Etiket: üzüm

  • Üzümün tarla fiyatı: 12 TL

    Üzümün tarla fiyatı: 12 TL

    Kahramanmaraş merkezli depremlerin büyük yıkım yaptığı Hatay Hassa’da üzüm hasadı başladı. Yaz aylarında 50 dereceyi bulan sıcak hava üzümde rekolteyi etkiledi. Birçok bölgede ürün yok denecek kadar az olurken, bazı bölgelerde de 3’te 1 oranında geriledi. Ağızlarda tat bırakan Hassa üzümü tarlada 10 ile 13 TL arasında alıcı buluyor.
    Tarım işçisi Hatun Aslan, işlerinin zor olduğuna dikkat çekerek, “İşimiz zor, kolay desek olmaz. Yevmiye, emeğimize göre az” dedi.

    “Hasat geçen yıllara göre eksik ama fiyatlar iyi”

    Hasadın geçen yıllara oranla düşük olduğunu belirten Mehmet Güler, “Hasat geçen yıllara göre eksik ama fiyatlar iyi. 10 ile 12 TL arasında fiyatlar” ifadelerini kullandı.

    “Üzümü burada 10 TL’ye veriyoruz, markette 30-40 TL”

    Tarla ve market reyonu arasındaki fiyat farkına tepki gösteren İsmet Teke, “Hassa bölgesinde Söğüt üzümü meşhurdur. Bu yıl sıcaktan dolayı verimler geçen yıla oranla 3’te 1 oranında. Ama fiyatlar tatmin edici. Bizi tedirgin eden; mazotun ve gübrenin yüksek olması. Fiyatlar; 12-13 TL arası. İşçilik çıktığında 10 TL. Üzümü burada 10 TL’ye veriyoruz, markette 30-40 TL. Üretici kesinlikle arabulucuya göre bir şey kazanmıyor. Halkımız istediği gibi üzüm tüketemiyor” şeklinde konuştu.

  • Erciş üzümü denetimden geçti

    Erciş üzümü denetimden geçti

    Van Ticaret Borsası (VANTB) tarafından 2020 yılında tescillenen Erciş üzümü, denetimden geçti. VANTB Genel Sekreteri Macide Demir, Genel Sekreter Yardımcısı Metin Süer, Van YYÜ Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi ve Bağ Yetiştirme ve Islahı Araştırmacısı Doç. Dr. Nurhan Keskin, il ve ilçe tarım müdürlüğüne bağlı ziraat mühendislerinin yer aldığı heyet oluşan heyet, ilçede üzüm bağlarında inceleme yaptı.

    Tekler ve Bayramlı mahallelerindeki bağlarda yapılan ve tüm teknik detayların incelendiği Erciş Üzümü, denetimlerden geçti.

    Erciş üzümünün denetimlerden geçmesine sevindiklerini söyleyen VANTB Yönetim Kurulu Başkanı Nayif Süer, “Van genelindeki değerlerimiz ile ilgili çalışmalarımız sürüyor. Sıhke kavunu ve Gevaş fasulyesini tescillemiştik. Şehrimizde katma değerli ürünlerin sayısı artmalıdır. Endemik bir tür olan Erciş üzümünün üreticisinin yüzünü güldürmesi ve çiftçilerimizin emeğinin karşılığını almaları ve daha fazla kazanmaları için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Erciş üzümünün bölge ekonomisine katkı sağlaması için çiftçilerimize daha fazla katkı sağlamalıyız. Van Ticaret Borsası olarak, bu yönde çalışmalarımız devam etmektedir. Bu noktada başta Valimiz Sayın Ozan Balcı olmak üzere tüm yetkililerden destek istiyoruz” dedi.

    Erciş üzümünün lezzetini kendine özgü mikro klima özelliğine sahip Van Gölü’nden aldığını ifade eden Süer, “Urartu döneminden kalan oyma tabletlerde ve birçok efsanede adı geçen Erciş Üzümü, hak ettiği yere gelmelidir. Denetimlerde refraktometre ile sıvı çözeltisi incelenirken, dijital kumpas ile boyutların ölçümleri yapıldı. Salkım ve tanelerin ağırlığı, eni-boyu, şırada suda çözünen kuru madde gibi laboratuvar incelemelerinin ardından Erciş üzümü denetimden geçti. Hayırlı olmasını diliyorum” ifadelerini kullandı.

  • Isparta’da üzüm hasadı devam ediyor

    Isparta’da üzüm hasadı devam ediyor

    Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yürütülen “Tarım Arazilerinin Kullanımının Etkinleştirilmesi Projesi” doğrultusunda İl Tarım ve Orman Müdürlüğünce hazırlanan “Kuyucak Köyünde Bağcılığı Geliştirme Projesi” kapsamında 2021 yılında Kuyucak Köyünde 1103 P asma anaçları ve Erkenci, Orta ve Geçci Prima, Michele Palieri ve Royal üzüm çeşitlerinin fidan dağıtımları gerçekleştirilmişti. Proje sayesinde verimden düşen ve ekonomik değerini kaybetmeye başlayan bağ alanları yenilenirken, tekrar meyve vererek üreticinin yüzünü güldürüyor.

    İlçede yaklaşık 15 bin dekar arazide, Alphonse Lavelle, Michele Palieri, Royal, Black Magic, Büzgülü ve Demre çeşitleriyle üzüm yetiştiriciliği yapılıyor.

    2022 TÜİK verilerine göre Isparta’da 36 bin 529 dekar alanda 46 bin 113 ton üzüm üretimi yapıldı. Şehirde üretimi yapılan üzümlerin yüzde 64’ü sofralık, yüzde 36’sı ise kurutmalık olarak değerlendirildi. Ancak bu yıl ilkbaharda il merkezi ve Senirkent İlçesinde yaşanan don olayı nedeniyle verim kaybının beklendiği bildirildi.

  • Tescilli Cimin üzümü hasadı sürüyor

    Tescilli Cimin üzümü hasadı sürüyor

    Üzümlü ilçesi bölgesinde yetiştirilen Cimin üzümü, kendine has eşsiz tadıyla sofralık olarak talep görüyor. Türkiye’de sayılı patentli üzümler arasında olan Cimin üzümünün hasadı sürüyor. Erzincan’ın Üzümlü bölgesinde yetişen Cimin üzümü başta Karadeniz bölgesi olmak üzere Türkiye’nin birçok iline ulaştırılıyor. Üzümlü ilçesindeki yaklaşık 10 bin dekar alanda yetiştirilen ve yıllık 6 bin tonun üzerinde üzüm üretimi gerçekleştirilen ilçede tatlı hasat sürüyor.

    “İlk ürünler Erzincan’da tüketiciye sunuldu”

    Cimin üzümünün kilosu 50-55 TL’den satışa sunuluyor. Siyah rengi ve puslu yapısıyla tanınan eski adı ’Cimin’ olan Üzümlü ilçesinin güney kısımlarındaki bağlarda olgunlaşan siyah üzümün ilk ürünleri Erzincan’daki tüketiciye sunuluyor. 10 bin dekarlık alanda üretimi yapılan Cimin üzümü Erzincan ekonomisine ve tanıtımına da büyük katkı sağlıyor. Erzincan’ın tescilli ürünlerinden olan Cimin üzümünde yılda yaklaşık 6 bin tonun üzerinde üretim gerçekleşiyor. Türkiye’nin kendine özgü tat ve aromasıyla en iyi sofralık üzüm çeşitlerinden birisi olan Cimin üzümünde dekara yaklaşık 660 kilogram verim alınıyor.

    Üzüm üreticisi Cengiz Özen, Cimin üzümünün özellikle tatil için il dışından ve yurt dışından memleketlerine gelen vatandaşlardan büyük ilgi gördüğünü ifade ederek, “Cimin üzümünün fiyatı bu sene 50-55 lira civarında. İleriki günlerde daha çok yetişeceğinden fiyatı düşebilir.” dedi.
    Türkiye’nin önemli sofralık üzüm çeşitlerinden biri olan Karaerik üzümü, 13.06.2001 tarih ve 37 tescil numarası ile Cimin üzümü olarak “Tescilli Coğrafi İşaretler” listesinde bulunuyor.

    “Cimin üzümünün faydaları saymakla bitmiyor”

    Kurusunu da yaşını da bol bol tüketilmesini öneren uzmanlar siyah üzümün içerdiği demir sayesinde hastalıklara şifa olduğunu söyledi.
    Çekirdeğinden, kabuğuna, yaprağına, kurusuna kadar şifa deposu olan siyah üzümün faydalarının saymakla bitmediğini ifade eden uzmanlar, “Migrenden, hazımsızlığa, demir eksikliğinden, kabızlığa kadar iyi gelen siyah üzümün yumurtalıklardaki kist oluşumunu önler. Yapılan araştırmalar sonucunda siyah üzümün kadınlarda adet düzensizliği, kısırlık, düşük yapma gibi birçok soruna neden olan, yumurtalıklarda oluşan kistleri tedavi edici etkisi bulunduğu sonucuna ulaşıldı. Siyah üzüm 3 çeşit olan üzümün diğer bir çeşididir. Genel hatlarıyla sağlık açısından faydaları aynıdır fakat bazı özellikleri siyah üzümü diğerlerinden ayrı kılmaktadır. Ayrıca siyah üzümün tadı diğerlerinden biraz daha farklıdır, ekşi değildir. Özellikle cilt ve saç sağlığına ciddi anlamda katkı sağlar. Siyah üzüm kolesterol seviyesini dengeler, içerdiği mineral ve bileşenler yardımıyla insülin duyarlılığını arttırır. Siyah üzümün düzenli tüketimi konsantrasyon, hafıza ve ayrıca sözleri ve mekanları hatırlama yeteneğini geliştirmeye yardımcı olur. Siyah üzümün içerdiği vitamin ve diğer besinler kalp ve damar sağlığını korur. Düzenli olarak siyah üzüm tüketimi, başta cilt kanseri olmak üzere, kolon, prostat, mide ve bağırsak kanserine yakalanma riskini azaltır. Siyah üzüm ayrıca sindirim sistemi için faydalı olduğu için kilo vermek isteyenlerin tercih edebilecekleri besin maddelerinin başında gelir. Mantar hastalıklarına karşı etkili olan siyah üzüm, güçlü bir antioksidan olarak, enfeksiyon ve bakterilerin yol açtığı iltihapları giderebilir. Siyah üzüm kabızlık ve hazımsızlığı giderir, midede bulunun asit seviyesinin sağlıklı düzeyde kalmasını sağlar.

    Siyah üzüm diğer üzüm çeşitlerinde olduğu gibi göz sağlığını korumak için gerekli olan besinler içerir, görme yeteneğini geliştirir. Saç ve cilt sağlığını korur, saçların sağlıklı kalmasını sağlar. Cildi özellikle güneş ışınlarının zararlı etkilerinden korur.” bilgilerine yer verdi.

  • Elazığ’da üzüm hasadı başladı

    Elazığ’da üzüm hasadı başladı

    Türkiye’de üzüm yetiştiriciliğinde sayılı illeri arasında yer alan Elazığ’da yaklaşık 120 bin dönüm üzüm bağı bulunuyor. Üzüm denince akla gelen Hoşköy’de de bağbozumuyla birlikte tatlı bit telaş başladı. Siparişleri yetiştirmeye çalışan üreticiler, bağlarda çalışan mevsimlik işçilerle erken saatlerde ürünlerin hasadına başlıyor Toplanan üzümler kasalara konulup, kamyonlara yüklenerek, anlaşılan firmalar aracılığıyla Türkiye`nin birçok iline gönderiliyor. İlk olarak iç piyasaya giden üzümler ardından ihraç ediliyor.

    “Bölgenin yüzde 100’ü geçimini üzümle sağlamaktadır”

    Hoşköyü’nde üzüm hasadının başladığını belirten üretici Aytaç Göktan, “Yaklaşık 120 bin dönüm arazi üzerinde işçilerimiz çalışıyor. Üzümler kesilip piyasaya sunuluyor. Bölgenin yüzde 100’ü üzümle geçimini sağlamaktadır. Verimden bu sen memnunuz. Eğer piyasa şartları daha uygun olursa daha da memnun olacaklar. Geçen yıla oranla hasatta değişen bir şey yok. Sulu bağlar olduğu için rekolte aşağı yukarı aynı.

    Ama bu sene biraz daha kaliteli. Yurt dışına ihtiyacımız da var. Ekim ayının 15’inden sonar ihracatımız başlayacak, şimdi iç piyasaya dağıtıyoruz. Temmuz ayında da erkenci hasat iyi başlıyor ama bu çok fazla değil. Esas hasat ekim ayı itibariyle başlıyor. Buda havalar müsait ettiği sürece ocak ayına kadar devam ediyor” dedi.

    “Bu sene verim güzel”

    Eylül itibariyle hasadın başladığını aktaran üreticilerden Kemal Çolak, “Rekoltemiz çok şükür iyi. 3 ay sürüyor ve kasım ayının 15’i gibi sonlanıyor. Havalar iyi giderse Aralık 15’e kadar gitmektedir. Bu sene verim güzel. Bazı hastalıklar oldu ama mümkün olduğu kadar zirai mücadele ile hasada geldik. İlkbaharda yağan yağışlar biraz üzümün tutumunda düşüklük meydana getirse de daha sonraki üzüm iyi çıktı. Yağmurun yağışı sularımızın iyi olmasına vesile oldu. Bu da verimini artırdı. İşçilerimiz çalışmaya devam ediyor. Hoş köyünde bu şekilde istihdam da sağlamış oluyoruz” diye konuştu.

  • Asırlık üzüm ağacı verimi şaşırtıyor

    Asırlık üzüm ağacı verimi şaşırtıyor

    Hakkari’nin Derecik ilçesine bağlı Koryürek köyünde bulunan ve yaklaşık 200 yıllık olduğu belirtilen üzüm ağacı, yaşına rağmen verimi eksilmiyor.

    10 metre yüksekliğindeki üzüm ağacının her bir dalındaki üzüm salkımlarının bolluğu köylülerin yoğun ilgisini görüyor. Ağacın yaşını tam olarak bilmediklerini ifade eden Suat Yılmaz,

    “Ağacın yaşı en az 200 yıllık olduğunu dedelerimizden aldığımız bilgidir. Her yılın eylül ayında da olgunlaşma evresini geride bırakıyor. Bu asırlık üzüm ağacın bol bol verimi olabiliyor. En keyifli tarafı da devasa ağaca tırmanarak üzümü dalından almaktır. Bu sene üzüm bağlarımız külleme nedeniyle hiç verim almadık ama bu üzüm ağacı bakımını yapmaksızın kendi doğallığına bırakıyoruz. Bu ağacın en önemli bir özelliği de yıllardır verimini bozmadan hasat alabilmemizdir. Bu üzüm ağacı bütün köylülerin ortak üzüm ağacıdır” dedi.

  • Üzüm sepetleri boş kaldı

    Üzüm sepetleri boş kaldı

    Küresel iklim değişikliği ve olumsuz hava şartları nedeniyle Antalya’nın yüksek kesimlerinde mayıs ve haziran aylarında yağan düzensiz yağışlar nedeniyle üzüm bağlarında mildiyö hastalığı oluştu. Bazı bölgelerde yüzde 75 rekolte düşüklüğü yaşanırken bazı kesimlerde ise bu oran yüzde 100’lere ulaşmıştı.

    İbradı’nın Ormana mahallesinde çiftçilikle uğraşan 63 yaşındaki Nurten Korucu, bu yıl azda olsa bağ bozumuna başladıklarını söyledi. Olumsuz hava şartları nedeniyle üzüm bağlarının hastalandığını söyleyen Korucu, “Köyümüzde bu yıl üzüm oldukça az oldu. Yağmurlardan dolayı asitli yağdığı için üzüm bağlarına zarar verdi. Çok az bir üzümümüz oldu. Hastalık Ormana ’da yaklaşık 200-250 dönümlük üzüm bağlarına zarar verdi” dedi.

    Az miktar elde ettikleri üzümü ise pekmez yaptıklarını anlatan Korucu, “Bağdan kestiğimiz üzümleri, üzüm sıkma makinesinde sıkarak şıra haline getiriyoruz. Çıkan şıraları kazanlara aktarıyoruz. Kazana meşe külü dökerek savura savura tatlandırıyoruz. Kaynadıktan sonra kül dibine oturuyor. Şıra durulduktan sonra süzerek pekmez tavasına aktarıyoruz. Bakır tavalarda kızgın ateşte 4-5 saat kaynatıyoruz ve pekmez köpürünce kıvama geldiğini anlıyoruz. Çok zahmetli bir iş. Pekmez kaynamaya başlayınca kesinlikle başından ayrılamıyorsun. Kızgın ateşte kaynadığı için taşma riski vardır. Pekmez kıvamına gelince tavaları indiririz” dedi

    “Bu yıl pekmez satışımız olmayacak”

    Her yıl 4-5 dönümlük bağlarından yaklaşık 2 ton üzüm elde ettiklerini ve müşterilerine sunduklarını söyleyen Korucu, “Maalesef bu yıl satmak için pekmezimiz yok. Ancak ihtiyacımız kadar pekmez oldu. Bu yıl 20 kilo gram civarında pekmezimiz oldu. Bunuda çocuklarımızın ve kendi ihtiyacımız için saklayacağız. Bu yıl 4-5 dönüm bağımızdan ancak 500 kilo gram civarında üzüm oldu. Ormananın bağları ve üzümü meşhurdur. Pekmezimizde çok lezzetli ve doğaldır. Ama bu yıl bizden pekmez bekleyen müşterilerimize pekmez satamayacağız” şeklinde konuştu.

    “Çok az pekmez çıktı

    Çiftçilik ile uğraşan Gönül Demir (48) Ormana’nın bağlarının atalarından kalan asırlık çavuş üzümü, dimrit, areli, ve büzgülü gibi çeşitler olduğunu ifade etti.
    Bu yıl üzümün yok denecek kadar az olduğunu anlatan Demir, pekmezin ise kendi ihtiyaçlarını karşılayacak kadar ancak olduğunu dile getirdi.

  • Üzüm hurmaları kış için hazırlanıyor

    Üzüm hurmaları kış için hazırlanıyor

    Ekonomisi üzüme dayalı olan Sarıgöl ilçesinde ev hanımları kışın çerez olarak tüketmek için üzüm hurması yapımına başladı. Sarıgöl’de oldukça yoğun olan üzüm hurması yapımı için öncelikle ikiye bölünen üzüm taneleri geniş ve paslanmaz tepsilerde 4-5 gün güneş altında kurutulmaya bırakılıyor. En fazla 5 gün güneşte kurutulan üzümler, daha sonra cam kavanozlara konularak kış aylarında çerez olarak tüketiliyor.

    Hiçbir katkı maddesi kullanılmayan ve tamamen güneşte kurutulmaya bırakılan ve kuru üzümden daha etli bir kıvamda olan üzümlere hurma üzüm deniyor. Özellikle son iki yıldır Sarıgöl’de hurma üzüm yapımının giderek arttığı öğrenildi.

  • Çavuş Üzümü’nde hasat dönemi başladı

    Çavuş Üzümü’nde hasat dönemi başladı

    Safranbolu ilçesinde uzun yıllardır yetiştirilen ince kabuklu olması, hoş kokusu ve kalitesiyle tercih edilen “Çavuş Üzümü” hasadı başladı.
    “Çoban çavuşu”, “pembe çavuş” ve “misket çavuşu” gibi çeşitleri de bulunan ve ince kabuğu, az çekirdek sayısı, orta iri şekliyle dikkat çeken Çavuş Üzümü Safranbolu Kaymakamlığı öncülüğünde, İl ve İlçe Tarım Müdürlüğü teknik personellerinin çalışmalarıyla, coğrafi işaretle tescillenmişti.
    Çiçeklenme dönemindeki aşırı yağışlar nedeniyle ortaya çıkan hastalık dolayısıyla ilçede Çavuş Üzümünde rekolte düşük bekleniyor.
    İlçede 15 yıldır üzüm yetiştiriciliği yapan Emine Özkan, İhlas Haber Ajansı muhabirine yaptığı açıklamada, 3 dönümden fazla bir alanda üretim yaptıklarını belirtti.

    Çavuş üzümünün diğer erkenci üzümlerden daha geç olgunlaştığını ifade eden Özkan, “Çavuş üzümünü diğerlerinden ayıran ince kabuklu, hoş kokulu olmasıdır. Safranbolu Yazıköy köyünde daha iyi yetişir. Bu yöreye ait olduğundan dolayı 1-2 yıl önce tescillendi” dedi.

    Üretimini yaptığı üzümleri pazar ve marketlere sattığını aktaran Özkan, bu yıl ki rekoltenin düşük olmasının nedeniyle ilgili “Bizi çok etkiledi. Tam çiçek açma döneminde çok yağmur yağdı. Bağlar çıkamadı. Çocuklarım ve eşim ziraatçi olduğundan bağlama dönemlerinde çok gözlemledik. Hastalık gördüğümüzde anında müdahale ettik. Bu ilaçlamayı 2-3 gün içerisinde kaçırırsan hasat alamazsın. Bu yıl geçen yıllara göre verim düşük” dedi.
    Özkan, üzüm yetiştiriciliğine başladıktan sonra İl ve İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünün çok büyük destekleri olduğunu kaydederek teşekkür etti.

  • Pekmez kazanları kaynamaya başladı

    Pekmez kazanları kaynamaya başladı

    Bağ bozumu ile birlikte bahçelerindeki üzümleri toplayan üreticiler, ayaklarıyla sıktıkları üzüm şırasını yan yana dizdikleri büyük kazanlara koyarak 3 gün boyunca meşe odunu ateşi ile kaynatıp, pekmeze dönüştürüyor. Sason’a bağlı Dereköy’de yaşayan vatandaşlar kışlık pekmezleri hazırlamak için hasatlarını tamamladı.

    Üzümleri hasat eden vatandaşlar çuvallarda geleneksel yöntemlerle üzüm suyunu çıkararak kazanlarda kaynattı. Pekmez için hazır edilen külle birlikte kazanları saatlerce kaynatarak pekmezlerini hazırlayan köy sakini Mahmut Çelik, bahçelerinde binbir emekle yetiştirdikleri kara üzümü hasat ettiklerini söyledi. Çelik, “Bahçemizde binbir emekle yetiştirdiğimiz kara üzümlerin hasadına başladık. Topladığımız üzümleri eve getirerek bir gün dinlendirdikten sonra dedelerimizin yaptığı gibi, ilkel yöntemlerle ayakla sıkarak şırasını çıkartıp yan yana dizdiğimiz büyük kazanlarda üç gün boyunca altına meşe odunu yakarak kaynatarak organik pekmez elde ediyoruz. Pekmezleri satarak da geçimimizi sağlıyoruz” dedi.

    Sıkılan üzüm şırasını üç şekilde değerlendiriyorlar

    Üzümlerin olgunlaşmasıyla birlikte hasat ettikleri üzümden elde ettikleri şırayı üç ayrı şekilde değerlendirdiklerini belirten üreticilerden Zübeyde Çelik, pekmez kullanımında kullandıkları şırayı ise odun ateşinde üç gün boyunca kaynattıklarını söyledi. Çelik, “Bu sene de üzüm hasadı çok bereketli geçti. Topladığımız üzümleri buraya getirerek çuvallara koyarak sıkıp şırasını çıkarıyoruz. Şırayı üçe ayırıp, bir kısmıyla cevizli sucuk yapıyoruz, bir kısmını bastık ve diğer kısmını da kaynatarak pekmez yaparak satıyoruz” dedi.