savunma ve havacılık ihracatında, öncü şehirlerimizden olan Konya da, sahip olduğu potansiyel ve oluşturduğu ekosistem ile savunma sanayimizin bu gelişiminde, merkezi bir üs olma durumunu daha da pekiştirecektir” ifadelerini kullandı.

    “Türkiye Yüzyılı’nı aynı zamanda savunma sanayinin ve üretimin yüzyılı yapmak en önemli hedefimiz”

    Savunma Bakanı Yaşar Güler, konuşmasına şöyle devam etti:
    “Kahraman ordumuzun etkinliğinin artırılması için ihtiyaç duyduğumuz silah sistemlerinin bakım, onarım ve modernizasyonlarının, kendi imkân ve kabiliyetlerimizle yapılması hayati önemdedir. Bu yeni tesisle birlikte, fabrikamızın önümüzdeki dönemde şanlı ordumuza sağladığı katkıların artarak devam edeceğine yürekten inanıyorum. Fabrikamızın açılmasıyla birlikte Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, donanım ve teknolojik olarak güçlü bir tesise daha kavuşmuş olacaktır. Böylece ihtiyaç duyduğumuz hizmetler de; daha etkin, daha modern ve hızlı bir şekilde karşılanmış olacaktır. Kimsenin şüphesi olmasın ki Cumhurbaşkanımızın liderliğinde başta savunma sanayii olmak üzere hemen her alanda yakaladığımız bu gelişim ve ilerleme ivmesini, en üst seviyelere çıkartacağız. Cumhuriyetimizin ikinci asrına başladığımız bu tarihi dönemde, ‘Türkiye Yüzyılı’nı aynı zamanda savunma sanayinin ve üretimin yüzyılı yapmak en önemli hedefimizdir.”

    “Yaklaşık 4,5 milyarlık güncel bedelle Milli Savunma Bakanlığımıza yeni tesisler kazandırmış oluyoruz

    Törende konuşan Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Konya’da Milli Savunma Bakanlığı ile yaptıkları iki büyük kentsel dönüşüm işi olduğunu söyledi. Başkan Altay, bunlardan birincisinin Cephanelik Kentsel Dönüşümü olduğunu hatırlatarak, “Sille bölgesinde bulunan 1 milyon 670 bin metrekarelik alanda Milli Savunma Bakanlığımıza ait cephanelik alanımız bulunuyor. Geçen yıllarda yazışmalar, projeler ve şu an itibariyle cephanelik Çumra’da 8 milyon metrekarelik alanıyla iglo cephaneliklerle akıllı mühimmata uygun Türk Silahlı Kuvvetleri’nin en modern cephaneliğini inşa etmek nasip oldu. Bugüne kadar cephanelik için güncel bedeli yaklaşık 1,5 milyar lira para harcadık. Son etap, üçüncü etabın ihalesini de gerçekleştirdik. Orada da son kalan dört iglo cephaneliği yapıyoruz. Onun da yaklaşık 500 milyon liraya mal olması planlanıyor. Cephanelik taşınmasıyla ilgili yaklaşık Konya Büyükşehir Belediyesi güncel bedeli 2 milyar liralık bir bedel harcamış olacak. Bunun karşılığında cephaneliğin bulunduğu alan Büyükşehir Belediyemize devrediliyor. O bölgede de yatay mimariye uygun kentsel dönüşüm için bir planlama yapıyoruz.

    Bugün burada temelini attığımız iş ise 56. Bakım Fabrika Müdürlüğü’nün inşaat işleri. Bildiğiniz gibi Konyalıların ağır bakım diye ifade ettikleri Meram Yeniyol ile Meram Eskiyol, Şehir Caddesi ile Ateşbaz arasında kalan 640 bin metrekarelik alanda bir dönüşüm gerçekleştiriyoruz. Bu dönüşüm çerçevesinde taahhüdümüzde bulunan 56. Bakım Fabrikalarının inşaatının temelini bugün gerçekleştireceğiz. Burada 140 bin metrekarelik kapalı alanıyla Türkiye’nin en modern tesislerinden birisi inşa ediliyor. İnşallah burada mevcut görevine ilave olarak önemli işlerin yapılacağına inanıyorum. Fabrika alanları, depolar, eğitim tesis alanları, komuta alanları, spor alanlarıyla birlikte modern bir alana kavuşmuş olacak. Bizim için bir önemi de Konya tarihinin tek seferde yapılan en büyük ihalesini gerçekleştirdik. Burada şu anda fiyat farksız 2 milyar lira, fiyat farkıyla yaklaşık 2,5 milyar liralık bir iş gerçekleştiriyoruz. Bunun karşılığı olarak yine mevcut ağır bakımın bulunduğu 640 bin metrekarelik alan Büyükşehir Belediyemize devredilecek. Yaklaşık 400 bin metrekarelik İstanbul Millet Bahçesi’nin dört katı büyüklüğünde, şehrimize bir yeşil alanla birlikte sağlık tesisi alanları, eğitim tesis alanları ve kentsel dönüşümde kullanmak için konut alanları da Büyükşehir Belediyemize devrolmuş olacak. Böylece askerlerimiz tarafından yıllardır korunan, ağaçlandırılan, adeta hazır bir park haline dönüştürülen bu alan da Konyalıların hizmetine sunulmuş olacak. Şehrimize hayırlı olmasını temenni ediyorum. İnşallah bu tesisi en kısa sürede tamamlayıp Mehmetçiğimizin hizmetine sunmuş olacağız. Böylece Milli Savunma Bakanlığı ile yapmış olduğumuz protokol çerçevesinde yaklaşık 4,5 milyarlık güncel bedelle askerimize, Milli Savunma Bakanlığımıza yeni tesisler kazandırmış oluyoruz” dedi.

    AK Parti Konya Milletvekili Tahir Akyürek de, temeli atılan tesislerin hayırlı olmasını diledi.

    Konya Valisi Vahdettin Özkan ise “Ordumuzun, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin imkan, kabiliyetlerinin giderek arttırılması hem memleketimizin birliği, bütünlüğü hem de küresel düzeyde rekabet gücümüzü, diplomatik gücümüzü arttırma yönünde de çok önemli. Milletimizin yaşam kalitesini arttırma yönünde hükümetimizle beraber belediyelerimizin yaptığı işin de çok kıymetli olduğunu özellikle vurgulamak istiyorum. Konya’mızda belediyemizin bütün bakanlıklarla geliştirmiş olduğu iş birliğiyle klasik mahalli müşterek ihtiyaçların dışında merkezi idarenin yaptığı işleri de iyileştirmelerde çok önemli bir müdahilliği vardır. Bugünkü proje de aslında bunun bir tezahürü” şeklinde konuştu.
    Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu ise yaptığı konuşmada, “Kahraman ordumuzun gücüne güç katacağı bu projenin aynı zamanda huzur ve hoşgörü şehri olan Konya’mıza ve bu bölgeye de ayrı bir değer katacağına inanıyorum. Ayrıca Konya’mızda yapımı devam eden Çumra’daki Mühimmat Bölük Komutanlığı inşaatında Konya Büyükşehir Belediye Başkanı ve belediyemizin göstermiş olduğu gayret ve özveri için teşekkürlerimi sunuyorum. 56. Fabrika Müdürlüğünün yeni tesislerinin ülkemize, milletimize ve Türk Silahlı Kuvvetleri’ne hayırlı uğurlu olmasını diliyorum” ifadelerini kullandı.
    Konuşmaların ardından temel atma törenine geçildi. Bakan Güler, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Bayraktaroğlu, Vali Özkan, Büyükşehir Belediye Başkanı Altay ve protokol mensupları butona basarak fabrikanın temelini attı.