Etiket: vaka

  • Vaka Sayısının Arttığı Gazi̇antepte Caddeler Doldu Taştı

    Korona virüs vaka sayısının arttığı Gaziantep’te vatandaşlar, bunaltıcı sıcağa rağmen çarşı ve pazarlara akın etti. Vatandaşların maske ve sosyal mesafe kurallarına uymaması dikkat çekti.

    Korona virüs vaka sayısının arttığı Gaziantep’te vatandaşlar, 40 dereceyi aşan sıcak havaya aldırış etmeden Bakırcılar Çarşısı, Gaziler Caddesi ve Almacı Pazarı gibi tarihi mekanlarda yoğunluk oluşturdu. Çarşıda yoğunluk oluşturan vatandaşların büyük bir bölümü maske takmazken, kimi vatandaşlar da maskelerini çenesinin altına veya kollarına taktı. Ayrıca sosyal mesafe kuralına da uymayan vatandaşların rahatlığı dikkat çekti.

    Vaka sayısında yüzde 116’lık artış

    Sağlık Bakanlığı tarafından açıklanan illere göre haftalık korona virüs vaka sayısı tablosunda Gaziantep’te geçtiğimiz haftaya göre vaka sayısındaki değişim oranı yüzde 116,25 oldu. Gaziantep, 17-23 Temmuz tarihleri arasında 100 bin kişide yüzde 26,83 vaka sayısındayken 24-30 Temmuz tarihinde açıklanan tabloda ise yüzde 116,25’lik artış ile yüzde 58,02’ye çıktı. Aşılanma konusunda başarılı bir şekilde ilerleyen Gaziantep’te ayrıca aşı rakamları ise Sağlık Bakanlığı tarafından yüzde 61,6 olarak açıklandı.

    “Herkes tedbirini alsın ve biz öğrenciler okulumuza kavuşalım”

    Gaziantep’te yaşayan 12. Sınıf öğrencisi Derya Ünal, korona virüs nedeniyle okula gidemediklerini belirtti. Vatandaşların tedbirlere uymasını isteyen Ünal, okula tekrar dönmeyi istediğini söyleyerek, “Korona virüs nedeniyle eğitimlerimizden geri kaldık. Ben 10. sınıfın ilk döneminden sonra okula gidemedim. Bu durum beni baya engelledi. Ben bu yıl üniversite sınavına hazırlanıyorum. Psikolojik olarak çok kötü bir durum. Nereden baksak 2 yılımız korona virüs nedeniyle boşa gitti. Hiç kimse tedbir almıyor. Herkes rahat bir şekilde davranıyor sanki pandemi bitmiş gibi davranıyorlar. Kimse kurallara uymuyor. Bu durumdan en çok etkilenen de biz öğrenciler oluyoruz. Vatandaşlarımız tedbirlerini alsınlar çünkü bu virüsten kurtulmak istiyoruz. 2 yıl oldu neredeyse ama hala dışarı çıkamıyoruz. Ben aylar sonra ilk kez dışarı çıktım ve herkes tedbirsiz bir şekilde geziyor. Herkes tedbirini alsın ve bu hastalıktan kurtulalım. Aynı zamanda insanlarımızın aşıyla ilgili olarak da bilinçlenmesi lazım. Herkes tedbirini alsın ve biz öğrenciler okulumuza kavuşalım. Çünkü çok geride kaldık” diye konuştu.

  • Çay ve fındık göçüyle vakalar yüzde 400 arttı

    Çay ve fındık göçüyle vakalar yüzde 400 arttı

    Karadeniz’de çay ve fındık hasat sezonu ile birlikte başlayan göçlerle koronavirüs vakaları yeniden artışa geçti. Trabzon Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Faruk Aydın, çay ve fındık hasadıyla bölgede insan hareketliliğinin arttığını belirterek, “Bölgemizdeki artış 1 Temmuz’a göre yüzde 400’e ulaştı. 4 mislinden fazla bir artış var. Maalesef insanlar artık bu durumu ciddiye almıyor” dedi.

    Karadeniz’de çay ve fındık hasat sezonu ile birlikte başlayan göçlerle koronavirüs vakalarında artış yaşanmaya başlandı. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın açıkladığı 24-30 Temmuz haftasına ait koronavirüs risk haritasında 100 bin kişide görülen vaka sayıları Karadeniz illerinde yükseldi. Rize 243,64, Trabzon 241,78, Giresun 230,88’e, Ordu ise 220,25 vaka oranı ile bölgede en çok vaka görülen iller oldu.

    ‘ÖNLEMLERE UYUM YÜZDE 20’

    Koronavirüs salgınında normalleşme sonrasında vaka artışlarını öngördüklerini söyleyen Trabzon KTÜ Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Faruk Aydın, “Pandemide geldiğimiz nokta, tahmin ettiğimiz bir noktaydı. Önlemlerin bırakılması, normalleşme hareketlerinin açılması ve turizm hareketliliğinin başlaması neticesinde bunun olacağını gördük. Çünkü insanların artık önlemlere uyumu şiddetli derecede düştü. Cadde ve sokağa çıktığınızda gördüğünüz, insanların uyumu yüzde 20’lerde” diye konuştu.

    ‘LÜTFEN CİDDİ OLALIM’

    Karadeniz’de vakalarda bir ayda büyük yükseliş yaşandığını belirten Prof. Dr. Aydın, “Bölgemizdeki artış 1 Temmuz’a göre yüzde 400’e ulaştı. 4 mislinden fazla bir artış var. Maalesef insanlar artık bu durumu ciddiye almıyor, lütfen ciddi olalım. İnsanların immün sistemi ve doktorların gayretiyle bir şeyler başarmaya çalışılmaktadır. Bizim bölgemizde önce çay sonra fındık hasat dönemi insan hareketlerini artırdı, kalabalıkların oluşmasına sebep oldu. Turizm hareketleri de olabilir. Hepsinin etkisi var. İnsanlar hareket ettiği, birbirine yaklaştığı sürece hangi nedenle olursa olsun bu adımların özellikle de aşısızların fazla olması nedeniyle bulaşı giderek artacaktır” dedi.

  • Bilim Kurulu üyesi artış yaşanabilir diyerek uyardı

    Bilim Kurulu üyesi artış yaşanabilir diyerek uyardı

    Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, geçtiğimiz yıl çok seyrek görülen grip vakalarında bu yıl artış yaşanabileceğini söyleyerek uyardı: “Geçen yıl Kovid nedeniyle alınan önlemler, grip salgını da önledi. Ama bu yıl önlemler gevşedi. Grip açısından bu yıl daha uyanık olmalıyız. İdeal olan hem grip hem Kovid’i aynı anda bakabilen PCR test kitlerinin kullanılması. Daha maliyetli bunlar ama seçilmiş vakalarda kullanılabilir. Mevsim başlamadan Sağlık Bakanlığı’nın bunun kararını vermesi gerekiyor” Prof. Dr. Yavuz, okulların açılabilmesi için 12 yaş üzeri çocuklara aşılama gerekebileceğini, çocukların aşılanmadığı ülkelerde çocuk vakalarda artış yaşandığını da sözlerine ekledi.

    Kovid salgını nedeniyle alınan kişisel önlemler, geçtiğimiz yıl tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’yi de gripten korudu. Ancak aşılanmalarla beraber vatandaşlarda maske kullanımındaki gevşeme, kısıtlamaların da kalkmasıyla beraber, her yıl Eylül-Ekim ayı gibi büyük salgınlara yıl açan grip enfeksiyonu konusunda uzmanları endişelendiriyor. İstanbul Üniversitesi İstanbul tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, Kovid salgınına bir de grip vakalarının eklenmemesi için dikkatli olunması gerektiğini söyledi. PCR testlerinin halen Kovid ve grip dışında 10’dan fazla mikroorganizmanın neden olduğu bulaşıcı hastalıkların tanısını koymakta altın standart bir yöntem olduğuna değinen Prof. Dr. Yavuz, ABD Salgın Hastalık Önleme Merkezi CDC’nin geçtiğimiz hafta yayınladığı “PCR testleri değiştirilsin” önerisi hakkında da önemli bilgiler verdi.

    “PCR TESTLERİ BELLİ ARALIKLARLA DEĞİŞTİRİLEBİLİR”

    Bir enfeksiyon hastalığının toplumdaki durumuna ve o toplumun olanaklarına göre hangi test sistemlerinin kullanılacağına karar veriliğini belirten Prof. Dr. Yavuz, “Bunlara dair öneriler zaman zaman değişebilir. Amerika’nın yaptığı da, (yaklaşan grip sezonuyla beraber) ikili test kullanılabileceğini söylemekti. Belli testlerin, belli aralıklarla değerlendirilerek yetersiz bulunursa değiştirilmesi istenebilir. Ama PCR yöntemi Kovid tanısında halen altın standart bir yöntemdir. Gripte de böyledir. Ama hangi testi kullanacaksınız? Farklı farklı onlarca çeşit PCR testi var. Hangi testin yapılabileceği sürekli değerlendirilerek hangisi en iyisi ise onunla devam edilmeli diye öneriler çıkabilir” dedi.

    “BU YIL İKİLİ TESTLER KULLANMAMIZ GEREKEBİLİR”

    Geçen yıl grip sezonunun çok hafif geçirildiğine işaret eden Prof. Dr. Yavuz, şu uyarılarda bulundu: “Geçen yıl hiçe yakındı görülen vaka sayısı. Kovid için alınan önlemler zaten devam ediyordu ve grip de çok fazla görmedik. Ama bu yıl için aynı olur mu? Önlemler gevşediğinden bir miktar, aynı olmayabilir. Geçen yıl grip sürveyansı (gözetimi) zaten yapılıyordu, ona devam etmek gerekiyor. Ama bu yıl grip açısından biraz daha uyanık olmamız gerekiyor. Aslında ideal olanı hem grip, hem Kovid için aynı anda test yapan kitlerin kullanılması. Hatta sadece grip, Kovid de değil, belki 15-20’den fazla mikroorganizmaya aynı anda bakabilen kitler de var. Ama bu da tabii maliyet sıkıntısı getirebilir. Çok ciddi maliyetli testler bunlar çünkü. Yine seçerek, belli hasta gruplarında bu kullanılabilir. Onun da kararını yine mevsim başlamadan Sağlık Bakanlığı’nın vermesi gerekiyor.”

    “AŞILANMAYAN ÜLKELERDE ÇOCUK VAKALARDA ARTIŞ YAŞANIYOR”

    Türkiye’de kullanılan her iki aşının da 12 yaş üzeri çocuklar için de dünyada onay aldığına işaret eden Prof. Dr. Yavuz, eğitim sezonunun devam edebilmesi için çocukların da aşılanması gerekebileceğini söyledi. Prof. Yavuz, sözlerini şöyle sürdürdü: “Okulların açılması için çocukların aşılanmasına ihtiyaç olabileceğini düşünüyorum açıkçası. Şu an çok hayati okulların açılması, eğitimin devam edebilmesi gerçekten. En büyük önceliğimiz olması gerekiyor. 12 yaş üzerine aşı yapan birçok ülke var. Aşı yapmayan ülkelerde de zaten çocuk yaş grubunda şu anda artış söz konusu. Mesela İngiltere’de çocuk yaş grubundaki enfeksiyon oranları da hastaneye yatış oranları da belirgin bir şekilde artmış durumda. İngiltere küçüklerde ilk başta kendi kendilerine enfekte olup antikor geliştirsin diye bir yöntem izledi. Ama bu çok eleştiri alıyor. Çünkü bu hastalığı geçirmek, aşılanmaktan her zaman daha kötü. Yani çocuklarda da sekel olabilir, hastaneye yatıyorlar, çocuklarda da kaybedilen vakalar oluyor. Dolayısıyla ben İngiltere’nin bu yaklaşımını uygun bulmuyorum. Benim tercihim çocukların da aşılanması yönünde olurdu. İnsanlar çocuklarını arabaya emniyet kemeri takmadan bindirebiliyor. Çok çok tehlikeli bu değil mi? Ama aşılarını güvenliği, çocuğu arabaya emniyet kemeri ile bindirmenizden daha da düşük değil. Son derece güvenli, o kadar çok kontrol edilerek öneriliyor bu aşılar. Güven anlamında korkmaya gerek yok.”

    “YENİ VARYANTLARA YOL AÇABİLİR”

    Toplumda virüsün kontrolsüz bir şekilde yayılmasının varyantların ortaya çıkması için en ideal ortam olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Yavuz, aşılanmamanın bu anlamda da büyük risk yarattığına değinerekö Sonuçta aşısızlar da enfeksiyonun kontrolsüz bir şekilde yayılmasına neden oluyor. Yeni varyantların ortaya çıkmasını da kolaylaştırmış oluyorlar bu şekilde. Virüs ne kadar çok yayılırsa o kadar çok değişim geçirme şansı elde etmiş oluyor. Aşılılara da bulaşma riski doğuyor. Çünkü aşılıların küçük bir kısmı hastalanabiliyor, bağışıklık yanıtı herkeste aynı düzeyde oluşmayabiliyor aşı sonrası. O küçük grupta da hastalanmaya neden olduğu için, onlar da değişik mutasyonlara, değişik varyantların ortaya çıkmasına neden olabiliyor. Aşısız olmak her yönüyle sıkıntı yaratıyor gerçekten. Enfeksiyonun yayılmasına, mutasyonların, varyantların ortaya çıkmasına, sağlık sisteminin yükünün artmasına, ölümlere varana kadar her yönüyle kötü sonuçlara yol açıyor. O nedenle bir an önce aşılı oranımızı artırmak zorundayız” dedi.

    “İLAÇ ÇALIŞMALARI YIL SONUNDA ÖNCE UMUT VAAD ETMİYOR”

    Kovid-19 salgınında aşılardaki başarının ilaçlarda elde edilememesinin nedenlerine de değinen Prof. Dr. Yavuz, yıl sonuna kadar bu konuda da bazı çalışmaların sonuçlanacağını söyleyerek sözlerini şöyle noktaladı: “Kovid-19’da aşılardaki başarı, ilaçta gösterilemedi. Bunun aslında en önemli nedeni, aşı çalışmalarının 30 yılın ürünü olmasından kaynaklanıyor. Mesela mRNA aşıları bu kadar yıllık bir çalışmanın ürünü. Aşıda çok daha fazla hazırlıklıydık. Ama ilaç konusunda SARS’tan sonra yeterince çalışma yapılmadı. Daha doğrusu kaynak ayrılmadı. Şu anda yeni ilaçlar üzerinde çalışmalar sürüyor. Yine virüsün belli noktalarına etki eden 3-4 tane ajan üzerinde çalışılıyor. Umutlu olunan 3-4 tane ajan var. Ama onların da daha Faz 1 ve Faz 2 çalışmaları devam ediyor. Bu yıl sonuna kadar o çalışmalardan bir sonuç elde edilebileceğini zannetmiyorum. İlaçta biraz sıkıntılı bir durum aslında devam ediyor. Ama yıl sonunda en azından molnupiravir ve favipiravir’e dair çalışmalar sonlandığında, elimizde daha sağlam veriler, daha kesin sonuçlar olacak.”

  • Bursa’da ‘Delta’ alarmı! Vaka sayıları yükselişe geçti

    Bursa’da ‘Delta’ alarmı! Vaka sayıları yükselişe geçti

    Türkiye genelinde birinci doz aşı olanların sayısı 40 milyonu geçti. Bursa’da ise bu rakam 1 milyon 568 bin kişiye ulaştı. Bursa İl Sağlık Müdürü Dr. Fevzi Yavuzyılmaz Bursa’da son zamanlarda artan vaka sayıları, aşılamadaki son durumu ve delta varyantının kent genelinde yayılımına ilişkin açıklamalarda bulundu.

    Koronavirüsle mücadele kapsamında dünyada olduğu gibi Türkiye’de de aşılama devam ederken, Bursa’da da aşı olanların sayısı hızla artıyor. Virüse karşı aşıdan başka çare olmadığını söyleyen Bursa İl Sağlık Müdürü Dr. Fevzi Yavuzyılmaz, Türkiye genelinde görülen vaka artışlarına paralel olarak Bursa’da da artışın olduğunu söyledi.

    TOPLUMSAL BAĞIŞIKLIK İÇİN YÜZDE 70-80’LERE ULAŞILMASI GEREK

    Hastalıktan korunmanın iki yolu olduğunu ve bunlardan birinin ya hastalığı geçirmek, ya da aşılanmak olduğunu söyleyen Yavuzyılmaz, Bursa genelinde nüfusun yüzde 65-66’sını oluşturan kişilerin en az bir doz aşı yaptığı belirterek yaklaşık yüzde 30’dan fazla kişinin de 2 doz aşını yaptırdığını açıkladı.

    Aşılamada ulaşılan bu seviyeyi yeterli bulmayan Dr. Fevzi Yavzyulmaz toplumsal bağışıklığa ulaşılması için 2. doz aşısını olanların seviyesinin en az yüzde 70-80’lere ulaşması gerektiğini söyledi.

    “YENİ VAKALARIN YÜZDE 50’YE YAKINI 40 YAŞA KADAR OLAN KESİM”

    Şuan karşılaşılan vakaların yüzde 50’ye yakınının 40 yaşa kadar olan kesimden çıktığını belirten Yavuzyılmaz, açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi;

    “Özellikle 40 yaş altındaki hareketi bol olan, daha fazla toplum içinde olan 17 ila 40 yaş aralığındaki vatandaşlarımız maalesef yüzde 45 seviyesinde. Maalesef yaş skalası azaldıkça bu oran daha da düşüyor. Bu arzu etmediğimiz bir durum. Şu an karşılaştığımız vakaların yüzde 50’ye yakını 40 yaşa kadar olan kısım. Bu oranın yüksek olduğunu 17-40 yaş olarak ayırdığımızda daha net görürüz. Aşının önemi burada ortaya çıkıyor” dedi.”

    “NORMALLEŞMEYİ HIZLI VE FARKLI ANLIYORUZ”

    Kademeli normalleşmeyi farklı anladığımızı ve riskin görülmesi gerektiğinin altını çizen Dr. Yavuzyılmaz, “Biz normalleşmeyi hızlı ve farklı anlıyoruz. Tamamen tedbiri bırakmak olarak anlıyoruz. Bizim maske, mesafe ve temizlik kurallarımız hala geçerli. Bizim normalleşmeden kastımız, kapanan işletmeler için yapılan düzenlemeler. Biz maske, mesafe ve temizlik kurallarından ödün verecek durumda değiliz. Bu tedbirleri en yüksek seviyede uygulamakla mükellefiz. Vaka artışları 1, 2, 3 diye olmuyor. 1, 10, 100, 1000 diye artıyor. Bu sebeple bir vakanın bile çok önemi var. Çünkü bu salgın 1 vaka ile başladı, milyonlara ulaştı. Çevremizdeki bir vaka bile potansiyel risk olduğu için bunu engelleyip önlememiz lazım” ifadeleriyle anlattı.

    “DELTA VARYANTINI DAHA ÇOK GÖRMEYE BAŞLADIK”

    Delta varyantının Bursa genelinde artışta olduğunu ve diğer varyantlara göre daha çok karşılaşıldığını aktaran Dr. Fevzi Yavuzyılmaz, “Delta varyantı hızlı bulaşıyor. Ancak aşının etkinliği gündem oldu ve aşının bu varyantta etkili olduğu görüldü. Her ne olursa olsun bu hastalığa karşı en önemli silahımız tedbir. Eski dönemde İngiliz varyantı, Brezilya, Güney Afrika varyantı ön plandaydı. Şimdi delta varyantı ön plana çıktı ve gittikçe sayı artıyor. Delta varyantını diğer varyantlardan daha çok görmeye başladık. Tedbirler açısından çok bir fark yok. Bizim tedbirimizi en iyi şekilde almamız lazım” diye konuştu.

    SOSYAL MEDYA HESAPLARI ÜZERİNDEN AŞI KARŞITLIĞI

    Bursa genelinde 2 buçuk milyon dozdan fazla aşının yapıldığını belirten Bursa İl Sağlık Müdürü Dr. Fevzi Yavuzyılmaz, aşı konusunda toplumda yanlış bilgilerin dolaştığı ve bu bilgilere kulak asılmaması gerektiğini belirterek şunları söyledi; “Bursa özelinde 2 buçuk milyon doz aşılamayı aştık. Bu 1 milyon 568 bin kişinin aşılanması demek. Bu sayının içerisinde 2. ve 3. doz aşılar da var. Çok şükür bu aşılamada büyük bir yan etki görmedik. Kol ağrısı, bir iki gün halsizlik tüm aşılarda görülebilen yan etkiler. Toplumda çok yanlış algılar var. Aşı karşıtlığı dünyada 12 noktadan yayılıyor diye bir makale okudum. Bunların kullandığı milyonlarca sosyal medya hesabı var ve bu hesaplar üzerinden insanlar dolduruluyor. Her aşı noktasında hekim ve sağlık çalışanı var. Lütfen bu konuda bilgisi yetkisi ve donanımı olan kişilerden bilgi alın. Komşum şöyle dedi, o böyle dedi gibi laflara kulak asmayın. Geçmişte bir tabir kullanmıştım. Karpuz alırken satıcıya gidip iyisini verir misin diye rica ediyoruz. Sağlığımız başkalarına emanet edilecek kadar ucuz olamaz, olmamalı. Koronavirüslü yoğun bakımda yatırıyor mu? Evet. Bu kadar ölüme sebep oldu mu? Evet. Ben bütün vatandaşlarımızın aşı olmasını tavsiye ediyorum” dedi.

  • Bursa’da bu görüntülere tepki yağıyor

    Bursa’da bu görüntülere tepki yağıyor

    Türkiye’de koronavirüs vaka sayısı artmaya devam ederken, Bursa’da düzenlenen kadınlar matinesinde bir araya gelen yüzlerce kadının maskesiz ve mesafesiz görüntüsü büyük tepki topladı.

    Son dönemde yaşanan maske ve sosyal mesafe ihlalleri, aşı ihmali ve karşıtlığıyla birleşti.

    Aşılarını olmayan veya tamamlamayanların, yurt dışında olduğu gibi Türkiye’de de AVM’ler, sosyal ve kültürel mekanlara alınmaması konuşuluyor. Gençler arasında, aşı süreçlerini tamamlamayanların üniversitelere alınmaması da tartışılan konular arasında.

    Tüm bunlar tartışılırken Bursa’da bir mekanda düzenlenen kadınlar matinesine ait görüntüler izleyenleri dehşete düşürdü.

    Müzisyenlerin sosyal medyada yaptıkları paylaşımında, “Bursa Kadınlar Matinemiz’de, yine full’dük. 1000 kişilik mekanlar bize yetmiyor. Kapıdan geri dönenler de, kusura bakmasın” şeklindeki ifadeleri de dikkat çekti.

    Pistte adım atacak yer bırakmayan kadınlar matinesinin görüntüleri sosyal medyada da tepkiye yol açtı.

    Binlerce öğrencinin eğitim öğretime başlamasına sayılı günler kala ve artan vaka sayılarına rağmen ortaya çıkan bu görüntüler, bu kadarına da pes dedirtti.

    Sosyal medyada paylaşılan görüntülerin altına yorum yapan vatandaşlar, “Virüse inanmayanlar için evde kaldık, maske takmayanlar olduğu için evde kaldık, sokağa çıkma yasağına uymayanlar olduğu için evde kaldık, bu kendini bilmezler için tekrar evde kalamayız” dedi.

  • Vali uyardı! Bursa’da vaka sayıları arttı

    Vali uyardı! Bursa’da vaka sayıları arttı

    Bursa Valisi Yakup Canbolat, Türkiye genelinde olduğu gibi Bursa’da da artan vaka sayılarına karşı vatandaşlara uyarıda bulundu.

    Bursa Valisi Yakup Canbolat sosyal medya hesabı üzerinde Bursalılara uyarıda bulundu. Canbolat, paylaşımında şu ifadelere yer verdi;

    “Kıymetli Bursalı hemşehrilerim, son günlerde ilimizde de vaka sayılarında artış yaşamaktayız. Lütfen aşımızı olalım, maske, mesafe ve temizlik kurallarına uymaya titizlikle devam edelim.” dedi.

    Öte yandan Bursa, son tabloya göre aşılamada yüzde 65.2’ye ulaşarak sarı kategoriye geçti. Bursa’da bugüne kadar uygulanan aşı sayısı 2 milyon 634 bin 937’ye ulaştı. 1. doz aşısını olanların sayısı 1 milyon 544 bin 219, 2. doz aşısını olanların sayısı 947 bin 4 kişi, 3. doz aşısını olanların sayısı ise 143 bin 711 oldu.

    Açıklanan son tabloya göre ise 10-16 Temmuz tarihleri arasında illere göre haftalık vaka sayısında Bursa’da bu oran 31.98 olarak gerçekleşti. (Haftalık yaklaşık 991 vaka)

    VAKA SAYILARINDA ARTIŞ

    26 Temmuz’da açıklanan 24 saatlik verilere göre 16 bin 809 vaka tespit edildi. Virüs nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı ise 63 oldu. Bir günde toplam 224 bin 198 test yapılırken, iyileşen hasta sayısı 5 bin 585 olarak kaydedildi.

    Sağlık Bakanlığı tarafından açıklanan tabloda, aşılama verilerine de yer verildi. En az 1 doz aşı olmuş 18 yaş üzeri nüfusu kapsayan verilere göre Türkiye’de 1. doz aşılama ortalama yüzde 64 oldu. 2. doz ortalaması yüzde 38,21 olurken, 1., 2. ve 3. doz aşısını olan vatandaş sayısı toplamda 67 milyon 466 bin 786’a yükseldi.

  • “Hızlı bir artış görebiliriz, gidişat öyle görünüyor”

    “Hızlı bir artış görebiliriz, gidişat öyle görünüyor”

    Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Seçil Özkan, koronavirüs vaka sayılarındaki artışın devam edeceğini söyledi. Özkan, “Rakam 14 bindeyken, koronavirüs pozitif olan kişiler ile karşılaşma ihtimalimiz daha çok olacak. Daha çok vaka oldukça, daha çok kişi ile temas edince hızlı bir artış görebiliriz, gidişat öyle görünüyor. Bunu engellemenin tek yolu aşı” dedi.

    Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Öğretim Üyesi ve Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Seçil Özkan, vaka sayılarındaki tırmanışa ilişkin DHA’ya değerlendirme yaptı. Özkan, “1,5 yıldır evdeyiz, çok bunaldık, hemen bir tatile çıkma, akrabalarımızı görme hissiyatından dolayı bayramda birden açıldık. Ben de akrabalarıma gittim; ama gözlemimde kurallara uyulmadığını gördüm. Sıcak hava diye maskeleri attık, mesafeye de uymamaya başladık ve bu artışı bekliyorduk açıkçası. Bundan sonra da artışın devam edeceğini düşünüyorum” dedi.

    ‘ZİRVENİN SON NOKTASINA ULAŞMADIK’

    Prof. Dr. Özkan, vaka sayıları arttıkça pozitif kişiler ile karşılaşma ihtimalinin de arttığını kaydederek, “Tatil sezonu devam ediyor, biz halen birilerini, akrabalarımızı görme hissiyatı içindeyiz, beraber toplu aktivitelere katılmaya çalışıyoruz, çok özledik; ama kurallara uymamaya devam edersek ve aşı olmazsak ben henüz vaka sayılarında zirvenin son noktasına ulaşmadığımızı düşünüyorum. Biz bunu aşağıya indirebilir miyiz? Hep beraber aşımızı olup, mesafe, maske ve hijyen kurallarına uyarsak bu yükselişi aşağıya bükebiliriz. Bunu yapmazsak bu yükseliş devam eder gibi görünüyor. Rakam 14 bindeyken, koronavirüs pozitif olan kişiler ile karşılaşma ihtimalimiz daha çok olacak. Daha çok vaka oldukça, daha çok kişi ile temas edince hızlı bir artış görebiliriz, gidişat öyle görünüyor” diye konuştu.

    ‘BAYRAMDA KURALLARA UYULMADI’

    Prof. Dr. Özkan, Kurban Bayramı’nda yaşanan yoğunluğa da değinerek, “Bayramda kurallara uyulmadı. Ben çevremde de uyarmama rağmen el öpmeyi, sarılmayı bir türlü ihmal edemedik. Önümüzde kış var. Yeni bir varyant, virüste bir değişim yaratmadan yok olmasını sağlamanın tek yolu yayılımı engellemek ve aşı olmak. Bu virüsün bir mevsimsel grip gibi oluşması temel beklentimiz. Bunun oluşması için de aşı çok önemli. Gönlümdeki kısıtlamaların olmaması. Bizi eğitim, ekonomik, sosyal ve psikolojik yapımız bakımından bu kısıtlamalar çok etkiliyor. Tabii rakamlara ve delta varyantının yayılım hızına bağlı. Bunları analiz edip bakmak gerekiyor. İsrail’de, İngiltere’de vakalar artmaya başladı. Oldukça yüksek aşılama oranlarına sahip bu ülkeler. Aşı, o damlacığın size gelmesini engellemez. Bunu engelleyen maske ve mesafedir. O damlacık size ulaştıktan sonra, kötü hastalık yapma, hastaneye yatma ve ölümü azaltır. Literatürde baktığınızda aşılılarda hastaneye yatma ve ölüm olasılığı 10 kat daha düşük” ifadesini kullandı.

  • Mehmet Ceyhan: Vaka artışı dalgaları devam edecek

    Mehmet Ceyhan: Vaka artışı dalgaları devam edecek

    Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, koronavirüste vaka artışı dalgalarının devam edeceğini söyledi.

    Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, delta virüsün daha önceki varyantlara göre daha bulaşıcı olduğunu belirterek, “Vaka artışı dönemleri yaşayacağız. Bu artacak, tekrar azalacak. Salgın bütün dünyada son buluna kadar birkaç defa artış dalgaları göreceğiz. Bu dalganın ne kadar büyük olacağı ise alınacak tedbirlere, uygulanacak kısıtlamalara bağlı” dedi.

    ‘DELTA VİRÜSÜN YAYILIMINDA SINIRLARIMIZI İYİ KAPATAMADIK’

    Bundan sonraki süreçte çıkacak olan varyantların hep daha bulaşıcı olacağını açıklayan Ceyhan, “Çünkü daha bulaşıcı olmazsa, bir önceki virüsün yerini alır ve kendini gösteremez. Özellikle delta virüsün yayılımında sınırlarımızı iyi kapatamadık. Turizmin önceliklendirilmesi tabii ki anlaşılabilir bir durum. Ancak bu sırada delta virüs Rusya’da çok hızlı bir şekilde artarken, biz Ruslara çok kolaylıklar göstererek, yapılması gerekeni yapmadan ülkemize aldık. Bunun sonucu olarak Ruslar her şey dahil otellerde tatil yapıyorlar. Ama orada çalışan Türkler var. Kurban Bayramı’ndaki en büyük risk de orada zaten. Türkler ile Ruslar aynı otellerde tatil yaptılar. Ortak alanda yemek yediler, havuzu kullandılar. Bu temasların etkisi de henüz görülmedi” diye konuştu

    ‘VAKA ARTIŞI DÖNEMLERİ YAŞAYACAĞIZ’

    Ceyhan, vaka artışının önümüzdeki haftadan sonra da görüleceğini belirterek, “Ama unutmayalım ki hiç aşı yapmasanız da, önlem almasanız da bu salgın dalgalar şeklinde devam ediyor. Neticede bir vaka artışı dönemleri yaşayacağız. Bu artacak, tekrar azalacak. Salgın bütün dünyada son buluna kadar birkaç defa artış dalgaları göreceğiz. Bu dalganın ne kadar büyük olacağı ise alınacak tedbirlere, uygulanacak kısıtlamalara bağlı. Dediğim gibi aşıdan böyle bir beklentiye girmemiz son derece yanlış” diye konuştu.

    ÜLKELERDEKİ AŞILAMA DURUMU

    Hiçbir ülkenin şu anda ilk başladığı günlerdeki aşı miktarını yakalayamadığını söyleyen Prof. Dr. Ceyhan, “Örneğin İngiltere, ilk günlerde 3,5 milyon günlük aşı yapıyordu. İki gün önceki aşılama sayısı ise 126 bin. Türkiye’de de böyle problemler çıkacak. 600 binin üzerinde günlük aşılama yaparsak, bu Türkiye için iyi bir rakamdır. Eğer bu şekilde yapabilirsek, biz istediğimiz aşılanma oranını ancak önümüzdeki senenin ilk dönemlerinde yakalayabiliriz. Bu da şu anlama geliyor; biz o aşı oranına çıkana kadar, tedbirlerle ve kısıtlamalarla mücadele etmek zorunda kalacağız” ifadesini kullandı.

  • Bursa’da bir ilçede vakalar sıfırlandı

    Bursa’da bir ilçede vakalar sıfırlandı

    Uludağ’ın arka yüzünde bulunan, doğası ve temiz havasıyla gören herkesi kendine hayran bırakan Bursa’nın Büyükorhan ilçesinde koronavirüs vakaları sıfırlandı. İlçede şuan hiç vaka bulunmazken, vatandaşlar gönül rahatlığıyla bayramı geçirmeye hazırlanıyor.

    Salgın sürecinin başladığı andan itibaren Bursa’nın en az hasta sayısı ile ön plana çıkan Büyükorhan, koronavirüs hasta sayısını sıfırlayarak liderliği elinde bulunduruyor. İlçede yaşayanların büyük çoğunluğu aşılarını olurken sosyal mesafe kurallarına da dikkat ediliyor.

    İlçede koronavirüs vakalarının sıfırlandığını ifade eden Büyükorhan Belediye Başkanı Ahmet Korkmaz:

    “Büyükorhan ilçemizde salgının birinci dalgasında vaka sayısı sıfırdı. İkinci dalgada da en düşük ilçelerden biriydi. Şu anda ilçe olarak vakaları sıfırlamış bulunmaktayız. Kurallara uyan değerli vatandaşlarımıza teşekkür ediyoruz. Vakalar sıfırlansın, vatandaşlar bilinçlensin diye gece gündüz canla başla çalışan sağlık çalışanlarımıza da çok teşekkür ediyoruz.

    Vatandaşlarımız kurallara uydu, havamız temiz. Bir çok yerleşim yerine bakınca şanslı bir ilçeyiz. Doğamız ve insanımız temiz, vakalarımız sıfır. Bayrama mutlu giriyoruz. En son vaka sayımız 12’ydi sonra 5’e düştü, daha sonra 2’ye düştü. Şu anda sıfırladık. Allah bir daha göstermesin, inşallah sadece ilçemizde değil ülkemizin diğer illerinde de biz bu sıfır rakamını görürüz. “Kontrollü normalleşme” dediğimiz olayı abartmamamız lazım” dedi.

  • Rusya’da korkutan vaka artışı! 6 ay sonra rekor kırıldı

    Rusya’da korkutan vaka artışı! 6 ay sonra rekor kırıldı

    Rusya’da koronavirüs salgınında son 24 saatte 20 bin 182 yeni vaka tespit edilirken, günlük vaka sayısı geçtiğimiz 24 Ocak’tan bu yana ilk kez 20 binin üzerine çıktı. Son 24 saatte 568 kişinin virüs nedeniyle hayatını kaybetmesi ile 28 Ocak’tan bu yana görülen en yüksek günlük can kaybı da kayıtlara geçti.

    Rusya’da koronavirüs salgınında günlük vaka sayısındaki keskin artış devam ediyor. Günlük vaka sayısının geçtiğimiz 24 Ocak’tan bu yana ilk kez 20 bini geçtiği ülkede, başkent Moskova ve St. Petersburg’da rekor düzeyde can kaybı kaydedildi. Rusya Koronavirüsle Mücadele Merkezi tarafından yapılan açıklamada, son 24 saatte 20 bin 182 yeni vaka tespit edilmesi ile toplam vaka sayısının 5 milyon 388 bin 695’e ulaştığı kaydedildi. Son 24 saatte 568 kişi koronavirüs nedeniyle hayatını kaybederken, 28 Ocak’tan bu yana görülen en yüksek günlük can kaybı kayıtlara geçti. Son verilerle birlikte salgının başlangıcından bu yana Covid-19 nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 131 bin 463’e çıktı. Hastanelerde tedavi gören Covid-19 hastalarının sayısı 341 bin 617 olarak açıklanırken, 13 bin 505 kişinin de virüsü yenerek iyileştiği belirtildi.

    Ülke genelinde en çok vaka Moskova ve St. Petersburg’da

    Vaka sayılarında yaşanan artış nedeniyle başta Moskova olmak üzere ülkenin hemen hemen tüm bölgelerinde tedbirler arttırılsa da vakalarda düşüş kaydedilemiyor. Ülke genelinde en çok vaka sayısı 8 bin 598 ile Moskova’da kaydedilirken, St. Petersburg da bin 143 vaka ile başkenti takip ediyor. İki kentteki günlük can kaybı ise sırasıyla 92 ve 99 olarak açıklandı.

    Nüfusun ve vaka sayısının en yoğun olduğu Moskova ve St. Petersburg kentlerinde kamu ve hizmet sektörlerinde çalışanların en az yüzde 60’ının aşılanması kuralı getirilirken, aşılananlar, son 6 ay içinde hastalığı atlatanlar ve son 72 saatte PCR testi negatif çıkanlar barkod sistemi ile kafe ve restoranlar gibi sosyal alanlara giriş yapabilecek. Ülkede barkod sistemi nedeniyle oluşan kafa karışıklığını gidermek için açıklama yapan Moskova Belediye Başkanı Sergey Sobyanin, barkodu olmayanların eczane ve marketlere girebileceğini duyurdu.

    Rus uzmanlardan aşı uyarısı

    Rusya’da vaka sayılarının artması halkta paniğe yol açarken, Rus sağlık uzmanları tek çözüm önerisinin aşı olduğunu vurguladı. Rus Gerontolojik Araştırma ve Klinik Merkezi Direktörü Olga Piragov halka aşı olması yönünde çağrıda bulunurken, yaşlıların da aşı yaptırabileceğini fakat koronavirüs aşılarının gençler üzerinde daha etkili olduğunu söyledi.

    Rusya İnsan Sağlığı ve Tüketiciyi Koruma Kurumu (Rospotrebnadzor) Başkanı Anna Popova da yaptığı açıklamada, Delta mutasyonunun ülkede yayıldığını ve vaka artışına karşı gerekli önlemleri aldıklarını ifade etti. Rusya’nın, komşu ülkelerinin yanı sıra Bağımsız Devletler Topluluğu’nda (BDT) koronavirüs test kitlerinde yaşanan sorunlara karşı dayanışma içinde olduğunu vurgulayan Popova, “Dünyanın 50 ülkesinde Rospotrebnadzor’a bağlı kuruluşlar tarafından üretilen testler 1 buçuk milyondan fazla kullanıldı. Bu testlerin 3’te 2’si BDT ülkelerine gönderildi” dedi.