Etiket: üzüm

  • Üzümle oyun oynarken hastanelik oldu

    Üzümle oyun oynarken hastanelik oldu

    İzmir’de yaşayan 4. sınıf öğrencisi Taha A., teneffüste arkadaşlarıyla oynarken yaş üzüm tanesini eliyle fırlatarak ağzıyla tutmaya çalıştı. Üzüm tanesi yemek borusuna sıkışan 9 yaşındaki çocuk, hemen İEÜ Medical Point Hastanesine sevk edildi. Çocuk Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Emre Divarcı ve Dr. Öğretim Üyesi Ayşe Güneş Karakurt tarafından tedavi altına alınan hasta, başarılı bir operasyonla boğazını tıkayan üzüm tanesinden kurtuldu. Yiyecekleri zaman zaman fırlatarak ağzıyla tutmaya çalıştığını belirten çocuk, bir daha böyle bir oyun oynamayacağını dile getirdi.

    “Yiyecekleri artık çiğneyerek yiyeceğim”

    Yaşadığı olayı anlatan Taha A., “Teneffüste arkadaşlarımla oynuyordum. Bir arkadaşım bana üzüm verdi. Üzümü elimle ağzıma fırlattım ama boğazımda kaldı. Acı hissettim. Nefes alamadım ve yutkunamadım. Kusmaya çalışırken arkadaşlarım öğretmenimi çağırdı. Ailem de gelip beni hastaneye götürdü. Hastaneye gelince tedavi oldum. Şimdi kendimi iyi hissediyorum. Benim yaptığım hatayı kimse yapmasın. Yaparsanız belki nefes borunuza kaçabilir. Ben de yiyecekleri artık çiğneyerek yiyeceğim” diye konuştu.

    “Bu oyunu sürekli yapıyordu”

    Taha A.’nın annesi Kader A. da “Sabah saatlerinde oğlumun öğretmeni aradı ve Taha’nın boğazına üzüm kaçtığını söyledi. Apar topar okula geldik ve onu hastaneye götürdük. Taha o sırada çok kötüydü. Tükürüğünü bile yutamıyordu. Nefes borusuna kaçabilirdi, çok daha kötüsü olabilirdi. Ancak şu an çok şükür iyi. Buradaki tedaviden memnunuz. Hemen müdahale edildi, akciğer filmi çekildi. Vakit kaybetmeden operasyona aldılar. Birkaç saat içerisinde de oğlum sağlığına kavuştu. Erkek çocukları daha hareketli oluyor. Biz her zaman Taha’ya nasıl yemek yemesi gerektiğini söylerdik. Taha bu oyunu sürekli yapıyordu. En sonunda böyle bir şeyle karşılaştık. Sanırım artık bir daha yapmaz. Bu olay ona tecrübe oldu. Arkadaşlarına da örnek olacak. Çocuklar yemek yerken dikkat etmeli” ifadelerini kullandı.

    “Üzüm, yemek borusunu tıkamıştı”

    Taha A.’nın hastaneye geldiğinde tükürüğünü yutamadığını aktaran Çocuk Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Emre Divarcı, “Maalesef üzüm yerken boğazına kaçmış. Öksürerek çıkartmaya çalışmış ancak çıkartamamış. Yutmaya çalışmış ancak üzüm tanesi yemek borusunu tamamen tıkamış. Üzümün soluk borusuna da kaçma ihtimali vardı ve bu durum çok tehlikeli. Biz de hem yemek borusunu hem de soluk borusunu endoskopi ile değerlendirdik. Yemek borusunun tamamına yakınını tıkayan bir üzüm tanesi vardı. Üzüm tanesini çıkarttık. Soluk borusunda ise herhangi bir sorunla karşılaşmadık. İşlem başarılı bir şekilde sonlandırıldı ve aynı gün içerisinde hastamızı taburcu ettik” bilgisini verdi.

    “Beslenmeyi oyun haline getirmemeli”

    Yiyecekleri tüketirken dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayan Doç. Dr. Emre Divarcı, şu uyarıda bulundu: “Bir kişinin yemek borusuna yiyecek kaçarsa ve sonrasında beslemeye çalıştığımızda yutamazsa bunun soluk borusuna kaçma ihtimali de var. Ayrıca bu tip durumlarda yemek borusunda yaralanma ihtimali de olabilir. Ancak en çok korkulan senaryo, yiyeceğin soluk borusuna kaçmasıdır. Bu yüzden beslenirken acele etmemek gerekir. Beslenme ciddi bir eylemdir. Bunu oyun haline getirmemek lazım. Cisimler yemek borusunu tıkayabilir, soluk borusuna kaçabilir. Bu sebeple yemek yerken dikkatli olunması gerekiyor.”

  • Üzüm Festivalinde dev üzüm salkımı

    Üzüm Festivalinde dev üzüm salkımı

    Manisa’nın Sarıgöl ilçesinde 15. Sultaniye Üzüm Festivali başladı. Her yıl olduğu gibi bu yıl da festivalin simgesi haline gelen sultani üzümlerden yapılmış dev üzüm salkımı ilgi gördü. 800 kilogram ağırlığındaki dev üzüm salkımıyla fotoğraf çekilmek isteyen vatandaşlar adeta birbirleriyle yarıştı. Öte yandan festival çerçevesinde geleneksel at arabası üzerinde ilçede yetiştirilen üzümler de sergilenerek vatandaşlara üzüm çeşitleri hakkında bilgiler verildi. Festivalde ayrıca Sarıgöllü yazar Vicdan Efe de imza günü düzenledi.

    Gündüz bağ bozumu akşam festival

    Öte yandan, gündüzleri bağlarında üzüm kesen çiftçiler akşamları da festivalde günün yorgunluğunu atma fırsatı buldu. Sabahın erken saatlerinde üzüm kesimi için bağlarda çalışan tarım işçileri öğle saatlerinde üzüm kesimi ve serme islerini bitirip evlerinde dinlendikten sonra düzenlenen konsere giderek günün yoğunluğunu üzerlerinde atıyorlar. Festivalin kendileri için bir nebze dinlendirici olduğunu ifade eden üzüm işçisi Hülya Akkaya, “Sarıgöl ‘de düzenlenen üç günlük festival bizim için moral kaynağı oluyor. Sabah üzüm kesimi için bağlardayız yorularak eve geliyoruz. Dinlendikten sonra arkadaşlarla çocuklarla festival alanına giderek alışverişimizi yapıyor gecede konser dinliyoruz. Bu bizlere dinlendiriyor. Festival sayesinde üzümlerimizi tanıtmaktayız ce bizler içinde moral oluyor” dedi.

  • Yağışlar üreticiyi yeni çözümlere yöneltti

    Yağışlar üreticiyi yeni çözümlere yöneltti

    Buldan’ın dünyaca ünlü çekirdeksiz Sultaniye üzümlerinin yetiştiği bağlar, beyaz örtülerle kaplandı. Ürünlerini he sıcak hem de son günlerde etkili olan yağışlara karşı korumak isteyen üreticiler, bu sayesi üzümün dayanıklılığını da artırmış oldu.

    Buldan’ın Yenicekent, Oğuz, Doğan, Bölmekaya ve Mahmutlu mahallelerinde yetişen çekirdeksiz Sultaniye üzümlerini kış şartlarına hazırladıklarını dile getiren üretici Hasan Demir, “Örtünün bize ilave maliyeti oluyor ancak üzümlerimizi aşırı yağışlardan ve sıcak havalardan korumak için bunu yapmak zorundayız. Aksi halde üzümde çatlamalar meydana geliyor. Bu durumda üzümler bozulabiliyor. Ayrıca üzümler bu şekilde daha fazla dayanıyor. Zaten bu yıl asmalarda görülen mildiyö hastalığından dolayı ürün az. Bizlerde bağlarımızdaki ürünümüzü koruma altına almak zorundayız” dedi.

  • Üzüm bağında 30 kiloluk karpuz

    Üzüm bağında 30 kiloluk karpuz

    Alaşehir ilçesine bağlı Delemenler Mahallesi’nde üzüm üretimi yapan 65 yaşındaki çiftçi Ahmet Ölmez’in yenice üzüm bağının kenarına diktiği karpuzlar iriliği ile dikkat çekiyor. Kendisiyle aynı ismi taşıyan torunuyla karpuz bostanında karpuzları kaldırmaya çalışan Ahmet Ölmez oldukça zorlanırken, torunu ise karpuzları yerinden kıpırdatamadı.

    “Özel bir bakım yapmadım”

    Karpuzların bakımında bağını suladığı su ve gübre dışında bir şey kullanmadığını aktaran Ölmez. karpuzların bu kadar iri olmasının kendisini de şaşırttığını söyledi. Üzüm kelterine bir karpuzu anca sığdırabilen Ölmez, el tartısıyla tartamadığı karpuzları sabit kantarla ancak tartabildi. Her biri 31 kilo ve üzerinde gelen karpuzların lezzetlerinin de çok iyi olduğunu anlatan Ölmez, “Karpuzlar çok ağır, tek başıma kaldıramıyorum. Yeni diktiğim üzüm bağının içine ektiğim karpuzların bu kadar büyük karpuz vereceğini hiç düşünmemiştim. Özel bir bakım yapmadım. Sadece üzüm bağına verdiğim su ve gübrelerle beslendi. Çok tatlı ve lezzetli. Ağırlığı 30 kiloyu geçince karpuzlar kendiliğinden çatlıyor. El kantarıyla tartmaya çalıştık ama kaldıramadık. 31 kiloyu geçti. Sabit kantarda tarttık, 31 kilo 460 gram geldi. Karpuzları gören vatandaşlar durup karpuzlara bakıyorlar” dedi.

  • “Trakya İlkeren” üzümünün hasadı başladı

    “Trakya İlkeren” üzümünün hasadı başladı

    Sabahları enstitüye ait bağlarda işçilerin hasat ettiği üzüm, kasalara doldurulduktan sonra traktörlerle kent merkezindeki satış noktalarına gönderiliyor.

    Tekirdağ Bağcılık Araştırma Enstitüsü Müdürü Mehmet Ali Kiracı, Trakya İlkeren üzümünün 1991 yılında ülke bağcılığına kazandırılan önemli bir üzüm çeşidi olduğunu söyledi.

    Salkım ağırlığı 500-600 gram civarında olan üzümün erken hasat edilmesinden dolayı piyasa değerinin yüksek olduğunu vurgulayan Kiracı, “Bu sene iklim koşulları üzümün olgunlaşmasını 10 gün kadar geciktirdi.

    İlkbahar dönemindeki yağışlar bağlarda önemli hastalıklarla mücadelede etkin ilaçlamayı zorunlu kıldı.

    Enstitü olarak satışa sunduğumuz üzümlerimiz sağlıklı ve kaliteli. İlaçlama zamanına ve tarihine dikkat ederek hasadımızı yapıyoruz.” dedi.

    Kiracı, Trakya İlkeren üzümünün birçok çeşide göre, bağ hastalıklarına daha dayanıklı olduğunu bir dekar bağdan ortalama 2 ton üzüm alınabileceğini ifade etti.

  • Şaraplık üzüm alımlarına başlandı

    Şaraplık üzüm alımlarına başlandı

    Üzüm hasadının başlamasıyla birlikte Manisa’nın Sarıgöl ilçesinde ıskartaya çıkan üzümler alkol ve şarap yapımında kullanılmak üzere satılıyor.
    Şaraplık üzüm alımlarına aralık ayının sonuna kadar devam edeceğini ifade eden Yukarıkoçaklar Mahallesi Muhtarı Halil Duran, “2023 yılının ilk şaraplık üzüm alımlarına bugün başladık.

    Şaraplık üzümün kilosunu 3 lira 25 kuruştan almaya başladık. Şu an bağlarda yapılan ıskarta üzümler ve kamyonlara yüklenen üzümlerin çıktılarını satıyorlar. İlerleyen günlerde alımlarda yoğunluk olacak” dedi
    Satın alınan üzümler sumalık olarak alkol ve şarap fabrikalarında değerlendiriliyor.

  • Dünyaca ünlü üzümü mildiyö vurdu

    Dünyaca ünlü üzümü mildiyö vurdu

    Yaşanan iklim değişikliği ve mevsim dışında gerçekleşen yağışlar Manisa’da yetişen dünyaca ünlü çekirdeksiz üzümü de etkiledi. Yaz başında yağan şiddetli yağışlar nedeniyle bağlarına ilaç atamayan üzüm üreticilerini mildiyö adı verilen hastalık vurdu. Bir tür mantar hastalığı olan ve nemli bağlarda hızlı bir şekilde yayılan hastalık nedeniyle dallardaki salkımlarda kurumalar ve dökülmeler meydana geldi. Manisa’nın neredeyse tamamında etkili olan mildiyö nedeniyle rekoltede de büyük kayıplar yaşandı. Yüzde 35’e vuran rekolte düşüşleri nedeniyle bu yıl yaklaşık 200 bin tonluk üzüm rekoltesi açıklanması bekleniyor. Yaşanan hastalık ve yüksek orandaki rekolte kayıpları nedeniyle çiftçiler fiyatta Manisa’nın plakası olan 45 TL’nin altında fiyat açıklanmamasını bekliyor.


    Durum hakkında açıklamalarda bulunan Saruhanlı Ziraat Odası Başkanı Aydoğan Okur, “Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de olumsuz iklim şartlarından dolayı ilçemizde nisan, mayıs ve haziran aylarında yağan şiddetli yağmur ve dolu nedeniyle üzümün başkenti Saruhanlı’da çok büyük hasarlar meydana geldi. Sporlanmayla çoğalan mildiyö diye bir hastalık var. Yan dallara da geçebilen bir hastalık olduğu için zamanında ilaç atamadık. İlaç atamamamızdan dolayı hastalık üredi, biz de bununla ilgili ilaçları attık ama zamanı geçti. Şu anda yapılacak hiçbir şey yok. Aşırı derecede bu hastalık meydana geldi. Bu saatten sonra çaresi yok. Kesip sergiye yatırmamız lazım. Sıkıntılı bir durum. İlçemizde 35 bin tona yakın ürün beklenmekte. Geçtiğimiz yıllarda 50 bin tonlarda üzüm alıyorduk. İlçemizde yüzde 35 civarında bir kayıp var. Çiftçimiz ne yapacağını şaşırdı. Bu saatten sonra ilaç ya da gübre atmamızın imkanı yok” dedi.

    “Fiyatta ilimizin plakasını istiyoruz”

    Rekolte kaybı nedeniyle üzüm fiyatlarında Manisa’nın plakasını beklediklerini söyleyen Okur, “Üzümün çoğunlukta olduğu bütün ilçelerde yüzde 35 civarında ürün kaybımız var. Bu da tabi rekolteyi etkileyecektir. İnşallah rakamlar istediğimiz şekilde oldu. Biz devlet büyüklerimize sesleniyoruz. Çiftçi hakikatten mağdur durumda. Üzümcü, zeytinci mağdur. Çiftçilik yapan herkes şu an mağdur durumda. Fiyatta yardım bekliyoruz. Üzümde ilimizin plakasını istiyoruz. Devletimiz vatandaşını memnun eder” diye konuştu.

    Çiftçilere erken hasat yapmamaları konusunda uyarılarda bulunan Okur, “Erken hasadı kesinlikle tavsiye etmiyoruz. Artık olan oldu daha fazla kilo kaybı yaşamayalım. Herkes mahsulünü zamanında kesip kurutsun” dedi.

  • Çekirdeksiz üzüm hasadı başladı

    Çekirdeksiz üzüm hasadı başladı

    Denizli’nin buldan ilçe Bölmekaya Mahallesi’nde geçtiğimiz dönemlerde ekilen Süperior cinsi çekirdeksiz üzümlerin hasadı başladı. Geçtiğimiz senelere göre üretimde yaşanılan mevsim sorunlarından kaynaklı düşüş olsa da kalitesini kanıtlamış olan üzümler vatandaşların sofrasına gelmek için toplandı. Hassas ve narin kabuğuyla bilinen süperior cinsi üzümler az ilaçlanan organik bir üzüm olarak da biliniyor. Buldan ilçesinin üzümlerinin kaliteli ve tat olarak çok lezzetli olduğunu söyleyen firma sahibi alıcı Halil Eryılmaz, “Ürünlerimizi ihracata, iç piyasaya ve askeriyeye gönderiyoruz. Turfanda olduğu için talep çok yüksek. Az ve zor yetişen bir üzüm cinsi. Ancak yeni dikimler hızla yapılarak üretimi her geçen yıl artmaktadır” dedi.

    “Kendine has tat ve kokusu var”

    Süperior cinsi üzüm bağı sahibi Buldan Bölmekaya mahallesinden üretici Ramazan Uğuz’da erkenci çeşit Süperior üzümü, şeker hastalarına ve doğal üzümü sevenlere tavsiye ettiklerini dile getirerek “Hormonsuz ve ilaçlaması az olduğu için tavsiye ediyoruz. Şeker oranı düşük ancak lezzeti ve kokusuyla çok sevilerek tüketiliyor. Kendine has bir tat ve kokusu var. Bu yıl rekolte düşük ancak kalite çok yüksek. Rekoltenin düşük olması dolayısıyla fiyatlar iyi. Tüketicilerimiz iyi tarım uygulamaları yaparak yetiştirdiğimiz üzümleri gönül rahatlığıyla tüketebilirler” ifadelerini kullandı.
    Üzüm üreticilerine bereketli bir sezon geçirmelerini temenni ettiklerini dile getiren Buldan Ziraat Odası Başkanı Muammer Al “Üzüm hasadımız başladı. Bu sene çiftçimiz için zor bir yıl oldu. Çok zor şartlar altında ürününü üretti. Bu yılki meteorolojik durumlardan dolayı ürün kaybı var. Yüzde otuz ila kırklara varan rekolte kayıpları görülüyor. Vatandaşlarımızdan üreticiye sahip çıkmalarını istiyoruz. Yüksek enflasyon ve girdi maliyetlerinin artması nedeniyle üreticimiz zor şartlarda üretim yapıyor. Üreticiye sahip çıkmazsak, ürününe gereken değeri vermezsek, gelecek yıllarda bu ürünler yetişmeyebilir. Enflasyon şartları çiftçimizin kazancını elinden alıp gidiyor. Ayrıca üreticilerimizden de ricamız, zor şartlarda ürettikleri ürünlerine sahip çıksınlar, kıymetini bilsinler. Spekülatif haberlere inanmasınlar. Süperior cinsi üzüm hormonsuz bir üzümdür, zaten bünyesinde hormon barındırmama özelliği bulunuyor. Şeker hastaları rahatlıkla yiyebilir. Yeni sezonumuzun üzüm üreticilerimize ve ülkemize hayırlı ve bereketli olmasını temenni ediyorum” dedi.

    Buldan İlçe Tarım ve Orman Müdürü Serdal Uğur’da yaptığı açıklamada, Buldan’da toplam 37 bin 364 dekar alanda üzüm yetiştiriciliği yapıldığını, dekarda bin 400 kilogram çekirdeksiz üzüm yetiştirilirken, yine bir dekarda 2 bin 300 kilogram çekirdekli üzüm yetiştirildiğini belirtti. Bu yılki soğuk zararı ile ilkbahar yağışlarının sürekli ve bol olması, mildyö ve külleme hastalıklarının yoğunluğundan dolayı 2022 yılına göre yüzde otuz ila kırk dolayında verim kaybı yaşandığını ancak kalitenin yüksek olduğunu gözlemlediklerini ifade etti.

  • Depremzede üreticiler üzüm yaprağı mesaisinde

    Depremzede üreticiler üzüm yaprağı mesaisinde

    6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremlerin en büyük yıkımı yaptığı Hatay’da, her ne olursa olsun tarımsal üretime ara verilmiyor. Her bölgesinde ayrı bir tarımsal değeri öne çıkan Hatay’ın Hassa ilçesinde bugünlerde üzüm yaprağının hasadı gerçekleştiriliyor. Sabahın ilk ışıklarıyla bağların yolunu tutan işçiler, taze yaprakları tek tek dallarından koparıyor. Toplanan yapraklar özenle çuvallara yerleştirildikten sonra kamyonetle depoya getiriliyor. Yanmaması ve havalanması için yerlere serilen yapraklar daha sonra, desteler halinde kasalara diziliyor. Yaprakların büyük bölümü kasalı halde il dışına gönderilirken bir bölümü ise bidonlara tuzlu su ile salamura yapılarak, satışa hazır hale getiriliyor.


    Tüccar Ferit Kaya, Hassa ilçesi Akbez Mahallesi’nde yaprak hasadı yaptıklarını belirterek, “Yapraklarımız bu sene hava şartlarından dolayı düzenli olmuyor. Ticaretini Doğu ve İç Anadolu tarafına yapıyoruz. Günlük 5-6 ton sevkiyatımız var. Bunu şuan çalışan işçilerimizle beraber, 15-20 kişilik gruplar halinde toplayıp dükkana götürüyoruz. Düzgün bir şekilde dizip, piyasaya sunuyoruz. Salamura gönderdiğimiz yerler de var. Siyah üzüm yaprağının kilosu 17 lira, beyaz üzümün 20 lira, çekirdeksiz İzmir üzümünün kilosu 25 liraya satılıyor. Yıllık rekoltemiz en az 95-100 ton arasıdır” ifadelerine yer verdi.

    “Her ile gönderiyoruz”

    Taze yaprağın kilosu 8-15 liradan satılırken, salamura yapılanlar ise 25 liraya kadar satışa sunuluyor. Meyvesinden daha pahalıya satılan üzüm yaprağının hasadı ise 45 gün sürüyor.

    Yaprak hasadı yapan Şehnaz Kamalak, büyük bir afet yaşasalar da üretime devam ettiklerini kaydetti.

    Bugünlerde hem bağda hem de evde yaprak ile uğraştıklarını dile getiren Kamalak, “Eve gelir noktasında yardımcı oluyoruz. Sabah saat 05.00’da bağa geliyoruz. Yapraklarımız, salamura, dolmalık ve kına olarak da kullanılıyor. Daha çok sarmada kullanılıyor. Yaprağımızın sarmasının kısık ateşte kısa sürede pişme özelliği vardır. Türkiye’nin her iline yeşilinin yanında, salamura şeklinde de gönderiyoruz” dedi.

  • Osmangazi’de üzüm yetiştiriciliği anlatıldı

    Osmangazi’de üzüm yetiştiriciliği anlatıldı

    Türkiye’nin en verimli topraklarının yer aldığı Bursa Ovası’nın büyük bölümünü ilçe sınırları içerisinde barındıran Osmangazi Belediyesi, bereketli topraklarında ata tohumu ile üretimi yeniden yaygınlaştırmak ve sağlıklı nesiller bırakmak adına Ekolojik Yaşam Eğitimlerine başladı.

    Programın ikinci haftasında üzüm yetiştiriciliği konusunu ele alan Doç. Dr. Arif Atak, üzüm çeşitlerinin yanı sıra ülkemizde üzümün yetiştirildiği bölgeler ile budama ve aşılama tekniklerini aktardı.

    Yoğun katılımla gerçekleşen program sonunda Osmangazi Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürü Cahide Babacan, Doç. Dr. Arif Atak’a katkılarından dolayı teşekkür etti.