Etiket: vahit kirişçi

  • “Siyasetin de bir edebi, ahlakı olmalı”

    “Siyasetin de bir edebi, ahlakı olmalı”

    Bir televizyon kanalında katıldığı canlı yayında Muğla’nın Marmaris ilçesindeki orman yangınında gelinen mevcut durumla ilgili bilgi veren Tarım ve Orman Bakanı Kirişci, yangın söndürme çalışmalarının devam ettiğini kaydederek bir siyasi parti genel başkanının Meclis grup toplantısında yaptığı konuşma hakkında şunları söyledi:

    “Siyasetin de bir edebi, ahlakı olmalı. Ben bunu çok önemsiyorum. Bu kadar önemli hazırlıklar yapmış, kendi envanterini her bakımdan zenginleştirmiş bir Tarım ve Orman Bakanlığı ile bu bakanlığın atmış olduğu adımları önemsizleştirmek, değersizleştirmek ve tabir yerindeyse bir yalan makinesiyle sanki bunlar yapılmamış gibi bir takdim içerisinde olmak siyasetin ahlakına asla uymayan, sığmayan hadiseler. Biz burada bu mücadeleyi verirken bir partinin genel başkanının kalkıp grup toplantısında bunların hiçbirinin olmadığını söylüyor olması gerçekten üzüntü vericidir. 20 uçak ve 55 helikopterimizin olduğunu defalarca açıkladık. Bu, orman yangınlarıyla mücadele eden insanların emeğine de saygısızlık, ülkeye de haksızlık.”

    Kirişci, ne yapılırsa yapılsın atılan adımların gölgelenemeyeceğini vurguladı.

  • Bakan duyurdu! Destek ödemeleri başladı

    Bakan duyurdu! Destek ödemeleri başladı

    Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci sosyal medya hesabından, “Çiftçilerimize hayırlı ve bereketli olsun” ifadeleriyle yaptığı paylaşımda, Islah Amaçlı Küçükbaş Hayvan Yetiştiriciliği Desteği çerçevesinde 830 milyon 867 bin lira, Besilik Erkek Sığır Desteği çerçevesinde 111 milyon 516 bin lira, Sürü Yöneticisi Desteği çerçevesinde 63 milyon 90 bin lira, Hayvan Hastalıkları Tazminatı çerçevesinde 30 milyon 403 bin lira, Yağlı Tohumlu Bitkiler Desteği çerçevesinde 5 milyon 173 bin lira, Tiftik Keçisi İlave Desteği çerçevesinde 1 milyon 840 bin lira ve Et Piyasası Düzenlemesi Desteği çerçevesinde 1 milyon 602 bin lira olmak üzere toplamda 1 milyar 44 milyon 493 bin 492 liralık tarımsal destek ödemelerini bugünden itibaren çiftçilerin hesaplarına aktarmaya başladıklarını kaydetti.

    Bakan Kirişci’nin paylaşımında yer verdiği grafiğe göre, Islah Amaçlı Küçükbaş Hayvan Yetiştiriciliği ve Besili Erkek Sığır Desteği ödemeleri hariç diğer ödemeler bugün saat 18.00’dan itibaren çiftçilerin hesaplarına aktarılacak. İki parçada hesaplara aktarılacak Islah Amaçlı Küçükbaş Hayvan Yetiştiriciliği ve Besili Erkek Sığır Desteği ödemeleri ise T.C. kimlik numarasının son hanesi 0 ile 2 ve vergi kimlik numaralarının son hanesi 0,1,2,3,5,7,9 olan çiftçilere 27 Mayıs saat 18.00’den sonra, T.C. kimlik numarasının son hanesi 4, 6, 8 ve vergi kimlik numaralarının son hanesi 4,6,8 olan çiftçilere 3 Haziran saat 18.00’den sonra yatırılacak.

  • İntegratif ve Anadolu Tıbbı Kongresi Bursa’da başladı

    İntegratif ve Anadolu Tıbbı Kongresi Bursa’da başladı

    Bursa Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezinde düzenlenen İntegratif ve Anadolu Tıbbı Kongresinde çok sayıda geleneksel tıp standı yer aldı.

    Osmangazi Salonunda ‘Kültür Başkenti Bursa’dan Anadolu Tıbbına Yolculuk’ adı altında düzenlenen kongrede konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi katıldı.

    Kongrede konuşan Emine Erdoğan 2022 Türk Dünyası Kültür Başkenti Bursa’da bulunmaktan büyük mutluluk duyduğunu belirterek açıklamalarda bulundu.

    “SAĞLIĞIN HAYAT DEMEK OLDUĞUNU DERİNDEN ÖZÜMSEDİK”

    Erdoğan, “Bursa, doğası, tarihi ve manevi iklimiyle insan ruhunu yükselten bir şehir. Bu müstesna coğrafya, medeniyetlerin doğumhanesi olmuş, dünyayı değiştiren ecdadımızın ayak izleriyle mühürlenmiş. Ne mutlu bize ki, Bursa bugün, ‘İntegratif ve Anadolu Tıbbı Kongresi’ vesilesiyle bizleri ağırlıyor. Ev sahibimiz, Sağlık Bilimleri Üniversitesi Bursa Tıp Fakültesine ve tüm paydaşlarına teşekkürler. Lokman Hekim’e ‘en büyük nimet nedir’ diye sormuşlar, ‘iyi huylu olmak’ demiş. ‘En hayırlı mal nedir diye’ sormuşlar, ‘sağlık’ demiş. Çünkü sağlık, güzel ve kaliteli bir yaşamı besleyen, hayata neşe katan bir pınardır. Sadece bireylerin değil, toplumların da huzur ve refahını sağlıklı olma hali belirler. Son iki buçuk yılımız tarihin en büyük salgınlarından birini tecrübe ederek geçti. Sanıyorum ki, sağlığın ve sağlık alanında atılacak adımların önemini çok daha iyi idrak ettik. Sağlığın aslında hayat demek olduğunu daha derinden özümsedik.” dedi.

     

    “BURSA ANADOLU TIBBI AÇISINDAN ÖNEM ARZ EDİYOR”

    Kongrede konuşan bir diğer isim olan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ise; “Geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamalarının geliştirilmesi çabalarımız kapsamında, önemine hepimizin kani olduğu bir etkinlik gerçekleştiriyoruz. Geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamaları açısından köklü bir medeniyetin mirasını taşıyan, tarihi ve coğrafi zenginliğe sahip ender ülkelerden biriyiz. Anadolu tıbbının ışığını bugüne taşıyan simge isimlerimiz ve şehirlerimiz var. Bursa, bu şehirlerimizin başında geliyor. Bir kültür şehri olması ve sağlık tarihimiz açısından önemi itibariyle Bursa, Anadolu tıbbı açısından özel bir önem arz ediyor.” dedi.

    “BİRÇOK KÜLTÜR BİTKİSİNİN GEN MERKEZİ ANADOLU TOPRAKLARIDIR”

    Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi de tıbbi aromatik bitkilerin, pandemiyle birlikte tüm dünyada ilk sırayı aldığını ifade ederek, “Tarım ve sağlık birbirinden ayrılamaz konulardır. Bu kongrede bizleri bir araya getirenlere teşekkür ediyorum. Biyolojik çeşitlilik bakımından da Türkiye en zengin ülkelerden biridir. Birçok kültür bitkisinin gen merkezi Anadolu topraklarıdır. Her geçen gün bitkilerin önemi giderek artmaktadır. Avrupa kıtasından daha fazla biyolojik çeşitliliğe sahibiz. Dünya üzerindeki tıbbi bitkilerin yüzde 6’sının Türkiye’de olduğunu ortaya konulmuştur” dedi.

    Bursa’da 3 gün sürecek kongrede 37 oturumda konusunda uzman olanlar, katılımcılara bilgilerini aktaracak.

    Emine Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkan diğer başlıklar şu şekilde:

    Dünya Sağlık Örgütü, 1974’te, sağlığı sadece hastalık ya da bir engelin olmayışı değil, beden, ruh ve sosyal yönden de bir iyilik hali olarak tanımladı. Yani sağlık, çok yönlü, çok boyutlu ve süreklilik arz etmesi gereken bir haldir. Nitekim, insan dediğimiz varlık, sadece bedenden ibaret değil. İnsan, beden ve ruhun bir araya geldiği eşsiz bir mekanizma. İnsan varoluşunun, manayı temsil eden ruh, maddeyi temsil eden beden tarafı var. Bedenin iyi olması ruha mutlaka sirayet ediyor. Aynı şekilde ruh iyi olduğunda beden de iyileşiyor. Sağlık, insanlığın tarih boyunca her dönem büyük önem atfettiği, üzerine çok düşünüp, çalıştığı bir konu olmuştur. Tıp, eczacılık ve botanik gibi alanlarda nice eserler yazılmış, dünyanın ortak bilgi hazinesine eklenmiştir. İnsan sağlığına adanmış bu çaba, nice keşfin de zeminini hazırlamıştır. Şifayı her yerde arayan insan, bitkilerin, hayvanların, toprağın, suyun, seslerin ve hatta kokuların kendine has dillerini deşifre etmiştir. Ve topladıkları bilgilerin ışığında bir yaşam inşa etmişlerdir. İbni Sina bir eserinde şöyle diyor; ‘Tedavinin en iyi ve en etkili yollarından biri hastanın aklî ve ruhî güçlerini artırmaktır. Ona hastalıkla daha iyi mücadele için cesaret vermek, hastanın çevresini sevimli hale getirmek, ona en iyi musikiyi dinletmek ve onu sevdiği insanlarla bir araya getirmektir.’ Anlıyoruz ki, sağlık ilacın yanında, yaşadığımız ortam, işittiğimiz ses, etkileşim halinde olduğumuz sosyal çevre gibi birçok unsurla ilgili. İşte Geleneksel Anadolu Tıbbının özü de, denge, ölçü ve doğayla barışık bu yaşam tarzıdır. Bu medeniyet mirasını dışlamadan, modern hayata entegre edebilsek, sağlığın bir kültür olarak yaşandığı, çok daha anlamlı bir dünya inşa edebiliriz.

    “Hayatın hemen hemen her alanında devrimsel dönüşümler gerçekleşiyor”

    Tedavi yöntemleri gelişiyor ve tıpta yeni buluşlar gündem oluyor. Buna rağmen, insan sağlığı hızla bozulmaya, hastalıklar artmaya devam ediyor. Kronik hale gelmiş hastalıkların cenderesinde ömürler geçiyor. İşin kötüsü, bu hastalıklara yakalanma yaşı gittikçe düşüyor. Kanser, diyabet, astım, obezite, insanlar arasında hızla yaygınlaşıyor. Ve maalesef çocuklara da sirayet ediyor. Bu kadarıyla da kalmıyor, bu hastalıklar başka hastalıklara kapı aralıyor. Mesela, obezite; kanser, kalp, kas ve iskelet sistemi gibi hastalıkların davetçisi. Aynı şekilde, diyabet; körlükten felce, böbreklerin iflasından ampütasyona kadar çeşitli felaketlere zemin hazırlıyor. Meselenin özüne indiğimizde kronik hastalıkların çoğunlukla yaşam tarzından kaynaklandığını görüyoruz. Sağlığı hayatın merkezinden uzaklaştırıp, yalnızca hastane binalarına sığdırmamız da hastalıkların ömrünü uzatıyor. Sağlık yalnızca hastalandığımızda aklımıza gelmemeli! Bilakis, yaşantımızı şekillendiren bir düşünceler bütünü olmalı. Bildiğiniz gibi tüm dünyada, Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp, son derece talep görür hale geldi. Çünkü bu metod insanı ruh ve beden bütünlüğü çerçevesinde ele alıyor, değerlendiriyor. Sadece hasta olduktan sonra değil, hasta olmamak için yapılması gerekenlere ilişkin de detaylı yaşam reçetesi çıkarıyor. Koruyucu hekimliği esas alıyor. Ancak, GETAT uygulamalarının bilimsel ve akademik bir zeminde yürütülmesi son derece önemli. Çünkü geleneksel tıbbın, modern tıbbın bir alternatifi olarak algılanması çatışmalı bir alan oluşturuyor. Halbuki geleneksel tıp, barındırdığı kadim öğeleriyle, modern tıbbın bir tamamlayıcısı olarak önemli bir yere sahip. Ülkemizin bu anlamda büyük bir potansiyeli ve mirası var. Bu mirasın modern bilimin süzgecinden geçerek günümüze kazandırılmasının, hem medeniyetimizi ihya edeceği, hem de insan hayatına eşsiz bir katkı sunacağı kanaatindeyim. Akademik çalışmaların ve bilim insanlarının GETAT uygulamalarına gösterdiği ilginin son derece önemli olduğunu düşünüyorum. Bu sayede Türkiye’nin GETAT uygulamalarında önde gelen ülkelerden biri ve tüm dünya için bir cazibe merkezi olacağına eminim. Zira tıp tarihi açısından adeta bir laboratuvar olan medeniyet tarihimizin, tamamı henüz gün yüzüne çıkmamış zengin bir mirası var. Dünyada adından bahsettiren Türk hekimlerinin emin ellerinde, Anadolu tıbbının insanlığın hizmetine kazandırılacağına yürekten inanıyorum.

    Bakan Koca’nın açıklamalarından öne çıkan diğer başlıklar şu şekilde:

    İnsanlık, bilimin ışığında sosyoekonomik ve sosyokültürel gelişim yolculuğunu sürdürüyor. Bu gelişim, geçmişten gelen kazanımların, edinilen yüklü mirasın üzerine inşa edilmektedir. Tıp bilimi de insanlığın ortak mirası olarak sürekli gelişip, yenileniyor. Sağlık, mutlu bir yaşam sürmek için en çok ihtiyaç duyduğumuz şey. Onun kıymetini bilmek, korunmasını sağlamak bireylerin olduğu kadar toplumun da ortak sorumluluğudur. İnsanlığa sağlıklı bir hayat sunabilmek, sadece bugününü değil, geleceğini de bütün sağlık risklerine karşı korumak, toplumların asli görevleri arasındadır. ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ nasihatine muhatap olan atamız Osman Gazi’den bize kalan mirası, siyasi anlayışımızın bir ilkesi kabul ederek sağlıkta dönüşüme imza attık. Sağlık hizmetlerine erişimi kolaylaştırdık. İnsanımızın yüzünü güldüren sağlık hizmetlerimizin, istikrarımızı, toplumsal güveni besleyen en önemli atılım olduğunu biliyoruz. Bugün insanların sağlığı ve mutluluğu için sınırları aşarak, bölgemize ve dünyanın pek çok ülkesine de sağlık hizmeti götürüyoruz. Bütün bunları yaparken en önemli güç kaynağımızın nitelikli sağlık çalışanları olduğunun farkındayız

    Sağlık hizmeti hakkının kutsal ve evrensel olduğunu belirten Koca, “Gücü yetenin ihtiyacı olana elini uzatması insanlık görevidir. Kadim kültürümüzden gelen bu anlayış, küresel düzeyde ne kadar sahiplenilirse, sağlığın evrensel kapsayıcılığı da o denli mümkün olacaktır. Modern tıbbi bilgi ve yöntemler bizi yeni gelişmelere muhatap kılmaktadır. Ne var ki, bu hızlı gelişmeler, bilimin alt dallarının da yol açtığı etkiyle, hizmet edilmesi amaçlanan insanın parçalardan oluşan bir yapı imiş gibi algılanmasına yol açmaktadır. Günümüz tıbbı, insan deyince, adeta organlar veya sistemler bütünü bir canlıyı aklımıza getiriyor. Bu yaklaşım, insana bütüncül yaklaşım konusunda bizi zorluyor; bizi yeni arayışlara itiyor. Bedeniyle, ruhuyla, inancıyla, kültürü ve geleneğiyle bir bütün olan insanın sağlıkta yeni arayışlara girmesine yol açıyor. Son yıllarda bütün dünyada geleneksel tıbba yöneliş var. İnsanlığın tarihsel birikimi olan geleneksel tıp yöntemlerinin kullanımı, gittikçe yaygınlaşıyor. Uzayan ömür ve kronik hastalıklara bağlı olarak yaşam kalitesinin düşmesi, modern hayat şartlarının getirdiği fiziksel, soysal ve psikolojik birçok soruna çare arayışı, insanların geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamalarına ilgisini artırıyor. Geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamaları, koruyucu hekimlikte ve tedavi süreçlerinde gittikçe artan oranda kullanım alanına sahip oluyor. Bütüncül yaklaşımın sağlık harcamalarını azaltıcı etkisi de insanları, devletleri cezbediyor. Bu yüzden, günümüzde geleneksel tıp uygulamaları, ülkelerin sağlık sistemlerinde kendine gittikçe daha fazla yer edinmektedir. Geleneksel tıp uygulamaları, modern tıbbın alternatifi olmaktan çıkıp tamamlayıcı bir unsuru olarak ‘integratif tıp’ şemsiyesi altında gittikçe yaygınlaşmaktadır. Kadim tıbbın doğumuna ev sahipliği yapan Anadolu’muz, geleneksel tıp uygulamaları açısından oldukça zengin bir birikime sahip. Türkiye olarak, bu zengin mirası ve imkânları, hem insanımız hem insanlık yararı için kanıta dayalı ve güvenilir bir zemine taşımak konusunda çaba sarf ediyoruz. Türkiye entegrasyon ve standardizasyon açısından bugün itibariyle örnek bir ilerleme kaydetmiş durumdadır. Geleneksel tıp hizmetleri halkımıza, denetlenebilir sağlık kurumlarında, sertifikalı tabipler tarafından sunulmaktadır”

    Bakan Kirişci’nin açıklamalarından öne çıkan diğer başlıklar şu şekilde:

    Türkiye’nin sahip olduğu bu zenginliği, katma değerli hale getirmesi çok önemlidir. Kekik ve defne ihracatından dünya lideriyiz. Elimizdeki florayı daha iyi değerlendirmemiz gerekiyor. Biyolojik çeşitliliğin kayıt altına alınmasını sağlayarak ciddi bilgi kaynağını ortaya koyduk. Bakanlık tıbbi aromatik bitkilerin katma değerini sağlayan destekler vermeye devam ediyoruz. Bizim tarihimizde, tıp çalışmalarını batıdan önce uyguladığımızı herkes biliyor

  • Tarım destek ödemeleri bugün yatıyor

    Tarım destek ödemeleri bugün yatıyor

    Tarım ve Orman Bakanı Kirişci Vahit Kirişci’den destek ödemeleriyle ilgili önemli açıklama geldi. Kirişci, 5 farklı kalemde 1 milyar 602 milyon 683 bin 221 liralık destekleme ödemesinin bugünden itibaren T.C. kimlik numaralarına göre üreticilerine hesaplarına aktarılacağını bildirdi.

    Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci sosyal medya hesabından, “Üreten, alın ve akıl teri döken çiftçilerimize hayırlı ve bereketli olsun” başlığıyla yaptığı paylaşımda, Buzağı Desteği kapsamında 1 milyar 135 milyon 749 bin 846 lira, Çiğ Süt Desteği kapsamında 419 milyon 647 bin 375 lira, Manda Desteği kapsamında 23 milyon 64 bin 350 lira, Süt Analiz Desteği kapsamında 16 milyon 663 bin 700 lira, Malak Desteği kapsamında 7 milyon 557 bin 950 lira olmak üzere toplamda 1 milyon 602 milyon 683 bin liralık destekleme ödemesinin bugünden itibaren çiftçilerin hesaplarına aktarmaya başladıklarını ifade etti.

    Bakan Kirişci’nin paylaşımında yer verdiği grafiğe göre, T.C. kimlik numarasının son hanesi 0, 2 ve 4 ve Vergi Kimlik Numarasının son hanesi 0, 1, 2, 3, 4, 5, 7, 9 olanlar için 22 Nisan saat 18.00’den sonra, T.C kimlik numarasının son hanesi ve Vergi Kimlik Numarasının son hanesi 6 ve 8 olanlar için 29 Nisan saat 18.00’den sonra hesaplara aktarılacak.

  • Bakan Kirişçi Bursa’da sektör temsilcileriyle buluştu

    Bakan Kirişçi Bursa’da sektör temsilcileriyle buluştu

    Bir dizi ziyaretlerde bulunmak üzere Bursa’ya gelen Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi, burada sektör temsilcileriyle buluştu.

    Kirişci başkanlığında, Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde (AKKM) düzenlenen toplantıya Vali Yakup Canbolat, Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, AK Parti Bursa milletvekilleri, AK Parti İl Başkanı Davut Gürkan ile ziraat odaları, kooperatif başkanları ve Süt ve Et Üreticileri Birlik Başkanları yer aldı.

    Burada konuşan Bakan Kirişçi, “Sektör paydaşlarımızla bir araya gelip, 2023 ve sonrası için nasıl bir yol yürüyeceğimizi ve bunun ana hatlarını paylaşmak istedik. Şu anda Türkiye’de tarımın mevzuatı konusunda bir eksikliği yok. Ufak dokunuş gerekiyor” diye konuştu.

    Kirişçi, şöyle devam etti:

    “Tarımı tali bir sektör olarak gören, bir şekilde ithalat yoluyla tarım ürünlerinin ikame edilebileceğini düşünen çevrelerin ne kadar büyük bir yanılgı içerisinde olduklarını, önce pandemi akabinde de Rusya-Ukrayna savaşında açık açık gördük. Paramız olsa dahi bizim gıda arz güvenliğini sağlama konusunda yetersizliğimiz ortaya çıktı. Dünya olarak söylüyorum. Bir anda dünya şaşkına döndü. Raflara büyük bir hücum başladı. Bu pandemi döneminde oldu. Rusya-Ukrayna savaşıyla bu süreç pik yaptı. Herkes anladı ki tarım stratejik bir sektör, vazgeçilmez bir sektör ve tarım sektöründe mutlaka Tarım ve Orman Bakanlığı başta olmak üzere, bu ülkeyi yönetenleri bulunurluğa önem vermesi gerekiyor. Buradan kimsenin tek bir cümle söyleyecek durumu yok ki, pandemi döneminde ve devamında da bu savaş döneminde bir ürünün bulunurluk noktasında eksikliği çekilmedi. Zamanında alınan tedbirler ve bu tedbirler sayesinde bulundurulması gereken bütün temel ürünler konusunda bu konu halledilmiş oldu.”

    Bakan Kirişci, ayçiçeği yağı ve şeker stoklarıyla ilgili eleştirilere de yanıt vererek, “Bakanlığımızın mürekkebi kurumadan bir anda ayçiçeği yağı konusu gündeme geldi. Ama birkaç gün sürdü. Ve konu kapandı. Şimdi şekerle ilgili olarak birtakım çabaların, algı operasyonlarının olduğunu görüyoruz. Ama bu konularda da bizim yeteri kadar, yetecek miktarda, kendi ürünlerimiz stoklarımızda, kayıtlarımızda ve depolarımızda bulunmaktadır. Üreticilerimize buradan sesleniyorum. Ki bu üreticilerimiz, ‘Bu ülkede o yok, bu yok’ diyenlere de kapak olsun diyorum. Bu ülkenin eli öpülesi, bu masanın etrafında olan değerli paydaşlarımız, Bursa özelinde ama Türkiye genelinde de bütün üreticilerimiz sadece 85 milyonu doyurmakla kalmıyor, aynı zamanda bu ülkede bulunan bize sığınmak adına misafir konumunda bulunan 5 milyona, bu ülkeye gelen 50 milyonun üzerinde turiste ve arta kalanı da ihraç ederek üreticilerimiz, bu zamana kadarki çabalarını başarıyla sürdürdüler. Bundan sonra da sürdürecekler. Ve biz bu üreticilerimizin her daim olduğu gibi daha güçlü bir şekilde yanlarında yer alacağız. Onları desteklemeye devam edeceğiz. Üreticimize diyoruz ki sen üret, yeter.”

  • Tarım ve Orman Bakanı Bursa’ya geliyor

    Tarım ve Orman Bakanı Bursa’ya geliyor

    Tarım ve Orman Bakanı Prof. Dr. Vahit Kirişçi yarın Bursa’ya geliyor.

    Bakan Kirişçi’nin 16 Nisan Cuma günkü Bursa programı şu şekilde;

    • 12.00 – Ankara – Bursa Yenişehir Havalimanı iniş.
    • 13.00 – Tarım sektör temsilcileri ile buluşma
    • Yer: Bursa Merinos AKKM / Osmangazi Salonu
    • 15.15 – Bursa Valiliği ziyareti
    • 15.45 – Bursa Büyükşehir Belediyesi ziyareti.
    • 17.00 – AK Parti Bursa İl Başkanlığı ziyareti.
    • 18.15 – MHP Bursa İl Başkanlığı ziyareti.
  • Bakan duyurdu: Ucuz et satışı başladı

    Bakan duyurdu: Ucuz et satışı başladı

    Gıda fiyatlarındaki artışlar vatandaşın gündeminde düşmüyor. Kırmızı et fiyatına geçtiğimiz gün yapılan yüzde 48’lik zammın ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ramazana kadar ucuz etin vatandaşla buluşması için talimat vermişti. Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Cumhurbaşkan’nın talimatıyla Ramazan ayı boyunca market ortalamalarının yüzde 15-20 altında, önce Et Süt Kurumu’nun 18 satış mağazasında ve devamında da Tarım Kredi marketlerinin 150’sinde ucuz et satışının başladığını duyurdu.

    Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, “Ramazan ayı boyunca vatandaşlarımız ucuz et yesin diye mevcut market ortalamalarının yüzde 15-20 altında Et ve Süt Kurumunun (ESK) 18 satış mağazasında ve Tarım Kredi Kooperatif Marketlerinin 150’sinde ucuz et satışı başladı.” dedi.

    Marketlerde dana kıymalığın kilosu ortalama 100 liradan satılıyor. Dana sotenin kilosu ise 120 lira civarında. Satışın ramazan ayı boyunca devam edeceğini söyleyen Kirişçi, “Ramazan ayında vatandaşlarımız ete olan ilgilerini ötelemesinler” diye konuştu.

    “HAYVAN STOKLARINDA PROBLEM YOK”

    Türkiye’de bulunmayan bir ürün olmadığını, fiyatların yüksekliği ile ürünün bulunurluğu ve ürüne erişim arasında bir kopma söz konusu olmadığını dile getiren Bakan Kirişci, beside ve kesim yapılacak hayvan stoklarında bir problem olmadığının altını çizdi.

    ÇALIŞMA YAPILACAK

    Özbekistan ziyareti sonrası basın mensuplarına değerlendirmede bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, kırmızı et konusuna değinmiş ve vatandaşa ucuz et yedirmekte kararlı olduklarını söylemişti. Erdoğan, “Ülkemizin dört bir yanında kesimlik hayvan için çalışma yapılacak” dedi.

    “ÜLKE OLARAK STRATEJİK ÜRÜNLERE ÖNCELİK VERMELİYİZ”

    Vahit Kirişci, stratejik ürünlere öncelik verilmesi gerektiğini belirterek “Ülke olarak, un, yağ ve şekerin hammaddesi olan ürünleri üretiyor olmamız gerekiyor. Burada hububata, baklagillere, yem bitkilerine, yağlı tohumlara ve şekere önem vermemiz gerekiyor. Bitkisel üretimin karşı tarafında olan hayvansal üretim var. Et süt, yumurta, bunlar için yeme ihtiyacımız var. Et, süt, yumurtanın hammaddesi olan ürünleri karşılıyor olacağız. Her yıl nüfusu 1 milyon artan bir ülkeyiz. 2002’de 65 milyon olan ülke nüfusu şu anda 85 milyon, 5 milyon mülteci var. “Biz açız” dediğini duydunuz mu? Onlar da bu ülkenin ürettiğini tüketiyor. Bu ülke 75-100 milyon turisti ağırlayacak durumda.” ifadelerini kullandı.

    AYÇİÇEKYAĞINDAKİ FİYAT ARTIŞI ‘SPEKÜLATİF’

    Ayçiçeği yağındaki fiyat artışının ve yaşananların spekülatif olduğunun altını çizen Kirişci, tarımsal girdilerde fiyat artışları olduğunu söyledi.

    Türkiye’de bulunmayan bir ürün olmadığını, fiyatların yüksekliği ile ürünün bulunurluğu ve ürüne erişim arasında bir kopma söz konusu olmadığını dile getiren Bakan Kirişci, beside ve kesim yapılacak hayvan stoklarında bir problem olmadığının altını çizdi.

  • Bakan duyurdu! Bugün hesaplara yatıyor

    Bakan duyurdu! Bugün hesaplara yatıyor

    Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, 5 milyar 586 milyon 398 bin 824 liralık tarımsal destekleme ödemelerinin bugünden itibaren çiftçilerin hesaplarına aktarılmaya başlanacağını açıkladı.

    Bakan Kirişci, Twitter’daki hesabından yaptığı açıklamada, tarımsal destekleme ödemelerine ilişkin bilgi verdi. Kirişci, “5 milyar 586 milyon 398 bin 824 liralık tarımsal destekleme ödemelerini bugünden itibaren çiftçilerimizin hesaplarına aktarmaya başlıyoruz. Çiftçilerimize, üreticilerimize hayırlı ve bereketli olsun. Mazot, gübre ve yem bitkileri destek ödemelerini 3 ayrı zaman diliminde, diğer ödemeleri de bugün çiftçilerimizin hesaplarına aktarıyoruz” dedi.

    Kirişci ayrıca, mazot ve gübre desteği kapsamında 4 milyar 675 milyon 260 bin 816 lira, yem bitkileri desteği kapsamında 852 milyon 701 bin 630 lira, hububat, baklagiller ve dane mısır desteği kapsamında 48 milyon 417 bin 432 lira, sertifikalı tohum kullanım desteği kapsamında 5 milyon 567 bin 53 lira ve sertifikalı fidan üretim desteği kapsamında 4 milyon 451 bin 893 lira ödeme yapılacağını belirtti.

  • Tarım ve Orman Bakanlığı’nda görev değişimi

    Tarım ve Orman Bakanlığı’nda görev değişimi

    Tarım ve Orman Bakanlığı’na atanan Vahit Kirişçi, görevi Bekir Pakdemirli’den devraldı. Bakan Kirişçi, “Bu bir bayrak yarışıdır. Mutlaka muayyen bir süre bir koltukta oturulacaktır, günü geldiğinde o bayrağı daha yukarılara taşımak adına yeni bir arkadaşımız büyük bir heyecan ve hevesle bu görevi ifa edecektir” dedi.

    Görevden affı kabul edilen Bekir Pakdemirli’nin yerine atanan Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi, bakanlıkta düzenlenen törenle görevi devraldı. Bakan Kirişçi, Pakdemirli’ye teşekkür ederek, “Aslında bakanlığımızın bugünkü hali ile neredeyse dokunmadığı bir alan yok. Dolayısıyla küresel iklim değişiminin böyle güncel bir başlık haline geldiği bir dönemde tarımın ne kadar önemli, vazgeçilmez bir sektör olduğunu hep birlikte görmüş olduk. Maalesef çok önceleri tarımı ihmal edenler çok oldu. Ama hükumetimiz döneminde 2002’den bu yana, ki ben de 22 ve 23’üncü dönemde Meclis’te Tarım Komisyonu Başkanı olarak verilen o görevi ifa etmeye çalıştım. O dönemde hukuk devletinin olmazsa olmazı olan mevzuat kısmı bu sektöre kazandırıldı. Düşünün bir tarım ülkesinden söz ediyorsunuz, kendi kendine yeterliliğinden bahsediyorsunuz ama bir Tarım Kanunu’nuz yok veya bir tohum, bir ürün üretimi için kullanılan materyalden söz ediyorsunuz, bir Islahçı Hakları Kanunu yok. Çiftçinin örgütlenmesi ile ilgili birtakım birlikler olsun, ziraat odaları olsun bunlarla ilgili kanun yok” dedi.

    ‘BU BİR BAYRAK YARIŞIDIR’

    Bakan Kirişçi, bakanlığın gerçekten önemli bir görev alanını oluşturan Gıda Kontrol biriminin çok önemli olduğunu vurgulayarak, “Mesela bunlara ilişkin de o dönemde çıkarılmış olan mevzuatlarla tarım, ihtiyacı olan mevzuata kavuşmuş durumda. Yürütme adına bu görevi ifa eden, 2002 yılından bugüne kadar görev almış bütün bakanlarımız, tıpkı Pakdemirli Bakanımız gibi bunun gereklerini, icaplarını yerine getirmeye çalıştılar. Biz, hepsine teşekkür ediyoruz. Bu bir bayrak yarışıdır. Mutlaka muayyen bir süre bir koltukta oturulacaktır, günü geldiğinde o bayrağı daha yukarılara taşımak adına yeni bir arkadaşımız büyük bir heyecan ve hevesle bu görevi ifa edecektir. Dolayısıyla bu hizmetler inşallah aksamadan, durmaksızın devam edecek” diye konuştu.

    ‘GURURDAN KİBİRDEN RABBİME SIĞINIRIM’

    Bakan Kirişçi, ‘stratejik’ kavramının önemine değinerek, “Eğer bir şeye stratejik diyorsanız, aynı zamanda onun vazgeçilmezliğinden de söz etmiş olursunuz. Vazgeçilmez ve stratejik olan bir şeyi de mutlak suretle bulunurlukla eşleştirmek lazım. Yani bir şeye ‘stratejik’ diyeceksiniz; ama bununla ilgili bulunurluk konusunda eksiğiz, noksanız. Şu ana kadar Türkiye, pek çok üründe kendi kendine yeterliliği ve sonrasında da ihracatı olan bir ülke olarak örnek bir ülke oldu. Biz bu manada da bu ülkenin tarlasını işleyen, bahçesi ile meşgul olan, ahırda, kümeste, ağılda hayvanları ile hemhal olan bütün üreticilerimize müteşekkir olmamız gerekir. Tabii ki bu bakanlık sadece tarımla sınırla olan bakanlık değil. Bu bakanlığın bir de orman ile ilgili kısmı var. Orası da bizim için son derece önemli. Ne kadar önemli olduğunu geçtiğimiz yıl yaşadığımız o doğal afette gördük. Bunlara ilişkin de ormanımızın vazgeçilmez olduğunu, orman köylümüzün mutlaka korunması kollanması gerektiğini de yaşadık. Tarıma yönelik teknolojiyi desteklememiz gerekiyor. Gururdan, kibirden Rabbimize sığınırız. Bunların hepsinin geçici olduğunu hiç aklımızdan çıkarmayız. Şayet çıkardığımız bir gün olursa da basın mensubu arkadaşlarımızın da hatırlatmasını isteriz. Bu ülkenin her şeyi var. İnşallah biz de hoş seda bırakırız bu gök kubbede” dedi.

    PAKDEMİRLİ: ÖNEMLİ PROJELERE İMZA ATTIK

    Pakdemirli, görev süresi boyunca hizmet etme gayretinde olduklarını, hizmetlere, önemli projelere imza attıklarını belirterek, “Tarım meselesi herkesin konuştuğu mesele olduğu için 15 yıl aradan sonra Tarım Orman Şurası yaptık. Su Şurası yaptık. Çiftçimizin daima yanında olduk, sayın bakanımız da bundan sonra yanında olacaktır. Sayın Cumhurbaşkanımızın destekleri ile birçok proje imzaladık. Türkiye’nin ilk ve yerli elektrikli traktörünü çıkardık. Bitkisel üretimimiz 2020 yılı itibarı ile Cumhuriyet tarihinin rekoru olmuştur. Ekibime çok teşekkür ediyorum, güzel işlere imza attık. Bir şeyler yaptıysak onların sayesinde oldu. En büyük teşekkür bizlere desteğini esirgemeyen Cumhurbaşkanımıza” ifadelerini kullandı.

  • Tarım ve Orman Bakanlığı’nda görev değişimi

    Tarım ve Orman Bakanlığı’nda görev değişimi

    Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin görevden af talebi kabul edildi. Pakdemir’in yerine Vahit Kirişci atandı.

    Cumhurbaşkanı Kararı ile görevden af talebi kabul edilen Bekir Pakdemirli’den boşalan Tarım ve Orman Bakanlığına Vahit Kirişci atandı.

    Atama kararı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Resmi Gazete’de yayımlandı.

    Buna göre, görevden affını isteyen ve bu talebi kabul edilen Bekir Pakdemirli’den boşalan Tarım ve Orman Bakanlığına Vahit Kirişci getirildi.

    Atama, Anayasa’nın 104 ve 106’ncı maddeleri gereğince yapıldı.

    VAHİT KİRİŞCİ KİMDİR?

    Yeni Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, 4 Aralık 1960’ta, Kahramanmaraş’ta doğdu.

    Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesini bitiren Kirişci, yüksek lisansını aynı fakültenin Fen Bilimleri Enstitüsünde, doktorasını İngiltere Cranfield Üniversitesinde tamamladı.

    Kirişci, Tarım ve Köyişleri Bakanlığında teknik eleman olarak çalıştı, Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesinde öğretim üyesi olarak ders verdi.

    1995’te doçent, 2001’de profesör olan Kirişci, bir kısmı yabancı dilde olmak üzere, çok sayıda makale, kitap, komisyon raporu ve bildiri türünde yayın yaptı. Birçok sivil toplum kuruluşunda yönetici olarak görev üstlenen Kirişci, 22’nci dönemde AK Parti’den Adana Milletvekili seçildi. Aynı dönemde Türkiye-Avrupa Birliği Karma Parlamento Komisyonu Üyesi olarak, Başkanvekilliği görevini yürüten Kirişci, TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Başkanlığı görevinde bulundu ve 23’üncü dönemde aynı göreve yeniden seçildi.

    Kirişci, Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile Tarım ve Orman Bakanı oldu.

    İngilizce bilen Kirişci, evli ve 3 çocuk babası.